Etiket: “balık

  • Fırtına hamsi fiyatlarını da uçurdu

    Fırtına hamsi fiyatlarını da uçurdu

    Fırtına yüzünden hale gelen hamsinin azaldığını belirten balıkçı esnaflarından Ahmet Çoğalmış, “Karadeniz’de çıkan fırtınadan dolayı hamsi azaldı dolayısıyla fiyatı yukarı çıktı. İki üç gün önce 3 kilogramını 100 TL’ye satıyorduk bugün itibariyle fiyat 50 TL’ye kadar çıktı. Hamsi genelde Hopa ile Akçaabat arasında avlanıyor. Müşterilerimiz genelde hamsi, mezgit, istavrit, palamudu soruyor. Piyasada şuan fiyat olarak en uygun olan balık, dolayısıyla vatandaşın bu yönde talebi daha fazla” dedi.

    Hamsinin fiyat olarak yükselmeye başladığını belirten balıkçı esnaflarından Mehmet Örseloğlu, “Hamsi fiyat olarak yavaş yavaş yükselmeye başladı. Denizin bozuk olmasından dolayı hamsinin fiyatı yukarı çıkmaya başlıyor. Son iki gündür 3 kilogramını 100 TL’ye satmıştık dün akşamdan itibaren havanın bozuk olmasından bugün kilogramı 50 TL. Fiyatının yükselmesinin nedeni havanın bir anda bozmasıyla beraber hamsinin kaybolması“ diye konuştu.

    Hamsinin hale az geldiğini belirten balıkçı esnaflarından Gökmen Aydın” Bugün hamsi az geldiği için kilosunu 50 TL’den satıyoruz. Diğer balık çeşitlerimizin fiyatı istavrit 50 TL, mezgit 100 TL, somon 150 TL, çupra 175 TL, kefal 75 TL, Alabalık 125 TL. Kıyı balıkçıları denize açılamadığı için başta barbun olmak üzere bazı çeşitler gelmedi” şeklinde konuştu.

  • İstanbul’da kaçak avcılık yapan 24 kişiye 193 bin 246 TL idari para cezası kesildi

    İstanbul’da kaçak avcılık yapan 24 kişiye 193 bin 246 TL idari para cezası kesildi

    İstanbul genelinde 1 ve 14 Kasım tarihleri arasında su ürünleri denetimi yapıldı. İstanbul İl Tarım ve Orman Müdürlüğü Balıkçılık ve Su Ürünleri Şube Müdürlüğü koordinasyonun gerçekleşen denetimlere, Sahil Güvenlik Marmara ve Boğazlar Bölge Komutanlığı Gürpınar Karakol Komutanlığı görevlileri ile İBB Zabıta Daire Başkanlığı Deniz Zabıta Amirliği personeli, İstanbul İl Tarım ve Orman Müdürlüğü Balıkçılık ve Su Ürünleri Şube Müdürlüğü Gürpınar İrtibat Bürosu Su Ürünleri Kontrolörleri katıldı.

    39 ilçede perakende balık satış yerleri ve karaya çıkış noktalarında gerçekleştirilen denetimlerde; 2 bin 537 kg, istavrit balığı, 978 kg mezgit balığı, 60 kg kolyoz balığı, 60 kg sazan balığı, 40 kg dil balığı, 23 kg tekir balığına el konuldu.

    Toplam 6 bin 198 kg su ürününe el konulurken, 24 kişiye toplam 193 bin 246 TL idari para cezası uygulandı. Denetimlerde zaman, yer ve boy yasaklarına aykırı olarak avlandıkları tespit edilen ürünlere el konulduktan sonra mülkiyeti kamuya geçirme kararı alındı. Tüketilmesinde sakınca olmayan su ürünleri, sosyal yardım kuruluşlarına bağışlandı. Yasak sahada kaçak olarak avlanılan 2 bin 500 kg karakıllı midye ise canlılığını koruduğundan doğal ortamları olan denize iade edildi.

  • Yakalanan dev Fırat turnası görenleri şaşırttı

    Yakalanan dev Fırat turnası görenleri şaşırttı

    Elazığ’ın Ağın ilçesinde ‘Dostlar buluşma’ etkinliğinde Türkiye’nin çeşitli illerinden gelen misafirlerle balık tutma etkinliği düzenlendi. Olta balıkçılarından Murat Şimşek, etkinlikte 18 kilo ve 1 buçuk metre uzunluğunda Fırat turnası yakaladı. Büyüklüğü ile dikkat çeken Turna balığı ile etkinlikte ikinci olan ‘Fırat’ın muradı olta balıkçılarından’ Murat Şimşek, ”Etkinlikte bizlere destek olan Ağın Belediyesi Başkanımıza ve emeği geçenlere teşekkür ediyorum. Daha önce de 40 kilo ağırlığında bir turna balığı yakalamıştım. Şimdi ise yine böyle dev bir balık yakaladım” dedi.

  • Bollaşan hamsinin fiyatı ucuzladı

    Bollaşan hamsinin fiyatı ucuzladı

    Bu yıl palamudun olmadığı Karadeniz’de bolca hamsi çıkıyor. Geçen yıla oranla istavritin de oldukça bol olduğu Karadeniz’de barbun ve mezgit de balıkçıların yüzünü güldürüyor. Hamsinin bollaştıkça fiyatının da düştüğünü belirten balık satıcıları, son günlerde oldukça fazla miktarda avlanan hamsinin kilosunun 50 TL’ye düştüğünü ifade ettiler.

    Hamsi yılı

    Hamsinin oldukça bol çıktığını dile getiren balık satıcısı Onurcan Köse, “İlk günlerde hamsinin kilosunu 120 TL’den satıyorduk. Sonrasında 100 ve 80 liradan sattık. Şu anda ise boylanan ve yağlanan hamsinin kilosunu 50 liradan satıyoruz. Lezzeti güzel olan hamsiye vatandaş yoğun ilgi gösteriyor. Her gün ne kadar hamsi geliyorsa hepsi tükeniyor. Kırmızı etin ve kanatlı hayvan etinin fiyatı malum. Vatandaşlar maliyet açısından da balık almayı tercih ediyor. 2 kilo hamsi ile 4 kişilik aile doyuyor. Hamsinin yanı sıra mezgit 80, istavrit 50, barbun 100, levrek 180, çipura 140, alabalık 80, somon 120, kefal ve tirsi de 70 TL’den satılıyor. Geçen yıl palamut yılıydı. O nedenle istavrit ve hamsi olmamıştı. Bu yıl ikisi de bol fakat palamut yok. Bu yıl sezon hamsi ile açıldı hamsi ile de kapanacak. Bu yıl da hamsi yılı olacak” dedi.

    Genel olarak balık fiyatlarından memnun olan vatandaşlar ise hamsinin daha da yağlanıp boylanması için soğuk havaların gelmesi, hamsinin kulağına kar suyu kaçması gerektiğini belirtip, diğer protein ürünlerine göre balık fiyatlarının uygun olduğunu ifade ettiler.

  • Sıcak hava Karadeniz’de balığı etkiledi

    Sıcak hava Karadeniz’de balığı etkiledi

    Havaların sıcak seyretmesi sebebiyle Karadeniz’de balık çeşitleri azalmaya başladı. Tezgahlarda hamsi dışında satılan diğer balıkların azaldığını belirten Balıkçı Tuncay Kılıç, “Tezgahlarda şu anda sıkıntı var. Bir tek hamsi var. Diğerleri yok denecek kadar az.

    İlerleyen zamanlarda havaların toparlanmasını bekliyoruz. Balık yok denecek kadar az. Havaların sıcak gitmesi tezgahı etkiliyor.

    Enteresan gidiyor, bir tek hamsi var. Lüfer başladı, Marmara’da görülüyor. Karadeniz’de ise hamsiden başka bir şey yok” dedi.

  • Sezon açıldı, tezgahlar hareketlendi

    Sezon açıldı, tezgahlar hareketlendi

    Siirt’te balıkçı tezgahı bulunan Mehmet Kezer, sezon başı olmasına rağmen balık bolluğu yaşandığını belirterek, sezonun açılmasıyla çeşitlerinin tezgahlardaki yerini aldığını söyledi.

    Kezer; “Sezonun başlaması ile beraber çok güzel balıklar gelmeye başladı. İzmir’den levrek, İskenderun’dan uskumrular, Karadeniz’den istavrit, çiftliklerden alabalık ve çupra geliyor. Sağlıklı olduğundan dolayı, kırmızı et yerine balık daha çok tercih ediliyor. Geçen seneye oranla balık fiyatları yüzde 30 ile 35 arası artış göstermektedir. Balık mevsimi olduğundan dolayı fiyatlar çok yüksek değil” dedi.

  • Balıkçıların tek umudu denizlerin soğuması

    Balıkçıların tek umudu denizlerin soğuması

    1 Eylül 2023 tarihinde denizlerde başlayan av sezonuyla balıkçıların ağlarına hamsi takılmaya devam ediyor. Balıkçıların ağları hamsi bolluğundan ötürü tezgahlardaki fiyatlarda düşüşe neden oluyor. Hamsinin ilk çıktığı zamanlarda kilosu 100 TL’de satışa çıkarken, şu anda yerli hamsinin fiyatı 40 TL’den alıcı buluyor. Balıklardaki fiyatlar vatandaşların yüzünü güldürse de balıkçılar tezgahlarında farklı tür balıklar olmasını istiyor. Deniz suyunun soğumaması nedeniyle balık türleri yüzeye çıkmıyor. Balıkçılar denizlerin soğumasını bekliyor.

    “Küresel ısınma balık çeşidi ve boyutunu etkiledi”

    12 senedir balıkçılıkla uğraşan Kadir Vural, denizlerin soğumasıyla balık tezgahlarının çeşitlilik anlamında artacağını ifade ederek “Balıkların azalmasını küresel ısınmaya bağlıyoruz. Kasım ayına girmiş bulunmaktayız ve balık çeşitleri çıkmadı. Hamsi, istavrit, mezgit bu çeşitlerden devam ediyoruz. Geçen seneye nazaran balık çeşitlerinin az olması, istavritin büyümemesi, hamsinin büyümemesi ve çinakopun olmaması bunları da küresel ısınmaya bağlıyorum. Denizlerin daha soğuduğu da yok. Hemen hemen 20 derece havalar” ifadelerini kullandı.

  • Sular altında kalan ilçede balık tutulmaya başlandı

    Sular altında kalan ilçede balık tutulmaya başlandı

    Artvin’de Çoruh Nehri üzerinde inşa edilen, kemer baraj sınıfında 275 metreyle Türkiye’nin birinci, dünyanın beşinci en yüksek barajı olan Yusufeli Barajı ve HES’te su seviyesi yükselmeye devam ediyor. 22 Kasım’da su tutmaya başlayan baraj, Yusufeli ilçe merkezi ile Yeniköy, Tekkale, Irmakyanı, Çeltikdüzü, Çevreli, İşhan ve Meşecik köylerini sular altında bıraktı.

    Sular altında kalan ilçede tekne turları başlarken, amatör olta balıkçıları, baraj gölüne oltalarını attılar. Eskiden gezip dolaştıkları ilçenin bu kez cadde ve sokaklarını teknelerle dolaşan amatör balıkçılar, baraj gölünde nasiplerini aradı. Oltalarını baraj gölüne atan amatör balıkçılar, baraj gölünde olta balıkçılığını başlatmış oldu.

    Türkiye’nin en büyük barajının gövdesinde balık tuttuklarını ifade eden Amatör olta balıkçısı Soner Demirci, “Yusufeli eski yerleşim yerinin hemen üzerindeyiz şuan. Kendimize böyle güzel bir faaliyet gerçekleştirdik. Amatör balıkçılık olarak amatör teknemizde balık tutuyoruz” ifadelerini kullandı.

  • Bin 500 kasa hamsi ile limana geldiler

    Bin 500 kasa hamsi ile limana geldiler

    Zonguldak’ta dün akşam saatlerinde balıkçılar ‘bismillah’ diyerek denize açıldı. Sabah saatlerinde balıkçılar limana 1500 kasa hamsi ile geldi. Hamsiler mezat yoluyla satıldı.

    Hamsinin kasası 300-350’den satılarak tezgahlara getirildi.

    Yaşanan hamsi bolluğu ise tezgahlarda 50 TL’den kendine yer buldu

  • Deniz suyu soğumadı, balıklar havyarlarını bırakamadı

    Deniz suyu soğumadı, balıklar havyarlarını bırakamadı

    Eylül ayında vira bismillah diyerek balık sezonuna büyük umutlarla açan balıkçılar, umduğunu bulamadı. Sezon öncesinde bazı balıkçılar ağlarını, bazıları teknelerinde yenilikte bulunurken, küresel ısınma başta olmak üzere bilinçsiz avlanmanın getirdiği sorunlar sebebiyle bu yıl balık olmadı. Küresel ısınma sebebiyle Karadeniz’de sıklıkla poyraz eserken, deniz suyunda ise ani düşmeler ve ani ısınmalar yaşandı. Deniz suyunun istenilen seviyede soğumaması balıkların havyarlarını da bırakmasına engel oldu. Zamanında havyarlarını bırakamayan balıklarda, bilinçsiz şekilde avlanınca bu yıl Karadeniz’de balık yok denilecek kadar azaldı. Mazot fiyatlarının da bir hayli yüksek olmasından dolayı balığa çıkamayan balıkçılar, Su Ürünleri Bakanlığının kurulmasını talep ederek, sorunlarına çözüm getirilmesini istedi.

    “İklim değişikliği sebebiyle balıklarda 1 ay önce ya da 1 ay sonra yumurtalarını bırakmaya başladı”
    Kastamonu’nun İnebolu ilçesinde balıkçılıkla uğraşan Can Bağlan, “Küresel ısınmanın artmasından ötürü iklim değişiklikleri yaşandı. İklim değişikliği sebebiyle balıklarda 1 ay önce ya da 1 ay sonra yumurtalarını bırakmaya başladı. Deniz suyu ise normal sıcaklıkta değildi. Bazen çok sıcak oldu, bazen de çok soğuk oldu. Balığın yumurta bırakmasında doğal şartlar oluşmadığı içinde bazı balıklar havyarlarını bırakamadı. Birde Türkiye’nin üç tarafı denizlerle kaplı olmasına rağmen bizim bir Balıkçılık Bakanlığımızda yok. Balıkçıların sorunu üst safhada, pahalı mazot alıyoruz. İşçiliğimiz pahalı ve limanların özelleştirilerek kiraya verilmesi. Balık teknelerinin limanlara girememesi gibi balıkçıların sorunları bulunuyor. Örneğin bir balıkçı teknesinin limana girip balık boşaltması için 4-5 bin dolar para isteniyor. Şirketler balıkçılığı öldürüyor. Bu sistem ne yazık ki bizleri yetiştirme balığa yöneltiyor. Bizim üç tarafımız denizlerle kaplı olmasına rağmen çupra, somon ya da levrek yemeye yöneltiliyoruz yani alabalık üretimine yöneltiliyoruz. Bizlerin her şeyi dijital. Her balıkçı kayığına kamera sistemi kurulduğu zaman bütün sistemi takip edebiliyorsun. Bizlere olta balıkçıları tutup 2 kilo istavrit getiriyor. Bana satıyor, bende alıp tezgahıma koyuyorum. Fakat ben satarken su ürünleri gelip bana 15 bin lira ceza yazıyor. Benim bunda bir suçum yok. Bu asıl denizlerde iken engellenmesi gerekiyor. Burada tezgaha geldikten sonra değil. Bu yüzden dijital sistem kurulacak ve kayıkçılara senin kayığında bir kilo bile küçük balık bulduğumda ruhsatını iptal ederim diyecek, bakın o zaman küçük balık tutabiliyor mu? Tabii ki tutamaz. Ucuz mazot vereceksiniz, tesisat yardımında bulunacaksınız. Bunun yanı sıra su üstü ya da su altı radarlarının da hepsi kaldırılacak. Eski sisteme dönülmesi lazım. Yoksa bizler burada hiçbir şekilde balık yiyemeyiz. Şu anda kalkan, barbun ya da mezgit, çaça gibi balıkları balık yemi fabrikalarına gönderiyoruz, niye çünkü palamut ya da hamsi yok denizlerde. Kalkan balığı mesela ne yiyecek, bunları balık yemi fabrikasına gönderdiğimizde” dedi.

    Deniz suyunun 14 derece olmamasından ötürü palamudun havyarlarını bırakamadığını söyleyen Can Bağlan, “Palamut balığı 2-3 yıl olursa bir yıl olmaz. Palamut balığı yani torik istediği ortamı bulamadığı zaman havyar dökmez. Deniz suyu sıcaklığı 14 derece olacak, 14 metrede gidip havyar dökeceği yeri buluyor. 30 metrede ise 15’inci metresini bulup havyarını döküyor. Deniz suyu soğuk olduğu zaman havyarını dökmez ya da sıcak olduğu zaman yine dökmez, gidip başka bir yere döker. Palamut, 3 yıl az olur, 1 yıl çok olur” diye konuştu.

    “Bu yıl ne yazık ki umduğumuzu bulamadık”
    Kastamonu’nun Cide ilçesinde balıkçılık yapan Bektaş Bakır ise “Karadenizli balıkçılar olarak bizler bu yıl balıktan çok umutluyduk. Bu yüzden bazılarımız ağlarını büyüttü, bazılarımız teknelerini değiştirdi. Fakat herkes hazırlıklarını yapmasına rağmen ne yazık ki umduğunu bulamadı. Bunun yanı sıra birde mazot fiyatları da bir hayli arttı. Balık var deniliyor, denk gelen tutuyor deniliyor ama balığa çıkmaz istiyorsun bu sefer mazot pahalı olduğu için balığa çıkamıyorsun. Bu yüzden şu anda bizlerde biraz daha balık avcılığı için geri planda duruyoruz. Bu yıl balıkçı ne yazık ki umduğunu bulamadı. Şu anda birçok balıkçı zarar etmiş durumda. Palamutta yok denilecek kadar var. Denk gelirsen tutabiliyorsun. Bunun içinde devamlı denizde bulunmanız gerekiyor. İmkanı olan gidiyor fakat imkanı olmayanda balığa çıkamıyor. Balığa çıkmak için bir yerlerden haber bekliyoruz yoksa balığa çıkmıyoruz. Son yıllarda mazot fiyatları arttığı için balığa çıkamıyoruz. Bizler, bir balığa çıkmak istediğimiz zaman bin ya da bin 500 lira arasında bir mazot masrafımız oluyor. Bu da bizlerin belini büküyor. Mazot fiyatları uygun olsaydı denizden gelmezdik. Öncesinde çıkıp sabaha kadar dolaşıyorduk balık peşinde fakat şimdi balığa çıkan 1 saat sonra geri geliyor. Denizde dolaşamıyorsunuz. Denizde balık ararken ilk öncelikle insan mazotu düşünüyor. Denetimlerin daha iyi yapılmasını istiyoruz. Kendimizde bir yanlışlık gördüğümüz zaman bildiriyoruz. Su Ürünleri ya da Sahil Güvenlik Komutanlığı ekipleri denetimlerin biraz daha üstüne düşüp kaçak avcılığı ya da yasal olmayan ağ ya da balıkların tutulmasını engellemeleri gerekiyor. Avlananlar arasında boyutu tutmayan balıklarda oluyor. Bunların biraz daha denetimlerinin sık olmasını istiyoruz” şeklinde konuştu.

    Küresel ısınmadan ötürü balık neslinin tükenme noktasına geldiğini söyleyen Bakır, “1970’li yıllarda imkansızlıklarla tutulan balık boldu. Ama şimdi cihazlar büyüdü, tekneler büyüdü. Ağlar büyüdü. Avcılıkta büyüdü. Bu yüzden günden güne artık balık nesli de tükeniyor. Buna hava muhalefeti de sebep oldu. Bu yıl balık olmamasının yüzde 50’si bilinçsiz avcılık ise yüzde 50’side küresel ısınmadan kaynaklı hava muhalefeti oluyor. Deniz suyunun sıcak gitmesi balığa etken oldu. Havyar bırakamıyor, bıraksa dahi gereken sıcaklık oluşmadığı için tutmuyor. İki ay boyunca poyraz esti Karadeniz’de, bu süre çok uzun. İklimin değişmesi de bizlere çok büyük etken. İki ay boyunca poyraz esmesi, normal değil. Boğazdan çıkıp geliyor balık, poyrazı görünce geri dönüyor Karadeniz’e gelmiyor. Şu anda durumumuz kötü, bizlerin geçimi bundan sağlanıyor. Gidişatımız iyi değil, çocuklarıma balıkçılık yaptırmayacağım, teknemi de satmayı düşünüyorum” ifadelerini kullandı.