Denizlerdeki petrol ve doğalgaz aramalarında kullanılmak üzere satın alınan ve 2013 yılında faaliyetlerine başlayan 84,2 metre uzunluğunda, 21,6 metre genişliğinde ve 4 bin 711 groston ağırlığındaki gemi, petrol emarelerinin güçlü kılındığı noktalarda sondaj çalışması yapıyor. Yapacağı sondaj çalışmaları boyunca Trabzon Limanı’nı lojistik merkez olarak kullanacak geminin Karadeniz’de sismik araştırmalarını sürdüreceği öğrenildi.
Etiket: barbaros
-
“İnşallah Karadeniz’de petrolü bulacağız”
Trabzon Limanı’na demir atan 84 metre boyunda ve 4 bin 711 groston ağırlığındaki ‘Barbaros Hayrettin Paşa’ gemisinin yaklaşık bir buçuk ay demirli kaldıktan sonra Doğu Karadeniz açıklarında petrol arama faaliyetinde bulunacağı öğrenildi. Geçen yılın kasım ayında Trabzon Limanı’na demir atan Barbaros Hayrettin Paşa sismik araştırma gemisi aradan geçen 10 aylık sürenin ardından tekrar Trabzon Limanı’na demir atarken, iki destek gemisiyle birlikte muhtemel Rize açıklarında petrol arayacağı öğrenildi.
Barbaros Hayrettin Paşa’yı Trabzon Limanı’nda ağırlamaktan mutluluk duyduklarını belirten Trabzon Liman İşletme Genel Müdürü Muzaffer Ermiş, ”Yaklaşık 1 yıl önce Barbaros Hayrettin Paşa ve destek gemilerini Trabzon Limanımızda ağırlamıştık. Oluşturduğumuz memnuniyet duygusu üzerine tekrar limanımızı kullanma cihetine gittiklerini bize iletmişlerdi. Gemi, bir adet destek gemisiyle rıhtımımızda. Gemi, Doğu Karadeniz’de petrol sismik araştırma yapmak üzere limanımıza gelmiş bulunuyor. Burada bir süre bir takım çalışma faaliyetleri yapacaklar. Diğer tesisleriyle ilgili eksikleri gözden geçirdikten sonra muhtemelen Doğu Karadeniz’deki sondaj ile ilgili sismik araştırmaları yeniden başlatacaklar. Yaklaşık 45 gün gemiyi burada misafir edeceğiz. Trabzon’umuz için ülkemiz için hayırlı bir işe destek vermiş olacağız” dedi.
“İnşallah Karadeniz’de petrolü bulacağız”
Karadeniz’de petrol bulacaklarını belirten Ermiş, “Fatsa taraflarında, yani Orta Karadeniz’de araştırmalarını tamamladıklarını biliyoruz. Doğu Karadeniz kısmında da geçmişte 2011 yılında Sürmene açıklarında TPAO kendi imkanlarıyla bir araştırma yapmıştı. Basından, kamuoyundan takip ettiğim kadarıyla Rize taraflarında bu araştırma sürdürülecek. İnancım şudur ki; inşallah doğalgazdan sonra Karadeniz’de petrolü de bulacağımız hissiyatı var. Çünkü 2011’de yapılan sondajlarda o dönemde 3 bin 500 metrelere kadar inilmişti. Şimdi yeni Abdülhamit Han sondaj gemisinin 12 bin metrelere kadar indiği ifade ediliyor. Azerbaycan’da petrol var, Romanya’da petrol var, neden bu havzada olmasın diye bu soruyu da sormadan edemiyoruz. İnşallah Karadeniz’de petrolü bulacağız” diye konuştu.
-
Hidrojenli araç “Barbaros” ödüle doymuyor
Bursa Uludağ Üniversitesi Makine Topluluğu (UMAKİT) tarafından üretilen hidrojenli araç “Barbaros”, Shell Eco Marathon Avrupa 2020 Yarışması’nda “Teknik İnovasyon” ve “Sürdürülebilir Ekonomi” kategorilerinde ödüle layık görüldü.
Yenilikçi, verimli ve çevreye duyarlı elektrikli araçlar geliştirmek amacıyla yola çıkan genç mühendis adayları, araç verimliliğini yüzde 10 artıran iki serbestlik dereceli yönlendirme sistemi, tekerlek grubu kütlesini yüzde 25 azaltan tekerlek içi süspansiyon sistemi ve manyetik dişli kutusu tasarladı.
Ekip, tasarladıkları hidrojenli araç için egzozdan su buharıyla dışarı atılan, tepkimeye girmemiş hidrojeni tekrar kullanmaya olanak sağladı. Bu sayede fazla yakıt sarfiyatını önleyen gençler, atık durumdaki mekanik parçaları iyileştirilerek yeniden bu araçta kullandı. Aracın plastik kısımları da geri dönüştürülmüş plastik malzemelerden 3 boyutlu yazıcıda üretildi.
Bu özellikleriyle Shell Eco Marathon Avrupa 2020 Yarışması’nda, “Teknik İnovasyon” ve “Sürdürülebilir Ekonomi” kategorilerinde birinci seçilen hidrojenli araç “Barbaros”, 1 metreküp hidrojenle 182,6 kilometre gidebiliyor.
UMAKİT Takım Pilotu ve Bursa Uludağ Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümü son sınıf öğrencisi Furkan Avcı, yaptığı açıklamada, topluluğun kurulduğu 2004 yılından bu yana alternatif enerjili araçlar üzerine çalışmalar yürüttüğünü söyledi.
Topluluk olarak, ulusal ve uluslararası birçok mühendislik yarışmalarına katıldıklarını belirten Avcı, önemli organizasyonlarda birçok dereceler elde ettiklerini anlattı.
“Araç yüksek yerlilik oranına sahip”
Üniversitedeki atölyelerinde, Makine ile Elektrik Elektronik Mühendislikleri bölümlerinde okuyan öğrencilerden oluşan 10 kişilik ekiple çalışmalar yürüttüklerini aktaran Avcı, “Araç üzerindeki üretim, öncesindeki araştırma ve tasarım, tamamen buradaki öğrenciler tarafından yapılıyor. Araçlar, yüksek yerlilik oranına sahip. Araçtaki elektrik motoru, batarya yönetim sistemi, batarya paketlemesi gibi birçok kalem, öğrenciler tarafından tasarlanıp üretildi.” diye konuştu.
Avcı, “Barbaros”un, 2017’den bu yana süren çalışmaların ürünü olduğunu vurguladı.
Aracın diğer özelliklerine ilişkin de Avcı, “Tekerlek içi süspansiyon sistemi, topluluktaki öğrencilerce tasarlanıp üretildi. Bununla ilgili geliştirme çalışmaları halen devam ediyor. Burada amaç, araçların ağırlık sorununu ortadan kaldırmak. Aracın plastik kısımları da geri dönüştürülmüş plastik malzemeler kullanılarak 3 boyutlu yazıcıda üretildi. Aracımız çevreciliğiyle bilinen ve düşük tüketim değerleriyle yüksek kilometreler yapabilen bir araç. Aracımız, 1 metreküp hidrojenle 182,6 kilometre gitmeyi başarmış, 2018’de Avrupa’nın en verimli aracı seçilmişti.” ifadelerini kullandı.
“Karbon jant üretimiyle lastiklerde kayda değer bir hafifleme sağladık”
Tasarım sırasında inovatif ürünler geliştirdiklerine dikkati çeken Avcı, karbon jant, tekerlek içi süspansiyon sistemi, manyetik vitesli elektrik motoru ve sıvı soğutmalı batarya paketlemesi gibi unsurların önemli avantaj sağladığını belirtti.
Furkan Avcı, sözlerini şöyle tamamladı:
“Daha önce takılı olan alüminyum jantlar, karbon jantlardan daha ağır. Karbon jant üretimiyle lastiklerde kayda değer bir hafifleme sağladık. Manyetik vitesli elektrik motoru da çok önemli bir ürün. Burada manyetik alanı değiştirerek istediğimiz zaman düşük hız yüksek tork, istediğimiz zaman düşük tork yüksek hız elde etmek amaçlandı. Araçların kalkışında ihtiyaç duyulan yüksek torku, daha sonra ihtiyaç duyulan yüksek hızı bu manyetik vitesli elektrikli motorla kazanmış oluyoruz. Bu tasarımlar bizler için çok önemli. Bu çalışmaları yaparken aslında Bursa’da üretilecek yerli ve milli araç için geliştirilebilir teknolojiler üretmiş oluyoruz. Burada çalışan herkes, günün birinde bu tür fabrikalarda görev almayı hedef edindi.”