Etiket: “balık

  • Bütün balıklar zehirlendi

    Bütün balıklar zehirlendi

    DSİ tarafından 19 Mayıs ilçesinden geçen Engiz Çayı’nda tersip bendi ve ıslah çalışması yürütülüyor. 19 Mayıs ilçesinin Fındıklı Mahallesi mevkisindeki yapılan bent imalatı sırasında akarsuyun yönlendirilememesi sonucu kullanılan çimento suya karıştı. Çimento ise çayda bulunan balıklarının ölmesine sebep oldu. Bu duruma Fındıklı Mahallesi sakinleri tepki gösterdi. Suyun içerisine giren bir mahalle sakini ise yaklaşık yarım saat içinde 300’e yakın ölü balık topladı.

    “Bir tane canlı balık kalmadı”

    Fındıklı Mahallesi sakini 44 yaşındaki Sunay Aydın, “Burada bir bent çalışması yapılıyor. Yapılan bu bent çalışmasında suyu bir tarafa aktarmadan direkt çimentoyu döküyorlar ve çalışma alanının yaklaşık 3 kilometre aşağısına kadar derede bir tane canlı balık kalmıyor. Binlerce balık ölerek sudan akıp gitti. Bizim şu an burada topladığımız balıklar kenarda kalanlardan ibaret. Binlercesi ölerek aşağı doğru akıp gitti. 45 yaşındayım ve yıllardır buradayız ancak daha önce böyle bir şey ile karşılaşmadım. Derede görüldüğü gibi her yer çimento. Yetkililer bu konuda ne yapacaklar bilmiyorum. Şu anda ağlanacak bir durumumuz var. Ben öncelikle bir doğa ve hayvanseverim. Bunu gördükçe içim parçalanıyor. Buna müdahale edilmeli ve acil önlem alınmalı” dedi.

    “Bütün balıklar zehirlenip öldü”

    Duruma tepki gösteren Fındıklı Mahallesi sakini Ahmet Yeni(60), “Tamam, müteahhit bir bent yapmaya çalışıyor ama bu çimentoyu dereye salmak günah değil mi? Bizim topladığımız bir kova bir şey ama derede çok ölü balık var. Bu bir katliamdır. Bu balıkların yaşama hakkı yok mu? Daha önce de 2 kere bent yapıldı ama böyle bir şey olmamıştı. Demek ki o zaman düzgün yaptılar. Ama şu an seti nasıl yaptılarsa her taraf çimento oldu. Bütün balıklar zehirlenip öldü” diye konuştu.

    Firma yetkilisi: “Kasıtlı yapılan bir şey yok”

    Projeyi uygulan firma yetkilisi tarafından yapılan açıklamada ise “Yapılan imalat DSİ’ye ait bir imalattır. Nihayetinde bu imalatlar insanların can ve mal güvenliği için yapılıyor. Projeli bir iş bu. Asla kasıtlı yapılan bir şey yoktur. Sürekli yapılan bir imalattır ve bu durum kasıtlı yapılmamıştır” denildi.

  • “Tüketiciler küçük balıkları almamalı”

    “Tüketiciler küçük balıkları almamalı”

    Prof. Dr. Osman Samsun, 1 Eylül’de başlayıp 15 Nisan’da sona erecek olan balıkçılık av sezonunu değerlendirdi. Samsun, geçen yıla göre bu sezonun daha kötü başladığını belirterek, “Balıkçılarımızın beklediği avlanma sezonu açılma tarihi gerçekleşti. Geçen yıllara göre balıkçılarımız ilk günlerde denizde istedikleri ava ulaşamadılar. Bunun birçok nedeni var. Palamut balığı normalde ağustos ayında olur, Çingene palamudu olarak kendini gösterir. Eylül ayı ortalarına kadar her yağmurla büyür, 500 gram ile 750 gram arasına ulaşırdı. Palamudu geçen sene çok görmemize ve uygun fiyatlarla tüketmemize rağmen bu sene göremedik. Peki, balıkların göçleri bu süreçten nasıl etkileniyor? Bilindiği üzere küresel bir ısınma söz konusu. Bu her şeyi etkilediği gibi balıkların bu sıcaklık farklıkları, sıcaklığın fazla olması beslenme, üreme ve göçleri etkiliyor ve bizim sahillerimize gelip av vermesini etkiliyor” diye konuştu.

    Balıkçıların hamsiden daha iyi bir sonuç beklediğine dikkat çeken Samsun, “Umarım öyle olur. Ancak tüketicilere de akademik camia olarak bir mesajımız var. Ola ki, küçük balıklar yakalanırsa, -hamsi için 9 santimetre, palamut için 25 santimetre- bu küçük balıkların tüketilmemesi, alınmaması gerekiyor. Balıkçılarımızın çok işi olduğunu biliyorum. Zor şartlarda denizde, Karadeniz’de, Marmara’da, Ege’de mücadele eden balıkçılarımızın bu önemli ve zor işi yaparken onların her sene daha bilinçli olduklarını, bu stokları korumak için akademi ile üniversiteler ile iş birliği içerisinde olduklarını biliyorum. Hepsine sağlıklı, güzel, bereketli bir sezon diliyorum” ifadelerine yer verdi.

  • Sonbahar hastalıklarından koruyacak beslenme tüyoları

    Sonbahar hastalıklarından koruyacak beslenme tüyoları

    Doğanın kendini kışa hazırlamak için yaşadığı dönüşüm sürecine bireylerin genellikle hazırlıksız yakalandığını ve hastalıklara karşı savunmasız kaldığını söyleyen Medline Adana Hastanesi’nden Klinik Diyetisyen Duygu Özbay, sonbahar hastalıkları kapımızı çalmadan immun sistemimizi güçlendirecek beslenme tüyoları veriyor.

    Narenciye

    Özellikle soğuk algınlığı ve gribe karşı immun sistemini güçlendirmek en temel kural kabul ediliyor. Bunun için de doğal destekçi besinlerden yararlanmak önem kazanıyor. C vitamini yönünden zengin besinleri tüketmek, aynı zamanda antioksidan deposu da olduklarından vücuttan toksik maddelerin atılmasını da sağlıyor. Narenciye ürünlerinin yanı sıra, biber türleri, kivi, brokoli ve maydanoz da C vitamini bakımından zengin besinler olarak öne çıkıyor.

    Doğal Yoğurt

    Doğal yoğurt gibi probiyotik kaynakları düzenli olarak tüketildiğinde bağırsak florasını zenginleştirerek sindirim ve immun sistemini güçlendiriyorlar. Yoğurt bunun yanı sıra içerdiği laktik asit ile mikroplara karşı kalkan etkisi gösteriyor ve savunma sisteminin ayakta kalmasına da katkı sunuyor.

    Balkabağı

    Zengin bir mineral, lif ve kalsiyum kaynağı olan balkabağı aynı zamanda önemli beta karoten kaynaklarının da başında geliyor. Böylece immun sisteminin en önemli parçalarından biri olan beta karoten sayesinde gribe karşı koruyucu etki gösteriyorlar. Balkabağı aynı zamanda sindirim sistemini de hızlandırıp rahatlatarak nispeten az su tüketilen soğuk havalarda kabızlık sorununa da iyi geliyor.

    Nar

    İçeriğindeki antosiyanin adlı bileşen sayesinde doğal bir antioksidan olan nar, gribe karşı korunmada etkili bir besin olarak öne çıkıyor. Ancak narın suyunu sıkıp içmek yerine orta büyüklükte bir narı tüketmek aynı zamanda bağırsak sağlığı açısından da yarar sağlıyor.

    Balık

    Özellikle yaşam alanları soğuk su olan balıklar, zengin Omega-3 yağ asitleri, fosfor, protein ve aynı zamanda A-B vitamini deposu durumundalar. İmmun sitemini destekleyen balığı ızgara, fırın veya buğulama teknikleri ile pişirerek haftada en az 2 kez sofralarda yer vermek hastalıklara karşı mücadelede önem kazanıyor.

    Soğan ve sarımsak

    Doğal bir antibiyotik olan soğan ve sarımsak vücudumuza giren mikroplarla mücadele ederek immun sistemini destekliyor, hastalıkları uzak tutuyor. İçeriğindeki allicin biyoaktif bileşeni, sarımsak çiğnendiğinde, dövüldüğünde veya kesilerek tüketildiğinde açığa çıkarak daha çok fayda sağlıyor. Bu nedenle mümkünse çiğ tüketilmesi gerekiyor.

    Brüksel lahanası

    Brüksel lahanası yüksek besin değeriyle öne çıkıyor. İmmun sistemini güçlendiren bu besin aynı zamanda bol miktarda demir ve potasyum içeriyor. Kemik sağlığı için gerekli olan K vitamini de bünyesinde barındıran bürüksel lahanası, Omega-3 yağ asidinin nebati formunu içeren nadir sebzeler arasında yer alıyor.

    Bitki çayları

    Kuşburnu, ıhlamur ve adaçayı gibi bitki çaylarının ölçülü bir şekilde tüketilmesi, içerdikleri antioksidanlar sayesinde immun sisteminin kuvvetlenmesini sağlıyor. Bu bitkilerden özellikle adaçayı içerdiği uçucu bileşenler sayesinde grip ve soğuk algınlığının yol açtığı boğaz ve ağızdaki iltihaplanmanın yanı sıra enfeksiyonu da önlemeye yardımcı oluyor. Ancak hamilelerin ve kronik hastalıkları olanların bitki çaylarını tüketmeden önce doktorlarına danışmaları gerekiyor.

  • Denize açılmasalarda limandan ayrılmıyorlar

    Denize açılmasalarda limandan ayrılmıyorlar

    Marmara Denizi’nin önemli limanlarından Kocaeli’nin Karamürsel ilçesinde 77 yaşındaki İhsan Dönmez (fotoğrafta) ve 80 yaşındaki Hüsnü Özdeniz, Türk sanat müziği eşliğinde limanda balıkçılara ağ onarıyor.

    Yaşlarının ilerlemesi nedeniyle yıllarca yaptıkları balıkçılığı bırakan Dönmez ve Özdeniz, her gün uğradıkları limanda balıkçılara ağ yapıyor ve yırtılan ağları onararak eski haline getiriyor.

     

  • Büyük Menderes’teki balık ölümleri tedirgin etti

    Büyük Menderes’teki balık ölümleri tedirgin etti

    Aydın’da tarım arazilerinin en büyük su kaynağı olan Büyük Menderes Nehri, son dönemde yaşanan kuraklığın ardından kirliliğiyle de gündem olmaya devam ediyor. Aydın tarımının can damarlarından olan Büyük Menderes Nehri, yaşanan kuraklığın üzerine çevresel ve endüstriyel atıklarla da gün geçtikçe yok olma sinyalleri verirken, yaşanan kirlilik ve çöp adaları dolayısıyla balık ölümleri de tekrar yaşandı. Türkiye’nin en önemli sulak alanlarının başında gelen Büyük Menderes Deltası’nda yaklaşık 6 kilometrelik sazlıkların kıyıları ölü balıklarla doldu. Tahliye kanalında yaşanan balık ölümleri sonrasında bölgede bulunan balıkçıl kuşların da ölü balıkları yemeye başladığını ifade eden Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD) Başkanı Bahattin Sürücü, balıkların acil bir şekilde neden öldüklerinin tespit edilmesi için analiz yapılması gerektiğini belirtti.

    “Kirli atık suları tahliye kanalına veriliyor”

    Büyük Menderes tahliye kanalında yine binlerce balığın öldüğünü belirten EKODOSD Başkanı Bahattin Sürücü, “Aşırı sıcak ve kuraklık nedeniyle çiftçilerin bile ürünlerini sulamada zorluk çektiği bir yılı geçiriyoruz. Bölgede yaşayanların gözlemine göre, birkaç gün önce kanala siyah kirli bir suyun verildiğini ve daha sonra balıkların su yüzeyinde baygın bir şekilde dolaştığını, arkasından da ölümlerin meydana geldiğini söylediler. Büyük Menderes Nehri’nin içinde yürünebilecek seviyede sular azalmışken, tahliye kanalında ise sular hiç eksilmiyor. Menderes’ten su verilmeyen tahliye kanalında aslında şu anda bir su değil siyah bir sıvı akıyor. Bunun nedeni, endüstriyel tesislerin, fabrikaların, organize sanayi bölgelerindeki birçok işletmenin ağır metal ve kimyasallardan oluşan arıtmasız kirli atık sularının tahliye kanalına verilmesi” dedi.

    “Analiz yapılması gerekiyor”

    Yüzeye çıkmış binlerce ölü balığın halk sağlığını da tehdit ettiğine dikkat çeken Sürücü, “Balıkların öldüğü yer, Türkiye’nin en önemli sulak alanlarının başında gelen Büyük Menderes Deltası Milli Parkı’nın tam ortası. Balıkları yemeye gelen kuşlardan da anlaşılacağı gibi, delta önemli kuş alanı statüsünde. Yaklaşık 6 kilometrelik sazlıkların kıyıları ölü balıklarla dolu. Kuşlarda bu balıkları yiyor ve sonucunda neler yaşanacak bilmiyoruz. Balıkların acil bir şekilde neden öldüklerinin tespit edilmesi için analiz yapılması gerekiyor. Ayrıca halk sağlığı açısından balıkların toplanıp yenmemesi için sudan temizlenmesi gerekir” şeklinde konuştu.

    “Ekolojik yapı çökecek”

    Balık ölümlerinin kaçınılmaz olarak her yıl tekrarlandığını vurgulayan Sürücü, “Yukarı havzalardan başlayan sorunların kahrını ve yükünü, biyolojik çeşitlilik açısından çok önemli bir doğa alanı olan Büyük Menderes Deltası çekiyor. Gerekli denetimler yapılarak sorumlular hakkında en ağır cezalar verilmelidir. Çözüm için tek bir kurumun işlevi yeterli değildir. Bu konuda tüm ilgili kurumlar bir araya gelerek, iş birliği yaparak bilinen sorunların çözümü için bir an önce harekete geçmelidir. Eğer bu konuda gereği yapılmazsa, bölgemizin en önemli biyolojik çeşitlilik alanında ekolojik yapı çökecek, tüm canlılar bundan olumsuz etkilenecektir” diye konuştu.

  • Balık fiyatlarında düşüş bekleniyor

    Balık fiyatlarında düşüş bekleniyor

    Kayhan, “Halkımız 15 Ekim’den sonra balığı daha ucuz yiyecek”

    Kozlu Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Ergün Kayhan, 1 Eylül’de başlayan av sezonunu değerlendirdi.

    Kayhan, avlanan hamsi ve palamudun yem balığı olarak tabir edildiğini ifade ederek 15 Ekim’den havaların da soğumasıyla birlikte avlanmaların artabileceğini ifade etti.

    Halkın da böyle daha ucuza balık yiyebileceğini belirten Başkan Kayhan açıklamasında şu ifadelere yer verdi:“2023-2024 sezonunda kıyı balıkçılığı açısından zayıftı. Kıyı balıkçılığı açısından palamut avcılığı başladı. Endüstriyel balıkçılık açısından da hamsi var. Hamsi yakalandı ama yeterli düzeyde değil. 3 gündür balıkçılarımız çok güzel palamut yakalıyor. Akşamları çıkan balıkçılarımız 150 kasa palamut yakalıyorlar. Bir haftadır poyraz rüzgarı var. Maalesef balığın havalanmasına engel oluyor. Daha sonra havalar güzel olacak. Halkımız kıyı balıkçılarımız palamudu yakaladığı sürece ucuza yiyecekler. Ekim ayında daha lezzetli ve daha gelişmiş göreceğiz. Kıyı balıkçılarımız bir kaç gündür havalardan memnunlar. En azından palamut yakalamaya başladılar. Halkımıza yansıması için endüstriyel olarak yakalanması gerek. Esas hamsinin zamanı Ekim 15. Ekim 15’den sonra palamut olur. Daha ana balık yakalanmadı. Yakalanan yem balığı. Daha ana balık yakalanınca halkımız hamsiyi de palamudu da daha ucuz yiyecek. Önümüzdeki Ekim ayın da kestane karası fırtınasından sonra balık daha da bol olacak. Umudumuz hamsi ve çinakop.”

  • Palamut sürpriz yaptı

    Palamut sürpriz yaptı

    1 Eylül’de balıkçılar av sezonunun bitmesiyle birlikte denizlere açıldılar. Balıkla dönen tekneler sayesinde balıkçı tezgahları da çeşit çeşit balıkla doldu. Hamsinin bol beklendiği sezonda balıkçılar palamuttan pek umutlu değil.
    Düzce’nin Karadeniz’e sahil ilçesi Akçakoca’da balıkçı tezgahları renklendi. Balıkçı Tuncay Gür, bu yıl hamsinin bol olacağını belirterek, “Palamut sürpriz yaptı. Tam olmasa da ara ara devam eder. Hamsi bol” dedi. Gür, fiyatların normal olduğunu, hamsinin 50 liranın altına düşmeyeceğini söyledi.
    Tezgahta balık fiyatları ise şöyle: Hamsi 70 TL, palamut 300 gramlık 100 TL, iri palamut 120 TL, mezgit 100 TL, barbun kilosu 150 TL, torik 350 TL, çipro levrek 90 TL’den satılıyor.

  • Sinop’ta hamsi tezgaha geldi

    Sinop’ta hamsi tezgaha geldi

    Karadeniz’de balık avı yasağının kalkmasıyla balıklar tezgahlardaki yerini almaya başladı. Avlanmanın devam etmesiyle balık fiyatlarında düşüş başladı. Geçtiğimiz hafta 80 liradan satışa sunulan hamsi, 60 liraya geriledi. 80 liradan satışa başlayan mezgit ise 70 liraya geriledi.

    Fiyatlara ilişkin konuşan balık satıcısı İbrahim Coşkunarslan, “Geçen haftaya göre fiyatlarımız biraz daha uygunlaştı. Hamsi 60 liraya düştü. Önceden 80 liraydı, bugünlerde 60 lira. Avlanma bollandıkça fiyatlar da ucuzlaşıyor. Böyle giderse hamsi 50 liraya kadar mezgit 60-50 liraya kadar düşer” dedi.

  • Tezgahlarda hamsi bolluğu yaşanıyor

    Tezgahlarda hamsi bolluğu yaşanıyor

    1 Eylül’de sona eren av yasağıyla birlikte tezgahlarda balık bolluğu yaşanıyor. Kocaeli’de 140 TL’den alıcı bulan hamsinin fiyatı da yasağın hemen ardından 80 TL’ye geriledi. Vatandaşların severek tükettiği hamsinin kilo fiyatı boyutuna göre 30 TL ile 80 TL arasında değişiyor. Balık fiyatlarının daha da düşmesi beklenirken, palamut ise henüz tezgahta yok.

    “30 TL’ye kadar hamsi var”

    Balıkçı esnafı Kemal Bineklioğlu, “Piyasaya hamsiyle başladık. Fiyat olarak da uygun, 30 TL’ye kadar hamsi var. Biz tezgahımızda iri ve güzel olanını satmaktayız. Şu anki piyasa beklediğimizin çok altında ve inşallah daha da düşecek. En iyi hamsinin fiyatı 80 TL, istavrit 90-180 TL, uskumru 70 TL, kefal 50-60 TL, çupra ve levreklerin fiyatları ise aynı. Sardalya düştü, 150 TL oldu. Karadeniz mezgit 150-200 TL. Balık piyasası başladığı günden itibaren yarı yarıya düştü. Başladığımız gün hamsinin kilosu 140-150 TL’ydi, şu anda 80 TL’ye kadar düştü” dedi.
    Vatandaşların bu yıl bol bol balık tüketeceğini dile getiren Bineklioğlu, “Halkımızın yüzü bu sene balıktan gülecek. Palamut yok ama hamsi var. Herkesin yediği, tercih ettiği bir balık. Karadeniz’den geldim, oltada bile balık yok, balığın büyümesi gerekiyor. Denizin içinde mutlaka palamut var ama piyasada yok. İlerleyen günlerde belki sahile iner ve çıkar. Fakat çok olacağını sanmıyorum” diye konuştu.

  • Havalar serinledi, palamut kendini gösterdi

    Havalar serinledi, palamut kendini gösterdi

    Palamudun bereketli olmasını temenni ettiklerini söyleyen balıkçı Kadir Gökalp, “Palamut balığı ilk kez ağlara takıldı. Bizler de bol bol tuttuk. Balık av sezonu başlangıcından bu yana ağlarda pek görülmeyen palamut tezgâhlarda yerini aldı. Denizlerde av yasağının 1 Eylül’de kalkmasının ardından Karadeniz ve Marmara’ya açılan tekneler ilk günleri genellikle bol istavrit avlarken, palamut pek görülmemişti. Bundan sonra palamudun daha bol geleceğini ümit ediyoruz” dedi.

    Balıkçı Enes Özkan ise “Artık palamut gelmeye başladı. Karadeniz ve Marmara’nın her yerinden tezgâhlara kadar geliyor. Şu anda balığa talep var” diye konuştu.