Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, ülkede bulunan Türk F-16’ların daha önceden tatbikat için geldiğini fakat kardeş Türkiye tarafından manevi destek için burada tutulduğunu söyleyerek, “Eğer bize karşı dışarıdan bir saldırı gerçekleşirse o zaman o F-16’ları görecekler.” dedi.
Aliyev, ulusa sesleniş konuşması yaparak 2. Karabağ savaşının 1 aya yakındır sürdüğünü ve bunun Azerbaycan halkı için “vatan savaşı” olduğunu belirtti.
Azerbaycan ordusunun bu sürede çok sayıda yerleşim birimini Ermenistan’ın işgalinden kurtardığını hatırlatan Aliyev, savaş alanında tarihi adaleti yeniden sağladıklarını kaydetti.
Aliyev, Dağlık Karabağ’ın ezeli ve ebedi Azerbaycan toprağı olduğunu vurgulayarak, Azerbaycan halkının asırlardır burada yaşadığını, Ermenilerin ise sonradan göç ettirildiğini ifade etti.
Ermeni lobisinin bölgenin ve çatışmanın tarihiyle ilgili yanlış bilgi vererek dünya kamuoyunda yanlış algı oluşturduğunu söyleyen Aliyev, Azerbaycan diplomasisinin çabaları sayesinde artık dünyada konuyla ilgili objektif düşünce oluştuğunu belirtti.
Aliyev, Dağlık Karabağ sorununun çözüm sürecini yürüten ABD, Rusya ve Fransa’nın eş başkanlığındaki AGİT Minsk Grubu’nun da faaliyetine değinerek, şunları söyledi:
“Minsk Grubu’nun faaliyeti göz önünde. Konuyu tekellerine aldılar. Üç ülke bu işle uğraşmaya başladı. Bizim için bir sonucu olmadı. Fakat Ermenistan için oldu. Ermenistan daima müzakere yürütülsün istiyordu. Daima bizi kandırsınlar. Dondurulsun bu konu. Minsk Grubu işgalciye baskı yapabildi mi? Hayır. Baskı yapmak istediler mi? Hayır. Onlara defalarca demiştim ki çözüme ulaşmak istiyorsanız Ermenistan’a yaptırım uygulayın. Siz Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) daimi üyesisiniz. İstediğiniz konuyu çözebilirsiniz. Tüm konularda, nükleer silahlar, Orta Doğu, Asya ve Avrupa’da yaşananlarla ilgili bu üç ülkenin çıkarları örtüşmüyor fakat Dağlık Karabağ konusunda tam örtüşüyor. Dondurulmuş durum bizim dışımızda herkesi memnun ediyor. Herkesten önce de Ermenistan’ı memnun ediyor.”
Ermenistan’ın işgal altında tuttuğu topraklarda yasa dışı iskan politikası uyguladığına, Arap ülkelerinden Ermenileri getirip o topraklara yerleştirilmesine rağmen onlara bir söz söyleyenin olmadığına dikkati çeken Aliyev, yeni gerçekliklerin olduğu öne sürülerek Azerbaycan’a bu durumu kabullenmesi için baskı yapıldığını belirtti.
Aliyev, Azerbaycan ordusu topraklarını kurtarmaya başlayınca yeni bir gerçekliğin oluştuğunu ifade ederek, “Bu üç ülke saldırgana yerini göstermek için tüm olanaklara sahipti. Fakat istemiyorlardı. Şimdi herkes bizim gerçekliğimizi kabul etmelidir. Onlar şimdi Ermenistan’ı kurtarmak için çalışıyorlar. ‘Müzakere başlasın’ diyorlar. 28 yıldır müzakere süreci devam ediyor. Bıktık artık bu müzakerelerden. Biz BMGK kararlarını tek başına uyguluyoruz. Fakat bu BMGK’nın göreviydi.” diye konuştu.
Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki geçici insani ateşkese de değinen Aliyev, cesetlerin ve esirlerin değişimi için 10 Ekim’de yürürlüğe giren ateşkesin Ermenistan tarafından namertçe ihlal edildiğini, Gence’nin gece vakti bombalandığını hatırlattı.
Aliyev, 17 Ekim’de yürürlüğe giren ateşkesin de 2 dakika sonra Ermenistan tarafından ihlal edildiğini hatırlatarak, bugün 08.00’da başlayan ateşkesin de aynı şekilde ihlal edildiğini kaydetti.
“Ermenistan’a son ayda toplu şekilde çeşitli silahlar gönderiliyor”
Azerbaycan ordusuna provokasyonlara uymama konusunda talimat verdiğini bildiren Aliyev, “Bu konu çözüme kavuşmalıdır. Ya barış yoluyla ya savaş yoluyla. Barış yoluyla çözülmesini istiyorsanız Ermenistan’ın bizim topraklarımızdan çıkması lazım. Bize hangi bölgeden ne zaman çıkacaklarına dair takvim verilmelidir. Ermenistan savaş alanında önümüzde diz çöktü. Ateşkesi kullanarak güç toplamayı, yeniden saldırmayı planlıyorlar. Ermenistan’a son ayda toplu şekilde çeşitli silahlar gönderiliyor. Tüm listeleri bizde var. Hangi uçak neyi, nereye, ne zaman getirdi, hepsini biliyoruz. Ateşkes isteyen, Ermenistan’a neden silah gönderiyor? Silah vermeyin, bu mesele de bitsin. Bir taraftan ateşkes deniliyor, diğer taraftan onlara silah gönderiliyor. Bu ne demektir? Buna sessiz kalmayacağız.” diye konuştu.
Aliyev, BMGK’da son günlerde Azerbaycan aleyhine bir karar çıkartılmasının istendiğini ve bu kararın BMGK geçici üyesi, aynı zamanda da Bağlantısızlar Hareketi üyesi bazı ülkelerce engellendiğini bildirerek, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “dünya 5’ten büyüktür” ifadesinin çok haklı olduğunu vurguladı.
Dünyanın artık önceki dünya olmadığını, güç etkeninin ön plana çıktığını söyleyen Aliyev, büyük devletlerin BM kararlarına uymadığını, istediklerini yaptıklarını hatırlattı.
“AGİT Minsk Grubu üyesi ülkeler bu işi çözemiyorsa bize mani olmasınlar”
Aliyev, Azerbaycan olarak uluslararası hukukun dışına çıkmadıklarını vurgulayarak, şöyle konuştu:
“BMGK daimi üyesi ve AGİT Minsk Grubu üyesi ülkeler bu işi çözemiyorsa bize mani olmasınlar. Biz Ermenistan gibi kimseden yardım istemedik. Azerbaycan halkının sabrıyla oynamasınlar. Yarın bu savaş bitecek. Peki, bizim ilişkilerimiz nasıl olacak? Azerbaycan halkı bu haksızlığı unutacak mı? Azerbaycan artık çıkarlarının kenara itileceği bir ülke değildir. Gün gelecek iş birliği önerileriyle gelecekler. Peki, hangi yüzle bakacaklar yüzümüze? Tüm imkanlarını bize karşı seferber ettiler. 1 aydır buna katlanıyordum. Artık bıktık. Ara bulucu tarafsız olmalıdır. Tarafsız değilse ara buluculuktan imtina etsin.”
Azerbaycan olarak müzakerelerin aleyhine olmadıklarını, Azerbaycan ve Ermenistan dışişleri bakanlarının Cenevre’de görüşeceğini anlatan Aliyev, “Ben karşı değilim. Görüşsünler. Bu 28 yılda o kadar anlamsız görüşme yapıldı ki. Bu görüşmenin anlamlı olmasını istiyorum. Fakat görüşmenin çözümü hızlandırması lazım. Ermenistan destekçileri size diyorum. Kurtarmak istiyorsanız Ermenistan devletini, söyleyin ki çıksın topraklarımızdan. Bir sözünüzle çıkar. Ekonomik, finansal ve siyasi destek verilmese Ermenistan ayakta duramaz.” dedi.
Aliyev, “Ekonomisi bu kadar kötü olan bir ülkeye bu kadar pahalı silahlar nereden geliyor. Soruyorum, nereden geliyor bunların parası?” diyerek, operasyonlar süresince imha edilen ve ele geçirilen Ermenistan silahlarıyla ilgili şu bilgileri verdi:
“252 tank imha edildi, 53’ü ele geçirildi. 50 zırhlı piyade aracı imha edildi, 29’u ise ele geçirildi. Farklı kalibreli 251 top imha edildi, 24’ü ele geçirildi. 61 hava topu imha edildi, 45’i ele geçirildi. 53 tanksavar, 82 Grad, 2 Uragan füze sistemi, 1 TOS füze sistemi, 4 TOR, 4 KUB, 1 Krug, 2 S-125, yaklaşık 40 OSA uçaksavar sistemi, 6 S-300 füze sistemi, 2 Elbrus balistik füze sistemi, 1 Toçka-U balistik füze sistemi, 20’si mühimmat dolu 231 kamyon imha edildi. 173 kamyon da ele geçirildi.”
Bu silahlarla ilgili hep sorduğunu ve sormaya da devam edeceğini bildiren Aliyev, “Nereden geliyor bu paralar? Bizim paramız var. Her şey şeffaftır. Kendi paramızla alıyoruz. Peki, borç içinde yüzen ülke bu silahları nasıl alıyor? Kim veriyor bunlara bu kadar silahı. Neden bunu soran yok? Bana hep ‘Türk F-16’lar sizde ne arıyor’ diye soruyorlar. Yanıt vermekten yoruldum. Herkes biliyor ki F-16’lar yerde bekliyor. Tatbikat için gelmişlerdi, Türk kardeşlerimiz onları bize manevi destek vermek için burada tuttu. Eğer bize karşı dışarıdan bir saldırı gerçekleşirse o zaman o F-16’ları görecekler.” ifadelerini kullandı.
Aliyev, dün Gubadlı kent merkezi ile Gubadlı, Cebrail ve Zengilan illerinin 17 köyünün daha işgalden kurtarıldığını hatırlatarak, kurtarılan köylerin isimlerini açıkladı.
Artık Azerbaycan halkının kendisini tüm dünyaya yenilmez bir halk olarak kanıtladığını vurgulayan Aliyev, konuşmasını “Hiçbir baskı bizi yıldıramaz. Hiçbir tehdit bizi yolumuzdan çeviremez. Savaşın ilk gününden size söz vermiştim. Düşmanı sonuna kadar topraklarımızdan kovacağız. Karabağ Azerbaycan’dır.” sözleriyle bitirdi.
