Etiket: baraj

  • Bursa’da barajlarda son durum! BUSKİ açıkladı

    Bursa’da barajlarda son durum! BUSKİ açıkladı

    Bursa’da son haftalardaki yağışlarla birlikte dolmaya başlayan barajlardan gelen haber sevindirdi

    Ocak ayı ortalarında iki barajın ortalama doluluk oranı yüzde 6 artış göstererek 17.5’tan 23.5’a yükseldi.

    Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon Genel Müdürlüğü’nden (BUSKİ) alınan bilgiye göre, Bursa’nın içme suyu ihtiyacını karşılayan Doğancı Barajı’nda doluluk oranı yüzde 29,  Nilüfer Barajı’nda doluluk oranı yüzde 18 olurken, ortalama doluluk oranı yüzde 23.5 olarak tespit edildi.

    Toplam su hacmi 15 milyon 538 bin 950 metreküp olurken, yetkililer suyun yine de tasarruflu kullanılması gerektiği konusunda vatandaşlara uyarıda bulundu.

  • Bursa’da barajlardaki son veriler açıklandı

    Bursa’da barajlardaki son veriler açıklandı

    Son 100 yılın en kurak kış mevsimini geçiren Bursa’nın barajlarındaki 70 güne kadar düşen su rezervi, iki gün süren yağmurlar ve ardından başlayan karla birlikte 115 güne çıktı.

    Türkiye genelinde yaşanan kuraklıkla birlikte genel bir susuzluk sorunu herkesin en büyük korkusu olurken, son 100 yılın en kurak kışını geçiren Bursa’nın içme suyu ihtiyacını karşılayan Nilüfer ve Doğancı Barajları’ndaki su rezervi kentin 70 günlük ihtiyacını ancak karşılayabilecek seviyeye kadar düşmüştü.

    Bu süreçte iki gün önce başlayan yağmurlar büyük umut olurken, yağmurun ardından başlayan karla birlikte kentin yüksek kesimleri beyaza büründü.

    Doğancı ve Nilüfer Baraj havzalarını besleyen dağlar karla kaplanırken, barajlardaki su rezervi de 115 güne çıktı.

    Önümüzdeki günlerde beklenen yağışlar ve karların erimesiyle birlikte, kentin su anlamında sorunsuz bir yaz geçirmesi bekleniyor.

  • Son verileri paylaştı! 110 güne çıktı

    Son verileri paylaştı! 110 güne çıktı

    Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, son bir haftadır yaşanan yağışlarla birlikte Bursa’nın barajlarındaki rezervin şehrin 110 günlük su ihtiyacını karşılayacak hale geldiğini belirterek, yarından itibaren yoğun kar yağışı beklentisi olduğunu hatırlattı.

    Başkan Alinur Aktaş, Büyükşehir Belediye Meclisi’nde iklim değişikliği ve kuraklığın kendilerinin de gündeminde olduğunu kaydederek,

    “2 yıldır iklim değişikliği ve kuraklık konusunu konuşur olduk. Hayat kaynağımız su her zamankinden değerli oldu. Son 30 yılın en kurak mevsiminin yaşandığı, son 100 yılın en kurak beşinci mevsiminin yaşandığını DSİ kayıtlarından görüyoruz. İklim değişikliği ve kuraklıkla alakalı Bilim Kurulu’nu teşekkül ettirdik.

    Valimiz başta olmak üzere iki üniversiteden hocalarımızla akademik odalarla beraber ilk toplantımızı gerçekleştirdik. İkinci üçüncü toplantıları gerçekleşecek.

    Allaha hamdolsun iki gündür yağışlar iyi gidiyor. Yarından itibaren yoğun kar yağışı beklentisi var. Şu anda sabah aldığımız verilere göre 110 günlük suyumuzun bulunduğunu ifade etmek istiyorum. Senenin bütünde anormal sıkıntı asla yaşamadık. Su kesintilerine maruz kalmadık.” dedi.

  • Tehlike kapıda! Bursa’nın 75 günlük suyu kaldı

    Tehlike kapıda! Bursa’nın 75 günlük suyu kaldı

    Son günlerde barajlardaki su seviyesi iyice azalan ve dört gözle sağanak yağış bekleyen Bursa’ya kötü haber geldi. Bursa’nın hiç yağış alınmaması durumunda 75 günlük suyu kaldığı açıklandı.

    BUSKİ Genel Müdürü Güngör Gönenç ile yaptığı görüşmeyi köşesine taşıyan Olay Gazetesi Yazarı Mustafa Özdal, açılan kuyular sayesinde su kesintilerine gerek kalmadığını, aksi takdirde ağustos ayı başından bu yana su kesintileri planlandığını belirtti.

    Özdal’ın bugünkü yazısında ilgili bölüm şu şekilde:

    “BUSKİ’den aldığım son veriler, kuraklık tehlikesinin yakın bir gelecekte bizi beklediğini gösteriyor.

    Bursa’nın içme suyunu temin eden iki barajda da su seviyesi hayli düşmüş.

    Doğancı Barajı’nda su seviyesi yüzde 39,2, Nilüfer Barajı’nda ise yüzde 4,5.

    Bu şu demek:

    Hiç yağış düşmezse sadece 75 günlük suyumuz kaldı.

    Üstelik içme suyunun yüzde 60’ı pınarlardan ve yer altı kuyularından temin edilmesine rağmen…

    Peki su kesintisi gündemde mi?

    Evet yaklaşık 10 ay önce 75 adet kuyu açılmasaydı ağustos ayından itibaren Bursa’da su kesintisine gidilecekmiş.

    Bunu ben değil BUSKİ Genel Müdürü Güngör Gönenç söylüyor:

    “İyi ki 75 kuyu açmışız. Yoksa barajlardaki suyumuz yetmeyecek ve biz ağustosta su kesintilerine gitmeye başlamıştık.”

    Evet tablo bu.

    İhtiyaçların sınırsız, kaynakların sınırlı olduğu bir dünyada yaşıyoruz.

    Ve kuşkusuz ‘su’ da en temel, en hayati ihtiyaç.

    400 yıl önce Bursa’nın nüfusu 30 bin iken bugün 3 milyon.

    Yani kent 100 kat büyümüş.

    Bakmayın Bursa sudan ibaret denildiğine.

    Siz siz olun tasarrufu elden bırakmayın.

    Bu işin şakası yok!”

  • Baraj boşaldı, su yasakları geldi

    Baraj boşaldı, su yasakları geldi

    Çanakkale’nin içme ve kullanma suyu ihtiyacını karşılayan 54 milyon 115 bin metreküp kapasiteli Atikhisar Barajı’nda 12 milyon metreküp su kaldı. Kuraklık nedeniyle barajda su miktarının iyice azalması üzerine harekete geçen Çanakkale Belediyesi, şehir şebeke suyu kullanılarak hortumla araç, halı ve kilim yıkanmasını yasaklarken, sanayi tesislerinde kullanımları göz önüne alınarak kısıtlamaya gidilmesi, bahçe sulamalarının da mümkünse kuyu suyu kullanılarak ve damlama sistemi ile yapılması kararı aldı.

    Çanakkale’de yağışların beklenen seviyede olmaması nedeniyle barajlardaki su miktarı giderek azaldı. Çok sayıda su kaynağına sahip olduğu için mitolojide adı ‘Bin Pınarlı İda’ olarak geçen Kaz Dağları’nın dibindeki 96 milyon 500 bin metreküp su kapasitesine sahip Bayramiç Barajı’nda, yaklaşık 12 milyon metreküp su kaldı.

    Çanakkale merkezinin içme ve kullanma suyu ihtiyacını karşılayan 54 milyon 115 bin metreküp su kapasitesine sahip Atikhisar Barajı’ndaki su miktarının ise 12 milyon metreküpe düştüğü belirtildi. Kentin içme suyu ihtiyacını da karşılayan Atikhisar Barajı’nda su miktarının iyice azalması üzerine Çanakkale Belediyesi harekete geçerek, su kullanımına yönelik bazı yasaklar getirdi.

    Çanakkale Belediye Su İşleri Müdürlüğü, tüm dünyada ve ülkemizde de yaşanan küresel ısınmanın etkisiyle su kaynaklarının azaldığını, yaşanmaya başlanan sıkıntılar göz önünde bulundurularak; kentin tek su kaynağı olan Atikhisar Barajı’ndaki suyun en yüksek verimi sağlayacak şekilde kullanılabilmesi ve sürdürülebilir su yönetiminin sağlanabilmesi için önlem alınmasını teklif etti. Bunun üzerine Belediye Encümeni, geçen günlerde toplanarak, su tasarrufuna yönelik oybirliğiyle radikal kararlar aldı.

    ENCÜMENİN ALDIĞI KARARLAR

    Encümen kararları doğrultusunda; şehir şebeke suyu kulanılarak hortumla araba yıkanması, konut ve iş yeri önlerinin ve içlerinin hortumla yıkanması, halı ve kilim yıkanması yasaklandı. Bahçe sulamalarının sabah ve akşam mümkünse kuyu suyu veya yağmurlama, damlama sistemi ile sulanması, yüksek su tüketimi olan sanayi tesislerinde suyun tasarruflu kullanılabilmesi için mevcut kullanımları göz önüne alınarak kısıtlamaya gidilmesi kararı alındı. Oto yıkama, halı yıkama hamam, WC gibi su tüketimi yüksek olan iş yerlerine ön ödemeli elektronik sayaç takılması zorunluluğu getirilirken, yeraltı suyu kullanan işyerlerine de mekanik sayaç taktırılarak kullanılan suyun tespitinin yapılıp atıksu bedeli alınması kararlaştırıldı.

    Park, bahçe, yeşil alan, tarımsal amaçlı üretim yapılan yerlerde sulamalar kısıtlandırılırken, acil sulama ihtiyacı olan yerlerde yağmurlama, damlama sistemi ile su kullanımının minimuma indirilmesi, şehir ve mücavir alanlarında şebeke suyunun tasarruflu kullanılması yönünde de karar verildi.

    Alınan kararlara uyulup uyulmadığı belediye zabıta müdürlüğü ekiplerince belirlenecek ve kararlara uymayanlar hakkında 5326 sayılı Kabahatler Kanununca cezai işlem uygulanacak.

    ”KENTIN YILLIK SU TÜKETİMİ 12 MİLYON METREKÜP”

    Çanakkale Belediye Başkan Yardımcısı İrfan Mutluay, Atikhisar Barajı’nın kent için hayati öneme sahip olduğunu belirterek, “Şu anda 12 milyon metreküp su var. Bunun 2,5 ila 3 milyon metreküpü de kullanılamayan dip suyu. Doluluk oranı yüzde 22 seviyesinde. Kentin yıllık su tüketimi de 12 milyon metreküp sevisyesinde. Çanakkale Belediyesi önümüzdeki yıl daha ciddi bir sorun yaşamamak adına bir takım önlemler aldı. Encümende alınan kararlar doğrultusunda Çanakkale’deki 40 oto yıkamacı dükkanında mekanik sayaç kullanımını yasakladık. Gerekli tebligatları yaptık ve ön ödemeli akıllı su sayacı takılmasını istedik. Bir kısmı akıllı sayaca geçti. Bunun yanı sıra hortumla şehir şebeke suyu kullanılarak araç yıkanması yasaklandı. Yine apartman ve iş yeri önleri ve merdiven boşlukları gibi alanların şehir şebeke suyu kullanılarak hortumla yıkanması yasaklandı. Bahçe sulamarında ise özellikle basınçlı sulama sistemleri kullanılması yönünde karar alındı. Bundan böyle parklarımızı ve bahçerimizi biz de yağmuralma yani damlama sistemi ile sulayacağız. Başka alanlarda da su tüketimine karşı önlemler getirdik. Ayrıca sanayi tesislerine de su kullanımını kısıtlamaları için tebligat yaptık” dedi.

    ”YAĞMUR YAĞSIN DİYE DUA EDER OLDUK”

    Belediyenin su kısıtlamasına yönelik aldığı kararlar birçok vatandaş tarafından yerinde bulundu. Oto yıkama iş yeri sahibi Ayberk Öztürk, “Yağmur yağsın diye dua eder olduk. Barajdaki suyun azalma olayı bizi olumsuz yönde etkiliyor. Bu Çanakkale’deki yıkama sayısının da düzensiz şekilde artışı engellenmeli. Belediyenin bu konuda çalışmalara yaptığını görüyoruz. Ben şu an şehir şebeke suyu ve akıllı sayaç kullanıyorum. Hortumdan çıkan suyun onda birini çeken bir kompresör sistemi kurulmuş. Bu bütün yıkamacıların dükkanında var. Bu makinede kullanılan suyu daha az tüketiyor. Ancak oto yıkamacı sayısının kentte her geçen gün artması sıkıntı yaratıyor olabilir” diye konuştu.

    İl Tarım Müdürlüğü Su Ürünleri Kontrol Şube Müdürlüğü’nden emekli Muzaffer Mut ise tedbirlerin daha önceden alınması gerektiğine dikkat çekerek, “Su hayattır. Belediyenin tedbirlerini yerinde buluyorum. Biz Yeşil Dardanos Sitesi’nde yazlıkta kalıyoruz. Burada bahçe sulamalarında kuyu suyu kullanıyoruz. Suyu fazla harcamamak için yazlık sitede herhangi bir tarımsal üretime girmiyoruz. Kuyu suyu bile zamanla tükeniyor. Bu nedenle kuyu suyu ile sulamayı da tasarruf için yağmurlama sistemi ile yapıyoruz. Onun için iyi kullanmamız lazım. Herkes suyun ortak bir değer olduğunu bilmeli. Ama maalesef biz bu bilinçte değiliz. İnsanlarımızın bilinçsizce su tüketimine hazine olsa, denizler olsa dayanmaz” dedi.

  • Bursa’da su krizi! Barajlar alarm veriyor

    Bursa’da su krizi! Barajlar alarm veriyor

    Bursa’da son yıllarda yağmur ve kar yağışının az olmasından dolayı barajlardaki doluluk oranları düştü.

    Büyükşehir Belediyesinden yapılan açıklamada, geçen yıldan bu yana hissedilen kuraklığın Bursa’nın içme suyu rezervlerini olumsuz etkilediği, barajlardaki su miktarının günden güne azaldığı bildirildi.

    Meteoroloji verilerine göre Bursa’da son 100 yılın en kurak 5’inci yılının geride kaldığı belirtilen açıklamada, “Nilüfer Barajı’nda yüzde 5, Doğancı Barajı’nda ise yüzde 40 seviyesine düşen su miktarı, Bursa’nın bir su krizi ile yüzleşmek zorunda kalabilme ihtimali noktasında alarm veriyor.” ifadesi kullanıldı.

    Açıklamada görüşlerine yer verilen Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, barajlardaki su seviyesine dikkati çekerek, vatandaşları su tasarrufu konusunda duyarlı olmaya davet etti.

    Bursa Su ve Kanalizasyon İdaresince (BUSKİ) geçen yıl eylül ayından itibaren derin su kuyuları ile şebekeye takviyede bulunduklarını, kuraklığı çok önceden öngörüp gerekli tedbirleri aldıklarını aktaran Aktaş, şu bilgileri paylaştı:

    “İklim değişikliği ve bunun bölgemize yansıyan etkilerini çok yakından takip ederek olumsuz senaryolara karşı geliştirmiş olduğumuz kriz eylem planımız ile Bursa’nın bugüne kadar susuz kalmasını önlemeyi başardık. Ancak beklenen yağışların halen alınamamış olması, pandemi nedeniyle artan su tüketimi ve kuraklığın halen devam etmesi bizleri, vatandaşlarımızın çok da hoşuna gitmeyecek tedbirleri almak zorunda bırakabilir. Dileğimiz bir an önce mevsimsel yağışların başlayarak hiçbir sıkıntı yaşamadan vatandaşların hayatını normal akışında sürdürmesini sağlamak.”

    Su tasarrufuna dikkat çeken Başkan Aktaş, “İklim değişikliği ve yağış rejimindeki olumsuz gelişmeler nedeniyle Bursa’nın 30 yıllık su ihtiyacını karşılayacak olan Çınarcık Barajı isale hattı projesi çalışmaları hızlandı. Özellikle önümüzdeki 2 yılda ve aslında genel olarak bundan sonra her zaman suyu bilinçli ve tasarruflu kullanmak büyük önem taşıyor. Altyapı yatırımları ile su kayıp kaçak oranını yüzde 20’lere kadar indirdik.” değerlendirmesinde bulundu.

  • Bursa’da barajlarda 3 ay yetecek kadar su kaldı

    Bursa’da barajlarda 3 ay yetecek kadar su kaldı

    Türkiye genelinde olduğu gibi Bursa’da da son yılların en kurak ekim ve kasım aylarını yaşanırken yetkililer barajlarda 3 ay yetecek kadar su kaldığını açıkladı.

    Son yağışlarla birlikte Bursa’da barajlarda 12 günlük su artışı yaşanırken yetkililer şubat ayının ilk haftasına kadar su sıkıntısı çekilmeyeceğini belirtti.

    Bursa Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon Genel Müdürlüğü’nden (BUSKİ) alınan bilgiye göre, şehrin içme suyu ihtiyacını karşılayan Doğancı Barajı’nda  kasım ayında doluluk oranı yüzde 45.63, Nilüfer Barajı’nda doluluk oranı yüzde 6,72 olurken, ortalama doluluk oranı yüzde 24.31 olarak belirlendi.

    Son 15 günlük doluluk oranında ise Doğancı Barajı yüzde 45, Nilüfer Barajı ise yüzde 5 oldu.

    Toplam kullanılabilir su hacmi 16 milyon 170 bin metreküp olurken, şehre verilen ortalama günlük su miktarının ise 361 bin metreküp olduğu açıklandı.

    2021 ŞUBAT AYINA KADAR SU SIKINTISI YOK

    Yetkililer, 2021 yılı şubat ayının ilk haftasına kadar su sıkıntısı çekilmeyeceğini belirtirken, yine de suyun tasarruflu kullanılması gerektiğine dikkat çekti.

    Ayrıca Büyükşehir Belediyesi şehrin belli bölgelerine astığı afişlerle suların tasarruflu kullanılması konusunda uyarılarda bulundu.

  • İstanbul barajlarında dip suyu tehlikesi

    İstanbul barajlarında dip suyu tehlikesi

    İstanbul’da barajların doluluk oranı yüzde 30’un altına düşerek 29.43 oldu.

    Bilim Kurulu üyesi ve Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlı Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, suların şebekeye verilmeden önce fizikseli kimyasal ve biyolojik olarak ciddi testlerden geçirilmesi gerektiğine dikkat çekerek, bu seviyedeki sularda dip seviyesine yaklaşıldığı için ağır metaller bulunabileceği konusunda uyarılarda bulundu.

    İstanbul barajlarının doluluk oranı bugün itibariyle yüzde 29.43 seviyesinde. Alibeyköy Barajı’nda 24.21 seviyesindeki doluluk oranı, çekilen sularlar çok net şekilde gözükürken, tarihi su kemeri neredeyse tam boy görünüyor.

    Bilim Kurulu üyesi ve Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, barajların yüzde 30’un altındaki doluluk oranı ve bunun insan sağlığına etkileri konusunda, şu değerlendirmelerde bulundu:

    “Şebeke suyuna verilecek olan suların tahlillerinin tam olarak yapılası gerekiyor. Bu ister dip suyu olsun, isterse üst su olsun değişen hiçbir şey söz konusu değil. Bunların tamamının fiziksel, kimyasal ve biyolojik muayeneden geçirildikten sonra şebekeye verilmesi gerekiyor. Bu sırada başta klorlama ve filtreleme olmak üzere diğer mikro organizmalardan da arındırılması gerekiyor. Dip suyun şöyle bir riski elbette olabilir; suyun altına ağır maddeler çöker, partiküller çöker gibi gözükebilir. Fakat burada aslında önemli olan denizlerde de benzer durum geçerlidir; dipte en altta ağır metaller kalır eğer suda varsa. Yani cıva, demir gibi ağır metaller en altta kalır. Bu sularda bu tip riskler söz konusu olabilir. Bu nedenle mümkünse barajların dolu olması gerekir. Ancak tehlikeli seviye söz konusu olmayana kadar baraj içindeki tüm sular kullanılabilirdir” dedi.

    FİZİKSEL, BİYOLOJİK VE KİMYASAL TESTLER

    Prof. Dr. İlhan, “Fiziksel muayene, kimyasal ve biyolojik muayenenin yapılması koşuluyla. Fiziksel muayenede suyun berrak olup olmadığı, renginin olup olmadığı ki şeffaf olması, berrak olması gerekir, partikül içermemesi gerekir. Bunlara bakılır. Kimyasal muayenede özellikle demir ve cıva başta olmak üzere bunların var olup olmadığına bakılır. Bunların belli bir düzeyin üzerinde olmaması gerekir. Biyolojik muayenede ise hepimizin bildiği kanalizasyonla karışmış mı veya başla bir şey olmuş mu? Buna göre bakılır. Buna göre de klorlama, filtreleme yaparak verilir. Burada önemli olan suyun belli bir nitelikte ve kalitede olması. Suyun üst ya da orta kısmının aslında farkı yoktur. Ama bu standartları geçen suyun şebekeye verilmesi gerekiyor” diye konuştu.

    DİP SUYUNDA ANİ YAĞIŞTA RİSK ARTIYOR

    Prof. Dr. İlhan, suyun barajlardan şebekeye verilmeden önce testlerden geçmesi gerektiğini belirterek, şöyle konuştu:

    “Eğer yetkili makamlar tarafından, suyu sağlayan kurumlar özellikle belediye tarafından bunun değerlendirmesi yapılıp temiz raporu veriliyorsa kullanmanın bir sakıncası yok elbette. Fiziksel, kimyasal ve biyolojik testlerden geçtiğinin raporu verildiyse. Ama şöyle durumlarda risk tabii ki de artabiliyor. Örneğin çok dip su kaldı ve aniden ayağmur yağdı. Daha çok çamurla karışık oldu. Bu sefer bu işlemler daha uzun sürdüğü için elbette risk artabiliyor. Barajlardaki suların ya da kullanıma verilen suların farklı istasyonlarda ölçümleri yapılıyor. Bu istasyonlardaki su değerine göre su şebekeye basılıyor. O yüzden öncesi yapılan kontroller doğru bir şekilde yapılıyorsa, klorlaması yapılıyorsa bu suları kullanmanın bir sakıncası yok. Fazla klorun zararı elbette olabilir ama burada yapılan klorlama doğrudan kişiye verilen klor tableti olmadığı için veya kullanacağımız suya kendimiz klorlama yapmayacağımız için çok düşük düzeyde şebekeye geleceğinden kişiler üzerinde bir olumsuz etkisi olmaz. Suyun resmen klorla dolması lazım ki yan etkileri olsun. Şu an böyle bir durumun söz konusu olduğunu düşünmüyorum.”

    HEPATİT A, KOLERA SALGINI

    Prof. Dr. İlhan, şöyle devam etti:

    “Yeterli kontrol yapılmazsa, yeterli klorlama örneğin biyolojik etkenler yönünden tüm su kaynakları için geçerli, su kaynaklı salgınlar karşımıza çıkabilir. Bunların başında hepatit A, kolera geliyor. Fiziksel olarak bakarsak berrak olmayan suyun kullanımı söz konusu olmaz. İnsanlar bunu kullanmazlar, fiziksel kirlilik diyoruz buna partikül içermesi durumunda. Kimyasal olarak ise ağır metal içeren suların kullanılmasında; ağır metal zehirlenmesine kadar giden durumlar söz konusu olabilir ama bu çok nadir gerçekleşebilir. Suyun özellikle bir kaynaktan kirlenmesi gerekir. Fabrika artıkları veya doğal olarak çok cıva, demir içeren kaynaklardan gelecektir veya arsenik içeren kaynaklardan ancak su bu şekilde kirli olacak. Genelde bu ağır metal zehirlenmeleri akut kullanımda değil de çünkü akut kullanımda birisinin ya sabotaj amaçlı ya da bir fabrikanın kaynaklarının bertaraf sularının buraya gelmiş olmasını bekleriz ya da sabotaj amaçlı olmasını bekleriz. Ama daha çok iyi kontrol edilmeyen sularda ağır metal zehirlenmeleri kronik hastalık olarak meydana gelebilir. Yani çok uzun süre cıvaya insanlar maruz kalabilir. Hem kadınlarda, hem erkekler ve gelişme çağındakilerde pek çok olumsuz etki söz konusu olabilir. Bu nedenle denetimin çok önemli olduğunu ve mutlaka doğru ev uygun bir şekilde yapılması gerektiğinin altını çizmek isterim.”

  • İstanbul’da barajlar alarm seviyesinde

    İstanbul’da barajlar alarm seviyesinde

    İstanbul’a su sağlayan barajlardaki doluluk oranı yüzde 30,89 ile son 10 yılın en düşük ikinci seviyesine indi.

    İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ) verilerine göre, kente su sağlayan barajlardaki doluluk oranı bugün itibarıyla 30,89 olarak ölçüldü.

    Su miktarı Istrancalar’da yüzde 20,93, Terkos’ta yüzde 31,98, Sazlıdere’de yüzde 6,93, Alibey’de yüzde 22,55, Büyükçekmece’de yüzde 16,37, Ömerli’de yüzde 43,55 Darlık’ta yüzde 61,53 olarak kaydedildi.

    Melen ve Yeşilçay’dan 439 milyon metreküp su alındı

    İstanbul’a su sağlayan baraj ve göletler azami 868 milyon 683 bin metreküp su biriktirme hacmine sahipken, su miktarı 260 milyon metreküp seviyesinde bulunuyor.

    İstanbul’da günlük ortalama 3 milyon metreküp su tüketiliyor.

    Öte yandan İSKİ verilerine göre barajlar dışında İstanbul’a su sağlayan Yeşilçay ve Melen’den 2020 yılının ilk dokuz ayında 439 milyon 851 bin metreküp su alındı.

    Barajlardaki doluluk oranı, 26 Ekim tarihi baz alındığında, 2011’de yüzde 60,69, 2012’de yüzde 49,50, 2013’te yüzde 45,09, 2014’te yüzde 24,32, 2015’te yüzde 69,62, 2016’da yüzde 39,35, 2017’de yüzde 55,37, 2018’de yüzde 51,67, 2019’da 43,02, 2020’de ise 30,89 oldu.

  • İstanbul’un 70-80 günlük suyu kaldı

    İstanbul’un 70-80 günlük suyu kaldı

    Türkiye son yılların en kurak aylarını yaşıyor. Bu durumdan etkilenen illerinin başında da İstanbul var. Barajların gün geçtikçe su kaybettiği ifade edilirken acil eyleme geçilmesi noktasında uyarıda bulunuluyor.

    Türkiye’de bu yıl sıcaklıklar mevsim normallerinin üzerinde seyretti. Özellikle Eylül ayında beklenenin oldukça altında yağış alan İstanbul’da barajlar boş kaldı.

    Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi Meteoroloji Laboratuvarı Başkanı Adil Tek, “Barajlardaki doluluk oranı yüzde 35’ler civarında. Günlük tüketime baktığımızda da yüzde 0.3’lük bir değer gibi gözüküyor. Bu da yaklaşık 70-80 günlük bir suyun kaldığını söylüyor. Tasarruf tedbirleri için, acil eyleme geçilmesi gerekiyor. Aynı pandemide olduğu gibi halkı bilinçlendirme kampanyalarının olması gerekiyor” dedi.

    İSTANBUL’A KAR YAĞIŞI OLASILIĞI AZALIYOR

    Adil Tek, “Kasım ayı içinde Marmara ve Karadeniz’de biraz mevsim normalinin altına düşen sıcaklıklar var ama devam eden Aralık, Ocak, Şubat ve Mart aylarının mevsim normallerinin üzerinde olacağını gösteriyor. Bu da kar yağışı olasılığını İstanbul’da azaltıyor” diye konuştu.

    Tek, şöyle devam etti:

    ”Sıcaklıklar yine Ekim ayında mevsim normallerinin üzerinde seyredecek. Kasım ayı içinde Marmara ve Karadeniz’de biraz mevsim normalinin altına düşen sıcaklıklar var ama devam eden Aralık, Ocak, Şubat ve Mart aylarının mevsim normallerinin üzerinde olacağını gösteriyor. Bu da kar yağışı olasılığını İstanbul’da azaltıyor. Tabii kar yağışını azlığı da baraj doluluk oranını özellikle etkiliyor. Ülke genelini çok kurak bir Ekim ayı bekliyor. Ama özellikle Marmara, Ege ve Batı Akdeniz’de çok daha kuvvetli. İstanbul’a Ekim ayında düşecek yağış miktarı 105 kilogram iken bu miktarlar 60-70’e kadar inecek. Ve şu an boşalmış vaziyetteki barajların, doluluk oranını yukarı seviyeye taşıma olasılığı ortadan kalkıyor. Yine önümüzdeki 6 aylık tahminlere göre, yağışlar açısından önümüzdeki dönemin kritik olduğunu gösteriyor. Eğer şu anda tedbir alınmazsa, asıl önümüzdeki yaz için kritik bir durum bizi bekliyor”