Etiket: batı karadeniz

  • Batı Karadeniz turistik tren turu başlıyor

    Batı Karadeniz turistik tren turu başlıyor

    Batı Karadeniz Kalkınma Ajansı’nın (BAKKA) öncülüğünde geliştirilen bu proje, Ankara-Çankırı-Karabük-Zonguldak güzergahını kapsayan 484 km’lik bir rotayı içeriyor ve bölgenin tarihini, endüstriyel mirasını ve doğal güzelliklerini ziyaretçilere sunmayı amaçlıyor.

    2017 yılında “Kömüre Giden Demiryolu” konseptiyle başlatılan proje hayata geçiriliyor. Tren seferleri, 2024 yılının Nisan ayında başlayacak ve Özel Turistik Karaelmas Treni, yolcularına konforlu bir seyahat deneyimi sunacak. Turistik tren seferlerinin hayat geçirilmesi amacıyla 20 Şubat 2024 Salı günü Kültür ve Turizm Bakanlığında Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan’ın başkanlığında, Zonguldak, Karabük ve Çankırı Valileri, Bölge Milletvekilleri, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı temsilcileri, Batı Karadeniz Kalkınma Ajansı ve Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı Genel Sekreterleri, güzergâh üzerinde bulunan il ve ilçelerdeki kurum ve kuruluşlar ile ilgili turizm aktörlerin katılımıyla istişare toplantısı gerçekleştirildi.

    Toplantıda alınan kararlara göre gerçekleştirilecek seferlerde kullanılacak Özel Turistik Karaelmas Treni’nde 3 pulman, 1 kuşetli vagon (230 kişi) ile 1 yemekli vagon yer alacak, tren her iki yönde de ayrı turist gruplarına hizmet verecek. Turistik tren seferlerinin Cuma – Pazar günleri arasında haftada bir kez karşılıklı olarak gerçekleştirilmesi ve 12 Nisan 2024 tarihinde ilk seferin başlatılması planlanıyor. Tren saatleri ve durakları için teknik ekip tarafından detaylı çalışma yapılacak olup belirlenecek ziyaret yerleri en kısa sürede kamuoyuna açıklanacak.

    İlk seferin 12 Nisan 2024’te yapılması planlanıyor ve güzergah üzerindeki duraklar ve ziyaret edilecek yerler, bir teknik ekip tarafından belirlenecek. Bu rota, Ankara’nın Kalecik bölgesinden başlayıp, Çankırı’nın Tuz Mağaraları ve müzeleri, Karabük’ün tarihi Safranbolu ilçesi ve Zonguldak’ın Gökgöl Mağarası gibi önemli turistik noktaları kapsayacak.

    Projenin tanıtımı ve başarılı bir şekilde yürütülmesi için 8-9 Mart 2024 tarihlerinde bir info tur düzenlenecek ve bu tura fenomenler, önemli isimler ve basın mensupları davet edilecek. Ayrıca, bölgeyi tanıtmak ve tren turizmini desteklemek amacıyla çeşitli medya ve tanıtım kampanyaları yürütülecek.

    Proje, Batı Karadeniz bölgesinin turizm çeşitliliğine önemli bir katkı sağlayacak ve bölgenin tanınırlığını artırarak, yeni bir turizm türü olarak tren turizminin gelişimine önemli bir ivme kazandıracak. Tren hattının, bölgeyi ziyaret edenler için unutulmaz bir deneyim sunması ve Batı Karadeniz’in doğal ve kültürel zenginliklerini daha geniş bir kitleye tanıtması bekleniyor.

  • Batı Karadeniz bölge başkanı oldu

    Batı Karadeniz bölge başkanı oldu

    Batı Karadeniz Bölgesi’ni en iyi şekilde temsil etmeye çalışacaklarını söyleyen Ferit Mutlu, “TOBB çatısı altında genç girişimciliğin önünü açmak, gençleri girişimciliğe teşvik etmek ve gençler için yapılacak olan projelerde aktif rol alabilmek adına çıkmış olduğumuz bu yolculukta başta Genç Girişimciler Kurulumuza, seçildiğimiz andan itibaren bizlerden desteklerini esirgemeyen Başkanımız Erdoğan Bıyık’a, yönetim kurulu ve meclisimize sonsuz teşekkürlerimizi sunuyorum” ifadelerini kullandı.

  • Soylu: “Gün geçtikçe tablo ağırlaşmaktadır”

    Soylu: “Gün geçtikçe tablo ağırlaşmaktadır”

    Sinop, Karabük, Kastamonu, Bartın, Zonguldak, Düzce ve Bolu’yu vuran sel felaketinin ardından bölgeye gelen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, bugün Düzce’de incelemelerde bulundu. Günün sonunda ise Bakan Soylu, Düzce’de açıklamalarda bulundu. Sel afeti ile ilgili gelen uyarılardan sonra tüm kamu kuruluşların alarm haline geçtiğini hatırlatan Bakan Soylu, “Vatandaşlarımıza görsel, işitsel tüm yayın organlarından gerekli bilgiler aktarılmıştır. AFAD’ın erken uyarı sistemi de 5 vilayette ilk kez kullanılmıştır. Bu sel afetinde iki kaybımız var. Birisi Kastamonu, birisi de Düzce’de. İnşallah en kısa sürede bulmak nasip olur. 2 bin 830 kişi tahliye edildi. 7 bin 860 personel, 2 bin 191 araç, 6 helikopter ve bir insanlı keşif uçağı kapasitemizin içinde mevcut. 47 milyon 150 bin lira destek ve yardım ödeneği çıkartıldı. 112’ye 3 bin 33 ihbar geldi” diye konuştu.

    “Gün geçtikçe tablo ağırlaşmaktadır”

    Gün geçtikçe durumun kötüleştiğini ifade eden Bakan Soylu, “Geçmiş sel afetlerine yönelik, insan kaybı veya vatandaşlarımızın sele kapılması açısından onunla kıyaslanmayacak derecede bir durum söz konusu. Bu farklı bir değerlendirmeye yol açmasın. Tüm illerle yaptığımız değerlendirmelerimiz çerçevesinde, bizim gördüklerimiz çerçevesinde, gerek alt yapı, tarım hasarları, yol, köprü, su gibi, köylerimizin, kırsalımızın ve şehirlerimiz ile köylerimizin arasında olan alt yapılarımızın hasarı açısından gün geçtikçe tablo ağırlaşmaktadır. Altını çizerek bunu ifade etmek istiyorum. Bugün Düzce’de gördüğümüz tablo endişe vericidir. Sadece Gölyaka’da 5 bin dönüm arazinin, hem de tarımla ilgili ekili olan arazinin sular altında olduğunu, Düzce’de toplam 21 bin dönüm ekili arazinin sular altında olduğunu söyleyebilirim. Bu ürün ve arazi açısından önemli. Böyle bir tablo ile karşı karşıyayız. Marmaris’teki yangının ölçütü kadar. Tüm bakanlarımız, Cumhurbaşkanımızın talimatı ile kamu kurum ve kuruluşlarımız her ilde ciddi bir çalışma içindeler” şeklinde konuştu.

    Arama kurtarma çalışmalarının da devam ettiğini ifade eden Bakan Soylu, “Bu saat itibariyle 200’ün üzerinde arama kurtarma personeli ile çalışmaları gerçekleştirmiş olacağız. Ailelere geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Metanet, sabır diliyorum. Hakikaten aileler ve yakınları için zor bir dönem. Bu esnada Düzce’ye mahsus farklı bir durum söz konusu. Düzce’mizin suyunu temin eden ana isale hattında 4 kilometrelik kopukluk meydana geldi. Düzce Belediye Başkanımız, tüm kuruluşlar, el ele vererek inşallah bu gece yarısına kadar Düzce’nin suyunu verebilmesi için çalışıyor. 24 saat içinde, 4 kilometrelik bu hattın yapılması kolay değil. Tüm arkadaşlarımızdan Allah razı olsun” ifadelerini kullandı.

    Köylerde ciddi hasar olduğunu söyleyen Bakan Soylu “Kaymakamlarımız, il özel idaremiz, tüm kuruluşlar, köprüler, tahribatlar açısından kolları sıvamış durumdalar. En kısa zamanda köylerin ulaşımı da sağlanacak. Elektrik, su gitmeyen köylerimiz var ama sayısı az. İki köye elektrik, 37 köye su verilemiyor. Düzce’nin tam merkezinde bulunan TOKİ’nin yaptığı bin 220 dairelik alanda elektrik saatlerinin bulunduğu noktayı su bastı. Orada da elektrik idaresi ciddi bir çalışma ortaya koyuyor. 14 blok kaldı. Dönem dönem elektrik ile suyun temasından kaynaklanan sıkıntı oluyor. Onu da aşmaya çalışıyorlar. 3 tavuk kümesi ve 105 bin tavuk telefi oldu. Onlar da bizim canlarımız. Sular çekildiği andan itibaren tarım hasarı ile ilgili net bir tabloyu ortaya koyacağız. Tüm illerimizde ciddi bir çalışma söz konusu. Vatandaşların evleri ile ilgili mağduriyetlerini de arkadaşlarımız, ilgili çalışma grubumuz çalışmalarını sürdürüyor. El birliği ile karşı karşıya kaldığımız bu süreçten çıkacağımıza inancımız tamdır. Allah bizi bir daha böyle afetle karşı karşıya bırakmasın” dedi.

    “Türkiye afet bölgesi”

    Türkiye’nin afet bölgesi olduğunun altını çizen İçişleri Bakanı Soylu, “Heyelandan sele, depremden çığa, Türkiye’nin her yeri afet bölgesi. Söylemek kolay değil ama cennet vatanımızın kendine ait, doğanın ortaya koyduğu özellikler de söz konusu. Daha bugün, madenle ilgili afet tatbikatı yaptık. Bu yıl afet tatbikat yılı. Türkiye’de ilk kez yapılan tatbikatları yapıyoruz. Hazırlıklarını yapıyoruz. Birçok tatbikat yapıyoruz, il risk azaltma planlarımız var” diye konuştu.

  • Sakarya’da sağanak taşkınlara neden oldu

    Sakarya’da sağanak taşkınlara neden oldu

    Batı Karadeniz’i etkisi altına alan yağış, gece saatlerinde ilçedeki şiddetini artırdı.

    Hızar ve Yayla mahallelerinden geçen Hızar Deresi’nin debisinin yükselmesinin ardından yer yer taşkınlar meydana geldi, yolları ve bazı evlerin giriş katlarını su bastı.

    Suları tahliye çalışması başlatan belediye ekipleri, yollara taşınan kaya parçaları, balçık ve dalları iş makineleriyle temizledi.

    Belediye Başkanı Ahmet Acar, taşkınlarda can ve mal kaybının yaşanmadığını belirterek, “Hızar Deresi’nin debisinin yükselmesinden dolayı 4-5 hanede ani su baskınları meydana geldi.” dedi.

    Acar, derelerden ve fındık bahçelerinden ana arterlere akan mil, kaya parçaları ve benzeri cisimlerin temizlendiğini aktararak, dere güzergahlarında evleri bulunan vatandaşlara tedbirli olmaları yönünde bilgilendirme yapıldığını kaydetti.

  • Yurtta hava durumu (28 Haziran 2022)

    Yurtta hava durumu (28 Haziran 2022)

    Yağışların Bursa, Balıkesir’in kuzey kesimleri, Zonguldak, Bartın, Karabük, Kastamonu, Amasya ve Ordu çevreleri ile Samsun’un iç kesimlerinde yer yer kuvvetli olması bekleniyor.

    Hava sıcaklığının iç ver doğu kesimlerde artacağı, diğer yerlerde önemli bir değişiklik olmayacağı, kuzey ve iç kesimlerde mevsim normalleri altında, Marmara’nın batısı, Kıyı Ege ile Akdeniz kıyılarında mevsim normalleri civarında seyredeceği tahmin ediliyor.

    Rüzgarın ise genellikle kuzey ve kuzeybatı, yarın zamanla Akdeniz kıyıları ile güneydoğu kesimlerde batı ve güneybatı yönlerden hafif, ara sıra orta kuvvette; yağış alan yerlerde yağış anında yer yer kuvvetli olarak eseceği tahmin ediliyor.

    Bazı illerde beklenen hava durumuyla günün en yüksek sıcaklıkları ise şöyle:

    • Ankara: Parçalı ve çok bulutlu, yerel olmak üzere aralıklı sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı 24
    • İstanbul: Parçalı ve çok bulutlu, yerel olmak üzere aralıklı sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı 28
    • İzmir: Parçalı ve yer yer çok bulutlu, öğle saatlerinden sonra iç ve kuzey ilçeleri yerel olmak üzere sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı 31
    • Adana: Parçalı ve çok bulutlu, öğle saatlerinden sonra yerel olmak üzere sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı 32
    • Antalya: Parçalı ve çok bulutlu, öğle saatlerinden sonra yerel olmak üzere sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı 33
    • Samsun: Çok bulutlu, yerel olmak üzere aralıklı sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı geçeceği tahmin ediliyor. Yağışların öğle saatlerinden sonra iç kesimlerinde yer yer kuvvetli olması bekleniyor. 23
    • Trabzon: Parçalı ve çok bulutlu, yerel olmak üzere aralıklı sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı 23
    • Erzurum: Parçalı, zamanla çok bulutlu, öğle saatlerinden sonra yerel olmak üzere sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı 24
    • Diyarbakır: Parçalı ve az bulutlu 33
  • Sel felaketinde can kaybı yükseliyor

    Sel felaketinde can kaybı yükseliyor

    Batı Karadeniz meydana gelen sel felaketinde can kaybı 81’e yükseldi. Kayıp ihbarı sayısı ise 34.

    11 Ağustos 2021 tarihinde Batı Karadeniz bölgesinde başlayan aşırı yağışlar sonucunda Bartın, Kastamonu ve Sinop şehirlerinde meydana gelen sel ve su baskınlarında hayatını kaybedenlerin sayısı 81’e yükseldi. Can kaybı sayısı Kastamonu’da 70, Sinop’ta 10, Bartın’da 1 olarak açıklandı.

    AFAD’dan yapılan açıklama şöyle:

    11 Ağustos 2021 tarihinde Batı Karadeniz bölgesinde başlayan aşırı yağışlar sonucunda Bartın, Kastamonu ve Sinop şehirlerinde sel ve su baskınları meydana gelmiştir. Bartın ili Ulus ilçesi, Kastamonu ili Azdavay, İnebolu, Bozkurt, Küre ve Pınarbaşı ilçeleri ve Sinop ili Ayancık ilçeleri selden etkilenmiştir. Afetin hemen ardından tüm ilgili kurumların personel ve araç desteğiyle tahliye, arama-kurtarma ve müdahale çalışmalarına başlanmıştır.

    Yaşanan sel nedeniyle 81 vatandaşımız (70 Kastamonu, 10 Sinop, 1 Bartın) hayatını kaybetmiştir.

    İl bazında görev yapmakta olan personel ve araç sayıları;

    Kastamonu’da; 6.011 personel, 771 araç, 37 ambulans, 37 UMKE, 5 helikopter, 1 JİKU, 3 drone, 1 İHA, 3 AFAD mobil koordinasyon TIR’ı, 2 mobil mutfak tırı, 1 mobil harekat merkezi, 1 mobil laboratuvar, 692 iş makinesi, 14 vidanjör, 1 mobil enerji aracı, 68 bobcat, 15 itfaiye aracı, 8 cenaze aracı, 34 bot ve 61 motopomp, 3 dalgıç pompa, 20 jeneratör, 4 kepçe, 14 arama köpeği, 5 bin kişi kapasiteli sahra mutfak, 1 haberleşme aracı, 1 sahil güvenlik botu, 1 mobil komuta aracı, 1 unimog, 1 hastane donanımı.

    Sinop’ta; 3.043 personel ile 8 helikopter, 340 araç, 1 AFAD mobil koordinasyon TIR’ı, 1 korvet, 39 ambulans, 16 UMKE, 287 iş makinası, 1 bobcat, 15 bot ve 18 motopomp, 8 dalgıç pompa, 4 arama köpeği, 1.500 kişi kapasiteli sahra mutfak, 3 sahil güvenlik botu, 1 mobil komuta aracı, 3 itfaiye

    Bartın’da; 1.247 personel, 95 araç, 7 ambulans, 1 UMKE, 155 iş makinası, 1 jeneratör, 2 motopomp, 1 bot, 1.500 kişi kapasiteli sahra mutfak, 2 vidanjör, 1 bobcat

  • Sel felaketinde can kaybı 72’ye yükseldi

    Sel felaketinde can kaybı 72’ye yükseldi

    AFAD’dan yapılan son açıklamaya göre; sel nedeniyle 3 ilde toplam can kaybı sayısı 72’ye yükseldi. Sel bölgesinde haklarında kayıp ihbarında bulunulanlar için başlatılan arama çalışmaları devam ediyor. Kastamonu’da sel nedeniyle yıkılan binanın müteahhidi için gözaltı kararı verildi.

    Sel felaketinin yaşandığı Batı Karadeniz, afetin izlerini silmeye çalışıyor.

    Yıkıma uğrayan bölgelerdeki temizlik ve arama kurtarma çalışmaları devam ederken can kayıpları da giderek artıyor.

    AFAD’dan yapılan son açıklamaya göre toplam can kaybı sayısı 72’ye yükseldi.

    Kastamonu’da can kaybı sayısı 60 oldu.

    Sinop’ta 11 ve Bartın’da ise 1 can kaybı var.

    Kastamonu ve Sinop’ta kayıp vatandaşları arama çalışmaları yoğun bir şekilde devam ediyor.

    Öte yandan felaket sonrası başlatılan soruşturma kapsamında Kastamonu’daki yıkılan bir binanın müteahhidiyle ilgili gözaltı kararı verildi.

    İnebolu Cumhuriyet Başsavcılığından yapılan yazılı açıklamada, “Yapılacak teknik inceleme ve bilirkişi raporları doğrultusunda gereğine tevessül edilecek olup yıkılan bir binanın müteahhidi hakkında gözaltı kararı verilmiştir. Ayrıca ölen vatandaşlarımızın kimlik tespit çalışmaları ile ölü muayene ve otopsi işlemleri de devam etmektedir” denildi.

    Selin en çok vurduğu Kastamonu’nun Bozkurt ilçesinde yıkılan ve zarar gören binalar ile çevredeki yapılarda arama kurtarma ve enkaz kaldırma çalışmaları aralıksız devam ediyor.

    İlçede yıkılan köprünün TSK tarafından seyyar köprü kuruldu.

    İçişleri Bakanlığı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), Ulusal Medikal Kurtarma Ekibi (UMKE), polis ve jandarma teşkilatına bağlı arama kurtarma ekipleri ile belediyeler, ilçede sel felaketinin yaşandığı 11 Ağustos’ta Ezine Çayı’nın kenarında yıkılan binanın enkazındaki çalışmalarına devam ediyor. İlçe merkezindeki çarşıda yürütülen çalışmalar kapsamında selde zarar gören iş yerleri temizleniyor. Bazı iş yeri sahiplerinin de kurtarabildikleri malzemeleri taşıdıkları gözleniyor.

    Sinop Türkeli’deki arama kurtarma çalışmaları da devam ediyor. Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, kurtarma çalışmalarına destek sağlaması amacıyla bölgeye çıkarma gemisi gönderildiğini söyledi. Gemi, mahsur kalan vatandaşların ve araçların tahliyesi için kullanılacak.

    Bartın’ın Ulus ilçesinde ise selden en çok etkilenen Zafer köyünde ağır hasar gören binaların kontrollü yıkımına başlandı.

    Fabrika yanında derenin taşması sonucu alt katı tamamen yıkılan 2 katlı ev, iş makineleri yardımıyla kontrollü şekilde tamamen yıkıldı.

    Çalışmalar sırasında kolluk kuvvetleri de güvenlik tedbiri aldı. Ev sahiplerinin sel felaketinin yaşandığı sırada İstanbul’da olduğu öğrenildi.

    Ağır hasar gören evlerin yıkımına devam edilecek.

  • Batı Karadeniz’de kahverengi kokarca alarmı

    Batı Karadeniz’de kahverengi kokarca alarmı

    Düzce Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sevcan Öztemiz, fındık ve tarım üreticilerini kahverengi kokarcaya karşı uyararak, önlemlerin alınması gerektiğini vurguladı. Ana vatanı Çin, Kore ve Japonya (Doğu Asya) olan zararlı böceğin sadece fındıkta değil, birçok meyve, sebze ve süs bitkileri ile beslendiğinin bilindiğini söyleyen Prof. Dr. Öztemiz, “Ülkemize Gürcistan üzerinden 2017 yılında giriş yapmış ve ilk olarak Doğu Karadeniz’de görülmüştür. Bir yılda Karadeniz’in doğusundan batısına hızla yayılış gösterdi ve 2018 yılında Sakarya’nın Hendek ilçesinde tespit ettik. Kayıtlarda zararlının İstanbul’da varlığı bilinmektedir. Karadeniz iklimi böceğin yayılması ve yaşamını devam ettirebilmesi için çok uygundur” diyerek üreticileri ve yetkilileri uyardı.

    “Fındık başta olmak üzere birçok sebze ve meyveye zarar veriyor”

    Kahverengi kokarcanın zararlı çok sayıda bitki ile beslendiğini söyleyen Prof. Dr. Öztemiz, “Konukçuları arasında fındık başta olmak üzere buğday, mısır, sorgum, soya, pamuk, ayçiçeği, şerbetçiotu gibi tahıllar ve endüstri bitkileri; elma, armut, şeftali, Trabzon hurması, yaban mersini, kivi, turunçgil gibi meyveler; fasulye, bezelye, biber, domates, salatalık gibi birçok sebze ve süs bitkileri de yer alıyor.” dedi.

    “Fındıkta kalite ve verimi yüzde 50 azalttı”

    Zararlı böceğin Amerika ve Avrupa ülkelerinde de yayılış gösterdiğini söyleyen Öztemiz, “Amerika, Avrupa ve Gürcistan’da bazı bahçelerde yüzde 80’lere ulaşan zarar söz konusudur. Doğu Karadeniz’de zararlı böceğin fındıkta kalite ve verimi yüzde 50 azalttığı ve bulaşık fındık oranının yüzde 20’lerde olduğu bildirilmiştir. Mayıs ayına girdiğimiz bugünlerde kahverengi kokarcanın görülmesi muhtemeldir. Kışı ergin olarak geçiren zararlı böcek mayıs ve haziran aylarında yumurtalarını yaprakların alt kısmına gruplar halinde bırakmaktadır. Yumurtadan çıkan nimfler fındıkta bitki özsuyunu emerek beslenmeye başlar. Meyvelerde beslenme sonucu fındıkta boş ve buruşuk meyve oluşumu ile lekeli iç şeklinde zarar meydana getirirler” diye konuştu.

    “Meyve ve sebzelerin şeklini ve lezzetini de etkiliyor”

    Meyvelerde renk değişimi, şekil bozukluğu, acılaşma ve pazar değerinin azalmasına da neden olduğunun altını çizen Öztemiz, “Zararlı iki döl vermektedir. Temmuz-ekim aylarında ikinci dölün nimf ve erginleri görülür ve benzer şekilde beslenmeye devam ederler. Hava koşullarına bağlı olarak ekim-kasım aylarında kışı geçirmek için kışlağa çekilen ergin böcekler zaman zaman evlerimize girerek pis koku salgılarlar ve insanları rahatsız ederler. Beslenmeden kışı geçirdiği bu süre; yaklaşık 4-5 aydır. Havaların ısınması ile birlikte nisan-mayıs aylarında kışlakları terk eden ergin böcekler tekrar görülmeye başlar ve yumurta bırakarak yaşamına devam ederler. Görüldüğü gibi tarımsal alanlarda yaklaşık 7-8 ay aktif olan zararlıya karşı üreticilerimizin zamanında ve doğru şekilde bu böcekle mücadele yapmaları gerekiyor” şeklinde konuştu. Bir an önce tedbirlerin alınması gerektiğini vurgulayan Öztemiz, tedbirler alınmadığı taktirde Doğu ve Orta Karadeniz’de hızla yayılış gösterdiği gibi Batı Karadeniz ve Marmara Bölgesi’nde de yayılarak başta fındık bahçeleri olmak üzere meyve, sebze ve süs bitkileri alanlarında verim ve kaliteyi düşürerek ekonomik kayba neden olabilecek potansiyele sahip olduğunun altını çizdi.

    “Entegre mücadele uygulamalıyız”

    Zararlının yayılışını engellemek için karantina tedbirlerinin alınmasının önemli olduğunu söyleyen Prof. Dr. Öztemiz, “Karantina tedbirlerinin alınması ve eradikasyon yönteminin uygulanması çok önemli. Zararlının mücadelesinde çevreye en az zararı olan mücadele yöntemlerine öncelik vermeliyiz. Uygun olan tüm mücadele yöntemlerini bir arada kullanarak, yani entegre mücadele uygulamalıyız. Kışlamış ergin, nimf ve yeni nesil erginlerin toplanıp imha edilmesi popülasyonu azaltacaktır. Mekanik olarak elle yapılabileceği gibi ışık ve fermon tuzakları da kullanılabilir. Zararlıya karşı feromon tuzakları gerek popülasyon takibinde ve gerekse kitlesel yakalama amacıyla bir çok ülkede kullanılmaktadır. Zararlının biyolojik mücadelesinde birçok doğal düşman saptanmıştır. Avcı böceklerden ziyade yumurta parazitoidlerinin etkili olduğu özellikle Samuray arıcığı olarak bilinen faydalı böceğin kahverengi kokarcayı kontrol altında tuttuğu rapor edilmiştir. Ülkemizde de bir an önce yerli doğal düşmanlarının araştırılması, etkin bulunanlar mevcut ise etkinliğinin araştırılması, yok ise orijin bölgesinden etkili arıcığın ithal edilerek kullanılması yararlı olacaktır” diyerek zararlıyla doğal yöntemlerle mücadele etmenin mümkün olduğunu ifade etti.

    “Kimyasal mücadele uzun vadede tek başına yeterli olmayabilir”

    Entegre mücadelede son çare olarak bilinen kimyasal mücadelede ise kışlamış erginlere karşı mayıs ayında fındık kurduna karşı yapılacak uygulamaların zararlının popülasyonunu azalttığını söyleyen Öztemiz, temmuz ayında görülen yeni nesil erginlere karşı uygulanacak mücadelenin daha önemli olduğunu dile getirdi. Birçok ülkede yapılan çalışmalarda zararlıyı kontrol etmek için yapılan kimyasal mücadelenin uzun vadede tek başına yeterli olmadığının bildirildiğini ifade eden Prof. Dr. Öztemiz, bu nedenle zararlıya karşı sürdürülebilir bir mücadele programının başlatılması için gerekli tüm önlemler geciktirilmeden alınması gerektiğini vurguladı.