Etiket: avukat

  • Gülistan Doku’nun ailesinin avukatına soruşturma

    Gülistan Doku’nun ailesinin avukatına soruşturma

    Tunceli’de, 5 Ocak’tan bu yana haber alınamayan üniversite öğrencisi Gülistan Doku’nun ailesinin avukatı Ali Çimen, Tunceli Cumhuriyet Başsavcılığı’nın resmi bilirkişi raporunu açıkladığı için kendisi hakkında ‘soruşturmanın gizliliğini ihlal ettiği’ gerekçesiyle soruşturma açıldığını söyledi. Çimen, “Bu soruşturmanın gizliliğini ihlal edecek, bunu en son düşünecek kişi biziz. Bu dosyada sağlıklı bir şekilde, etkin ve etkili bir soruşturmanın yapılmasını en çok biz talep ettik, taleplerimizin hepsinde de bunu belirttik” dedi.

    Tunceli’de 5 Ocak’tan bu yana haber alınamayan üniversite öğrencisi Gülistan Doku’nun ailesinin avukatı Ali Çimen hakkında ‘soruşturmanın gizliliğini ihlal ettiği’ gerekçesiyle Tunceli Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından inceleme başlatıldı. Resmi bilirkişi raporunu açıkladığı için hakkında soruşturma açıldığını belirten Avukat Ali Çimen, dosyaya giren ve iki kısımdan oluşan resmi bilirkişi raporuyla Gülistan Doku’nun 2 gün üst üste alıkonulduğu ve intihar etmediğinin ortaya çıktığını söyledi. Resmi bilirkişi raporunu açıklamasıyla sosyal medyada oluşan bilgi kirliliğinin önüne geçildiğini söyleyen Çimen, bu soruşturmanın gizliliğini ihlal edecek en son kişinin kendisi olacağını ifade etti.

    ‘AİLENİN HUKUKİ YARARI VAR’

    254 gündür kendisinden haber alınamayan 21 yaşında genç bir kadının kayıp olduğunu hatırlatan Çimen, “21 yaşında genç bir kadın kayıptır ve bu dosyada bazı gelişmeler oldu. Resmi bilirkişi raporu dosyamıza girmişti. Bu iki aşamadan oluşuyordu. Birinci aşamasında 04.01.2020 gecesi şüpheli tarafından Gülistan’a yönelik yapılan alıkoyma eyleminin 05.01.2020 günü de tekrarlandığı ortaya çıkmıştı. İkinci bölümünde ise köprü üzerinde emniyetin tuttuğu bir tutanak vardı. Bir nesnenin düştüğü şeklinde tarif edilmişti ve Gülistan’ın oradan atladığı değerlendirilmişti o tutanaktan sonra. Gelen bilimsel rapor ile suya düşen bir nesnenin olmadığı ve Gülistan’ın intihar etmediği ortaya çıkmıştı. Sosyal medya üzerinde bilgi kirliliği çok fazlaydı. Hem şüpheli ailenin yarattığı bilgi kirliliği vardı hem de bazı çevrelerin yarattığı bilgi kirliliği vardı ve Gülistan halen kayıp olduğu için biz de belki Gülistan’ı gören olur, duyan olur ve ailenin hukuki yararı olduğu için biz yer yer basın açıklamalarında bulunduk. Raporun ikinci aşamasıyla ilgili yaptığımız değerlendirmeyle ilgili Tunceli Cumhuriyet Başsavcılığı hakkımızda inceleme başlatmış, soruşturmanın gizliliğini ihlal ettik diye. Bu soruşturmanın gizliliğini ihlal etmeyi en son düşünecek kişi biziz. Bu dosyanın sağlıklı bir şekilde, etkin ve etkili bir soruşturmanın yapılmasını en çok biz talep ettik, taleplerimizin hepsinde de bunu belirttik. Tunceli Cumhuriyet Başsavcılığı’nın emeğini, mesaisini Gülistan Doku’nun bulunmasına yönelik harcaması gerekirken avukata karşı bir soruşturma yapmasının bir hukuki dayanağı yoktur. İsabetsiz olmuştur. Çok üzüldük buna” diye konuştu.

    ‘TÜM KRİTERLER ŞÜPHELİ AİLEYİ İŞARET ETTİĞİ İÇİN YARGILANMALARINI TALEP ETTİK’

    Gelinen bu aşamadan sonra Gülistan Doku’nun ya sağ olma ihtimalinin ya da insan öldürme şeklindeki ihtimalinin değerlendirilmesi gerektiğini ifade eden Ali Çimen, bu talepleri Tunceli Cumhuriyet Başsavcılığı’na 4 ayrı dilekçeyle sunduklarını söyledi. Açıklamalarında şüpheli ve ailesi ile ilgili ‘illa suçludur’ ifadesini asla kullanmadıklarını dile getiren Çimen, ancak kayıp vakalarda şüpheliye ulaşmak için belli kriterlerin olduğunu ve bu kriterlerin şüpheliyi ve ailesini işaret ettiği için dosyada yargılanmaları gerektiğini talep ettiklerini belirtti. Dosyada devam eden bazı işlemlerin olduğunu da aktaran Çimen, gizlilik açısından bunları şu an paylaşamayacağını belirterek, şöyle konuştu:

    “Gülistan’ın 220’nci gününe kadar intihar ettiği düşüncesi dosyada hakimdi. Yanlış tutulan bir tutanaktan kaynaklı Gülistan baraj gölünde arandı. Gelen bilirkişi raporu, resmi bilirkişi raporudur ve denetime de elverişlidir. O raporla Gülistan’ın suya atlamadığı ve intihar etmediği ortaya çıktı. Biz o aşamadan sonra savcılık makamına 4 dilekçe daha verdik, taleplerimiz oldu. Artık burada Gülistan’ın ya sağ olma ihtimalini ya da insan öldürme şeklinde ihtimalinin değerlendirilmesini belirttik. Biz açıklamalarımızın hiçbirinde illa bu adam suçludur, bu kişi bu suçu işlemiştir demedik. Sadece kuvvetli suç şüphesinden bahsettik. Kayıp vakalarında şüpheliye ulaşmak için belli kriterler var. Yakınlarından, son görüldüğü kişi kim, husumetli olduğu kişi kim, bunlar araştırılır, bu sorulara verilen cevap şüpheli aileyi gösterdiği için biz şüpheli ailenin bu dosyada yargılanması gerektiğini ve onlarla ilgili işlemlerin yapılmasını belirtmiştik. Bu aşamadan sonra, Tunceli Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yaptığı bazı işlemler de var. Biz bunları gizlilik açısından söyleyemeyiz. Zaten her aşamada vardı. Şu an belli bir işlem de yapılıyor. Baz istasyonları üzerinden, bununla ilgili bir gelişme sağlanırsa eğer, bunu o zaman açıklayacağız. Bizim temel amacımız dosyanın sağlıklı bir şekilde yürütülmesidir, başka bir beklentimiz yoktur.”

  • Avukat Ünal Işık tarafından tecavüze uğradığını intihar edeceğini açıkladı

    Avukat Ünal Işık tarafından tecavüze uğradığını intihar edeceğini açıkladı

    Twitter’da ‘Kar Tanesi’ isimli kullanıcı Ünal Işık isimli avukatın cinsel istismarına uğradığını açıklayarak intihar edeceğini açıkladı.

    Son dakika gelişmesine göre ismi belli olmayan bir kullanıcı 19 yaşında olduğunu, Avukat Ünal Işık tarafından iki kez tecavüze uğradığını, Işık’ın ailesi ve arkadaşları tarafından defalarca taciz ve tehdide uğradığını ifade ederek başına gelen olaylardan sonra intihar edeceğini belirtti. Yürekleri burkan bu olayın ardından genç kıza ulaşılmaya çalışılıyor.

    Onurunun, gururunun incindiğini kalbinin kırıldığını ifade eden ‘Kar Tanesi’ isimli kullanıcının adının B. olduğu ifade edildi. Talihsiz kız Avukat Ünal Işık tarafından iki kez cinsel istismara uğradığını o kişinin sevgilisi ve arkadaşları tarafından tehdit edildiğini söylerken bu yaşananlarla, insanlarla daha fazla mücalede edemeyerek intihar edeceğini belirtti. Olayı duyan ve okuyan herkes bu satırların sahibi talihsiz kıza ulaşmaya çalışıyor.

    İşte tecavüzcü avukatın ailesi ve arkadaşlarından geldiği iddia edilen mesajlar…

  • Kalbine yenik düşen genç avukat Bursa’da toprağa verildi

    Kalbine yenik düşen genç avukat Bursa’da toprağa verildi

    Bakırköy Adalet Sarayı’nda sanık yakınları tarafından 5 ay önce darp edilmesiyle gündeme gelen ve 2 gün önce geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybeden avukat Aybars Adıgüzel (27), Bursa’da toprağa verildi.

    Avukat Aybars Adıgüzel, geçen 14 Şubat günü gittiği Bakırköy Adalet Sarayı’nda yaklaşık 15 kişi tarafından darp edilmiş ve bu anlar güvenlik kameralarına yansımıştı. Adıgüzel, geçen pazartesi akşamı ise geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybetti.

    İstanbul Barosu Bakırköy Bölge Temsilcisi olan avukat Aybars Adıgüzel’in cenazesi bu sabah memleketi Bursa’ya getirildi. Adıgüzel, Fatih Sultan Mehmet Camii’nde kılınan cenaze namazının ardından, Hürriyet Soğukkuyu Mezarlığı’nda toprağa verildi.

  • Can Dündar’ın villasını satın alan avukatlara ceza

    Can Dündar’ın villasını satın alan avukatlara ceza

    MİT TIR’larına ait haberi karşılığında Can Dündar’ın Ankara’daki villasının “değerinin çok üzerinde fiyatla ve FETÖ talimatıyla satın aldıkları” iddiasıyla 4 avukatın “Silahlı terör örgütü üyesi olmak” suçundan yargılandıkları dava karara bağlandı. İki sanık “örgüte yardım” suçundan 5 yıl 2 ay 15 gün hapis cezasına çarptırılırken; bir sanığa etkin pişmanlık hükümleri uygulanarak 1 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası verildi. Firari sanığın dosyası ise ayrıldı.

    İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 3 Temmuz’da karara bağlanan duruşmada, sanıklar son savunmalarında suçlamaları reddettiler. Sanık Atilla Tarık Çilekçi hakkında “Silahlı terör örgütü üyeliği” suçunu işlediğinin sabit olduğunu belirten mahkeme, avukat yapılanmasıyla ilgili 33 kişinin ismini verdiği, verdiği isimlerden 3’ü hakkında önceden herhangi bir işlem yapılmadığı, göstermiş olduğu pişmanlık ve verdiği bilgilerdeki samimiyeti, verdiği bilgilerin örgütün çökertilmesine ilişkin olması, bir kısım şüphelilerin sanığın beyanları sonucu örgüt içinde açığa çıkarak deşifre edilmesi ve faydalı beyanda bulunması nedeniyle hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulandığını kararında belirtti. Mahkeme, sanık Çilekçi’ye 1 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası vererek hükmünün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verdi. Heyet, sanık Çilekçi hakkındaki yurtdışına çıkış yasağının ise kaldırılmasına hükmetti.

    İKİ SANIĞA 5 YIL 2 AY 15 GÜN HAPİS CEZASI

    Diğer sanıklar Sönmez Ahi ve Bekir Mustafa Yılmaz hakkında ise haklarında “örgüt üyeliğinden” dava açılmışsa da eylemlerinin “FETÖ silahlı terör örgütünün içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte bilerek ve isteyerek yardım” suçunu oluşturduğu kaydedildi. Mahkeme, sanıklar Ahi ve Yılmaz hakkında 5 yıl 2 ay 15’er gün hapis cezası verdi. Sanıklar hakkındaki yurtdışına çıkış yasağının ise karar kesinleşinceye kadar devamına karar verildi. Sanık Faruk Öksüz hakkında ise firari durumda olması nedeniyle dosyası ayrıldı.

    “EVİ FETÖ’NÜN EMİR VE TALİMATLARI DOĞRULTUSUNDA SATIN ALINDI”

    Mahkeme kararının gerekçesinde, “Sanıkların, birlikte iştiraken hareket ederek Can Dündar isimli şu an firari olduğu anlaşılan ve FETÖ’nün amaçlarına hizmet eden şahsın, MİT TIR’larına ilişkin provokasyonu haberleştirmesi ve diğer uluslararası birim ve yerlere göndermesi, bağlı bulunduğu yayın organı tarafından ulusal ve uluslararası kamuoyunda yayınlanmasını ve yayılmasını sağlamıştır. Bu yaptığı iş karşılığında ise uzun süredir satamadığı evini, değerinin çok üzerinde FETÖ örgütünün emir ve talimatları doğrultusunda bu örgüte yardım etmek amacı ile sanıklar tarafından satın alınmıştır” ifadeleri kullanıldı.

  • Avukatlardan Ankara Adliyesi’nde çoklu baro eylemi

    Avukatlardan Ankara Adliyesi’nde çoklu baro eylemi

    Ankara Barosuna kayıtlı bir grup avukat, Ankara Adliyesinde “çoklu baro sistemi”ne karşı eylem yaptı.

    Ankara Adliyesi içinde yürüyüşle başlayan eyleme Ankara Barosu Başkanı Erinç Sağkan ile bazı avukatlar katıldı.

    Adliye binası içinde “Savunma susmadı, susmayacak.”, “Savunma yoksa adalet yok.”, “Direne direne kazanacağız.” sloganları atan avukatlar, daha sonra adliyenin giriş kapısında basın açıklaması yaptı.

    Grup adına konuşan Baro Başkanı Sağkan, çoklu baro düzenlemesinin savunma hakkının kısıtlanması anlamını taşıdığını ileri sürdü.

    Baroların olası bölünme halinde de susturulamayacağını ifade eden Sağkan, avukatların vatandaşların haklarını savunmaktan vazgeçmeyeceklerini dile getirdi.

    Sağkan, bütün avukatları yarın saat 16.00’da Anıtpark’ta yapacakları Büyük Savunma Mitingi’ne katılmaya davet etti.