Etiket: ayhan bora kaplan

  • Ayhan Bora Kaplan’a 68 yıl hapis cezası

    Ayhan Bora Kaplan’a 68 yıl hapis cezası

    Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi’nce 61 kişinin yargılandığı Ayhan Bora Kaplan suç örgütü davasında karar açıklandı. Sincan Cezaevi Kampüsü’nde bugün görülen duruşmada, sanıklar ve taraf avukatları hazır bulundu. Mahkeme başkanı sanık ve avukatlarının soruşturmanın genişletilmesi taleplerini reddederek sanıklara son sözlerini sordu.

    “Sizin verdiğiniz karar benim gözümde yok hükmünde”
    Sanık Bora Kaplan, mahkemenin ‘yargılama yapmış’ gibi göründüğünü iddia ederek, “Hangi delili topladınız? Amaç ceza vermek. Ben sizin adaletinize inanmıyorum. Hırsızlık dosyası 3 yıl sürüyor. 61 sanıklı örgüt davasını 7 ayda bitiriyorsunuz. Ben bu ülke için bedel ödedim. O gece sabaha kadar çatıştım. Sizin verdiğiniz karar benim gözümde yok hükmünde. Ne karar verirseniz verin umurumda değil” dedi.
    Kaplan’ın beyanlarının ardından salondaki alkış sesleri üzerine mahkeme başkanı sessiz olunması konusunda uyarıda bulundu. Bunun üzerine mahkeme başkanına tepki gösteren Kaplan, duruşma salonundan çıkartıldı. Diğer sanıkların da son sözlerinin ardından mahkeme heyeti sanıklar hakkındaki kararını açıkladı.

    Kaplan, “silahlı suç örgütü kurmak ve yönetmek”, “8 kişiye yönelik kasten yaralama”, “2 kişiye yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma”, “ağırlaşmış yaralamaya azmettirme” ve “suçluyu kayırmaya azmettirme” suçlarından toplam 68 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

    Sanıklar Muhammet Kaplan’a 18 yıl 36 ay, Fethi Koyuncu’ya 12 yıl 15 ay, Barış Kurt’a 8 yıl 38 ay 10 gün, Mutlu Ayaş ve Yusuf İzzet Savaş’a 4 yıl 27 ay, Kanber Keskin’e ise 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası verildi. Mahkeme, 17 tutuklu sanıktan 13’ünü tahliye etti.

    Ayhan Bora Kaplan, Adnan Kaplan, Muhammet Kaplan ve Fethi Koyuncu’nun tutukluluk halinin devamına karar verildi.

  • “Devlete güvenip yapılan zulümleri açıklayacağım”

    “Devlete güvenip yapılan zulümleri açıklayacağım”

    Suç örgütü lideri olduğu iddia edilen Ayhan Bora Kaplan’ın içerisinde bulunduğu 18’i tutuklu 61 sanığın yargılanmasına Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’ndeki salonda görülen duruşmaya tutuklu sanıklar Bora Kaplan, Adnan Kaplan, Fethi Koyuncu, Yusuf İzzet Savaş, Kanber Keskin ile diğer sanıklar ve avukatlar yer aldı. Mahkeme Başkanı, örgüt tarafından öldürüldüğü iddia edilen Semih Arslan’ın ailesiyle yaşadığı evin ve öldüğünde üzerinden çıkan anahtarlar ile ailesinin teslim ettiği göbekler üzerinde keşfini yaptı. Keşif sonucunda anahtarlar ve göbeklerin uyumlu olmadığı görüldü. SEGBİS’le duruşmaya katılan hayatını kaybeden Mahfuz Tatar’ın annesi Aslıhan ile kız kardeşi Vesile Tatar, duruşmaya katılma talebinin olduğunu belirtti.

    Mahkeme bu celsede tanık dinleneceğini ardından sanıklara söz verileceğini bildirdi. Tutuklu sanık Fethi Koyuncu’nun mahkeme heyetinden talebi üzerine dinlenen tanık B.H.M., “2022 yılında restoran için Kızılay’da dükkan bakıyorduk. Fethi Koyuncu’nun bijuteri dükkanı vardı, orayla anlaştık. Fethi Koyuncu’yla bu şekilde tanıştık. 860 bin liralık çek verdim, 640 bin lirada nakit verdim. Ticareti yaptıktan sonra ‘Alaçatı Kafası’ adlı mekandan Emre aradı, çekim günü geldiği için sonra beraber gidip parayı tahsil ettik” dedi.

    Tanığın dinlenmesinin ardından söz alan tutuklu sanık Fethi Koyuncu, “Şimdiye verdiğim beyanların hepsi geçerlidir. Serdar Sertçelik anlatmış Fethi Koyuncu mekanlara çökmüş demiş. Kendisine ait olan mekanlara benim çöktüğümü söylemiş. ‘Alaçatı Kafası’ 5 yıllık sahibi Serdar Sertçelik’in zaten kendi beyanları var. Valeler hariç benim adım hiçbir şekilde geçmiyor. Benim için güvenlik demiş. SGK dokümanlarımla ilgili de buradaki şahısların hiçbiriyle alakası yok” beyanında bulundu.

    Herhangi bir örgüte üye olmadığını söyleyen Kanber Keskin ise şu ifadelere yer verdi:

    “Neyle suçlanıyorum onu da bilmiyorum. Adımın geçtiği olaylarda dahlim olmadığı müşteki beyanlarıyla ortaya çıkmıştır. Olayı sonradan duyup hastaneye geçmiş olsuna gitmiş olmamı bu işle bağdaştırıyorlar. Şahısların alışverişlerinde bulunmadım, ne şekilde ticaret yapıyorlar bilmem. Hiçbir irtibatımız yokken nasıl mekanların güvenliğini almış olabilirim. Mağduriyet yaşamaktayım. Suçsuzum, müşteki Emirhan Bostancı emniyette nasıl tehdit ve baskıya maruz kaldığını, benim fotoğrafımı göstererek Kanber Keskin bu diye nasıl zorla söylettirdiklerini de huzurunuzda söylemiştir. Her şey bu kadar açıkken 9 aydır tutukluyum. Tutukluluk halinin vicdani olmadığı kanaatindeyim. Sizden vicdanınıza göre karar vermenizi istiyorum.”
    Diğer tutuklu sanıklar da mahkemeden tahliyelerini talep etti. Ardından başkanın söz vermesi üzerine Ayhan Bora Kaplan beyanda bulundu.

    “Devletin gücünü arkasına alarak bize ne zulümler yapıldığını açıklayacağım”

    Herhangi bir makama haksızlık, saygısızlık yapmadığını söyleyen tutuklu sanık Ayhan Bora Kaplan, “Öncelikle 13. Asliye Ceza Mahkemesi’nde devam eden bir dava var. Bize ne kadar haksızlık yapıldığını, aslında devletin gücünü arkasına alarak bize ne zulümler yapıldığını açıklayacağım. Şevket Demircan denilen bir emniyet müdür yardımcısı var. Sizin kendisini tanıdığınızı, mesajlaştığınızı daha önce beyan etmiştiniz. Hatta tutanak tutmuştunuz. Ben ek ifade verdiğimde bize kumpas kuruldu, biz bu suçu işlemedik. Ben bu insanlarla örgüt kurmadım. Buradaki örgüt yöneticilerinden Fethi Koyuncu geçen gün Sercan Aslan, diyor ki ben bunu 2016’da ‘Makyaj’da gördüm. Yalan söylüyor. Kamber Keskin’in o dönem orada olduğunu söylüyorum. Ama Fethi Koyuncu yoktu. Annesi Adalet Aslan ilk ifadesinde diyor ki, ‘Bora Kaplan’ı Adli Tıp’ta görmüşler, o nedenle boynunda yanlış yazıldığını görünce dedim ki Adli Tıp raporunu değiştirmişler, o nedenle gittim itiraz ettim’. Mahkemeye geldi bu sefer de dedi ki ‘ben Fethi Koyuncu’yu gördüm’. Bunun hangisi doğru, hangisi yalan. Bunun yalan söylediği, kurgu olduğu bariz belli. Mahfuz Tatar’a geçince onu ayrıca tevsi tahkikatta söyleyeceğim” dedi.

    “Ben örgütsem neden kendi adamımı koymayayım, dışarıdan adam getiriyim”

    Örgüt adına bir husus bulunmadığını söyleyen sanık Kaplan, “Şimdi burada yönetici olarak söylenen Mutlu Ayaş, Yusuf İzzet Talaş, Fethi Koyuncu, bu arkadaşlar ben 2018’de o barları devrettikten sonra orada başlamışlar. Valelik yaptıklarında da haliyle başkasına yardımcı olmuşlar. Bunun gibi telefonla görüşmüşler. Bu insanların hava atmak için kendi aralarında konuşmuşlar, Ayhan Abi ile konuştum diye. Benim 10 sene önce birine tokat attım diye yalandan dosyaya koymuşlar. Bunların yaptıkları kumpasları tek tek anlatacağım. 2019 yılında Günay lokantayı ben işletiyorum, 2020’nin sonuna kadar. Ama Günay ile ilgili tek bir kelime yok. Neden? Bu insanlarla ilişkim yok. Günay’da elemanlarım var, çalışıyorlar. Ama maalesef orada hiçbirisi burada yok. Nasıl bir örgütüz biz? Ben örgütsem neden kendi adamımı koymayayım, dışarıdan adam getiriyim. Demek ki böyle bir örgüt yok” ifadelerinde bulundu.

    Ayrıca Bora Kaplan, Mahfuz Tatar’ı tanımadığını da söyledi. Sanık Kaplan, gizli tanık M7’nin firarı nedeniyle yargılanan eski Ankara İl Emniyet Müdür Yardımcısı Murat Çelik ve ekibini kendilerine kumpas kurmakla suçladı. Kaplan, soruşturmada görev yapan polislerin 17-25 Aralık benzeri bir operasyon yapmaya çalıştıklarını ileri sürerek, şunları dile getirdi:

    “Defalarca söyledim bunlar bize kumpas kurdu. Polislerden Şevket Demircan Yakup Yalçın isminde biriyle mesajlaşıyor. Mesajlaşmasında eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’dan bahsederken, ‘suç işleri bakanı’ diyor. Husumete bakın, düşmanlığa bakın. Benim hatam 15 Temmuz’da TRT’nin önüne çıkmaktı. Maalesef benim adım Süleyman Soylu ile birlikte anıldı. Adım anıldıktan sonra bunlar benim başıma bela oldular. Süleyman Soylu’dan sonra gelen ekip de geldi, biz Süleyman Soylu’ya yürürüz dediler. Biz Bora Kaplan’ı alırız dediler. 17-25 Aralık’ı yapan da iki tane emniyet müdürüydü ve bir savcıydı. Başka kimse değildi ki. Orada yaptılar ama burada yapamadılar. Eğer onların ‘bana imzala’ dediği ifadeyi ben imzalamış olsaydım emin olun 17-25 Aralık gibi bir şey yapacaklardı. Ama ben imzalamadım. Ben kimseye iftira atmam.”

    Sanık, tanık ve avukat beyanlarının ardından mahkeme başkanı, Ankara 13. Asliye Ceza Mahkemesi’ne müzekkere yazılarak soruşturma evresinde görevli olan emniyet personelleri hakkında devam eden dava dosyasına ilişkin iddianamenin ve duruşma zaptlarının bir örneğinin istenmesine karar verdi. Duruşma Çarşamba günü devam edecek.

  • Firari gizli tanık Macaristan sınırında yakalandı

    Firari gizli tanık Macaristan sınırında yakalandı

    Güvenlik kaynaklarından edinilen bilgilere göre, Ayhan Bora Kaplan suç örgütüne yönelik yürütülen soruşturmada gizli tanık ve sanık olan firari Serdar Sertçelik’in yurtdışından getirilmesi amacı ile Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) ve İçişleri Bakanlığı devreye girdi. MİT, Fransa’nın başkenti Paris’te olduğu düşünülen Serdar Sertçelik’in Karadağ’da olduğunu tespit etti. Serdar Serçelik’in yeri anında Adalet Bakanlığı ile paylaşıldı. Eş zamanlı olarak Interpol tarafından Serdar Sertçelik hakkında kırmızı bültenle arama kararı çıkarıldı. Hakkında arama kararı çıkarıldığını öğrenen Sertçelik, Karadağ’dan karayolu ile Sırbistan üzerinden Macaristan’a kaçtı. Sertçelik, Macaristan sınırında Gürcistan sahte pasaportu ile yakalandı. Adalet Bakanlığı, şahsın iadesi için adli süreci başlattı.

  • Davada ara karar açıklandı

    Davada ara karar açıklandı

    Ayhan Bora Kaplan suç örgütü davasında 20’si tutuklu 61 sanığın yargılanmasına Ankara 32’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Mahkeme başkanı, avukat beyanlarının ardından ara kararını açıklayacağını bildirdi. Söz verilmesi üzerine sanık Gökhan Çanga’nın avukatı, yargılamanın kör dövüşüne döndüğünü, gizli tanık M7U3H9F8C4’nin kendisini ortaya çıkartarak bu kumpası ifşa ettiğini söyledi. Dedikodulara itibar edilmemesi gerektiğini belirten avukat, mahkeme başkanına, “Savunma mekanizmasına hiç yardımcı olmadınız. Bize çapraz sorgu yaptırmadınız. Bizim soru sormamızı engelliyorsunuz” dedi.

    Avukat, müvekkili Çanga’nın sosyal hayata kazandırılması gerektiğini söyleyerek, kaçma şüphesinin olmadığını ve bu nedenle tahliyesini talep etti. Avukat beyanlarının ardından görüşü sorulan cumhuriyet savcısı, tutuklu sanıkların mevcut hallerinin devamına karar verilmesini talep etti. Savcı, Serdar Sertçelik’in de aralarında bulunduğu firari sanıkların yakalama emirlerinin beklenilmesini, duruşmaya gelmeyen müştekilerin zorla getirilmesini talep etti.

    Verilen 1 saatlik aranın ardından ara kararını açıklayan mahkeme başkanı, adli kontrol tedbirleri devam eden sanıkların mevcut hallerinin devamına, Serdar Sertçelik’in de aralarında bulunduğu firari sanıkların yakalama emirlerinin beklenilmesine ve Arif Buğra Meşe ile Furkan Anıl Bahar’ın yurt dışı kontrol tedbirleriyle tahliyesine karar verirken, diğer sanıkların mevcut hallerinin devamına karar verdi. Duruşma 9 Eylül’e ertelendi.

  • Ayhan Bora Kaplan soruşturmasında rapor tamamlandı

    Ayhan Bora Kaplan soruşturmasında rapor tamamlandı

    Ayhan Bora Kaplan soruşturmasında açığa alınan polis memurlarıyla ilgili İçişleri Bakanlığı müfettişlerinin raporu tamamlandı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilen raporda, Serdar Sertçelik’in yurt dışına kaçışı ve ardından yakalanmasına ilişkin gerekli çalışmanın yapılmadığı ve özenin gösterilmediği değerlendirmesine yer verildi. Tutuklanan polis memurlarıyla beraber serbest bırakılan Organize Şube Müdürü hakkında görev ihmali ve görevi kötüye kullanma tespiti yapıldı. Ayrıca takdirin soruşturmayı yürüten Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nda olduğu belirtildi.

  • Bir komiser daha gözaltında

    Bir komiser daha gözaltında

    Cumhuriyet Başsavcılığı, Ayhan Bora Kaplan soruşturmasında dosyada yer alan diğer şüphelilerle birlikte hareket ettiği değerlendirilen Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünde görevli komiser G.K.’nin gözaltına alındığını açıkladı. Savcılıktan yapılan yazılı açıklamada, soruşturma kapsamında şüpheli olarak yer alan şahıslardan ele geçen dijital materyaller üzerindeki incelemelere Ankara İl Jandarma Komutanlığı Kriminal Şube Müdürlüğünde devam edildiği bildirildi.

    Soruşturmada, hakkında gözaltı kararı bulunan dosya şüphelisi N.Ö.K.’nin adli kontrolle serbest bırakıldığı belirtilen açıklamada, “Son olarak soruşturmada hakkında gözaltı kararı bulunan ve mevcutlu olarak Cumhuriyet Başsavcılığımıza getirilmesi talimatı verilen dosya şüphelisi N.Ö.K, alınan ifadesinin ardından mevcut delil durumuna istinaden yurt dışı yasağı adli kontrol tedbiri uygulanması talebiyle Ankara Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğine sevk edilmiştir. Ankara Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği tarafından şüpheli hakkında yurt dışı çıkış yasağı adli kontrol tedbiri kararı verilmiştir” ifadelerine yer verildi.

  • Ayhan Bora Kaplan davasında gizli tanık konuştu

    Ayhan Bora Kaplan davasında gizli tanık konuştu

    Suç örgütü lideri olduğu iddia edilen Ayhan Bora Kaplan’ın içerisinde bulunduğu 20’si tutuklu 61 sanığın yargılanmasına Ankara 32’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’ndeki salonda görülen duruşmaya tutuklu sanıklar Bora Kaplan, Adnan Kaplan, Fethi Koyuncu ile diğer sanıklar ve taraf avukatları yer aldı. Mahkeme başkanı yargılamanın bu celsede müşteki ve tanık beyanlarıyla devam edeceğini bildirdi.

    “Zamanla bildiklerim ağır gelmeye başladı”

    Yaşanan olayların kendisini etkilediğini ifade eden Erkan Doğan psikolojisinde bıraktığı izin geçmeyeceğini söyleyerek, “Barış Kurt’u başıma bu olaylar gelmese tanımazdım. Bu kişi hem şirket sahibi hem de siyasi partinin il teşkilatındadır, bende kendisinin şoförlüğünü yapıyordum. Şirketin her işine koştuğum için Barış Kurt bana güvenirdi. Para işlerini ben yapardım, her yere beraber giderdik. Telefon konuşmalarına şahit oldum. Zamanla bildiklerim ağır gelmeye başladı. İhalelerde yaptıkları uygunsuzluklar, kamuda yaptıkları usulsüzlükler. Yanından ayrılmayı aklıma koydum. Yanından ayrılırken hakkım olan tazminatı almak istedim. Harçlık gibi ödemeler yapıyordu. Ayrıldıktan sonra hiçbir şekilde parayı vermeye yanaşmadı” dedi.

    Tazminatı alamayınca Barış Kurt’a mesaj attığını söyleyen Erkan Doğan, beyanlarına şöyle devam etti:

    ”Mesaj attım, ‘yeter artık hesaplaşalım. Beni oyalıyorsun’ dedim. Bir takım bağlantılarını açık ederim diye mesaj attım o da rahatsız oldu, gizli numaradan aradı. Kendisi çok hat kullanırdı. ‘Özveren sokağa gel’ dedi. Arabanın içinde Ayhan Bora Kaplan vardı, araca bindim. Ayhan’ın sahibi olduğu mekana gittik, gece hayatım yoktur. Sesli ortamları sevmem Barış Kurt çok iyi bilir Ayhan’ın mekanı olduğunu biliyordum şüphelendim ama Barış Kurt’la daha önce fiziksel kavga yaşamadığımdan bana zarar vereceğini düşünmedim. Ayhan, Barış’a çok değer verdiğini onu rahatsız etmememi söyledi. Ayhan bana önce vurdu orada kim varsa beni darp etti.”

    “Yalvardım beni öldür ama bana eziyet etme dedim”

    Kendisinin ellerini ve ayaklarını bağlayarak bir arabanın bagajına koyduklarını iddia eden Doğan, “Akman Plazaya götürdüler. Ayhan Bora Kaplan geldi. Ayhan her geldiğinde ‘abi geldi’ diye hitap ediyorlardı. Sandalyede oturdum dişlerimi çektiler sonra kendimden geçtim saatlerce darp edilmiş haldeydim. Sesim çıkmadı, direnecek halim yoktu. Zorla ağzımı açtılar Ayhan ağzımı açar açmaz dur bakayım diye dişlerimi çekti. Beni aşağı atabileceklerini düşündüm. Ayhan yeniden geldi ona yalvardım beni öldür ama bana eziyet etme dedim. Açlık, acı, kan kaybı her şey birbirine karıştığı için saatleri bilemiyorum. Hem bu dünyada hem öbür dünyada bunlardan şikayetçiyim” ifadelerini kullandı.
    Tanık Erkan Doğan’ın beyanları devam ederken Bora Kaplan ifadeye dahil olmaya çalıştı. Mahkeme başkanı Bora Kaplan’ı duruşma düzenini bozması sebebiyle salondan dışarıya çıkarttı.
    Duruşma devam ediyor.

    Olayın geçmişi

    İddianameye göre soruşturma, 7 Eylül 2023’te Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına giderek Bora Kaplan ve suç örgütü üyelerinden şikayetçi olan müşteki Erkan D’nin beyanları üzerine başlatıldı. Suç örgütünün Kaplan’ın talimatı ve bilgisi doğrultusunda, farklı tarihlerde Mahfuz Tatar ve Semih Arslan’ın öldürülmesi, müştekiler Altan T, Murat Y, Serhat T. ve Serdar H’nin silahla yaralanması, müşteki Erkan D’nin 2 gün boyunca alıkonularak işkence edilmesi, müşteki Mehmet Taha E’nin sahibi olduğu işletmelerin zorla alınması, müşteki Muhammed S’nin 2 otomobilinin gasbedilmesi ve zorla çek yazdırılması ile müşteki Emirhan B’nin darbedilmesi olaylarını gerçekleştirdiği bildirildi.
    Bora Kaplan ve örgütün diğer yöneticileri, suç örgütünün işlediği tüm suçlardan sorumlu tutuldu.

    İddianamede, Bora Kaplan ve diğer örgüt yöneticileri Fethi Koyuncu, Mutlu Ayaş, Yusuf İzzet Savaş, Kanber Keskin ve Serdar Sertçelik hakkında “suç işlemek amacıyla silahlı örgüt kurmak ve yönetmek”, “kasten öldürme”, “nitelikli kasten öldürme”, 7 kişiye yönelik “kasten yaralama”, 2 kişiye yönelik “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma”, 2 kişiye yönelik “nitelikli yağma”, “eziyet”, “suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme”, “suç üstlenme” ve 2 kez “suçluyu kayırma” suçlarından biri ağırlaştırılmış 2’şer kez müebbet ve 169 yıl 6’şar aya kadar hapis cezası istendi. Diğer 55 sanık için de çeşitli sürelerde hapis cezası talep edildi.