Etiket: baran çelik

  • UİB’den yeni nesil ihracat destekleri programı

    UİB’den yeni nesil ihracat destekleri programı

    Düzenlenen programa çok sayıda UİB üyesi firmanın temsilcileri katıldı. Programın açılış konuşmasını yapan UİB Koordinatör Başkanı Baran Çelik, programa gösterilen ilgiden büyük memnuniyet duyduklarını belirterek, “Ülkemizin Genel Sekreterlik bazında 2. büyük birliği olan UİB ihracatı yılın ilk on ayında %4 artarak 26 milyar dolara ulaştı. UİB olarak yılı 32 milyar dolar civarında bir ihracat rakamı ile kapatacağımızı tahmin ediyorum. Türkiye’deki tek birlik konumunda bulunduğumuz otomotiv endüstrisinde ise Ocak-Ekim dönemi ihracatımız %5 artarak 25 milyar dolar oldu. Otomotiv endüstrisinde de yılı 30 milyar doların üzerinde bir rakam ile kapatacağız. Buradan tüm zorluklara rağmen üretmeye ve ihracata devam eden firmalarımıza bir kez daha teşekkür etmek istiyorum” dedi.

    “Prefinansman ve teminata yönelik bir model geliştirildi”

    Ticaret Bakanı Mehmet Muş tarafından kamuoyu ile paylaşılan Yeni Nesil İhracat Destekleri ile Prefinansman Modeli uygulamalarının ihracatçılara daha etkin bir şekilde tanıtılması amacıyla Ticaret Bakanlığı’nın yoğun tanıtım ve bilgilendirme faaliyetleri düzenlediğini anlatan Çelik, şöyle devam etti:

    “Yeni Nesil İhracat Destekleri ve Prefinansman Modeli ile ihracata yönelik mevcut ve yeni destek programları bütüncül olarak tek çatı altında toplandı. Pazara Giriş Projesi Hazırlama Desteği, Çok Kanallı Zincir Mağaza Desteği, İhracat Konsorsiyumları Desteği gibi yeni nesil ihracat destekleri yürürlüğe konuldu. Hedef Ülkeler Özelinde Destekler ve e-ihracat destekleri gibi yenilikler getirildi. Yeni başvuru süreci oluşturuldu ve bu kapsamında Türk Eximbank ve İGE AŞ’nin katılımıyla prefinansman ve teminata yönelik bir model geliştirildi. Bu model ile ihracatçılarımızın finansmana erişimleri kolaylaştırıldı. Bu şekilde Türk Eximbank tarafından prefinansman kredisi onaylanan ihracatçılarımıza, İGE AŞ’de öncelikli olarak teminat desteği sağlanması imkanı getirildi.”

    “Finansmana erişim hayati önem taşıyor”

    Küresel çapta yaşanan tedarik zinciri problemleri, enerji maliyelerindeki astronomik artışlar, başlıca pazar olan Avrupa’daki resesyon tehlikesi gibi zincirleme sorunlarla ile karşı karşıya olunan bir süreçten geçildiğinin altını çizen Baran Çelik, “Dünyadaki merkez bankalarının faiz artırımları nedeniyle finansmana erişimin her zamankinden daha zor olduğu bir dönemdeyiz. Diğer taraftan ihracatın tabana yayılması, sürdürülebilir ihracat artışı sağlanması ve en önemlisi yüksek katma değerli ihracat için de finansmana erişim hayati önem taşıyor. Yeni Nesil İhracat Destekleri ve Prefinansman Modeli böylesine zor bir dönemde ihracatın finansmanında önemli rol üstlenecektir. Başta Ticaret Bakanımız olmak üzere, emeği geçenlere teşekkür ediyorum” diye konuştu.

     

    Bakanlık, yeni nesil desteklerle ihracatçının yanında

    Ticaret Bakanlığı İhracat Genel Müdür Yardımcısı Bülent Tuncer ise yeni nesil ihracat desteklerine yönelik genel bir sunum yaptı. Tuncer, Bakanlığın iş birliği kuruluşlarına yönelik olarak Ur-Ge Proje, Pazara Giriş Rapor, Sanal Fuara Katılım, Sektörel Heyet, Sanal Ticaret Heyeti ve Tanıtım Projesi gibi desteklerin yanı sıra Pazara Giriş Projesi Hazırlama, Çok Kanallı Zincir Mağaza ve İhracat Konsorsiyumları gibi yeni nesil destekleri de bulunduğunu söyledi. Yararlanıcılara ve iş birliği kuruluşlarına yönelik e-ihracat desteklerinin de olduğunu ifade eden Tuncer, şunları söyledi:

    “Türkiye e-İhracat Platformu Desteği ile ülkemizin ihracatçı envanterinin dijital ortama taşınmasının yanı sıra ihracatçılarımızın Web3 gibi yeni nesil teknolojiler kullanması, siparişleri bu platform üzerinden alabilmesi ve farklı ülkelerdeki ithalatçılar tarafından kolayca ulaşılabilir olması sağlanacaktır. E-İhracat Konsorsiyumları ile de dünyanın önde gelen ülkelerinin kullandığı toplayıcı satıcı modeli hayata geçiyor. KOBİ’lerin ürünleri, uçtan uca e-ihracat konsorsiyumları ile ulaştırılıyor. Hedef ülkeler için de yeni açılımlar söz konusu. Uzak Ülkeler Stratejisi ile hedef ülkelerimize yönelik destek oranlarımızı ilave 20 puan kadar, hedef ülkelere hedef sektörler olması durumunda ilave 25 puan kadar artırdık. Bu bağlamda Çin, ABD, Hindistan, Japonya, Güney Kore ve Kanada gibi ülkelerin yanı sıra Brezilya ve Endonezya gibi gelişmekte olan ülkelere hem ihracat hem de e-ihracat kanalıyla açılım gerçekleştirmeyi hedefliyoruz.”

    Tuncer, prefinansman modelinin başvuru sürecinin başvur, onay al, ödeme al ve harca gibi aşamalardan oluştuğunu, finansmana erişim konusunda Türk Eximbank ve İGE A.Ş ile protokol imzalandığını dile getirdi.

  • Bursa’da “Otomotiv Buluşmaları Türkiye Organizasyonu” başladı

    Bursa’da “Otomotiv Buluşmaları Türkiye Organizasyonu” başladı

    Çelik, Bursa Organize Sanayi Bölgesi (BOSB) ev sahipliğinde Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde Türkiye dahil 38 ülkeden 300’den fazla sektör temsilcisinin katılımıyla düzenlenen “Otomotiv Buluşmaları Türkiye Organizasyonu”nun açılışında yaptığı konuşmada, Bursa’nın Türkiye’nin “otomotiv başkenti” olduğunu söyledi.

    Otomotivin Türkiye’de yerlileşmesine öncülük eden Bursa’nın yüzlerce yan sanayi ve 4 ana sanayi firmasını barındırdığını belirten Çelik, OİB’in merkezinin de bu kentte olduğunu dile getirdi.

    Sektörün Türkiye’de 16 yıldır üst üste ihracat şampiyonu olduğunu vurgulayan Çelik, “Türkiye ihracatının yüzde 15’ini tek başına gerçekleştirmekte. Ülkemiz Avrupa’nın en büyük ticari araç üreticisi konumunda şu anda. Aynı zamanda dünyanın 13’üncü, Avrupa’nın ise 4’üncü büyük motorlu araç üreticisi konumunda yer alan bir ülke. Endüstri olarak 2021 yılında, 2020’ye göre yüzde 15 artışla 29,3 milyar dolar ihracata ulaştık. Pandemi yılı olan 2020’de ihracatımız 25,5 milyar dolardı.” dedi.

    “İlk defa tüm haklarıyla Türkiye’ye ait bir otomobil banttan indi”

    Çelik, otomotiv endüstrisinin yıllık üretim kapasitesinin 2 milyon adede ulaştığı bilgisini verdi.

    Türkiye’nin üretiminin 1,3 milyon adet olduğunu, ihracatının ise 1 milyon adedi aştığını aktaran Çelik, şöyle devam etti:

    “İhracatımız toplam üretimimizin yüzde 80’ine yakını. 2022 yılını ise 30 milyar doların üzerinde ihracatla kapatacağız. İlk 10 ayda 25 milyar doları bir miktar aşan ihracata ulaştık. Son yıllarda yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen endüstrimiz ihracatta asla geri adım atmıyor ve 30 milyar dolarlık ihracat ortalamasını devam ettiriyor. Otomotiv endüstrisinin bu başarısı, ülkemizin her alanda gelişimi adına çıtayı daha yukarıya çıkarmak için bizleri motive eden en önemli unsur. Orta vadede hedefimiz, yeni nesil araç yatırımları ve bunun neticesinde gelişecek olan ileri teknoloji aksam ve parçalarıyla ihracat rakamımızı 50 milyar dolarlara yakınsamak.”

    Otomotiv endüstrisinde her geçen gün artan rekabetin sektördeki otomotiv trendleri ve teknolojik gelişmeleri izlemeyi zorunlu kıldığına değinen Çelik, Türk otomotiv endüstrisinin ülke ekonomisine daha fazla katma değer sağlaması, rekabet gücünün geliştirilmesi, ihracat pazarlarındaki payının korunması ve artırılmasının büyük önem taşıdığını anlattı.

    Sektörde yaratıcılık, yenilikçilik ve özgünlük içeren yeni projelerin teşvik edilmesi, ihracatın yüksek katma değerli ve istikrarlı bir şekilde büyütülmesi hedeflerinin çok önemli olduğunu bildiren Çelik, şunları kaydetti:

    “Bursa’da 29 Ekim’de çok önemli bir açılış gerçekleşti. Cumhurbaşkanımızın katılımıyla Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu’nun üretmiş olduğu araç ilk defa banttan indi. Çok önemli bir süreç. Aslında Türkiye otomotiv üreticisi bir ülke. Yaklaşık 50 yıldır seri olarak otomotiv üreten bir ülke ve otomotiv ülkesi. Ancak ilk defa tüm haklarıyla, fikri, sınai, mülki haklarıyla Türkiye’ye ait bir otomobil banttan indi. Bunun Bursa’mıza, ülkemize hayırlı olmasını diliyorum. Gelinen noktayı hiçbir zaman yeterli görmeyen bir endüstriyiz. Gelecekte katma değeri yüksek ürünlerle ihracat değerlerini daha yukarılara taşımak istiyoruz.”

     “İki günde 6 binden fazla ikili görüşme planlandı”

    BOSB Yönetim Kurulu Üyesi Özgür Şahin de bu organizasyonunun Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Ticaret Bakanlığının destekleriyle gerçekleştirildiğini belirtti.

    Otomotiv Buluşmaları’na dördüncü kez ev sahipliği yaptıklarını aktaran Şahin, “Bu etkinlik Bursa’ya çok yakışıyor. Ülkemizde imal edilen her 3 araçtan biri Bursa’da üretiliyor. Şehrimizde günde 1250 araç banttan iniyor. Türkiye’nin 30 milyar dolar olan otomotiv ana ve yan sanayi ürünleri ihracatının dörtte biri Bursa firmaları tarafından gerçekleştiriliyor. Bursa’da sektörümüzde 400’ün üzerinde firma faaliyette bulunmakta ve bu firmalarda 60 bin kişi istihdam edilmektedir. Ayrıca dünyanın neredeyse tüm markalara parça üretiyoruz.” ifadelerini kullandı.

    Bu etkinliğe çok önem verdiklerini dile getiren Şahin, “Bu seneki buluşmaya binek araçtan ağır vasıta grubuna kadar farklı alanlarda 38 ülkeden 300 sektör temsilcisi katılıyor. Önümüzdeki iki günde 6 binden fazla ikili görüşme planlanmış vaziyette. Etkinliğine katılım her geçen yıl artıyor. Bu da ne kadar doğru bir iş yaptığımızı gösteriyor.” diye konuştu.

    Etkinliğin açılışına Bursa Büyükşehir Başkan Vekili Fethi Yıldız, Bursa Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, Bursa Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Arif Karademir ve iş insanları katıldı.

    İkili iş görüşmeleriyle devam eden organizasyon 10 Kasım Perşembe günü sona erecek.

  • “Yerli otomobil ihracatçılar için motivasyon kaynağı olacak”

    “Yerli otomobil ihracatçılar için motivasyon kaynağı olacak”

    Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) Yönetim Kurulu Başkanı Baran Çelik, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Gemlik ilçesinde temeli atılan fabrikada üretilecek “Türkiye’nin Otomobili”nin ihracatçılar için motivasyon kaynağı olacağını belirtti.

    Uludağ İhracatçı Birliklerinden (UİB) yapılan açıklamaya göre Çelik, Gemlik’teki fabrikanın Türkiye’nin dünya otomotiv endüstrisindeki hedeflerine ulaşmak için önemli bir ivme unsuru olacağını vurguladı.

    Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) süreciyle tedarik zincirlerinin yeniden şekillendiği ve yeni iş modellerinin giderek yaygınlaştığı bir dönemden geçildiğine değinen Çelik, “Yerli otomobil üretimi, Türkiye’nin dünya otomotiv endüstrisinde yaşanan dijital dönüşümün güçlü bir parçası olma hedefine katkı sunacak ve ihracatçılarımız için motivasyon kaynağı olacak.” değerlendirmesinde bulundu.

    Projenin hayata geçmesine yönelik katkılarından dolayı Cumhurbaşkanı Erdoğan’a teşekkür eden Çelik, şöyle devam etti:

    “Otomotiv sektörümüz, gerek iktisadi stratejilerde gerekse teşvik ve tedbirler söz konusu olduğunda üretim, ihracat ve istihdama olan katkısı nedeniyle daima ön planda tutuluyor. Aynı şekilde, üretim ayağının başlaması yolunda ilk adımı atılan yerli otomobil projesi de Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde ülke olarak otomotiv sektöründeki vizyonumuzu ve iddiamızı yansıtan en önemli ögelerden biri durumunda.

    Günümüzde dünya otomotiv endüstrisi; elektrikli, birbiriyle bağlantılı, sürücüsüz ve paylaşılan araçlar gibi yeni trendlerle çevrili. Otomotivin yeni ekosisteminde araç içi bilgi ve eğlence sistemleri ile yazılıma yönelik yatırımlar önem kazanıyor. Mekanik teknolojinin yerini, bilişim ve yazılım teknolojileri ekseninde yapay zeka uygulamaları alıyor. Türkiye otomotiv endüstrisi olarak hedefimiz; bu alanlara hakim olarak endüstride yaşanan dönüşümün güçlü bir parçası haline gelmek. Sektörümüzün sahip olduğu nitelikli iş gücü ile yüksek teknolojiye dayalı, yüksek katma değer yaratan, verimli, güvenli, çevre ile uyumlu, dünya standartlarına uygun üretimi artırarak sürdürmeyi hedefliyoruz. Bu noktada, Türkiye’nin elektrikli yerli otomobil projesinin amacımıza önemli bir katkı sunacağına inanıyoruz.”

    “Bu yıl (ihracat) hedefimizi revize ederek 25 milyar dolar olarak belirledik”

    Otomotiv sektörünün bu yıla ilişkin ihracat hedefinden de bahseden Çelik, dış satımda bundan sonraki süreçte Avrupa Birliği (AB) pazarından gelecek taleplerin belirleyici olacağını aktardı.

    Çelik, “Pandemi nedeniyle toparlanmanın zaman alacağını öngörüyoruz. Bu yıl hedefimizi revize ederek 25 milyar dolar olarak belirledik. Her şey yolunda gittiği takdirde 2021 yılından itibaren hedefimiz de tekrar pandemi öncesindeki rakamlara ulaşmak olacak.” ifadelerini kullandı.

  • Türk otomotiv firmaları Meksika pazarında fırsatları arıyor

    Türk otomotiv firmaları Meksika pazarında fırsatları arıyor

    Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) tarafından, pandemi sürecinde yavaşlayan ihracatı canlandırmak için yılda 50 milyar dolarlık otomotiv ithalatı yapan Meksika’ya yönelik başlatılan dijital sektörel ticaret heyeti programı kapsamında 21 Türk firması, Meksikalı otomotiv firmalarıyla ikili iş görüşmeleri gerçekleştiriyor.

    OİB’den yapılan açıklamaya göre, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ve Ticaret Bakanlığının desteğiyle düzenlenen programda, Meksikalı aftermarket, ithalat, tedarik sanayi, toptancı ve distribütör firmalarıyla ikili iş görüşmeleri yürütülüyor.

    Video konferans yöntemiyle gerçekleştirilen ve 2 Temmuz’a kadar sürmesi planlanan programın açılışına, OİB Yönetim Kurulu Başkanı Baran Çelik, Türkiye Cumhuriyeti Meksika Büyükelçisi Tahsin Timur Söylemez, Meksika Ticaret Müşaviri İnci Selin Bal Salkım, Meksika Aftermarket, Yedek Parça ve Aksesuar İthalatçıları, Temsilcileri ve Distribütörleri Birliği (ARIDRA) Yönetim Kurulu Başkanı Antonio Lopez, Meksika Otobüs, Ağır Vasıta ve Traktör Üreticileri Birliği (ANPACT) Yönetim Kurulu Başkanı Miguel Heberto Elizalde Lizarraga ile çok sayıda sektör temsilcisi katıldı.

    Çelik, burada yaptığı konuşmada, mayıs ayında kısmen de olsa normalleşmenin başladığını ancak pandemi öncesi sürece dönmenin zaman alacağını belirtti.

    Küresel ticaretin büyük yara aldığı, tedarik zincirlerinin yeniden şekillendirildiği bu dönemde Türkiye’nin güvenilir tedarikçi konumunu güçlendirmek için çalışmalara devam edildiğini bildiren Çelik, “Bu kapsamda düzenlediğimiz Meksika Dijital Sektörel Ticaret Heyeti programı, otomotiv endüstrisinde bir ilk oluyor. Uluslararası ticaretin dijitalleştiği, yeni iş modellerinin giderek yaygınlaştığı bu dönemde yeni nesil faaliyetlerle üyelerin bu zorlu dönemi atlatmaları ve dünya ticaretinde hak ettiği konuma ulaşmaları için çaba gösteriyoruz. Her şey yolunda gittiği takdirde 2021’den itibaren hedefimiz, tekrar pandemi öncesindeki rakamlara ulaşmak.” ifadelerini kullandı.

    “Rekabetçi bir şekilde pazara girmemiz gerekiyor”

    Alternatif pazarların değerinin kriz dönemlerinde daha fazla anlaşıldığını vurgulayan Çelik, şunları kaydetti:

    “Meksika, otomotiv endüstrisi açısından başlıca alternatif pazarlar arasında yer alan önemli bir ülke. Önceki yıllarda Meksika’ya yönelik hem milli katılım fuar organizasyonları hem de sektörel ticaret heyeti programları düzenledik. Özellikle otomotiv tedarik sanayisindeki yüksek ithalatına bakıldığında, Meksika, Türkiye için önemli bir pazar potansiyeli barındırıyor. Meksika, tedarik sanayisinde de pek çok üründe gümrük vergisiz ithalat yapıyor. Önümüzdeki dönemde iki ülke sektör temsilcileri arasındaki iş birliğinin daha da güçleneceğine ve karşılıklı ticaretin de giderek artacağına inanıyoruz.”

    Söylemez de doğru bağlantılar kurulduğu takdirde Meksika pazarından ciddi bir pay almanın mümkün olduğunu ifade etti.

    Meksika ile Türkiye arasındaki ticaret hacminin 1-1,5 milyar dolar bandında olduğuna işaret eden Söylemez, “Rekabetçi bir şekilde pazara girmemiz gerekiyor. Doğru bağlantıları kurabilmek de çok önemli. Bize karşı çok açık ve çok sıcak olduklarını da belirtmek isterim. Bu yüzden iş yapma hususunda çok önemli avantajımız var.” değerlendirmesinde bulundu.

    Söylemez, Meksika’nın pandemi döneminde zorlayıcı bir tedbir almadığını, ticaret ve uçuşların şu an serbest olduğunu da sözlerine ekledi.