Etiket: ayakkabı

  • Bursa’da çamurlu ayakkabılarını çıkarıp markete öyle girdi

    Bursa’da çamurlu ayakkabılarını çıkarıp markete öyle girdi

    Boyalıca Mahallesi Atatürk Caddesi üzerindeki markete alışverişe giden Reyhan Fındık(59), zeytin toplarken çamurlanan ayakkabılarını kapı önünde bıraktı. Çoraplarıyla markette alışveriş yapan Fındık, “Market kirlensin istemedim. Sonuçta buradaki çalışanlar temizliyor. Hak geçmesin” dedi.

    Market sahibi Ali Han Akın, “Ben rafları düzenliyordum. O esnada ayakkabılarını çıkardı, zeytin toplamaktan geldiğini söyledi. ‘Yerler kirlenmesin’ diye çorapları ile markete girdi. Çok şaşırdık, kendisine teşekkür ediyorum” dedi.

    Sosyal medyada görüntüyü izleyen binlerce kişi Reyhan Fındık’ın hareketini alkışlarken, çiftçi Fındık ise konuşmaktan çekindiğini dile getirdi.

     

  • Çamur olan ayakkabısını çıkararak markete girdi

    Çamur olan ayakkabısını çıkararak markete girdi

    Kahmaranmaraş depreminin en çok etkilediği illerden Hatay’da kentin inşa ve ihya çalışmaları aralıksız sürüyor. Havanın yağışlı olduğu günlerde kentte devam eden inşaat alanlarında çamur vatandaşlara zor anlar yaşatıyor. İskenderun ilçesi İsmet İnönü Mahallesi’nde bulunan bir markete gelen inşaat işçisi, çamur olan ayakkabısını çıkararak markete girdi. Zemini kirletmemek için yaptığıyla takdir toplayan inşaat işçişinin o anları güvenlik kamerasına yansıdı. Sosyal medyada paylaşılan görüntü kısa sürede ilgi odağı olurken, inşaat işçisi davranışı ile takdir topladı.

    “Kendisine çıkartmamasını söyledim, ısrarcı oldum, çıkarttı”

    28 yaşındaki işletme sahibi Ahmet Pembe, ayakkabısını çıkarmaması konusunda ısrar ettiğini fakat inşaat işçisinin ayakkabısını çıkararak markete girdiğini belirterek, “Normalde vatandaşı tanımıyorum, ilk defa gördüğümüz vatandaş. Değerli bir ağabeyimiz tabii ondan sonra tanıştık videodan sonra iznini aldım, onun izniyle paylaştık videoyu. Yani çıkartma dedim, dışarda biri diyecek ki bak Ahmet ayakkabısız içeri adam alıyor. Öyle bir tepki görmemek için çıkartmamasını istedim. O gün de bayağı bir yağmurluydu, Allah’ın bereketi güzeldi. Yani kendi girmese bile başkası girip kirletecekti yerleri. O gün de temizlik yapmamıştım, ona rağmen yerlerim tertemizdi. Kendine çıkartmamasını söyledim, ısrarcı oldum, çıkarttı. Ondan sonra arkadaşları girmek istedi, arkadaşları da girdirmedi içeriye. Dedim ‘Millet bize tepki gösterecek. Bak müşteri hiç içeri almıyor’ gibisinden öyle bir şey oldu. Komik bir anımız da oldu güzel. Duygulandım gerçekten düşüncesinden dolayı, kendisine teşekkür ederim. Halkımız, emekçimiz gerçekten deprem bölgesindeyiz, özellikle doğudan gelen işçi kesim arkadaşlarımız gerçekten çok duyarlı, vefalı. İnsanlık ölmedi ya devam ediyor. Belki başkası olsa bana ne der girer, sonuçta benim zaten görevim o dükkanı temizlemek” ifadelerini kullandı.

  • Markalı 5 çift ayakkabı çaldılar

    Markalı 5 çift ayakkabı çaldılar

    Yaşanan hırsızlık olayı, Kapaklı ilçesi Yıldızkent Mahallesi Pir Sultan Caddesinde bulunan bir apartmanda meydana geldi. İki şahıs belirledikleri apartmana gelerek içeride inceleme gerçekleştirdi. En üst kata kadar 37 ve 41 numaralı ayakkabılardan markalı olanları çalan şahıslar, kısa süre içerisinde bölgeden uzaklaştı.

    Güvenlik kameralarını inceleyince farkına vardılar
    Kapısının ödünde ayakkabılarını göremeyen apartman sakinleri, güvenlik kameralarını inceleyince olayın farkına vardı. Durumu polis ekiplerine bildiren vatandaşlar bir an önce hırsızların yakalanmasını istedi. Polis ekipleri, ilçe genelinde güvenlik kameralarına yakalanan ayakkabı hırsızlarını arama çalışması başlattı.

  • 25 yıldır ayakkabı boyacılığı yapıyor

    25 yıldır ayakkabı boyacılığı yapıyor

    Genç yaşlarda başladığı ayakkabı boyacılığı ile bugünlere kadar gelen Taştan, ayakkabı boyacılığının yanı sıra çocuklar için balon satışı, insört dağıtımı gibi çeşitli işler yaparak işlerini büyütmeye çalışıyor.

    25 yıldır ayakkabı boyacılığı yapıyor

    Ayakkabı boyacılığında eski zamanlarda ki hareketliliğin kalmadığı, meslekte işler her geçen gün azalsa da, meslek kaybolmaya yüz tutsa da, 42 yaşındaki Taştan, her gün Gediz Otogarı’nda bulunan ayakkabı sandığının başına geçerek nasibini bekliyor.

    1999 yılından bu yana Gediz Otobüs Garajında ayakkabı boyacılığı ile uğraştığını belirten İsa Taştan, “Gediz otobüs garajında ayakkabı boyacılığı, ayakkabı işleri, ayakkabı keçesi ve bağcıkları satışı yapmaktayım. 1999’dan beri Gediz Otobüs Garajında bu işle uğraşıyorum. 2010 yılında çocuklara balon ve oyuncak satışı yapmaya başladım. Gerek düğünlere giderek gerek otobüs garajımızda oyuncak ve balonlar satmaktayım. 2024 yılı bu mayıs ayında halen daha devam ediyoruz. Ekmek yedik bu işten ve yemeye de devam ediyoruz” dedi.

  • 32 yıllık ayakkabı tamircisi

    32 yıllık ayakkabı tamircisi

    45 yaşındaki ayakkabı ustası Mehmet Ali Minsin, 9 yaşında babasının yanında çırak olarak mesleğe başladı. 32 yıldır mesleğini icra eden Minsin, 4 metrekarelik dükkanda ömrünü mesleğine adayarak geçimini sağlıyor.

    Gelişen teknoloji ve fabrikalar yüzünden mesleklerinin eskisi gibi olmasa da yine devam ettiğini dile getiren Minsin, “1992 yılında babamın yanında çırak olarak başladım. O gün bu gündür mesleği bırakamadım. Babamızın yanında başladık, baba mesleği olduğu için babamıza yardım etmeye gidiyorduk. Çalışa çalışa kendimizi mesleğin içinde bulduk. Zevkle çalıştığın zaman, işini severek yaptığın zaman hayat seni aç ve açıkta bırakmaz’’ dedi.

    Mesleği devam ettirmek için çırak bulmakta zorluk çektiğini dile getiren Minsin, “Eleman bulmakta zorlanıyoruz. Eskiden her ayakkabıcıda bir eleman bulunurdu ama şu anda maalesef. Sokak başında bir ayakkabıcı olurdu ama şu anda bir ayakkabıcı bile bulamazsın. Bu meslekle 4 çocuk yetiştirdim, 4 çocuk okutuyorum. Allah’a şükür geçinip gidiyoruz. Tabii zamanla teknolojiye yeniliyoruz. Mesela eskiden el ile bir saat boyunca ayakkabı etrafına dikiş atılırdı ama şimdi makineyle yapma imkanımız var. Yapıştırmadır, preslemedir, tavan değiştirmeleri şu anda imalat hariç her şeyi yapabiliyoruz. Ama tabii ki teknolojiye göre daha çok gerideyiz’’ şeklinde konuştu.

  • Türkiye’nin ilk ayakkabı üreten lisesi

    Türkiye’nin ilk ayakkabı üreten lisesi

    Son yıllarda en çok karşılaşılan kalifiye eleman sorununa merhem olan meslek liseleri alanındaki sektörlerin gelişmesi için büyük katkı sunuyor. Türkiye Ayakkabı Sektörü Araştırma Geliştirme ve Eğitim Vakfı (TASEV) tarafından kurulan ve 2003 yılından Milli Eğitim Bakanlığı’na bağışlanan okul, yardıma muhtaç öğrencilere ayakkabı üretiyor. Malzeme desteği vakıf tarafından okula veriliyor. Buradaki öğrenciler ise yardıma muhtaç olan okullardaki öğrencilere ayakkabıları üretiyorlar. Ardından vakıf aracılığı ile üretilen ayakkabılar okullardaki öğrenciler ulaştırılıyor. Okulda eğitim gören her 9’uncu sınıf öğrencisi asgari ücretin yüzde 10’u kadar burs alıyor. Daha sonraki yıllarda ise başarılı öğrencilere bu burs verilmeye devam ediliyor. Öğrenciler aynı zamanda okulun döner sermayesine katkıda bulunan üretimler de yapıyor. İstanbul’da Çağlayan, Anadolu ve Gaziosmanpaşa adliyelerinin güvenlik görevlileri için ayakkabı üretimi yapan öğrenciler hem üretim aşamalarını iyi bir şekilde öğreniyorlar hem de kendilerine harçlık kazanıyor. Okul aynı zamanda malzeme ve lojistik desteği alarak afet durumlarında bölgedeki vatandaşlar için yine gönüllü olarak ayakkabı üretimi yapıyor.

    “Adliyelerde güvenlik görevlileri için ayakkabı üretimi yaptık”

    TASEV Ayakkabı ve Saraciye Teknolojisi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdürü Selim Şahin, “2002 yılında Türkiye Ayakkabı Sektörü Araştırma Geliştirme ve Eğitim Vakfı (TASEV) tarafından kurulup bakanlığa devredilmiş bir okuluz. O günden bu yana vakfın ve sektörün de destekleriyle ayakkabı sektöründe eğitim vermeye devam ediyor. Bizim çapımızda ayakkabı eğitimi veren ilk okul olma özelliğini taşıyoruz. Bizden yıllar sonra bir iki okul da bu eğitimi vermeye başladı. Uzun yıllar boyunca ayakkabı eğitimi veren tek okulduk. Okulumuz içerisinde ayakkabı tasarım ve üretim dalı var. Öğrenciler el ile tasarıma başlayarak oradan 3D uygulama ile tasarımına oradan kesim, dikim, montaj süreçleri ve son olarak paketlemeye kadar sıfırdan bir ayakkabıyı üretip paketlemeye kadar tüm süreçleri öğrenmiş oluyorlar. Biz burada iki tip üretim yapıyoruz. Birincisi döner sermayeye katkı sağlamak için yaptığımız üretim. Yıllar içerisinde İstanbul’da Çağlayan, Anadolu ve Gaziosmanpaşa adliyelerine güvenlik görevlileri için ayakkabı üretimi yaptık” dedi.

    “Döner sermaye için çalışan öğrenciler üretimden pay alıyorlar”

    Yardım yapmak için ayakkabıları TASEV Vakfı’nın destekleri ile ürettiklerini ifade eden Şahin, “Vakıfın bize sağladığı malzemeler ile öğrencilerimi atölyelerimizde üretimlerini yapıyorlar. Daha sonra ürünleri vakıfa teslim ediyoruz. Vakıfta bunları Türkiye’nin her yerindeki ihtiyaç sahibi öğrencilere gönderiyor. Özellikle vakıf ihtiyaç sahibi öğrencilere vermeye öncelik gösteriyor. Deprem yangın ve doğal afet durumlarında ise o bölgeye yine yardım için ayakkabı üretip gönderiyoruz. Vakıf öğrenicilere 9 sınıfta askeri ücretin yüzde 10’u kadar bir burs sağlıyor. Eğer öğrenci başarılı ise bu son sınıfa kadar devam ediyor. Bunun dışında döner sermaye için çalışan öğrenciler üretimden pay alıyorlar” diye sözlerini tamamladı.

    “Öğrenciye askeri ücretin yüzde 10’u kadar bir burs veriliyor”

    Türkiye Ayakkabı Sektörü Araştırma Geliştirme ve Eğitim Vakfı (TASEV) Genel Koordinatörü Atilla Başlar ise, “2002 yılında tüm ayakkabı sektörünün destekleri ile 4 ay gibi kısa bir sürede içerisinde bulunduğumuz kampüs inşa ediliyor. 2003 yılında Milli Eğitim Bakanlığı’na bağışlanıyor. 20 yıldır eğitim devam ediyor. Eğitim kampüsümüzün içerisinde bir laboratuvar ve ARGE merkezi de var. Şu anda ayakkabı sektörünün test ve analiz ihtiyaçlarını karşılıyor. Milli Eğitim Bakanlığı ve vakfımız arasında yapılan bir protokol ile her yeni kaydolan öğrenciye askeri ücretin yüzde 10’u kadar bir burs veriliyor. Diğer üst sınıflara geçtiklerinde ise başarılı olan öğrencilere burs verilmeye devam ediliyor” diye konuştu.

    “Ürettiğim ayakkabıyı babam giyiyor”

    12’nci sınıf öğrencisi Cansu Yakar, okulda perşembe günleri atölye dersi olduğunu söyleyerek, “Burada farklı tarzda babet, spor ve bot gibi ayakkabılar yapmayı öğreniyoruz. Geçen sene çizim ve model üretim eğitimimizi tamamladık. Bu yıl ise üretim kısmına geçerek çizdiğimiz modeller tamamen bir ayakkabı haline geliyor. Okula başladığım ilk günden bu yana yaklaşık 10 tane ayakkabı üretimi yapmışımdır. Ürettiğim ayakkabıyı babam giyiyor evde kullanıyoruz” dedi.

    “En sevdiğimiz ders günü üretim yaptığımız perşembe günleri”

    Üretim yapılan atölye derslerinin eğlenceli geçtiğini ifade eden 12’nci sınıf öğrencisi İrem Nur Koç ise, “Bizim en sevdiğimiz ders günü üretim yaptığımız perşembe günleri oluyor. Ayakkabının ön arka montaj işlemleri, dikimleri her şeyini yapabiliyoruz. Burada öğrendiklerimiz sayesinde bir ayakkabının nasıl üretildiğini ve nerelerinde hataları olduğunu anlayabiliyoruz. İlk önce kesim makinasından sayalarını çıkartıyoruz. Sayalarının dikimini yaptırıyoruz. Daha sonra atölyelerimizde ayakkabının üretimini yapıyoruz” diye konuştu.

  • 44 numaradan 2 milimetreye!

    44 numaradan 2 milimetreye!

    Akyazı ilçesinde 22 metrekare alan içerisinde 59 yıldan beri çanta, ayakkabı, bot ve deri montların boyasını, tamirini ve fermuarlarını yapan 75 yaşındaki Alaattin Uzun, hobi olarak boş zamanlarında minyatür ayakkabı yapmaya başladı.

    44 numarayla başlayıp 2 milimetreye kadar küçülttüğü ve iğne ucuyla yaptığı minyatür ayakkabı tasarımları görenleri şaşırtıyor. Mesleğinde bir eğitim almayan ve ustasının da kendisi olduğunu söyleyen 75 yaşındaki Uzun, tasarladığı mini ayakkabılarla Guinness rekorlar kitabına girmek istiyor.

    “44 numara ayakkabıyı 2 milimetreye kadar düşürdüm”

    44 numaradan başlayarak 2 milimetreye kadar ayakkabı tasarlayan 75 yaşındaki Alaattin Uzun, “Mesleğe çok hevesliydim ve benim kendi ustam yok. Ben burada çalışırken kendi kendime usta oldum ve 59 yıldan beridir de devam ediyorum. Ben 44 numara ayakkabıdan başlayarak küçük ayakkabılarda yapmaya başladım. Bu işte başarabildiğimi gördüm ve ayakkabıları 10 milimetreden 2 milimetreye kadar küçülttüm. Eşim, dostum bu minyatür ayakkabıları yaptığım için bana şaşırıyor ve nasıl yaptığımı merak ediyorlar. Bu durumda beni sevindiriyor ve kendimle gurur duymamı sağlıyor. Ben bu işi hobi olarak yapıyorum ve rekorlar kitabına girmek istiyorum. 44 numara ayakkabıyı 2 milimetreye kadar düşürdüm” dedi.

  • Ayakkabı tamircileri çırak bulmakta zorlanıyor

    Ayakkabı tamircileri çırak bulmakta zorlanıyor

    Halk arasında ‘bit pazarı’ olarak bilinen Mersin Zafer Çarşısı’nda yaklaşık 40 yıldır ayakkabı tamirciliği ile uğraşan 58 yaşındaki Ayhan Kuş, dedesinden ve babasından devraldığı mesleği 7 yaşından bu yana yapıyor. İstemeye istemeye başladığı meslekte yarım asrı devirdiğini anlatan Kuş, “Ortaokul ikinci sınıftan ayrılarak başladığım mesleği halen sürdürüyorum” dedi.
    Ayakkabı fiyatlarının artmasından dolayı mesleğin ‘altın çağını’ yaşadığını aktaran Kuş, son zamanlarda tamirat için gelen ayakkabı, çanta ve valiz sayısının arttığını ifade etti. Fiyat artışının tamiratlara da yansıdığını vurgulayan Kuş, buna rağmen yenisini almaktansa tamiratla kullanılabilecek durumda olan ayakkabıların müşterileri tarafından kendilerine getirildiğini kaydetti.

    “Yetiştirecek eleman bulamıyoruz”

    Kuş, en büyük sıkıntılarının ise meslekte yetiştirecek eleman bulamamak olduğunu söyledi. Çocukların mesleği pek benimsemediğini ifade eden Kuş, “Meslekte çalıştıracak eleman, kalfa, çırak bulamıyoruz. Çocuklarımızı buraya getiremiyoruz. Boyadan falan dolayı çocuklar benimsemiyor bu işleri. O yüzden çırak bulamıyoruz. Mesleği öğrensin diye en son iki ay önce arkadaşımızın çocuğunu yetiştirelim dedik. O çocuk da iki ay sonra bırakıp kaçıverdi” diye konuştu.

    “Burası ayakkabı ilkyardım hastanesi gibi oldu”

    İş yerini ‘ilk yardım hastanesine’ benzeten Kuş, şöyle devam etti:
    “Bizim burası ayakkabı ilkyardım hastanesi gibi oldu. Acil servis gibi yani. Ayakkabı geliyor bize sıfır halde çıkıyor. Tabanını değiştiriyoruz, pençesini yapıyoruz, yırtığını, söküğünü dikiyoruz. Yani yeniden yaşatmaya, yeniden hayata döndürmeye çalışıyoruz. Bugüne kadar ayakkabı yaptırmamış olan insanlar gelip burayı görünce, bu konsepti görünce şaşırıyor. Çünkü her ayakkabı tamircisinde bu kadar malzeme, çeşit, alternatif yok. Müşteri diyor ki ‘ayakkabım sağlamdı altı çıkmıştı attım’ yapılmıyor diye. Veya çantasının, valizinin tekeri kırılmış, ‘ben attıydım’ diyor. Artık yavaş yavaş dönüşüm oluyor. Ayrıca ürünlerin fiyatlarının yüksek olmasından dolayı insanlar tamirat yaptırmak zorunda kalıyor.”

    Ayakkabı ömrünü uzatacak tavsiyeler

    Kuş, vatandaşlara, ömrünü uzatmak için ayakkabıların bakımlarını düzenli yapmaları tavsiyesinde bulundu. Ayakkabıların dinlendirerek giyilmesini öneren Kuş, “Haftada bir, 10 günde bir dinlendirerek giyerlerse hem ayakkabının ömrü uzar hem de koku yapmaz, ter olmaz” dedi.
    Ayakkabıların uzun süre kullanılmadığında da zarar görebileceğine işaret eden Kuş, bu nedenle ayakkabıların düzenli olarak bakımının ve temizliğinin yapılmasını ve boyanmasını tavsiye etti.

  • 40 yıllık mesleğini yapamaz hale geldi

    40 yıllık mesleğini yapamaz hale geldi

    Dulkadiroğlu ilçesi Divanlı Mahallesi’nde yaşayan 61 yaşındaki Ahmet Babutccu, “Ben 6 yaşımdan bu yana bu meslekteyim. 40 yıldır da Divanlı Mahallesi’nde kendi şahsıma ait olan bu dükkanda çalışmaktayım. Geçimimi bu yoldan temin etmekteyim. Bu mahallede meslek adına deprem sonrası çok iş durumu yok. Artık iş yapamaz olduk.

    Şu anda deprem dolayısıyla çok ev kalmadı bu mahallede. İşimiz daha da kötüye gitti. Mesleğimiz olduğu için biz burada 40 yıl çalıştık. Başka yerde imkan olmadığı için burada çalışıyorum ve geçimimi burada sağlamaya çalışıyorum” dedi.

  • Ayakkabı ustaları talep patlamasına yetişemiyor

    Ayakkabı ustaları talep patlamasına yetişemiyor

    Ayakkabı fiyatlarının yükselmesiyle vatandaşlar eski ve yırtılan ayakkabıları tamir ettirmeye yöneltti. Ayakkabıcılarda da yoğunluk arttı.

    Çırak bulamıyorlar

    Tekirdağ’ın Süleymanpaşa ilçesinde bir göz dükkanda ayakkabı tamir eden ustalar siparişlere yetişemez duruma geldi. Ertuğrul Mahallesi’ndeki tarihi Bedesten Çarşısı’nda ayakkabı tamir edilen dükkan tıka basa eski ayakkabılarla dolmuş durumda. Ayakkabılar artık dükkanın dışına taşarken, ayakkabı ustası Tolga Atmacalar, bu işi yapacak çırağın da olmamasının işlerini daha da zorlaştırdığını belirtti.

    “Dükkan ayakkabıyla doldu taştı, daha da dolup taşacak”

    Ayakkabı tamir ustası Tolga Atmacalar yaptığı açıklamada, “Son dönemdeki bu hayat pahalılığı, özellikle ayakkabı başta olmak üzere birçok malzemenin tamirinde yoğunlukların oluşmasına sebep oldu. Bütün bunların yanında dediğimiz gibi artık bu işi yapacak çırak yok. Bu etkenlerin artmasıyla biz de artık birçok şeye yetişemez olduk. İnsanlar tamir etmek istiyor ama tamir edecek usta kalmadı. Biz de seçerek yapılabilecekleri elimizden geldiğince yapmaya çalışıyoruz. Dükkan ayakkabıyla doldu taştı, daha da dolup taşacak. Biz de ne yapalım, yetişemiyoruz. Yardım edecek çırak bile yok. En büyük sıkıntımız çırağın olmayışı. Gençler bu işe hakir görüyor. Kimsenin gelip bu mesleği öğrenip devam ettirme gibi bir derdi yok” dedi.

    “Bu işi yapacak adam kalmadı artık”

    Ayakkabı ustası Rasim Erim ise yaptığı açıklamada, ayakkabıların dükkanın dışına taştığını ifade ederek, “Bu işi yapacak adam kalmadı artık. Alım gücü olmayınca insanlar eskileri tamir etmeye getiriyor. Bu durum da yoğunluğumuza sebep oluyor” diye konuştu.