Etiket: aziz yıldırım

  • Aziz Yıldırım: “Fenerbahçe camiası, FETÖ’ye savaş açmış ve kazanmış bir camiadır”

    Aziz Yıldırım: “Fenerbahçe camiası, FETÖ’ye savaş açmış ve kazanmış bir camiadır”

    Fenerbahçe Kulübü eski başkanı Aziz Yıldırım, Galatasaray Başkanı Dursun Özbek’in bugün yaptığı, “İnternete baktığınız zaman mesela ananas, tesbih, şike, halı sahada dostluk maçları deyin bir girin bakın ne çıkıyor karşınıza. Sanki bunları ben yapmışım gibi adamlar çıkıyorlar, Hacivat-Karagöz perdesinde bir sürü şey söylüyorlar. Onlara bir abi tavsiyesi; hiç boşuna uğraşmayın çünkü içinde bulunduğunuz ateş üfleyerek sönmez” açıklamalara yazılı bir metin paylaşarak cevap verdi. 3 Temmuz sürecinde FETÖ ile mücadelesini hatırlatan Yıldırım, “Galatasaray Başkanı Dursun Özbek’in bugün yapmış olduğu açıklamaları dikkatle izledim. Kendisine, Google’da “Fetöcü kulüp” şeklinde arama yapıldığında karşısına hangi kulübün çıktığını sormakla birlikte, “sarı-lacivert duvar”, “ne şikesi memleket elde gidiyor”, “50.000 kişi ile sivil darbe yapacaklardı” kelimelerini de aramasını ve karşısına çıkan sonuçları incelemesini tavsiye ederim. Yine bu Başkana, Şike Kumpası İddianamelerini, FETÖ Çatı Davası, Selam Tevhit, Ergenekon Kumpas İddianamelerini, Yargıtay Başsavcılığı Mütalaalarını ve yine Cumhurbaşkanlığı İnternet Sitesinde yayınlanan 15 Temmuz kitapçığını okumasını ve okuduğundan anladıklarını da kamuoyu ile paylaşmasını tavsiye ediyorum.

    3 Temmuz ruhu ölmemiştir. Dipdiri bir şekilde ayaktadır. Bu ruh Ünal Aysal tarafından dile getirilen “bu ateş üflenerek sönmez” sözünü nasıl paramparça etmiş ise bugün de Dursun Özbek’in benzer sözlerini paramparça eder, edecektir. Fenerbahçe camiası, Dursun Özbek ve benzerleri korkup, sinerken, onların suyuna giderken FETÖ’ye savaş açmış ve kazanmış bir camiadır. O gün FETÖ’nün değirmenine su taşıyanlar malumdur. Bunlar arasında Galatasaray’ın eski başkanları ve mensupları da vardır. FETÖ’ye karşı verilen mücadelede ortada olmayan bu kişiler benim nazarımda FETÖ yandaşıdır. Onlarla mücadelem bitmemiştir. Tarih onların da eninde sonunda yargı önüne çıktığına ve hesap verdiğine şahitlik edecektir” ifadelerini kullandı.

    “Dursun Özbek, bizlerin Türk Futbolu adına vermekte olduğumuz bu mücadelenin neresindedir?”
    FETÖ ile mücadelesinin bitmediğini de belirten Yıldırım, sözlerine şöyle devam etti:
    “FETÖ’nün amacı büyük kitleleri karşı karşıya getirmek ve onları çatıştırmak, devletin bekasını ortadan kaldırmaktır. Dursun Özbek’in bilinçsizce yapmış olduğu hadsiz açıklamaları tam da bu amaca hizmet etmektedir. FETÖ seviciliği ile sportif rekabette avantaj elde etmek alçaklıktır, şerefsizliktir. Bugün her kim FETÖ seviciliği yapıyorsa alçaktır, şerefsizdir. 117 yıllık Fenerbahçe Spor Kulübü daima milletinin emrinde devletin yanında olmuştur. Ergen çocuk açıklamaları ile 117 yıllık Fenerbahçe Spor Kulübü’nü sportif rekabete malzeme yapmak kimsenin haddi ve cüret edeceği bir şey değildir.

    Dursun Özbek’in entellektüel beslenme kaynağı olan Google, FETÖ’nün sözde lideri ve Galatasaray Kulübü ve mensuplarının ortak anıları ile doludur. UEFA Şampiyonluğunun posterini bile bir bütün olarak yayınlayamayan bir kulüp başkanının Fenerbahçe Spor Kulübü’ne yapmış olduğu FETÖ yakıştırması tam anlamıyla bir aptallıktır. Fenerbahçe’ye FETÖ tarafından kurulduğu yargı kararları ile sabit olan Şike Kumpasını bir gerçekmiş gibi servis etmesi ise tam bir FETÖ yandaşlığıdır.
    Başkanlık görevimin sona ermesi sonrasında da bu karanlık yapı ile mücadelem bitmemiştir. Halen de sürmektedir. Dursun Özbek ve benzerleri bizlerin Türk Futbolu adına vermekte olduğumuz bu mücadelenin neresindedir? Sessizliğimiz kendisini yanılgıya düşürmesin. Damarımızdaki kan da öfkemiz de değişmemiştir. Dursun Özbek bilmelidir ki yapmakta olduğumuz bu mücadelede karşımızda olanların akıbeti değişmeyecektir. Bu mücadeleye laf edenleri, mücadelemizi kendi küçük şahsi menfaatlerine meze edenlerin dilini kesmeyi de onlara dünyaya dar etmeye de gücümüz vardır. Yokluğumuzda kendini olduğundan farklı bir yere pozisyonlayan Dursun Özbek bilmelidir ki kendisi bizim nazarımızda sinek ikiliden daha büyük değildir ve ona daha çok söyleyecek sözümüz olacaktır.”

  • Aziz Yıldırım’dan başkanlık kararı!

    Aziz Yıldırım’dan başkanlık kararı!

    Ali Koç aday olmayacağını açıkladı,Tek aday şimdilik Sadettin Saran. Ancak onun da önceliği 150 milyon dolar ödemeye hazırlandığı naklen yayın ihalesi.

    Henüz Fenerbahçe ile ilgili ne yapacağını, ne edeceğini, projelerini ya da planlarını anlatmış değil.

    Camianın önde gelenlerine göre Saran’ın seçilmesi için “Beschastnykh” olayını açık açık anlatması gerekiyor. Yoksa başkan olma şansı yok.

    Aziz Yıldırım sessiz. Ali Koç gibi bir güçlü rakip olmazsa Saran da dahil isimleri konuşulan (Mehmet Ali Aydınlar, Acun Ilıcalı, Hamdi Alkan, Nezih Barut) diğer adayları geçeceğine inanılıyor.

    Ancak Yıldırım’ın aday olmak gibi bir niyeti yok. Ancak iddia o ki, eğer Saran başkanlık yarışında kalırsa Aziz Yıldırım araya girer. Kendi döneminde asbaşkanlık yapan Saran’a başkanlığın kalmaması için “bir daha asla” demesine rağmen adaylığını dahi koyabilir.

  • Aziz Yıldırım: “Fenerbahçe’nin şu an bir başkan sorunu yoktur”

    Aziz Yıldırım: “Fenerbahçe’nin şu an bir başkan sorunu yoktur”

    Fenerbahçe’nin efsane başkanlarından Aziz Yıldırım, başkanlık seçimi ile ilgili açıklamada bulundu. Sadettin Saran’ın listesinde yer alan hiç kimseyle irtibat kurmadığını aktaran Yıldırım, Fenerbahçe Başkanlığı ile ilgili çalışması olmadığını söyledi.

    Yıldırım açıklamasında, “Bugün şahsım hakkında ortaya atılan, Fenerbahçe’nin başkanlık seçimine müdahil olma kararı aldığım ve Sadettin Saran’ın listesinde yer alan bazı isimlerle görüştüğüm yönündeki iddiaların tümü yalandır. Benim şu an için Fenerbahçe başkanlığıyla ilgili herhangi bir çalışmam olmadığı gibi, Sadettin Saran’ın listesinde yer alan hiç kimseyle de ben irtibat kurmadım. Yalnızca Saran’ın listesinde yer almayı planlayan 1 kişi, benim görüşlerimi dinlemek istedi ve ben de birkaç kişinin huzurunda kendisiyle düşüncelerimi paylaştım. Fenerbahçe’nin şu an bir başkan sorunu yoktur. Aksine, sükunete ihtiyacı vardır.
    İsmim üzerinden yapılan bu tip yalan haberlerle prim yapılmaktadır. Ben herhangi bir planlama içerisinde olursam, bunu bizzat kamuoyuyla paylaşırım. Şahsımın yaptığı bilgilendirmeler dışında yapılan bu tür yalan haberlere itibar edilmemesini rica ederim” ifadelerini kullandı.

  • Aziz Yıldırım: “Direnişin ateşini yakan Fenerbahçe’nin kendisidir”

    Aziz Yıldırım: “Direnişin ateşini yakan Fenerbahçe’nin kendisidir”

    Fenerbahçe Gönüllüleri Derneği, Caddebostan Kültür Merkezi’nde ‘3 Temmuz’un dünü, bugünü, yarını’ adlı panel düzenledi. Panele Fenerbahçe Eski Başkanı Aziz Yıldırım, Teknik Direktör Aykut Kocaman, Fenerbahçe’nin eski yöneticileri ve çok sayıda Fenerbahçeli katıldı. Program Aziz Yıldırım’ın başkanlık dönemi ve 3 Temmuz sürecine ait zamanları içeren video gösterimi ile başladı. Oturum, katılımcıların sunumları ile devam etti.

    “Türkiye Cumhuriyeti’nin yaşamasını sağladık”
    Panelde konuşma yapan Aziz Yıldırım, “ByLock çıkıyor, bizden affettik, fakir bir adamın elinde var, atın içeri gitsin. Bunun acısını ileride daha çok yaşayacağız. Fenerbahçe ne yaptı, direnişin ateşini yakan Fenerbahçe’nin kendisidir. Ben değilim, ben de buranın bir bireyiyim. Ben giderdim, o günkü şartlarda. Belki başkası olsa aynı direnişi yapardı, yapmazdı, bilemem. Ama ben vardım, o ateşi sizlerle beraber yaktık. Biz şikelerden mahkemeleri gördük. Gitti, geldi, şu oldu, sonunda beraat ettik. Hayır, öyle değil. Biz Türkiye Cumhuriyeti’nin yaşamasını sağladık” ifadelerini kullandı.

    “Başkanlıkla ilgili bir düşüncem yok”
    Fenerbahçe Spor Kulübü başkanlığı ile ilgili de konşan Yıldırım, “5 sene önce söyledim, buradan üzülerek gidersiniz dedim. Bunların hepsini yaşadık. Bugün de söylüyorum, Fenerbahçe parçalanmasın, bölünmesin, birlik ve beraberlik içerisinde olun. Benim şahsımın Fenerbahçe başkanlığıyla ilgili bir düşüncesi yok bunu bilin yani. Buraya kızımı alıp geldim, mutluyum” şeklinde konuştu.

  • Aziz Yıldırım: “Ben her zaman başkanlığa hazırım

    Aziz Yıldırım: “Ben her zaman başkanlığa hazırım

    Fenerbahçe’nin eski başkanı Aziz Yıldırım, İstanbul’da bir otelde basın toplantısı düzenledi. Sarı-lacivertli gündeme dair açıklamalarda bulunan Yıldırım, 5 yıl önce yapılan Fenerbahçe başkanlık seçiminin ardından sarı-lacivertli kulüple ilişkisini kestiğini dile getirerek, “Ailem, çocuklarım ve işim.. Beni hiç rahat bırakmıyorsunuz. Ben emekli oldum, işime gücüme, kendi hayatımın kalan dönemini mutlu yaşamak için hayatıma devam ediyorum. Açıklama yapsam neden yaptı, yapmasan; ‘Ben Fenerbahçeliyim diyen adam neden konuşmuyor’.. Ama Ali Bey’i seçen kongre üyeleri ortada yoklar. 16 bin kişi oy verdiniz, niye seçtiniz? Fenerbahçe daha iyi şartlara gelsin, borcu olmasın, dünya yıldızları gelsin, Avrupa şampiyonu olsun, mutluluklar yaşayalım diye seçtiniz. 5 senedir neredeyiz, neden yoksunuz ortada kongre üyeleri. Başkan bağırıyor orada; ‘Aday çıksın kongre yapacağım’ diyor. 16 bin üye içinizden bir tane çıkamıyor mu? Fenerbahçe’yi getirilen durum çok acı” şeklinde konuştu.

    “Ali Koç güvenoyu alırsa seçime kadar rahatça yürüyebilir”
    Aziz Yıldırım, Başkan Ali Koç’un güvenoyu alması için kongreye gitmesi gerektiğini vurgulayarak, “Fenerbahçe yönetimi 5 senedir çok güçsüz, gücü yok. Ali Bey’in şahsı ile bu iş yürümez. Benim dönemlerimden her yönetimimde çok güçlü insanlar vardı. Hem maddi hem manevi hem de fikir verecek insanlardı. Bir konuda konuşabileceğimiz ve benim dışımda mesaj verecek insanlar vardı. Kavga edecek insanlar vardı. Bugün Fenerbahçe yönetiminde bu yok. Kongre yap dememin sebebi buydu. Sen olağanüstü kongre yap, güvenoyu iste, güçlü yönetimle camiada birleşelim, hep beraber yürüyelim, açıklamamız buydu. Geçmişte Pendik ile kupa maçı oynadık, devre arası 1-0 galiptik, uçağa bindim Polonya’ya gittim. Pendik’e elendikten sonra kongre kararı aldık ve kongreye gittik. O zaman yönetimi değiştirdik. Güçlü yönetim yaptık, devam ettik. Denizli’de kaybettik, yeni yönetim yaptık, güvenoyu alarak devam ettik. Bunlardan korkmamak lazım. Ali Bey, ‘güvenoyu istiyorum, kongre yapacağım’ dese yıl sonuna kadar herkes zorlayıcı şartları ortaya getirmekten çekinecektir. Şu an devam ediyor ama zorlukları görmüyor. Güvenoyu alırsa önümüzdeki sene mayıs, haziran ayına kadar rahatça yürüyebilir. Tavsiyem acilen güven oylaması yapılacak kongrenin yapılması” ifadelerini kullandı.

    “FETÖ üyesi, hocacı ve Fenerbahçe’den kazanç sağlamış biri aday olursa, aday olurum”
    Genel kurulda Fenerbahçe’ye zarar verebilecek bir adayın yer alması durumunda kendisinin başkan adaylığını açıklayacağını belirten Aziz Yıldırım, “2024 seçimlerinde adaylar çıkmalıdır, çıkacaktır. En doğru adayı camia destekleyecektir. Biz de camia fertleri olarak destek olacağız. Fenerbahçe hiçbir zaman başkansız kalmaz. 50 bin kongre üyesi var. Bunun en azından 15-20 bin tanesi başkanlık şartlarını yerine getirecek üyelerdir. Bir aday çıksın, kongre yaparım jestlerinden kendini kurtar. Böylece Fenerbahçe’yi ve kendini küçültüyorsun. Aday çıkar, hiç kimse çıkmazsa ben adayım. Camiayı zorlama. Herkes haddini bilsin. 1 yıl daha süren var. Bizim lügatımızda bu yok. Bizim için aslolan Fenerbahçe’dir, Fenerbahçe’nin büyüklüğüdür. Ona zarar gelmemesidir. Ona zarar gelecek olayları önlemektir. Her zaman başkan bulunur ama FETÖ üyesi, hocacı, Fenerbahçe’den geçmişte maddi kazanç sağlamış olan insanlar aday olurlarsa ben orda bulunurum, aday olurum. Bunlar bu kulübe giremez. FETÖ olaylarıyla, Fenerbahçelilerle çok sağlıklı büyüyeceğimiz şartları kaybettik. Fenerbahçe sıkıntılarının asıl nedeni FETÖ kumpaslarıdır” değerlendirmesini yaptı.

    “Borçla ilgili kim yanlış konuşursa mahkemeye vereceğim”
    Başkan Ali Koç’un, kendilerinin döneminden bıraktığı borç miktarı konusunda yaptığı açıklamaya da değinen Aziz Yıldırım, “612 milyon Dolar borç bırakmak.. Bizim o zamanki dolar, euro borcumuz o kadar değildi ki. Bundan sonra bu konularda kim yanlış konuşursa onu mahkemeye vereceğim. Namuslu ve şerefli olsunlar. Doğru olanı anlatsınlar. Stada ne kadar para harcadık? 10 milyona yakın 1907 tribününü yaparak destek oldular. 4 de ben vermiş olayım. Toplam 20 milyon TL. 80 milyon TL nerden geldi? Hangi bankadan aldık. Tüm bankalarda aldık, harcadık, yaptık. Erol Bilecik ve Burhan Karaçam da yalan söylüyor. Ali Koç da aynı şeyleri söylüyorsa yalan söylüyor. Bir daha da hiç konuşmayacağım bu konuda. Konuşan tek kişiyi mahkemeye vereceğim” cümlelerine yer verdi.

    “3 Temmuz olmasaydı başka noktalarda olacaktık”
    Fenerbahçe’nin, FETÖ ile mücadelesi hakkında ise Aziz Yıldırım, şunları dile getirdi:
    “’Ne olacak bu Fenerbahçe’nin hali’ diyorlar. Fenerbahçe mağlup oluyor. Çocuklar ‘ne oluyor baba’ diye soruyor. Ben de diyorum ki Fenerbahçe galip, o televizyon yanlış yazıyor diyorum. Biz buralara geldik. Biz de 4 sene şampiyon olamadık ama bizim sorunlarımız vardı. Mahkemelerle uğraşıyorduk. Türkiye’de Fenerbahçe’nin yaşadığını başka kulüpler yaşasaydı başka olaylar olurdu. Biz FETÖ ile mücadele ettik. FETÖ sonunda devleti ele geçirme operasyonu için kurulmuş örgüttü. İnsanlar sokaklara çıktılar, bu mücadelede yer almak için. Bize karşı yapılan haksızlıklara karşı sokağa çıktılar. Biz şike yapmadık. Biz bu örgütle mücadele ettik. Örgüt bizi yok etmek için mücadele etti. Ali Bey seçimden önce; ‘Her şeyin arkasında 3 Temmuz’u arıyorsunuz’ diyor. 3 Temmuz olmasaydı başka noktalarda olacaktık.”

    “Gönlümden geçen Murat Ülker’dir
    Fenerbahçe kongresinde başkan adayı olmasını istediği ismi de duyuran Yıldırım, “Gönlümden geçen Murat Ülker’dir. Benim başkanlık için Nihat Özdemir ile konuştuğumuzu söylüyorlar. Nihat Bey’in başkan olma şansı yok, istifa etti. Bizim bildiğimiz Nihat Bey aday olamaz. Olsa desteklerim. Murat Ülker dostumdur, arada bir yemek yerim. Onun başkan olması için özel arayış içinde olmaya gerek yok. İyi bir Fenerbahçelidir. Ben onun başkan olmasını bir Fenerbahçeli olarak çok isterim. Çok katkısı olacağını düşünüyorum. Fenerbahçe başkanlığı Murat Bey’e çok yakışır. Onun vereceği karardır. O karar verirse bütün kalbimle, gücümle desteklerim. 3 Temmuz mücadelesinde Fenerbahçe ayakta durabilmesi için en büyük maddi manevi desteği veren Murat Ülker, ailesidir. Onlara teşekkür ediyorum. Ona rağmen stat sponsorluğunu zor şartları geçebilmek için, piyasadan yüksek şartlarla kulübe destek olmak için bizle yaptı. Alınan paralar basketbola ve diğer branşlara harcanmıştır. Ali Koç da o zaman yönetimdeydi. Dışardan da olsan ne olduğunu biliyordu. Ferit Şahenk de iyi Fenerbahçelidir. 6 aydır görmedim. Fenerbahçe’ye aday olursa gerekirse her türlü desteklerim. Benim yönetimimde de en az başkan olabilecek 6-7 insan vardır. Onların kararıdır” dedi.

    “Onlara bir şey olmasın diye divanlara gitmiyorum”
    Divan Kurulu ve mali genel kurullara neden katılmadığını açıklayan Aziz Yıldırım, “Divana, genel kurula gelirim de beni çağıranlar kendi emniyetlerini sağlayabilecekler mi? Neler olacağının farkında değiller mi? 100 kişi ‘taraftar istifa’ diye bağırdılar, dağıldılar. Uğur Bey de Ali Bey de dağıldı. Ne yapacaklarını şaşırdı. Hiçbir tedbir düşüncesi yok. Onlara bir şey olmasın diye gitmiyorum” ifadelerini kullandı.

    “Bu yönetim güçlü olamaz, yanına savaşan insanları alacak”
    Ali Koç’un yönetimine savaşan insanları alması gerektiğine değinen sarı-lacivertli kulübün eski başkanı, “Nihat Özdemir, TFF Başkanı oldu. Sen niye Nihat Özdemir ile kavga ediyorsun. Nihat Özdemir ikinci başkanken sen asbaşkandın. 3 Temmuz sürecinde beraber mücadele ettiniz. O zaman Nihat Bey’e yaklaşımın başka olmalı. Nihat Bey hata da yapsa ‘bizim için yanlışlık oluyor’ diyeceksin. Adama saldırırsan hiçbir şeye karışmaz. Bu yönetimle güçlü olamaz. Yanına savaşan insanları alacak. Onlarla mücadele edecek” diye konuştu.

    “Genç yıldızları elinde tut”
    Aziz Yıldırım, Ali Koç’a genç yıldızları elinde tutması önerisinde de bulunarak, “Fenerbahçe, dönem dönem başarısız olmuş, taraftarını üzmüştür. Taraftarlarımızın bugün yaşadığı üzüntü bunun ötesindedir. Bizlerin Fenerbahçeliliği, rakip kim olursa olsun kazanacağına inanan zamanlardan gelmektedir. Bizler de böyle yaptık. Rakiplerimize her alanda psikolojik üstünlük kurduk. Sahamızda onlarca yıl süren yenilmezlik serileri elde ettik. Yeni nesilleri Fenerbahçeli olmaya yönelten bir iklim oluşturduk. Fenerbahçe yenilmez lafı önemli bir sözdür. Çünkü gerçekten de böyleydi ve böyle olmalıdır. Üzülerek söylemeliyim ki biz bu duyguları yitirdik. Çocuklarımız mutlu değil. Her yerde umutsuz, hayal kırıklığı yaşayan taraftarlarımızca yolumun kesilmesi, dertlerini ifade etmeleri ve eski güzel günlere özlemin nedeni de budur. Sportif başarı olmayabilir, kazanabilirsin. Borç olabilir, altından kalkabilirsin ancak mevcut yönetim sayesinde Fenerbahçelilere has o Fenerbahçelilik ruhunu kaybediyoruz. İşte onun asla telafisi yok. İşte en büyük sorun da bu. Taraftarımızın bugünkü büyük üzüntüsünün sebebi de budur. Büyüklük kolay kazanılmayan ama kolay kaybedilen bir olgudur. Bunun için Ali Bey, yeni Alex’ler, Appiah’lar, Van Hooijdonk’lar, Ortega’lar, Kuyt’lar al. Tuncay gibi, Serhat gibi, Volkan örneğinde olduğu gibi, genç yıldızları elinde tut. Arda’yı, Ferdi’yi elinden kaçırma diye tavsiyede bulunduk” açıklamasını yaptı.
    Başkan Ali Koç’un, Kulüpler Birliği başkanlığından acilen istifa etmesi gerektiğinin altını çizen Aziz Yıldırım, “Acilen Kulüpler Birliği başkanlığından istifa etmesi lazım. Fenerbahçe’ye bir getirisi yok. İstifa edecek ve kulüple uğraşacak” dedi.

    “Ben her zaman başkanlığa hazırım”
    Son olarak Yıldırım, ‘Mevcut yönetim kongre kararı alırsa siz başkanlığa hazır mısınız?’ şeklinde gelen soruyu, şu şekilde cevaplandırdı:
    “Ben her zaman başkanlığa hazırım. Param da var, rahat ol. Mesele o değil, mesele Fenerbahçe’yi toparlamak.”

  • Aziz Yıldırım’dan flaş çağrı

    Aziz Yıldırım’dan flaş çağrı

    Fenerbahçe Kulübü eski Başkanı Aziz Yıldırım, mevcut başkan Ali Koç’a seslendi. Yıldırım, Koç ve yönetiminin başarısızlıkları sahiplenerek, güven oyu alabilme adına olağanüstü genel kurula gitmesi gerektiğini dile getirdi.

    Aziz Yıldırım’ın açıklamaları şu şekilde:

    “Bilmenizi isterim ki görev yaptığımız dönemlerde, camiamızın böylesine ağır travmalar yaşadığı günlerin sonrasında, olağanüstü genel kurula yönelik ya da olası adaylık ile ilgili bir açıklama yapmak aklımızın ucundan dahi geçmemiştir. Geçtiğimiz sezonun sonunda bu büyük travmayı camiamıza yaşatan Ali Koç ve yönetim kurulu arkadaşlarıyken, hiç sorumlulukları yokmuşçasına yapmış oldukları “Aday çıkarsa genel kurula gideriz” açıklaması, beş yıllık dönemlerinin adeta bir özeti olmuştur. Üstten bakan, kendinde hiç hata görmeyen, başarısızlığı sahiplenmeyen, hayali düşmanlar arayan bir bakış… Kulübümüzün geleneklerinde, olağan genel kurula bir yıldan daha uzun bir süre varken, kulübü, seçim sathi mahalline sokma gibi bir gelenek 2018 yılına kadar olmamıştır. 2018 yılında yapılan genel kuruldan bir buçuk yıl önce, bir Konya maçımıza dakikalar kala, kulübümüzü seçim sathi mahalline sokmak, “forma – kombine almayın, maça gitmeyin” şeklinde propagandalara ön ayak olmak, çanak tutmak, bu şekilde camianın bölünmesine sebebiyet vermek Ali Koç ve yönetiminin bu kulübün içine sokmuş olduğu bir virüstür.

    Tribünlerde istifa sesleri yükselmektedir, takıma ve yönetime güvensizlik had safhadadır

    Bununla birlikte, kulübümüzün geleneğinde, yaşanan büyük olumsuzlukların ardından başkanların ve yönetimlerin güven oyu almak için genel kurula kendiliğinden gitmeleri vardır. Denizli’de kaybedilen şampiyonluğun ardından daha 5 ay önce seçilen yönetim, güven oyu almak için genel kurula gitmiştir. Nitekim Ali Koç da ilk kez o genel kurulda yönetime girmiştir. Hatta bir FETÖ Kumpası olan 3 Temmuz sürecinde iki arkadaşımızın üyelikleri için mahkeme kararı ile genel kurul toplanmasına karar verildiğinde de ben tüm yönetimi güven oyu almak için seçime götürmüştüm. Bugün, o günlerden çok daha güven tazeleme ihtiyacı vardır; 5 yıllık büyük tarihi bir başarısızlık vardır. Tribünlerde istifa sesleri yükselmektedir, takıma ve yönetime güvensizlik had safhadadır. Ali Koç ve yönetimine düşen bu seslere kulak vermek, mazeret ileri sürmeden, güven oyu alabilmek için olağanüstü genel kurula gitmek ve güven tazelemektir. ‘İstenmediğim yerde durmam’ diye taraftara söz verenler, daha hangi şekilde istenmedikleri kanaatine varacaklardır?

    Beni ve arkadaşlarımı hayali düşman olarak görmekten vazgeçin

    Bu açıklama vesilesiyle mevcut yönetime sesleniyorum: Mevcut yönetim, ilk gününden itibaren, başarısızlıklarına, yetersizliklerine, tek mazeret ve kaçış yolu olarak beni ve arkadaşlarımı göstermektedir. Beni ve arkadaşlarımı hayali bir düşman olarak görmekten, yapamadıklarınıza mazeret olarak göstermekten bir an önce vazgeçin. Ben, bu kulübe 20 yıl başkanlık yaptım. Kulübe kazandırmış olduklarım ortadadır. Benim duruşum bellidir; hiçbir şeyi gizli kapaklı yapmadım, yapmam, bunu beni tanıyan herkes iyi bilir. Bu kulüp tarihine geçmiş bir başkan olarak, Fenerbahçe için her zaman söyleyecek bir sözüm vardır. Bunu da hiçbir zaman kapalı kapılar ardında yapmadım. Fenerbahçe ile dertlenen insanların benimle muhtelif ortamlarda yaptığı görüş alışverişleri sizleri rahatsız etmemelidir, bu durum özellikle camiamızın içinde bulunduğu karamsar ortamda çok da olağan bir durumdur.

    Fenerbahçe spor kulübü kimseye muhtaç değildir

    Bu kulüp, tüzüğün aradığı koşulları sağlayan yüzlerce başkan adayı çıkaracak potansiyele sahiptir. ‘Ali Koç olmaz ise kimse kulübe mali destek sağlayamaz’ sözü yandaşlarınız tarafından ortaya atılmış ve Fenerbahçe’de karşılığı olmayan bilinçli bir söylemdir. Ayrıca bu söylem, insanları, Ali Koç’un sadece parası için başkan seçildiği gibi yanlış bir düşünceye yöneltmektedir. Fenerbahçe Spor Kulübü kimseye muhtaç değildir. Muhtaç olmamıştır. Bundan sonra da olmayacaktır. Başkanlık zenginlik ile alınan bir imtiyaz değildir. Başkanlık, yönetme becerisi ile, yüksek organizasyon yeteneği ile, mevcut kaynaklar ile yapılabilecek bir görevdir. Türk Spor tarihi, paralı olmayan, yüksek yöneticilik becerisi ile büyük sportif başarılar elde etmiş başkanlar ile doludur. Rahmetli Süleyman Seba bunun en güzel örneklerinden biridir. Fenerbahçe Spor Kulübü’ne 5 yılda Ali Koç’un tek başına milyarlarca lira verdiği, bu sayede kulübün ayakta kalabildiği büyük bir yalan olduğu kadar aynı zamanda taraftarlarımıza yapılmış büyük bir saygısızlıktır. Kulüp başkanlarının kulübe yaptığı hibeler her dönemde olmuştur, ama hiçbir başkan bu kadar başarısızlığa rağmen buna tutunarak iktidarda kalma mücadelesi vermemiştir. Keza geçmişten günümüze, kulübümüzün sponsorları olan büyük şirketler, kulübümüzün büyüklüğü ve marka değeri ile bir birliktelik kurmuştur; kulübe sağlanan sponsorluklar hiçbir zaman Başkanların kendi şahsi katkısı olarak değerlendirilmemiştir. Aksi değerlendirmeler, sponsorlarımıza yönelik büyük bir haksızlıktır. Bu tip değerlendirmelerden bir an önce vaz geçilmelidir.

    Fenerbahçe Spor Kulübü’nün hedefi ve vizyonu Türkiye Kupası finali asla olmamıştır, olamaz

    Bu beş yıllık süreçte taraftarlarımız kulübümüze, Ali Koç tarafından sağlanan maddi desteğin kat be kat fazlası bir desteği, hem takımlarımızın maçlarına gelerek ve ürün satın alarak, hem de Fener OL, Mesut OL gibi kampanyalar yoluyla sağlamıştır. Taraftarlarımız tarafından sağlanan bu değerli destek ile birlikte, bizim dönemimizdeki futbolcuların satışlarından elde edilen bonservis gelirleri, Futbol A.Ş’nin bedelli sermaye artırımı ve amatör şubelerden gelen vergi iadesi desteği düşünüldüğünde, yüz milyonlarca Euro’nun, sayısız teknik direktör ve futbolcuya çarçur edilmesinin tek sorumlusu Ali Koç ve yönetimidir. Ali Koç tarafından sağlanan maddi destek, varlığı inkar edilemez başarısızlığın eleştirilememesine bir gerekçe asla değildir. Fenerbahçe’yi yönetmek demek, kulübe salt para girişi yapmak değil, tüm bu finansal sistemi doğru yönetebilme kabiliyetine sahip olup sportif başarı elde etmek demektir. Bir kere daha ifade etmek isterim ki Fenerbahçe Spor Kulübü hiç kimsenin, hiçbir şirketin, vakfın, derneğin, ailenin, sosyal oluşumun malı değildir. Fenerbahçe halktır. Fenerbahçe halkındır. Hep de öyle kalacaktır. Bugün geçiştirmek istediğiniz, güven tazelemek için almanız gereken, olağanüstü genel kurul kararı, bir müddet sonra alınmış olsa bile kulübe telafisi kabil olmayan zararlar verecektir. Yönetiminizin kalan bir yıllık süresinde takıma, teknik ekibe ve yönetime tam destek ancak genele kurulun vereceği güvenoyu ile mümkün olabilecektir. Tarihimizde bunun pek çok örneği vardır. Kişisel kaygılar ile kulübün zararına olabilecek bir kararı almayın, kulübümüzü derhal olağanüstü genel kurula götürerek güven oyu alın.

    Beş yıl önce uyarıda bulunduğum konuların bugün aynen gerçekleşmiş olmasını görmek de beni üzüyor. Takımımızdaki Ferdi, Arda ve benzerleri gibi yetenekleri kaybetmeyip elinizde tutun; tıpkı 2021 yılında söylediğim gibi bunların yanına geçmişte olduğu gibi yeni Alexler, Roberto Carloslar, Anelkalar, Hooijdonklar, Ortegalar, Appiahlar, van Persieler, kısaca dünya çapında yıldızlar katın. 1 yıl sonra da üzülmemek, kulübün zarara uğramaması, zaman kaybetmemesi için bütün bu söylediklerimi dikkate alın ve gereğini yapın. Son 5 yılda kazandığımız tek kupa olan Türkiye Kupası şampiyonluğu için futbol takımımızı kutlarım. Bununla birlikte, Fenerbahçe Spor Kulübü’nün hedefi ve vizyonu Türkiye Kupası Finali asla olmamıştır, olamaz. Maddi ve manevi değerini, yıllar önce yitirmiş bir kupa organizasyonun finalinin kazanılması, Fenerbahçe Spor Kulübü Başkan ve yönetiminin beş yıllık kötü icraatları için bir kurtuluş ümidi asla olamaz. Fenerbahçe taraftarı da kazanılmış ya da kaybedilmiş bir Türkiye Kupası organizasyonu neticesi ile muhasebe yapmayacak kadar büyük bir taraftardır.

    Mevcut başkan ve yönetimin gerekli adımları daha fazla zaman kaybetmeden bir an önce alması gerektiği yönündeki düşüncelerimi kamuoyuna sunuyorum

    Üzülerek söylemem gerekiyor ki bizler Ali Koç’un hayal ettiği Fenerbahçe’nin hedefinin Türkiye Kupası olan bir Fenerbahçe olduğunu görememişiz, anlayamamışız. Fenerbahçe gibi bir çınarın tek bir dalına zarar gelmemesi için maddi ve manevi birçok kaybı göze alarak 1 yıl hapis yatmış şahsım ve yol arkadaşlarım adına bu satırları tarihe bir not olarak düşmeyi görev kabul ediyor, mevcut başkan ve yönetimin gerekli adımları daha fazla zaman kaybetmeden bir an önce alması gerektiği yönündeki düşüncelerimi kamuoyuna sunuyorum. Bugün sayıları 50 bini aşan ve milyonlarca Fenerbahçe taraftarının temsilcisi olan genel kurul üyelerimizi, Fenerbahçe’nin büyük hedeflerine uygun olarak ve anlık başarılara odaklanmadan, mevcut yönetimin icraatları hususunda bir muhasebe yapmaya, kulübümüze ve kulübümüzün geleceğine sahip çıkmaya davet ediyorum.”

  • Aziz Yıldırım tazminat davasını kazandı

    Aziz Yıldırım tazminat davasını kazandı

    Eski Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, 3 Temmuz 2011’de düzenlenen şike operasyonu sonrasında gözaltına alınarak, çıkarıldığı mahkemece tutuklanmıştı. Birçok kez haksız yere cezaevinde tutulduğunu ifade eden Yıldırım, 365 gün sonra tahliye edilmişti. Yargıtay 5. Ceza Dairesi’nin 2021’de yerel mahkemenin beraat kararını onaylamasıyla dava Aziz Yıldırım yönünden kapanmış oldu. Eski Fenerbahçe Başkanı Yıldırım, şike davasının kumpas olduğunun ortaya çıkmasının ardından cezaevinde tutuklu kaldığı günler için Hazine’ye 777 milyon 741 bin liralık tazminat davası açtı.

    Anadolu 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada karar çıktı. Mahkeme, Aziz Yıldırım’ın maddi zararını tespit etmek amacıyla dosyayı bilirkişiye gönderdi. Bilirkişi raporuna göre, Yıldırım’ın uğradığı maddi zarar miktarının 8 bin 89 lira 49 kuruş olduğu belirlendi. Mahkeme, Yıldırım’a maddi olarak 8 bin 89 lira 49 kuruş, manevi olarak da 100 bin lira tazminatın tutukluluk tarihinden itibaren yasal faizi ile ödenmesine hükmetti.

    Tazminat tutuklu kaldığı süre itibarıyla işleyecek yasal faizi ile ödenecek
    Mahkemenin açıkladığı gerekçede, Aziz Yıldırım’ın tutuklu kaldığı süre boyunca özgürlüğünden mahrum bırakıldığı, bu dönemde mesleğine devam edemediği için maddi zarara uğradığı, ailesiyle kendisinin acı çektiği ve ihalesini kazandığı projeden çıkarıldığı gerekçesiyle tazminat davası açtığı kaydedildi. Kararda, manevi tazminat miktarları belirlenirken davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine yüklenen suçun niteliği, tutuklu olarak kaldığı süre, özgürlüğünden yoksun bırakıldığı için duyduğu ıstırap ve ruhsal sıkıntının bir ölçüde giderilmesi amacına yönelik hareket edildiği belirtildi. Adalet ve hakkaniyet ilkeleri gözetilerek davacı Aziz Yıldırım’a 365 gün tutuklu kaldığından ötürü maddi olarak 8 bin 89 lira 49 kuruş, manevi olarak da 100 bin liranın 3 Temmuz 2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verildiği açıklandı.

  • “Futbolda şike” davasında beraat kararı

    “Futbolda şike” davasında beraat kararı

    ‘Futbolda şike’ davasında 19 sanığın ‘şike ve teşvik primi’ suçlarından beraatine karar verildi.

    İstanbul 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nin aldığı kararı Yargıtay 5’inci Ceza Dairesi’nin usul eksikliği nedeniyle bozması sonucu yeniden görülmeye başlanan “Futbolda şike” davası, Çağlayan Adliyesi’nde devam ediyor.

    Mahkeme, 16 Temmuz 2020 tarihinde, Fenerbahçe Eski Başkanı Aziz Yıldırım ile birlikte 6 kişinin dosyasının ayrılmasına, 2016/62 no’lu dosyanın incelenmek üzere istenmesine, kumpas davasındaki delillerin gözden geçirilmesine ve yeni duruşmanın 6 Kasım 2020 tarihine ertelenmesine hükmetmişti. 31 sanık hakkındaki dava saat 10.00’da, Fenerbahçe Eski Başkanı Aziz Yıldırım ile birlikte 6 kişinin yer aldığı diğer dava ise 11.00’de başladı.

    Bugün yeniden görülmeye başlanan duruşmaya; Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, yönetim kurulu üyeleri Fethi Pekin, Burak Kızılhan, eski başkan Aziz Yıldırım, eski yöneticiler Şekip Mosturoğlu, Ali Yıldırım, Önder Fırat, İlhan Ekşioğlu, Cenk Başak ve avukat Naim Karakaya katıldı.

    SAVCI MÜTALAASINI AÇIKLADI

    Yargıtay 5’inci Ceza Dairesi’nin bozduğu davanın aralarında Fenerbahçe eski yöneticisi Şekip Mosturoğlu ve Ümit Karan’ın da bulunduğu 20 sanık yönünden görülen davasında, savcı mütalaasını açıkladı.

    Savcı, 19 sanık hakkında şike ve teşvik primi suçlarından delil yetersizliğinden beraat istedi. Sanık Hakan Karaahmet hakkında 6 aydan 1 yıla kadar hapis istendi.

    BERAAT KARARI

    “Futbolda şike” davasında, Mecnun Otyakmaz ve Şekip Mosturoğlu’nun da bulunduğu 19 sanığın “şike ve teşvik primi” suçlarından beraatine karar verildi. Sanık Hakan Karaahmet’e ise “konut dokunulmazlığı ihlaline azmettirme” nedeniyle 6 bin TL adli para cezası verildi

    AZİZL YILDIRIM VE 4 SANIK İÇİN BERAAT TALEBİ

    Yargıtay’ın bozduğu “Futbolda şike” davasının, aralarında Fenerbahçe Eski Başkanı Aziz Yıldırım’ın bulunduğu 5 sanık yönünden görülen davasında, savcı mütalaasını açıkladı.

    Savcı, sanıklar Aziz Yıldırım, İlhan Yüksel Ekşioğlu, Abdullah Başak ve Ahmet Çelebi’nin “şike” ve “teşvik primi” suçlarından beraatini talep etti. Sanik Selim Kımıl hakkında “tehdit” suçundan ceza istendi.

     

  • Aziz Yıldırım’a spor müsabakalarından 1 yıl men cezası

    Aziz Yıldırım’a spor müsabakalarından 1 yıl men cezası

    Yakındoğu Üniversitesi ile oynanan kadın basketbol maçında bu kulübün başkanı Işık Eyigüngör’e fiili saldırıda bulunduğu gerekçesi ile yargılanan Fenerbahçe Spor Kulübü eski Başkanı Aziz Yıldırım, 6 bin TL adli para ve 1 yıl süre ile spor müsabakalarını seyirden men cezasına çarptırıldı.

    Aynı davada Yıldırım’a karşı fiili saldırıda bulunduğu iddiası ile yargılanan Işık Eyigüngör’ün ise beraatine karar verildi.

  • Aziz Yıldırım’ın ‘Şike davası’ savunması

    Aziz Yıldırım’ın ‘Şike davası’ savunması

    “Bu örgüt 50 bin kişiyle sivil ihtilal yapacak’ dediğimde bu gerçeği anlamayanlar oldu”

    “Fransa’dan özel uçak tutarak buraya geldim, suçsuz olduğum için korkmadan geldim. Onlar ise kaçıyor, hepsi vatan haini”

    Yargıtay’ın 5’inci Ceza Dairesi’nin aldığı karar sonrasında şike yapmakla suçlandığı davada hakkında beraat kararı verilen Fenerbahçe Kulübü eski Başkanı Aziz Yıldırım’ın da aralarında bulunduğu 36 sanığın yargılandığı duruşmanın yeniden görüşülmesine başlandı.

    Çağlayan’da bulunan İstanbul Adalet Sarayı’nda görülen davaya Fenerbahçe eski Başkanı Aziz Yıldırım ile eski yöneticiler, Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç ve Yönetim Kurulu Üyeleri katıldı.

    AZİZ YILDIRIM: BU DAVA ŞİKE DAVASI DEĞİLDİR. FETÖ’NÜN DEVLETİ ELE GEÇİRME PROJESİNİN VE DÜŞÜNCESİNİN BİR PARÇASIDIR

    Aziz Yıldırım’ın davada yaptığı savunma şöyle;

    “Türkiye Cumhuriyeti Devleti içinde yaklaşık 50 yıldır yaptığı yuvalanma neticesinde başta eğitim, emniyet, yargı organları olmak üzere devletin her kademesine sızan ve nerdeyse dünyanın 160 ülkesinde benzer faaliyetlerde bulunan FETÖ/PDY TERÖR ÖRGÜTÜNE mensup hainler tarafından 15.07.2016 tarihinde DEMOKRASİMİZE VE MİLLİ İRADEYE KARŞI GERÇEKLEŞTİRİLEN hain darbe girişiminin 4. Yıl dönümünü yaşıyoruz. Ülkemizin her yerinde yapılan törenlerle şehitlerimiz anıldı. Bu vesileyle başta 15 Temmuz olmak üzere ülkemize hizmet ederken şehit düşen vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, mekanları cennet olmasını, gazilerimize acil şifalar, ailelerine de sabırlar diliyorum.

    Bir yandan Sayın Cumhurbaşkanının önderliğinde, Milli Güvenlik Kurulunda alınan kararlar doğrultusunda güvenlik güçleri, yargı teşkilatı mensupları başta olmak üzere tüm kurum ve kuruluşlar FETÖ/PDY Örgütü ile mücadele ederken öbür yandan FETÖ/PDY Terör örgütü ile iltisaklı olmaları nedeniyle emniyet ve yargı teşkilatından ihraç edilen kişilerce hazırlanan fezlekeler, iddianameler ve usulsüz kararlar yüzünden bir kez daha huzurunuzdayız. Nerdeyse 10 yılı bulan bu sürecin halen sonuçlandırılmamış olması vatandaş olarak adil yargılanma hakkımızı ihlal etmektedir. Bu durumu adalet kavramıyla açıklamak ne yazık ki mümkün değildir.

    İLK İFADELERİMDE SÖYLEDİĞİM GİBİ BU DAVA SADECE KENDİ BAŞINA AZİZ YILDIRIM VE FENERBAHÇE DAVASI DEĞİLDİR. BU DAVA ŞİKE DAVASI DEĞİLDİR. FETÖ TERÖR ÖRGÜTÜNÜN DEVLETİ ELE GEÇİRME PROJESİNİN VE DÜŞÜNCESİNİN BİR PARÇASIDIR. BU DAVA BÖYLE GÖRÜLMELİDİR.

    14.02.2012 TARİHİNDE SİLİVRİ’DE DURUŞMA SALONUNDA “NE ŞİKESİ MEMLEKET ELDEN GİDİYOR” dediğimde ve TEMMUZ 2015 TARİHİNDE HABERTÜRK TELEVİZYONUNDA “…BU ÖRGÜT 50 BİN KİŞİYLE SİVİL İHTİLAL YAPACAK…” dediğimde bu gerçeği anlamayanlar oldu. Halen dahi anlamayan ve anlamamış gözüken hainler var. Cumhurbaşkanlığı tarafından hazırlanan ve Cumhurbaşkanlığı resmi internet sitesinde (www.tccb.gov.tr) raporda; 15 Temmuz Darbe Kalkışmasına giden süreçte, kurulan tuzaklar; kumpas davaları listesi ilan edilmiştir. Bu listedeki davalar Türkiye Cumhuriyeti Devletinin RESMÎ KARAR VE KARARLILIĞINI göstermektedir. Huzurdaki davada bu listede yer alan davaların bir tanesidir.

    Yurtlar, dershaneler, okullar üzerinden ülkenin imkanları olmayan çocukları devşirildi. Bunlarla oluşturulan yeni yapılarla en yetenekli çocuklara ulaşıldı. Manevi olarak borçlandırılıp şartlandırılan ve yeteneklerine göre ayrıştırılan bu gençler; Devletin Ordu, Yargı, Emniyet, Mülkiye ve Maliye kurumlarına hain emellerin icrası için yerleştirildi.

    Devletin önemli kurumlarına yasal görünümlü hilelerle; GİZLİ, KOD ADLARI KULLANILARAK HÜCRELER şeklinde yapılandılar.

    Televizyonlar, gazeteler, sosyal medya destekli kanaat ve propaganda unsurları güçlendirildi. Üniversitelerin akademik kadroları dahi kaydırmalarla dolduruldu. Bu kişileri topluma KANAAT ÖNDERLERİ olarak sundular. Bir kısım yazar ve düşünürü dahi değişik vakıf, dernek ve organizasyonlar içinde vitrine çıkarttılar. Önce bürokratik ve sivil görünümlü operasyonlar yapıldı.

    Bu operasyonlarla toplum ürkütüldü ve korkutuldu. Adli ve bürokratik imamları vasıtasıyla devletin içinde ihalelerden davalara ve vergi sorunlarından sınavlara kadar her konudan rant ve güç elde ettiler. Bundan istifade etmek isteyenlerde bunlarla beraber olmuşlardır.

    BANA YÖNELTİLEN SUÇLARI İŞLEMEDİM. BU GERÇEK MAHKEMENİZCE DE TESPİT EDİLMİŞTİR VE BERAATİME KARAR VERİLMİŞTİR

    2011 yılında SAVCILIKTA İFADE VERDİĞİMDE, DARAĞACINDA OLSAM BİLE SON SÖZÜM FENERBAHÇE OLACAKTIR, DEDİM. FENERBAHÇE SEVDAM CEHENNEM DONANA KADAR SÜRECEKTİR. BEN HALEN AYNI NOKTADAYIM. AMA SUÇLAMADA BULUNAN KİŞİLER KAÇMAKTA VE İNLERİNDE SAKLANMAKTA, SAKLANDIKLARI İNLERİNDE KAFALARINI DIŞARI ÇIKARAMAMAKTADIRLAR.

    ÖNEMLE TEKRAR İFADE EDERİM Kİ; BU DAVANIN AMACI, TOPLUMSAL KAOS YARATMAK, FUTBOL CAMİASINDA ETKİN OLMAK, BÜYÜK VE YÜKSEK, ASİL FENERBAHÇE’Yİ YIPRATMAKTIR. ANCAK TÜRK TOPLUMU VAR OLDUKÇA FENERBAHÇE HEP VAR OLACAK, ŞEREFLİ MAZİSİ İLE YAŞAMAYA DEVAM EDECEKTİR.

    Tüm bu değerlendirmeler ve gelişmeler dikkate alınarak FETÖ KUMPASI SONUCU AÇILAN HUZURDAKİ DAVA DOSYASINDAN BENİM VE ARKADAŞLARIMIN YENİDEN BERAATİNE KARAR VERİLMESİNİ arz ve talep ederim.

    Saygılarımla AZİZ YILDIRIM.”