Etiket: ayakkabı

  • Terlik çalınca kendi ayakkabılarını bıraktı

    Terlik çalınca kendi ayakkabılarını bıraktı

    Olay, merkez Hacivat Mahallesi’nde meydana geldi. Şüpheli bir şahıs bir binaya girerek kapı önlerini kontrol etmeye başladı. Bir süre bakan şahıs, gözüne kestirdiği terliği çalarken, kendi ayakkabılarını da kapının önüne koyarak kayıplara karıştı.

    Garip hırsızlık anı güvenlik kamerasına saniye saniye yansıdı. Öte yandan, hırsızın rahatlığı ve ağzındaki sigara dikkatlerden kaçmadı.

  • İçi altın dolu ayakkabıyı deprem bölgesine gönderdiler

    İçi altın dolu ayakkabıyı deprem bölgesine gönderdiler

    Trabzon’un Sürmene ilçesinde yaşayan Akyasan Ailesi depremzedelere yardım etmek için hazırladıkları ve içinde ayakkabı, mont, kazak gibi eşyaların bulunduğu poşeti yardım toplama merkezine teslim etti. 4 gün sonra yaklaşan düğünleri için biriktirdikleri altınlara bakmak isteyen Akyasan ailesi altınların saklandığı ayakkabıyı da depremzedelere gönderdiklerini fark etti. Yardımların ulaştığı Gaziantep’e giden Dursun Akyasan, altınların izini sürse de bir sonuca ulaşamadı. Gaziantep’te durumu emniyet güçlerine bildiren Akyasan, 19 Temmuz’da oğlunun düğünü içini biriktirilen altınlardan gelecek umutlu haberi bekliyor.

    Altınları sakladıkları ayakkabıyı farkında olmadan hazırladıkları yardım poşeti ile depremzedelere gönderen Trabzonlu aile altınların izini sürüyor

    6 Şubat günü sabaha karşı ve öğleden sonra Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki iki deprem, 10 kenti vurdu. Büyük yıkımlara neden olan deprem sonrası başlatılan yardım kampanyası Trabzon’da da yoğun ilgi gördü. 18 ilçede yardım toplama merkezi oluşturulurken, Sürmene ilçesindeki yardım toplama merkezinde ilginç bir olay yaşandı. Daha önce Sakarya depremini yaşamış olan Akyasan ailesi, depremzedelere yardım etmek için evdeki az kullanılmış eşyaları bir poşete doldurarak yardım merkezine getirdi. İçinde ayakkabı, mont, kazak gibi eşyaların yer aldığı poşeti yetkililere teslim eden Ahmet Akyasan evine geri göndü. Aradan geçen 4 günün ardından 19 Temmuz tarihinde düğünü olan Ahmet Akyasan’ın asker kardeşi göreve gitmeden önce biriktirdiği altınları görmek istedi. Altınların annesi tarafından yatağın altındaki bir ayakkabının içine saklandığını öğrenen Ahmet Akyasan altınların bulunduğu ayakkabıyı yardım toplama merkezine teslim ettiğini fark etti.

    Yardım toplama merkezine giderek durumu anlatan Akyasan ailesi yardım malzemelerin yüklendiği tırın Gaziantep’in İslahiye ilçesine gittiğini öğrendi. Baba Dursun Akyasan deprem bölgesi Gaziantep’e giderek ayakkabının içinde saklanan 80 gram külçe altının izini sürdü. İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne giderek durumu anlatan baba Akyasan’ın ifadesinin alınmasının ardından altınların seri numaralarını tutulan tutanağa işletti. Ayakkabının içinde de altınları aldıkları kuyumcunun numarasının olduğu belirten baba Dursun Akyasan umudunun olduğunu söyledi.

    5 ay sonraki düğün için biriktirilen altınlar yeni ayakkabının içine saklanmış

    Oğlunun yeni ayakkabıyı deprem bölgesine gönderdiğini ve altınlarında o ayakkabının içinde olduğunu kaydeden baba Dursun Akyasan, “Biz daha önce Sakarya’da depremi yaşamıştık. Deprem olduğunda ayrı bir duygulandık. Evde ailecek bir karar vererek depreme yardım etmek istedik. Evde yeni malzemelerden ne varsa acele bir şekilde hazırladık. Yatağın altında 3 çift ayakkabı vardı. Oğlum bir tanesi yeni ve kaliteli olduğu için onu da vermek istedi. Meğerse annesi de altınlara o ayakkabının içine koymuş. O ayakkabı da yardım poşetinin içine koyuldu. Annesi o anda unutmuş. O acele ile ilçemizdeki yardım toplama merkezine getirdi. Olayın 4 gün sonra farkına varabildik. Ama iş içten geçmişti. Asker bir oğlum var onun düğününü yapacaktık. Annesine altınları bir görüyüm dedi. Annesi yatağın altını kaldırdı ayakkabılardan birinin olmadığını gördü. Sonrasında öğrendik ki altınlar verilen ayakkabının içindeymiş. Sürmene’den çıkan ilk tırı bulduk. Gaziantep’in Islahiye ilçesine boşaltmışlar. Bizde Islahiye’ye gittik. Orada bir araştırma yaptık ama netice alamadık. Orada karakola giderek bir ifade verdik. Tutanak tutuldu. 80 gram külçe altındı hepsinin seri numarası var. Kayıp tutulan yere de seri numaralarını verdik. Bulan olmadı. Henüz bir haber yok. Oğlumun düğün altınlarıydı. Umudumuz var” dedi.

    “Ağabeyim bir şey demedi; ama içi burkulmuştu kendisinin 5 ay sonra düğünü var”

    Evden topladığı eşyaları yardım toplama merkezine getiren Ahmet Akyasan ise ağabeyinin 5 ay sonra düğünü olduğunu vurgulayarak, “Depremin ilk günü ne yapabiliriz diye düşündük. Aklımıza yardım gönderebileceğimiz geldi. Evdeki az kullanılmış eşyalarımdan ayakkabı, elbise ve mont poşeti yaptım. Sürmene’de yardım toplama merkezine getirdim. 4-5 gün sonra altınlara bakalım dedik. Altınlar kutusuyla birlikte yerinde yoktu. Kardeşimin altınlarıydı. Kardeşime karşı mahcup oldum. Bana emanet etmişti. Ne yapabiliriz diye düşündük. Aracın nereye gitmiş olduğunu öğrendik. Oradan bir bilgi almaya çalıştık. Halen daha altınları bulamadık. Ağabeyim bir şey demedi. Ama içi burulmuştu. Kendisinin 5 ay sonra düğünü var. Bizde şimdi ne yapabiliriz diye düşünüyoruz. Altınları bulan biri gönderirse çok iyi olur. Eğer bulunmazsa elimizden geldiği kadarıyla düğün için bir şeyler yapacağız” ifadelerini kullandı.

  • Ayakkabı fiyatlarındaki artış tamircilere yaradı

    Ayakkabı fiyatlarındaki artış tamircilere yaradı

    Ayakkabı fiyatlarındaki artış nedeniyle insanların ayakkabı tamirciliğine çok yöneldiğine dikkat çeken Aydın, insanların 1990’lı yıllardaki gibi ayakkabı tamirine ilgi gösterdiğini söyledi.

    Aydın, “Eskiden bir tabanı insanlar üç dört defa değiştirirlerdi. İşler yoğundu yetiştiremezdik. Ama zamanla spor ayakkabı piyasaya girince işçilik olayı tamamen bitti. Tamir olayı da bayağı düştü. Son zamanlarda tamir olayı yüz değiştirmeye başladı. Farklı bir sisteme girdik. Çivi işleri tamamen bitti şimdi yapıştırıcı, baskı işleri var. İnsanlar tamirden uzak dururdu” dedi.

    Gençlerin tamire gelirken utandığını aktaran Aydın, “Ben bunu yaşadım. Ailesine, ‘ya ne tamiri, ben nasıl tamir yaptırmaya giderim’ diyorlardı. Ama şimdi öyle değil. Şimdi ben adama diyorum ki, ayakkabın gitmiş olmuyor. Bana diyor ki, ‘bir şeyler yap, idare edeceğiz.’ İnsanların işlerini yetiştirememe durumuna geldik” diye konuştu.

    “32 yıldır bu mesleği yapıyorum 3 çocuk okuttum”

    32 sene önce ayakkabı boyacılığı yaparak mesleğe başladığını ve bu meslekte 3 çocuk büyütüp okuttuğunu kaydeden Aydın, bu mesleği Siirtli ustası İsmet Güney’den öğrendiğini dile getirdi. Aydın, “Kısmet oldu başladık bu işe ve hala devam ediyoruz. İşimizden de memnunuz. Hiçbir zaman acaba daha iyisi olabilir miydi demedik. Biz işimizi seviyoruz sıkıntı yok. Bu meslekte iki kız bir oğlan okuttum. Bir erkek liseye gidiyor. Diğerleri ilkokul ve ortaokula gidiyor. Elimizden geldiğince onlar için iyi şeyler yapmaya çalışıyoruz yeter ki okusunlar. Mesleğe başlama nedenim o zamanlarda okul okuyamamdır. Maddiyattan dolayı okuyamadık. Kitap, üst baş alamama durumundan bu mesleğe girdik. Şimdiki imkanlar yoktu” şeklinde konuştu.

  • AB ülkeleri rotayı Türkiye’ye çevirdi

    AB ülkeleri rotayı Türkiye’ye çevirdi

    Türkiye Ayakkabı Sanayicileri Derneği (TASD) tarafından bu yıl 67’ncisi düzenlenen ve alanındaki Avrupa’nın en büyük organizasyonu olan AYMOD Ayakkabı Moda Fuarı başladı. 30’u yabancı yaklaşık 600 firmanın katıldığı fuara, 50’ye yakın ülkeden 7 bini yabancı toplam 25 bin ziyaretçi bekleniyor.

    ”Avrupa’nın en büyük üretim kapasitesine sahibiz”

    Fuarın açılışında konuşan Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı (TİM) Mustafa Gültepe, ”Ayakkabı sektörü Türkiye’nin geleneksel sektörlerinden bir tanesi olarak yer alıyor. Avrupa’nın en büyük üretim kapasitesine sahibiz. Sektör, pandemi sonrası daha farklı büyüme rakamları ortaya koydu. Sektörün 2021 yılında ihracatı 1 milyar doları aştı, bu yılın ilk sekiz ayında ise 800 milyon doların üzerini görmüştür. 2022 yılında ayakkabı ve deri mamulleri sektörü hak ettiği yeri alacaktır. Ayakkabı sektörünün orta vadede 3 milyar dolarlık bir rakama ulaşması lazım. Uzun vadede ise 5 milyar doların üzerine çıkmamız lazım. Daha çok yatırım, daha çok üretim, daha çok ihracat için önerisi olan, proje geliştiren herkesi dinlemeye ve desteklemeye hazırız. Çünkü ülkemizi selamete çıkarmak için yatırımdan, üretimden ve ihracattan başka bir yol görünmüyor” dedi.

    “Türkiye dinamik sanayi gücüyle krizleri fırsata çevirecektir”

    Ayakkabı sektörünün önemine vurgu yapan İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Erdal Bahçıvan, ”Ayakkabı sanayiciliği Türkiye’nin en önemli sektörleri arasında yer alıyor. Odamızın en önemli sektörleri arasında da yer alıyor. Ayakkabı sektörü insana dayalı bir sektördür. Türkiye bugüne kadar olduğu gibi dinamik sanayi gücüyle küresel çapta yaşanan krizlerin çoğunu fırsata çevirecektir’’ diye konuştu.

    ”Avrupa ülkelerinden yoğun bir taleple karşı karşıyayız”

    TASD Başkanı Berke İçten ise ayakkabı ihracatında 2014’ten sonra büyük bir sıçrama yakalandığını söyledi. Pandemi ile birlikte AB ülkelerinde Türk ayakkabısına ilginin arttığını ve pazarın çeşitlendiğini anlatan İçten, 2021’de ilk kez 1 milyar dolarlık ihracat sınırını geçtiklerini hatırlattı. İçten, 8 yıl önce 350 milyon dolar cari açık veren sektörün 2021’i 500 milyon dolar cari fazla ile kapattığına dikkat çekti.

    Avrupa’dan yoğun talep olduğunu belirten Berke İçten, “Ayakkabıda geleneksel pazarlarımızın yanı sıra bu yıl Almanya başta olmak üzere AB ülkeleri ve İngiltere’den yoğun bir taleple karşı karşıyayız. 2022’de en büyük 5 pazarımızdan 4’ünü AB ülkeleri oluşturuyor. En büyük pazarımız konumuna yükselen Almanya’ya ihracatımızı Ocak-Ağustos döneminde yüzde 44,3 artışla 65,7 milyon dolara çıkardık. Aynı dönemde İtalya’ya yüzde 68,8, Romanya’ya 36,3 daha fazla ihracat gerçekleştirdik. 2022’ye 1,3 milyar dolar ihracat hedefi ile başlamıştık. 8 ayda 800 milyon dolara yaklaştık. Eylül’ü de 100 milyon doların üzerinde kapatacağımızı tahmin ediyorum” dedi.

    İçten konuşmasını şöyle sürdürdü: “Fuar süresince firmalarımızla alıcılar arasında yeni iş birliklerinin de yaratacağı moralle bu yıl 1,3 milyar dolar hedefimizi yakalayabileceğimizi tahmin ediyorum. Eğer bir aksilikle karşılaşmazsak 2023’te 1,5 milyar doları rahatlıkla geçeriz. Biz orta vadede ayakkabı ihracatımızı 3 milyar dolara çıkarmak istiyoruz. Hedefe ulaşabilmemiz için küresel koşullar uygun. İstanbul’dan uçakla 3-4 saatlik uçuş mesafesinde 60 milyar dolarlık ayakkabı pazarı var. ABD’li perakende markaları Çin’den çıkmak istiyorlar. Etkili ve agresif bir tanıtım çalışması ile bu pazarlardan çok daha fazla pay alabiliriz. Ancak bizim de hızla üretimimizi ve nitelikli iş gücümüzü artırmamız, teknolojik alt yapımızı yenilememiz gerekiyor.”

    Yeşilköy’deki İstanbul Fuar Merkezi’nde 60 bin metrekare alanda kapılarını açan AYMOD Ayakkabı ve Moda Fuarı 1 Ekim tarihinde sona erecek.

  • Hırsızdan “Eskiyi getir, yeniyi götür” tarife

    Hırsızdan “Eskiyi getir, yeniyi götür” tarife

    İstanbul’da geçtiğimiz gün öğle saatlerinde Esenyurt Doğan Araslı Bulvarı’nda iddialara göre, müşteri gibi ayakkabı dükkanına giren bir çift, modellere bakmaya başladı. Kadın beğendiği ayakkabının ayağına uygun numarasını denerken, yanındaki adamda yaşanan hırsızlığın fark edilmemesi için kadının önünü kapattı. Daha sonrasında yanında getirdiği poşetten eski ayakkabısını çıkaran kadın, beğendiği modelle ayakkabısını yer değiştirdi. Olayın ardından çift kayıplara karışırken, yaşanan o hırsızlık anlar işyerinin güvenlik kamerasına yansıdı.

    Yaşanan hırsızlık hakkında konuşan dükkan çalışanı Fatih Altuncu, “Bir çift dükkana gelerek ayakkabı bakmaya başlamış. Daha sonrasında ayakkabı beğenerek numarasını istemişler. Yanındaki adamda kadının önünde durduğu için durumu fark etmemişiz. O sırada kadın, yanında getirdiği poşetten eski ayakkabılarını çıkartmış ve beğendiği ayakkabı ile yer değiştirmiş. Biz olayı daha sonra anladık. Sayım sırasında çalınan modelden eksik olduğunu anladık. Güvenlik kamerasına baktığımızda yaşanan olayı fark ettik. Kadının bıraktığı ayakkabıları da bulduk. Tabi onları çöpe attık. Bizim eskiyi getir, yeniyi götür gibi bir kampanyamız yok. Herhalde kadın durumu o şekilde anlamış” dedi.

  • Müdüre ayakkabı fırlatan öğretmene ceza

    Müdüre ayakkabı fırlatan öğretmene ceza

    Rehber öğretmenler toplantısında tartıştığı müdüre kızarak ayakkabısını fırlatan öğretmene bir sene kademe ilerleme cezası verildi. Öğretmen kararı yargıya taşıdı. Davaya son noktayı koyan Danıştay, öğretmenin cezasını onadı.

    Bursa’da bir Anadolu Lisesi’nde meydana gelen olayda, Rehberlik Yürütme Kurulu toplantısında okul müdürü ile bir rehber öğretmen tartışmaya başladı.

    İddiaya göre, öğretmen, “Haysiyetsiz, şerefsiz” diyerek, ayağından çıkardığı ayakkabısını okul müdürüne fırlattı.

    Müdürün şikayetçi olmasıyla birlikte Valilik İl Millî Eğitim Disiplin Kurulu, müdüre hakaret ederek ayakkabı fırlatan öğretmene bir yıl kıdem ilerleme cezası verdi.

    Öğretmen kararı İdare Mahkemesine taşıdı. Mahkeme, ayakkabısını çıkararak müdüre fırlattığı iddialarının ispat edilmesi, ‘amirine veya maiyetindekilere karşı küçük düşürücü veya aşağılayıcı fiil ve hareketler yapmak’ fiilini işlediği gerekçesiyle, dava konusu işlemi hukuka uygun bularak, davanın reddine karar verdi.

    Cezanın iptalini talep eden davacı öğretmen, mahkeme kararını temyiz etti. Danıştay 12. Dairesi de kararı onadı.

  • Büyük rağbet görüyor! Siparişlere yetişemiyor

    Büyük rağbet görüyor! Siparişlere yetişemiyor

    Bursalı ayakkabı ustası, yılan derisinden el işçiliğiyle ayakkabı yapıp 4 bin liraya satıyor. Eskiden herkesin giydiği el yapımı deri ayakkabılar teknolojinin gelişmesiyle rağbet görmemeye başlamıştı. Son yıllarda doğal ürünlere artan taleple birlikte deriden el işçiliğiyle yapılan ayakkabılar büyük rağbet görmeye başladı.

    Bursa’da 50 yıldır deriden el işi ayakkabı yapan Cemal Öz, son yıllarda siparişlere yetişememeye başladı. Cemal Öz, manda, dana, keçi ve yılan derisinden sipariş verenlerin ayak ölçüsüne göre özel ayakkabıları elleriyle dikiyor. Usta, bir günde 3 çift ayakkabı yapabiliyor. Manda, dana ve keçi derisinden yaptığı özel sipariş ayakkabıları 250 ila 300 lira arasında değişen fiyatlarla satan usta, yılan derisinden özel sipariş ayakkabıları ise 4 bin liradan satıyor. Fiyatı yüksek olan yılan derisi ayakkabıları ise sosyete kadınları tercih ediyor.

    Cemal ustanın müdavimi olan vatandaşlar, ustanın yaptığı ayakkabılardan başka ayakkabı giyemiyor. Doğal malzemeden yapılan bu ayakkabılar ayakları rahatsız etmeyip sağlıklı kalmasını sağlıyor.

    Deriden el işçiliğiyle ayakkabı diken Cemal Öz, “Bu işi 50 yıldır yapıyorum. Teknolojinin artmasıyla birlikte işlerimiz azalmıştı. Son yıllarda doğal ürünlere artan ilgiyle birlikte yaptığımız el işçiliği deri ayakkabılara rağbet arttı. Ayak sağlığını düşünen vatandaşlar benim ürettiğim deri ayakkabılardan vazgeçemiyor. Vatandaşların ayak kalıplarını çıkartıp, ayak ölçülerine göre istediği modelde ayakkabıyı elimle dikiyorum. Bu ayakkabıları kullanan ve ayağının rahat ettiğini gören müşteriler bir daha başka ayakkabı giyemiyor. Manda, dana ve keçi derisinden ayakkabıları 250 ila 300 lira arasında değişen fiyatlarda dikiyorum. Yılan derisinden ayakkabıları ise 4 bin liradan yapıyorum. Yılan derisinden yapılan ayakkabılar pahalı olduğu için durumu iyi olan hanımlar tercih ediyor” dedi.

  • Çaldığı ayakkabıları taşıyamayınca bakın ne yaptı

    Çaldığı ayakkabıları taşıyamayınca bakın ne yaptı

    Bursa’da bir apartmandan çaldığı ayakkabıları girişte bulduğu pazar arabasına koyarak kaçan şüpheli, güvenlik kamerası tarafından görüntülendi.

    Hırsızlık olayı, 1 Aralık Salı günü, sabah saat 05.00 sıralarında Osmangazi ilçesi Fatih Sultan Mahallesi 12. Kanarya Sokak’ta bulunan apartmanda yaşandı.

    Apartmana giren kimliği belirsiz 1 kişi, kapı önündeki ayakkabıları aldı.

    Çaldığı ayakkabıları elinde taşıyamayınca da bina girişinde bulunan pazar arabasına doldurdu.

    Şüpheli, pazar arabasına koyduğu ayakkabıları da alıp, kaçtı.

    Hırsızlık apartmanın güvenlik kamerası tarafından kaydedildi.

    https://www.dailymotion.com/video/x7xvp0w

    İhbar üzerine bölgeye gelen polis ekipleri, hırsızın yakalanması için çalışma başlattı.

  • Otobüsü durdurdu, binmek yerine bağcıklarını bağladı

    Otobüsü durdurdu, binmek yerine bağcıklarını bağladı

    Mersin’in Tarsus ilçesinde özel halk otobüsünü durduran bir gencin, binmek yerine kapı eşiğinde ayakkabılarının bağcıklarını bağlayıp yoluna yaya olarak devam etmesi ilginç görüntüler oluşturdu. Şoförü sinirlendiren olay, duraktaki bir vatandaşın cep telefonu ve otobüsün kameralarına yansıdı.

    28 Temmuz günü akşam saatlerinde Hilmi Seçkin Caddesi üzerinde, Yeni Mahalle SSK Hastanesi güzergahında, özel halk otobüsünün durağa yaklaştığını gören ve ismi öğrenilemeyen bir genç, ayakkabısının bağcıklarını açtı. El kaldırıp, otobüsü durduran genç, binmek yerine kapı eşiğinde ayakkabılarının bağcıklarını bağlayıp, yaya olarak yoluna devam etti. Şoför Ferdi Coşkun, duruma sinirlenerek sürücü koltuğundan kalkıp, gencin arkasından baktı.

    Yaşananlar durakta bekleyen diğer bir vatandaşın cep telefonu kamerası ile özel halk otobüsünün kameralarına yansıdı.

    SOSYAL MEDYAYA YÜKLEMEK İÇİN VİDEO ÇEKTİĞİNİ İDDİA ETTİ

    Bir süre sonra tekrar otobüse binen şoför Coşkun’un, seyir halindeyken gence isyan ettiği gergin halleri dikkat çekti. Şoför Coşkun, olayı merak eden bir yolcuya, gencin sosyal medyaya yüklemek üzere video çekmek için otobüsü durdurduğunu iddia etti.