Etiket: Baro

  • 5 yıl baro aidatı ödemeyecekler

    5 yıl baro aidatı ödemeyecekler

    7445 sayılı İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Resmi Gazete’de yayımlandı. İlgili Kanun uyarınca 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nda yapılan ve 5 Nisan itibariyle yürürlüğe giren değişikliklerle mesleğin ilk beş yılında olan avukatlardan daha önce yarı oranında alınan baro keseneği (aidat) artık alınmayacak. İstanbul, Ankara, Bursa gibi büyükşehirlerde avukatlar yıllık bin Tl civarında barolara aidat ücreti ödüyor.
    Yeni düzenlemeyle birlikte; avukatların büro kurma giderlerinin karşılanması için kredi ve finans kuruluşları ile kredi veren kamu kurum ve kuruluşlarınca uygun şartlarda finansman desteği sağlanacak. Adli yardım sisteminin güçlendirilmesi amacıyla adli yardım bürosunun gelirleri arasında yer alan harçların ve para cezalarının oranı yüzde 2’den yüzde 3’e çıkarıldı.

  • Bursa Barosu’ndan tepki

    Bursa Barosu’ndan tepki

    Konuya ilişkin açıklama yapan Bursa Baro Başkanı Metin Öztosun, “Daha birkaç gün önce Ağrı’da ve Konya’da iki meslektaşımıza yapılan saldırıyı kınamış ve henüz üzüntümüz taze iken bu sefer de boşanma davası ile ilgili İnegöl Tapu Müdürlüğünde yapılan işlemler sırasında davalı koca Ekrem A., davacı vekilleri olan iki meslektaşımız Av. Mustafa Furkan Soydan ve Av. İrem Soydan’a silahla 11 el ateş ederek onları öldürmek istemiş ve meslektaşlarımızı yaralamıştır. Olaydan sonra hemen İnegöl’e gelinmiş, hem meslektaşlarımızın sağlıkları ile ilgilenilmiş hem de failin bir an önce yakalanması için Cumhuriyet başsavcılıkları ile görüşmeler yapılmış, İnegöl Cumhuriyet Başsavcılığının ve Emniyet’in sıkı takibi ile fail yakalanmış ve akabinde tutuklanmıştır.

    Yüreğimizi ağzımıza getiren ve bizleri çok üzen, meslektaşlarımızın kamu görevlerini yaparken uğradıkları bu alçak ve menfur saldırıyı lanetliyor, saldırının ardından kaçan ve daha sonra yakalanan saldırganın en ağır cezayı alması için her türlü çaba ve iradeyi göstereceğimizi tüm hukuki sürecin takipçisi olacağımızı tekrar beyan ve taahhüt ediyoruz. Öte yandan, ülkede oluşturulan hukuk ve siyasal iklimin bir sonucu olarak sabıkası olan ve daha önce yine aynı kadına yönelik şiddet uygulayan bir şahsın, devletin cezasızlık politikasının sonucu infaz yasaları ile elini kolunu sallayarak dışarıda tehlike saçmaya devam etmesi ve sonucunda da meslektaşlarımızı silahla öldürmeye teşebbüs etmiş olması da bu hukuk politikalarının artık iflas ettiğinin apaçık göstergesidir. Bu sebeple burada tek suçlu, olayın faili değildir. Bu politikaları meydana çıkarıp onu sürdürenler de fail kadar suçludur.

    Hukukun üstün olmadığı, hukuka saygının kalmadığı, hukukun bir aparat bir teferruat haline getirildiği, hukuk güvenliğinin ve güvenirliğinin yerle bir olduğu, Baroların meslektaşlarına yapılan saldırılarda müdahilliklerinin bile sistemli bir şekilde reddedildiği, avukatla müvekkilin özdeşleştirilerek kriminilize edildiği bir yerde bizler biliyoruz ki tek suçlu silahı çeken fail değildir. Bu hukuk ikliminden çıkarı olanlar ve onu uygulamaya devam edenler de en az onlar kadar suçludur. Tüm bunlarla beraber şahsi silahlanmanın geldiği korkunç boyut ve güvenlik önlemlerinin alındığını sandığımız kamu binalarına silahla girişlerin bu kadar kolay hale gelmiş olması, kendileri onlarca araçlık polis konvoyuyla gezenlerin, bizleri ne kadar savunmasız ve tehlikede bıraktıkları da gözden kaçmamaktadır. Saldırının bu boyutuyla da düşünülmesi, incelenmesi ve bu saldırıda yeterli güvenlik önlemlerini almayan kamu görevlilerinin de soruşturularak cezalandırılması gerekmektedir.

    Değerli meslektaşlarım, değerli basın mensupları. Bursa Barosu olarak meslektaşlarımıza geçmiş olsun diliyor, doğrudan avukatlık mesleğini hedef alan bu menfur saldırıya uğrayan meslektaşlarımızla dayanışma içerisinde olduğumuz gibi, tüm meslektaşlarımızla her zaman dayanışma içerisinde mesleğimizi onurumuzla sürdüreceğimizi, mesleğimize ve hukuka karşı yapılan her türlü saldırıya karşı direncimizi koruyacağımızı, her şart ve durumda hukuk mücadelemize kararlılıkla devam edeceğimizi, bu davada da fail veya faillerin en ağır cezayı alması ve cezalarının sonuna kadar infaz edilmesi için tüm çabayı göstereceğimizi kamuoyuna saygıyla bildiririz” dedi.

  • YSK açıkladı! Baro seçimleri ve siyasi parti kongreleri yasaktan etkilenmeyecek

    YSK açıkladı! Baro seçimleri ve siyasi parti kongreleri yasaktan etkilenmeyecek

    Yüksek Seçim Kurulu (YSK), baro seçimlerinin İl/İlçe Umumi Hıfzıssıhha Kurullarının karar alması durumunda yapılamayacağına, siyasi partilerin kongrelerinin gerçekleştirilmesinde ise sakınca bulunmadığına karar verdi.

    Osmangazi 1. İlçe Seçim Kurulu, İçişleri Bakanlığınca yayımlanan “Koronavirüs Ek Tedbirleri” konulu genelgeyle, bugünden itibaren sivil toplum kuruluşları, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ile üst kuruluşları, birlikler ve kooperatifler tarafından düzenlenecek etkinliklerin 1 Aralık’a kadar ertelendiğini hatırlatarak söz konusu tarihlerde siyasi parti kongreleri ve baro seçimlerinin yapılıp yapılmayacağı konusunda Kuruldan görüş istedi.

    YSK, İl/İlçe Umumi Hıfzıssıhha Kurullarının karar alması durumunda baro seçimlerinin yapılamayacağına, siyasi partilerin kongrelerinin gerçekleştirilmesinde sakınca bulunmadığına hükmetti.

  • Çoklu Baro düzenlemesi kabul edildi

    Çoklu Baro düzenlemesi kabul edildi

    Avukat sayısı 5 binden fazla olan illerde, asgari 2 bin avukatla baro kurulabilecek.

    TBMM Genel Kurulunda kabul edilen, AK Parti ve MHP milletvekillerinin imzasını taşıyan “Avukatlık Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapan Kanun Teklifi”ne göre, aynı ilde birden fazla baronun bulunması halinde avukat, o ilde bulunan herhangi bir baronun levhasına kaydolacak.

    Bir avukat, levhasında yazılı bulunduğu baro bölgesi dışında sürekli olarak avukatlık yapar veya disiplin cezası gerektiren bir eylemde bulunursa, bu tespiti yapan baronun yönetim kurulunca bu konuda düzenlenecek tutanak, işlem yapılmak üzere avukatın levhasında yazılı olduğu baroya gönderilecek.

    5 binden fazla avukat bulunan illerde asgari 2 bin avukatla bir baro kurulabilecek. Bu sayıların belirlenmesinde baro levhasına kayıtlı avukatlar ile levhaya kayıtlı olup olmadığına bakılmaksızın kamu kurum ve kuruluşlarıyla kamu iktisadi teşebbüslerinde (KİT) görev yapan avukatlar da esas alınacak.

    Kuruluş müracaatında, kuruluş talebini içeren dilekçe ile 2 bin avukatın imzasının ve bu avukatların belirlediği 4 kişilik kurucular kurulunun isimlerinin yer aldığı liste TBB’ye verilecek. Birlik, kuruluş işlemlerini yerine getirmek üzere kurucular kurulunu görevlendirecek.

    Kurucular kurulu en geç 6 ay içinde organ seçimlerini yapmak üzere kuruluş genel kurulunu toplayacak ve yeni baronun kuruluşunu tamamlayarak birliğe bildirecek. Yeni kurulan baro, seçimli ilk olağan genel kurulunu yapıncaya kadar birlikte temsil edilmeyecek.

    Avukat sayısının 2 binin altına düşmesi halinde TBB, barodan asgari avukat sayısının 6 ay içinde sağlanmasını yazılı olarak isteyecek. TBB, verilen süre içinde eksiklik giderilemezse baronun tüzel kişiliğine son verecek ve son verme kararı TBB’nin resmi internet sitesinde ilan edilecek.

    Tüzel kişiliği sona eren baronun tasfiyesi

    Tüzel kişiliği sona eren baroya kayıtlı avukatlar ve stajyerler ilan tarihinden itibaren 15 gün içinde o ilde bir baro varsa o baroya, birden fazla baro varsa diledikleri baroya kaydolacak ve bunların devam eden iş ve işlemleri kaydoldukları baro tarafından yürütülecek. Tüzel kişiliği sona eren baronun tasfiye işlemleri son yönetim kurulu tarafından birliğin denetim ve gözetiminde yapılacak ve kalan mal varlığı TBB’ye geçecek.

    Aynı ilde yeni bir baronun kurulması halinde TBB, tüzel kişilik kazanma tarihini esas almak ve 1’den başlamak suretiyle baroları o ilin adıyla numaralandıracak.

    Kanunla, tüm il barolarının genel kurullarının, baroların kuruluş tarihine bakılmaksızın, belirli bir düzen içinde ve aynı tarihlerde yapılması amaçlanıyor. Buna göre, tüm baro genel kurulları son rakamı çift olan yıllarda olmak şartıyla 2 yılda bir ekim ayının ilk haftası içinde yapılacak.

    Seçim döneminin bitmesinden önce ayrılan baro başkanının yerine baro yönetim kurulu tarafından, kendi üyeleri arasından, kalan süreyi tamamlamak üzere baro başkanı seçilecek.

    Her baro, baro başkanı dahil en az 4 delegeyle ve 5 bin üyesi olan barolar bakımından ayrıca her 5 bin üye için ilave bir delegeyle TBB Genel Kurulunda temsil edilecek.

    Adli yardım bürosu baroların eşit temsili esas alınarak oluşturulacak

    TBB Genel Kurulu baro seçimlerinin yapıldığı yılın aralık ayında, Ankara’da olağan toplantısını yapacak. TBB Yönetim Kurulu doğrudan veya en az 25 baronun yönetim kurullarının yazılı istemi üzerine, Genel Kurulu olağanüstü toplantıya çağıracak, ancak olağanüstü toplantıda seçim yapılamayacak.

    Birden fazla baronun bulunduğu illerde adli yardım bürosu, baroların eşit olarak temsili esas alınarak oluşturulacak. Büroda görevlendirme, o ildeki avukatlar arasında eşitlik gözetilerek yapılacak. Adli yardım bürosunun oluşturulmasına ve adli yardım hizmetinin yürütülmesine ilişkin usul ve esaslar TBB Yönetim Kurulunca hazırlanan ve Adalet Bakanlığınca onaylanan yönetmelikte gösterilecek.

    Aynı ilde birden fazla baronun bulunması halinde kamu kurum ve kuruluşları ile kamu iktisadi teşebbüslerinde görevli olan ancak baroya kaydını yaptırmak istemeyen avukat, durumu hakkında, o ildeki herhangi bir baroya bilgi verebilecek.

    Görev sürelerine bakılmaksızın tüm barolarda baro başkanlığı, yönetim, disiplin ve denetleme kurulu üyelikleri ile TBB delege seçimleri 2020 yılı Ekim ayının ilk haftasında; TBB Başkanlığı, yönetim, disiplin ve denetleme kurulu üyelikleri seçimleri ise 2020 yılı Aralık ayı içinde yapılacak.

    Birden fazla baro kurulan illerde koruma kurullarına temsilci, hal hakem heyetleri ile il ve ilçe tüketici hakem heyetlerine üye görevlendirilmesi, baroların eşit ve dönüşümlü temsili esas alınarak yapılacak. Bu görevlendirmelere ilişkin esaslar, TBB tarafından hazırlanan yönetmelikle belirlenecek.

    Bu arada, AK Parti İzmir Milletvekili Atilla Kaya, teklifin tümü üzerinde lehte yaptığı konuşmada, Avukatlık Kanunu’na göre Türkiye Barolar Birliğinin baroları temsil ettiğini, avukatları temsil etmediğini belirterek, “Biz, bu akşam İstanbul, Ankara ve İzmir barolarının Anadolu baroları üzerindeki vesayetine son veriyoruz.” dedi.

    İzmir Barosunun bir üyesi olduğunu dile getiren Kaya, “Baro, Diyanet İşleri Başkanlığımızın açıklamasından milli ve manevi değerlerimize saldırıyor. İstanbul, Ankara, İzmir barolarının bir şehidimizle ilgili bir açıklama yaptığını gördünüz mü? Göremezsiniz. İzmir Adliyesi, Fethi Sekin’in adliyesidir. Fethi Sekin, İzmir Adliyesindeki avukatları korumak için şehit oldu. Bugün geldiğimiz noktada İzmir Barosu, Fethi Sekin’i şehit eden teröristlerin yaptıkları eylemlere payanda olacak açıklamalar yapıyor. Biz, düzenlemeyle milli ve manevi değerlerimize karşı marjinal görüşlerini meslektaşlarına dayatan baroların da vesayetini ortadan kaldırıyoruz.” diye konuştu.

    Atilla Kaya, İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un avukatı Sezgin Tunç hakkında “Canan Kaftancıoğlu’na iddia üretilmesi avukatlık kanuna aykırı değildir” sözünden dolayı CHP İstanbul İl Başkanı Kaftancıoğlu’nun şikayetçi olması nedeniyle İstanbul Barosu tarafından disiplin soruşturması açıldığını da belirtti.

    CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, yerinden söz alarak, İzmir Barosunun internet sitesinde, hain terör saldırısında şehit edilen Fethi Sekin’in anıldığına ilişkin açıklamanın yer aldığını ifade etti.

    Kanun teklifinin kabul edilmesinin ardından Meclis Başkanvekili Celal Adan, birleşimi, saat 13.00’te toplanmak üzere kapattı.

  • CHP’li Özel gündemi değerlendirdi, işsizlik rakamlarına değindi

    CHP’li Özel gündemi değerlendirdi, işsizlik rakamlarına değindi

    CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, dünyada, bir yargı bölgesinde birden çok baronun olduğu örnek bulunmadığını söyledi.

    Özel Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, çoklu baro sisteminin, dünyanın pek çok ülkesinde bulunduğu söyleminin doğru olmadığını savundu.

    Almanya ve ABD’de çoklu baro denilenlerin, avukat derneği olduğunu ifade eden Özel, bunların Türkiye’de de bulunduğunu dile getirdi. Özel, Almanya’da ve ABD’de baronun tek olduğunun altını çizerek, “Dünyada, bir yargı bölgesinde birden çok baronun olduğu örnek yok.” dedi.

    Barolara ilişkin kanun teklifinin, Genel Kuruldaki görüşmeleri sırasında baro başkanlarının Kuğulu Park’ta beklediklerini anımsatan Özel, şöyle devam etti:

    “Sürekli 4 milletvekilimiz oraya gidip onlara katkı sağlıyorlar. Bugün ben de ziyaret ettim. Gördüğüm tablo Türkiye ve Başkent için utanç tablosudur. Bu kadar utanmazlık, bu kadar kamu gücünü orantısız, haksız uygulama, Türkiye tarihinde yok. Hadsiz Süleyman, haddini tekrar aşmıştır. Süleyman’ın aldığı karar nedeniyle iki santime indi sosyal mesafe. Bu karar alınmasa, baro başkanları sosyal mesafeye uyarak yürüyorlardı. Sayın Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, bulaş riskini artırma dediğiniz şeyin ta kendisi Süleyman Soylu’dur. Buradaki temasın tamamından Soylu sorumludur. Mertçe ‘yürütmüyorum’ demek yerine, küçücük virüsün arkasına saklanıyor.”

    CHP’nin, barolara ilişkin teklife karşı mücadelesini sürdüreceğini belirten Özel, teklifin yasalaşmasıyla birlikte hiç vakit kaybetmeden yürütmeyi durdurma talebinde bulunacaklarını bildirdi. Özel, “Anayasa Mahkemesinin bu düzenlemeyi iptal etmesini ümit ediyoruz. Başka karar ne hukukla ne vicdanla bağdaşmaz.” diye konuştu.

    “Uzmanlık dışı görevlendirme”

    Hendek’te ikinci havi fişek faciasında üç askerin şehit olduğunu anımsatan Özel, bu mühimmatın taşınma kararının, “cinayet vasfında” olduğunu ifade etti.

    Özel, “Yerinde soğutma ve imha yapılması gerekirdi. İlla taşıma kararı aldıysanız uzaktan kumanda edilen bir araçla taşınması gerekirdi. Uzmanlık dışı görevlendirmeyle üç askerimizin canına kastettiler. Bilsinler ki biz bunun peşini bırakmayız. Milletimiz enkaz altında oradaki çalışan emekçilerin kurtulmasını beklerken, fabrika sahibinin itibarını kurtarmaya çalışanları hatırlayalım. Taziye olacaksa aileye, kaymakama, valiye, varsa sendikaya yapacaksın. Fabrika sahibine yapılırsa, bu, bir nolu şüpheliyi koruma ve kollamadır.” değerlendirmesini yaptı.

    Fabrikanın, üç ay önce denetlendiğinin söylendiğini aktaran Özel, “Madem denetlendi, niye bu fabrika yanardağ gibi patladı? Bu açıklama, iş güvenliği ve denetim mekanizmasının ne kadar eksik, aksak, işlevsiz, faciaları önlemede ne kadar etkisiz olduğunu gösteriyor.” dedi.

    İşsizlik rakamları

    TÜİK’in, bütün dünyada işsizlik rakamları artarken işsizliği sadece Türkiye’nin azalttığını iddia edecek kadar “gülünç duruma düştüğünü” öne süren Özel, geçen yıl nisanda yüzde 13 olan işsizliğin, bu yıl 12,8’e düştüğünün açıklandığını hatırlattı. Özel, “Geçen yıl çalışan sayısı nisanda 28 milyon 199, bu yıl nisanda 25,6 milyona düşmüş. Yani arada 2,5 milyondan fazla kişi artık çalışmıyor ama işsizlik rakamı da düşüyor. Türkiye’de geçen yıl iş gücü sayısı 32 milyon, bu yıl 29 milyon. 3 milyon kayıp var.” ifadelerini kullandı.

    Özel, geniş tabanlı gerçek işsizlik oranının yüzde 30,1’e dayandığını öne sürdü.

    Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu’nun, baro başkanlarını Meclis’e davetiyle ilgili bir soru üzerine Özgür Özel, “Gözlerinin önünde öldürdükleri adaletin, defin törenine davet ediyor. Konuşmadıkları yerde ne işleri var baro başkanlarının.” diye konuştu.

  • CHP’li Özkoç gündemi değerlendirdi

    CHP’li Özkoç gündemi değerlendirdi

    CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, Sakarya’daki havai fişek fabrikasında yaşanan patlamanın ardından, bölgedeki patlayıcı maddenin bir kamu kuruluşuna ait kamyonla taşınıp imha edilmeye çalışıldığını ifade ederek, “Maalesef bugün bu kamyonlardan biri Taşkısığı’ndaki imha bölgesine girdikten sonra boşaltma anında patlamış ve 3 kişi hayatını kaybetmiş. Gerçekten çok üzgünüm.” dedi.

    Özkoç, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmede bulundu.

    Sakarya’da havai fişek fabrikasında meydana gelen patlama sonucu 7 kişinin hayatını kaybettiğini, çok sayıda kişinin de yaralandığını hatırlatan Özkoç, bugün yaşanan patlamaya ilişkin ise şunları kaydetti:

    “Yaklaşık 3-4 gündür İstanbul ve Ankara’dan gelen patlayıcı uzmanları bölgede çalışma yapıyormuş ve Sayın Cumhuriyet Başsavcımıza, bu bölgedeki patlayıcıların bir araya getirilip ya da uzaklaştırılıp imha edilmesi gerektiğini ifade etmişler. Bunun için de en uygun yerin Sakarya’da, Taşkısığı denilen bölgedeki taş ocaklarında imha edilmesinin doğru olacağını söylemişler. Yaklaşık üç günden beri buradaki patlayıcılar bir kamu kuruluşuna ait kamyonla bölgeye taşınıyor ve orada imha ediliyormuş. Maalesef bugün bu kamyonlardan biri Taşkısığı’ndaki imha bölgesine girdikten sonra boşaltma anında patlamış ve 3 kişi hayatını kaybetmiş. Gerçekten çok üzgünüm. Ne diyeceğimi bilemiyorum.”

    Kendisinin de bölgeye gideceğini bildiren Özkoç, “Şehitlerimize sahip çıkacağız ve gerekli görüşmeleri yaptıktan sonra Ankara’ya döneceğiz.” dedi.

    Barolara ilişkin kanun teklifi

    AK Parti’nin büyük bir çöküş yaşadığını, moral bozukluğu içinde olduğunu, ülkeyi yönetemediğini, ekonominin çıkmazda bulunduğunu öne süren Özkoç, yazı yazdığı, ülkenin hukukunu koruduğu, gazetecilik yaptığı için onlarca kişinin cezaevine atıldığını iddia etti.

    TBMM gündemindeki düzenleme ile getirilmek istenen çoklu baro sisteminin kutuplaşmaya neden olacağını savunan Özkoç, şöyle konuştu:

    “Bu ülkede gerçekleri söylediği için milletvekilleri, doğruları söyledikleri için akademisyenler içeride. Allah’tan hiç mi korkunuz yok? Sadece içinizde biriktirdiğiniz öfkeyi ve kini, iktidarı bırakmak istemeyişinizin bir bedeli olarak Türkiye’yi bu kadar zarara uğratmak, barolarla ilgili kararları almak, güvenlik soruşturmasını çıkartmak, sosyal medyaya kelepçe geçirmek, ekranları karartmak, insanları zindana atmak, tutuklamak… Bu öfke, kin bitmeyecek mi?”

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin CHP’yi ismini anmak istemedikleri ve mücadele ettikleri örgütlerle yan yana getirmeye çalıştığını ifade eden Özkoç, bu sözlerin, CHP’den çok MHP tabanını üzdüğünü söyledi. Özkoç, MHP’nin bugün birlikte olduğu iktidarın, “milliyetçiliği ayaklar altına alan kişiler” olduğunu iddia ederek, CHP ile ilgili kaygı yaşamalarına gerek olmadığını dile getirdi.

    Bir gazetecinin, “baro başkanlarının, ilgili düzenleme TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmeye devam ettiği sürece Ankara Kuğulu Park’ta bir araya geleceğini” ifade ederek, değerlendirmesini sorması üzerine Özkoç, “Herhalde ağırlarına gidiyordur. Kendi ülkelerinde kendi Meclislerinin kapılarının önünde bekletilmek.” karşılığını verdi.

  • Destici: Barolarla ilgili yasal değişikliğe ihtiyaç var

    Destici: Barolarla ilgili yasal değişikliğe ihtiyaç var

    Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, barolarla ilgili yasa değişikliği teklifine ilişkin, “Elbette ki burada yasal bir değişikliğe ihtiyaç var. Mümkün olan en geniş katılımla oluşan ve tüm kesimlerin temsil edildiği baro ve meslek odalarını tercih ettiğimizi tekrar ifade etmek istiyorum” dedi.

    BBP lideri Mustafa Destici, genel merkez binasında düzenlediği basın toplantısında açıklamalarda bulundu. Destici, terörle mücadele noktasında ülkesini, sınırlarını, milletini korumanın, güvenlik güçlerinin asli görevi olduğunu belirtti. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Pençe-Kaplan Operasyonu’nu başarıyla sürdürdüğünü vurgulayan Destici, “Terörle mücadele milli bir meseledir. Hepimize düşen, bu konuda güvenlik güçlerimize destek olmaktır. Hiçbir terör örgütü bir veya birden fazla istihbarat örgütünün, dolayısıyla devletin desteği olmadan varlığını devam ettiremez. Bulunduğu bölgede konumlanamaz. İhtiyacı olan para trafiğini yönetemez. Siyasi destek oluşturamaz. Gıda, silah, tıbbi malzeme başta olmak üzere hayati ihtiyaçlarını temin edip bölgeye taşıyamaz. Bölgede ilk hedefleri Türkiye ve Türk milleti olan bir terör devleti kurdurmak olanlara, ateşle oynadıklarını tekrar hatırlatıyorum” dedi.

    ‘TEPKİYİ YERSİZ VE ABARTILI BULUYORUM’

    BBP lideri Destici, baro ve meslek odalarının, üye ve hizmet standartlarını yükselten, bunun yanı sıra hizmet kalitesini artırmayı hedefleyen kuruluşlar haline gelmesini istediklerini kaydetti. Baroların milletin inancıyla köküyle kültürüyle alakası olmayan grupların saldırılarından kurtulmasını beklediklerini vurgulayan Destici, şunları söyledi:

    “Bugün hala bazı barolarımızın Ankara, İstanbul ve İzmir başta olmak üzere maalesef bu marjinal grupların elinde olduğunu görüyoruz. Bu grupların önemli bir kısmı marjinal sol ve bölücü grupların olduğunu da çok rahatlıkta ifade ediyoruz. İsmini zikrettiğim baroların temsilcilerini biz orduyu darbeye davet ederken ki mitinglerde gördük. Elbette ki, burada yasal bir değişikliğe ihtiyaç var. Bu kapsamda, birden fazla baro ya da meslek odası yerine, öncelikli olarak nispi temsilin esas alındığı bir seçim metoduyla, mümkün olan en geniş katılımla oluşan ve tüm kesimlerin temsil edildiği baro ve meslek odalarını tercih ettiğimizi tekrar ifade etmek istiyorum. Bu konuda, baroların, henüz Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde görüşülecek teklifler şekillenmeden gösterdikleri tepkiyi de yersiz ve abartılı bulduğumu aynı zamanda da bir kaos ortamı yaratma özlemi olduğunu ifade etmek istiyorum. Barolar ile ilgili hazırlanacak yasa teklifi konusunda uzlaşmaya yönelik adım atılmasını da memnuniyetle karşıladık. Temennimiz bir uzlaşmanın çıkması ve bir mutabakatla bu teklifin yasalaşmasıdır. Bizde BBP olarak bu sürece elimizden gelen her türlü katkıyı sunmaya devam edeceğiz.”

    ‘ÜLKEMİZ ÖRNEK PERFORMANS GÖSTERDİ’

    BBP lideri Destici ayrıca 1 Haziran itibarıyla yeni normalleşme sürecine geçildiğini hatırlatarak, “Hakkını vermek zorundayız. Ülkemiz, hükümetimiz, sağlık çalışanlarımız, salgınla mücadelede, tüm dünyaya örnek gösterilecek bir performans gösterdi. Ancak fertler üzerine düşen görevleri yerine getirmezse kurallara uymazsa devlet ‘sokağa çıkma kısıtlaması’ kararı almak zorunda kalacak. Bundan en çok ekonomimiz, dolayısıyla halkımız, milletimiz, devletimiz zarar görecektir. Umuyor ve diliyoruz ki hastalığa ait rakamların azalan ivmesi bu şekilde devam eder ve hiçkimsenin Covid-19 nedeniyle hayatını kaybetmediği günlere bir an önce ulaşırız” dedi.