Etiket: bağışı

  • Kan bağışı çağrısı yapıldı

    Kan bağışı çağrısı yapıldı

    Beyazay Genel Başkanı Lokman Ayva, 40 yıl önce ilk kez kan verdiği Düzce’de yeniden kan bağışı yaptı. Anıtpark meydanında Kızılay’ın kan bağış otobüsünde Düzce Kızılay Şube Başkanı Halil Aydın, Sağlık Müdürü Dr. Yasin Yılmaz tarafından karşılanan Lokman Ayva, kan bağışı öncesinde Kızılay ekiplerinin sağlığı ile ilgili soruları cevaplandırdı. Ardından Kızılay ekibinin yardımıyla kan bağış otobüsüne binen Lokman Ayva, otobüste görevli doktor tarafından kontrolleri yapılarak kan bağışı yaptı.

    “Vücuduma kanı veren Allah”

    Kan verdiği zaman mutlu olduğunu şükür duygusu yaşadığını belirten Lokman Ayva “Keşke zaman gelse de sürekli kan verebilsek. Düzenli aralıklarla da kan vermeye çalışıyorum. Kanın üretilmesi için hiçbir fedakarlık yapmıyorum. Allah böyle kan veriyor vücudumuza. Benim vücudumdaki kan benim sağlığımı etkilemeyecek şekilde başkasına aktarılması acayip güzel bir duygu. İhtiyacı olan kardeşlerimiz sağlığına kavuşuyor bu beni ziyadesiyle kendimi iyi hissettiriyor, mutlu hissettiriyor, şükür duygusu veriyor. Aynı zamanda bir fedakarlık yapmış hissi yaşıyorsunuz. Kan vermeden öncede doldurulan bir form var, bir sürü sorular soruyorlar hepsine yok yok yok diyebilmek ya diyorum ki demek insanını başına ne haller gelebilirmiş ve hamd olsun benim başıma hiç biri gelmedi. O yüzden buda başka güzel bir duygu. Herkesin bu güzel duyguları yaşamasını tavsiye ederim. Bu duyguyu yaşamak için anca bu işi yapmak lazım” ifadelerinde bulundu.
    Kan bağışı yapan Lokman Ayva, bağışın ardından Kızılay kan bağış otobüsünden ayrıldı.

  • Organ bağışının önemi

    Organ bağışının önemi

    Yoğun Bakım ve Anesteziyoloji Uzmanı Dr. Volkan Ertuğrul, 3 Kasım Organ Bağışı Haftası vesilesiyle önemli bilgiler paylaşarak “İşlevini yerine getirmeyen, hasarlı veya eksik bir organın yerine, bir donör yani vericinin vücudundan çıkarılarak bir alıcı vücuda yerleştirildiği operasyonlara organ nakli denilir. Son dönem organ yetmezliğindeki hastanın organı çalışmaz, görevini yapamaz ve iflas etmiş durumdaysa hatta vücuda zarar vermeye başladıysa bu hastanın tek tedavisi organ naklidir” dedi.

    “Hastalar organ nakli yapılmadığı takdirde hayatlarını kaybediyorlar”

    Diyabet, hipertansiyon ve nefrit gibi hastalıkların son dönem böbrek yetmezliğine; Hepatit B ve C’ye bağlı siroz, doğuştan gelen bazı karaciğer hastalıkları ile besin ve bitkisel ilaçlara bağlı zehirlenmelerin son dönem karaciğer yetmezliğine neden olabileceğini belirten Dr. Ertuğrul, son dönem organ yetmezliği olan hastaların organ naklinden başka tedavisi olmadığının altını çizdi.

    Bu hastaların organ nakli yapılıncaya kadar diyaliz tedavisi ile yaşamlarını sürdürebildiklerini anlatan Dr. Ertuğrul “Organ buluncaya kadar diyaliz tedavisi köprü vazifesi yapıyor. Ancak diyaliz tedavisi böbreğin üre temizleme görevini üstlense de böbreğin kan yapımı ve diğer iyonları düzenleme gibi diğer görevlerini yerine getiremiyor. Bu kez de hastalarda diyalize bağlı kalp büyümesi, annemi gibi başka hastalıklar ortaya çıkıyor” diye konuştu. Bu aşamadaki hastaların çalışamadığını ve bunun da ailevi, sosyal ve ekonomik sıkıntılara yol açtığına değinen Dr. Ertuğrul “Ne yazık ki son dönem böbrek yetmezliği dışındaki diğer organ yetmezliği olan hastaların diyaliz gibi bir tedavi şansları da olmadığından bu hastalar organ nakli yapılmadığı takdirde hayatlarını kaybediyorlar” dedi.

    “Nakil işlemi ya canlı vücuttan ya da kadavradan yapılır”

    Günümüzün tıbbi olanaklarıyla organlar arasında böbrek, karaciğer, kalp, akciğer, pankreas ve ince bağırsak nakli yapılabildiği bilgisini veren Dr. Ertuğrul, kornea, kalp kapağı, kemik iliği gibi nakillerin doku nakli; kol, bacak, yüz gibi nakillerin ise kompozit doku nakli olarak isimlendirildiğini ifade etti. Nakledilecek organ veya dokular için iki ihtimal bulunduğuna, nakil işleminin canlı vücutlardan veya kadavralardan alınabileceğine dikkat çeken Dr. Ertuğrul insanların sağ iken böbrek gibi iki organından birini veya karaciğer örneğinde olduğu gibi organının bir kısmını bağışlayabileceğini dile getirdi.

    Kadavradan yapılan nakillere de değinen Dr. Ertuğrul “Kadavra nakilleri beyin ölümü gerçekleşmiş hastaların bağışlanan organlarından yapılan nakildir. Beyin ölümü beyin yaralanması ve hasarı sonucu, beyin fonksiyonlarının kayba uğramasıdır. Beyin fonksiyonların geri gelmesi mümkün değildir, beynin çalışması durmuştur. Beynin devre dışı kaldığı bu beyin ölümü halinin tedavisi bulunmadığı için tıbben bu hasta ölmüş kabul edilir” dedi.

    “Maalesef organ bağışı yetersiz”

    Beyin ölümüne neden olan faktörlerin sıklıkla trafik kazaları, yüksekten düşme, çarpma, dövülme beyine isabet eden ateşli silah yaralanması gibi olaylar olduğunu ifade eden Dr. Ertuğrul beyin ölümü kararının, organ nakli ekibinde bulunmayan “beyin cerrahisi ve/veya nöroloji, Anesteziyoloji ve Reanimasyon hekimlerinden oluşmuş bir kurulun verdiği raporla” kesinleştirildiğini vurguladı.

    Beyin ölümü gerçekleşmiş bir hastanın bağışlanan organlarıyla nakil bekleyen sekiz hastaya hayat verilebildiğinin altını çizen Dr. Ertuğrul “Ülkemizde beyin ölümü gerçekleşen her dört hastadan sadece birinin organları başlanıyor. Yani maalesef organ bağışı yetersiz. İhtiyacın çok altında bağış yapıldığı için nakil bekleyen hastalar organ bulunamadığından hayatını kaybediyor” diyerek konunun önemini ifade etti.

    Organ bağışlama sürecinden de bahseden Dr. Ertuğrul, “Ölümü halinde kullanılmak üzere sağ iken organlarını bağışlama kararı veren kişi sağlık müdürlükleri veya büyük hastanelere başvurabilir. Basit bir form dolduran kişinin bu beyanı Sağlık Bakanlığı’nın sistemine kayıt edilir. Ancak bağışçının ailesini ve yakınlarını da bilgilendirmesi nakil sürecinin hızlı işlemesini sağlayacaktır” dedi.

  • Poli̇s Eki̇pleri̇nden Kan Bağışı

    Afyonkarahisar’ın Bolvadin ilçesinde emniyet müdürlüğü personelleri Kızılay’a kan bağışında bulundu.

    Afyonkarahisar’ın Bolvadin İlçe Emniyet Müdürlüğü tarafından Türk Kızılay’ı Kan Bağış Merkezi’nde kan bağışı için talepte bulunuldu. Talep üzerine İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne gelen mobil kan bağış ekibi, burada kan bağışında bulanacak polis ve emniyet müdürlüğü personellerini sağlık kontrolünden geçirdikten sonra kan alma işlemini gerçekleştirdiler.

  • İşadamlarından Kdz. Ereğli Devlet Hastanesi’ne solunum cihazı bağışı

    İşadamlarından Kdz. Ereğli Devlet Hastanesi’ne solunum cihazı bağışı

    Zonguldak’ın Ereğli ilçesi Devlet Hastanesi’ne hayırsever işadamları Akın Tatoğlu ve Ahmet Utku yüksek akımlı oksijen cihazı bağışında bulundu.

    Kdz. Ereğlili işadamlarından Akın Tatoğlu ve Ahmet Utku, Kdz. Ereğli Devlet Hastanesi’ne birer adet yüksek akımlı oksijen cihazı bağışında bulundu.

    Covid -19 hastalarının tedavi aşamalarında kullanılması önerilen yüksek akımlı oksijen cihazı sayesinde solunum sıkıntısı bulunan ve yeterince oksijen alamayan hastalar uyutulup solunum cihazına bağlanmalarına gerek olmadan bir kanül yardımıyla yeterli oksijen ihtiyaçlarını karşılayabilecekler.

    Bu hafta ikinci kez bağış aldıklarını söyleyen Kdz. Ereğli Devlet Hastanesi Başhekimi Uzm. Dr. Vildan Türkeli bu haftaya oldukça moralli başladıklarını söyledi. Türkeli konuşmasında, “Hastanemize yapılan yüksek akımlı oksijen cihazı bağışından dolayı bu haftaya oldukça moralli başladık. Bu zorlu sürecin atlatılabilmesi için tüm personelimizle birlikte ciddi bir çalışma azmi ortaya koyuyoruz. Bu dönemde daha fazla vatandaşımıza daha kaliteli hizmet verebilmek için hastanemizin teknik kapasitesinin artırılması adına hayırsever iş insanlarımızdan destek görmek yorgunluğumuzu hafifletip çalışma motivasyonumuzu bir hayli artırıyor. Bugün hastanemize yapılan cihaz bağışlarına bir yenisi daha eklendi. Bu desteklerden aldığımız güçle süreci en kısa sürede atlatacağımıza inanıyorum. Katkılarından ötürü Ahmet Utku ve Akın Tatoğlu’na şahsım, çalışma arkadaşlarım ve Ereğli halkı adına şükranlarımı sunuyorum” ifadelerine yer verdi.

  • Antalya’da Covid 19 mücadelede toplamda 6 ayrı plazma bağışı gerçekleşti

    Antalya’da Covid 19 mücadelede toplamda 6 ayrı plazma bağışı gerçekleşti

    Türk Kızılay Batı Akdeniz Bölge Kan Merkezi Müdürü Dr. Tufan Ertop, Antalya’da korona virüsü yenen 5 hastanın, İmmün Plazma bağışında bulunarak başka hastalara da umut olduğunu söyledi. Ertop, bir doktorun 2’nci bağışında bulunmasıyla, toplamda 6 plazma bağışının yapıldığını aktardı.

    Dr. Tufan Ertop, yeni tip korona virüsünden sonra (covid-19) kan bağışında yaşanan süreç ve İmmün Plazma bağışı hakkında bilgilendirmelerde bulundu. Korona virüsü nedeniyle tüm dünyada olduğu gibi, Batı Akdeniz’de de kan bağışında azalmalar yaşandığını ifade eden Ertop, 15 Mart’tan sonra bağışlarda yüzde 80 civarında azalma olduğunu belirtti.

    “Stoklardan kullanıyoruz”

    Kızılay olarak stok sistemiyle çalıştıklarını kaydeden Ertop, “Stoklarda sürekli eksiği tamamlamaya çalıştık. Bu dönemde insanların hastaneye gidişi azalmasıyla ve cerrahi operasyonların ötelenmesiyle ihtiyaç bir miktar azaldı. Lakin alınan günlük kan miktarı talep edilen kan miktarını karşılamaktan uzaktı. Dolayısıyla stoklardan kullanmaya başladık. Stoklarımızda iyice azaldı, stoklarda da ciddi sıkıntı yaşıyoruz” dedi.

    “Kan ihtiyacı olanları yok sayamayız”

    Korona virüs sürecinde, vatandaşların evlerinde kalmalarının doğru bir karar olduğunun altını çizen Tufan Ertop, şu ifadeleri kullandı:

    “İlla ki dışarıya çıkan vatandaşlarımız oluyor. Dışarıya çıktıklarında yaklaşık 20 dakikalarını ayırıp, kan bağış noktalarına gelecek olurlarsa iyi olur. Hiçbir şekilde çıkmayan insanlarımız da zaruri sebep olarak kabul edip bağışa gelebilirler. Bütün dünya gündem covide endekslendi ama unutulan bir nokta var. Donör içinde kan ihtiyacı halen devam ediyor. Sadece covid hastaları değil yeni doğanlarımız var, sezeryanlarımız var, acil ameliyatlar var, sürekli kan alma ihtiyacı olan talasemi hastaları var. Kronik kan hastalığı olanlar, kanserler ve kemoterapi alanlar var. O kadar çok hasta grubu var ki, ne olursa olsun bu kana ihtiyaç duyuyorlar. Dolayısıyla Covide endekslenirken bu hasta grubunu yok sayamayız, kaderine terk edemeyiz. Bu dönem de de onların ihtiyaçlarını görmemiz lazım”

    “Riskleri minimum düzeye indiriyoruz”

    Kan bağışında bulunmak isteyen vatandaşların, Kızılay’da oluşturulan hijyenik koşullarda kan vereceğini vurgulayan Ertop, Kızılay olarak riskleri minimum düzeye indirecek şekilde hareket ettiklerini kaydetti. Ertop, Kızılay’da korona virüse karşı alınan önlemleri ise şu şekilde anlattı:

    “Kan bağış alanına gelen her kişinin ateş ölçümü yapılıyor. Mutlaka maske takılıyor, el hijyeni için dezenfektan kullandırılıyor ve bağış alanına alınıyor. Bağış alanında da sosyal mesafeyi koruyoruz. Tüm cihazlarımız sürekli olarak dezenfekte ediliyor. Ayrıyeten tüm çalışanlarımız kişisel koruyucu ekipmanlarını kullanıyor”

    Vatandaşların kan bağışına duyarlı olduğunu dile getiren Dr. Tufan Ertop, “Fakat gündem yoğun olunca insanlar unuttular. Bizim hatırlatmamız da önemli. Biz vatandaşlarımıza attığımız mesajların sayısını sıklaştırdık, mesaj içeriklerini değiştirdik. Buna vatandaşlardan olumlu dönüşler oluyor ancak henüz yeterli seviyede değil” diye konuştu.

    “6 plazma bağışımız gerçekleşti”

    Korona virüs tanısı konulup, tedavi sürecinin ardından iyileşen hastalardan alınan İmmün Plazma bağışı hakkında da bilgiler veren Ertop, “Bu zamana kadar 5 kişiden toplamda 6 bağış gerçekleşti. Aralarından bir tane hekim arkadaşımız 2’nci bağışını gerçekleştirdi. Bizim covidli vaka oranımız, diğer ülkelere nazaran oldukça az. Bizim 6 bağışımız da kullanıldı. Kepez Devlet Hastanesi’nde, Isparta Şehir Hastanesi’nde de kullanıldı. Şehir dışına gönderdiğimiz de oldu. Hava yolu durduğu için kara yoluyla uzak mesafelere göndermemiz mümkün değil. İhtiyaç oldukça yakın mesafelere göndereceğiz” şeklinde konuştu.