Etiket: balık ölümleri

  • Kurum: “Balıklarımız oksijensiz kaldıkları için ölmüştür”

    Kurum: “Balıklarımız oksijensiz kaldıkları için ölmüştür”

    Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, toplu balık ölümlerinin ardından bilim insanları ile TUBİTAK Marmara Gemisi’nde Körfez’i inceledi. İncelemelerde, İzmir Valisi Süleyman Elban, AK Parti İzmir Milletvekili Ceyda Bölünmez Çankırı, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı, Menemen Belediye Başkanı Aydın Pehlivan, AK Parti İzmir Milletvekili Eyyüp Kadir İnan ve bilim insanları katıldı. İncelemenin ardından basın açıklamasında bulunan Bakan Kurum, “İzmir Körfezi’nin, dünyanın göz bebeği olan bir tabiat harikası olduğunu söyleyen Bakan Kurum, “Burası; birbirinden güzel adalarıyla, tuzlaları, dalyanlarıyla; kuş cenneti ve lagünleriyle, tam bir cennet parçasıdır. Maalesef bugün; sıraladığım tüm bu güzellikler tehlike altındadır, adeta can çekişmektedir. İzmir Körfezimiz, karadan gelen kirlilik nedeniyle artık nefes alamamaktadır. Balıklarımız toplu ölümler yaşamaktadır. Bakanlık olarak geçtiğimiz günlerde bu acı durumun sebeplerini incelemek için harekete geçtik. Körfezin farklı noktalarında deniz suyu ,numuneleri aldık. Üzülerek söylüyorum, denizdeki, atıksu kaynaklı amonyak miktarı, olması gerekenden tam 50 kat daha fazladır” diye konuştu.

    “İzmir körfezindeki oksijen seviyesi, yer yer 0’a kadar düştü”
    Bu durumun evsel ve endüstriyel atıkların, suya arıtılmadan karıştırıldığı anlamına geldiğini belirten Bakan Kurum, “Bu da beraberinde koku problemini getirmekte, insan sağlığını tehdit etmektedir. Denizdeki oksijene baktığımızda da benzer bir manzarayla karşılaşıyoruz. İzmir Körfezindeki oksijen seviyesi 6 miligram/litre olması gerekirken, bu seviye 1,8’e, yer yer 0’a kadar düşmüştür. İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan İzleme sonuçlarında da kirlilik parametrelerinin, özellikle 2020 yılından sonra ciddi artış gösterdiği görülmüştür. Şu anda İç Körfez’de, toplam fosfor, Klorofil-a ve Amonyum azotu gibi zararlı maddeler; sınır değerlerinden tam 2 kat daha fazladır. Maalesef İç Körfezimizde; denizdeki su hareketliliği ve sirkülasyonu artık durma noktasına gelmiştir. Şu anda Körfezimizin bazı bölgelerinde yaşam kalmamıştır. Balıklarımız oksijensiz kaldıkları için ölmüştür. Körfezimize dökülen 7 derenin durumuna baktığımız da sonucun içler acısı olduğunu görüyoruz. Bugün derelerdeki su, ‘organik kirlilik’ açısından tarihin en kötü durumundadır” ifadelerine yer verdi.

    “İzmir Büyükşehir Belediyesini defalarca uyardık”
    İki önemli noktanın altını çizmek istediğini söyleyen Bakan Kurum, “İzmir Körfezi’ni temizlemek için Büyük Kanal Projesi yapılmıştı. Bu projede; yağmur suyu ve kanalizasyon şebekesinin birleştirilmiş olması nedeniyle; tam 5,5 kat daha fazla kirli ve katı madde denize akmaktadır. Bu denizimiz için hakikaten hayati bir sorundur. Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi’nin verimli işletilememesi de ayrı bir problemdir. Bakanlık olarak; Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi düzgün işletilmediği için İzmir Büyükşehir Belediyesi’ni defalarca uyardık. Son 5 senede 6 milyon liradan fazla tutarda, 13 ayrı ceza uyguladık. Bu cezaların sebebi, tesisin düzgün çalıştırılmaması; İzmir Körfezi’ni her gün önceki günden daha fazla kirletmesidir” cümlelerini aktardı.

    “Çok yüksek miktarda katı atık, orta körfeze arıtılmadan doğrudan dökülüyor”
    Çiğli Atıksu Arıtma Tesisinden 23 Ağustos’ta numune alındığını ifade eden Kurum, analiz sonucunun kendilerini tekrar üzdüğünü söyledi. Sözlerime devam eden Kurum, şunları kaydetti:
    “Çünkü tesisteki katı madde değeri olması gereken limitin tam 4 katına çıkmıştır. Çiğli Atıksu Arıtma Tesisinin kurulu kapasitesi, günde yaklaşık 605 bin metreküptür. Ama tesise gelen atıksu miktarı günlük 700 bin metreküpü aşmaktadır. Tesise gelen fazla atıksu tesiste arıtılmıyor; çok yüksek miktarda katı atık; orta körfeze arıtılmadan doğrudan dökülüyor. İzmir Körfezi’mizin dibine birikiyor, dip çamurunu arttırıyor, canlı yaşamını derinden etkiliyor.”
    Körfez’de yaşanan durumun büyük bir çevre felaketi olduğuna işaret eden Kurum, İzmir Körfezi’nin ekosisteminin artık tamamen çökme noktasına geldiğini ve İzmir Körfezi’nin ölmekte olduğuna değindi.
    “Denizin bu hale gelmesinin sorumluları, seçim meydanlarında “İzmir Körfezi’nde yüzeceğiz” diyen ama görevdeyken körfez için tek bir adım atmayanlardır” diyen Kurum, şöyle devam etti:
    “Sorumlular; şimdi suçlarını gizlemek için, “bu balıklar bize ait değil, bunlar gemilerle getirildi” diyerek kendini gülünç duruma düşürenlerdir. Bu kirliliğin sorumlusu; yağmursuyu ve kanalizasyon kanallarını bile birbirinden ayıramayan, kurulu atıksu tesislerini bile çalıştıramayan, derelerini dahi ıslah etmekten aciz olan belediyelerdir.”

    “Yönetim zafiyeti söz konusuysa uyaracağız”
    Bakanlık olarak, İzmir için sorumluları izleme ve denetim görevini yapmaya kararlılıkla devam edeceklerini vurgulayan Kurum, bilim kurulunun da oluşturulduğunu aktardı. Sözlerini sürdüren Kurum, “İnşallah kurulumuz, bundan böyle, yerel yönetimlere yol gösterecek. Bilim insanlarımız, İzmir’deki yerel yöneticiler için kirlilikle mücadeleye dair yol haritaları çıkaracak, ev ödevleri verecek. Biz de Bakanlık olarak; belediyeler ev ödevlerini yapıyor mu yapmıyor mu, anlık olarak takip edeceğiz. Eksiklikleri varsa söyleyeceğiz. Yönetim zafiyeti söz konusuysa uyaracağız. Atılması gereken adımlar atılmıyorsa harekete geçmeleri için zorlayacağız” açıklamalarında bulundu.

    “Körfezde yapılan çalışmaların takipçisi olacağız”
    “İzmir Körfezi, bugün yapıldığı gibi, kendi haline terk edilemez, görmezden gelinemez, yok sayılamaz” diyen Kurum, kendilerinin de bu duruma izin vermeyeceklerini ve İzmir Körfezi’nde yapılan çalışmaların takipçisi olacaklarını belirtti.
    Bakan Kurum, kendisine yöneltilen ‘İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ın İzmir Körfezi Koordinasyon Kurulu toplantısına katılmayacağı’ yönündeki soruya ise “İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı toplantıya katılsın, fikirlerini önerilerini paylaşsın. Kendisini davet ettik ama maalesef yurt dışında olmayı tercih etmiş. Demek ki İzmir’den daha önemli işleri var” yanıtını verdi.

  • Gediz nehrinde balık ölümleri endişelendiriyor

    Gediz nehrinde balık ölümleri endişelendiriyor

    Gediz Nehri’nin kollarından olan ve Ege Denizi’ne dökülen akarsuda, son günlerde yaşanan balık ölümleri çevrede büyük endişeye neden oldu. Gediz Nehri Havzası Fırdan Çevre Koruma Derneği Başkanı Halil Kurt, olayın derinlemesine araştırılması gerektiğini söyledi. Gediz Nehri’nin Erdoğmuş ve Fırdan köyleri arasında bulunan araziden geçen çayda, balık ölümleri gözlemlendi. Olayın ardından yapılan ilk incelemelerde, akarsuda herhangi bir kirlilik belirtisi görülmedi. Ancak, yerel halkın suya zehirli bir maddenin karışmış olabileceği endişesi bulunuyor.

    Fırdan Çevre Koruma Derneği Başkanı Halil Kurt, köylülerden gelen şikâyetler üzerine bölgeye giderek incelemelerde bulundu. Kurt, “Köylülerimiz arazi sulaması yaparken balık ölümleriyle karşılaştıklarını bildirdiler. Gittiğimizde gördüğümüz manzara içimizi yaktı. Balıkların ölmesinin nedenini henüz bilmiyoruz. Bu durum, bizim için endişe verici bir gelişme. Çocukluğumuz bu bölgelerde geçti, ancak böyle bir durumla ilk defa karşılaşıyoruz. Yetkililerden acil bir açıklama bekliyoruz” şeklinde konuştu.

    Konuyla ilgili yetkililerden henüz resmi bir açıklama yapılmazken, bölge halkı ve çevreciler, balık ölümlerinin nedeninin araştırılmasını talep ediyor. Bu durumun hem ekosistem hem de yerel halk için muhtemel etkileri konusunda endişe duyuluyor.

  • Bolu’da balık ölümlerine soruşturma

    Bolu’da balık ölümlerine soruşturma

    Bolu’nun içme suyu olarak kullanılan Gölköy Baraj Göleti’nde geçtiğimiz hafta yapılan Türkiye Sportif Sazan Balığı Yakalama yarışması öncesinde göl çevresinde yapılan keşifte sazan balıklarının hareketsiz şekilde suyun üzerinde yüzdüğü ve kıyıya vurarak öldüğü görüldü. Balık ölümlerinin artması üzerine yetkililer inceleme başlattı. İl Tarım Müdürlüğü yetkilileri, sudan ve ölen balıklardan numune alarak incelenmek üzere İzmir ve Antalya’da bulunan laboratuvarlara gönderdi.

    Balık ölümlerinin devam etmesi üzerine farklı şehirlerden gelen ve 29 takımdan 110 yarışmacının katıldığı ‘Sportif sazan balığı yakalama yarışması’ tertip komitesi tarafından sonlandırıldı.

    Yarışmanın bitişiyle birlikte Federasyon Başkanı Serkan İnanç, kendilerini istemeyen grubun sabotajı nedeniyle balık ölümlerinin olabileceğini iddia etti. İnanç’ın iddiasının ardından Bolu Cumhuriyet Savcılığı’nca balık ölümleri ile ilgili adli soruşturma başlatıldı.

  • Bursa’da tedirgin eden balık ölümleri

    Bursa’da tedirgin eden balık ölümleri

    Bursa’nın en temiz havası ve suyuna sahip Büyükorhan ilçesinde bulunan Cuma Barajı’nda çok sayıda balık kıyıya vurmuş halde bulundu.

    Etrafında hiçbir sanayi kuruluşu olmayan barajdaki balık ölümleri, vatandaşları tedirgin etti.

    Uzmanlar, ölen balıklardan numune alarak inceleme başlatırken, ilk belirlemelere göre ölümlerin yüksek sıcaklığa bağlı balıkların oksijensiz kalmasından meydana geldiği tahmin ediliyor.

     

  • Bursa’da tedirgin eden görüntü! Her yıl aynı manzara

    Bursa’da tedirgin eden görüntü! Her yıl aynı manzara

    Bursa’nın Mustafakemalpaşa ilçesi Çeltikçi Mahallesi’nde her yıl yaşanan balık ölümlerine bir yenisi daha eklendi. Kıyıya vuran ölü balılar vatandaşları tedirgin etti.

    Susurluk Çayı’nın akış güzergahında bulunan Çeltikçi Mahallesi’nde her yıl ekim ayında yaşanan balık ölümleri, bu sene de tekrarlandı. Köylüler tarafından dere kenarında onlarca ölü balığın bulunduğu olay için araştırma istendi.

    Mahalle sakinleri, yaşanan toplu balık ölümleri ve kötü kokuya Susurluk Şeker Fabrikası‘ndan salınan atık suyun sebep olduğunu iddia etti. Özellikle pancar sezonun yaşandığı bugünlerde ortaya çıkan çevre kirliliği ve balık ölümlerinin artmasından endişe ediliyor.

    Kıyıya vuran yahut su yüzeyinde zehirlenerek telef olan balıkların toplanmaması için çağrıda bulunuldu.

  • Bursa’da mahalleli tedirgin! Yüzlerce balık öldü

    Bursa’da mahalleli tedirgin! Yüzlerce balık öldü

    Bursa’da Bedre Deresi’ndeki balık ölümleri mahalle sakinlerini tedirgin etti. Vatandaşlar, yetkililerden balık ölümlerin araştırılmasını istiyor.

    Bursa’nın İnegöl ilçesinde Bedre Deresi kenarında ikamet eden Mesudiye Mahallesi sakinleri, derenin kirliliği ve balık ölümlerinin görülmesiyle tedirginliğe düştü.

    Dereyi inceleyen mahalle sakinleri, yüzlerce balığın kıyıya vurduğunu görünce, kirliliğe sebep olanlara tepki gösterdi.

    Mahalle sakinlerinden Salih Ergün, “Akşam üzeri dereden akan suyun renginin değişmesiyle beraber, balıkların kıyıya vurarak öldüklerini gördük. Suyun rengi değişikti. Bu ölümlerin araştırılmasını istiyoruz” dedi.

    Burhan Altaş ise, “Akşam üzeri dereye baktığımızda balıkların çırpındığını gördük. Çırpınan balıkları toplayıp, suyun derin yerine attık, ama yine balıklar karaya vurdu. Balıklar ölmeye devam ediyor. Biz buradan aldığımız suyla bahçemize ektiğimiz sebzeleri suluyoruz. Biz de artık tereddütteyiz, sebzeler yenir mi diye. Bunun araştırılmasını istiyoruz” dedi.

    Ahmet Ergün de, “Bu su sanayiden geliyor. Kim bırakıyor zehirli maddeleri bilmiyoruz. Gereğinin yapılmasını istiyoruz” dedi.

  • Beyşehir Gölü’ndeki balıkların ölüm nedeni oksijen yetersizliği

    Beyşehir Gölü’ndeki balıkların ölüm nedeni oksijen yetersizliği

    Konya’nın Beyşehir ilçesinde, Beyşehir Gölü’ne dökülen çaydaki toplu balık ölümlerinin oksijen yetersizliğinden kaynaklandığı bildirildi.

    Beyşehir İlçe Tarım ve Orman Müdürü Mehmet Kaya, gazetecilere yaptığı açıklamada, Beyşehir Gölü’ne dökülen çayın Yassıada Mevkisi’nde yaşanan toplu balık ölümlerinin ardından bölgeye su ürünleri mühendislerinden oluşan bir heyetin inceleme ve araştırma yapmak üzere gönderildiğini belirtti.

    İncelemede, toplu balık ölümlerinin, çaydaki su azalmasına bağlı oksijen yetersizliğinden kaynaklandığının tespit edildiğini ifade eden Kaya, şunları söyledi:

    “Su ürünleri mühendislerimizin incelemeleri esnasında da yeni ölmekte olan balıklar ve bazılarının başlarını çıkarıp da nefes almaya çalışmaları gözlenmiştir. Bunun üzerine çayda yeni ölümlerin olmaması için bir çalışma yapılarak su kaynağını açtırdık ve tekrar çaya su girişini sağladık. Bu çalışmanın ardından çaydaki su miktarının artması ile birlikte şu anda böyle bir sıkıntı gözükmüyor.”

    “Suya elektrik akımı verilmiş olabileceğiyle ilgili iddialar ise gerçeği yansıtmıyor”

    Kaya, olta avcılığının da yapıldığı çayda levrek, sazan ve diğer türlerin de yaşam sürdüğünü vurgulayarak, “Suya elektrik akımı verilmiş olabileceğiyle ilgili iddialar ise gerçeği yansıtmıyor. Böyle bir şey söz konusu olsa, bu işi yapan kişi ya da kişilerin oradaki balıkları toplayıp gitmeleri lazımdı. Toplu balık ölümlerinin yaşandığı yer lokal bir yer. Beyşehir’de bunun dışında karşılaştığımız böyle bir olumsuzluk söz konusu değil. Böyle bir ihbar da almış değiliz. Vatandaşlarımızdan, benzer durumlarla karşılaşılması durumunda kurumumuza mutlaka bilgi vermelerini istirham ediyoruz.” dedi.

    Beyşehir Gölü’ne dökülen çayın Adaköy Mahallesi Yassıada Mevkisi’ndeki köprü ağzında 24 Ağustos’ta görülen binlerce yavru balık ölüsüne rastlanmıştı. Vatandaşlar, bu durumun nedeninin araştırılmasını istemişti.

  • Hasköy Göleti’nde korkutan balık ölümleri

    Hasköy Göleti’nde korkutan balık ölümleri

    Bursa’nın Mudanya ilçesindeki Hasköy Göleti’nde su seviyesinin düşmesi ve sıcak havanın etkisi ve sudaki oksijen oranının azalmasıyla birlikte binlerce balık telef oldu.

    İl Tarım Müdürlüğü ekipleri, Mudanya ilçesine bağlı Hasköy Göleti’nde binlerce balığın öldüğü ihbarını aldı. Gölde inceleme başlatan ekipler, yağışın olmaması, gölden tarımsal sulama yapılması ve hava sıcaklığı sebebiyle göldeki azalan suda oksijen seviyesinin düşük olduğunu belirledi.

    Ekipler, balıkların sudaki oksijen yetersizliğinden dolayı öldüğünü tespit etti. Göl suyundan ve ölü balıklardan örnek alındı. Gerekli incelemenin ardından kötü kokuya neden olan ölü balıkların toplanarak, gömüleceği öğrenildi.

    YAVRU BALIKLARIN DA ÖLMEMESİ İÇİN SU TAKVİYESİ

    Gölde yaşayan yavru balıkların da ölmemesi için su seviyesinin artırılmasına karar verildi. Haber verilmesi üzerine BUSKİ’ye bağlı su tankerleri gölün bulunduğu bölgeye geldi. Tankerlerdeki tonlarca su, göldeki suyun oksijen oranının artırılması için göle döküldü.

  • Karacabey’de Canbalı Deresi’nde balık ölümleri

    Karacabey’de Canbalı Deresi’nde balık ölümleri

    Balıkesir sınırlarından gelip Bursa’nın Karacabey ilçesinden geçen Canbalı Deresi’ndeki balık ölümleri, çevredekileri tedirgin etti. Geçen yıl görülen balık ölümlerinin, bu yıl da devam etmesi üzerine tepki gösteren vatandaşlar, ölüm nedenlerinin araştırılmasını istiyor.

    Karacabey ilçesinden geçen Canbalı Deresi kıyılarında, yüzlerce balığın telef olduğu görüldü. Balık ölümlerinin geçen yıl da yine aynı bölgede yaşanması üzerine vatandaşlar duruma tepki gösterdi. Bölgede her sene balık ölümleri ile karşılaştıklarını ifade eden bölge sakinlerinden Mustafa Hırvalı, “Geldiğimizde gördüğümüz manzara karşısında çok üzüldük. Balıktan su görünmüyordu. İrili ufaklı ne kadar balık varsa hepsi ölmüştü” dedi.

    Ölen balıkların, zehirli olma ihtimaline karşın insanlar tarafından toplandığını ve evlere götürüldüğünü de kaydeden Hırvalı, “Bu da işin farklı bir boyutu. Balık ölümlerine yetkililerin bir an önce çözüm bulması gerekiyor. Biz burada balıklar ölmesin diye çevre temizliği yapıyoruz. Yavru balıkları yemliyoruz ama Canbalı Deresi’nin üzerinde bulunan fabrikalar her zamanki gibi zehirli atıklarını salarak yine burada dünya kadar balığın ölmesine sebep veriyor. Artık bunlarla baş edemiyoruz. Her sene şikayet ettiğimiz yer kalmadı. Kedi, köpek gibi balıklar da bir hayvan. Bunlar ölünce bizim çok canımız yanıyor. Yapacağımız bir şey kalmadı. Balıkların ne yavrusu kaldı ne kendisi. Artık 5 sene daha burada balık üremez” diye konuştu.