Etiket: bayrak

  • Bayrak üreticilerinde seçim yoğunluğu

    Bayrak üreticilerinde seçim yoğunluğu

    Türkiye 31 Mart’ta yapılacak Mahalli İdareler Seçimleri’nde belediye başkanı ve muhtarları seçmeye hazırlanırken, siyasi partilerin ve muhtarların seçim kampanyaları devam ediyor. Tanıtım kampanyalarına hız kazandıran adaylar, isimlerini duyurmak için her seçimde olduğu gibi bu seçimde de bayrak, flama, pankart ve broşür üreticilerinin yolunu tuttu. İmalatçılar, siyasi partilerden gelen talepleri karşılamak için üç vardiya çalışmaya başladı.
    Ankara’da matbaacılık yapan Bilal Avşar, yerel seçimler yaklaşırken genellikle belediye başkan adaylarının geldiğini söyledi. İşlerin yavaş yavaş yoğunlaştığını dile getiren Avşar, seçimlerin yaklaşması ve diğer partilerin de adaylarını açıklamasıyla işlerin daha da yoğunlaşacağını kaydetti.

    Fiyatlar 10 bin ile 200 bin lira arasında değişiyor

    Muhtar adaylarının bulunduğu bölgedeki nüfusun fiyatları etkilediğini dile getiren Avşar, “Örneğin bir muhtarın seçim ve reklam için finansmanı bütçesi 10 ile 15 bin TL. İlçe belediye başkanları ya da büyükşehir belediye başkanlarının bütçeleri daha fazla. Bunlarda da fiyatlar 100 bin, 150 bin, 200 bin TL civarında” dedi.

    Günde üç vardiya çalışıp, 7 bin metrekare bayrak imal ediyorlar

    20 yıldır bayrak ve flama üreten aile firmasında 6 yıldır çalışan Yücel Sabır ise, seçim döneminde işlerin hız kazandığını söyledi. Günde üç vardiya çalışarak ellerindeki siparişleri seçime kadar yetiştirmeye çalıştıklarını kaydeden Sabır, “Şimdi tüm adayların belli olmasından dolayı tabii çok ciddi bir yoğunluk var. Şu an günde üç vardiya, yaklaşık 7 bin metrekare baskıyla devam ediyoruz. Bu artacaktır da. Çünkü daha açıklanmaya yerler var. Onların da açıklanmasıyla bu süreç bir 15 gün daha böyle artarak ilerleyecek, sonra da yavaş yavaş düşecektir” ifadelerini kullandı.

    Maliyetler kullanılan ürünün kalitesine göre değişiyor

    Kullanılan kumaş ve kumaşın gramajı gibi faktörlerin fiyatları etkilediğini sözlerine ekleyen Sabır, boyanın kalitesinin de fiyatları yukarı taşıdığını söyledi. Son dönemde seçime yönelik çalıştıklarını dile getiren Sabır, normalde sürekli kullanılacak ürünlerin maliyetinin seçim zamanı yapılan ürünlere göre daha kaliteli olduğunu kaydederek, “Hani bunun bir ucu yok. Şimdi büyükşehir belediye başkanının bütçesiyle yerel bir belediyenin bütçesi bir olmuyor. Ama bir muhtar için söylüyorum, bunun kalem, promosyon ürünleri, bayrak vesaire olduğunu düşünürseniz yaklaşık 150, 200 bin TL maliyeti olur ama belediyeler için net bir rakam vermek çok doğru değil. Çünkü ürün yelpazesi çok geniş. Yani siz burada bütçenizi söylüyorsunuz. Kullanılacak olan kumaşın üzerindeki boya, bunların hepsi birer maliyet sonuçta. Net bir rakam vermek çok doğru değil” şeklinde konuştu.

  • Türk bayrağını bıçakla kesen şüpheli tutuklandı

    Türk bayrağını bıçakla kesen şüpheli tutuklandı

    Olay, Antalya’nın Alanya ilçesi çarşı merkezinde bir lokantanın önünde gece saatlerinde meydana geldi. Kamera görüntülerinde bir kişi elindeki bıçakla iş yerinin önünden geçerken birden geri dönerek elinde bulunan bıçakla asılı olan Türk bayrağını kesti. Dükkan sahibi ve çalışanlar sabah iş yerine geldiğinde bayrağın altının kesilmiş olduğunu fark etti. Olay yerine gelen ekipler, iş yeri ve çevre esnafın kameralarını incelemeye aldı. Polis, iş yeri sahipleri ve çalışanlarının ifadesine başvurdu. Olaya büyük tepki gösteren iş yeri sahibi ise bu kişiden şikayetçi olduklarını ve en kısa sürede bu şahsın yakalanmasını istedi. Kesilen bayrak, hemen yan tarafta bulunan terziye götürülerek dikildi.
    Gece saat 21.51 sıralarında iş yeri önünden kaldırımda elinde bıçakla yürüyen sakallı bir şahıs bir anda geri dönerek bayrağın olduğu yere doğru yöneldi. Güvenlik kameraları bayrağın bulunduğu alanı görmezken, kameraya yansıyan görüntülerde şahsın bayrağı kestikten sonra kestiği parçayı montunun sağ cebine, bıçağı ise sol cebine koyarak olay yerinden uzaklaştığı gözlendi.
    Görüntülerden şahsın fotoğrafını çıkartan polis, geniş çaplı soruşturma başlattı. Kısa sürede şahsın kimliğinin tespit edilmesinin ardından bir eve yapılan baskında olayı gerçekleştiren S.Ö. bıçakla birlikte yakalandı. Polis merkezindeki ifadesinin ardından adliyeye sevk edilen S.Ö., tutuklanarak cezaevine gönderildi.

  • Esnaflar iş yerlerini Türk bayrakları ile donattı

    Esnaflar iş yerlerini Türk bayrakları ile donattı

    Kozan ilçesinde Pençe Kilit Harekatı bölgesinde son dönemde şehit düşen askerlerin acısını yaşadıklarını kaydeden esnaflar, tüm askerlere ve şehitlere saygı için ev ve iş yerlerini Türk bayrakları ile donattı. Esnaflardan Murat Köküsoy, operasyonda bulunan askere destek, şehitlere saygı için iş yerlerini bayraklarla donattıklarını ifade ederek, “Görev yapan tüm askerlerin yanındayız” dedi.

    Tarihi çarşı esnaflarından Murat Mercan ise şehitlerin acısının yürekleri dağladığını, Mehmetçiğin yanında olduklarını, son terörist etkisiz hale gelene kadar bu mücadeleye gerekirse katılım sağlayarak askerin yanında olacaklarını ifade etti. Esnaf Veysel Şakir de, Türk ordusunun dünyanın en güçlü ordularından olduğunu kaydederek, “Şehitlerimiz bizlerin şanı şerefi. Şehitlerimizin intikamı alındı.

    Yabancı kaynaklarla beslenen terör örgütlerinin kökünün kazınacağına inancımız tam” diye konuştu.
    Esnaflar cadde ve sokakları Türk bayrakları ile donatırken, tarihi Hoşkadem Camii’nde şehitler için mevlit okutuldu. Programda operasyondaki askerler için de dualar edildi.

  • Kırgızistan resmi bayrağı değişti

    Kırgızistan resmi bayrağı değişti

    Kırgızistan Meclis Başkanı Nurlanbek Şakiyev ve Bakanlar Kurulu Başkanı Akılbek Caparov’un katılımıyla Ala-Too Meydanı’nda tasarımında değişiklik yapılan ülke bayrağını göndere çekme töreni düzenlendi.

    Törene Devlet Sekreteri Suyunbek Kasmambetov, Acil Durumlar Bakanı Boobek Ajikeyev, Genelkurmay Başkanı Ruslan Mukambetov, Bişkek Büyükşehir Belediye Başkanı Aybek Cunuşaliyev ve 1992’de ülke bayrağının tasarımında yer alan Jusup Matayev ile Bekbosun Jayçıbekov da katıldı.

     

    İşte Kırgızistan'ın yeni bayrağı

    Askeri bandonun Kırgız Milli Marşı’nı çalmasıyla askerler dev bayrağı göndere çekti.

    Meclis Başkanı Şakiyev ve Milletvekili Ulan Primov tarafından hazırlanan “Kırgız Cumhuriyeti Devlet Sembolleri Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”, 22 Aralık 2023’te Cumhurbaşkanı Sadır Caparov tarafından onaylanmıştı. Buna göre ülke bayrağında bulunan dalga şeklindeki güneş ışınları düzleştirildi ve ortasındaki motifin içinde yer alan çizgi sayısı çoğaltıldı.

  • 2024 Avrupa Kros Şampiyonası bayrağı Kepez’de

    2024 Avrupa Kros Şampiyonası bayrağı Kepez’de

    2024 Avrupa Kros Şampiyonası Antalya’nın Kepez ilçesinde yapılacak. Belçika’nın başkenti Brüksel’de gerçekleştirilen 29’uncu şampiyona da, 2024 Avrupa Kros Şampiyonası bayrağı Antalya Kepez Belediyesi’ne teslim edildi.

    Brüksel’deki şampiyona sonunda gerçekleştirilen bayrak teslim törenine Brüksel Belediye Başkanı Sven Gatz, Kepez Belediye Başkan Yardımcısı Sebahat Adanır, Türkiye Atletizm Federasyonu Başkanı Fatih Çintimar, Avrupa Atletizm Federasyonu Başkanı Dobromir Karamarinov, TAF Asbaşkanı Arif Alpkılıç ve Kepez Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürü M. Ahmet Demirtaş katıldı. Antalya Kepez Belediye Başkan Yardımcısı Sebahat Adanır yaptığı açıklamada, “Bayrağı başkanımız Hakan Tütüncü adına teslim aldık. Biz Kepez Belediyesi olarak spora çok büyük emekler verdik. İnsan odaklı projelerle başkanımız gençlere spor şehri bir Kepez armağan etti” diye konuştu.

    “Antalya’mız adına çok önemli”
    Kepez Belediye Başkan Yardımcısı Sebahat Adanır, Brüksel dönüşü 2024 Avrupa Kros Şampiyonası bayrağını Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü’ye teslim etti. 2024 Avrupa Kros Şampiyonası bayrağını Brüksel’de Kepez Belediyesi adına teslim alan başkan yardımcısı Adanır’a teşekkür eden Başkan Tütüncü, “Antalya Kepez’de gerçekleştirilecek 2024 Avrupa Kros Şampiyonası’nda ülkemizi en güzel şekilde temsil edeceğiz“ dedi.

  • Dünyanın çatısına bayrak dikmek istiyor

    Dünyanın çatısına bayrak dikmek istiyor

    Aydın’ın Efeler ilçesinde yaşayan ve dünya genelindeki birçok dağın zirvesinde Türk bayrağını dalgalandıran 46 yaşındaki Hümeyra Yıkılmaz, yaşam tarzına dönüştürdüğü dağcılıkta, büyük hayalleri peşinden koşmaya devam ediyor. 1999 yılında yaşanan Marmara Depremi sonrasında kurdukları arama kurtarma derneği ile başlayan serüvenini katlayarak devam eden Yıkılmaz, 4 defa 7 bin metre üzeri dağlara tırmanarak Türk bayrağını dalgalandırdı. 2013 yılında Çin’deki Mustagata Dağı’nda yaptığı 7 bin metre tırmanış denemesinden sonra büyük bir kararlılıkla eğitimlerini tamamlayan Yıkılmaz 2014 yılında Kırgızistan’da 7 bin 500 metrelik İsmail Samani Dağı’na çıkarak Türkiye’nin ilk kadın tırmanışını gerçekleştirdi. Ardından Peak Lenin Dağı, Khan Tengri Dağı gibi zorlu zirvelere de tırmanarak 4 kez 7 bin metre üzeri dağları aşan ender kadın dağcılardan biri oldu. Arama kurtarma faaliyetleriyle başlayan yolculuğu, Türkiye’nin çeşitli dağlarından geçerek uluslararası zirvelere kadar uzanırken, Yıkılmaz’ın en büyük hedefi ise Rusya Dağcılık Federasyonu tarafından verilen “Kar leoparı” unvanını almak ve dünyanın çatısı olarak kabul edilen Himalaya Dağları’nda 8 bin metrelik tırmanış gerçekleştirmek.

    “Benim için çok büyük bir adım oldu”

    Dağcılık serüveninin temelinde arama kurtarma faaliyetleri ile başladığını ifade eden Hümeyra Yıkılmaz “1999’da çok acı bir deprem yaşamıştık. Onun hemen arkasından Aydın’da bir arama kurtarma derneği kurduk. Bunun kampları, eğitimleri derken sevgili Nasuh Mahruki ile bir araya geldik. Onunla birlikte eğitimler aldık, kamplara gittik derken, bir doğa yürüyüşü grubumuz oluştu. Bunlar hep zincirleme gelişti. Bunun da devamı yüksek irtifa dağcılığı oldu. İzmir’de bir kulübe kayıt olarak eğitimlerimi aldım ve 3 bin metrelik dağlar, Türkiye içerisindeki Erciyes, Hasan Dağı sonrasında Ağrı Dağı, sonrasındaki aşama ise İran, 6 binlik dağlar, Gürcistan bu şekilde devam etti. En son 2013 yılında ilk defa Çin’e giderek Mustagata Dağı’nda bir 7 bin metre tırmanış denemem oldu. Orada 6 bin 500 metreden dönmek zorunda kaldım. Çünkü eğitimlerim, fiziki ve psikolojik donanımların ancak oraya kadar yeterliydi. 5 binlerden birdenbire 7 binlere çıkamadım. Dolayısıyla o benim için çok büyük bir adım oldu. Döndüğümde nasıl hazırlanmam gerektiğini çok iyi öğrenmiştim. Sonra eğitimlerimi tamamladım, eksik malzemelerimi hazırladım ve 2014 yılında Kırgızistan’a gittim. Pamir sıradağlarının 7 bin 105 metre yüksekliğindeki Korjenevskaya ve en zirvesi olan 7 bin 500 metre yüksekliğindeki İsmail Samani Dağı için tırmanışı planladım. Ekibimizle birlikte hazırlıklarımızı tamamladık ve gittik” dedi.

    “İlk Türk kadını oldu”

    Pamir sıradağlarındaki Korjenevskaya ve İsmail Samani Dağı’na tırmanan ilk Türk kadını unvanını aldığını ifade eden Yıkılmaz; “İlk önce Korjenevskaya’ya çıktık ve bu ilk Türk kadın tırmanışıydı. Aynı kamptan 10 gün sonrada İsmail Samani Dağı’na çıktık. Bu da yine ilk Türk kadın tırmanışıydı. Hatta bu ilk Türk ikinci tırmanışı oluyordu. Çünkü 20 yıl önce sadece Nasuh Mahruki çıkmıştı. Ondan sonra herhangi bir Türk denemesi olmamıştı. 20 yıl sonra ben ve partnerim Kerem Ayhan ile bu tırmanışı gerçekleştirdik. Bizim için çok önemli ve özel bir andı. Sonrasında 2015 yılında Peak Lenin Dağı’na gittim. O da 7 bin 135 metre yüksekliğinde. Dördüncü olarak da Khan Tengri Dağı’na çıktım. Tanrı Dağları’nın en zirvesi. O da 7 bin 10 metre yüksekliğinde. Teknik tırmanış gerektiren bir dağdı. Böylelikle 4 tane 7 bin metre üzeri tırmanışı tamamlamış oldum” şeklinde konuştu.

    “Tırmanış ve dağ sevdası hiçbir zaman insanın içinden çıkmıyor”

    2018 yılında tırmanış esnasında geçirdiği bir kaza sonrasında yüksek tırmanışlara bir süre ara verdiğini belirten Yıkılmaz; “Dağda geçirdiğim küçük bir kaza sonrasında sakatlığım oluştu ve o yüzden biraz rölantide kaldım. 2018 yılından bu yana Türkiye içerisindeki dağlarda tırmanış heyecanım devam ediyor. Ancak o 7 binlik dağlara henüz dönemedim. Bu tırmanış ve dağ sevdası hiçbir zaman insanın içinden çıkmıyor. Bir tarafından mutlaka devam ediyorsunuz. Bu yıl da bağlı bulunduğum kulübümüzün programı ile Nepal’e gittik. Orada 8 binlik dağlardan olan Annapurna ve Mardi Himal dağlarının ana kamplarına gittik. Ama buna biz trekking diyoruz çünkü zirve tırmanışı gerçekleştirmedik. Sadece kamplarda kalarak ve güvenli yükselişler yaptık ve ana kamplara kadar yürüyüp dönüş şeklinde bir program yaptık. Nepal’de o mistik havada ve doğada, dağların ana kamplarına yürüyüş yapmak çok güzeldi. Şu ana kadar gittiğim bütün coğrafyalardan farklı bir şekildeydi Nepal. Bu anlamda da çok farklı bir zenginlik tanımış oldum” dedi.

    “Sırtınızdaki yükü gramla hesaplıyorsunuz”

    Kadın olarak dağcılıkta ve doğada herkesin eşit olduğunu belirten Yıkılmaz, doğru antrenman ve hazırlıklarla kadın-erkek farkının ortadan kalktığını vurgulayarak “Kadın olarak aslında bir farklılık hissetmiyorsunuz. Ben bu konuda bir farklılık hissetmedim. Çünkü doğada herkes eşit. Tabiki fiziki farklılık olarak fark edebilir ama ben hiç bir eksiklik veya bir sıkıntı yaşamadım. Dağa çıkarken sırtınızdaki yükü gramla hesaplıyorsunuz. Dolayısıyla bütün yükünüz ortak ve bütün yükü eşit olarak paylaşırız. Kadın, erkek hiçbir fark olmaz. Gideceğiniz yere göre doğru antrenman yapar ve vücudunuzu doğru bir şekilde hazırlarsanız, kadın erkek vücudunun hiçbir farkı olmayacaktır” ifadelerine yer verdi.

    “Ben mutluluğu ve sadeliği dağlarda buluyorum”

    İnsanların en yalın halinin dağlarda ortaya çıktığını ifade eden Yıkılmaz; “Dağcılık bir tutku veya hevesten de ziyade bir yaşam tarzıdır. Dolayısıyla orada tamamen doğa ile baş başa ve temel ihtiyaçlarla birliktesiniz. Minicik bir yemekle karnınız doyuyor ve o sizi hayatta tutuyor. İnsan hayatı aslında çok basit. Ben mutluluğu, sadeliği, doğallığı dağlarda buluyorum. İnsanın en saf ve yalın hali dağlarda çıkıyor aslında ortaya” dedi.

    En büyük hedefi dünyanın çatısına çıkmak

    Gelecek hedefleri arasında Rus Dağcılık Federasyonu tarafından verilen “Kar Leoparı” unvanını kazanmak ve 8 bin metre üzeri dağlara tırmanmak olduğunu belirten Yıkılmaz; “Bilindiği üzere dünyanın çatısı 8 bin metreler. Dünyada 14 tane 8 bin metre üzeri dağ var onların da hepsi Himalaya Dağlarında. Himalayalara bu yıl Nepal ile bir giriş yaptım, ana kamplara kadar yürüyerek. Hedefim 8 binlik bir dağa tırmanmak. Yani o atmosferi, o heyecanı yaşamak istiyorum. Oraları görmek istiyorum. Onun dışında ise 5 tane 7 bin metre üzeri belirlenmiş dağa çıktığınız zaman ‘Kar leoparı’ unvanı veriliyor. Rus dağcılık federasyonu tarafından. Benim de planlamadığım şekilde bu gelişti. Yani 5 tane belirlenmiş dağın dördüne çıkmış bulundum. Bunları ben ‘kar leoparı’ olmak için yapmadım ama program o şekilde gelişti. Dolayısıyla 4 tanesini yapmış oldum ve son kalan 7 binlik Pobeda Dağı’na da tırmanmayı denemek istiyorum. Bir Türk kadını olarak ‘Türk Kadın Kar Leoparı’ olmak istiyorum. İçimden öyle bir denemek geçiyor. En azından 4 tanesini yapmışken beşinciyi de tamamlayıp o dağı da görmek istiyorum. Onu deneyeceğim bir de çıkabilirsem 8 bin metrelik dağlara çıkmayı istiyorum” dedi.

    “Çıkmak kadar inmek de önemlidir”

    Dağcılığın sadece heyecanlı ve keyifli değil, aynı zamanda tehlikeli ve zorlu bir aktivite olduğunu da hatırlatan Yıkılmaz, sağlıklı bir şekilde inişin, tırmanış kadar önemli olduğunu vurgulayarak “Dağlara tırmanmak keyifli ve heyecanlı ama aynı zamanda tehlikeli ve zor tabiki. Vücudumuzun ilk başta yüksekliğe uygun olması ve alışması gerekiyor. Bunun için biz yüksek dağlara çıkarken ara ara kamplar yaparak, vücudumuzu dinlendirerek ve o yüksekliğe alışarak çıkıyoruz. Tabi öncesinde ve o esnada beslenmek çok önemli. Bütün bunları yaşarken aynı zamanda bunun riskli tarafları da var. Buzul çatlaklarından tutun, uçurum kenarlarına ve kopan iplerine kadar değişik tehlikeler var. Tabi bunların hepsini göze alarak gidiyoruz. Çok şükür ben büyük ve ciddi kazalar yaşamadım, görmedim ama tabi hasta olan arkadaşlarımız oldu. Onları indirmek zorunda kaldık. Çok ciddi tehlikeler atlattılar. Bunların hepsini kendimiz öngörerek, eğitimlerini öğreniyoruz. Bu şekilde zorluklara ve tehlikelere karşı önlemlerimizi alarak gidiyoruz ama her dağcının bilmesi gereken şudur. Önemli olan sağlıklı bir şekilde o dağdan inebilmek. Yani evinizden çıktığınızda tekrar sağlık bir şekilde eve geri dönebilmek. Bizim birinci prensibimizdir. Çıkmak kadar inmek de önemlidir. Sağlıklı ve güvenli bir şekilde dönmek isteriz” dedi.

    Dağların zirvesindeki Türk bayrağını dalgalandırmak için kararlı bir şekilde ilerleyen Hümeyra Yıkılmaz, başarılarıyla da Türk kadınlarına ilham kaynağı olmayı sürdürüyor.

  • Küçük çocuğun bayrak sevgisi duygulandırdı

    Küçük çocuğun bayrak sevgisi duygulandırdı

    Düzce’de son günlerde etkili olan fırtına ve sağanak yağış sebebiyle Uzunmustafa Mahalle Muhtarlığı önündeki direkten Türk bayrağı koparak yere düştü. Bu anlara şahit olan bir çocuk, koşarak muhtarlığın bahçesine giderek yere düşen bayrağı aldı. İlk önce 3 kez alnına koyup öpen çocuk daha sonra bayrağı bir yere koydu. Annesinden aldığı bilgiler sonrasında çocuk bayrağı muhtarlığa teslim etti. O anlar ise cep telefonu kamarası ile görüntülendi.

  • 100. yıla özel 23 metre uzunluğunda bayrak

    100. yıla özel 23 metre uzunluğunda bayrak

    Bursa’nın merkez Osmangazi ilçesi Uluçam köyünde yaşayan vatandaşlar, 3 yıl boyunca kendi aralarında biriktirdikleri parayla, köyün en yüksek tepesine bayrak dikti. Çınarcık tepesine dikilen bayrak, cumhuriyetin 100. yılı olması nedeni ile 23 metrelik bayrak direğine asıldı. Ayrıca köy meydanında bulunan cumhuriyetin 10. yılına özel yapılan anıt, bayrağın altına taşındı. Bayrağın bir diğer yanına ise 100. yıla özel yeni bir anıt daha yapıldı. 10. yıl anıtı üzerinde “Cumhuriyet’in 10. yılı burada kutlandı” yazarken 100. yıl anıtında ise “Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılı da burada kutlandı” yazısının altına Mustafa Kemal Atatürk’ün “Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır” sözü yazıldı. Uluçam Köyü Muhtarlığı ve Uluçam Köyü Dayanışma Derneği (UKDER) katkılarıyla açılış töreni gerçekleştirildi.

    3 yıl boyunca para biriktirdiler

    Alış töreninin ardından konuşan UKDER Başkanı Ersin Ayar, köy sakinlerinin 3 yıldır hayalini kurduğu bayrağı 100. yılda diktiklerini belirterek, “Biz yaklaşık 3 yıldır kendi aramızda para topladık. Köylümüz, gençlerimiz yardımcı oldu.

    Cumhuriyetimizin 100. yılına yakışır 23 metre uzunluğundaki bayrağımızı dikmeye karar verdik. Ne mutlu bize bu günleri gördük” ifadelerini kullandı.

    Tüm köyün katkısı oldu

    Bayrağın yapımında tüm köyün destek olduğunu söyleyen Uluçam Köyü Muhtarı Kamil Almaz, “3 yıldır köyümüzün gençlerinin hayaliydi. Gecikmesi biraz vesile oldu. Cumhuriyetin 100. yılına denk geldi. Çok güzel bir etkinlik gerçekleştirdik. Köylümüzün büyük destekleri oldu, büyüğünden küçüğüne herkesin bir katkısı oldu. Burasına biz Çınarcık Tepesi diyoruz. Doğancı Barajı’ndan Çaybaşı Köyü’ne kadar bu bayrak görülebiliyor” dedi.

    10. yıl anıtının yanına 100. yıl anıtı yapıldı

    10. yıl anıtının günümüze kadar sağlam bir şekilde ulaştığını, 100. yıl anıtının da uzun yıllar Çınarcık tepesinde duracağını belirten Almaz, “Köy meydanında cumhuriyetimizin 10. yılı kutlanmış. Günün anısına böyle bir taş dikilmiş. Bu taş günümüze kadar ulaşmış. Biz de yanına 100. yıl anıtı yaptırdık. Bu anıtın da uzun yıllar burada duracağına inanıyorum” şeklinde konuştu.

  • Önce atık toplama aracına, sonra evinin balkonuna astı

    Önce atık toplama aracına, sonra evinin balkonuna astı

    Gürsu Belediye Başkanı Mustafa Işık, atık toplama aracıyla geri dönüşüm işçiliği yapan Akyol ve ailesine evlerinde ziyarette bulundu.

    Işık, Ercan Akyol’a yeni Türk bayrağı hediye etti. Işık ile aile bireyleri, balkondaki yıpranmış bayrağı indirerek yerine bu bayrağı astı.

    Belediye Başkanı Işık, ziyarette yaptığı konuşmada, millet olarak vatana ve bayrağa karşı sevincin ve hassasiyetlerinin çok fazla olduğunu söyledi.

    Akyol’un Türk bayrağını çöpten çıkarıp aracına asmasının çok anlamlı olduğunu belirten Işık, onun her Türk vatandaşının gönlünden geçeni yaptığını dile getirdi.

    Bu anların sosyal medyada paylaşıldığını hatırlatan Işık, “Ercan kardeşimizin ne kadar güzel, ne kadar hoş bir davranış yaptığını Türk milleti de benimsemiş oldu. Kardeşimizi bu duyarlı davranışından dolayı tebrik ediyorum. Çünkü biliyorsunuz biz Türk milleti olarak vatan ve bayrak bizim için çok önemlidir. Ercan evine asmak için daha büyük bir Türk bayrağı istedi. İnşallah daha büyüğünü Ercan’ın binasından aşağı sallandıracak şekilde kendisine vereceğiz.” diye konuştu.

  • Sultangazi’de küçük çocuğun bayrak hassasiyeti

    Sultangazi’de küçük çocuğun bayrak hassasiyeti

    Olay, geçtiğimiz pazar günü 50. Yıl Mahallesi’nde yaşandı. Edinilen bilgiye göre, babaannesinin bakkala gönderdiği 8 yaşındaki Ertuğrul Katip Yılmaz isimli küçük çocuk, aldığı ekmekleri eve bıraktıktan sonra oyun oynamak için sokağa çıktı. O esnada park halindeki bir otomobilin altına düşen Türk bayrağını fark eden 8 yaşındaki, bayrağı alarak başka bir aracın üzerine bıraktı. Balkondan şans eseri oyun oynayan torununu videoya kaydeden babaanne ise yerden aldığı şeyin Türk bayrağı olduğunu görünce; alıp eve getirmesini söyledi. O anlar cep telefonu kamerasına yansıdı.
    O anları anlatan küçük çocuk, “Babaannem beni bakkala gönderdi ekmek aldım eve götürdüm. Sonra kardeşlerim ile dışarıya çıktım.

    Türk bayrağımızı arabanın altında gördüm ve onu arabanın üstüne koydum. Sonra babaannem dedi ki onu eve getir ve babaannem onu sakladı” dedi.
    Dede Ali Yılmaz, “Torunumu babaannesi ekmek almaya göndermiş. Ekmeği alıp geliyor kardeşlerini alıp oynamak için aşağıya iniyor. Bakıyor ki Türk bayrağı arabanın altında. Alıyor onu arabanın üzerine bırakıyor. Babaannesi balkondan görüyor ve bağırıyor Ertuğrul bayrağı getir yukarıya. O da götürüp yukarıya bırakıyor. Ve bu da bizim biliyorsunuz vatanseverliğimizden bayrak severliğimizden olan bir şeydir. Biliyorsunuz Türk çocuğu doğarken savaşçıdır, vatancıdır, milliyetçidir, bayrağına milletine saygılıdır sevgilidir” dedi.