Etiket: bahçeli

  • MHP lideri Bahçeli’den mafya açıklaması

    MHP lideri Bahçeli’den mafya açıklaması

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “‘Cumhur İttifakı’nın üçüncü ortağının mafya olduğunu söyleyen CHP Genel Başkanı, bize kalırsa önce kendine bakmalı, irtibatlarını gözden geçirmelidir. Terör örgütüyle ittifak kuran bir partinin mafyadan dertlenmesi yüzsüzlüktür. Biz mafyayı tanımayız, mafyayı takmayız, mafyadan da anlamayız. ‘Cumhur İttifakı’, cumhurla birliktedir” dedi.

    MHP lideri Bahçeli, TBMM’de partisinin grup toplantısında konuştu. Salgının bütün ezberleri bozduğunu kaydeden Bahçeli, “Türkiye salgının ateşini söndürmek maksadıyla muazzam bir direnç gösterirken, arkadan dolaşıp yapılan onca muhterem hizmeti karalamaya, insanüstü çalışmaları kötülemeye niyetlenmek namuslu siyaset hali, utanma duygusu olan siyasetçi vasfı olamayacaktır. Maalesef CHP’nin, İP’in ve diğerlerinin sakat, şaibeli ve sarsak muhalefet argümanları arasında Covid-19 da yerini almıştır. Özellikle Türkiye’nin Covid-19 salgınını başarıyla yönettiğini ifade etmek vicdan sahibi herkesin görevi olmalıdır. Türkiye’yi yöneten irade devletin bütün imkânlarını seferber ederek esnaflarımızın, dar ve sabit gelirli insanlarımızın, yoksul ve muhtaç kardeşlerimizin, emekli, dul ve yetimlerimizin, toprağına ümitlerini eken çiftçilerimizin taleplerini peyderpey karşılamaktadır. Sırtında yumurta küfesi olmayan CHP Genel Başkanı’nın tüm iddiaları boştur, dayanıksızdır. Nitekim CHP yönetimi bozguncudur, milletimiz 2023 Haziran ayında bozguncuları sandıkta bozuk para gibi harcayacaktır. Milliyetçi Hareket Partisi olarak devletin ve hükümetin alacağı her kararı, uygulayacağı her tedbiri destekliyoruz” diye konuştu.

    ‘ANT İÇİYORUZ’

    Bahçeli, Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nın Covid-19 şartlarının kısıtı altında kutlanacağını belirterek, 19 Mayıs’ın, tam bağımsızlığa giden sürecin ilk halkası olduğunu vurguladı. Bahçeli, “Samsun’dan atılan ilk adım devletimizin yol haritası, aziz milletimizin kahramanlık beratıdır. Ne yaparlarsa yapsınlar, Türkiye’yi tarihin gerisine düşürmeye kimsenin gücü de, nefesi de yetmeyecektir. Çünkü ilk adımın ruhu maşeri vicdanda hala kor gibi durmaktadır. Gerekirse 102 yıl önceki adımı bir kez daha atarız, yeniden Kocatepe’ye karargah kurarız. Gerekirse Dumlupınar’a kadar aşkla koşar, namertlere kafa tutarız. Yetmezse soluğu İzmir’de alırız, önümüze kattığımız ne kadar hain, bölünmemizi bekleyen ne kadar şiddet ve şekavet yuvası varsa denize dökeriz. Dün yaptık, yine yaparız. Dün başardık, bir kez daha başarırız. Kendimize güveniyoruz. Türk milletinin varlığını sonsuza kadar yaşatmaya ant içiyoruz” dedi.

    ‘ZİLLET İTTİFAKININ OMURGASI HDP’DİR’

    Bahçeli, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik eleştirilerde bulunarak, “Bu utanç, bu pespayelik, bu terör sevicilik Kılıçdaroğlu’nun alnına kazınmıştır. Bugünkü CHP yönetimi, HDP’nin arka bahçesi, Kandil’in ana kademesi, Türkiye düşmanlarının can suyudur. İP’in başkanının HDP ile Kürt kökenli kardeşlerimizi bir ve aynı görme densizliği ise kılavuzu CHP olanın ne hallere düşeceğinin ayan beyan göstergesidir. CHP ile İP, HDP’nin acil servisine, ilk yardım çadırına dönüşmüştür. CHP’li Dursun Çiçek’in, ”Millet İttifakı’ seçimi kazanırsa HDP’lilere bakanlık veririz’ sözleri, bize göre malumun ilanı, karanlık maksadın kesin ilamıdır. Zillet ittifakının omurgası HDP’dir. HDP’ye peşinen bakanlık müjdesi veren CHP, PKK’yı devlet yönetimine taşımayı düşünecek kadar bu ülkeye, bu millete yabancılaşmıştır. HDP, PKK’nın ileri karakolu olarak siyasi hayattan tasfiyesi acil ve elzem olan bölücülük odağıdır. HDP’ye kıyak yapmak için ayağa düşmeyi göze alanları aziz milletimiz affetmeyecektir” diye konuştu.

    ‘CUMHUR İTTİFAKI, CUMHURLA BİRLİKTEDİR’

    Bahçeli, terörle mücadelenin kararlılıkla gerçekleştirildiği dönemde HDP’ye destek çıkılmasının, PKK’nın kanlı emellerine onay olduğunu belirterek, şöyle konuştu:

    “CHP’nin buna hakkı yoktur. İP’in böyle bir tercihi demokrasi adına bile olsa düşünülemeyecektir. Zulüm yapanla zulme suskun kalan zalimdir. ‘Cumhur İttifakı’nın üçüncü ortağının mafya olduğunu söyleyen CHP Genel Başkanı, bize kalırsa önce kendine bakmalı, irtibatlarını gözden geçirmelidir. Terör örgütüyle ittifak kuran bir partinin mafyadan dertlenmesi yüzsüzlüktür. Biz mafyayı tanımayız, mafyayı takmayız, mafyadan da anlamayız. ‘Cumhur İttifakı’, cumhurla birliktedir. ‘Cumhur İttifakı’, cumhuriyetin kuruluş felsefesiyle bezenmiştir. Çeteler CHP’nin yoldaşı, uyuşturucu baronları CHP’nin yandaşı, DHKP-C, PKK, FETÖ CHP’nin fiili ortağıdır. Türkiye terörle mücadelede mesafe kaydettikçe CHP çılgına dönmektedir. İP’in ağzını bıçak açmazken, HDP şok üstüne şok yaşamaktadır.”

    ‘NEREDE TERÖRİST VARSA ORASI MEŞRU HEDEFİMİZDİR’

    Bahçeli, yurt içinde ve dışında Türkiye’ye silah doğrultan teröristlerin bedelini sonuna kadar ödeyeceğini de vurguladı. Bahçeli, “Nerede terörist varsa orası meşru hedefimizdir. Nerede hainler yuvalanmışsa orayı imha etmek kahramanlarımızın görevidir. Irak’ın kuzeyinde icra edilen Pençe Şimşek ve Pençe Yıldırım operasyonları zorlu arazi şartlarına rağmen başarıyla sürdürülmektedir. Sığınaklar, barınaklar yok edilirken, sayıları 115’e ulaşan teröristler hamdolsun etkisiz hale getirilmiştir. Sevdamız millettir. Aklımız Türkiye’dir. Zilletin terör kadrosuna her yer ya dar ya da mezar edilecektir. Kahramanlığın mükafatı bağımsız ve onurlu bir gelecektir. Bu geleceği karartmaya CHP’nin ve yedeklerinin takati yetmeyecektir. Son günlerde terörle mücadele esnasında şehit düşen kahramanlarımıza cenab-ı Allah’tan rahmet, tedavi altındaki gazilerimize de şifalar diliyorum. Hiçbir şer odağı boşuna uğraşmasın. Bayrak inmeyecek, ezan susmayacak, vatan bölünmeyecektir” dedi.

    ‘İSRAİL HUNHAR SALDIRILARINA SON VERMELİ’

    MHP lideri Bahçeli, İsrail’in gayrimeşru güç kullanımının, insanlığı felakete sürüklediğini ve İslam ülkelerinin ortak irade göstermedeki kayıtsızlıklarının da İsrail’in eline koz verdiğini söyledi. Kudüs’ün geleceğinin herkesi ilgilendirdiğini vurgulayan Bahçeli, “MHP’nin bu çerçevedeki düşünce ve önerileri ana hatlarıyla şunlardan ibarettir. İsrail hunhar saldırılarına derhal son vermeli, işgal ettiği yerlerden geri çekilerek ateşkes rejimi tesis edilmelidir. Kudüs’te her dinin, her kültürün, her etnik yapının ortak paylaşım ve yönetimini esas alacak bir idare yapısıyla kalıcı ve kapsayıcı yeni bir siyasi denkleme ihtiyaç ertelenemez düzeydedir. Kudüs’e özel statü verilmeli, oluşacak bu statünün siyasi muhtevasını 3 semavi dinin mensupları ve temsilcileri eşgüdüm halinde ve mutabakat içinde belirlemelidir. Bölgede eşit, adil ve iki devletli sistemin kurulması için Birleşmiş Milletler harekete geçmeli, inisiyatif üstlenmeli, caydırıcılığını kullanmalıdır. 1967 öncesi sınırları dikkate alınarak başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız Filistin devleti uluslararası camiada tanınmalıdır. Nihai amaç, huzur ve güvenlik içinde yaşayan, barış ve kardeşlikle perçinlenmiş Kudüs’ün tezahürüdür. Birleşmiş Milletler veya İslam ülkeleri öncülüğünde oluşturulacak bir koruyucu gücün çatışma ve gerginlik alanlarına konuşlandırılarak saldırıların engellenmesi acilen gündeme alınmalıdır” diye konuştu.

     

  • Bahçeli’den erken seçim açıklaması

    Bahçeli’den erken seçim açıklaması

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türkiye’nin gündeminde erken seçimin olmadığını belirterek, “Erken seçim dayatması, Türkiye’nin kaosa sürüklenme amacının gizemli ve şifreli kılıfıdır.” ifadesini kullandı.

    Bahçeli, yaptığı yazılı açıklamada, “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin temin ettiği siyasi istikrar ve toplumsal huzurdan rahatsız olan Türkiye’nin müstesna gelişme rotasından memnuniyetsizlikleri açığa çıkan malum siyasi partilerin, eylem ortaklıklarıyla söylem birlikteliklerinin aleni boyutlara ulaştığını” vurguladı.

    Bu meyanda yaşananların tecrübeyle sabit ve vaki olduğunu aktaran Bahçeli, Cumhur İttifakı’yla ilgili yapılan “kof ve kifayetsiz” değerlendirmelerin esasen Türkiye’nin güçlü iradesine duyulan tahammülsüzlükten beslendiğinin ortada olduğunu bildirdi.

    Siyasetlerini dedikoduyla temellendiren partilerin aynı ezberleri devamlı surette dillerine dolamalarının, bir bakıma perişan ve pişkin hallerinin itirafnamesi niteliğinde olduğuna işaret eden Devlet Bahçeli, “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin sahip olduğu dengeli, dinamik ve dirayetli özellikler sayesinde kronikleşmiş sorunlara neşter vurulması, siyasi krize umut bağlayanları zora sokmuş, hatta çuvallatmıştır.” değerlendirmesinde bulundu.

    “Milli ve sağlam bir irade görevinin başındadır”

    “Zillet ittifakı”nın şemsiyesi altında toplanan partilerin bir yanda erken seçim taleplerini, diğer yanda da “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem” hedeflerini gündemde tutmanın arayış ve çabasında olduklarını dile getiren Bahçeli, şöyle devam etti:

    “Meselenin püf noktası ise bu hedefleriyle siyasi kaosa hizmet ettiklerini göremeyecek kadar basiretlerinin bağlanmış olmasıdır. Türkiye’nin gündeminde erken seçim yoktur. Cumhur İttifakı’nın gayesi, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin kalıcı ve köklü hale gelmesi için ihtiyaç duyulan reformları, yasal düzenlemeleri, sosyal ve ekonomik iyileştirmeleri hayata geçirmektir.

    Türk milletinin huzur ve refahı için geceyi gündüze katan milli ve sağlam bir irade görevinin başındadır. Bu haliyle Cumhur İttifakı’nın oyalanacak, vakit kaybedecek, zamanı boşa geçirecek ne bir siyaset tasavvuru ne de bir siyaset planlaması söz konusudur. Erken seçim dayatması Türkiye’nin kaosa sürüklenme amacının gizemli ve şifreli kılıfıdır. Bu kılıfın altında saklananların demokrasiyle, düşünce ve ifade özgürlüğüyle, dahası milli hedef ve özlemlerle ahlaken hiçbir bağ ve bağlantıları da kalmamıştır.”

     “Kamuoyunu tutarlılıkla aydınlatmaları şarttır”

    “Zillet ittifakı”nın ana ortaklarının “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem”den ne anladıklarını milletle paylaşmak, kemikleşen bu muammanın iç yüzünü izah etmek durumunda olduğunu vurgulayan MHP Genel Başkanı Bahçeli, mevcut şartlarda yeni bir hükümet sisteminin değişme ihtimalinin ise TBMM’deki milletvekili dağılımı baz alındığından mümkün olmadığını bildirdi.

    Bu amaca kilitlenen 7 partinin milletvekili sayısının, hedeflerini icra ve ifa edecek sayıda olmadığının bilinen bir gerçek olduğunu ifade eden Bahçeli, “Eğer 2023 yılında gerçekleştirilecek Cumhurbaşkanı ve Milletvekili Genel Seçiminden alınacak kendileri açısından makul bir sonuçla Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme geçiş sağlamayı düşünüyorlarsa o zaman da kamuoyunu tutarlılıkla aydınlatmaları şarttır.” açıklamasını yaptı.

     “Türkiye’nin istikbali Cumhur İttifakı’yla taçlanacaktır”

    Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemi amaçlayan 7 siyasi partinin ortak görüşlerini, resmileşmiş iş birliği kararlarını ve bu ittifak anlayışıyla nasıl bir koalisyon hükümeti kuracaklarını paylaşmalarının milletin en halisane beklentisi olduğunu aktaran Bahçeli, şunları kaydetti:

    “İçinde CHP’nin, HDP’nin, İYİ Parti’nin ve diğer güdümlü partilerin yer alacağı koalisyon çatısı nasıl tezahür edecek, hükümet protokolü nasıl hazırlanacak, hedefler nelerden ibaret olacaktır? Tartışılması gereken asıl konu başlıkları bunlardır. Hiç kimse karnından konuşmamalı, suya yazı yazmamalıdır. Türk milleti şeffaf ve doğru bilgilendirmeyi arzulamaktadır. Cumhur İttifakı’nın ne yapacağı, nasıl bir Türkiye’ye ulaşacağı belli ve ortada iken, zillet ittifakının mutabakat zemini nasıl teşekkül edecek, bundan mülhem vaat olarak neleri açıklayacaklardır? 57’nci Cumhuriyet Hükümeti’nin başarısızlığı ve bozulması için adeta çırpınan ekonomik, sosyal ve sivil toplum kuruluşları, erken seçimden yana mı, yoksa karşısında mıdır? Bu sorunun da netlik kazanması lazımdır.

    Türkiye’yi sonu meçhul bir karanlığa sürüklemek isteyenler, inanıyorum ki muvaffak olamayacaklardır. Kimin kiminle yol yürüdüğünü, nasıl bir gizli planın içinde buluştuğunu, birbiriyle benzemez 7 partiyi bir araya getiren ve ortak bir paydada buluşmalarını sağlayan asıl faktörlerin neler olduğunu her insanımız, milli ve manevi hasletlerle bezenmiş her vatandaşımız merak etmektedir. Cumhur İttifakı’nın ruhu ve duruşu bellidir, Türkiye’yi parlak ufuklara taşıma azmi bilinmektedir. Ancak bilinmeyen, gerçek maksatlarını gizleyen, Türkiye’ye husumet duyanlarla fiili ortaklık yapan zillet ittifakıdır, bunun yanında oyun içinde oyun olan bu ittifakın maskesi zamanında yapılacak seçimle düşürülecektir. Türk askerine satılmış ve militan diyenler; çiftçiye, esnafa, memura hakaretler yağdıranlar demokratik bedeli mutlaka ödeyeceklerdir. Türkiye’nin istikbali Cumhur İttifakı’yla taçlanacaktır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, istiklalimizin, güvenliğimizin, milli birlik ve dayanışma kararlılığımızın hem güvencesi hem de güç kaynağıdır. Türk milletinin karşısında kördüğüm haline gelen CHP, HDP, İP ve diğer marjinal oluşumların tutunacak ne bir dalları ne de kaçacak bir yerleri olacaktır.”

     

  • Bahçeli’den ‘HDP kapatılsın’ çıkışı

    Bahçeli’den ‘HDP kapatılsın’ çıkışı

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Bu kervan böyle gitmemelidir. Adalet ve hukuk mutlak surette devreye girmeli, HDP’nin kapısına açılmamak üzere kilit vurulmalıdır” dedi.

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlarda sert mesajlar verdi.

    “HDP’nin kapısına açılmamak üzere kilit vurulmalıdır” diyen Bahçeli, “Terörist Demirtaş veya Sorosçu Kavala hakkında karar oluşmalı, hukuken suçlu olup olmadıkları da teyit ve tescil edilmelidir” ifadelerini kullandı.

    “BUNLAR DA KENDİLERİNİ ADAMDAN SAYAR”

    Bahçeli, şu paylaşımları yaptı:

    • Merhum Cemil Meriç’in dediği gibi, “Fikir adamı için namus abeste direniş değil hakikate teslimiyettir.” Gerçek münevverin aydınlatması için önce kendisinin aydınlığa kavuşması lazımdır. Karanlığa mahkum ve meftun olan mefluç zihniyetlerin aydın iddiası apaçık sahtekarlıktır.
    • Gerçek münevver hakikati özümser, halkı dinler, hakkı söyler, yalan maskelerini birer birer indirip âdeme havale eder. Türkiye’nin en temel sorunlarından birisi aydın sorunudur.
    •  Bunlar öylesine zavallı ve zelil durumdadır ki, tıpkı kedinin aynanın karşısına geçip kendisini aslan görmesi gibi, bunlar da kendilerini adamdan sayar.

    “İHANET MASASININ BAŞINDA MAMA KUYRUĞUNA GİRMİŞLERDİR”

    • 10 Aralık İnsan Hakları Günü münasebetiyle, yine bildik aydın müsveddeleri, kiralık kalem, sözde gazeteci ve kimliksiz akademisyenlerden mürekkep 805 çürük şahıs sipariş bir zillet bildirisine ortaklaşa imza atmışlardır. İhanet masasının başında mama kuyruğuna girmişlerdir.
    • Özellikle siyasileri(?) içeren bir af çıkarılmasını, Anayasa ve AİHM kararlarına(?) rağmen sözde tutsaklıkları sürdürülen muhalif aydınların, siyasetçilerin özgürlüklerine kavuşturulmasını dile getirmişlerdir. Nasıl olsa dilin kemiği, bölücülerin karakter ve keyfiyeti yoktur.
    • Bölücülük pervasızdır, pişkindir, pisliktir. Bölücülük medyada, üniversitede, belediyede, Meclis’tedir. Türkiye terörün belini hamd olsun kırmıştır, dağdaki eşkıyanın mukavemeti kırılmış, teröristlerin yurt içinde yurt dışında sonları görünmüştür. Bu gelişme tarihidir.

    “HDP’NİN KAPISINA AÇILMAMAK ÜZERE KİLİT VURULMALIDIR”

    • Kandil’in sesi kesilmiş, teröristlerde korku dağları sarmış, kaçacak ve saklanacak yeni delikler aramaya başlamışlardır. Ancak bu defada TBMM’de grubu bulunan terörizmin vekil suretleri sabırları zorlayan, tahammülleri test eden konuşmalarla yegane mihrak haline gelmişlerdir.
    • 2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi’nin TBMM’de müzakereleri yapılırken, milletvekilliğin her hakkından istifade eden siyasi bölücüler taşlaşmış kalpleriyle, kararmış gözleriyle, nefret ve zehir saçan üsluplarıyla milletimizde büyük bir rahatsızlığa neden olmuşlardır.
    • HDP isimli husumet ve hıyanet oluşumu demokrasinin ardına saklanarak, özgürlük ve insan hakları sığınığına yuvalanarak Türkiye’ye meydan okumaktadır. HDP bir terör sorunudur, bölücülük yuvasıdır, fitne tezgahıdır, demokratik güvenliğimize doğrulmuş melun bir silahtır.
    • Bu kervan böyle gitmemelidir. Adalet ve hukuk mutlak surette devreye girmeli, HDP’nin kapısına açılmamak üzere kilit vurulmalıdır. Yani demem odur ki, HDP’yi Türk siyasetinin taşıma ve hazmetme kapasitesi dolmuştur. Bu terör ve bölücülük yatağı kapatılmalıdır.

    “SUÇLU OLUP OLMADIKLARI TEYİT VE TESCİL EDİLMELİDİR”

    • Anlaşıldığı üzere, 2021 reform yılı olacaktır. Bizim de arayış ve özlemimiz budur. Hukuktan ekonomiye, daha doğrusu hayatın her alanında 2023 vizyonuna muvafık ve müzahir bir reform seferberliğine sonuna kadar destek olacağımızın güvence ve sözünü açık çek olarak veriyoruz.
    • Zillet ittifakının istismar kozları elinden alınmalıdır. Uzayıp giden davalar süratle karara bağlanmalıdır. Terörist Demirtaş veya Sorosçu Kavala hakkında karar oluşmalı, hukuken suçlu olup olmadıkları da teyit ve tescil edilmelidir. Yargı reformunun önceliği bu olmalıdır.
    • Cezaevinde tutuklu bulunan bir teröristten demokrasi abidesi çıkarma çabalarına bağımsız ve tarafsız Türk mahkemeleri geldiğimiz bu aşamada bir son vermelidir. Kim olursa olsun, muhatap şahısların hakkında Türk adaletinin vereceği her karara saygı duymak da temel ilkemizdir.

    “TÜRKİYE BU BAHSİ HUKUKEN KAPATMALIDIR”

    • Terörist Demirtaş davasının bu kadar sürmesinin, mesela 16 Mart 2021’e ertelenmesinin makul bir nedeni var mıdır? Suç ve suçluyla gecikmeksizin mücadele edilmelidir. 2021 yılında terörle ilgili tüm davalar sonuçlanmalı, Türkiye bu bahsi hukuken kapatmalıdır.
    • Dağdaki azimli mücadelenin aynısını siyaset ve toplum hayatında da yapmak, bu mücadeleyi zaferle taçlandırmak istikbalimize muhterem bir hizmet, istiklal haklarımıza muhteşem bir hediye olacaktır. İç ve dış işgal cephesinin hesapları boşa çıkacaksa başka yolumuz kalmamıştır.

    “ELİMİZİ TAŞIN ALTINA KOYMUŞ BULUNUYORUZ”

    • Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin kökleşmesi, tam olarak yerleşmesi, var olan tüm kurum ve kurallarıyla devlet ve toplum hayatının kılcal damarlarına nüfuz etmesi maksadıyla ne gerekiyorsa yapılmalı, nasıl bir reform süreci öngörülüyorsa tatbik edilmelidir.
    •  Nitekim biz varız, açık tarafız, elimizi taşın altına koymuş bulunuyoruz. Bir derviş sabrıyla geleceğimizi planlamalıyız. Büyük bir fikir hamulesiyle, yüksek bir milli idrakle Türk nesillerinin hayatını değiştirmeyi hedefleyen kılavuzluk görevimizi yapmalıyız.
    •  Varsın fincancı katırları ürksün dursun, biz Türk milletini hak ettiği zirvelere inançla, iradeyle, heyecanla taşımalıyız.
    • Zihinlere yerleşmiş peşin hükümlerin buzunu eritmeliyiz, kalplere çökmüş tortuların izini kazımalıyız, vicdanlara çakılmış paslı çivileri söküp çıkarmalıyız. Marifet ihanet metinlerine imza atmak değil, Türk mucizesine imza atmak, Türk milletini bir bayrak gibi yükseltmektir.
    • Bunu da Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin mihmandarlığı ve mihrabı altında Cumhur İttifakı yapacak ve Allah’ın izniyle başaracaktır.
  • Bahçeli’den flaş açıklamalar

    Bahçeli’den flaş açıklamalar

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli: ABD’nin Başkanlık makamına talip bir siyasetçinin müttefik bir ülke hakkında akla ve hayale sığmayacak değerlendirmelerde bulunması hiçbir şekilde masum ve mazur gösterilemeyecektir. Bir ülkenin seçimle göreve gelmiş Cumhurbaşkanı’nı devirme hedefi neresinden bakılırsa bakılsın hem demokrasi düşmanlığı hem de darbeciliktir.

    DOĞU AKDENİZ MESAJI

    Akdeniz veya Ege’de donanmamızın ve araştırma gemilerimizin karşısına çıkmaya cüret eden olursa bunun bedelini en ağır şekilde ödeyecektir.

     

  • İYİ Parti’den Bahçeli’ye jet yanıt

    İYİ Parti’den Bahçeli’ye jet yanıt

    İYİ Parti Kurucular Kurulu üyesi Ümit Dikbayır, partisinin Genel Başkanı Meral Akşener’e “Evine dön” çağrısı yapan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye çok sert yanıt verdi: Biz zaten evimizdeyiz… Başkalarının kuyruğuna takılıp, evin yolunu kaybedenler düşünsün!

    Ne olmuştu?

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İYİ Parti lideri Akşener’e çağrıda bulunarak, “Sayın Akşener’in böyle gitmeyeceğini, böyle ittifak olmayacağını, olsa bile bir ayağının çukura düştüğünü görüp derhal ve çok kısa süre içinde EVİNE dönmesi doğru ve tutarlı bir davranış olacaktır. EVİNDE rahatı ve huzuru bulacaktır. İkbal ile idbar arasında sıkışıp kalmak yerine, kaldı ki zillete düşmektense EVDE olmak isabetli bir tercihtir” ifadelerini kullandı.

  • MHP’liler sosyal medya hesaplarını kapatıyor

    MHP’liler sosyal medya hesaplarını kapatıyor

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahli’nin TBMM’de düzenleme yapılana kadar sosyal medya hesaplarını askıya alacağını duyurmasının ardından MHP’liler de hesaplarını askıya alıyor. MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, “Liderimizin Sayın Devlet Bahçeli’nin sosyal medya ile ilgili kararına ve tepkisine binaen bütün hesaplarımızı askıya alıyoruz” dedi.

    MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, Devlet Bahçeli’nin sosyal medya hesaplarını askıya almasının ardından açıklama yaptı.

    MHP’li Yalçın Twitter’dan yaptığı açıklamada, “Liderimizin Sayın Devlet Bahçeli’nin sosyal medya ile ilgili kararına ve tepkisine binaen bütün hesaplarımızı askıya alıyoruz” dedi.

    Yalçın açıklamasına şöyle devam etti: “Müfteriler, münafıklar, müptezeller, sosyal medyadan temizlenip konuyla ilgili kanuni düzenleme yapılasıya kadar ve Lider Devlet Bahçeli sosyal medya üzerinden açıklama yapıncaya kadar hesaplarımızı askıya alıyoruz.”