Etiket: azerbaycan

  • Cevdet Yılmaz,, Azerbaycan Başbakanı Asadov ile görüştü

    Cevdet Yılmaz,, Azerbaycan Başbakanı Asadov ile görüştü

    Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki görüşmede Azerbaycan ile Türkiye arasında Cumhurbaşkanlarının belirlediği 15 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefi, ticari ve ekonomik ilişkiler, yatırımlar, gümrük ve lojistik, enerji, eğitim, e-Devlet uygulamaları, Azerbaycan’ın Dünya Ticaret Örgütü’ne üyelik süreci gibi birçok konu değerlendirildi.

    Görüşmenin ardından Yılmaz ve Asadov, heyetler arası Karma Ekonomik Komisyon (KEK) toplantısına katıldı. Toplantı sonrası Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz ile Azerbaycan Başbakanı Asadov basın toplantısı düzenleyecek.

  • Azerbaycan Başbakanı Ali Asadov Kahramanmaraş’ta

    Azerbaycan Başbakanı Ali Asadov Kahramanmaraş’ta

    Azerbaycan Devleti ve TOKİ iş birliğiyle Hayrullah Mahallesi’nde yapımına başlanan konut ve iş yerlerinin inşası hummalı bir şekilde sürdürülüyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in canlı bağlantıyla katılım sağladığı programla temeli atılan ve hızlı bir şekilde inşası devam eden inşaat alanında incelemelerde bulunan Azerbaycan Başbakanı Ali Asadov, devam eden inşaatlar hakkında yetkilerden bilgi aldı.

    “2025 Şubat ayında Azerbaycan Mahallesi inşa olacak”

    İnşaat alanlarını gezen Asadov, çalışmalarla ilgili açıklamalarda bulundu. Ali Asadov, “Bizim Türkiye’ye ayın 7’si ve 8’inde seferimiz var, ilk seferi biz Kahramanmaraş’a yaptık. Kahramanmaraş’ta geçen yılın Şubat ayında olan depremin neticeleri Türkiye halkı ile beraber Azerbaycan halkı da sıkıntılardan beraber geçti. Azerbaycan halkı, bu depremin neticelerini sizlerle berabere yaşadı. Cumhurbaşkanımız İlham Aliyev’in anında talimatı ile Kahramanmaraş’ta Azerbaycan Mahallesi inşa edilsin. Bugün ben burada işlerin gidişatını görmek için Kahramanmaraş’a geldim. İşlerin gidişatını inceledik, işler normaldir ve verilen talimatlara uygun olarak icra ediliyor. Verilen talimatlara uygun olarak bizim MİDA kurumumuz ile TOKİ’nin beraber faaliyeti neticesinde işler yerine getiriliyor. 2025 yılının Şubat ayında Azerbaycan Mahallesi tam şekliyle inşa olacak” dedi.

  • Kardeş ülke Azerbaycan’dan İzmir zirvesi

    Kardeş ülke Azerbaycan’dan İzmir zirvesi

    “İş Dünyası 100 Yılın Zirvesi İzmir” etkinliği, İzmir Ticaret Odası (İZTO) ile Azerbaycan-Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler ve Dernekler Birliği (KOBSKA) iş birliğinde, Azerbaycan-Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelerin Gelişimi Ajansı (KOBİA) desteği ile düzenlendi. Etkinlikte; İZTO Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Mahmut Erkoç, KOBİA Başkanı Orhan Mammadov, KOBSKA Başkanı Nigar Alasgarova ve Azerbaycan Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosu Ticaret Ofisi Temsilcisi Baş Danışmanı Cavid Abdullayev açılış konuşması yaptı.

    “Ülkelerimiz arasındaki dış ticaret hacminin 4.2 milyar dolar seviyesine çıkmasından memnunuz”

    Konuşmasına toplantının, Türkiye Cumhuriyetinin 100. kuruluş yılı ve Azerbaycan Cumhuriyetinin lideri Haydar Aliyev’in doğumunun 100. yıl dönümünde düzenlenmesinin derin bir anlam taşıdığını belirterek başlayan İZTO Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Mahmut Erkoç, “Dost ve kardeş ülke Azerbaycan ile tarihsel olarak çok güçlü bağlara sahibiz. Sosyal ve kültürel yakınlığımızın yanı sıra ekonomik ve ticari alanlarda da kuvvetli bir iş birliğimiz bulunuyor. 2019’da ülkelerimiz arasındaki dış ticaret hacmi 2.2 milyar dolar iken, aradan geçen 4 yılı aşkın zamanda söz konusu rakamın 4.2 milyar dolar seviyesine çıkmasından memnuniyet duyuyoruz; ancak inanıyoruz ki bu rakam, ülkelerimiz arasındaki potansiyeli tam olarak yansıtmıyor. Bu noktada, birlikte yapabileceğimiz daha çok iş, geliştirebileceğimiz birçok alan olduğu kanaatindeyiz” dedi.
    KOBİA olarak, Azerbaycan-Türkiye kobileri arasındaki iş birliği potansiyelini en üst seviyeye çıkarmayı hedeflediklerini belirten KOBİA Başkanı Orhan Mammadov, “Azerbaycan-Türkiye ilişkileri en üst düzeyde ve her yöndeki iş birliği başarıyla gelişiyor. Azerbaycan’ın ana ticaret ortaklarından biri olan Türkiye ile tercihli ticaretin kolaylaştırılması için imzalanan anlaşma kapsamında bazı tarım ve gıda ürünlerinin ithalatında uygulanan gümrük vergilerinin karşılıklı olarak azaltılması sağlandı. Bu kapsamda Türkiye’den partner devlet kuruluşları, iş dünyası dernekleri, girişimciler ve yatırımcılarla yakın işbirlikleri yapılıyor. Son dönemde Türkiye’nin farklı bölgelerinden odalar Azerbaycan’a ziyaret düzenleniyor. Bu toplantılarda KOBİA olarak, iki ülke KOBİ’leri arasında B2B toplantıları düzenlenmesine özel önem veriyoruz” diye konuştu.

    “Yatırımcılara geniş bir pazara erişim imkanı sağlıyoruz”

    KOBSKA Başkanı Nigar Alasgarova da, iş dünyası 100 yılın zirvesinin son etkinliğinin İzmir’de gerçekleştiğini vurgulayarak, “İlişkilerin artırılması iki ülke arasındaki iktisadi güce güç katacaktır” dedi. Bu çerçevede, Türkiye ve Azerbaycan arasındaki ticari faaliyetlerin gelişmesi ve yatırım fırsatlarının yönlendirilmesi amacıyla KOBSKA Türkiye Temsilciliğinin faaliyete başladığı açıklayan Alasgarova, “Bu adım, iki ülke arasındaki iş birliğini güçlendirme ve ticari ilişkileri artırma hedefiyle atılmış önemli bir adımdır. Bu gelişme, Türk ve Azerbaycanlı iş insanlarının bir araya gelerek ortak projeler geliştirmesini, ticaretin artmasını ve ekonomik ilişkilerin daha da derinleşmesini destekleyebilir. KOBSKA Türkiye Temsilciliğinin kurulmasıyla birlikte, her iki ülke girişimcileri arasındaki iş birliği ve yatırım imkanları artacak, bölgesel ticaret ve ekonomik entegrasyon güçlenecek” dedi.
    2023 yılının temmuz ayında İstanbul’da faaliyete geçen Azerbaycan Cumhuriyeti Ticaret Temsilciliğinin, Azerbaycan ve Türk iş insanları arasında köprü görevi gördüğüne dikkat çeken Azerbaycan Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosu Ticaret Ofisi Temsilcisi Baş Danışmanı Cavid Abdullayev, “Azerbaycan olarak 10 ülke ile imzalanan Serbest Ticaret Anlaşmaları sayesinde yatırımcılara geniş bir pazara erişim imkanı sağlıyoruz. Yatırım yapmak isteyen iş insanlarına yönelik; indirimli kredi imkanları, sigorta primlerinde teşvik, su, elektrik, doğal gaz ödemelerinde teşvik veriyor, işgalden kurtulmuş bölgelere ek kaynak sağlıyoruz. Temsilciliğimiz her zaman Türk iş insanlarının yanında olacak” diye konuştu.
    Açılış konuşmalarının ardından gerçekleşen ikili iş görüşmeleri bölümünde, 17 Azerbaycanlı firma ve İzmir Ekonomi Üniversitesinin stant açtı. 100’e yakın İzmirli firmanın katıldığı etkinlik kapsamında toplam 227 iş görüşmesi yapıldı.

  • Fransa, Azerbaycan’daki büyükelçisini geri çağırdı

    Fransa, Azerbaycan’daki büyükelçisini geri çağırdı

    Fransa Avrupa ve Dışişleri Bakanlığı, Fransa’nın Azerbaycan Büyükelçisi Ann Buayo’nun istişarelerde bulunulması için Fransa’nın başkenti Paris’e geri çağrıldığını açıkladı. Fransa tarafından yapılan açıklamada, Azerbaycan’ın son aylarda iki ülke arasındaki ilişkilere zarar veren “tek taraflı eylemleri sürdürmesi” nedeniyle Fransız Büyükelçisinin Paris’e çağrıldığı kaydedildi. Paris’e dönen Büyükelçi Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron tarafından kabul edildi. Macron, görüşmede Azerbaycan’ın eylemlerinden duyduğu üzüntüyü dile getirerek Azerbaycan’ın niyetlerinin açıklığa kavuşturulmasını talep etti.

    Fransa’nın Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki ilişkilerin normalleşmesine olan desteğin vurgulandığı Dışişleri açıklamasında, normalleşmenin uluslararası hukuka ve her iki ülkenin toprak bütünlüğüne saygı çerçevesinde olduğunu ve her iki ülke ile bölge geneline fayda sağlayacağı belirtti.
    Azerbaycan Dışişleri Bakanı Sözcüsü Ayhan Hacızade, Fransa’nın Azerbaycan Büyükelçisi Ann Buayo’nu geri çağrılması ve Fransa’nın Azerbaycan ile ilgili iddialarına ilişkin açıklamalarda bulundu. Fransa’nın Azerbaycan’a karşı attığı adımlara ve karalama kampanyalarına rağmen Azerbaycan’ın dialoga her zaman açık olduğunu belirten Hacızade, “Azerbaycan’ın 2020’de verdiği 2. Karabağ Savaşı’ndan sonra, Fransa’nın ülkemize karşı yaptığı karalama kampanyaları ortadadır. Fransız yetkililer, Azerbaycan’ı tek taraflı hareket etmekle suçlarken, Azerbaycan ise Ermenistan’ın yıkıcı faaliyetlerine karşı bir yanıt olarak adımlar atmıştır. Her ne kadar ülkemize yönelik karalama kampanyaları olsa da, Azerbaycan diyalog kapılarını her zaman açık tutmuştur” dedi.

    “Azerbaycan ve Ermenistan ilişkilerini de etkiliyor”

    Fransa’nın Azerbaycan-Ermenistan arasındaki barış sürecini de etkilediğini belirten Hacızade, “Fransa, özellikle son 3,5 yılda attığı adımlarla, Azerbaycan-Ermenistan arasındaki ilişkilerin normalleştirilmesi çabalarını ciddi şekilde sorgulatmıştır. Fransız yetkililerin Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi, Avrupa Birliği ve diğer uluslararası platformlarda Azerbaycan’a karşı sunduğu belgeler, ülkenin tarafsız arabuluculuk iddialarının geçersiz olduğunu kanıtlamıştır. Ayrıca, Ermenistan’ı kapsamlı bir şekilde silahlandıran ve bölgede militarizmi teşvik eden Fransa’nın eylemlerinin barışa hizmet etmediği gün gibi ortadadır” ifadelerini kullandı.
    Fransa’nın Azerbaycan büyükelçisi geri çağırıldı
    Fransa Avrupa ve Dışişleri Bakanlığı 16 Nisan’da yaptığı açıklamada, Fransa’nın Azerbaycan Büyükelçisi Ann Buayo’nun istişarelerde bulunulması için Fransa’nın başkenti Paris’e geri çağrıldığını bildirdi. Açıklamada, Buayo’nun artık Paris’te olduğu ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron tarafından kabul edildiği bildirildi.

  • Azerbaycan’dan Tokat’a sanat köprüsü

    Azerbaycan’dan Tokat’a sanat köprüsü

    17 yıldır Tokat Üniversitesi’nde eğitim veren Tokat Üniversitesi Eğitim Fakültesi Resim-İş Eğitimi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehemmed Yüzbaşıyev, özellikle Azerbaycan Türkçesiyle öğrencilerin dikkatini çekiyor.

    Öğrenciler, ilk başta öğretmenlerinin Erzurumlu olduğunu sansalar da onunla tanıştıklarında gerçek kimliğini öğreniyor. Tokat’ı memleketi gibi gören Yüzbaşıyev, öğrencileriyle resim sanatını çalışarak Türkiye’deki vatanını bulduğunu ifade ediyor. Öğrencileriyle iletişimde herhangi bir sorun yaşamayan Yüzbaşıyev, Türk soylu devletlerarasında en yakın ilişkinin Azerbaycan ve Türkiye arasında olduğunu vurguluyor. Dil benzerliği sayesinde iletişimde herhangi bir sıkıntı yaşamadıklarını belirtiyor.

    Tokat Üniversitesi Eğitim Fakültesi Resim-İş Eğitimi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehemmed Yüzbaşıyev, arkadaşının önerisi üzerine 2007 yılında Azerbaycan’dan Tokat’a geldi. Tokat Üniversitesi’ne yaptığı akademik başvurusunun onaylanması üzerine eşini de alarak Türkiye’ye taşındı. 17 yıl boyunca yüzlerce öğrenciye eğitim veren Yüzbaşıyev, kaybetmediği Azeri Türkçesiyle de öğrencilerin gönlünde taht kurdu. Öğrencileri hocalarının şivesinden dolayı il başta Erzurumlu sansalar da gerçeği tanıştıklarında öğreniyor. 8 bin barajı ve özel yetenek sınavıyla alınan 2 öğrenciler Azeri öğretmenlerinden resim sanatının sırlarını öğreniyor.

    Tokat Üniversitesi Eğitim Fakültesi Resim-İş Eğitimi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehemmed Yüzbaşıyev, “Burada bizimle beraber müzik bölümünde çalışan bir hocamız vardı. Yusuf Habiboğlu adında doçent vardı. Önce o buraya gelmişti. Bana da buraya gelmek ister misin diye söylemişti. Ben de isterim dedim. Sonrasında da üniversiteden davet edince geldim. 4 Nisan 2007 yılında burada göreve başladım” dedi.

    “Tokat benim memleketim”

    Türkiye’ye tam olarak alıştığını ifade eden Yüzbaşıyev, “Tokat’ta benim memleketim gibi bir yer. Hiçbir sıkıntı yaşamadım. Burası da benim vatanım gibi bir yerdir. Zaten de vatanımdır. Türkiye’de benim vatanımdır. O yüzden geldik ve burada göreve başladık. Öğrencilerle çalışmalara başladık. Onlara resim sanatını öğretmeye çalışıyoruz. Çok farklı tekniklerde çalışmalar yapıyoruz. Öğrencilerimizle ilk önce karakalem çalışmalarıyla başlayarak sulu boya ve yağlı boya çalışmaları yapıyoruz. Bu konularda onlara bilgi veriyorum. Resim sanatının sırlarını öğretiyorum. Çalıştığımız zaman resme eli yatkın mı belli oluyor. Yetenekli öğrencilere daha hızlı anlıyorlar. Güzel sanatlar lisesinden gelmeyen öğrenciler de oluyor. Onlar da burada bir şeyler öğreniyorlar” diye konuştu.

    “Türk soylu devletlerde birbirine en yakın biziz”

    Öğrenciliyle iletişimde herhangi bir sorun yaşamadığını vurgulayan Yüzbaşıyev, “İletişimde bir problem yaşamıyorum. Onlar da benim çocuklarım gibiler. Derste birbirimizi anlıyoruz. Ben iletişimde herhangi bir sorun yaşamıyorum. Benim anlattığım dersleri anlıyorlar mı diye de öğrencilerimize sormanız lazım. Azerbaycan Türkçesinde de birkaç kelime farklı. Türk soylu devletler içerisinde birbirine en yakın olan biziz. O yüzden bize kardeş diyorlar. Bir millet iki devlet diyorlar. Dilimiz çok yakın. Buradan Azerbaycan’a giden Türkler de hiç sıkıntı yaşamıyor” dedi.

    “İletişim konusunda bir sorunumuz yok”

    Resim İş Öğretmenliği 3’üncü sınıf öğrencisi Nazlıcan Evci, “Bir farklılık yok. Zaten hocamız derslere ve bize çok emek veren bir öğretmen. Resim dersimizi biz 2 kişi alıyoruz. Derslerimiz özel ders gibi geçiyor. Bu yüzden de çok şanslıyız. Hocamız bazı kelimeleri farklı söylese de iletişimde herhangi bir sıkıntı yaşamıyoruz. Zaten kelimelerimiz ve cümlelerimiz hemen hemen birbiriyle aynı, birbirine çok benziyor. O konuda bir sıkıntımız yok” dedi.

    “İlk derste hocamızı Erzurumlu sandım”

    Zeynep Somuncu ise “İlk geldiğimizde ben hocamızı Erzurum’dan, Kars bölgemizden geldiğini düşünmüştüm. Sonradan tanıştığımızda Azeri olduğunu öğrendim ve çok şaşırmıştım. İletişim konusunda çok problem yaşamıyoruz. İlla ki kelime farklılıkları oluyor ama genelde anlaşıyoruz. Derslerimiz aynı özel ders gibi geçiyor herhangi bir problem yaşamıyoruz. Hocamız detaylı bir şekilde bizimle ilgileniyor. En ufak detayda bile bize çok yardımcı oluyor. Bu bölüme girmek için 8 bin barajıyla ve el becerisi şartı var. El özelliklerimize göre bu bölüme geliyoruz” diye konuştu.

  • Çanakkale şehitleri, Bakü’de törenle anıldı

    Çanakkale şehitleri, Bakü’de törenle anıldı

    Azerbaycan’ın başkenti Bakü’deki Türk Şehitliği’nde 18 Mart Çanakkale Zaferi’nin 109. yıl dönümü çerçevesinde tören düzenlendi. Törene Türkiye’nin Bakü Büyükelçisi Cahit Bağcı, Askeri Ataşe Tuğgeneral Soner Oruçoğlu, Azerbaycan’da faaliyet gösteren Türk kurumlarının temsilcileri, iş insanları ve büyükelçilik çalışanları katıldı. Büyükelçi Bağcı’nın Şehitlik Anıtı’na çelenk bırakmasının ardından saygı duruşunda bulunuldu ve iki ülkenin milli marşları okundu.
    Şehitlik özel defterini imzaladıktan sonra konuşma yapan Bağcı, “18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü münasebetiyle bugün bir kez daha manevi huzurunuzda bulunmanın onurunu yaşıyoruz. Bundan 109 yıl önce Çanakkale’de dünyanın en güçlü orduları karşısında kısıtlı imkanlara rağmen kazandığımız destansı zafer, tarihimize altın harflerle yazılmış, Türk milletinin bağımsızlığı uğruna başarabileceklerini dünyaya göstermiştir. Çanakkale’deki şanlı zafer aynı zamanda, Kurtuluş Savaşımız için de cesaret ve ilham kaynağı olmuştur. Anadolu’nun birçok bölgesinden olduğu gibi, Azerbaycan topraklarından Çanakkale’ye gelerek mücadelemize canı pahasına destek olan kardeşlerimizin fedakarlığını bu anlamlı günde şükranla ve minnetle hatırlamaktayız” dedi.

    “Karabağ Azerbaycan’dır diyerek işgale son veren azim aynı anlayıştan güç almıştır”

    Kardeş Azerbaycan topraklarının bağımsızlığı uğruna Nuri Paşa komutasında verilen mücadelenin de daima tarihimizdeki yerini koruyacağını ifade eden Bağcı, “Anadolu’da ve Kafkasya’nın birçok bölgesinde birlikte verdiğimiz mücadeleler, ‘İki devlet, tek millet’ şiarının temelini oluşturmaktadır. Kader birliğimiz, aynı zamanda 2021 yılında müstesna ilişkilerimizi müttefiklik seviyesine eriştiren Şuşa Beyannamesi’nin de esasını teşkil etmektedir. Aziz hatırlarınızın Bakü’de yaşatıldığı gibi, Çanakkale’de de Azerbaycan Anıtı’nın inşa edilmesi de kader birliğimizin ve kardeşliğimizin yeni bir nişanesi olmuştur. Bilinmelidir ki, ‘Çanakkale Geçilmez’ diyerek düşmana geçit vermeyen ruh ile yıllar sonra ‘Karabağ Azerbaycan’dır diyerek işgale son veren azim esasen aynı anlayıştan güç almıştır. Gelecekte de tarihimizden miras aldığımız Azerbaycan ile sarsılmaz kardeşliğimiz, örnek dayanışmamız, güçlü müttefikliğimiz ve müstesna ilişkilerimizi geliştirmek için yolumuza engel tanımadan devam edeceğiz. 109 yıl önce Çanakkale’de inanç ve şuurla, ilk adımlarımızı attığımız Türkiye Yüzyılında yeni başarılara ve zaferlere erişmek için her alanda çalışmalarımızı büyük bir kararlılıkla sürdüreceğiz. Bu duygu ve düşüncelerle, başta Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, vatanları uğrunda canlarını feda eden aziz şehitlerimizi saygı ve rahmetle anıyoruz. Ruhlarınız şad olsun” şeklinde konuştu.
    Tören kapsamında şehit isimlerinin yer aldığı plaketlere karanfil bırakan Bağcı ve diğer katılımcılar, daha sonra Azerbaycan şehitliğine geçti.

  • Azerbaycan, Ermenistan ve Almanya arasındaki üçlü görüşme Berlin’de başladı

    Azerbaycan, Ermenistan ve Almanya arasındaki üçlü görüşme Berlin’de başladı

    Azerbaycan ve Ermenistan arasında barış anlaşması müzakerelerini yeni turu Almanya’da devam ediyor. Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, Azerbaycan Dışişleri Bakanı Ceyhun Bayramov, Ermenistan Dışişleri Bakanı Ararat Mirzoyan ve Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock’un ev sahipliğinde üçlü görüşmenin başladığı belirtildi. Bakan Baerbock, üçlü toplantı öncesi Bayramov ve Mirzoyan ile ayrı ayrı görüşme gerçekleştirdi.

    Bayramov ve Mirzoyan en son barış anlaşması müzakereleri için 25 Temmuz 2023’te Rusya’nın başkenti Moskova’da görüşmüştü.

  • Bartın’da Hocalı katliamı unutulmadı

    Bartın’da Hocalı katliamı unutulmadı

    Bartın Üniversitesi (BARÜ) Edebiyat Fakültesi Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümü, 26 Şubat 1992’de Hocalı kasabasında yaşanan ve tarihe ‘Hocalı Katliamı’ olarak geçen insanlık dramının 32. yılında “Bilgi ve Belge Yönetimi Perspektifinden, Soykırımdan Zafere Hocalı ve Azerbaycan” konulu konferans düzenledi. Çevrim içi olarak yapılan etkinliğin moderatörlüğünü BARÜ Bilgi ve Belge Yönetimi Bölüm Başkanı Doç. Dr. Ahmet Altay gerçekleştirdi.
    Etkinliğin açılışında Doç. Dr. Altay, BARÜ’de her yıl Hocalı Katliamında hayatını kaybedenleri anma etkinliği düzenlediklerini, iki ülke arasındaki kardeşliğin göstergesi olarak gerekli hassasiyeti gençlere aşılamak ve tarihte yaşananları unutturmamak adına çalıştıklarını dile getirdi. Bakü Devlet Üniversitesinden Doç. Dr. Alemdar Cabbarlı, Doç. Dr. Knyaz Aslan, Doç. Dr. Nadir İsmailov ve Doç. Dr. Parviz Kazimi’nin konuşmacı olarak yer aldığı konferansta, Hocalı Katliamından Karabağ Zaferine giden sürecin hem tarihi boyutu hem güncel meselelere farklı bakış açılarıyla katılımcılara bilgiler verildi.


    Bilgi ve Belge Yönetimi Fakültesi Dekanı Doç. Dr. Alemdar Cabbarlı konuşmasında Mustafa Kemal Atatürk’ün “Azerbaycan’ın sevinci bizim sevincimiz, kederi bizim kederimizdir” sözlerine değinerek Azerbaycan ve Türkiye arasındaki dostluk ve kardeşlik bağlarını vurguladı.
    Editörlük-Yayıncılık Bölüm Başkanı Doç. Dr. Knyaz Aslan, Hocalı şehrinin tarihçesini anlatan bir sunum gerçekleştirdi. Belge Yönetimi Bölüm Başkanı Doç. Dr. Nadir İsmailov ise konuşmasında Karabağ Sorunu’na değinerek geçmişten günümüze bir perspektif çizdi. Son olarak Bilgi ve Belge Yönetimi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Parviz Kazimi “Karabağ’da Kütüphane-Bilgi Altyapısının Restorasyonunda Türk Devletlerinin Kütüphane Modelinin Kullanılması” başlıklı sunumunda, saldırılarda zarar gören eserlere değinerek yaşanan facianın boyutunu görsellerle aktardı.
    Azerbaycan’dan ve Türkiye’den çok sayıda katılımcı tarafından ilgiyle takip edilen konferansa BARÜ Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Birgül Koçak Oksev de katıldı. Etkinlik, yaşanan acıların bir daha tekrarlanmaması temennisi ve “Tek Millet İki Devlet” vurgusu ile son buldu.

  • Bakan Fidan’dan Hocalı Katliamı mesajı

    Bakan Fidan’dan Hocalı Katliamı mesajı

    Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Hocalı Katliamı’nın yıl dönümü sebebiyle sosyal medya hesabından, “32 yıl önce Hocalı’da, dünyanın gözü önünde katledilen kardeşlerimizi rahmetle anıyor, Can Azerbaycan’a başsağlığı diliyorum. Türkiye, her daim Azerbaycan’ın yanındadır” paylaşımında bulundu.

     

  • Türkiye – Azerbaycan kardeşliğinde yeni dönem

    Türkiye – Azerbaycan kardeşliğinde yeni dönem

    Türkiye ile Azerbaycan arasındaki stratejik ortaklığın ve karşılıklı işbirliğinin yeni bir boyut kazandığını ve kardeş iki ülkenin oldukça güçlü ilişkilere sahip olduğuna vurgu yapan Hikmet Eren, “Azerbaycan ile aramızdaki ortak değerlerin ve gönül birlikteliğimizin giderek derinleşmesi ve kuvvetlenmesi, geleceğe dair en büyük arzumuzdur. Yeniden cumhurbaşkanı seçilen İlham Aliyev’in ilk resmî ziyaretini Türkiye’ye yapmış olması, iki ülke arasındaki köprülerin ne denli sağlam kurulduğunu bir kez daha gözler önüne sermiştir” dedi.
    Birlikte küresel alanda birçok başarıya imza atarak ikili ilişkilerde büyük yol kat eden Türkiye ve Azerbaycan’ın; bölgesel istikrar, ekonomik kalkınma ve ticari dayanışma konularındaki işbirliklerini büyük bir kararlılıkla uygulamayı sürdürdüklerini ifade eden Hikmet Eren, “Geçtiğimiz yılda Türkiye ile Azerbaycan arasındaki ticaret hacminin 7,5 milyar dolara ulaşması, bu alandaki potansiyelin önemini göstermektedir. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın da belirttiği üzere iki ülke arasında ‘İpek Yolu’ hâline gelen Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Hattı, esasen bu ilişkinin bir meyvesidir. Küresel çerçevede Türkiye ve Azerbaycan’ı temsil eden bu ve bunun gibi ulaştırma ve enerji projeleriyle birlikte ekonomik potansiyelin 15 milyar dolar hedefine ulaşabilmesi için bizler de var gücümüzle çalışacağız” dedi.
    İkili ilişkilerini tüm alanlarda en üst düzeye çıkaran Türkiye ile Azerbaycan’ın, karşılıklı güven ve istikrarı devam ettirmeleriyle birlikte uluslararası arenada da hak ettiği değere ulaşacağına inancının tam olduğunu belirten Hikmet Eren; “Karabağ’da kazanılan zafer, iki ülke arasındaki kardeşlik bağının ne denli güçlü olduğunu bir kez daha tüm dünyaya göstermiştir. Kafkaslar’da barışın ve egemenliğin sembolü hâline gelen Azerbaycan’ın yanında olmak, milletimize karşı tarihî sorumluluklarımızdan biridir. Bu noktada Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in, ülkemizi barışın, istikrarın ve iş birliğinin garantörü olarak gördüğünü dile getirmesi, bizleri gururlandırmakta ve geleceğe yönelik ümitlerimizi arttırmaktadır” ifadelerini kullandı.
    Türkiye ile Azerbaycan arasında imzalanan “Türkiye-Azerbaycan Üniversitesinin Kurulmasına Dair Mutabakat Zaptı”nın, ortak milli ve manevi değerlere sahip genç nesillerin yetişmesine vesile olması ve pilot-okul olma özelliği teşkil etmesi dolayısıyla oldukça önem arz ettiğini belirten Hikmet Eren, “Türkiye ile Azerbaycan arasındaki ekonomik, sosyal ve kültürel ilişkilerin daha sağlam bir yapıyla sürdürülebilmesi için her iki ülke de büyük gayret göstermektedir. ‘Bir millet, iki devlet’ şiarıyla çıkılan bu kutlu yolda Türk dünyasının önemine tekrar tekrar vurgu yapan ve bu anlayışla hareket eden cumhurbaşkanlarımıza, kararlı duruşlarından dolayı teşekkür ediyor, iki ülke arasındaki kardeşlik ve işbirliğinin daim olmasını temenni ediyoruz” dedi.