Etiket: Bal

  • Aşırı yağışlar nedeniyle arılar bal üretemedi

    Aşırı yağışlar nedeniyle arılar bal üretemedi

    Yozgat’ta nisan, mayıs ve haziran aylarının fazla yağışlı geçmesi sonucu çiçeklerdeki nektar ve polenden yeterince faydalanamayan arılar strese girdi. Strese giren arılar, oğul vermeye başlayınca bal üretimi de olumsuz etkilendi ve çıtalar boş kaldı. Üretici ilkbaharda umduğunu bulamazken rekoltenin de bu yıl yüzde 50 oranında düşmesi bekleniyor. Arıcılar umutlarını yaz mevsimine saklarken verimin düşmesi nedeniyle bal fiyatlarının da artması düşünülüyor.

    Bal hasadı uzadı

    Bu yıl nisan, mayıs, haziran aylarının bol yağışlı geçmesi sonucu arıların bitkiden yeterince nektar ve polen toplayamadığını söyleyen Yozgat Bozok Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Orhan Ermetin, “Bal üretiminde aksamalar oldu. Stresten dolayı bu yıl oğul yapımı geçen yıla oranla biraz daha fazla oldu. Normalde 15 Temmuz’da başlayacak olan bal hasadı dönemi biraz daha gecikecek. Çünkü bal petekleri henüz dolmadı, havaların ısınmasıyla bu sorunun giderileceğini düşünüyorum. Ancak bu yıl bal üretimi biraz daha düşük olacak” dedi.
    Yağışların tarımsal üretime katkısı olduğunu ancak bal üreticilerini olumsuz etkilediğini de belirten Ermetin, üreticilerin panik yapmadan arılarının bakımlarını yapmalarını istedi.

    Arılar bal üretmiyor

    Yozgat’ın merkeze bağlı Evci köyünde arıcılıkla uğraşan Ali Sarı ise 250 kovan arısının olduğunu söyleyerek “Yağışlar bol, çiçek bol ancak arı çalışmadığı için verim alamıyoruz. Yağışlar bitkideki nektarı toplayamadı, bal yapmadı, şu an da petek örmüyor, çıtalar boş. Stresten dolayı arılar, araziye gidemedi, nektar almadı, devamlı oğul vermeye yöneldi. Arılar oğul verince kovanlarımız boş kalıyor. Yüzde 70 oranında bal verimini etkiledi. Geçen yıl 5 ton bal ürettik bu yıl böyle giderse 2.5 ton bal ancak üretiriz. Fiyatlar geçen sene toptan 80 liraya verdik bu sene 150 liradan vermeyi düşünüyorum.” şeklinde konuştu.

    Yozgat’ın Araplı beldesinde arıcılıkla uğraşan Lokman Atıl ise, yağış nedeniyle nektara ve polene ulaşamayan arıların strese girdiğini belirterek üretiminin azaldığını ifade etti.

  • Bal hasadı başladı

    Bal hasadı başladı

    Adana’da arıcılığın yaygın olarak yapıldığı İmamoğlu ilçesinde bal hasadı başladı. İl Tarım ve Orman Müdürü Muhammet Ali Tekin, bölgede arıcılıkla ilgili eğitim faaliyetlerinin yıl boyunca sürdüğünü, uzun süredir bal üretiminde ilk üç içerisinde bulunan Adana’nın değişen mevsim şartlarına göre bazı yıllar üretimde ilk sırayı aldığına işaret etti. Tekin, “Adana, bal üretiminde Türkiye’de ikinci sırada yer almaktadır. Yaklaşık 13 bin ton civarında bal üretiyoruz. İlimizde ayrıca bal kooperatifimiz var. Bu kooperatif tüm arıcılarımızın ballarını alıp pazarlama yapmaktadır. Bunun dışında da ulusal ve uluslararası ölçekte işletmelerimiz var. Türkiye’deki birçok bal markasının üretim merkezi Adana’dır. Bu bal üretim merkezlerinden de hem yurt içine hem yurt dışına ürün gönderilmektedir” dedi.

    Adana’da bal üretiminin devamlı olarak arttığına dikkat çeken Tekin, şöyle konuştu:
    “Adana’da bal üretimi yıldan yıla artış gösteriyor. Bundan 4-5 yıl önce 8-10 bin ton civarındayken şu an 13 bin ton civarına çıktık. Yaklaşık 2 bin 500 arıcının 500 bin kovanda bal üretimi yaptığı kentte 2020’de 12 bin 171, 2021’de 12 bin 336, 2022’de 12 bin 645 ton bal üretildi. Sürekli en üstte bir mücadele içerisindeyiz. Hem arıcılarımızı hem ilimizi bu kategoride en önde tutmaya çalışıyoruz. Bal üretiminde en iyi olmak ve en kaliteli balı üretmek için mücadelemizi sürdürüyoruz ve sürdürmeye devam edeceğiz. Üretimin daha güçlenmesi için arıcılara desteklerimiz sürüyor.”

    Adana Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Yunus Kılıçkaya ise, bal üretiminde ikinci sıradaki kentin birinci olabilmesi için çalıştıklarını kaydetti. 43 yıldır arıcılık yapan ve kooperatifin kurulmasına öncü olan İsmail Kılıçkaya, oğluyla 700 kovanda bal üretimi yaptığını söyledi. Bölgedeki arıcıların büyük bölümünün gezgin olduğunu anlatan Kılıçkaya, mazot desteği verilmesinin üretimin artırılmasında büyük katkı sağlayacağını dile getirdi.
    2023 yılında bal sezonun bereketli geçmesi bekleniyor.

  • Bingöl balına Paris’ten 4 ödül

    Bingöl balına Paris’ten 4 ödül

    Bu yıl ilk kez düzenlenen yarışmada pek çok ülkeden yüzlerce firmanın kendi üretimleri olan ballarla katıldığı Paris Bal Ödülleri 2023’e (Paris International Honey Awards-PIHA) Türk arıcıları aldıkları ödüller ile damgasını vurdu. Yarışmada ürünler ilk olarak laboratuvar testlerine tabi tutuldu. Bu testlerden başarı ile geçen ürünler, daha sonra aralarında tarımsal gıda tedarik zincirlerine adanmış ve sektörün önde gelenlerinden olan İtalya Tarımsal Araştırma ve Ekonomi Konseyi (CREA) üyelerinin de yer aldığı jüri tarafından kalite, koku, doku ve lezzet kriterlerine göre değerlendirildi. Yarışmaya katılan Bingöllü bal üreticilerinden 3’ü altın, biri ise platinum ödül almaya hak kazandı.

    Platinum ödülü alan Bingöl Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Ali Aba, “İlki 2017 yılında gerçekleşen dünya 2’inciliği ödülünü aldık. Geçen yıl iki altın madalya aldık, bu yıl ise Fransa’nın başkenti Paris’te 4 ödül kazandık. Bu da göğsümüzü kabarttı. İlimize ve ülkemize hayırlı olsun diliyorum. 3 altın madalya, 1 tane de platinum en üst ödül kazandık. İnşallah devamı da gelecek. Yakın zamanda İngiltere’ye bir numune daha gönderdik ve oradan da bir birincilik bekliyoruz. Bingöl balının her yarışmada ödül alması endemik bitkiler ve bakir olan yaylalarımız, sanayi bölgelerinden uzak olan yaylalarımızdan kaynaklanıyor” dedi.

    Paris’teki yarışmada altın madalya kazanan bal üreticisi Bedri Sağdıç ise, “2017 ve 2022 yıllarında Bingöl balımız dünya ikincisi seçildi. Bu yıl 2023’te Paris’e gönderdiğimiz bal yarışmalarında ballarımız altın ödül aldı. Mutluyuz, gururluyuz, inşallah bunun devamını da sağlayacağız. Bingöl balımızın güzel olmasının sebebi bitki örtüsüdür. Tamamen yerleşim yerlerinden uzak ve yüksek rakımlarda bin bir bitki çeşidi ile elde ettiğimiz ballarımız özellikle uluslararası yarışmalarda altın ödüle layık görülüyor” diye konuştu.

    Yarışmada bir diğer altın ödülünü alan üretici Fikri Üzer, “Bingöl balının kaliteli olması tesadüf değildir. Bu yıl da Fransa’da aldığımız altın ödüller bunun kanıtıdır. Aldığımız ödüllerin Bingöl’e hayırlı olmasını diliyorum” şeklinde konuştu.

  • Torosların balı Katar’a ihraç edildi

    Torosların balı Katar’a ihraç edildi

    Dünyanın en iyi balı unvanına sahip, Mersin Toroslar Eğriçayır yaylasında üretilen ballar ihraç ediliyor. Kontrollü arıcılık sistemi (KONAR) ile üretim yapan arıcılar, ballara artı değer katıyor. 2023 yılı ilk ihracatını yapan arıcı ise dünyanın en iyi balı unvanını ülkeye getiren arıcı Celal Çay oldu. Katar’a bugün gönderilen ilk ihracat ürünlerini Erdemli Belediye Başkanı Mükerrem Tollu ile birlikte arıcı Celal Çay uğurladı.


    Üreten, üretilene artı değer katan bir anlayışla çalıştıklarını ifade eden Erdemli Belediye Başkanı Mükerrem Tollu, “Ülkemiz adına, Erdemli’miz adına, Türk arıcıları adına hassaten gururlu bir günü yaşıyoruz. Toroslarda ürettiğimiz ballarımızı, dünya kalitesinde ürettiğimiz ballarımızı bugün Katar’a yolcu ettik” dedi.


    Toroslarda üretilen total antibakteriyel (TA) bal ve arı ürünlerini Türk arıcıları olarak ihraç ettiklerini ve bundan dolayı gurur duyduklarını kaydeden arıcı Celal Çay ise, “Şu anda bugün Katar’a bir konteyner arı ürünü gönderiyoruz. Toplam değeri 2 milyon TL civarında. Toroslarda üretmiş olduğumuz balların her yıl ihracatı gün geçtikçe artıyor. Önümüzdeki yıl 50 milyon TL’nin üzerinde bir ihracat hedefliyoruz” diye konuştu.

  • Arıların bal mesaisi başladı

    Arıların bal mesaisi başladı

    Türkiye’de bal üretiminde ilk sıralarda yer alan Sivas’ta baharın gelişiyle birlikte kış uykusuna yatan arılar, uyanarak bal üretmeye başladı. Sivas’ta yaklaşık 443’ü endemik yaklaşık 2 bin farklı çiçek bulunması özellikle gezgin arıcılar için Sivas’ı vazgeçilmez kılıyor.


    Sivas’ın Suşehri ilçesinde arıcılık yapan Adem Yazıcı, yağmur ve soğuktan dolayı sezonu geçte olsa açıklarını belirtip geçtiğimiz yıl 2 tona yakın bal sağdığını bu yıl ise daha fazla rekolte beklediğini söyledi.


    Yazıcı, arılarla yeni doğmuş bebek gibi ilgilenilmesi gerektiğini belirterek, “Yağmur ve soğuklardan dolayı sezon baya geç açıldı ama şuanda havalar iyi, inşallah sezonda böyle güzel geçer. Bizim bulunduğumuz bölgede çiçekler yavaş yavaş açmaya başladı. Bulunduğum bölgenin tabiatı arıcılık olarak çok güzel. Burada çok çeşitli bal bitkileri var. Ben geçen sene 2 tona yakın bal hasat ettim, bu senede mevsimler böyle giderse geçen senenin rekoltesini aşabiliriz. Bu arıcılıkta arılar yeni doğmuş bebek gibi, kırkı çıkmamış bebek gibi bakıma muhtaç bir canlı. Bakımında hastalıklara dikkat edeceksin, başka yerlerden getirdiğin kovanları kullanmamaya çalışacaksın.

    Dışarıdan arılara hastalık gelmemesi için başka kovanlardan geldiğin zaman kendini dezenfekte edeceksin. Ben gün içerisinde burada, arıların ilaçlamasını yapıyorum. Arıların bu zamanlarda yoğun çalıştırmak lazım ve hastalıklara karşı koruyup beslenmelerine dikkat edilmesi lazım. Bu şekilde bahar hazırlıklarını yapıyoruz” dedi.

  • Merak edilen türün cinsi belli oldu

    Merak edilen türün cinsi belli oldu

    Bursa’nın Yenişehir ilçesinde doğa sporları gönüllüleri tarafından semender cinsi canlı görülmesi üzerine yapılan haberleri değerlendiren Bursa Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğü ekipleri harekete geçti.

    Yenişehir’e gelen DKMP personeli sahada incelemelerde bulundu. Ekipler görülen semender cinsi türün Şeritli Semender olduğunu tespitinde bulundular.  Ülkemizde ve Bursa da başka alanlarda da görülen bu türün yaygın bir tür olduğunu belirildi.

    Doğa sporları gönüllüsü İsmail Hatipoğlu, “ Bursa Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğü ekiplerimize ve Bakanlık yetkililerine öncelikle teşekkür ediyorum. Yenişehir’de doğada mola verdiğimiz sırada suyun içinde değişik bir canlı görmüştüm. Bunun Salamandridae familyasından bir semender türü olduğunu öğrendim. İlçemize gelerek bu türü bulan ve inceleyen yetkililer bunun yaygın bir tür olduğunu belirttiler. Olaya anında müdahale etmeleri bizleri ve kamuoyunu bilgilendirmeleri bizleri çok mutlu etti” diye konuştu.

  • Bal üretiminde bu sene rekor kırılacak

    Bal üretiminde bu sene rekor kırılacak

    Türkiye’de bal üretiminde ikinci sırada yer alan Adana’da geçen sene 12 bin 171 ton rekolte elde edilirken bu yıl 13 bin tonun üzerine çıkması beklendiği belirtildi.
    Sebze-meyve üretiminde verimli tarım arazileriyle Türkiye’nin en önemli illeri arasında yer alan Adana, kovan başına 25,6 kilogramlık bal verimiyle de zirvede bulunuyor. 481 bin 878 kovanla en fazla kovana sahip üçüncü il olan Adana, Türkiye’de bal üretiminde ise ikinci sırada yer alıyor.4-5 sene önce yıllık 8-9 ton bal üretilen kentte, devlet destekleriyle arıcılık faaliyetleri arttı ve geçen sene 12 bin 171 ton bal üretildi. Desteklerin arttığı şehirde bu sene ise 13 bin tonun üzerinde bal rekoltesi beklendiği belirtildi.

    “İlk bal üretimi Adana’da olacak”
    Adana’nın bal üretiminde ülkede ikinci sırada yer aldığına dikkat çeken İl Tarım ve Orman Müdürü Muhammet Ali Tekin, “Yaklaşık 12 bin 500 kilogram bal üretiyoruz. Adana bal sektörünün merkezi halinde. İlimizde birçok balın üretimi, paketlenmesi ve pazara sunmasıyla ilgili firmalar var. Bunlar uluslararası ölçekte çalışıyor. Adana’daki arıcılarımızın bu yıl daha bereketli bir sezon geçireceğini düşünüyoruz. İklim böyle giderse Türkiye’deki ilk bal üretimini Adana’da gerçekleştirmiş olacağız” dedi.

    “Ciddi çalışan arıcı ve işletmeler yılda 3 ürün alıyor”
    Ayçiçek ve narenciye balı için Adana’ya diğer bölgeden de arıcıların geldiğini anlatan Tekin, “Bizim arıcımız, ciddi çalışan işletmeler yılda 3 ürün alabilir. Bunun için bir engel yok. Arıcılarımız bunu yapıyor. Diğer bölgelerin arıcıları da ayçiçek ve narenciye balı için bölgemize geliyorlar. Bundan 5 yıl öncesine göre ilimizde yüzde 30 bal üretiminde artış var. Bunun da sebebi arıcılığın artık meslek olarak görülmesi ve artık bu işi yapanlar kaliteyi yükseltmektedir” ifadelerini kullandı.

    “13 bin tonu geçmeyi hedefliyoruz”
    Desteklerle birlikte Adana’daki bal üretiminin her geçen sene arttığının altını çizen Tekin, ,“Birde bölgemizde ciddi şekilde balı işleyip pazara sunan sektör var. Bunların da arıcılığın gelişmesinde önemli rolü bulunmakta. Bundan 4-5 yıl önce 8-9 bin ton bal üretirken bu sene 13 bin tonu geçeceğiz. Bizimde amacımız memleketimizin ihtiyacı olan balın önemli bir kısmını Adana’da karşılamak. İlimizde balı işleyip paketleyen firmalarımız uluslararası çalışıyor ve özellikle ihracat yönüyle ilimiz anılmakta. Ayrıca petek üretim merkezi de Adana’da var. Bunu bakanlığımızın kalkınma programları çerçevesinde destekledik. Şuanda Adana hem petek hem de bal üretiminde önemli bir yer tutmakta. Balında yurt dışına ihracı yapılarak döviz getirisi sağlanmaktadır”şeklinde konuştu.

    “Arı zehrini yediniz mi bırakmanın imkanı yok”
    Yaklaşık 10 yıldır arıcılık yapan İrfan Çetinkaya, “Arıcılık güzel bir meslek. Girdiniz mi daha bırakamazsınız. Arı zehrini yediniz mi bırakmanın imkanı yok. Dünyanın en güzel işi. Bu sene verimin bol olacağını düşünüyoruz. Bir de balı fazla almanın yolu arı ırkıyla ilgili. Saf ırk arılarla çalışırsanız verimi fazla alırsınız” diyerek bilgi verdi.

  • Zonguldak’ta bal üretimi 30 tona düştü

    Zonguldak’ta bal üretimi 30 tona düştü

    Geçen yıl Zonguldak genelinde 300 ton bal üretildiğini, bu yıl bal mevsiminin iyi geçmemesi nedeniyle yaklaşık 30 ton bal alabildiklerini söyleyen ZAYBİR Başkanı Abdurrahman Canlı, iklim değişikliği ve arı ırkında ki bozulmaların üretimin azalmasında önemli rolü olduğunu vurguladı.

    Canlı konuşmasında şu bilgileri verdi; “İlimizde bize üye olan bin 200’ün üzerinde arıcı var. 900 arıcımız 30 ve daha yukarı kolonisi olan ve bize asıl üye kaydı ile kayıtlı olan arıcılar, diğerleri de kolonisi fazla olsa bile aday üyeliği tercih eden üyeler. Ama toplam 2 bin 500’ün üzerinde aile Zonguldak’ta arıcılık yapıyor. Yani kendi ihtiyacının üzerinde bal üretip, bundan az çok gelir elde ediyor. Bu yıl bal mevsimi iyi geçmedi. Çünkü iklimde ağır bir sapma vardı. Ağır bir sezon geçirdik. Yağışların olması, kışın ağır geçmesi, bahar döneminin serin geçmesi, bir önceki yılın yaklaşık yüzde 10-15’i nispetinde bal üretimi oldu. Bu yok denilecek bir seviyedir. Geçen yıl yaklaşık 300 ton bal üretimi olmuştu. O bile çok düşük derken bu sene Zonguldak genelinde onunda yüzde 10’u nispetinde, 20 ton belki 30 ton olabilmiştir. Geçen yıl biz kestane balının kilosunu 200-250 TL bandında açıklamıştık. Örneğin 850 gram Zonguldak kestane balı 225 TL, kilo olarak satan da 250 TL’ye satsın diye bir referans fiyat açıklamıştık. Bu sene 850 gram kestane balı 400 TL, bir kilo kestane balı 450 TL’ye satsın diye açıkladık. Küresel iklim değişikliğinin elbette etkisi var. Her bölgenin kendine uygun bir arı ırkı var ve üretimler bununla yapılıyor. Zonguldak’taki arı ırkı özellikle ticari kaygılarla dışardan getirilen ve satılan koloniler sonucunda yerli arı ırkı yok seviyesine kadar düştü. Bununla ilgili elbette çabamız var. Arı ırkında bozulma, yerelde üretim yapamayan ya da kış koşullarını atlatamayan, hastalık ve zararlılara karşı direnci olmayan arı ırkları üretim düşüşünün önemli nedenlerinden bir tanesi. İlimizde varroa gibi bir zararlı var. İnsan üzerindeki kene gibi değerlendirilen bir şey. Bu zararlı en fazla tahribat veren üretimi de koloni mevcudunu da doğrudan etkileyen bir zararlı. Buna karşı ilin her yerinde hatta ülkenin her yerinde aynı etken maddeli ilaçla aynı bölgenin ve aynı zaman dilimi içerisinde ilaçlanması ile toplu bir mücadele yapılması şart. Kış koşullarında bir iki denememiz oldu ama yapamadık. Dolayısıyla bir kamu gücü olmadan buda yapılamıyor.”

    “Arı sütü 10 bin, propolis 5 bin TL”

    Arıcıları arı sütü, propolis, perga gibi diğer ürünleri üretmeye yönelteceklerini belirterek hazırladıkları proje hakkında bilgi verdi. ZAYBİR Başkanı Abdurrahman Canlı: “Kamu yöneticilerine başta Sayın Valimiz olmak üzere, Batı Karadeniz Kalkınma Ajansı’na bu sürecin her yerinde bize destek olan Zonguldak Milletvekili Hamdi Uçar’a özellikle teşekkür etmek isterim. Geleneksel yöntem dendiği zaman sadece bal üretiminin olmaması, eğer sadece bu olursa arıcılığın sürdürülemeyeceği, katma değeri yüksek bal dışı ürünlerin de üretilmesinin esas olduğu bunun istihdama, katma değere katkısının olacağına ilişkin inancımız var. Bu konuda ülkemiz genelinde de çalışmalarımı oluyor. Batı Karadeniz Kalkınma Ajansı’nın (BAKKA) 2021 Sosyal Yaşamı Destekleme Programı çerçevesinde yapmış olduğumuz bir projemiz vardı. “Sağlıklı toplum için arı gibi çalışkan kadınlar” projemizdi. Ürünleri aldık ve 2022 yılı yaz döneminde bal dışı ürünlerden bahsediyorum arı sütü üretimi, ana arı üretimi, propolis üretimi konusunda yaklaşık 70 kadına eğitim verdik. Önümüzdeki sene elimizdeki ekipmanlar ile arı sütü, yerli ırkı korumak çoğaltmak adına ana arı üretimi ve anti kanser özelliği nedeniyle propolisin hem üretilmesi hem de işlenmesi konusunda daha dinamik, daha sonuç veren çalışmalar ile bahar döneminde başlamış olacağız. Bütün alt yapı hazır. Kamu kurumlarının çalışmalarımıza biraz daha destekleyici yaklaşmaları gerekiyor. Bir kilo arı sütü bu sene 10 bin TL’ye satıldı. Bir kilo propolis ekstraktı şu anda 5 bin TL’nin altında satılmaz. İklim öyle böyle olsa bile her sene olur, arı var olduğu sürece. Bunların dışında perga dediğimiz arı ekmeği var. Doğru üretildiğinde planlı çalışma yapıldığında bal mutlaka olmalı ama olmasa bile arıcı aç kalmamalı, mağdur olmamalı. Bu ürünler üretilmeli biz üzerimize düşeni yapacağız. Zonguldak’ın madenlerden sonra en etkili gelir kapısı arıcılıktır” dedi.

  • Balı fazla kaçıran ayının adı belli oldu

    Balı fazla kaçıran ayının adı belli oldu

    Düzce’nin Yığılca ilçesine bağlı Karakaş köyünde balın dozunu kaçırdığı için bitkin düşen ayıya konulacak isim belli oldu. Tarım ve Orman Bakanlığı, sevimli ayıya “Balkız” adı verildiğini açıkladı. Ayrıca Balkız’ın sağlık durumunun gayet iyi olduğu ve en kısa sürede yaşam alanına bırakılacağı belirtildi.

  • Balı fazla kaçıran ayının durumu iyi

    Balı fazla kaçıran ayının durumu iyi

    Yığılca ilçesine bağlı Karakaş köyünde baygın halde bulunan yavru ayı, Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Müdürlüğü ekiplerince Efteni Gölü Doğal Yaşam ve Rehabilitasyon Merkezi’nde gözetim altına alınmıştı. Doğru tedavi uygulanan, sebze ve meyve takviyesi yapılan ayının sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi. Ayının buradaki tedavisinin ardından doğal yaşam alanına salınacağı bildirildi.