Etiket: avrupa

  • Avrupa, Rusya’ya yeni yaptırımlarda anlaşmak üzere

    Avrupa, Rusya’ya yeni yaptırımlarda anlaşmak üzere

    Fransa’nın Strazburg’da kentinde Avrupa Parlamentosu (AP) Genel Kurulu’nun “Rusya’nın Ukrayna’daki Savaşı Tırmandırması” konulu oturumu gerçekleştirildi. Oturum açılış konuşmasını AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell ve AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen yaptı. Borrell konuşmasında AB Konseyi düzeyinde ortak bir deklarasyon hazırlığının devam ettiğini belirterek Rusya-Ukrayna savaşında nükleer savaş riskinin olduğuna dikkat çekti.

    Borrell, “Rus endüstrisinin özellikle teknolojik olarak ayakta kalamaması ve bu savaşı besleyememesi için Rusya’dan AB’ye ithal edilen ürünleri üçte bire düşürdük. Bu yılın 36 haftasında Rusya’ya olan enerji bağımlılığımızı azalttık. Dış politikamızda olumsuz etkileri olan bir bağımlılıktı bu. Ukrayna’ya karşı tam net bir politikamız yoktu Rusya kaynaklarına bağlılığımız nedeniyle. Şimdi Ukrayna için net bir politikamız var. AB’ye üye olma yolunda olan bir ülke oldu. Mevcut savaşa dair senaryolar konvansiyonel ama nükleer risk de var. Nedeni de nükleer silahlara sahip bir ülkenin karşımızda olmasıdır. Nükleer silahların kullanılması riski bulunuyor. Bu durum bizi endişelendirmelidir” şeklinde konuştu.

    Borrell: “Ödenmesi gereken bedelleri bugün ödemeliyiz”

    Borrell, “Rusya sayı bakımından güçlü durumda görünüyor, ancak Ukrayna ordusu bilgiye dayalı bir taktikle ilerliyor. Rus ordusu için durum zor. Rus askerleri bu savaşı neden yaptığını bilmiyor. 300 bin asker cepheye sürülüyor ama bilmiyorlar. Rusya bu savaşın, yaptırımların bir sonucu olduğu kampanyasını yapıyor. Fikirler üzerinde bir savaş bu. Biz de Rusya’nın izole edilmesine devam edeceğiz. Dünyanın geri kalanının yanında olmalıyız, çünkü enerji, gıda ve diğer fiyatlar yükseliyor. Putin Avrupa’nın bu savaşa dayanamayacağını düşünüyor. Putin geçmişte Rus askerini kurtaran kışa ve soğuğa güveniyor. Biz ise Ukrayna’yı desteklemeye devam etmeliyiz. Bunu sadece cömertliğimizden değil, gerekli olduğu için desteklemeliyiz. Onların geleceği bizim geleceğimizdir. Barışı garanti ederek savaşı sona erdirmeliyiz. Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü yeniden sağlayabilmeliyiz” dedi. Borrell, “Rusya ahlaki ve sorumlu olarak davranmalı ve savaşla açtığı zararları tazmin etmeli, Ukrayna’yı yeniden inşa etmelidir. AB vatandaşlarımız ve toplumumuz olarak ödenmesi gereken bedelleri bugün ödemeliyiz. Bugün bu bedeli ödemezsek yarın daha büyük bedelleri ödemek zorunda kalabiliriz. Bu direniş Ukraynalıların özgürlüğü ve bizim özgürlüğümüz içindir” ifadelerini kullandı.

    “AB ülkeleri Rusya’ya yeni yaptırım paketinde anlaşmak üzere”

    AB ülkelerinin Rusya’ya uygulanması beklenen 8. yaptırım paketi konusunda anlaşmak üzere olduğunu söyleyen Borrell, “Bu Genel Kurul toplantısı sona ermeden önce Konsey içinde bir anlaşmaya ve Komisyon tarafından sunulan ortak önerinin kabulüne varacağımıza inanıyorum” dedi.

    “Savaştan önce Rus gazına yüzde 44 oranında bağlıydık, şimdi bunu yüzde 7’ye düşürdük”

    Borrell’in ardından AP milletvekillerine hitap eden Ursula von der Leyen ise AB vatandaşlarına çağrıda bulunarak Ukrayna’ya desteğe devam edilmesini istedi. Leyen, “Savaşın bedelini Rusya da ödüyor. Bizim için de zor bir süreç. Vatandaşlarımız ve şirketlerimiz zorluk yaşıyor. Ancak bu duruşumuzu sürdürmeliyiz. Savaştan önce Rus gazına yüzde 44 oranında bağlıydık, şimdi bunu yüzde 7’ye düşürdük. Şimdi güvenilir kaynaklar olan ABD ve Norveç’ten alıyoruz. Yüksek kar yapan enerji şirketlerinden fazla kazançlarını alıp halka dağıtma projemizi geçen hafta AB müktesebatına kattık. RePowerEU projemiz ile de fosil yakıtlardan yenilenebilir enerji kaynaklarına geçişi planlıyoruz. Norveç ile gaz fiyatlarını düşürmesi için görüşmelere başladık. Piyasada gaz fiyatlarının aşırı artışını engellemek için makul bir koridor oluşturmaya çalışıyoruz” dedi.

    “Gaz fiyatlarını dengelemek için çalışıyoruz”

    Avrupa’da gaz fiyatlarını dengelemeye çalıştıklarını söyleyen Leyen, “Avrupa olarak endüstri, ısınma ve elektrik üretiminde gaz kullanıyoruz. Fiyatı artan gazla elektrik üretmek elektrik fiyatlarını arttırıyor ve enflasyona neden oluyor. Bu nedenle elektrik üretiminde kullanılan gazın fiyatında tavan fiyat uygulaması yapmak istiyoruz. Rusların gaz piyasası üzerindeki manipülasyonları da son vermek istiyoruz. Bu tavan fiyat ve kaynak güvenliği politikası fiyat dengesini sağlayacaktır. Tavan fiyat uygulamamız daha istikrarlı bir enerji fiyatı piyasası oluşana kadar uygulanacak olağanüstü ve geçici bir uygulama olacaktır. AB Komisyonu şimdiden bu konuda çalışmaya başlamıştır” ifadelerini kullandı.

  • İsveç’te enerji tasarrufu nedeniyle kiliseler kapatılıyor

    İsveç’te enerji tasarrufu nedeniyle kiliseler kapatılıyor

    İsveç’te artan enerji fiyatları nedeniyle ülke çapında enerji tasarrufu tedbirleri çerçevesinde enerji maliyetlerini aşağı çekmek amacıyla kiliseler kapatılmaya başladı. İsveç Kilisesi Kültürel Miras Departmanı Başkanı Markus Dahlberg, bu tür önlemlerin İsveç’in birçok bölgesinde, özellikle de enerji fiyatlarının en yüksek olduğu güneyde tartışıldığını söyleyerek, “Kırsal alanda bulunan birçok kilise var. Bu kiliseler daha küçük cemaatlere sahip. Bu da onların bakımı için onlara büyük bir yükün bineceği anlamına geliyor” dedi.

    Lund piskoposluğundan Andreas Mansson ise piskoposluğun 540 kilisesinden 150’sini enerji tasarrufu için bu kış tamamen veya kısmen kapatılabileceğini açıklayarak, “Hiç şüphe yok ki ısınma en büyük masraf. Birçok binanın yalıtımı oldukça kötü. Lund piskoposluğu binaları daha verimli hale getirmek için çok yatırım yaptı, ancak hala ısıtmayı yutan büyük hacimli büyük binalardan bahsediyoruz” ifadelerini kullandı.

  • Avrupa’da Bursa diplomasisi

    Avrupa’da Bursa diplomasisi

    Bursa’nın tarihi, kültürel, doğal ve turistik tüm değerlerini en iyi şekilde değerlendirip, kentin turizmden aldığı payı artırmayı amaçlayan Bursa Büyükşehir Belediyesi, tanıtım faaliyetlerinde çıtayı yükseltti. Uluslararası alanda lobi faaliyetlerinin ilk meyvesini Türk Dünyası Kültür Başkenti unvanı ile alan Büyükşehir Belediyesi, Bursa için hedef büyüttü. Türkiye’nin ilk ‘Avrupa şehri’ unvanını elinde bulunduran Bursa’nın Avrupa Kültür Başkenti olabilmesi için Büyükşehir Belediyesi tarafından Avrupa’da yoğun bir Bursa diplomasisi başlatıldı.

    Çok taraflı diplomasi

    Avrupa Birliği’nin kalbi Brüksel’de Bursa’nın tanıtımı için düzenlenen etkinlikler çerçevesinde ilk olarak Türkiye’nin Avrupa Birliği Daimi Temsilcisi Mehmet Kemal Bozay’ın ev sahipliğinde düzenlenen resepsiyonda Bursa ipeği başta olmak üzere kentin değerleri, müzik ve halk dansları tanıtıldı. Bursa’nın tüm yönleriyle ele alındığı Yuvarlak Masa toplantısı ise Avrupa Parlamentosu’nda yapıldı. Avrupa Parlamentosunda (AP) AB-Türkiye Dostluk Grubu Genel Sekreteri İpek Tekdemir-Rupp’un girişimleriyle, moderatörlüğünü AB Komisyonu Sektör Başkanı Michael Rupp’un yaptığı “Bursa’da Sürdürülebilir Turizm ve Yeşil Yatırım: Sürdürülebilir Yeşil Geçiş için Çok Taraflı Diplomasi” başlıklı yuvarlak masa toplantısı yapıldı.

    Toplantıya Bursa Büyükşehir Belediyesi Başkanı Alinur Aktaş, TÜRKSOY Genel Sekreteri Sultan Raev, Türk Devletleri Teşkilatı Avrupa Temsilcilik Ofisi İcra Direktörü Büyükelçi Janos Hovari, Düşünce kuruluşu Avrupa Komşuluk Konseyi Direktörü Samuel Doveri Vesterbye, Marriot International Türkiye Satış Direktörü Vuslat Dağlı ve UNESCO Bursa Alan Başkanı Prof. Dr. Neslihan Dostoğlu da katıldı.

    Bursa iyi bir profile sahip

    Toplantıda konuşan TÜRKSOY Genel Sekreteri Sultan Raev, TÜRKSOY’un en üst organı olan Daimi Konseyin kararıyla Bursa’nın 2022 yılı Türk Dünyası Kültür Başkenti ilan edildiğini, bu doğrultuda sayısız etkinlik gerçekleştirildiğini söyledi. Bu süreçte hem TÜRKSOY hem Bursa Büyükşehir Belediyesi hem de AB organları arasında iş birliği noktasında ilişkiler geliştirilmeye devam edildiğini hatırlatan Raev, Kovid-19 salgınının etkileri ile Ukrayna’daki savaşın küresel turizm hareketliliği ve yeşil dönüşüm konularını ana gündem maddeleri haline getirdiğini kaydetti. Raev, Bursa’nın Türkiye ekonomisini şekillendirmekte etkin bir role ve yeşil, sürdürülebilir uygulamalar konusunda oldukça iyi bir profile sahip olduğunun altını çizdi.

    ‘Avrupa şehri’ Bursa

    Bursa Büyükşehir Belediyesi Başkanı Aktaş da 2022 Türk Dünyası Kültür Başkenti Bursa’nın tanıtımını Avrupa’nın kalbi Brüksel’de yapmaktan kıvanç duyduğunu vurguladı. Bursa’nın 2022 yılı Türk Dünyası Kültür Başkenti ilan edilmesini bir fırsat olarak gördüklerini ifade eden Başkan Aktaş, “Bursa’mız turizmin bütün kollarında zengin olanaklara ve çeşitliliğe sahip bir kent. Kültür turizmi, sağlık turizmi, kongre turizmi konularında önemli avantajlarımız var. Körfez ülkelerinden turist alan ve Avrupalılar tarafından da çokça tercih edilen bir şehirdir Bursa. Kentimizin tanıtımını başta Türk dünyası ve Avrupa olmak üzere birçok ülkede gerçekleştiriyoruz. Bursa aynı zamanda bir Avrupa kentidir. Türkiye’de ilk “Avrupa şehri” unvanını alan şehir Bursa’dır. Ekonomik ve sosyal ahengi, doğal güzellikleri, şifalı yeraltı suları, yaz ve kış turizmi olanaklarıyla Bursa, Türkiye’nin en güzel şehirlerinden biridir” diye konuştu.

    Başkan Aktaş, 29 Eylül – 2 Ekim’de İznik’te Türk dünyasının olimpiyatları olarak bilinen, 4. Dünya Göçebe Oyunlarının yapılacağını, ayrıca Uluslararası Türk Dünyası Yarı Maratonu’nun da Türkiye’de ve dünyada ilk kez Bursa’da gerçekleştirileceğini duyurdu.

    Türk Devletleri Teşkilatı Avrupa Temsilcilik Ofisi İcra Direktörü Büyükelçi Janos Hovari de Türkiye ile bağı olduğunu, yıllar içerisinde ülkedeki modernleşme yönündeki değişikliklere tanıklık ettiğini, bu çerçevede Bursa’nın tarihsel olarak, hem kültür açısından önemli hem de Türkiye ekonomisinin lokomotifi niteliğinde olduğunu kaydetti.

    “Türk Dünyası Kültür Başkentleri Bursa 2022 Fotoğraf Sergisinin” açılışı Avrupa Parlamentosu Fuaye Alanı’nda yapılırken, etkinliklerin ilk günü AB-Türkiye Dostluk Grubu Kurucusu ve Avrupa Parlamentosu Polonya Milletvekili Richard Czarneski’nin ev sahipliğinde Azerbaycan Devlet Sanatçısı Turan Manafzade’nin piyano resitali eşliğinde tamamlandı. Manafzade’nin “Sarı Gelin” ve “Çanakkale Türküsü” gibi eserleri davetlilerden büyük ilgi gördü.

  • Avrupa’ya gaz akışı süresiz durdu

    Avrupa’ya gaz akışı süresiz durdu

    Rus petrol şirketi Gazprom, bakım çalışmaları nedeniyle 29 Ağustos ile 2 Eylül tarihleri arasında Kuzey Akım 1 gaz boru hattından Avrupa’ya gaz akışının durdurulduğunu açıklamasının ardından, 3 günlük süre zarfında türbinlerin bakımlarının gerçekleşemediğini duyurdu. Gazprom Yönetim Kurulu Başkanı Aleksey Miller, yağ sızıntısı nedeniyle türbinlerin bakımlarının ancak Kanada’daki fabrikada mümkün olduğunu söyleyerek, “Bugün Siemens’in gaz kompresör ünitelerinin bakımlarını gerçekleştirme fırsatı neredeyse hiç yok. Bu sorun ancak Kanada’daki fabrikada çözülebilir” dedi.

    Öte yandan Gazprom tarafından yapılan ayrı bir açıklamada ise, Avrupa’ya gaz akışının tamamen durdurulduğu ve gaz akışının ancak bakım ve onarım çalışmalarının ardından gerçekleşebileceği belirtildi. Gazprom, bu sürenin ne zaman tamamlanacağı konusunda ise tarih vermedi.

    Bakım çalışması yapılacağı açıklanmıştı

    Rus devlet enerji şirketi Gazprom, Alman Siemens şirketinin uzman ve mühendisleri ile birlikte Portovaya gaz istasyonunda 3 günlük bir bakım çalışması yapılacağını duyurarak, “Siemens’in teknik raporlarına göre blok çatlakları, deformasyonlar, yanık lekelerinin incelenmesi, blokların temizlenmesi, yağ kaçakları, bağlantı noktalarının sıkılması, emniyet valflerinin kontrolü ve yanan gazın tahliyesi gibi bakımların yapılması gerekmektedir. Mevcut bakım sözleşmesi kapsamında bir dizi rutin bakım nedeniyle Siemens ortaklarıyla 29 Ağustos – 2 Eylül tarihleri arasında 3 gün süreyle operasyonlar gerçekleştirilecektir” açıklamasını yapmıştı.

    Rusya’dan başlayan bin 200 kilometrelik Kuzey Akım Boru Hattı, Baltık Denizi altından Almanya’ya ulaşıyor ve 170 milyon metreküp gaz taşıma kapasitesi barındırıyor. Ancak Rusya’nın Ukrayna’ya saldırıları sonrasında tüm Batılı ülkeler gibi Kanada’da Rusya’ya ambargo uygulayınca Alman Siemens şirketinin sorumluluğundaki türbin motorlarının bakımları Kanada’da gerçekleşemedi. Geçtiğimiz Temmuz ayında 10 günlüğüne Avrupa’ya gaz akışı durdurulurken, sonrasında ise gaz akışı kapasitesi yüzde 20 oranında sağlanabilmişti.

  • Avrupa’da en yüksek hızlı internet Malta’da

    Avrupa’da en yüksek hızlı internet Malta’da

    Medya takip kurumu Ajans Press’in,  Eurostat verilerinden elde ettiği bilgilere göre, yüksek internet hızı ve yıllara göre artışı incelendi.

    Böylelikle 2021 yılında AB hanelerinin yüzde 70’i yüksek hızlı internetten yararlanırken, bu oranın 2013 yılında sadece yüzde 16 olduğu gözlendi.

    Bu oran her yıl kademe kademe artarken, 2021 yılı için AB ülkeleri arasında en yüksek hızlı internet kapsamının yüzde 100 ile Malta’da olduğu kaydedildi.

    Onu yüzde 96 ile Lüksemburg takip ederken, yüzde 95 ile Danimarka, yüzde 94 ile İspanya olarak izledi. Buna karşılık sabit yüksek internet bağlantısı en düşük AB ülkesi yüzde 20 ile Yunanistan oldu.

    Türkiye bu listede yer almazken, dünya sıralamasına bakıldığında sabit bant geniş internet hızının 27,52 (Mbps) olduğu ve 106’ncı sırada yer aldığı belirlendi.

  • Avrupa’da iflaslar artışta

    Avrupa’da iflaslar artışta

    Korona virüs salgınında alınan tedbirlerin sektörler üzerindeki olumsuz etkisi sürüyor. Avrupa İstatistik Ofisi Eurostat’ın yayınladığı son verilere göre AB’deki iflas başvurularının sayısı, art arda dördüncü çeyrekte arttı.

    Artışın 2021’in ikinci çeyreğinde, 2021’in ilk çeyreğine kıyasla yüzde 11’lik düşüşün ardından 2021’in üçüncü çeyreğinde başladığı belirtildi. Nisan-Haziran 2022 döneminde ise AB bölgesindeki ias başvurularının sayısının yüzde 2.2 oranında arttığı ifade edildi. Raporda, “2022’nin ikinci çeyreğinde mevsimsellikten arındırılmış iflas başvurularının sayısı, 2022’nin ilk çeyreğine kıyasla AB’de yüzde 2.2, Euro bölgesinde yüzde 2.5 arttı. 2022’nin ilk çeyreğindeki iflas başvuruları da 2021’in dördüncü çeyreğine kıyasla AB’de yüzde 1,1 ve Euro bölgesinde yüzde 1.4 arttı” ifadeleri kullanıldı.

    En çok iflas başvurusu Letonya’da

    2022’nin ikinci çeyreği ile 2022’nin ilk çeyreği karşılaştırıldığında üye ülkeler arasında iflas başvurusunda en çok artış yüzde 74.4 ile Letonya’da kaydedildi. Onu yüzde 14.7 ile Belçika’da, yüzde 11.9 ile Danimarka’da izledi.

    Hemen hemen her sektördeki iflas sayısında artış görüldü

    AB’de söz konusu dönemde ekonominin hemen hemen her sektöründe iflas sayısında artış yaşandığı belirtildi. İflas beyanlarının sayısı sadece inşaat, bilgi ve iletişim sektöründe azaldığı, ulaşım, eğitim ve sağlıkta daha belirgin artışlarla birlikte ekonominin diğer tüm sektörlerinde artış kaydettiği vurgulandı. Salgın öncesi dönemle (2020 öncesi) karşılaştırıldığında 2022’nin ikinci çeyreğinde iflas beyanlarının sayısının özellikle ulaşım ve lojistik ile konaklama ve catering sektörlerinde daha yüksek olduğu belirtildi.

  • Avrupa sıcak hava dalgasına teslim

    Avrupa sıcak hava dalgasına teslim

    Avrupa’nın güneyinde binlerce can kaybına ve orman yangınlarına neden olan sıcak hava dalgası etkisini sürdürmeye devam ediyor. Aşırı sıcaklar, İngiltere ve İrlanda da dahil olmak üzere kuzey Avrupa’ya doğru ilerliyor. Avrupa Birliği (AB) yetkilileri ise alarma geçti.
    Sıcak hava dalgası nedeniyle Portekiz, İspanya ve Fransa gibi Avrupa’nın güneyindeki ülkelerde kırsal alanlarda yüzbinlerce hektarlık ormanlık alan küle döndü. İspanya ve Portekiz’de sıcak hava nedeniyle can kaybı sayısı toplamda bini aştı. İngiltere’de ise kırmızı alarm verilerek, ulusal acil durum uyarısı yayınlandı.

    İspanya’da 70 bin hektardan fazla alan yandı

    İspanya, bir haftadan fazladır süren sıcak hava dalgasında 30 farklı noktada çıkan orman yangınlarıyla mücadele ediyor. Yangınlar sırasında şu ana kadar 2 bin hektarlık alanın yandığı ve 1’i itfaiyeci olmak üzere 2 kişinin hayatını kaybettiği belirtildi. Resmi verilere göre, İspanya’da bu yıl şimdiye kadar 70 bin hektardan fazla alanın yandığı ve bunun son 10 yılın en büyük rakamı olduğu belirtildi. Yetkililer ayrıca, İspanya’da aşırı sıcaklar nedeniyle toplamda 510’dan fazla ölüm kaydedildiğini söyledi.

    Portekiz’de 659 can kaybı

    Portekiz’de 47 dereceye ulaşan hava sıcaklıkları ve çıkan orman yangınları nedeniyle binlerce hektarlık ormanlık alan yandı. Doğa ve Ormanları Koruma Enstitüsü’ne göre Portekiz’de bu yıl 39 bin 559 hektar alan yandı. Portekiz hükümeti, aşırı sıcaklar nedeniyle geçen hafta 659 ölüm kaydedildiğini aktarmıştı.

    Fransa’da 14 binden fazla kişi tahliye edildi

    Fransa’daki yerel yetkililer, güneybatı Fransa’daki Gironde bölgesinde devam etmekte olan orman yangınlarının 14 bin 800 hektarlık alanı yok ettiğini ve bölgeden 14 binden fazla kişinin tahliye edildiğini aktardı. Fransa’nın bazı bölgelerinde hava sıcaklığı 40 derecenin üzerine çıktı. Yetkililer, sıcaklıkların bazı bölgelerde 42 dereceye ulaşabileceğine dair uyardı. Fransa, 38 bölgesi için mümkün olan en yüksek uyarı olan “kırmızı alarm” yayınladı ve bölgede yaşayan insanları “son derece dikkatli olmaya” çağırdı.

    İrlanda’da 135 yılın en sıcak günü yaşandı

    Avrupa’nın güneyinde başlayan ve kuzeyine doğru ilerleyen sıcak hava dalgası bugün İrlanda ve Birleşik Krallık’ı da etkisi altına aldı. İrlanda’da bugün hava sıcaklığının 33.3 dereceye ulaşmasıyla 1887’den bu yana son 135 yılın en yüksek hava sıcaklığı kaydedildi. İrlanda’nın başkenti Dublin’de ise hava sıcaklığı 33 dereceye ulaştı.

    İngiltere’de sıcaklıkların ilk kez 40 dereceyi geçmesi bekleniyor

    İngiltere’de bugün hava sıcaklığının 38.1 dereceye ulaşmasıyla yılın en yüksek sıcaklığı kaydedilmiş oldu. Sıcak hava dalgasının etkisiyle hava sıcaklıkların ilk kez 40 dereceye ulaşacağı tahmin edilirken, ülkede bazı uçuşlar ve demiryolları seferleri iptal edildi. Aşırı sıcakların salı günü de devam edeceği ve 40 dereceyi geçeceği tahmin edilirken, hükümet “ulusal acil durum” uyarısında bulundu. İngiltere’de 16 yaşındaki bir genç aşırı sıcaklar nedeniyle hayatını kaybetti.

    Meteoroloji Ofisinden iklim bilimcisi Dr. Nikos Christidis, “Bu duruma gelmeyeceğimizi umuyorduk, ancak İngiltere’de ilk kez 40 derecenin üzerinde bir sıcaklık tahmin ediyoruz” dedi.

    Aşırı sıcaklar havalimanının pistinde tahribata yol açtı

    İngiltere’nin başkenti Londra’da bulunan Luton Havaalanı’nda aşırı sıcakların piste zarar vermesi nedeniyle tüm uçuşlar pist onarılana kadar askıya alındı. Havaalanından yapılan açıklamada, TSİ 18.22’de uçuşların askıya alındığı ve pistin TSİ 20.05’de yeniden açıldığı ifade edildi. Londra’nın merkezinin yaklaşık 57 kilometre kuzeyinde bulunan havalimanı, EasyJet, Wizz Air, Ryanair ve TUI gibi havayolları tarafından kullanılıyor. FlightRadar24 sitesinin verilerine göre, yaklaşık 14 uçuş Luton’dan öğleden sonra Gatwick Havalimanı ve Stansted Havalimanı dahil olmak üzere diğer havalimanlarına yönlendirildi.

    Belçika, Almanya, İsviçre de alarmda

    Belçika ve Almanya da önümüzdeki günlerde sıcak hava dalgasının etkilerini bekleyen ülkeler arasında yer alıyor. Almanya’da ve Belçika’da çarşamba gününe kadar sıcaklıkların 35 dereceye yükselmesi ve bazı bölgelerde sıcaklıkların 40’a kadar çıkabileceği tahmin ediliyor. İsviçre hükümeti ise sıcak hava dalgası uyarısı yayınladı ve ülkenin büyük bir bölümünde ciddi tehlike altında olduğunu belirtti.

    AB yangınları yakından takip ediyor

    AB, Avrupa’nın güneyindeki ülkelerde çıkan orman yangınlarını yakından izlediğini ve hafta sonu Fransa ve Portekiz’e ek konuşlandırmalar yapıldığını açıkladı. AB’den sözcü Balazs Ujvari, “Bu benzeri görülmemiş sıcak hava dalgası sırasında durumu izlemeye devam edeceğiz ve gerektiğinde desteğimizi seferber etmeye devam edeceğiz” dedi.

  • Bozcaada: Avrupa’nın en büyülü 2’nci adası

    Bozcaada: Avrupa’nın en büyülü 2’nci adası

    The Guardian listede tavsiye ettiği 10 adanın, bozulmamış, huzurlu, tenha sahilleri ile öne çıktığını belirtti. ikinci sırada yer alan Bozcaada için, Türk ve Rum mirası açısından zengin bir ada olduğunun altı çizilirken, adanın yaz sezonunda daha çok İstanbullular tarafından tercih edildiği ifade ediliyor.

    Bozcaada’nın Truva savaşındaki yerine de atıf yapılan haberde, halen bir yanda cami ve bir yanda Ortodoks kilisesinin bir arada uyum içerisinde yaşadığını belirtiyor. Bozcaada’nın aynı zamanda bir liman kenti olduğunun altı çizilen haberde, taverna şeklindeki meyhaneler ve adanın üzüm adası olduğuna da dikkat çekiliyor.

    Daha önce de sık sık dış basında hem dünyanın hem de Avrupa’nın en iyi adaları arasında gösterilen Bozcaada, son yıllarda ise New York Times, Business Insider, New York Times Magazin ve Amerikan Forbes Dergisi tarafından da tavsiye edilmişti.

    Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Bozcaada Belediye Başkanı Hakan Can Yılmaz, “Bozcaada’nın dış basında bu şekilde yer alması tabii hepimiz için onur verici. Ben kendi üzerime de sorumluluğu alarak, Bozcaadalılar olarak, adanın esnafı, yerel yöneticileri olarak Bozcaada’nın dışarıdan görülen marka değerini gerçekten yakalamamız gerekiyor. Ne demek istediğimi aslında anlıyorsunuz. Bozcaada gerçekten sorunları da olan bir yer ancak marka değeri her zaman çok yüksek olan bir yer. Amacımız hem yönetim olarak hem de içinde yaşadığımız esnafımız olarak bu marka değerini gerçekten yakalamamız gerekiyor” dedi.

  • Türkiye’deki gelinliklere ABD ve Avrupa’dan ilgi arttı

    Türkiye’deki gelinliklere ABD ve Avrupa’dan ilgi arttı

    Düğün sezonunun açılmasıyla evlenecek çiftler hazırlıklara başladı. Sezonun gelmesiyle çiftler gelinliklere yöneldi. İstanbul’da 8 bin ila 30 bin lira arasından satılan gelinlikler müşterilerini bekliyor. Özellikle işlemeli ve kabarık modellerin tercih edildiği gelinliklere yurtdışından da yoğun talep bulunuyor. Avrupa ülkelerinden Almanya başta olmak üzere Belçika, Fransa gibi ülkelerden müşteriler Türkiye’yi tercih ediyor. Geçen yılların aksine bu yıl ABD’den de müşterilerin gelinlik için Türkiye’yi tercih ettiği belirtiliyor.

    İstanbul’da düğün sezonunda gelinliklerin en çok tercih edildiği mekanlardan olan Fatih’teki ünlü gelinlikçiler çarşısını günlük ortalama 100 müşteri ziyaret ediyor. Çarşının yönetiminden elde edilen bilgilere göre yaklaşık 10 sene önce bu rakamın günlük 1000’e yakın müşteri sayısına ulaşıyordu. Gelinlikçiler ise Haziran ve Ağustos aylarının yoğun taleple geçeceğini söyledi. Öte yandan Eylül-Ekim aylarında da nişan sezonunun başlayacağını söyleyen gelinlikçiler, fiyatlarda müşterilere yardımcı olduklarını aktardı.

    “Fiyatlar 8 bin liradan başlıyor”

    Gelinlikçi Şengül Çapçı, pandemiden sonra yoğun bir sezona başladıklarını belirterek, “Haziran ile Ağustos ayları arasında düğün sezonumuz başlıyor. Eylül-Ekim gibi de nişan sezonumuz var. Düğün sezonunun başlamasıyla gelinliklere talep arttı. Pandemide kapalıydık ancak salgına göre şu an talepte artış var. Müşteriler gelinlik fiyatlarını biraz yüksek buluyorlar. Elimizden geldiği kadar müşterilere fiyatlarda yardımcı oluyoruz. Gelinlik fiyatları 8 bin liradan başlıyor, 30 bin liraya kadar çıkıyor” dedi.

    “ABD’den gelen müşterilerimiz bu sene arttı”

    Yurt dışından gelen müşterilerin genellikle kabarık gelinlikler tercih ettiğini ifade eden Çapçı, “Düğünün yapılacağı mekana göre gelinlik modelleri tercih ediliyor. Yurt dışından özellikle Almanya, Fransa, Belçika gibi Avrupa ülkeleri ve Arap ülkelerinden yoğun talep görüyoruz. Gurbetçilerimiz de gelinlik bakmaya geliyorlar. ABD’den gelen müşterilerimiz bu sene arttı” diye konuştu.

    “Eskiden haftada 100 gelinlik dikiyordum, şimdi en fazla haftada 30 gelinlik çıkarıyoruz”

    Gelinlikçiler çarşısına günlük olarak 100 müşteri geldiğini aktaran Çapçı, eskiden bu rakamın şimdiki günlük müşteri sayısının on katı olduğunu kaydetti. Çapçı, “Eskiden haftada 100 gelinlik dikiyordum, şimdi en fazla haftada 30 gelinlik çıkışımız oluyor. Şu anda civarlarda gelinlikçi sayıları arttığı için daha az satışımız oluyor” şeklinde konuştu.

    “İşlemeli modeller tercih ediliyor”

    Bir diğer gelinlikçi Betül Yaşar ise “Daha çok Arap ülkelerinden gelen müşterilerimizin işlemeli modelleri tercih ediliyor. Müşteri yoğunluğu pandemi sonrası arttı. Müşterilere elimizden geldiğince makul fiyatlar veriyoruz. Gelinliklerimiz ortalama olarak 8 bin TL’den başlıyor, 30 bin TL’ye kadar çıkabiliyor. Yaz da geldi, hareketlilik başladı diyebiliriz. Yaz mevsiminde daha çok yoğunluğumuz artıyor ve modeller üzerinde daha çok yoğunlaşıyoruz. Ekim-Kasım aylarına kadar bu yoğunluk devam eder” dedi.

  • Avrupa’dan benzin ve dizel araç kararı

    Avrupa’dan benzin ve dizel araç kararı

    Avrupa Parlamentosu (AP), Avrupa Komisyonu’nun önerisini oylayarak AB’nin sıfır emisyon politikası çerçevesinde 2035 yılından itibaren dizel ve benzinli yeni binek otomobillerin ve hafif ticari araçların satışını yasaklayan bir öneriyi onayladı. Alınan karar ile 2035 yılından itibaren içten yanmalı motorlu araçlar yerine sadece elektrikli ya da hidrojenli yeni araçların satışına izin verilecek. Avrupa Konseyi’nin de yıl sonuna kadar kararı onaylaması ile yürürlüğe girmesi bekleniyor.

    Avrupa Birliği’nin (AB) 2050 yılına kadar karbon nötrlüğü elde edebilmesi için 2030 yılına kadar sera gazı emisyonlarını önemli ölçüde azaltmayı hedefleyen iklim paketinin bir parçası olarak alınan karar ile otomobil üreticileri, yeni otomobillerinin karbon emisyonlarını 2030’dan itibaren binek otomobiller için yüzde 55 ticari araçlar için yüzde 50 azaltmaları gerekecek.

    Karara ikinci el araçlar dahil değil

    Söz konusu karara ikinci el araçların dahil olmadığı belirtilirken, ikinci el araçların fiyatının artması bekleniyor. AP milletvekili Alexandr Vondra yaptığı açıklamada, “Yeni karar ile 2035 yılından itibaren sadece elektrikli ve hidrojenli otomobiller satılacak. Elbette elektrikli otomobillerin fiyatları bataryaları ile orantılıdır ve fiyatlar içten yanmalı motorlu otomobil fiyatlarına göre pahalıdır. İkinci el otomobillerin satışına ise bir engel getirilmediğinden piyasa da geçici de olsa bir belirsizlik olacaktır. Bu nedenle fiyatlar orada da artışa geçecektir” dedi.

    Yayınlanan raporlara göre günümüzde, dünyada bir milyardan fazla fosil yakıtlı araç bulunmakta ve dünyanın karbondioksit emisyonlarının yüzde 30’undan fazlasını üretmektedirler. Araç emisyon kurallarının sıkılaştırılması, AB’nin 1990 yılına kıyasla 2030 yılına kadar sera gazı emisyonlarında yüzde 55’lik bir azalma elde etmek istediği “Fit for 55” iklim paketinin bir parçası olarak yer alıyor.