Etiket: basın kartı

  • Basın kartlarında sevindiren gelişme

    Basın kartlarında sevindiren gelişme

    Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı İzmir Bölge Müdürlüğü, son zamanlarda İzmir’deki basın yayın kuruluşu temsilcileri ve basın kartı sahibi vatandaşlarla görüşmeler yapıldığı, görüşmelerde, bazı kamu kurum ve kuruluşları ile çeşitli bankalarda yapılan iş/işlemler esnasında, basın kartının ibraz edilmesine rağmen resmi kimlik belgesi olarak kabul edilmediği, bunun üzerine çeşitli mağduriyetler yaşanması üzerine harekete geçildiği aktarıldı.

    Kurumlara yazı yazıldı

    Yapılan açıklamada, basın kartı sahibi gazetecilerin bankacılık işlemleri de dahil olmak üzere yapacakları her türlü iş ve işlemlerde, basın kartının geçerli bir kimlik belgesi olarak kabul edilmesi hususunda İzmir’de bulunan kamu kurumları ve bankaların İzmir Bölge Müdürlüklerine konuyla alakalı bir yazı yazıldığı bildirildi.

    “Basın kartlarının resmi kimlik belgesi olarak kullanılmasına imkan tanınmıştır”

    13 Ekim 2022 tarihindeki 5187 Sayılı Basın Kanunu’nda yapılan değişiklikle, kanuna “basın kartının resmi nitelikte bir kimlik belgesi” olduğu hükmünün eklendiği ifade edilirken, açıklamada şu ifadelere yer verildi:
    “Suç Gelirlerinin ve Aklanmasının ve Terörün Finansmanının Önlenmesine Dair Tedbirler Hakkında Yönetmelik’in gerçek kişilerde kimlik tespiti başlıklı 6’ncı maddesinde de “T.C. kimlik numarası ve kimlik belgesinin türü ve numarasına ilişkin bilgilerin doğruluğu; (a) Türk uyruklular için T.C. nüfus cüzdanı, T.C. sürücü belgesi veya pasaport ile üzerinde T.C. kimlik numarası bulunan ve özel kanunlarında resmi kimlik hükmünde olduğu açıkça belirtilen kimlik belgeleri üzerinden teyit edilir.” hükmü yer almaktadır. Bu meyanda, adı geçen kanun ve yönetmelikte yer alan hükümler çerçevesinde, üzerinde T.C. kimlik numarası ile soğuk mühür bulunan basın kartlarının, kimlik tespiti süreçlerinde resmi kimlik belgesi olarak kullanılmasına imkan tanınmıştır. Dolayısıyla basın kartı sahibi vatandaşların, bankacılık işlemleri de dahil olmak üzere yapacakları her türlü iş ve işlemlerde basın kartının geçerli bir kimlik belgesi olarak kabul edilmesi hususunda İzmir’de bulunan kamu kurumları ve bankaların İzmir Bölge Müdürlüklerine konuyla alakalı bir yazı yazılmıştır.”

  • Danıştay’dan Basın Kartı Yönetmeliği kararı

    Danıştay’dan Basın Kartı Yönetmeliği kararı

    Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, Basın Kartı Yönetmeliğinde 21 Mayıs 2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren değişikliklerin iptali talebiyle Danıştay 10. Dairesinde açılan davada, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığının itirazını haklı buldu.

    Kurul, Basın Kartı Yönetmeliğinde yürürlüğe giren değişikliklerin iptali talebiyle Danıştay 10. Dairesinin 2021/2143 esasında açılan davada, dava konusu maddelerin tümü hakkında verilen yürütmenin durdurulmasına yönelik karara karşı Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Hukuk Müşavirliğinin itirazı üzerine, yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararın kaldırılmasına karar verdi.

    Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 14/02/2022 tarihli ve 2022/10 sayılı kararında, davacıların iddiaları haksız bulunarak, “Basın kartının, Yönetmelik’te belirtilen kişilere Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığınca verilen kimlik kartı olarak tanımlandığına, basın-yayın çalışanlarının basın kartını toplumsal olayların takibinde ispat aracı olarak bu kartı kullanabildiklerine, basın kartı bulunmamasının, basın çalışanlarının mesleklerini yapmalarına engel oluşturduğuna dair mevzuatta herhangi bir hüküm bulunmadığına, dolayısıyla basın kartının, basın hürriyeti ile ilişkili olmakla birlikte doğrudan bağlantılı olmadığına” hükmedildi.

    Basın kartı ile ilgili olarak Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığının, 14 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile görevlendirildiği ve bu alandaki çalışmaların kurum tarafından yürütüldüğüne atıfta bulunulan Kararnamede, “Basın-yayın kuruluşu mensuplarına basın kartı düzenlemek, Basın Kartı Komisyonunun sekretarya faaliyetlerini yürütmek” görevinin İletişim Başkanlığının görevleri arasında sayıldığı vurgulandı.

    Başkanlığın görev, yetki ve sorumluluk alanına giren konularda idari düzenlemeler yapabileceği hükmüne de yer verilen kararda daha önce Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğünün görev alanına giren “Basın-yayın kuruluşu mensuplarına basın kartı düzenlemek” görevinin Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığına verildiği hatırlatıldı.

    Kararda, “14 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 3. maddesinin 1. fıkrasının (k) bendi uyarınca Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığının sahip olduğu basın-yayın kuruluşu mensuplarına basın kartı düzenlemek görevi çerçevesinde, idarenin düzenleme yapma yetkisinden kaynaklı olarak, basın kartının verilmesine ilişkin usul ve esasları belirleme yetkisinin de söz konusu maddede geçen ‘düzenleme’ ibaresinin kapsamına girdiği, başka bir anlatımla konunun Başkanlığın görev ve yetkisi kapsamında olduğu” açıkça ortaya konuldu.

    Böylelikle Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Hukuk Müşavirliğinin itirazının kabulüne, Basın Kartı Yönetmeliğinin söz konusu maddelerinin yürütmesinin durdurulmasına ilişkin kararının kaldırılmasına hükmedildi.

    Buna göre söz konusu Yönetmelik karar öncesindeki şekliyle uygulanmaya devam edecek.

  • Basın kartı yönetmeliği yenilendi

    Basın kartı yönetmeliği yenilendi

    Danıştay’ın ‘Basın Kartı Yönetmenliği’nin bazı maddelerinin yürütmesini durdurmasının ardından ‘Basın Kartı Yönetmeliği’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’ Resmi Gazetede yayımlanarak, yürürlüğe girdi. İletişim Başkanı Fahrettin Altun, “Terör ve şiddet propagandası yapanların basın kartının arkasına sığınmalarının önüne geçen maddeler güçlendirildi. Söz verdiğimiz gibi basın kartının saygınlığını artırmayı sürdüreceğiz” dedi.

    İletişim Başkanlığı’nın açıklamasına göre, yapılan değişikliklerle gazetecilik mesleğinin ve basın kartının saygınlığı artırılırken, terör başta olmak üzere her türlü suçla ilintili kişilerin basın kartı taşımasının önüne geçen ve demokrasi ile birlikte ifade ve basın özgürlüğünü koruyan maddeler güçlendirildi. Yeni düzenlemeyle basın kartı verilecek kişilerde aranan şartlara ‘suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, örgüt üyesi olmak veya örgüte yardım etmek suçlarından hüküm giymemiş olma’ ibaresi eklendi. Basın meslek onurunu zedeleyen, milli güvenliğe ve kamu düzenine aykırı faaliyetlerde bulunan, şiddet ve terörü özendiren, suça tahrik veya teşvik eden ve suçla mücadeleyi etkisiz kılan kişilerin basın kartının iptal edilebileceği de yenilenen maddeler arasında yer aldı.

    ‘BASIN KARTI KOMİSYONU KARAR VERİYOR’

    Yönetmeliğin sürekli nitelikteki basın kartının iptaline ilişkin 25’inci maddesi şöyle değiştirildi:

    “Sürekli nitelikte basın kartı sahibinin, taşıdığı sıfatın saygınlığına gölge düşürebilecek yöntem ve tutumlar sergilemek suretiyle basın meslek onurunu zedeleyecek şekilde faaliyette bulunması, 6 sayılı Millî Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliğinin Teşkilat ve Görevleri Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 2’nci maddesinde çerçevesi belirtilen milli güvenliğe ve kamu düzenine açıkça aykırı faaliyetlerde bulunması veya bu faaliyetlere açıkça destek vermesi, şiddet ve terörü özendirecek, her türlü örgüt suçları ile mücadeleyi etkisiz kılacak içerik oluşturması, suça tahrik veya teşvik edecek ve suç ile mücadeleyi etkisiz kılacak faaliyetlerde bulunması hallerinde Komisyon tarafından yapılacak inceleme ve değerlendirme sonucunda, bu kişilerin sürekli nitelikte basın kartlarının iptaline karar verilebilir. 6’ncı maddenin birinci fıkrasının (c), (ç), (d), (e) ve (f) bentlerine aykırılığın oluşması halinde sürekli nitelikte basın kartı, Başkanlığın teklifi üzerine Komisyonca iptal edilir.”

    HÜKÜM GİYMEMİŞ OLMA ŞARTI ARANIYOR

    Öte yandan basın kartı verilecek kişilerde, yönetmelikte belirtilen suçlardan hüküm giymemiş olma şartı aranıyor. Yönetmeliğin basın kartı verilecek kişilerde aranan şartları düzenleyen 6’ncı maddesinin ilgili bentleri şöyle sıralandı:

    “Kısıtlı veya kamu hizmetlerinden yasaklı olmama. Türk Ceza Kanununun 53’üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile; kasten işlenen bir suçtan dolayı 5 yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına ya da şantaj, hırsızlık, sahtecilik, dolandırıcılık, güveni kötüye kullanma, yalan tanıklık, yalan yere yemin, iftira, suç uydurma, müstehcenlik, fuhuş, hileli iflas, zimmet, irtikâp, rüşvet, kaçakçılık, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma suçları, suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, üyesi olmak veya yardım etmek ve cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar ile bu suçların özel kanunlardaki karşılıklarından hüküm giymemiş olma. Terörle Mücadele Kanunu’nun 3’üncü maddesinde sayılan terör suçları ile 4’üncü maddesinde sayılan terör amacı ile işlenen suçlardan veya 6’ncı maddede belirtilen suçlardan hüküm giymemiş olmak. 5237 sayılı Kanunun 213, 214, 215, 216 ve 217’nci maddelerinde sayılan suçlar ile Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, milli savunmaya karşı suçlar ile devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk suçlarından hüküm giymemiş olma. 5187 sayılı Kanunun 25’inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan suçlardan veya bu suçlara tahrik ve teşvikten hüküm giymemiş olma.”

    ALTUN: SAYGINLIĞINI ARTIRMAYI SÜRDÜRECEĞİZ

    İletişim Başkanı Fahrettin Altun da Twitter’daki hesabından, ‘Basın Kartı Yönetmeliği’nde yapılan değişikliklere ilişkin açıklama yaptı. Altun, “Terör ve şiddet propagandası yapanların basın kartının arkasına sığınmalarının önüne geçen maddeler güçlendirildi. Söz verdiğimiz gibi, basın kartının saygınlığını artırmayı sürdüreceğiz” dedi.

    Öte yandan Altun, Danıştay’ın ‘Basın Kartı Yönetmenliği’nin bazı maddelerine ilişkin verdiği yürütmeyi durdurma kararı üzerine 1 Nisan’da yaptığı açıklamada da daha iyi ‘Basın Kartı Yönetmeliği’ hazırlamak için çalışmaya başladıklarını belirterek, “Görevde olduğumuz müddetçe ‘gazetecilik’ adı altında ‘terörizm propagandası’ yapanlarla mücadele edeceğiz. Terör seviciler boşuna sevinmesinler” demişti.

    Herhangi bir Batı ülkesinde mütemadiyen terör örgütü DEAŞ’ın propagandasını yapan bir kişiye ‘gazeteciyim’ dese de basın kartı verilmeyeceğine dikkati çeken Altun, “Ama bize gelince, devletin PKK veya FETÖ terör örgütünün propagandasını yapanları ‘gazeteci’ olarak tanıması isteniyor. Buna itiraz ediyoruz. Bu kirli zihniyeti reddediyoruz. Terör örgütlerinin, onların hami ve işbirlikçilerinin oluşturmaya çalıştığı şiddet ortamına teslim olmuyoruz. Demokrasinin de ifade ve basın özgürlüğünün de birinci düşmanı terör örgütleridir. Haklı mücadelemiz sürecek” demişti.

  • Sahte basın kartıyla kısıtlamayı deldiler

    Sahte basın kartıyla kısıtlamayı deldiler

    Türkiye genelinde hafta içi 19.00-05.00 saatleri ile hafta sonları uygulanan sokağa çıkma kısıtlamasından ve şehirlerarası seyahat kısıtlamasından da etkilenmemek için sahte basın kartı düzenlendiği belirlendi.

    Sahte basın kartı sahiplerinin kısıtlama engeline takılmadan serbestçe dolaşabilmek için Cumhurbaşkanlığı İletişim Dairesi tarafından verilen basın kartının sahtesi ile polis kontrollerinde ceza almaktan kurtulduğu öğrenildi.

    Sahte kartları nasıl temin ettikleri belirlenemeyen kişilerin temin ettikleri kartlar için bin 500-2 bin TL arasında bir ücret ödedikleri de tespit edilirken, basın kartının mevcut kartlarla aynı olması ve arkasında imza kısmında Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un bile imzasını taklit edildiği belirlendi.

    Sahte basın kartını hazırlayanlar ve temin edenler ile ilgili savcılıkça inceleme başlatıldığı öğrenildi.