Etiket: bal arısı

  • “Samuray arıları zararsız”

    “Samuray arıları zararsız”

    Kahverengi kokarcalar özellikle fındık başta olmak üzere birçok sebze ve meyveye zarar vermeye devam ediyor. Bu yıl Karadenizli çiftçilerin korkulu rüyası olan kahverengi kokarcalar, fındıktaki yüzde 25’lik rekolte düşüşüne de sebep olarak gösteriyor.

    Kahverengi kokarcalar ile zirai mücadele için doğaya bırakılan samuray arılar da akıllarda soru işareti oluşturdu. Arıcılar, samuray arılarının bal arılarına ya da diğer türlere zarar verip vermeyeceğini merak ederken, Başkan Rasim Kaplan, bal üreticilerin yüreğine su serpti. Samuray arılarının Japon eşek arısı olmadığını ve bal arısı kolonilerine saldırmadığını dile getiren Kaplan, önemli bilgiler verdi.

    Zararlı kahverengi kokarca hakkında bilgi vererek zirai mücadelenin önemine değinen Rasim Kaplan, “Ülkemizde son yıllarda giriş yapan ve hızlıca yayılan kahverengi kokarca hız kesmeden yayılmaktadır. Zararlı, 1990’lı yıllarda Uzak doğudan Kuzey ABD’ye bulaşmış, 2000’li yıllarda ise Avrupa’da zararlı bir böcek türü olarak ortaya çıkmıştır. 2016 yılında Gürcistan’da tespit edilmiş ve 2017 yılında epidemi yaparak önemli zararlara neden olmuştur. Tarımsal üretimde önemli ölçüde kayıplara neden olan tahripkâr, istilacı ve polifag bir zararlıdır. Kahverengi kokarcanın yayılışı bitkisel materyallerle, ulaşım araçlarıyla, erginlerin uçuşuyla ve zararlının bulunduğu ülkelerle yapılan ticari faaliyetlerle gerçekleşir. Kahverengi kokarca, insan sağlığı açısından bir tehlike oluşturmamakla beraber yaz mevsimi sonunda kışlamak için özellikle ev, depo gibi korunaklı alanları tercih ettiği için fiziki rahatsızlık oluşturmaktadır. Birçok meyve ve sebze türüne zararlıdır. Başta fındık olmak üzere elma, armut, turunçgiller, şeftali, ceviz, Trabzon hurması, mısır, fasulye, domates, biber, patlıcan en önemli konukçuları arasındadır. Bu ürünler ülke ekonomisi için stratejik öneme sahip bitkiler arasında yer almaktadır. Meyve ve sebzelerde emgi yaparak birçok ürün için verim ve kalite kaybı riski oluşturmaktadır. Kimyasal (ilaçlı) mücadelesi; ruhsatlı bitki koruma ürünleri ile yapılmaktadır” dedi.

    “Samuray arıları bal arılarına zarar vermiyor”

    Samuray arısının sektörel açıdan önemi ve bal arıları üzerindeki etkileri hakkında da bilgi veren Kaplan, “Kahverengi kokarca ile mücadele yapmak için en doğal yol kahverengi kokarcanın yumurtalarına kendi yumurtalarını bırakan samuray arısı yetiştirilerek doğaya salınmasıdır. Dünyada başarıyla uygulanan bu yöntem ülkemizde ve ilimizde de yapılmaktadır. Ancak kamuoyunda eksik ve yanlış bilgilendirmeden dolayı zaman zaman sorunlar yaşanmaktadır. Avcı böceğin samuray arısı olarak tanınması ve Latince adında Japon ifadesi geçmesi nedeniyle Japon eşek arısı olduğu ve bunun da bal arısı kolonilerine zarar verebileceği endişesi duyulmaktadır. Bu tamamen bir yanlış anlaşılmadır. Samuray arısının bal arılarına bilinen hiçbir zararı bulunmamaktadır. Medyada paylaşılan görseller de Samuray arısına ait olmayıp sarıca arının resimleridir. Yanılgının bir kısmı da buradan kaynaklanmaktadır. Bu nedenle arıcılarımız bu konuda rahat olmalıdırlar. Samuray arısının Japon eşek arısı ile hiçbir ilgisi bulunmamakta olup bal arısı kolonileri açısından da herhangi bir risk bulunmamaktadır” diye konuştu.

  • Özel yetiştirilen arılar görev başında

    Özel yetiştirilen arılar görev başında

    DPÜ Biyoloji Bölümü Öğretim Görevlisi Süleyman Topal, arılar sayesinde özellikle ayçiçeğinde bereketli bir dönem geçirmeye öngördüklerini dile getirdi.

    Ekili alan bölgesine 3 arı kovanı yerleştirdiklerini ifade eden Topal, “Üniversitemizin atıl vaziyetteki 180 dönümlük arazisine, bölge üreticilerimizin de teşvik edilmesi amacıyla yağlık ayçiçeği, lavanta ve aromatik bitkiler ektik. Özellikle ayçiçeğinin tozlaşması için arılara ihtiyaç var. Projemize Sema Çetinkaya hocamızı da dahil ettik. Bölgeye 3 kovan arı yerleştirdik” diye konuştu.

    DPÜ Fen Edebiyat Fakültesi Biyokimya Öğretim Görevlisi Sema Çetinkaya, “Kütahya arısı ile çalışıyoruz. Bal için bitki örtüsü flora çok önemli. Ayçiçek tarlaları ile kendi floramızı zenginleştirdik. Ayçiçek balı Covid-19’dan tutun, bir çok alerjik reaksiyonlar için fayda gösteren bal çeşididir. Şu an arılarımız kışa rahatlıkla geçirebilecekleri bal potansiyelini oluşturdular. Projeye beni dahil eden hocalarıma teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.

    Çetinkaya, ilk bal hasadının 2 hafta içerisinde alınabileceğini sözlerine ekledi.

  • Bal arısının zehrinin meme kanseri hücrelerini yok ettiği keşfedildi

    Bal arısının zehrinin meme kanseri hücrelerini yok ettiği keşfedildi

    Bal arısının zehrinin, laboratuvar ortamında saldırgan meme kanseri hücrelerini yok ettiği keşfedildi.

    Avustralya’da Harry Perkins Tıp Araştırmaları Enstitüsünün yaptığı çalışmanın bulguları “Nature Precision Oncology” dergisinde yayımlandı.

    Araştırma çerçevesinde 300’ün üzerinde bal ve yaban arısı zehri test edildi. Bal arısının ana bileşeni “melitin” olan zehrinin tek konsantrasyonunun, laboratuvarda agresif meme kanseri hücrelerini bir saat içinde öldürdüğü, bu esnada diğer hücrelere asgari ölçüde zarar verdiği görüldü.

    Bilim insanları dozajın artırılması halinde ise toksisitenin (zehirlilik) yükseldiğine dikkati çekti.

    Uzmanlar ayrıca sentetik olarak da üretilebilen melitinin tek başına kanser hücresinin büyümesini engellediğini keşfetti.

    Keşif “heyecan verici” olarak nitelendirilirken, bilim insanları konuyla ilgili daha fazla çalışma yapılması gerektiğine işaret etti.

    Arı zehrinin daha önce melanom gibi diğer türler açısından kanser karşıtı içeriklere sahip olduğu bulunmuştu.