Etiket: “balık

  • Pazardaki sessizlik yerini berekete bıraktı

    Pazardaki sessizlik yerini berekete bıraktı

    6 Şubat depremlerinin merkez üssü Kahramanmaraş’ta yıkımın en fazla olduğu Hayrullah Mahallesi’nde bulunan Şazibey Halk Pazarı içerisindeki balık pazarında uzun süredir yaşanan sessizlik yerini berekete bıraktı. 1 Eylül itibarıyla sona eren avlanma yasağının ardından artan balıklar, depremlerin ardından uzun bir süredir boş kalan tezgahları eski şenliğine kavuşturdu.

    Denizlerde bereket hamsi ile açılırken, levrek, çupra, somon balığı ve alabalıklar da tezgahlardaki yerini aldı. Balık pazarında yaşanan bu bolluk vatandaşları da sevindirirken, fiyatlarda yaşanan düşüşün balığa olan rağbeti artırdığını belirten Yaşar Sabır, “Kış sezonunun gelmesi ile balıklar göründüğü gibi harika. Balık tüketimini hızlandırdık bu aralar çünkü kış sezonu ile birlikte güzel ürünler. Şu anda çupra almayı düşünüyorum. Haftada 2-3 defa balık tüketmeye çalışıyoruz” dedi.

    Balıkçı esnafı İbrahim Sarı ise, “Kahramanmaraş’ta balık pazarı faaliyette. Bu açıdan bütün balıklar tezgahlardaki yerini aldı ve Kahramanmaraş’ta balıklar bol bol bulunuyor. Hamsisi, istavriti, gümüşü tüm deniz çeşitleri aranan her şey balık pazarında var. Mevsim itibarıyla bu sene denizlerimiz hamsi ile açıldı. Şu an en çok satan balık türü hamsi. Onun yanında levrek, çupra, alabalık, somon balığı da bulunuyor. Yaşanan deprem sonrası balıklar çok bollaştı. Artık Türkiye’nin her yerinde olduğu gibi, Kahramanmaraş’ta da tezgahlarımızda bol bol balık mevcut” ifadelerini kullandı.

  • “Havaların soğumasıyla hamsi ihracatı artacak”

    “Havaların soğumasıyla hamsi ihracatı artacak”

    Türkiye’den bu yılın Ocak-Eylül aylarında somon, hamsi ve deniz salyangozu ihracatı bir önceki yıla göre 28 milyon 346 bin 471 dolar artarak 313 milyon 343 bin 154 dolara yükseldi. Bu yılın ilk 9 ayında somon balığı ihracatında 177 milyon 913 bin 657 dolar ile Rusya Federasyonu ilk sırayı alırken, hamsi ihracatında 3 milyon 672 bin 95 dolar ile Fransa, deniz salyangozunda ise 6 milyon 949 bin 27 dolar ile Güney Kore Cumhuriyeti aldı.
    Türkiye’den bu yılın 9 ayında 41 ülkeye somon balığı ihracatında 43 milyon 612 bin 377 kilogram karşılığı 289 milyon 225 bin 785 dolar döviz girdisi sağlanırken, aynı dönemde 25 ülkeye yapılan hamsi ihracatında bir milyon 589 bin 579 kilogram karşılığı 9 milyon 698 bin 356 dolar, deniz salyangozu ihracatında ise bir milyon 326 bin 983 kilogram karşılığı 14 milyon 419 bin 13 dolar döviz girdisi sağlandı. İhracatın büyük bir kısmı Trabzon başka olmak üzere Doğu Karadeniz Bölgesinden yapıldı.

    Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği Başkan Yardımcısı Ahmet Hamdi Gürdoğan, yaklaşık 5 yıl önce su ürünleri ihracatından 4-5 milyon dolar döviz girdisi sağlanırken bu yılın ilk 9 ayında elde edilen döviz girdisine dikkat çekti.
    Bu yılki Su Ürünleri ihracatında bir önceki yıla göre artış olduğuna dikkat çeken Gürdoğan, “Türkiye geneli somon ihracatımız toplamda 289 milyon dolar. Doğu Karadeniz Bölgesine bakıldığında 120 milyon dolar civarında ihracat söz konusu. Trabzon Bölgesi olarak bakıldığında ise yüzde 52 artış söz konusu. Trabzon ili Karadeniz somonu ihracatı Ocak-Eylül arasında bakıldığında 77 milyon dolarlık ihracatımız var. Deniz salyangozunda ise bir önceki sene miktar bazında 8 milyon 627 bin dolarlık ihracatımız var. Bu sene ise 14 milyon dolar civarında ihracatımız değer bazında bakıldığında ise yüzde 67’lir bir artış söz konusu. İhracatımız genellikle Uzakdoğu ülkeleri, Avrupa Birliği ülkeleri, Amerika ve Rusya’ya yapılıyor” dedi.

    Paketleme ve işleme tesislerine ihtiyacımız var

    Su ürünleri ihracatını artırabilmek için paketleme ve işleme tesislerine ihtiyaç olduğunu belirten Gürdoğan, “Su ürünleri ihracatımız her geçen gün artıyor. İhracatımızı daha çok artırabilmemiz için yatırımlara, özellikle Su Ürünleri Organize Sanayi Sitesine buna bağlı olarak da paketleme ve işleme tesislerine ihtiyacımız var. Bölgemizde, Su Ürünleri Organize Sanayi Sitesinin kurulması elzem. Çünkü bugün Uzakdoğu ülkelerine yarı mamul olarak ihraç ediyoruz. Tam mamul halde ihraç edebilirsek katma değeri çok daha yüksek bir ürün olacak. Ne kadar işlenmiş olarak yaptığımız zaman üründeki kilogram maliyeti yükseldiği için ürünün toplam değerine yansıyacak ve ihracattaki rakamımızda bir o kadar da artmış olacaktır” diye konuştu.

    “Havaların soğumasıyla hamsi ihracatı artacak”

    Özellikle havaların soğumasıyla hamsi avının artacağını bunun da ihracata olumlu yansıyacağını belirten Gürdoğan, “Bugün piyasaya bakıldığında hamsi fiyatları inişli çıkışlı bir grafik çiziyor. Hamsi aynı zamanda ülkemizde geçmiş yıllarda yem sanayinde en çok kullanılan ürünlerden biriydi. Havaların soğumasıyla hamsi daha fazla avlanacağın

  • “Uzun yaşamın sırrı balık”

    “Uzun yaşamın sırrı balık”

    Her seferinde balığın doğal ilaç olduğunu içinde katkı maddesi olmadığının altını çizen Balıkçı Kenan, “Bugün çok değerli komşularımız misafirimiz oldu. Onlara balık ikram ettik. Balık demek zindelik demek. Balık demek, keyif demek. 32 çeşit balık türü var. Hepsinin lezzeti farklı. Hepsinin damak tadı farklı. Haftada en az 2 kere mutlaka balık yiyelim. Özellikle gelişmekte olan çocuklarımıza mutlaka balık yedirelim” ifadelerini kullandı.

    Fiyatlarda düşüş sürecek

    Havaların soğuması ile birlikte denizlerde hamsi ve palamut akını devam ediyor. Deniz suyu sıcaklığının düşmeye başladığını balığın yüzeye doğru çıktığını belirten usta balıkçı Kenan Balcı, “Karadeniz ve Marmara’da bol bol balık çıkıyor. Bu durum fiyatlara da yansımaya başladı. Böyle devam ederse fiyatlar daha da aşağı yönde düşmeye devam edecek. Bir ton yerine, üç ton satıyoruz. Vatandaşlarda memnun. Balıkçılarda memnun. Bu senede bolluğun bolluğunu yaşıyoruz” diye konuştu.

    Üç sene önceki fiyatlara döndük

    Hamsi fiyatlarının 50 ila 100 lira arasında değiştiğini söyleyen Balıkçı Kenan Balcı, “Üç sene önceki fiyatlara döndük. Balıkçılar rekabeti seviyor. Fiyatları da düşürüyor. Hamsi, palamut ve lüferin tam mevsimi. Balık yeme mevsimi başladı. Bol bol tüketelim” dedi.
    Haftada üç kere balık tükettiğini belirten Rıza Çerkezoğlu ise, “En çok hamsi balığını seviyorum. 71 yaşındayım. Sağlıklı yaşamın sırrı balıkta. Herkese tavsiye ediyorum” diye konuştu.
    74 yaşındaki Rüstem Göyçe ise’ “Balıkla aram çok iyi. Artık kırmızı eti bıraktım. Bol bol balık tüketiyoruz. Haftada üç dört kez balık yiyorum” ifadelerini kullandı.

  • “Gençler benden örnek alsın”

    “Gençler benden örnek alsın”

    Sinanhoca Mahallesi’nde yaşayan 65 yaşındaki Halil Arslan, 1976 yılında yurt dışına gitti ve 2015 yılında dönüş yaptı. Arslan, doğup büyüdüğü Sinanhoca Mahallesi’ne geri yerleşti ve 30 yıl önce yapmış olduğu balık çiftliğinde hobi olarak alabalık ve somon yetiştirmeye başladı. Arslan, 2021 yılında ilk olarak elindeki somon balıklarının yumurtalarını alıp yavru üretti. Arslan, 1 milyon kapasite ile başladığı üretimini yaptığı projelerle 9 milyon 500 bine yükseltti. Hedefinde ise önümüzdeki yıllarda 12 milyon yumurtadan yavru alabalık ve somon üretimi yapmak var.
    Yavru üretim tesisinde dişi yavru alabalık yetiştirdiğini söyleyen Arslan, “Önümüzdeki ay yumurta sağımlarına başlayacağız. Hedefimi her geçen yıl artırıyorum. Gelecek yıl bir balıktan 2 defa sağım yapacağız. Şu anda onun projesini hayata geçirmek için çalışmalarım sürüyor. İlk başladığım zamanda yıllık 1 milyon kapasite iken şu anda çiftliğimizi 9 buçuk milyon kapasiteye yükselttik” dedi.

    “Gençler benden örnek alsın”

    40 yıl yurt dışında kaldığını ve 2015 yılında Türkiye’ye döndüğünü anlatan Arslan, “Çiftliğimiz daha önceden vardı. Şu anda 2 yıldır yavru üretimine döndüm. İlk zamanlar bir milyondan başladık şu anda 9 buçuk milyon kapasiteye çıktık. Gelecek yıl ise 12 milyon yumurta hedefimiz var. Bu yıl kışın sağımlarımıza başlayacağız. Şu anda 8 bin adet Amerikan ve Fransız ırkı anaç balıklarımız var. Bunların sağımları yapıldıktan sonra kapalı sisteme geçeceğiz. Yaz ve kış yumurta alacağız. Şu anda tesisimizin üzerini sağlıklı balık yetiştirebilmemiz için tamamen kapatıyoruz. Ekonomiye nasıl daha iyi katkıda bulunabiliriz diye projeler üretiyorum. Yaşım 65, gençler bizleri örnek alsınlar. Emekli olmama rağmen halen çalışıyorum ve çalışmaya devam ediyorum” dedi.

    “Havuz sayılarını artırdı”

    Tesisine yenilikler getirmeye devam ettiğini dile getiren Arslan, “Yeni kuluçka makineleri aldım. Şu anda 25 tane kuluçka makinemiz var. Kendi anaçlarımız yetişmediğinden dolayı yumurtayı, dışardan gözlenmiş yumurta olarak alıyorum. Gözlenmiş yumurtanın çıkma süresi yaklaşık bir haftadır. Bir hafta kuluçka makinelerinde kaldıktan sonra yavru kaldırma havuzlarına atıyoruz. Oradan da biraz yeme alıştıktan sonra büyütme havuzlarına atıyoruz. 28 tane yavru büyütme havuzumuz, 35 tane büyük havuzlarımız var. Bu yıl 8 bin anaçtan kış dönemi sağımı yapacağım. Daha sonra periyod sistemine geçeceğiz. 3 ay boyunca güneş görecek. Geceli gündüzlü ışıklandırılacak ve iki defa yumurta almış olacağız. Yani yaz ve kış sağım yapacağız. Dışardan yumurta almayı keseceğiz ve kendimiz üretim yapacağız” diye konuştu.

    “Türkiye’nin her tarafına gönderiyoruz”

    Yetiştirmiş olduğu yavru balıkları Türkiye’nin her yerine gönderdiğini kaydeden Arslan, “Ürettiğimiz yavru balıkları 1 gramdan 5-10 gram arasında talebe göre Türkiye’nin her tarafına gönderiyoruz. Ürettiğimiz yavrular genellikle doğu bölgesine gidiyor. Ürettiğimiz balıkların komplesi dişi alabalık. Bunların genelde tamamı somon olarak yetiştiriliyor ve yurt dışına ihraç ediliyor. Tesisimizi tamamlayınca kapasite yıllık 12 milyon kapasiteye yükselteceğiz. Mevcut bulunan 4 bin Amerikan, 4 bin adet Fransız ırkı dişi balıklarımızdan sağım gerçekleştireceğiz. Bu kışın sağımını yapacağız. Bu yıl en kötü şartlarda 8 milyon civarında yumurta bekliyoruz. Önümüzdeki yıllarda ise 20 milyon civarında yumurta üretimine geçeceğiz. Yeni yapacağımız ve önümüzdeki yıl tamamlayacağımız tesisler ile kapasitemizi her yıl arttıracağız. Sofralık için ise yine devam eden projemiz var. Elimizden geldiğince üretim kapasitemizi arttıracağız ve ekonomiye katkıda bulunacağız” dedi.

  • Tescilli ciğer kentinde balık rüzgarı

    Tescilli ciğer kentinde balık rüzgarı

    Diyarbakır’da havaların soğumasıyla artan balık satışları, kışın ciğer ve kebap türleriyle birlikte yoğun ilgi görüyor. Kış aylarında vücut direncini artıran besinleri içerisinde taşıyan balık, Diyarbakırlıların soğuk havalarda ciğerden sonra vazgeçilmezi oluyor.
    Kentte 1975 yılından bu yana hizmet veren balıkçı Bayram Gümüştaş, vatandaşların havaların soğumasıyla balığa ilgisinin arttığını söyledi.
    Kırmızı ete nazaran fiyatların daha uygun olduğunu ifade eden Gümüştaş, “1975 yılından beri bulunmuş olduğumuz mevkide Karadeniz su ürünlerinin burada dağıtımını yapıyoruz. Balık sezonunu 1 Eylül itibariyle açtık. Havaların soğumasıyla beraber balığa büyük bir ilgi başladı. Kırmızı et fiyatlarına göre mukayese ettiğimiz zaman balık daha sağlıklı. Havaların biraz daha soğumasını beklersek balığa talep daha fazla olacak. Bizim bölgemizde daha çok kırmızı ete yöneliyorlar” dedi.

    “Balık fiyatları 60 liradan 700 liraya kadar çıkıyor”

    Her bütçeye uygun balık çeşitlerinin olduğunu dile getiren Gümüştaş, “Balıklarımız bütün denizlerden geliyor. Tek bir bölgeye endeksli çalışmıyoruz. Akdeniz, Karadeniz, boğazlar ve kültür balığı olsun bütün denizlerden geliyor. İthal olan balık çeşitleri de var. İthal uskumru, Norveç somonu ve paketli işlenmiş balık çeşitleri var. Bugün reyonumuzda yaklaşık 50-60 çeşit ürün var, daha fazlasını da getirebiliriz ama özellikle en fazla tüketilen ürünleri satmaya çalışıyoruz. Fiyatlarımız ortalama 60 liradan başlıyor 700 liraya kadar çıkıyor. Her bütçeye uygun balık çeşitlerimiz tezgahlarımızda var. Şu anda en uygun fiyatlı balık çeşitlerimiz sazan, hamsi, istavrit, uskumru, sardalya, mercan ve turna balıkları. Fiyatları en yüksek olan balıklarımız da lüfer, kofana, olta levreği, çupra, kaya levreği, karides ve kalamardır” ifadelerini kullandı.

    Balığın kolesterole, damar tıkanıklığına, bağışıklık sistemine içerisindeki besin değerleriyle fayda sağladığına dikkat çeken Gümüştaş, “Balığın faydalarına gelirsek; damar tıkanıklığına, zeka gelişimine, bağışıklık sistemine fayda sağlar. Şahane bir protein kaynağı olan balık, tüketen kişinin kalp sağlığını korumaya, kemiklerinin güçlenmesine ve zihin gelişimine büyük fayda sağlar. Bizim bölgede de balık çok tüketilmediği için bizim insanlarda kolesterol ve damar tıkanıklığı hastalığı olanlar çok. Balıktaki yağ, bu hastalığın asitlerini parçalayıp çıkarıyor” diye konuştu.
    Haftada en az iki kez balık tükettiklerini belirten müşteri Engin Elhakan, “Haftada 2 defa balık tüketiyoruz, zevkle keyifle yiyoruz. Bu mevsimde özellikle lüfer, turna ve çupra tüketmeye çalışıyoruz. Hayat pahalılığı var ama balık pahalı bile olsa tüketmek sağlık açısından çok faydalı, fiyatlar da makul şu anda” ifadelerine yer verdi.

  • Binlerce balık karaya vurdu

    Binlerce balık karaya vurdu

    Akdeniz’e kıyısı olan Hatay’ın İskenderun, Payas ve Erzin ilçelerinde son günlerde binlerce balık kıyıya vurdu. İskenderun ilçesinde karaya vuran balıklar, Nihal Atakaş Camii mevkiinde görüldü. Erzin ilçesinde Burnaz sahilinde termik santral mevkiinde binlerce balık karaya vurdu. Karaya vuran balıklar sahili kaplarken, vatandaşlarda merak uyandırdı. Bazı vatandaşlar telef olan balıklara aldırış etmeden yüzerken, bazı vatandaşlarda denizin içindeki balıkları kıyıya çıkardılar.

    “Sabah kalkıp baktığımızda sahil boydan boya küçük balık doluydu”

    Bölgede yaşayan Kadir Ayva, bu yıl ilk defa balık ölümü gördüğünü ifade ederek “Bu sene ilk defa balık ölümü görüyorum. Sabah kalkıp baktığımızda sahil boydan boya küçük balık doluydu” şeklinde konuştu.

  • Balık fiyatları dibe düştü

    Balık fiyatları dibe düştü

    1 Eylül’den itibaren Karadeniz, Marmara ve Ege’de bütün tekneler, Akdeniz’de ise gırgır tekneleri avlanmaya çıkarken, 15 Eylül’den itibaren ise tüm Türkiye’de yasak tamamen kalktı. Yasağın kalkmasıyla beraber balık tezgahları da dolmaya başladı. Tezgahların dolmasıyla birlikte geçtiğimiz aylarda el yakan balık fiyatları da ciddi oranda düşerken, vatandaşlar da balığa rağbet göstermeye başladı.

    “Balıklarımız çok, verimlilik var”

    Yeni balık sezonu ve fiyatlarla ilgili İHA muhabirine açıklamalarda bulunan Mersin Balıkçılar Derneği Başkanı Adnan Polat, 15 Eylül itibariyle av yasağının Akdeniz’de tamamen kalktığını belirterek, “Vira Bismillah diyerek av sezonumuzu açtık. İlk 1-2 ay bereketli geçiyor. Balıklarımız çok, verimlilik var. Akdeniz’de balık çeşidi de bol. Akdeniz’de her çeşit balığımız çıkıyor. Barbun, gümüş, istavrit, sardalya, çupra, levrek gibi her tür balığımız şu anda var. Balık bolluğu da var. Eylül, ekim ve kasım ayları balık bolluğunun çok olduğu aylardır ve fiyatların da en uygun olduğu aylardır. Omega 3 açısından da balık çok zengin bir yiyecektir. Bağışıklık sistemini de güçlendiren en önemli gıda maddesi de balıktır. Halkımızın talebi de bu yönde gayet güzel. Halkımız bu yönde bilinçlenmiş durumda. Balık satışlarımız da gayet iyi. Fiyatlarımız da çok uygun. Uygun düzeyde tutmaya çalışıyoruz. 50-60-70 liraya sardalya, hamsi satıyoruz. Diğer gıda ürünleriyle karşılaştırırsanız gayet fiyatlar uygun. Denizden balığı tutup getirmek gerçekten zor bir iş. Buna rağmen biz uygun fiyatla bunları veriyoruz” diye konuştu.

    “İlk 3 ay her zaman balık bolluğu var”

    Her geçen senenin bir önceki seneyi arattığının altını çizen Polat, “Ama ilk 3 ay her zaman balık bolluğu vardır. Bu aylarda balık fiyatları da en alt seviyede gider. Hamsiyi 60-70 liraya satıyoruz. Sardalye balığı omega 3 açısından en zengin yiyecek. Akdeniz’in Mersin’in en değerli balığının kilosu 60 lira. Kefal balığı var 80-90 lira arasında. Gümüş balığı var, çok lezzetli, lokum balığı da deniyor ona kilosu 70-80 lira arasında. Barbun 80, 100, 150 boyuna, ebadına göre gidiyor. Yani her bütçeye her keseye uygun balıklarımız var” ifadelerini kullandı.

  • Denizlerdeki fırtına etiketlere yansıdı

    Denizlerdeki fırtına etiketlere yansıdı

    Eskişehir’de son birkaç gündür balık fiyatlarındaki yükseliş dikkat çekiyor. Sezonun açılmasıyla birlikte vatandaşların özellikle yoğun talep gösterdiği hamsinin kilosu 120 TL’ye kadar yükseldi. Bu sene palamudun beklenildiği gibi bol olmadığından bahseden balıkçı esnafı, fiyatlarının 250 ila 300 TL arasında değişiklik gösterdiğini ifade etti. Çupra ve levrek ise 200 TL’lik yüksek fiyatıyla gözlere çarparken, uskumrunun 100 TL’den satıldığı öğrenildi. Hamsi sever vatandaşlara alternatif olarak daha ucuza satılan sardalyayı öneren esnaf, fiyatların dün öğle saatlerinden itibaren düşmeye başladığını aktardı.

    “Fiyatlar iriliğe, ufaklığa göre değişiyor”

    Balıkçı Erkan Arslanbenzer, 1-2 gündür fırtına olması sebebiyle fiyatların yükseldiğini belirtti. Hamsi fiyatlarının 100-120 TL civarlarında seyrettiğini ve dün öğle saatleri itibariyle 80 TL’ye düştüğünü dile getiren Arslanbenzer, “Bu sene palamut yok, onlar şu an 250-300 TL bandında. Sardalya 80, uskumru 100 ve ithal palamudun kilosu ise 100 TL. Şu an en ucuz hamsi. Genel olarak 80-100 TL arasında gidip geliyor. Fırtına eserse ve balık çıkmazsa fiyatlar pahalı, bol olursa ucuz seyreder. Birazdan gelecek balık ufak, bunlar iri olduğu için pahalı. Fiyatlar iriliğe, ufaklığa göre değişiyor. Yine en ucuz ürün balık. Etin kilosu 300-400 TL. Hamsinin fiyatı ortalama 100 TL. 1 kilosu 3 kişiyi çok rahat doyuruyor. Şimdi 400 TL ete vermektense hamsiye 100 TL vermek daha cazip. Ayrıca şu anda balığın sezonu. En bol hamsi, bu yüzden diğer balıkların fiyatı biraz yüksek. Bunun dışında çupra ve levrek 200 TL, uskumru 100 TL, sardalya ise 70-80 TL arasında değişiyor” dedi.

    “Vatandaşın hamsiden başka alabileceği ucuz balık yok”

    Bu sene çinakopun olmadığını ancak lüferin bol olduğunu söyleyen Arslanbenzer, “Aslında sardalya balığı hamsiden daha lezzetli olur. Omega 3 yönünde kuvvetlidir. Vatandaşlar açsınlar interneti baksınlar. Hamsi TL iken sardalya 80 TL. Ama halkımız sardalyayı bilmedikleri için hamsiye ağırlık veriyorlar. Sardalya hem çocuklarımız hem de bizim için fayda sağlar. Vatandaşlara sardalya almasını tavsiye ederim. Bunun haricinde temizlenmiş ve kılçığı alınmış somun şu an 250 TL. Bütün haliyle olursa 150 TL. Bunlar Karadeniz somunu. Ancak vatandaşın en alabileceği balık yine hamsi. Hamsiden başka alabileceği ucuz balık yok. Zaten denizin kuru fasulyesi hamsi” şeklinde konuştu.

  • Balıkçıların ağına bu kez balık değil yavru ayı takıldı

    Balıkçıların ağına bu kez balık değil yavru ayı takıldı

    Giresun’un Keşap ilçesi açıklarında tekneleriyle balık avına çıkan kıyı balıkçıları, yaklaşık 2 mil açıkta denizde yüzen yavru bir ayı gördüler.

    Bir süre takip ettikleri ayının bitkin ve boğulmak üzere olduğunu fark eden balıkçılar, ağlarıyla yakaladıkları ayıyı tekneye çıkarıp kıyıya getirdiler. Balıkçılar, ayıyı Doğa Koruma ve Milli Parklar İl Müdürlüğü görevlilerine teslim ettiler.

  • Denizlerdeki fırtına etiketlere yansıdı

    Denizlerdeki fırtına etiketlere yansıdı

    Eskişehir’de son birkaç gündür balık fiyatlarındaki yükseliş dikkat çekiyor. Sezonun açılmasıyla birlikte vatandaşların özellikle yoğun talep gösterdiği hamsinin kilosu 120 TL’ye kadar yükseldi. Bu sene palamudun beklenildiği gibi bol olmadığından bahseden balıkçı esnafı, fiyatlarının 250 ila 300 TL arasında değişiklik gösterdiğini ifade etti. Çupra ve levrek ise 200 TL’lik yüksek fiyatıyla gözlere çarparken, uskumrunun 100 TL’den satıldığı öğrenildi. Hamsi sever vatandaşlara alternatif olarak daha ucuza satılan sardalyayı öneren esnaf, fiyatların dün öğle saatlerinden itibaren düşmeye başladığını aktardı.

    “Fiyatlar iriliğe, ufaklığa göre değişiyor”

    Balıkçı Erkan Arslanbenzer, 1-2 gündür fırtına olması sebebiyle fiyatların yükseldiğini belirtti. Hamsi fiyatlarının 100-120 TL civarlarında seyrettiğini ve dün öğle saatleri itibariyle 80 TL’ye düştüğünü dile getiren Arslanbenzer, “Bu sene palamut yok, onlar şu an 250-300 TL bandında. Sardalya 80, uskumru 100 ve ithal palamudun kilosu ise 100 TL. Şu an en ucuz hamsi. Genel olarak 80-100 TL arasında gidip geliyor. Fırtına eserse ve balık çıkmazsa fiyatlar pahalı, bol olursa ucuz seyreder. Birazdan gelecek balık ufak, bunlar iri olduğu için pahalı. Fiyatlar iriliğe, ufaklığa göre değişiyor. Yine en ucuz ürün balık. Etin kilosu 300-400 TL. Hamsinin fiyatı ortalama 100 TL. 1 kilosu 3 kişiyi çok rahat doyuruyor. Şimdi 400 TL ete vermektense hamsiye 100 TL vermek daha cazip. Ayrıca şu anda balığın sezonu. En bol hamsi, bu yüzden diğer balıkların fiyatı biraz yüksek. Bunun dışında çupra ve levrek 200 TL, uskumru 100 TL, sardalya ise 70-80 TL arasında değişiyor” dedi.

    “Vatandaşın hamsiden başka alabileceği ucuz balık yok”

    Bu sene çinakopun olmadığını ancak lüferin bol olduğunu söyleyen Arslanbenzer, “Aslında sardalya balığı hamsiden daha lezzetli olur. Omega 3 yönünde kuvvetlidir. Vatandaşlar açsınlar interneti baksınlar. Hamsi TL iken sardalya 80 TL. Ama halkımız sardalyayı bilmedikleri için hamsiye ağırlık veriyorlar. Sardalya hem çocuklarımız hem de bizim için fayda sağlar. Vatandaşlara sardalya almasını tavsiye ederim. Bunun haricinde temizlenmiş ve kılçığı alınmış somun şu an 250 TL. Bütün haliyle olursa 150 TL. Bunlar Karadeniz somunu. Ancak vatandaşın en alabileceği balık yine hamsi. Hamsiden başka alabileceği ucuz balık yok. Zaten denizin kuru fasulyesi hamsi” şeklinde konuştu.