Etiket: avukat

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan şikayetinden vazgeçti

    Cumhurbaşkanı Erdoğan şikayetinden vazgeçti

    Avukat Aydın, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Cumhurbaşkanımız, depremden etkilenen 11 il ve bağlı yerleşim yerlerinde, şahsına yönelik hakaretler nedeniyle açılan soruşturma ve kovuşturmalarda şikayetten vazgeçmiştir” ifadelerine yer verdi.

  • Avukat çifte kurşun yağdıran şüpheli adliyede

    Avukat çifte kurşun yağdıran şüpheli adliyede

    Olay, dün saat 16.00 sıralarında Hamidiye Mahallesi Park Caddesi’nde bulunan İnegöl Tapu Müdürlüğünde meydana geldi. Yanında çalıştırdıkları Özlem A.’nın (40) boşanma avukatlığını yapan Mustafa Furkan Soydan (29) ve avukat eşi İrem Soydan (29), mal paylaşımı için İnegöl Tapu Müdürlüğüne gitti. Kuruma Özlem A.’nın eşi Ekrem A. (45) da geldi. Tapuda davacıların üzerine olan mallara tedbir işlemi yapıldığı sırada öfkelenen Ekrem A., elindeki tabancayla avukatlara kurşun yağdırdı. Saldırgan aracıyla kaçarak kayıplara karıştı. Vücudunun çeşitli yerlerine isabet eden avukat Mustafa Furkan Soydan ve avukat eşi İrem Soydan yaralandı. Yaralı avukatlar, olay yerine sevk edilen ambulanslarla İnegöl Devlet Hastanesine kaldırıldı. Olayı duyan Memleket Partisi İlçe Başkanı Yasemin Soydan ise yaralanan oğlu Mustafa Furkan Soydan ve gelininin yanına hastaneye gelerek ilgilendi.


    Evde yakalandı
    Kaçan şahıs, polis ekiplerince saklandığı İnegöl’ün kırsal Hamitabat mahallesindeki evinde yakalandı. Gözaltına alınan şüpheli, sorgulamanın ardından adliyeye sevk edildi.
    Şüpheli Ekrem A.’nın ifadesinde “Eşimle görüşmeme müsaade etmediler. Bende bir anlık öfkeyle ateş ettim” dediği öğrenildi.

  • Bursa’da boşanma aşamasındaki koca avukat çifte kurşun yağdırdı

    Bursa’da boşanma aşamasındaki koca avukat çifte kurşun yağdırdı

    Olay, saat 16.00 sıralarında Hamidiye Mahallesi Park Caddesi’nde bulunan İnegöl Tapu Müdürlüğünde meydana geldi. Yanında çalıştırdıkları Özlem A.’nın (40) boşanma avukatlığını yapan Mustafa Furkan Soydan (29) ve avukat eşi İrem Soydan (29), mal paylaşımı için İnegöl Tapu Müdürlüğüne gitti. Kuruma Özlem A.’nın eşi Ekrem A. (45) da geldi. Tapuda davacıların üzerine olan mallara tedbir işlemi yapıldığı sırada öfkelenen Ekrem A., elindeki tabancayla avukatlara kurşun yağdırdı.

    Saldırgan aracıyla kaçarak kayıplara karıştı. Vücudunun çeşitli yerlerine isabet eden avukat Mustafa Furkan Soydan ve avukat eşi İrem Soydan yaralandı. Yaralı avukatlar, olay yerine sevk edilen ambulanslarla İnegöl Devlet Hastanesine kaldırıldı. Olayı duyan Memleket Partisi İlçe Başkanı Yasemin Soydan ise yaralanan oğlu Mustafa Furkan Soydan ve gelininin yanına hastaneye gelerek ilgilendi. Polis ekipleri kaçan şahsın yakalanması için çalışmalarını sürdürüyor.

  • Sanığa avukattan “Meclis kartı” sorusu

    Sanığa avukattan “Meclis kartı” sorusu

    14 Ekim 2021’de Ömer Türkçakal Bulvarında meydana gelen olayda, İl Emniyet Müdürlüğü ekiplerinin rutin trafik uygulaması sırasında 06 CHP 50 plakalı otomobil durduruldu. Polis memuru B.Y.’nin kontrol etmek istediği otomobilin sürücüsü kaçmak için aracı hareket ettirdi. Bu sırada polis memuru B.Y., aracı durdurmak isterken yaklaşık 30 metre sürüklenerek yaralandı. Polis memurunun vücudunda kırıklar oluştu.
    Kaçan sürücünün ise CHP’de bir dönem ilçe gençlik kolları başkan yardımcılığı ve il gençlik kolları başkan vekilliği yapan Bülent Sadıkoğlu olduğu belirlendi. Gözaltına alınan Sadıkoğlu tutuklandı. Yaklaşık 3 ay cezaevinde tutuklu bulunan Bülent Sadıkoğlu, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

    Duruşma görüldü

    Olaya ilişkin açılan davanın duruşması Kocaeli 2. Asliye Ceza Mahkemesinde görülmeye devam etti. Duruşma salonunda tutuksuz sanık Bülent Sadıkoğlu, avukatı ve tanıklar hazır bulunurken, müşteki polis memuru B.Y. ve avukatı SEGBİS ile duruşmaya katıldı.

    “Şekerim yükseldi ve panikledim”

    Savunması için söz hakkı verilen Bülent Sadıkoğlu, olay gününü anlattı. Sadıkoğlu, “Gökhan isimli arkadaşımla aracımla seyir halindeyken görevli polis memuru beni durdurdu. Kimliğimi istedi, benden istediği belgeleri kendisine verdim. Polis memuru bana aracın yakalaması olduğunu söyledi. Ben de ekonomik çıkmazın içindeydim, borcum vardı. Aynı zamanda şeker hastasıyım, şekerim yükseldi ve panikledim. Her şey o an gerçekleşti. O sırada polis memurunun kafası aracın içerisinde değildi. Ben bir anda gaza bastım, polis memuru eliyle araca tutundu, sürüklenmesi bu sebeple oldu. O panikle uzaklaştım. Pişmanım, böyle bir şeyin yaşanmasını istemezdim. Müştekiden de özür diliyorum. Normal de sakin bir yaşantım var” dedi.

    “Meclis kartını kullanmadım”

    Müşteki avukatı Hasan Dalak, sanığa aracında neden Meclis kartı bulunduğunu sordu. Dalak, “TBMM 26. Dönem CHP milletvekili misiniz? Değilseniz neden araç camının ön kısmında adınıza düzenlenmiş Meclis kartı vardı?” diyerek sonu yöneltti. Bülent Sadıkoğlu, avukatın sorusunu, “Ben o kartı hiçbir şekilde kullanmadım. Kart, camın ön kısmında değildi. O kart aracın ya torpidosundadır ya da güneşliktedir” şeklinde cevapladı.

    “Sanık Meclis kartını göstererek ‘Bırak gideyim’ dedi.

    Olay tarihinde yaralanarak hastanelik olan polis memuru B.Y., “O gün radar uygulaması yapıyorduk. Radar ekipleri telsizden 06 CHP 50 plakalı aracın şehir içinde aşırı hız yaptığını ve cezalandırılması için durdurulması gerektiğini söyledi. Bunun üzerine usulüne uygun bir şekilde aracı durdurdum. Aracın sorgusunu yaparken otomobilin yakalaması olduğunu fark ettim. ‘Beyefendi aracınız yakalaması var, bilginiz var mı?’ diye sordum. Kendisi de camın ön kısmında bulunan Meclis kartını göstererek ‘Bilgim var, bırak gideyim’ dedi. İşlem yapmak için aracı bağlamam gerektiğini söyledim. Tabletten sanığa aracın yakalaması olduğunu söylediğim ve aracı bağlamam gerektiğini gösterdiğim esnada sanık benim kolumdan tutarak aracı hareket ettirdi. Sanık yanında bulunan vatandaşın ‘Bırak düşsün’ dediğini hatırlıyorum” diye konuştu.

    “320 gün fizik tedavi gördüm”

    Yere düştükten sonra bir süre hafıza kaybı yaşadığını söyleyen B.Y., “Aracı ben tutmadım. Aracın beni sürüklemesi ve sanığın beni bırakmasıyla yere düşerek başımı yere çarptım. Şikayetçiyim. Meclis kartının camın önünde olduğunu kendi gözlerimle gördüm. 320 gün fizik tedavi gördüm. 2018 yılından bu yana polis memuruyum. Daha önce buna benzer bir olayla karşılaşmadım” şeklinde konuştu.

    “Bülent aracın bağlaması olduğunu duyunca afalladı, korktu”

    Olay tarihinde sanık ile aynı araçta bulunan Gökhan T., “Bülent ile seyir halindeyken polis çevirmesine takıldık. Aracın yakalaması olduğu anlaşıldı. Bülent bunu duyunca afalladı, korktu. Aynı zamanda şeker hastası olması sebebiyle bir anda olay gerçekleşti. Bülent polise, ‘Bırak gideyim’ dedi. Polis memuru Bülent’in omuzundan tuttu, o esnada Bülent gaza bastı. Polisin sürüklendiğini görmedim. ‘Bırak düşsün’ diye bir şey demedim” ifadelerini kullandı.

    “Araç daha da hızlandı ve arkadaşımız sürüklenerek yere düştü”

    Tanık olarak dinlenen başka bir polis memuru, “Drone uygulamalı kural ihlali yapanlara yönelik ekiplerimizi bilgilendiriyorduk. Bir ses duydum, arkamı döndüğümde 50-100 metre ilerde B.Y.’nin bir aracın sorgusunu yaptığını gördüm. B.Y.’nin bir eli camın içindeydi, diğer eliyle de bize sesleniyordu. Ona ‘Bırak’ diye bağırdım. Daha sonra B.Y.’yi içeriden bir mi tuttu, o mu araca tutundu bilmiyorum ama B.Y. daha da aracın içine çekildi. Araç daha da hızlandı ve arkadaşımız sürüklenerek yere düştü. Telsizle aracın plakasını bildirdim ve ambulans çağırdım” dedi.
    Mahkeme heyeti, sanığın tutuksuz yargılanmasının devamına karar vererek, duruşmayı erteledi.

  • Adnan Oktar’ın avukatlarına operasyon

    Adnan Oktar’ın avukatlarına operasyon

    İstanbul Emniyeti Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada, şüphelilerin Adnan Oktar’ın emir ve talimatlarını cezaevi dışındaki örgüt üyelerine ilettikleri, örgütün maddi imkanlarını kontrol ettikleri, müşteki ve etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanabilecek kişilere baskı kurdukları belirlendi. Operasyon bugün sabah 08.00’de İstanbul merkezli 4 ilde eş zamanlı olarak gerçekleştirdi. Aralarında Adnan Oktar’ın avukatlarının da olduğu 8 şüpheliye yönelik operasyonda, İstanbul’da iki, Ankara’da bir avukatlık ofisi, Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosunda görevli Cumhuriyet savcıları nezaretinde arandı.

    Öte yandan Adnan Oktar davasında tahliye kararı verilen 61 sanık hakkında, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi’nin verdiği tutuklama kararıyla ilgili 52 kişiden 32’si yakalandı. İstanbul’da dışında oldukları belirlenen 9 sanık ile firarilerin yakalanması için çalışmaların devam ettiği bildirildi.

  • Bursa’da barda tartışma! Avukat ağır yaralı

    Bursa’da barda tartışma! Avukat ağır yaralı

    Bursa’da bir avukat eğlenmek için gittiği barda güvenliklerle çıkan tartışma sonrası darp edilmesinin ardından yere düşmesi sonucu başını vurarak beyin kanaması geçirdi. Ağır yaralanarak ameliyata alınan avukatın hayati tehlikesinin olduğu öğrenilirken olaya karışan 2 güvenlik ise tutuklanarak cezaevine gönderildi.

    GÜVENLİKLER DENGESİNİ KAYBEDEREK DÜŞTÜ DEDİ

    Bursa’nın merkez Nilüfer ilçesi 29 Ekim Mahallesi’nde avukat olan T.U. eğlenmek için gittiği barda işletme güvenlikleri ile tartışmasının ardından dışarıya çıkartıldı. Ardından iddiaya göre, barın önünde dengesini kaybederek kafasını vuran T.U. ağır yaralandı. T.U.’nun hayati tehlikesinin olduğu öğrenilirken bar güvenliklerinin polise verdiği bilgide, bardan dışarıya çıkarılan avukatın dengesini kaybederek başını yere vurduğu  yönündeydi.

    GÜVENLİK KAMERALARI İZLENİNCE GERÇEK ORTAYA ÇIKTI

    Olayla ilgili olarak Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatı üzerine harekete geçen İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü ekipleri, iş yeri ve çevresindeki güvenlik kamerası görüntülerini incelemeye aldı.

    Ekipler yaptıkları çalışmada T.U’nun dengesini kaybederek değil, eğlenmek için gittiği barda çıkan tartışmada, iş yerinde güvenlik görevlisi olarak çalışan M.Y. (25) ve güvenlik müdürü O.E’nin (33) darp etmesi sonucu yere düşerek yaralandığını tespit etti.

    2 KİŞİ TUTUKLANDI

    Polis ekipleri bunun üzerine M.Y, O.E. ve M.H. (29) ile olay hakkında ekipleri yanlış yönlendirdiği öne sürülen K.Ç’yi (41) gözaltına aldı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen zanlılardan M.Y. ve O.E. çıkarıldıkları nöbetçi sulh ceza hakimliğince tutuklandı. Diğer şüpheliler M.H. ve K.Ç. ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

  • Dilara Yıldız için İstanbul Barosu’nda tören

    Dilara Yıldız için İstanbul Barosu’nda tören

    İstanbul Tuzla’da öldürülen avukat Dilara Yıldız için İstanbul Barosu önünde tören düzenlendi. Törende konuşan Yıldız’ın annesi Elvan Yıldız, “Gerekli cezayı alsın, hiç dışarıya çıkmamasını istiyorum, ömür boyu dışarı çıkmasın istiyorum. Kızımı tehdit ediyordu” dedi.

    Tuzla’da eski nişanlısı Oktay Dönmez’in öldürdüğü 29 yaşındaki avukat Dilara Yıldız için Beyoğlu’nda bulunan İstanbul Barosu önünde tören düzenlendi. Dilara Yıldız’ın cenazesi saat 12.00’da İstiklal Caddesi’ndeki baro binası önüne getirildi. Törene Dilara Yıldız’ın annesi Elvan Yıldız, kız kardeşi Merve Yıldız, İstanbul Baro Başkanı Mehmet Durakoğlu ve meslektaşları katıldı.

    “CANİ GEREKLİ CEZAYI ALSIN”

    Anne Elvan Yıldız, “Benim çocuğum hiç yerine öldü. Çok ceza almasını istiyorum, oradan çıkmamasını istiyorum. Acım büyük. Acımla birlikte öfkem de çok büyük. Yavrumu boş yere öldürdü, cani. Gerekli cezayı alsın, hiç dışarıya çıkmamasını istiyorum, ömür boyu dışarı çıkmasın istiyorum. Kızımı tehdit ediyordu” dedi.

    “BU KEZ KURŞUNU BİZ YEDİK”

    Törende konuşan İstanbul Baro Başkanı Mehmet Durakoğlu ise, “Bu cinayet şimdiye kadar işlenen cinayetlerden çok farklı. Bize, dünyaya bir şeyler anlatması gereken bir cinayet. Bizler bu ülkenin bütün avukatları olarak bir kurşun yedik. Bu kez kurşunu biz yedik. Bundan hepimiz ders almalıyız. Kadın cinayetlerini önlemeye yönelik olarak alınan önlemler şu ana kadar yapılanlardan ibaret olmamalı. Biz mücadelemize sonuna kadar devam edeceğiz. Toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlayana kadar barolar olarak bu mücadeleye devam edeceğiz. Kadın cinayetlerinin önlenmesi adına hukukçular olarak ne yapılması gerekiyorsa yapmaya sonuna kadar devam edeceğiz” diye konuştu. Törenin ardından Dilara Yıldız’ın cenazesi toprağa verilmek üzere Samsun’un Bafra İlçesi’nin Aktekke Köyü’ne gönderildi.

  • Bursa’da cezaevine uyuşturucu sokan avukata hapis şoku

    Bursa’da cezaevine uyuşturucu sokan avukata hapis şoku

    Bursa’da görüşmek için gittiği cezaevindeki mahkumlara uyuşturucu maddesi sattığı iddia edilen avukat A.A. (32) hakkında 10 ile 18 yıl arası hapis cezası istemiyle dava açıldı. Avukat A.A.’nın, pandemi sürecinde görüş odalarına tedbir amacıyla yapılan cam paravanları kırıp mahkumlara gramlık küçük paketlerle uyuşturucu sattığı öne sürüldü.

    Bursa H Tipi Cezaevi’nde, pandemi sürecinde virüsün yayılmasını engellemek için görüş odalarına yapılan cam paravanların sürekli olarak kırılmasından şüphelenen infaz koruma memurları, görüşmek için cezaevine gelen avukatları ve konuştukları müvekkillerini takibe aldı.

    İddiaya göre, Bursa Barosu avukatlarından A.A.’nın sürekli olarak cezaevine geldiği ve mahkumlarla kısa süreli görüşmeler yaparak ayrıldığı dikkat çekti. İnfaz koruma memurları, Avukat A.A.’nın görüştüğü tutukluların koğuşlarında yaptıkları aramalarda ise uyuşturucu madde ele geçirdi.

    BAŞSAVCILIK İTİRAZIYLA TUTUKLANDI

    Gözaltına alınan ve Bursa Emniyet Müdürlüğü’nde ifadesi alındıktan sonra adliyeye sevk edilen A.A., çıkarıldığı mahkemece tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

    Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazı üzerine tekrar gözaltına alınan, A.A., bu kez tutuklanarak cezaevine kondu. Yaklaşık 2 ay cezaevinde kalan avukat, hazırlanan iddianamenin kabul edilmesinden sonra, hakim kararıyla tahliye edildi.

    Hakkında, Bursa 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde, ‘Uyuşturucu temin etmek’ suçundan 10 ile 18 yıl arası hapis cezası istemiyle dava açılan A.A., cezaevi girişinde sadece X-Ray cihazından geçirildiği ancak avukatlık statüsü nedeniyle üzerinin detaylı aranmadığı, uyuşturucu maddeleri cezaevine rahatlıkla sokarak cam paravanlardan mahkumlara gramlık küçük paketlerle satmakla suçlanıyor.

    Avukat A.A.’nın yargılanmasına önümüzdeki günlerde başlanacak.

  • 40 yaş üstü avukatlara aşı önceliği

    40 yaş üstü avukatlara aşı önceliği

    Türkiye Barolar Birliği (TBB), 40 yaş üstü avukatlara koronavirüs aşı önceliği getirildiğini açıkladı.

    TBB, Twitter hesabından yaptığı açıklamada koronavirüs aşılama programında 40 yaş üzeri avukatlar için öncelik getirildiğini belirtti. Meslektaşlarına aşı randevusu için başvurmaları tavsiyesinde bulunulan TBB açıklamasında, “Değerli meslektaşlarımız; avukatlar, 40 yaş ve üzeri olmak üzere öncelikli aşı programına tanımlanmıştır. Randevular hemen alınabilir. 40 yaş altı, süreç içerisinde tanımlanacaktır. Destekleri için Sayın Adalet ve Sağlık Bakanlarımıza teşekkür ederiz” ifadelerine yer verildi.

  • Hemşire olarak çalıştığı hastanenin avukatı oldu

    Hemşire olarak çalıştığı hastanenin avukatı oldu

    Bursa’da Uludağ Üniversitesi’nde 11 yıldır hemşire olarak görev yapan Büşra Ağgön, şiddet gören arkadaşlarından etkilenip avukat oldu. Hukuk Fakültesi’ni 3 yılda bitiren Ağgön, şimdi hemşirelik yaptığı üniversitenin avukatı oldu.

    Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde 11 yıl önce hemşirelik yapmaya başlayan Büşra Ağgön, şiddet gören sağlıkçı arkadaşlarından etkilenip “onların haklarını daha iyi savunurum” diye düşünerek avukat olmaya karar verdi.

    Sınavlara girip Hukuk Fakültesi’ni kazanan Ağgön, izinlerinde ve boş zamanlarında var gücüyle çalışıp fakülteyi 3 yılda bitirdi. Ağgön, hemşirelik görevini bırakıp Bursa Uludağ Üniversitesi bünyesinde avukat olarak göreve başladı. Azmi ve başarısıyla herkesin takdirini kazanan Ağgön, sağlıkçıların hakkını en iyi şekilde savunmak için var gücüyle çalışıyor.

    Başarı dolu hikayesini anlatan Büşra Ağgön, “Ben 2009 yılında Sağlık Meslek Okulu’ndan mezun olduktan sonra Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde hemşire olarak görev yapmaya başladım. Tıp Fakültesi’nde hemşire olarak görev yaptım. Hemşirelik mesleği benim için çok özel bir meslektir. Çok kutsal bir görevi icra ettiğimi düşünüyorum. Avukatlık derslerini verebilmek için geceleri nöbet tutuyordum ve bayramlarda çalışıyordum. Bu şekilde kazandığım hukuk fakültesini 3 yılda bitirdim. Avukatlık diplomamı aldım. Avukat olmamda sağlıkçı arkadaşların uğradığı şiddet etkili oldu. “Sağlıkçı arkadaşların haklarını daha iyi savunabilirim” diye düşünmem avukat olmamda etkili oldu. Sağlıkçı arkadaşlara her türlü desteği vereceğim” dedi.