Etiket: “balık

  • İznik Gölü’nde sazan bereketi

    İznik Gölü’nde sazan bereketi

    Avlanma sezonunun başladığı İznik Gölü’nde sazan bereketi yaşandı. İznik Gölü’nde avlanan balıkçılar geceden attığı ağları sabah toplayınca şok yaşadı. Ağlara yaklaşık 600 kilo sarı sazan takılınca balıkçılar bayram etti. Sazanları gören vatandaşlar ise bol bol fotoğraf çektirdi. İznik Merkez Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Konur Genç, “Hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin üzerinde seyretmesiyle gölümüzde balık bolluğu yaşıyoruz. Mart 15’te sazan balığı yasağı girecek” dedi.

    Kilosu 150 liradan satılan sazanın büyüklüğü ise bir çocukla yan yana getirilmesiyle ortaya çıktı.

  • En çok tercih edilen balık çeşitleri

    En çok tercih edilen balık çeşitleri

    Elazığ’da balık sezonunun sonuna yaklaşılmasına rağmen balıkçılar satışlardan memnun. Hava ısınmaya başlamasına rağmen tezgahtaki çeşitliliği azalmayan balığa vatandaşlar tarafından rağbet gösterilmeye devam ediyor. Balıkçılara gelen vatandaşların en çok tercih ettiği ürünler ise hem ekonomik hem de bereketli olmasından dolayı hamsi, istavrit ve alabalık oldu. Hamsi ve istavritin kilosu 90 liradan satılırken, alabalık ise 110 liradan vatandaşların satışına sunuluyor.

    Balıkçı Ramazan Erdoğan, ”Vatandaşlarımız en çok hamsi, istavrit ve alabalık balıklarını tercih etti. Bu balık çeşitlerini seçmelerinin nedenleri hem ekonomik olmaları hem de bereketli olmalarından kaynaklı. Yoğun bir sezon oldu aynı zamanda balık da boldu. Vatandaşlarımız, balık çeşitleri arasında en fazla saymış olduğumuz balık çeşitlerini tercih etti. Fiyatlar bakımından diğer ürünlere göre çok uygun. Tezgahta bulunan balık çeşitlerinin fiyatları 35 liradan başlayıp 250 liraya kadar yükseliyor.

    Havalar ısınmaya başladı. Yavaş yavaş sezonun sonuna doğru gelsek de vatandaşlarımız balığa rağbet göstermeye devam ediyor. Keşke sezon bitmese de balık satışına devam edebilsek ama 1 Nisan itibariyle sezon kapanacak ve avlanama yasağı başlayacak. Sezon kapanana kadar bizim de balık satışlarımız herhangi bir zam gelmeden devam edecek” dedi.

  • Siyanür nedeniyle balık ölümleri iddiası asılsız çıktı

    Siyanür nedeniyle balık ölümleri iddiası asılsız çıktı

    Konuya ilişkin balık ölümleriyle ilgili yapılan çalışma ve analizler basınla paylaşıldı.

    Paylaşılan raporda şu bilgilere yer verildi:
    “Erzincan ili İliç ilçesi Dostal köyü kıyı şeridinde gerçekleşen balık ölümlerine ilişkin Elazığ Su Ürünleri Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü ve İliç İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü teknik personellerince 27.02.2024 tarihinde yerinde incelemeler yapılmıştır. Bu incelemeler sonucunda; Kıyı şeridi boyunca muhtelif yerlerden takribi aynı boy ve ağırlıkta (6-7 kg) 13 adet Cyprinus carpio (Pullu Sazan) balığının öldüğü görülmüştür. Bunlardan 3 adeti numune niteliği taşıdığından soğuk zincir kurallarına uygun olarak analizleri yapılmak üzere laboratuvara sevk edilmiştir. Kalan 10 adet balığın fiziksel muayenesinde çürüme ve kokuşmalar başladığı ölümlerinin üzerinden birkaç gün geçtiği anlaşıldığından imha prosedürlerine uygun olarak gömülerek imha edilmiştir. Bununla birlikte 4 farklı istasyondan su numunesi alınarak kimyasal analizleri yapılmak üzere laboratuvara gönderilmiştir. Bu istasyonlardan fiziksel su ölçümleri (Sıcaklık, PH, Oksijen vb.) yapılmış olup, balık sağlığı açısından tehlike oluşturmadığı değerlendirilmiştir. Yapılan incelemelerde şüpheli balık ölümlerinin sadece pullu sazan balıklarında olduğu görülmüştür. İnceleme sahasında bahse konu balıklar dışında herhangi bir farklı balık türüne, sucul canlılara ve su kuşlarının ölümüne rastlanılmadığı, canlı yaşam döngüsünün devam ettiği ve toplu balık ölümlerinin olmadığı gözlemlenmiştir. Bu nedenle yaşanan balık ölümlerinin mevsimsel geçiş dönemlerinden ve/veya balık hastalıklarından (viral, bakteriyel, paraziter vs.) kaynaklanabileceği öngörülmüştür.”

  • İstavritin tezgahlarda krallığı sürüyor

    İstavritin tezgahlarda krallığı sürüyor

    Denizlerin sultanı hamsi artık Karadenizli balıkçıların ağlarına beklenenden daha az vurmaya başladı. Geçtiğimiz haftalarda kilogram fiyatı 35 TL’ye kadar düşen hamsi önce ağlardan sonra da tezgahtan elini eteğini ihtiraz edince yerine avı artan istavrit geçti. Şimdi hamsinin kilosu 100 TL’den satılırken istavrit 35 TL’den vatandaşların sofrasını süslüyor. Balıkçılar iyi giden hamsi avının ardından denizlerde bollaşan istavrit ile tekrardan yüzleri güldü.

    “Hamsiyle başladık, istavritle devam ediyoruz”

    Hamsinin azalmasıyla istavritin tezgahlarda bollaştığına vurgu yapan Abdulkadir Vural, “Av sezonu çok süper gidiyor. Hamsiyle başladık, istavritle devam ediyoruz. Eylül ayının ortalarında biraz balık ürünleri kıttı. Sonradan bollaşmaya başladık. Güzel bir sezon geçti. Hamsi olsun. Hamsi bittikten sonra istavrite başladık. İstavritin kilosu üç kilosu 100 liradan kilosunu ise 35 liradan satıyoruz. Şimdi hamsinin yaklaşık iki buçuk üç aylık bir avlanması vardı. Hamsi bitti, bunun yerini de istavrit aldı. Şu anda denizin kuru fasulyesi, istavrit. Fiyatlar uygun. Piyasaya nazaran fiyatlar uygun. Otuz beş lira. Üç kilosu yüz lira. Denizde bol olduğu için fiyatlar güzel. Şimdi tabii ki belli olmaz da ama şu anda güzel devam ediyor. Nisan ayının on beşinde av yasağı bitiyor. O zamana kadar vatandaşımız tüketmeye devam eder. Balıklarım sabah erken saatlerde gelmeye başlıyor. Umduğumuzu bulduk. Hamsi balıkçıların yüzünü güldürdü” ifadelerini kullandı.

  • Balık hastalıkları ile mücadele devam ediyor

    Balık hastalıkları ile mücadele devam ediyor

    Su ürünleri yetiştiriciliğinin en önemli sorunlarından biri olan balık hastalıkları ile mücadele etme noktasında adım atan bilim insanları aynı zamanda yörede alabalık yetiştiriciliği gerçekleştirenlere tedavi konusunda destek verirken, Gürcistan’da da danışmanlık hizmeti veriyorlar.

    Balık hastalıkları nedeniyle ciddi ekonomik kayıpların yaşandığını ifade eden RTEÜ Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şevki Kayış, “Bu kayıpların önlenmesi için balık hastalıklarının önlenmesi gerekiyor. Daha sonrası için ise doğru teşhis ve tedavi çok önemlidir. Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Hastalıklar Ana Bilim Dalı olarak, 20 yılı aşkın bir zamandır bölgemize balık hastalıkları alanında ciddi katkı sunmaktayız. Özellikle alabalık yetiştiriciliği yapılan işletmelerde bakteriyel ve paraziter hastalıkların teşhis ve tedavisi konusunda işletmelere destek oluyoruz. Sadece bölgemize değil komşu ülke olan Gürcistan’a da bu konuda danışmanlık hizmeti vermekteyiz” ifadelerini kullandı.

    Hastalıklarla mücadele ile ilgili bilgilendirme yaptıklarını ifade eden Kayış, “Fakültemizde konu ile ilgili 2 profesör, 1 doktor öğretim üyesi ve 2 araştırma görevlisi donanımlı laboratuvar desteği ile bu hizmeti sunmaktadır. Asli görevimiz olan akademik çalışmalar ve eğitim faaliyetleri ile yeni araştırmacıların yetişmesine ve sorunların çözümüne katkı sunmaktayız. Balık patojenlerinin tanımlamaları, bu patojenlerin antimikrobiyal direnç durumları, balıklarda korunma amaçlı aşı uygulamalarının nasıl ve ne zaman yapılması gerektiği gibi konularda bilgilendirme hizmeti vermekteyiz” şeklinde konuştu.

  • Kaçak karidese dikkat

    Kaçak karidese dikkat

    Akdeniz’e kıyısı olan Adana’nın Karataş ilçesinde balıkçılar denizden barbun, dil balığı, lagos ve gümüş gibi birçok balık türünü çıkartıyor. İlçedeki balıkçılarda kilogram fiyatı 100-120 TL arasında satılan balıklar, Adana ve çevre illere gönderiliyor ancak fiyatları da 200-300 liraya yükseliyor. İhlas Haber Ajansı’na konuşan Karataş Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Celal Safsoylu, “100-120 TL’lik fiyatlar üreticileri tatmin etmiyor ancak bizden bu fiyata alınan balıklar sofraya ulaşana kadar yüzde 200 zamlanıyor. Hem biz hem de vatandaşlar mağdur oluyor. Kooperatif olarak da paramız olmadığı için biz bu balıkçı arkadaşların balığını değerlendiremiyoruz” ifadelerini kullandı.

    “Aracılar kazanıyor”

    Tarım ürünlerinde olduğu gibi balıkta da aracıların para kazandığını aktaran Safsoylu, “En büyük emeği sarf eden, en büyük girdisi fazla olan üreticiler maalesef bu konuda yalnız bırakılmışlar. Üretici para kazanamıyor ama ikinci, üçüncü eller kazanıyor ve soframıza ulaşıncaya kadar ürünler yüzde 200-300 civarında değer kazanıyor” dedi.

    “Balık tüketimi artmalı”

    Balık tüketiminin artması gerektiğini söyleyen Safsoylu, “Biz tabii ki halkımızın balık yemesini tercih ediyoruz. Hiç olmazsa haftada 3 gün çocuklarımıza balık yedirmeliyiz. Fosfor ve iyot yönünden zengin olan balığı yedirmemiz gerekiyor kemik gelişiminde faydalı olduğu için. Maalesef dünya ülkeleri arasında balık tüketiminde 7. sıradayız” diye konuştu.

    Kaçak karidese dikkat

    Celal Safsoylu, ağır metal içeren ve bu nedenle ülkeye kaçak yollarla getirilen İran karidesinin piyasada yerli jumbo karidesin yarı fiyatına satıldığını da söyleyerek, hem insan sağlığına hem de ekonomiye zarar verildiğini söyledi.

  • Aliağa’da balıkçılığa yapay resif desteği

    Aliağa’da balıkçılığa yapay resif desteği

    Aliağa Belediyesi ve Aliağa İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü iş birliğinde gerçekleştirilen projeyle, ilk yapay resifler (insan yapımı su altı yapıları) Aliağa Körfezinde denizle buluşturuldu. Deniz canlılarının barınmasına, beslenmesine ve çeşitliliğin artırılmasına katkı sağlayacak resifler, kıyıya yaklaşık 400 metre açıkta suya indirildi.
    Projeyle, toplam 600 adet yapay resifin deniz altına indirilmesi planlanırken, yine resiflerle balık popülasyonunun artırılması ve küçük ölçekli balıkçılığın da desteklenmesi amaçlanıyor.

    “Dalış turizmi de canlanacak”
    Aliağa İlçe Tarım ve Orman Müdürü Mazlum Selim Aksakal, “Proje kapsamında 1 metreküplük ortaları delik bloklar, Aliağa Körfezinin 4 farklı bölgesine toplamda 600 adet olarak serbest düşme tekniği ile bırakılacak. Karadut mevkiine 100, ön plaj batı mevkiine 100, ön plaj doğu mevkiine 100 ve arka plajlar mevkiine 300 adet atılacak. Proje ile deniz altındaki popülasyonu artırarak Aliağa’daki küçük ölçekli balıkçılarımızı ekonomik olarak desteklemiş olacağız. Yapay resifler sayesinde Aliağa’da amatör deniz turizmi ve dalış turizmi de canlanacak” dedi.
    Öte yandan resiflerin bırakıldığı programa ayrıca; Aliağa Kaymakamı Zekeriya Güney, Aliağa Belediye Başkanı Serkan Acar, Garnizon Komutanı Albay Faruk Altun, İzmir İl Tarım ve Orman Müdürü Mustafa Şahin, İMEAK DTO Aliağa Şube Yönetim Kurulu Başkanı Adem Şimşek, Aliağa Amatör Balıkçılar ve Deniz Sporları Derneği (ALDER) Başkanı Naci Biçer ve Aliağa Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Hakan Şengül de katıldı.

  • Akdeniz’de balık bereketi

    Akdeniz’de balık bereketi

    Akdeniz’de 15 Eylül’den itibaren avlanma yasağının kalkmasıyla tezgahlar balıkla dolarken, fiyatlarda da düşüş devam ediyor. Balık çeşitliliği açısından zengin denizlerden biri olan Akdeniz’de havaların güzel gitmesinden dolayı balık bolluğu yaşanıyor. Balıkçı esnafı, vatandaşları ucuz balık tüketmeye çağırdı. Özellikle Akdeniz’in hamsisi olarak bilinen sardalyanın kilo fiyatının 60 ile 70 TL arasında değiştiğini belirten balıkçılar, bu balığın omega 3 açısından da zengin olduğunu ifade etti.

    “Kilogramını 60-70 liraya, hatta 50 liraya bile veriyoruz”

    Mersin Balıkçılar Derneği Başkanı Adnan Polat, Akdeniz’de 15 Eylül itibarıyla av yasağının kalktığını hatırlattı. Akdeniz’in balık çeşitliliği açısından zengin bir deniz olduğunu belirten Polat, tezgahlarda sardalya, çupra, levrek, barbun, mezgit, kefal, istavrit gibi çeşitli balıkların yer aldığını ifade etti. Pazarda ayrıca kalamar, karides, havyar gibi çeşitlerin de yer aldığını vurgulayan Polat, “Mevcut tarih itibarıyla en bol balık Mersin ve Akdeniz’in incisi sardalyadır. Karadeniz’de nasıl hamsi meşhur ise burada da sardalya meşhurdur. Şu an kilogramını 60-70 liraya, hatta 50 liraya bile veriyoruz. Halkımızı omega-3 açısından en zengin balık çeşidi olan sardalya tüketmeye davet ediyoruz” dedi.

    “Şu an bolluk ve bereket var”

    Balığın diğer gıda ürünleriyle karşılaştırıldığında ucuz olduğuna değinen Polat, pazardaki balık fiyatları hakkında da bilgi verdi. Vatandaşlara “ucuz balık tüketin” çağrısında bulunan Polat, şöyle devam etti:
    “Deniz balıkçılığımız şu anda kültür balıkçılığından daha uygun ve ucuz. Çupra ve levrek kilogramı yaklaşık 200 liraya satılıyor. Hatta 190, 180 lira civarında da gidiyor. Sardalya 60 lira , hamsi 70 ila 80 lira arası, kefal 70-80 lira, barbun 100 lira, gümüş 100 ila120 lira arasında satılıyor. Akdeniz’de genelde havalar iyi gittiği için şu an bolluk ve bereket var. Sıcak hava devam ettiği sürece fiyatların giderek düştüğünü göreceğiz.”
    Balık pazarında dere ve ırmaklarda yetişen yayın balığı bulunduğunu da vurgulayan Polat, yayın balığının kilogramını ise 100 liradan sattıklarını söyledi.

    “Sardalyanın vitamini somondan fazladır”

    Balık tüketiminin sağlık açısından önemine işaret eden Polat, “Öte yandan kamuoyunda yanlış bir algı var. Somonun vitaminin yüksek olduğu söyleniyor. Tam tersi sardalyanın vitamini somondan fazladır. İthal gelen somon genelde çiftliklerde yetiştiriliyor. Halkımız gelen balıkları doğal ortamında yetişen somon zannediyor. O somonları bize yollamıyorlar, kendileri tüketiyorlar. Onun için biz kendi balığımızı, yerli balığımızı yiyelim sağlıklı ve sıhhatli yaşayalım” diye konuştu.

  • Yunus balıklarının dansı kamerada

    Yunus balıklarının dansı kamerada

    Bursa’nın Mudanya ilçesinde yunus balıkları denizde adeta dans etti. O anları gören vatandaşlar yunus balıklarının dans resitalini izlerken, bazıları ise kayda aldı.

  • Bu gölde artık sadece balıklar yüzebilecek

    Bu gölde artık sadece balıklar yüzebilecek

    Sivas’ın Gürün ilçesine uzaklığı 10 kilometre olan Gökpınar Gölü berrak suyuyla doğaseverlerin ilgisini çekiyor. Yaz kış birçok doğaseveri ağırlayan göl, dünyanın en berrak suyuna sahip göller arasında bulunmasıyla görenleri kendine hayran bırakıyor. Su sıcaklığının yıl boyunca 11 derece olan gölde su altı dalışları da oldukça rağbet görüyordu. Geçtiğimiz günlerde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın aldığı karar sonrası göl sit alanı olması ve berraklığını kaybetmemesi için dalış turizmine kapatıldı.

    Sivas Turizm Derneği Başkanı Hakan Bakar, Gökpınar Gölü’nün dalışlara yasaklanmasının çok üzücü bir durum olduğunu ifade ederek, “Çok üzücü bir durum, Sivas turizm de çağ atlayacağına dair siyasilerden duyuyoruz ancak böyle bir kararla turizmin aşağı doğru indiğini göreceğiz. Gürün Sivas için önemli ilçelerden bir tanesi, herkesin görmesini tavsiye ediyoruz. Bunun yanında sportif bir kolda bulunuyor. Dalgıçlar için önemli bir rolü bulunuyordu, yılın belirli döneminde bu sporla uğraşan veya meslek edinenler o bölgede dalış yapıyordu. Bu duruma sadece dalma gözüyle bakmamak gerekiyor. Üzücü bir durum, biz bu karardan vazgeçilmesini istiyoruz. Çünkü özellikle hızlı tren geldikten sonra turizm anlamında Sivas bir ivme kazandı.

    Gökpınar’a dalmanın yasaklanması ve benim edindiğim bilgiler çerçevesinde göl üzerinde yüzen yunusların azaltıldığı veya kaldırıldığı, piknik alanlarının da yasaklandığı gibi söylemler dolaşıyor. Dalgıçlık çok özel ve güzel bir spor. Bu işe merakı olanların birçoğu da Gökpınar gölünde dalış yapıyordu” dedi.