Etiket: ayçiçek yağı

  • Ayçiçek yağı için önemli karar

    Ayçiçek yağı için önemli karar

    Yerli ayçiçeği tohumu alımı yapan firmalara tahsis edilmek üzere yağlık ayçiçeği tohumu ve ham ayçiçeği yağı ithalatında tarife kontenjanı belirlendi. Buna göre Cumhurbaşkanı Kararı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

    Ticaret Bakanlığından konuya ilişkin yapılan açıklamada, piyasaların doğru yönlendirilerek spekülatif fiyatların önlenmesi, temel gıda ürünlerinde arz güvenliğinin sağlanması ve ülkenin ihtiyacının yerli üretimin teşviki yoluyla karşılanabilmesi amacıyla üretici ve tüketici refahının birlikte değerlendirildiği ifade edildi.

    Bakanlık tarafından, Tarım ve Orman Bakanlığının yanı sıra ilgili kurum ve kuruluşlarla koordineli olarak ticaret politikalarının tüm araçları kullanılarak gerekli tedbirlerin zamanında alındığına belirtti. Buna göre bakanlıktan yapılan açıklamada, “Bu çerçevede, ülkemizde rekolte ve verimin düşmesine yol açan olumsuz iklim şartlarının yanı sıra bölgesel ve küresel gelişmelerin etkisiyle üretimi tüm dünyada olumsuz yönde etkilenen yağlık ayçiçeği tohumunda ve ayçiçeği yağında arz talep dengesinin sağlanması ve aynı zamanda yağlık ayçiçeği tohumu üretiminin artırılması açısından çiftçimizin teşvik edilerek gözetilmesini teminen Tarım ve Orman Bakanlığı ile istişare içerisinde konu tarafımızca yakinen takip edilmekte ve gerekli tedbirler alınmaktadır. Bakanlığımız tarafından yapılan çalışmalar neticesinde, yağlık ayçiçeği tohumunda 2025 yılı başında oluşacak ihtiyacın yerli üretimle karşılanamayan kısmı için çiftçimizin zarar görmeyeceği ve yerli ürünün iç piyasada en iyi şekilde değerlendirilmesini sağlayacak şekilde tedarik edilebilmesi amacıyla gerekli düzenleme yapılmıştır” denildi.

    Yağlık ayçiçeği tohumunun hasat dönemi ve çiftçi gelirinin korunması gereği dikkate alınarak uygulanacak tedbire ilişkin açıklamada, “Bakanlığımızca iç ve dış piyasa şartları itibarıyla gerekli görülen haller dışında 1 Temmuz-30 Kasım tarihlerinde yerli ayçiçeği tohumu alımı yapan firmalara tahsis edilmek üzere, 1 milyon ton yağlık ayçiçeği tohumu ithalatında yüzde 8 veya bunun karşılığı 400 bin ton ham ayçiçeği yağı ithalatında yüzde 20 gümrük vergili tarife kontenjanı açılmıştır” ifadelerine yer verildi.

    Bu kapsamdaki ithalata, yerli üreticinin zarar görmemesi amacıyla, çiftçinin elinde ürünün kalmadığı ve yerli ayçiçeği tohumunun iç piyasada tükendiği 1 Ocak-30 Nisan 2025 tarihlerinde çiftçiden alım yapılmış olması halinde müsaade edileceği belirtilen açıklamada, “Bu tarihten sonra hasat döneminin yaklaştığı dönemde ise düşük vergili ithalat imkanı sonlandırılacaktır. Böylelikle, ülkemiz ihtiyaçlarını karşılamak üzere sınırlı miktar için açılan söz konusu tarife kontenjanıyla çiftçilerimizin bu yılki ürününün piyasada en iyi şekilde yer bulması, bu yolla 2025-2026 sezonu için ekim motivasyonunun artırılması ve iç piyasa ihtiyacının ayçiçeği yağında oluşabilecek spekülatif fiyat hareketlerine karşı tüketiciyi koruyacak şekilde karşılanması hedeflenmektedir. Bakanlığımız, başta Tarım ve Orman Bakanlığı ile birlikte hareket ederek piyasada oluşan arz, talep ve fiyat düzeyini yakından takip edip, gerekli düzenlemeleri zamanında hayata geçirmeye devam edecektir” açıklamalarında bulunuldu.

  • Mudanya Belediyesi’nden sofralara ayçiçek yağı

    Mudanya Belediyesi’nden sofralara ayçiçek yağı

    Mudanya Belediyesi, toprağın bereketini Mudanyalılarla paylaşmaya devam ediyor.

    Belediyeye ait arazilerde, park ve refüjlerde yetişen zeytinlerden elde edilen zeytinyağını ihtiyaç sahibi vatandaşlara dağıtan Mudanya Belediyesi, “Topraktan Halka Tarladan Sofraya” projesi çerçevesinde bu kez Balabancık mahallesindeki araziden elde edilen ayçiçek yağlarını da Zeytin Dalı birimine kayıtlı vatandaşlara ulaştırmaya başladı. Tarladan toplanan ayçiçekleri, yağhanede işlem gördükten sonra şişelenip Zeytin Dalı ekibi tarafından belediye sistemine kayıtlı ailelere ulaştırılıyor.

    Gıda, erzak yardımından kömür dağıtımına, öğrencilere kırtasiye ve okul kıyafeti desteğinden, yeni doğanlara bebek maması, süt ve protein takviyesine kadar, bu yıl ihtiyaç sahiplerine desteğini artıran Mudanya Belediyesi’nin dayanışmayı büyüttüğünü vurgulayan Başkan Hayri Türkyılmaz, “Son dönemde ülkemizin yaşadığı ekonomik sıkıntılar nedeniyle dar gelirli vatandaşların önemli gider kalemlerinden biri haline gelen zeytinyağı ve ayçiçek yağlarını üretiyor, toprağın bereketini halkımızla hakça paylaşıyoruz. Sofralarımız bereketle dolsun” diye konuştu.

  • BM’den dikkat çeken yağ öngörüsü

    BM’den dikkat çeken yağ öngörüsü

    Rusya ve Ukrayna, küresel gıda üretimi ve tedariğinde önemli bir rol oynuyor. Rusya dünyanın en büyük buğday ihracatçısıyken Ukrayna ise beşinci büyük ihracatçısı konumunda. İki ülke, dünya arpa arzının yüzde 19’unu, buğdayın yüzde 14’ünü ve mısırın yüzde 4’ünü sağlayarak küresel tahıl ihracatının üçte birinden fazlasını oluşturuyorlar. Aynı zamanda kolza tohumu tedarikçisi konumundalar ve dünya ayçiçek yağı ihracat pazarının yüzde 52’sini oluşturmaktadırlar. Rusya’nın lider üretici olduğu küresel gübre arzı da oldukça yoğunlaştı.

    Rusya-Ukrayna çatışması temelinde yeni küresel gıda güvenliği senaryoları ithalatçı ülkeleri zorlayacak. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) Genel Direktörü QU Dongyu, Rusya ile Ukrayna savaşının tahıl üretiminde oluşan risklerle dünyanın bu konuda sıkıntı yaşayabileceğini bildirdi. Dongyu, “Ayçiçek yağı ve diğer alternatif yağlar için ihracat beklentileri de belirsizliğini koruyor. Hindistan, Avrupa Birliği, Çin, İran ve Türkiye de dahil olmak üzere büyük ayçiçek yağı ithalatçıları, hurma, soya ve kolza tohumu yağları üzerinde yayılma etkisi oluşturabilecek, başka tedarikçiler veya diğer bitkisel yağlar bulmak zorunda kalacaklar” ifadelerini kullandı.

    Dongyu, son iki yılda COVID-19 pandemisinin, küresel gıda güvenliği bakımından dikkate alınması gereken birçok zorluğu ortaya çıkardığını, Rusya ve Ukrayna’da yaşananların da başka bir önemli zorluğu beraberinde getirdiğini altını çizdi.

    “Çatışma, gıda güvensizliğinin artmasına neden olabilir”

    Tahıl ve yağlı tohum üretiminde tedarik zinciri ve lojistikte Ukrayna ve Rusya kaynaklı aksamalar ve Rusya’nın ihracatına getirilen kısıtlamalar gıda güvenliği açısından önemli etkilere yol açacağını belirten Dongyu, “Bu, özellikle buğday arzının yüzde 30’u veya daha fazlası için Rusya ve Ukrayna’ya bağımlı elli ülke için geçerlidir. Birçoğu en az gelişmiş ülkeler veya Kuzey Afrika, Asya ve Yakın Doğu’daki düşük gelirli, gıda açığı olan ülkelerdir. Birçok Avrupa ve Orta Asya ülkesi, gübre arzının yüzde 50’sinden fazlası için Rusya pazarına bağlılar ve oradaki kıtlık gelecek yıla kadar uzayabilir.

    2020’nin ikinci yarısından bu yana artış gösteren gıda fiyatları, yüksek talep, girdi ve ulaşım maliyetleri ve limanlara ulaşımdaki kesintileri nedeniyle Şubat 2022’de tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı. Örneğin, küresel buğday ve arpa fiyatları 2021 boyunca yüzde 31 arttı. Kolza yağı ve ayçiçek yağı fiyatları yüzde 60’dan fazla arttı. Yüksek talep ve değişken doğal gaz fiyatları da gübre maliyetlerini artırdı. Örneğin, önemli bir azotlu gübre olan üre fiyatı son 12 ayda üç kattan fazla artmıştır.

    Çatışmanın yoğunluğu ve süresi belirsizliğini koruyor. Bu iki büyük temel emtia ihracatçısının tarımsal faaliyetlerindeki muhtemel aksamalar, uluslararası gıda ve girdi fiyatlarının yüksek ve değişken olduğu bir zamanda, küresel olarak gıda güvensizliğini ciddi şekilde artırabilir. Çatışma, Ukrayna’da tarımsal üretimi ve satın alma gücünü de kısıtlayarak yerel olarak gıda güvensizliğinin artmasına neden olabilir” dedi.

    Alternatif yağlara yönelim artacak

    Mevcut çatışmanın hem Rusya hem de Ukrayna’dan buğday ihracatında ani ve keskin bir düşüşe neden olabileceğini söyleyen Dongyu, “Diğer ihracatçıların bu boşluğu doldurup dolduramayacağı hala belli değil. Kanada’da buğday stokları zaten azalıyor ve hükümet iç arzı sağlamaya çalışacağından ABD, Arjantin ve diğer ülkelerden yapılan ihracatın sınırlı olması muhtemel.

    Buğday ithalatına bağımlı ülkelerin, küresel arzlar üzerinde daha fazla baskı yaratarak seviyelerini yükseltmesi muhtemeldir. Mısır, Türkiye, Bangladeş ve İran, buğdaylarının yüzde 60’ından fazlasını Rusya ve Ukrayna’dan satın alan dünyanın önde gelen buğday ithalatçılarıdır ve hepsinin gözle görülür ithalatı vardır. Lübnan, Tunus, Yemen, Libya ve Pakistan da buğday tedariki için büyük ölçüde bu iki ülkeye bağımlıdır. Küresel mısır ticareti, Ukrayna’dan gelen ihracat kaybının diğer ihracatçılar tarafından doldurulmayacağı beklentileri ve yüksek fiyatlar nedeniyle küçülecek gibi görünüyor.

    Ayçiçek yağı ve diğer alternatif yağlar için ihracat beklentileri de belirsizliğini koruyor. Hindistan, Avrupa Birliği, Çin, İran ve Türkiye de dahil olmak üzere büyük ayçiçek yağı ithalatçıları, hurma, soya ve kolza tohumu yağları üzerinde yayılma etkisi oluşturabilecek, başka tedarikçiler veya diğer bitkisel yağlar bulmak zorunda kalacaklar” diye konuştu.

    Politika önerileri

    FAO, küresel gıda tedariğini tehdit eden bu olayları karşı izlenebilecek şu 5 politika önerisinde bulundu.

    “Küresel gıda ve gübre ticaretini açık tutun. Yerli ve küresel talepleri karşılamak için gerekli üretim ve pazarlama faaliyetlerini korumak için her türlü çaba gösterilmelidir. Tedarik zincirleri çalışmaya devam etmeli, bu da halen hizmet veren bitkisel, hayvansal ve gıda işleme altyapılarını ve tüm lojistik sistemleri korumak anlamına geliyor.

    Yeni ve daha çeşitli gıda tedarikçileri bulun. Rusya ve Ukrayna’dan gıda ithalatına bağımlı ülkeler şoku emmek için alternatif tedarikçiler aramalıdır. Ayrıca mevcut gıda stoklarına güvenmeli ve insanların sağlıklı diyetlere erişimini sağlamak için yerli üretimlerini çeşitlendirmelidirler.
    Ülke içinde yerlerinden edilmiş kişiler de dahil olmak üzere hassas grupları destekleyin. Hükümetler hassas insanları korumak için sosyal güvenlik ağlarını genişletmelidir. Ukrayna’da, ihtiyacı olan insanlara ulaşmak için uluslararası kuruluşlar devreye girmelidir. Dünya genelinde çatışma nedeniyle çok daha fazla insan yoksulluk ve açlığa itilecek ve onlara zamanında ve iyi hedeflenmiş sosyal koruma programları sunmalıyız.

    Anlık politika tepkilerinden kaçının. Gıda arz güvenliği için her türlü tedbiri yürürlüğe koymadan önce, hükümetler, uluslararası piyasalar üzerindeki ihtimal etkilerini göz önünde bulundurmak zorundadır. İthalat tarifelerindeki düşüşler veya ihracat kısıtlamalarının kullanılması, her bir ülkenin gıda güvenliği sorunlarının kısa vadede çözülmesine yardımcı olabilir, ancak küresel pazarlardaki fiyatları artıracaktır.

    Piyasa şeffaflığını ve diyaloğu güçlendirin. Küresel piyasa koşulları hakkında daha fazla şeffaflık ve bilgi, tarımsal emtia piyasaları değişken olduğunda hükümetlerin ve yatırımcıların bilinçli kararlar almasına yardımcı olabilir. G-20’nin Tarımsal Piyasa Bilgi Sistemi (AMIS) gibi girişimler, objektif ve zamanında piyasa değerlendirmeleri sağlayarak bu şeffaflığı artırmaktadır.”

  • Bursa’da kooperatif başkanından yağ açıklaması

    Bursa’da kooperatif başkanından yağ açıklaması

    Bursa Yenişehir Yağlı Tohumlar Kooperatif Başkanı Hakkı Çetin, “Bursa’nın Yenişehir ilçesinde son 15 yılın en çok ayçiçeği tohumunu sattık. Yağ sıkıntımız yok” dedi.

    Türkiye’nin en önemli tarım arazilerine sahip olan Bursa Yenişehir’de bu yıl son 15 yılın en fazla ayçiçeği tohumu üreticilere satıldı.  Yenişehir Yağlı Tohumlar Kooperatif Başkanı Hakkı Çetin, “Yağ sıkıntımız yok” dedi.

    Çetin, açıklamasında dünya piyasasındaki ham yağ fiyatlarının yükseldiğini belirterek şu açıklamalarda bulundu: “Maalesef Rusya ve Ukrayna arasındaki savaştan dolayı dünya piyasasındaki ham yağ fiyatları yükseldi. Türkiye’de üretimimiz devam ediyor. Bursa’nın Yenişehir ilçesini baz alırsak son 15 yılın en çok ayçiçeği tohumunu sattık. Gübrede de sıkıntımız yok. Çiftçimize sezona vadeli gübrelerimiz, tarım ilaçlarımız ve tohumlarımızı teslim ediyoruz”

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan önemli açıklamalar

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan önemli açıklamalar

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM’de düzenlenen AK Parti Grup Toplantısı’nda açıklamalarda bulunuyor. Erdoğan, grup toplantısında yaptığı konuşmada muhalefetin önemine dikkat çekti. Erdoğan, ”Ancak karşımızda bırakın milleti kendine bile hayrı olmayan bir CHP vardır. Bu CHP peşine taktığı bir 28 Şubat ittifakı kurdu” diye konuştu. Erdoğan, enflasyonun sadece Türkiye’ye mahsus bir durumu olmadığını gelişmiş ülkelerinde aynı sıkıntıyla boğuştuğunu söyledi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Grup Toplantısında yaptığı açıklamada akaryakıt fiyatlarındaki artışa değindi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rusya ile Ukrayna arasındaki gerilimin emtia fiyatlarını yükseltmesi ülkemizde de enflasyonu etkiliyor. Petrol fiyatlarındaki yükselişin akaryakıt fiyatlarına yansımasını yakından takip ediyoruz.” diye konuştu.

     

    Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. 6 muhalif partinin bir araya gelerek mutabakata varmasını sert sözlerle eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Cumhurbaşkanı adayları bile belli değil ama başbakanlık pazarlığına girdiler. Bu gülünç orta oyunu bile milletimizi nasıl kandırmaya çalıştıklarının göstergesidir.” ifadelerini kullandı. Akaryakıt fiyatlarındaki artışa da değinen Erdoğan, “Yakından takip ediyoruz” dedi. Öte yandan Rusya-Ukrayna savaşı ve sonrasında yaşanan gelişmeleri endişeyle karşıladıklarını belirten Erdoğan, “Kendi çıkarları için dünyayı ayağa kaldıranlar 11 yıldır bölgemizdeki katliamları uzaktan seyrediyorlar. Nereye baksak orada bir avuç azınlığın hırsı uğrunda masumların can verdiğini görüyoruz.” dedi.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkan satır başları şöyle:

    Milletvekillerimiz ile artık gelenek haline getirdiğimiz kahvaltılı istişare toplantılarımızın yeni turunu sürdürüyoruz. TBMM çalışıyor, üretiyor, ülkemize hizmet ediyor. Katkıda bulunan her bir vekilimize şükranlarımı sunuyorum.

    “28 ŞUBAT İTTİFAKI KURDULAR”

    İktidarın olduğu yerde elbette muhalefet de bulunacaktır. Türkiye’nin talihsizliği muhalefet sıfatını hak edecek bir muhalefet liderliği ve organizasyonundan uzak bulunmasıdır. Girdiği 16 seçimin tamamında hezimete uğrayan CHP kendini geliştirmek yerine sürekli geriye gitmiştir. CHP, şimdi peşine taktıkları ile 28 Şubat ittifakı kurdu. Güya seçimi kazanınca yönetim sistemini değiştirecek, dünyayı güzelleştirecekmiş. Biz iddialı bir parti olarak karşımızdaki muhalefetin de iddialı olmasını isteriz. Karşımızdaki ittifak bizi kah güldürüyor, kah hayrete düşürüyor, kah hüzünlendiriyor.

    Dünyanın içinden geçtiği şu dönemde gereken cesaretli adımları nasıl atacaklarını doğrusu merak ediyoruz? Yolun başında birbirlerine bu kadar güvensiz olanlar ne yapacaklar merak ediyoruz?

    28 Şubat İttifakı’nın karşı çıktığı hususlara bakınca Türkiye’nin küresel kazanımlarından vazgeçeceklerini görüyoruz.

    “CUMHURBAŞKANI ADAYLARI BİLE BELLİ DEĞİL”

    Daha şimdiden dev yatırımları yapan müteahhitleri tehdit etmek sureti ile, ‘Sakın ha’ diyen bir muhalefetin örneğini görmedik, duymadık, bilmiyoruz. Bu nasıl bir anlayıştır, nasıl bir yaklaşımdır? Enflasyonu nasıl düşürecekleri ile ilgili herhangi bir program önerilerini görmedik. Tek işleri koalisyon güzellemesi yapmak. Daha Cumhurbaşkanı adayları bile belli değil ama başbakanlık pazarlığına girdiler. Bu gülünç orta oyunu bile milletimizi nasıl kandırmaya çalıştıklarının göstergesidir.

    “YAĞ ÜZERİNDEN KARA BULUT TOPLAMAYA ÇALIŞAN BUNLAR”

    Dün Gezi olaylarında ekonomiyi batırın çağrısı yapan bunlardı. Bugün yağ üzerinden ülkenin üzerine kara bulut toplamaya çalışanlar yine bunlar.

    Biz eser ve hizmet yarışına gireceğimiz bir muhalefet arıyoruz. Biz yıkmanın değil yapmanın hedefi ile yapılacak bir siyasetin peşindeyiz.

    EKONOMİDEKİ GELİŞMELER

    Kurdaki yükselişten, EMTIA fiyatlarının artışından kaynaklanan bir hayat pahalılığı ile karşı karşıyayız. Dünyada da böyle bir durum var. Bu süreçte Türkiye, üretim ve istihdam gücü ile şoklara karşı dayanıklılığını bir kez daha göstermiştir. Küresel ekonomi 3.1 daralırken, Türkiye 2020 yılında 1.8 büyüdü. Büyüme gerçekleştiren Çin ile birlikte iki ülkeden biri olduk. Hızla artan girdi fiyatlarına rağmen Türkiye ekonomisi yüzde 11 ile 2021 yılında son 10 yılın en büyük büyüme oranına ulaşmıştır. Kişi başına düşen milli gelirimizin döviz kurundaki yükselişe rağmen bir önceki yıla göre 900 dolar artarak 9 bin 535 dolar olarak gerçekleşmesi de önemli bir gelişmedir.

    AKARYAKITTAKİ ARTIŞ

    Geçtiğimiz aralık ayı itibarıyla istihdam 30 milyonu aşarak tarihi bir seviyeye çıkmıştır. Rusya-Ukrayna savaşı ülkemizde de enflasyonu olumsuz etkiliyor. Çok sayıda adım attık, atıyoruz, atacağız. Elektrikte ve doğal gazda sübvanseler ile vatandaşımızı korumayı sürdürüyoruz. Akaryakıttaki artışı da yakından takip ediyoruz. Sondaj gemilerimizi inşallah 5’e çıkarıyoruz. Sondaj çalışmalarında çok daha güçlü bir hale gelmiş olacağız. Gıda fiyatlarındaki dalgalanmaları mercek altına aldık, gereken neyse yapıyoruz.

    “BÖLGEMİZDEKİ KATLİAMLARI UZAKTAN SEYREDİYORLAR”

    Komşumuz Suriye’de 1 milyon insanın hayatına mal olan kriz halen devam ediyor. Burada da kimlerin aktör olarak yer aldığını gayet iyi biliyorsunuz herhalde. Lübnan’dan Irak’a, Afganistan’dan Libya’ya kadar gönül coğrafyamızın dört bir yanında kan, gözyaşı, çatışma hakimdir. Nereye baksak orada bir avuç azınlığın hırsı uğrunda masumların can verdiğini görüyoruz. Bu vicdansızlıktan ne yapıp yapıp biz barışın çocuklarını yeniden inşallah ihya etmeliyiz. Görevi küresel güvenlik olan kuruluşlar maalesef kıllarını dahi kıpırdatmıyor. Nerede bu dünyada gücü elinde olduğunu söyleyen ülkeler? Sadece bol bol nasihat çekiyorlar. Herhangi bir insani destek yok. Kurtarma adına bir adım yok. Kendi çıkarları için dünyayı ayağa kaldıranlar 11 yıldır bölgemizdeki katliamları uzaktan seyrediyorlar. Güya zengin devletler kınama mesajları dışında zulme ses çıkarmadılar. Ülkemizin operasyonlarını engellemeye çalıştılar. Bu süreçte sadece yalnız bırakılmadık, gizli açık tehdit, şantaj ve ambargoya da maruz kaldık.

    YASAK KARARINA SERT TEPKİ: “BÖYLE SAÇMALIK OLUR MU?”

    Almanya’da orkestra şefi Putin’in arkadaşı ile görevine son veriliyor. Böyle saçmalık olur mu? Dostoyevski’nin eserlerine yasak getiriliyor. Böyle saçmalık olur mu? Bunun Bağdat’taki kütüphaneleri yakıp yıkan Hülagü’den ne farkı var? Türkiye olarak ilk günden itibaren soğukkanlılığı elimizden bırakmadık. Kapımızdaki insanların hiçbirinin diline, ten rengine bakmadık. Gözlerinin rengine bakmadık. Bu ne saçmalıktır.

    “SAVAŞIN KAZANANI OLMAZ”

    Şimdiden 2 milyon insan evlerini terk etti. Böyle gitmesi halinde rakamın 5-10 milyonu bulması yakındır. Aralarında sivillerin de olduğu binlerce insan hayatını kaybetti. Diğer savaşlarda olduğu gibi bunda da acıyı savunmasız kadınlar ve masum çocuklar çekiyor. Bize ve tüm insanlığa savaşın gerçek yüzünü bir kez daha gösteriyorlar. Savaş ve savaşların kazananı kesinlikle olmaz. Kalbinde merhamet olan birinin çocukların yüzündeki o korku ve dehşeti görüp de hüzün duymaması mümkün değil. Şimdiye kadar insani yardımdan diplomatik temaslara birçok adım attık. Bazı liderler ile bir, bazıları ile birkaç kez görüşme fırsatımız oldu. Stoltenberg, Lukaşenko, Aliyev, Zelenskiy, Charles Michel, Vucic, Trudeu, Putin ile defalarca görüşmek sureti ile defalarca görüşerek süreci barış ile çözmek için çaba gösterdik.

    ANTALYA’DAKİ RUSYA – UKRAYNA ZİRVESİ

    (Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov ve Ukrayna Dışişleri Bakanı Kuleba görüşmesi) Yarınki görüşmenin kalıcı ateşkese kapı aralamasını ümit ediyorum. Bu kritik görüşme öncesinde sivillerin tahliyesi için ilan edilen ateşkesi de memnuniyetle karşılıyoruz. Ülkemize giriş yapan yabancı sayısı 20 bine yaklaştı. Bugüne kadar Ukrayna’ya 23 tır yardım malzemesi gönderdik. Önümüzdeki günlerde bu rakam 39 tıra çıkacak.

    Türkiye son 10 yılda kriz çözme becerisini geliştirmiş bir ülkedir. Sınırlarımızı korurken, bölgesel güçlere karşı çıkarlarımızı savunurken, ekonomimizi çökertme girişimlerini boşa çıkartırken hep bu anlayışla hareket ettik. Özellikle ekonomide yaşanan dalgalanmaların günlük hayatımızda yol açtığı sorunların geçici olduğuna yürekten inanıyoruz. Gereken her türlü hazırlığı yapıyoruz. Milletimden sabırlı olmalarını, soğuk kanlı davranmalarını, bize güvenmeye devam etmelerini istiyorum.

    Bugün İsrail Cumhurbaşkanı misafirimiz olacak, yarın Azerbaycan Cumhurbaşkanı misafirimiz olacak, pazar günü Yunanistan Başbakanı misafir olacak. Bu haftayı da yoğun olarak devam ettireceğiz. Antalya’daki formda da birçok liderlerle vs. görüşmelerimiz olacak.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan ayçiçek yağı açıklaması

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan ayçiçek yağı açıklaması

    Ayçiçek yağında stok polemiğine değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe’de seslendiği kadın muhtarlara bir talimat verdi: Bunların depolarını dahi takip edip bize ihbar edeceksiniz. Biz gereğini yapacağız. Bunlar stokçu, ayçiçeği yağını, zeytinyağını depoluyor ve utanmadan, sıkılmadan rakamları yükseltiyorlar, ‘ayçiçeği yağı yok’ diyerek kampanya yürütüyorlar” dedi.

    https://twitter.com/RTErdogan/status/1501159401952055301

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe’de kadın muhtarlarla bir araya geldi.

    Son günlerin tartışma konusu ayçiçek yağı konusuna değinen Erdoğan, “Son günlerde bir yağ meselesi çıkardılar. Bizim ayçiçeği, zeytinyağı derdimiz yok” dedi.

    Muhalefetin ülkeyi zorda göstermek için bu yönde bir kampanya yürüttüğünü dile getiren Erdoğan, “Muhtarlarımızdan şunu istiyorum, gerekirse sizler İçişleri Bakanlığımızın adına bunların depolarını takip edip bize haber vereceksiniz, biz stokçuların gereğini yapacağız” diye konuştu.

    Erdoğan, “Bu devleti provoke etmeye çalışanlara gereken dersi vermek bizim boynumuzun borcudur” ifadelerini kullandı.

    Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

    “Bugün 8 Mart Dünya Kadınlar günü, sizlerin nezdinde ülkemizdeki tüm hanımefendilerin kadınlar gününü kutluyorum. Birbirini böylesine tamamlayan iki varlıktan birinin eksik görülmesini ötekileştirilmesini, ayrımcılığa uğramasını asla kabullenemeyiz. Kadınlara hak ettiği değeri vermek inancımızın, medeniyetimizin, anayasamızın bize emridir.

    “POZİTİF AYRIMCILIĞI KURAL HALİNE GETİRDİK”

    Yıllarca eğitim hakkını kullanmaktan yoksun bırakılan kadınlarımıza eğitim hakkını biz verdik. Eğitim ve çalışma hayatı başta olmak üzere her alanda ülkemizin beşeri sermayesinin zenginleştirilmesinin önündeki engelleri biz kaldırdık. Türkiye’yi yasakların ülkesi olmaktan çıkardık. Kadınlar lehine pozitif ayrımcılık yapılmasını anayasa kuralı haline biz getirdik.

    Eşitsizliği gidermeyi devlete görev olarak biz verdik. Kadın hakları konusunda kadınlardan yana biz tarafız. Şiddet konusunda yine kadınlardan yana tarafız. Bunun için aile içi şiddeti şikayete konu olmaktan çıkardık. Dün MYK toplantım vardı. Tokat’taki Özlem kardeşimizin 23 yerden, ahlaksız, adi eşi tarafından bıçaklandığını öğrendim. Meğerse 3 ay sonra serbest bırakmışlar adamı. Tekrar bu adi herifi içeri almışlar. Tokat Milletvekilimiz Özlem Hanım bu süreci takip edecek. Ben de bu işin peşindeyim.

    “SÖYLENMESİ GEREKENİ SÖYLERİM”

    Ey hakim eşini 23 yerinden bıçaklayan birini nasıl serbest bırakıyorsun. Sonra yargıya hakaret… Sen 23 yerinden eşini bıçaklayan adamı serbest bırakıyorsan bununla ilgili söylenmesi gereken neyse ben bunu söylerim. Adalet yerde sürünmez.

    Failin sadece indirim almak için duruşmadaki tavırları indirim sebebi olarak dikkate alınmayacaktır. Israrlı şekilde takip etmek fiilleri de artık suç sayılacak. Eşe veya boşanılan eşe karşı işlenen kasten yaralama suçları katalog suçlar arasına alınacak. Şiddet mağduru kadınlara ücretsiz avukat görevlendirilecek. Bu düzenlemelerin şimdiden hayırlı olmasını diliyorum.”

    İŞ BIRAKAN DOKTORLARA: GİDİYORLARSA GİTSİNLER

    Bir şey daha çıktı. Hastanelerde şöyle, böyle oluyor diye. Ülkemizde şu anda hastanesi olmayan ilimiz, ilçemiz var mı? Doktorlar az para aldıkları için ayrılıyorlarmış. Samimi konuşuyorum. Dost acı ama gerçeği söyler. Bu hastaneleri inşa eden biziz, doktorları okutan, bu devlet değil mi? Bu devlet sizi okuttu, yetiştirdi, en çok maliyeti yüksek olan da sağlıktır. Şimdi az para veriyormuş. Sordum, en az alan 8-9 bin en yüksek 25 bin civarında. Buna rağmen özel sektör çok daha büyük verdiği için kaçıyorlarmış. Açık konuşmayı severim. Varsın gidiyorlarsa gitsinler, bizler de üniversiteleri yeni bitiren doktorlarımızı buralarda istihdam eder buralarda yola devam ederiz. Gerekirse yurt dışından dönmek isteyenleri süratle dahil eder ülkemizi istihdam ederiz.

    “20’DEN FAZLA DEVLET BAŞKANI İLE GÖRÜŞTÜM”

    Ukrayna ile Rusya arasındaki savaşla ilgili 20’yi aşın devlet başkanı ile görüşmeler yaptım, yapmaya devam ediyorum. Türkiye’nin durduğu yeri hatırlatması bakımından bunun ne kadar önemli olduğunu ifade etmek istiyorum. Ülkenin başına kara bulutlar toplamaya çalışan kimse art niyetlidir. Böyle dönemler ülkelerin ve milletlerin tek yumruk haline geldiği dönemler olmalıdır. Biz birbirimizi sevmek zorundayız. Biz bu birliği beraberliği kardeşliği her şeyin üstünde tuttuğumuzu söylüyoruz. Birlikte yol yürümeye biz hazırız. Bunun için dürüstlük lazım. Biz milletimiz ne istiyor, milletimiz ne diyor ona bakar ona göre hareket ederiz. Bundan sonra da aynı şekilde hareket etmeyi sürdüreceğiz.”

  • Akşener’den yağ kuyruğu açıklaması: Ülkemizin acı gerçeği

    Akşener’den yağ kuyruğu açıklaması: Ülkemizin acı gerçeği

    Hafta sonu marketlerde ortaya çıkan ayçiçek yağı kuyruklarına ilişkin tartışma sürüyor. Partisinin grup toplantısında konuşan İYİ Parti Genel Başkanı Akşener, kuyrukları ülkenin acı gerçeği olarak nitelendirdi ve “İşte size, üstün liyakat nişanını hak eden bir bakanlık performansı” diye konuştu.

    İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener partisinin grup toplantısında konuştu.

    Akşener, yaptığı konuşmada vatandaşların artan fiyatlar ve astronomik faturalar altında çile çektiğini belirtti.

    İktidarın enflasyonu düşürmeye niyetinin bulunmadığını söyleyen Akşener şunları söyledi:

    “Sorumlu siyaset anlayışımızın bir gereği olarak size bazı önerilerde bulunacağım. Önce ekonomide güven ortamı oluşturacaksınız. Para ve maliye politikasını, koordineli ve etkin bir şekilde kullanacaksınız. Türk Lirası’na itibar kazandıracaksınız. Merkez Bankası’na müdahale etmeyeceksiniz. Politika faizini etkisizleştirmeyi değil, etkili kılmayı hedef alacaksınız. Sonrasında ise bütçede israfı, şatafatı, saray sefasını keseceksiniz. Hortumlamayı bırakacaksınız” dedi.

    Akşener, çiftçilerin eski Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin affını coşkuyla karşıladığını söyleyerek, “Ayçiçek yağı kuyrukları da artık ülkemizin acı bir gerçeği. İşte size, üstün liyakat nişanını hak eden bir bakanlık performansı. Buradan tarımdaki bu enkazı devralan yeni bakana ‘hayırlı olsun’ diyor, kendisini acilen bazı adımları atmaya davet ediyorum” diye konuştu.

    “BU SEÇİM HELAL İLE HARAM ARASINDA OLACAK”

    Akşener, bir siyasi parti ile değil kötülükle mücadele ettiklerini belirterek, sandığın er ya da geç geleceğini vurguladı.

    Sandık geldiğinde bir seçim yapacaklarını söyleyen Akşener, “Bu seçim, sadece Cumhurbaşkanını veya milletvekillerini belirleyeceğimiz bir seçim olmayacak. Bu seçim, helal ile haram arasında olacak. Bu seçim, millet iradesi ile rantçı vesayeti arasında olacak. Ez cümle; bu seçim iyi ile kötü arasında olacak. O gün geldiğinde, iyiler mutlaka kazanacak” ifadesini kullandı.

    “TÜRKİYE’NİN BÜYÜMESİ TÜRK KADINININ ELİNDEDİR”

    Akşener, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü hatırlatarak, Türk kadının verdiği mücadelenin dünyanın başka hiçbir yerinde görülmediğini söyledi. Fakat gelinen noktanın içler acısı olduğunu belirten Akşener, şöyle konuştu:

    “Bugün ülkemizde kadınlar, erkeklere kıyasla daha az istihdam ediliyor, daha az eğitim alabiliyor, daha az kazanıyor, daha az temsil ediliyor. Şunu kimse unutmasın; Türkiye’nin büyümesi, zenginleşmesi, gelişmesi Türk kadının elindedir. Türk kadını güçlü olursa, Türkiye de güçlü olur. Günümüz koşullarından cesaret alıp kadınların önünde duvar olanlar, çok beklersiniz. Bizler 100 yıl önce de buradaydık, bugün de buradayız. Siz istediğiniz kötülüğü yapın, bizler hala buradayız, dimdik ayaktayız.”

    “GÜNEŞİN DOĞMASINA ÇOK AZ KALDI”

    Türkiye’nin, güçsüz oldukları yalanına inandırılmaya çalışılan kadınları için iktidara yürüdüklerini belirten Akşener, “Türkiye’nin, çaresizliğe mahkum edilen erkekleri için iktidara yürüyoruz. Türkiye’nin, umutları çalınan gençleri için iktidara yürüyoruz. Emin olun, güneşin doğmasına çok az kaldı. Hiç merak etmeyin, zengin, mutlu ve huzurlu bir Türkiye hedefimize çok az kaldı.”

    Akşener, konuşmasının ardından salonu dolduran partili kadınlar ile selfie çekerek, Twitter’daki hesabından paylaştı.

  • Türkiye’de ayçiçek yağı krizi mi yaşanıyor?

    Türkiye’de ayçiçek yağı krizi mi yaşanıyor?

    AYŞE NUR BÜYÜKHAN – Koronavirüs, enflasyon ve Rusya-Ukrayna savaşı Türkiye’de başta temel gıda ürünleri olmak üzere pek çok kaleme zam olarak yansıdı. Son olarak ayçiçek yağında meydana gelebilecek zam nedeniyle vatandaşlar marketlere akın etmişti. CHP Tarım Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, vatandaşın yağ alabilmek için adeta birbiriyle yarıştığı görüntüleri ve ‘Ayçiçek Yağı Krizini’ yorumladı, iktidara seslendi.

    Seneler önce Avrupa’nın ambarı olarak anılan Türkiye şimdilerde yağ, ekmek gibi ürünleri almak için birbiriyle yarışan, uzun kuyruklar bekleyen vatandaş görüntüleriyle gündemde.

    CHP Tarım Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal ortaya çıkan bu görüntüleri “Nüfusu sürekli artan bir ülkenin yalnızca ithalat odaklı politika yürütmesinin etkisi” olarak yorumladı.

    Sarıbal, ayçiçek yağıyla ilgili çarpıcı rakamları da paylaştı. Yağ krizini yalnızca Rusya-Ukrayna arasındaki savaş üzerinden yorumlamamak gerektiğini de söyleyen Sarıbal koronavirüsü işaret etti.

    Buğdayda da kriz yaşandığını kaydeden Sarıbal, ekmek zammının da kapıda olduğunu vurguladı. Sarıbal, derin bir gıda krizi yaşanmaması için alınması gereken önlemleri anlattı.

  • Bakan açıkladı: Türkiye’nin ne kadar ayçiçek stoku kaldı?

    Bakan açıkladı: Türkiye’nin ne kadar ayçiçek stoku kaldı?

    Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, ayçiçek yağı stoklarının tükendiği iddialarını yalanladı, “Hiçbir şey yapmasak temmuz ayına yetecek kadar stok var” dedi.

    Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, Halkbank Üreten Kadınlar Yarışması Ödül Töreni’ne katıldı. Burada yaptığı konuşmada ayçiçek yağı tartışmalarına değinen Bakan Nebati “Hiçbir şey yapmasak temmuz ayına yetecek kadar stok var” dedi.

    Nebati’nin burada yaptığı konuşmadan öne çıkanlar şöyle:

    “Dünyadaki gıda fiyatlarının yükselmesinden kaynaklı yalan yanlış haberlerle, yağ kuyruklarıyla ilgili haberler, yağ stoku bitmiştir gidip alın diyenler bu ülkeye ihanet ediyor. Hiçbir şey yapmasak temmuz ayına yetecek kadar stok var. Türkiye bir tarım ülkesidir. Sanki kuyruk varmış gibi, sonradan üretilmiş fotoğraflarla ihanete varan söylemlerle destekleyenlerle bir iletişimimiz olacak.

    20 Aralık öncesi döviz kurlarından ciddi zarar gören bireyseller şunu bilin, şu anda sizi yönlendirmeye gayret edenler ülkenin çıkarına değil ülkeye düşmanlık yapmaktalar. Savaşın bütün dünyayı etkilediği, petrol fiyatlarının arttığı dönemde ülkede yoksulluk varmış gibi operasyon çekenlere karşı bakanlık olarak net bir şekilde operasyon çekeceğimizi herkes bilsin.”

  • Marketlerin ayçiçek yağında yeni oyunu

    Marketlerin ayçiçek yağında yeni oyunu

    Ayçiçek yağı vurguncularına karşı Türkiye’nin dört bir yanında sıkı denetimler yapılsa da fiyatlar bir gecede tavan yaptı. Hatta fiyatların hızına etiketler dahi yetişemedi. Rafta farklı olan ayçiçek yağının fiyatı kasada farklı olarak satılmaya başlandı. Vatandaşlar ayçiçek yağı almak için adeta birbiri ile yarıştı.

    Yağ nedeniyle 3 milyara yakın ceza alan marketlerde manzara değişmedi. Önce yağ stokları raftan eksiltildi, sosyal medyada vatandaşa korku salındı, ardından da fiyatlar uçuruldu. 5 litrelik yağı 300 TL’ye bile satan var.

    Birlikte fiyat belirledikleri için Rekabet Kurumu’ndan 3 milyara yakın ceza alan büyük zincir marketler, bu kez de ‘savaş’ bahanesiyle yağları raftan indirdi, zam yaparak yerine koydu. Vatandaşlar da ‘yokluk ve zam’ paylaşımlarıyla etkilendi. Marketlere koşanlar hem pahalı yağ aldı hem kasalarda kavga etti. Emniyet, 45 sosyal medya kullanıcısı için inceleme başlattı. Önce yağ stokları bitecek denilerek, sosyal medya paylaşımlarıyla vatandaşa korku salındı, ardından da etiketler bir günde 2-3 kez değiştirildi.

    Önceki gün bir zincir markette 108 lira olan 5 litrelik ayçiçek yağı aynı gün 128 liraya çıkarıldı. Dün ise aynı ürün raflardan çekilirken bazı marketlerde ise ürünle birlikte, yeni zam için etiketler de tamamen kaldırıldı.

    RAFTAN KALDIRIP DEPOYA İSTİFLEDİLER

    Ayçiçek yağında artan fiyatlar nedeniyle stokçu marketler de yapılan baskınlarla deşifre oldu. Birçok ilde anlık baskınlar yapan zabıta ekipleri, depolarda stoklanmış ürünlerle karşılaştı. Marketlere para cezası yazıldı. Diyarbakır Bağlar’da denetim yapan Belediye Başkanı Hüseyin Beyoğlu stoklanan tüm ürünlere el konulduğunu kaydetti. Beyoğlu “Stokçuluk ve fırsatçılık hem suçtur hem de gayri ahlakidir” dedi.

    FİYAT KARMAŞASI

    Bir başka market de 54 liraya sattığı 2 litrelik yağa 79 lira etiket koydu. Marketlerin 5 litrelik yağda dünkü fiyat aralığı 128-180 TL oldu. Hatta yerel bir zincir market 5 litrelik ayçiçeği yağını 264 liraya sattı. Benzer fiyat artışı e-ticaret platformlarında da yaşandı. Bir e-ticaret platformunda satış yapan bir market 298 liradan indirim yaparak 268.20 lira fiyat yazdı.

    KASADA FARKLI FİYAT

    Zincir marketler satışlara adet sınırlaması getirdi, internet sitelerinde de ‘stokta’ yok ibaresiyle satışı durdurdu. Yaşanan fiyat artışı sosyal medyada da gündem oldu. Bir marketin 5 litrelik yağın 130 liralık raf fiyatına kasada 200 lira fiyat biçmesi bir vatandaşın paylaştığı video görüntülerine de yansıdı. Vatandaşlar binlerce paylaşım yaptı.