Etiket: bebek

  • Bebeğini öldürüp gömen annenin cezası belli oldu

    Bebeğini öldürüp gömen annenin cezası belli oldu

    Trabzon’un Tonya ilçesinde 23 Mart 2020’de, fındık bahçesindeki toprağa yeni doğmuş erkek bebek cesedi gömüldüğü ihbarıyla jandarma harekete geçti. Bölgeye, sağlık ve İlçe Jandarma Karakol Komutanlığı Asayiş Timleri sevk edildi. Ekiplerin bölgedeki aramalarında, fındık bahçesinde toprağa bezle gömülü, yeni doğmuş erkek bebek cesedi bulundu.

    Savcılık incelemesinin ardından bebek, otopsi sonrası ilçede toprağa verildi. Bebeğin boğulmasıyla ilgili yürütülen soruşturma kapsamında Pınar Ç., babası M.Ç., yengesi Ş.Ç., amcası Y.Ç., kuzeni O.K., teyzesi F.K. ve teyzesinin eşi A.K. gözaltına alındı. İncelemelerde bebeğin, Pınar Ç.’nin evlilik dışı ilişkisi sonucu dünyaya geldiği belirlendi. Sorgusunda kuzeninin cinsel saldırısına maruz kaldığını öne süren Pınar Ç., sevk edildiği adliyede çıkarıldığı hakimlikçe tutuklandı, diğerleri serbest bırakıldı.

    KORKTUĞU İÇİN GÖMMÜŞ

    Savcılık soruşturması sonrası tutuklu Pınar Ç. hakkında ağırlaştırılmış müebbet, tutuksuz 6 şüpheli hakkında da 1’er yıl 6’şar ay hapis istemiyle Trabzon 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Karar duruşmasında savunma yapan Pınar Ç., cinsel saldırıya uğrayınca hamile kaldığını öne sürerek, “Bebeği çarşafa sarıp, koltuk üzerine bıraktım. Daha sonra geri döndüğümde öldüğünü gördüm. Korktuğum için de bebeği gömdüm” dedi.

    Duruşmada aile fertleri, birbirlerini suçlarken, rızaya dayalı birliktelik yaşandığını savunan O.K. ise bebeğin ölümü ve gömülmesiyle ilgisi olmadığını kaydetti.

    Pınar Ç.’yi ‘kendisini savunamayacak olan altsoyu öldürmek’ suçundan müebbet hapis cezasına çarptıran mahkeme heyeti, ‘suçu bildirmemek’ten tutuksuz yargılanan 6 kişinin ise beraatine karar verdi.

  • Bebeğini çöpe atan anne gözaltında

    Bebeğini çöpe atan anne gözaltında

    İstanbul’un Sancaktepe ilçesinde dün çöp konteynerinde yeni doğmuş bebek cesedi bulundu.

    Polis ekiplerinin yaptıkları incelemede yeni doğduğu anlaşılan bebeğin boynuna dolanmış halde doğum kordonu olduğu tespit ederek soruşturma açıldı. Polis ekipleri olayla ilgili yaptıkları incelemede güvenlik kamerasının saat 08.00’de bir kadının çöp konteynerinin çevresinde dolaşırken görüntülendiğini belirledi.

    Yapılan incelemede bu kadının tekstil işçiliği yapan Pervin Y. olduğu ortaya çıktı. Bunun üzerine Pervin Y. gözaltına alındı.

    EŞİ ÇOCUK İSTEMEDİĞİ İÇİN ATMIŞ

    Cinayet Büro Amirliği’nde sorgulanan Pervin Y. 18 ile 5 yaşları arasında 5 çocukları olduğunu söyleyerek, yeni doğurduğu bebeği eşinin çocuk istememesi nedeniyle çöpe attığını söyledi.

    Pervin Y., bebeği gece yarısından sonra banyoda doğurduğunu, doğduğunda bebeğin ölü olduğunu belirtti. Şüpheli Pervin Y. “Eşim çocuk istemiyordu, sorun çıkarmasından endişe ederek hamile olduğumu ondan gizlemiştim. Bebeği bir süre banyoda beklettim. Daha sonra karanlıkta çöp konteynerine attım. Sabah tekrar kontrol etmeye gittim.” dediği öğrenildi. ,

    Poliste işlemleri tamamlanan Pervin Y. adliyeye sevk edildi.

  • Bebeğe çamaşır sulu işkenceye hapis

    Bebeğe çamaşır sulu işkenceye hapis

    Bakırköy 8’inci Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davaya tutuklu sanık Ezgi Karaçalı, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemiyle (SEGBİS) katılırken taraf avukatları duruşma salonunda hazır bulundu. Duruşmada mahkeme başkanı tarafların boşandığını ve sanığın soyadının Karaçalı olarak değiştiğini söyledi. Müşteki avukatı sanığın olayın hemen ardından polis merkezine gidip verdiği ifadesinde suçunu itiraf ettiğini söyleyerek cezalandırılmasını talep etti. Duruşmada söz alan sanık avukatı, “Alınan 3 raporda da atılı suça ilişkin maddi bulgu belirtilmemiştir. Atılı suç ile illiyet bağı kurulmamıştır. Müvekkilimin beraatını ve tahliyesini talep ediyorum” dedi.

    “ÇOCUĞUM PARAMPARÇAYDI”

    Sanık avukatının savunma yaptığı sırada duruşmada gerginlik yaşandı. Baba Eray Korucu sanık avukatına yönelik “Senin çocuğun var mı? Benim çocuğum paramparçaydı. Sol elini kullanamıyor” diyerek bağırdı. Sanık anne Ezgi Karaçalı ise savunmasında “İşlemediğim bir suçtan dolayı 3 yıldır tutukluyum” diyerek beraatını talep etti.

    İNDİRİM UYGULANMADI

    Kararını açıklayan mahkeme heyeti sanık Ezgi Karaçalı’nın öz çocuğunu tasarlayarak ve eziyet çektirme yoluyla öldürmeye kalkışmasının sabit olduğunu belirterek 20 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verdi. Sanığın eyleminin kamu vicdanının yaralayan travmatik özelliğini dikkate alan mahkeme heyeti takdir indirimi uygulamadı. Mahkeme, cezanın infazından sonra başlamak üzere sanığın 20 yıl velayet hakkını kullanmaktan yasaklanmasına karar verdi.

     

  • Kocasına kızıp bebeğine çamaşır suyu içirdi

    Kocasına kızıp bebeğine çamaşır suyu içirdi

    Diyarbakır’ın Bismil ilçesinde kusma şikayetiyle hastaneye kaldırılan 1 yaşındaki L.Y.’ye, annesi N.E.’nin (21) şırınga ile çamaşır suyu içirdiği ortaya çıktı. Bismil Devlet Hastanesi’ne dün akşam saatlerinde kusma şikayetiyle getirilen L.Y. adlı kız çocuğu, ilk müdahalenin ardından Diyarbakır Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi’ne kaldırıldı.

    BEBEĞE ŞIRINGAYLA ÇAMAŞIR SUYU İÇİRMİŞ

    Durumu ağırlaşan L.Y., burada yoğun bakıma alındı. Doktorlar, L.Y.’nin neden kustuğunu öğrenmek için anne N.E.’ye sorular sordu. N.E. de dini nikahla birlikte yaşadığı eşiyle tartıştığını, daha sonra sinirlenip kızına şırınga ile çamaşır suyu içirdiğini itiraf etti.

    ANNE GÖZALTINDA BEBEĞİN DURUMU AĞIR

    İhbarla hastaneye gelen polis ekipleri, N.E.’yi gözaltına aldı. N.E.’nin emniyetteki işlemleri sürerken, L.Y.’nin hayati tehlikesinin sürdüğü belirtildi.

     

     

  • Dolandırıcılar şimdi de hasta çocukları kullanıyor

    Dolandırıcılar şimdi de hasta çocukları kullanıyor

    Bu acımasız dolandırıcılık yöntemi, geçtiğimiz haftalarda instagramda ‘Celal_bebek’ ismiyle açılan ve 6 bin 191 takipçisi olan bir profil tarafından kullanıldı. Profilde sözde ‘İlknur’ isimli bir kadın, çocuğunun bir yıldır solunum cihazına bağlı yaşadığını, tedavisi için 55 bin liraya ihtiyacı olduğunu belirtiyor. Oysa hesapta paylaşılan fotoğraf internetten aratıldığında, Sakarya’da yaşayan Azra isimli bir bebeğe ait olduğu ortaya çıkıyor. Sözde Celal bebeğe bağış toplamak için valilikten alınan iznin ise, kanser tedavisi gören Ayşe Nur İnak isimli bir çocuk için verildiği anlaşılıyor. Dolandırıcılar hasta çocukla ilgili gönderilen mesajları ise ‘Evladım yoğun bakımda’ cevabıyla geçiştirip, soru gönderen hesapları engelliyor.

    Hasta çocuk fotoğrafları kullanarak dolandırıcılık yapanların nasıl anlaşılabileceği konusunda DHA’ya açıklama yapan Bilişim Teknolojileri ve Siber Güvenlik Uzmanı Yavuz Sultan Selim Yüksel, son zamanlarda bu yöntemin çok kullanıldığını belirterek, dolandırıcıların sadece para talep etmekle kalmayıp aynı zamanda yasal olduğu iddia edilen linklerle kredi kartı bilgilerini de ele geçirdiğini belirtti. Yüksel, “Sosyal medyada birçok hesap görüyoruz. Bu hesaplarda, valilik izinleri, ailesiyle birlikte bir bebek, iletişim ve IBAN bilgilerinin olduğu görseller paylaşılıyor. Bunlara ufak bir para gönderseniz bile toplamda milyonlarca liranın insanlardan alındığını görüyoruz” dedi.

    “YEMLEME YÖNTEMİYLE DOLANDIRIYORLAR”

    Bu dolandırıcılık yönteminin ‘yemleme’ anlamına gelen, ‘fishing’ olarak adlandırıldığını belirten Yüksel “Aldatmaya yönelik senaryolar oluşturuyorlar. İçerisinde yemler var. Yem nedir? Valiliğin iznin belgesinin olduğu resmi bir kampanya. O valilik izninin gerçek olup olmadığını test etmek gibi bir şansınız yok. Örneğin sizi bir linke yönlendiriyorlar. O linke tıkladığınızda size bir bankanın ya da e-devlet sistemine benzeyen sistemin, sanki valiliğin sistemiymiş gibi bir kredi kartı sayfası çıkıyor. Bu sayfaya girdiğinizde kredi kartı bilgilerinizi de ellerine geçiyor. Siz 50-100 liralık bağış yapacağım diye, samimi duygularla destek olmak istediğinizde, kredi kartı bilginiz çalınıyor. Anında hesabınızdan binlerce liralık para çekilebiliyor” dedi.

    “FOTOĞRAFI İNTERNETTEN ARATMAK GEREKİR”

    Bu dolandırıcılığı fark edebilmek için, paylaşılan fotoğrafların internetten aratılması gerektiğini belirten Yüksel şu uyarıları yaptı, “Bu gibi bağış kampanyalarına samimi olarak destekte bulunmak istiyorsanız, devletimizin resmi kanallardan oluşturduğu kampanyalar var. Buraların tercih edilmesi gerekiyor. Çünkü sosyal medyada bir kontrol mekanizması olmadığı için, istismara her zaman açık bir durum var. Örneğin SMA hastası bir çocuğun fotoğraflarıyla sahte hesaplar ve sahte kampanyalar oluşturabiliyorlar. Google’dan o fotoğrafları aratmak çözüm olabilir. Çocuğun ismi ve fotoğraflarını aratarak farklı isimlerle farklı fotoğraflarla servis edildiğini görebiliriz. Ancak en önemlisi hiçbir linke tıklamamalıyız. Kredi kartı bilgilerinizi hiçbir şartta göndermemiz gerekiyor.”

  • Diziden etkilendi oğluna ‘Ragnar’ ismini verdi

    Diziden etkilendi oğluna ‘Ragnar’ ismini verdi

    Diyarbakırlı Güven Arslan (34), yeni doğan oğluna hayranı olduğu ve bölümlerini tekrar tekrar izlediği ‘Vikingler’ dizisinin başkarakteri Ragnar Lodbrok’un ismini verdi. Küçük yaşlardan beri Vikingler ile ilgili bütün filmleri izlediğini belirten Arslan, “Ragnar’ın filmdeki karakteri, hayatı çok hoşuma gitmişti. Harikaydı, çok beğenmiştim. İzlerken de hayal ediyordum; acaba benim de böyle bir oğlum olsaydı, karizma olsaydı” dedi.

    Kentte, mobilya sektöründe çalışan Güven Arslan ile Sibel Aslan (26) çiftinin geçen hafta erkek bir çocukları dünyaya geldi. Çocuklarının cinsiyetini öğrendikten sonra ‘Rüzgar’ adını vermeyi düşünen çiftten Güven Arslan, bu kararından vazgeçip, oğluna ‘Vikingler’ dizisinin başkarakteri, geleneksel kaynaklara göre Danimarka ve İsveç kralı olan Ragnar Lodbrok’un ismini koydu.

    Diziyi çok sevdiğini ve başkarakter Ragnar Lodbrok’un gerçek hayatının kendisini etkilediğini belirten Arslan, bu durumda çok mutlu olduğunu söyledi. Güven Arslan, “Eskiden beri Viking filmlerini, çizgi filmlerini izliyordum. Çok hoşuma gidiyordu. Ragnar’ın filmdeki karakteri, hayatı çok hoşuma gitmişti. Harikaydı, çok beğenmiştim. Aynı zamanda çok yakışıklıydı. İzlerken de hayal ediyordum. ‘Acaba benim de böyle bir oğlum olsaydı, karizma olsaydı’ diye düşünüyordum. Ağabeyim ile isim konusunu konuşuyorduk. Ragnar’a müsaade edilse ismini ‘Ragnar’ bırakabileceğimi söyledim, o da olabileceğini belirtti. Daha sonra ağabeyim nüfus memuru olan bir arkadaşını aradım. O da ‘W, X ve Q’ harfi olmadığı sürece sıkıntı olmayacağını söyledi. Bu haberi alınca çok sevindim” dedi.

    ‘NORVEÇ’TE RAGNAR İSMİ ÇOK POPÜLER’

    Nüfus Müdürlüğü dönüşü eşinin bu duruma inanmadığını ifade eden Arslan, “Şok oldu. Geçici kimliği gösterince inandı ama kendisinin çocuğa ‘Rüzgar’ diye sesleneceğini söyledi. Hatta büyük kızım da annesinin etkisiyle ‘Rüzgar’ diyor. Ragnar, gerçek bir karakter. İki eşi olmuş, ilk eşi Lagerta. O da Ragnar gibi büyük bir savaşçı. En büyük kadın savaşçılardan biriymiş. Norveç’te Ragnar ismi çok popüler. Ama herkese bu isim verilmiyormuş. Devletten izin alınması gerekiyormuş. Bir Viking hayranıydım. Viking ailesi olarak Türkiye’de bir ilk olduğumu düşünüyorum. Çok mutluyum” diye konuştu.

    ‘BAŞTAN BERİ RÜZGAR İSMİNİ VERMEYİ DÜŞÜNÜYORDUK’

    2’si kız 3 çocuk annesi Sibel Arslan da ‘Ragnar’ ismini ilk duyduğunda çok şaşırdığını belirterek, “Çünkü baştan beri ‘Rüzgar’ ismini düşünüyorduk. ‘Rüzgar’ demek istediğimi söyledim. Kimlikte görünce şok oldum. ‘Sen çok sevdiğin için Ragnar olarak koyabilirsin’ dedim. Diziyi ben de arada çocuklardan vakit kalınca eşimle izliyorum. Çok güzel bir dizi ama eşim hayranı olduğu için tekrar tekrar izliyor” ifadelerini kullandı.

  • Mezarlık yolunda ağlayınca yaşadığı ortaya çıktı

    Mezarlık yolunda ağlayınca yaşadığı ortaya çıktı

    Adana’da hamileyken sancı ve kanama şikayetiyle gittiği hastanede tedaviye alınan kadının karnındaki 5 aylık bebek, iddialara göre düşük yaptığı söylenerek alındı. Ölüm raporu düzenlenip kefenlenen bebek, mezarlık yolundayken ağlamaya başlayınca Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne götürülerek yoğun bakım servisinde tedaviye alındı.

    Adana’da 5 aylık hamile bir kadının düşük yaptığı gerekçesiyle alınan bebeğinin mezarlıkta ağlaması sonucu yaşadığı ortaya çıktı.

    Yüreğir ilçesinde yaşayan 5 aylık hamile Melek Sert, 27 Aralık’ta sancı ve kanama şikayetiyle Yüreğir Devlet Hastanesi’ne başvurdu. Bir süre tedavi olan Melek Sert, 30 Aralık’ta taburcu oldu. 31 Aralık’ta yeniden rahatsızlanan Melek Sert’in durumu, kaldırıldığı Seyhan Devlet Hastanesi’ne bağlı Marsa ek hizmet binasında ağırlaştı.

    Düşük yaptığı söylenen 32 yaşındaki Melek Sert’in karnındaki 5 aylık bebek alındı. 2 çocuk annesi Melek ve Hasan Sert çifti, bebeklerinin öldüğü haberiyle yıkıldı. 5 aylık erkek bebek, ölüm raporu düzenlenip kefenlendikten sonra çifte teslim edildi.

    YOLDAYKEN AĞLAMA SESİ DUYDU

    Bebeğinin cenazesini otomobiliyle Camili Mahallesi Mezarlığı’na götüren Hasan Sert, yoldayken ağlama sesi duydu. Kefeni açtığında, bebeğinin kalbinin attığını ve ağladığını gören Sert, ambulans çağırdı.

    AİLE ŞİKAYETÇİ OLDU

    Yaşadığı belirlenen bebek, Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne götürülerek yoğun bakım servisinde tedaviye alındı. Sert ailesi, olayda ihmal varsa araştırılması için savcılığa giderek, ölüm raporu düzenleyen hastane hakkında şikayetçi oldu.

  • Bakanlık bebeğe yapılan Covid aşısını doğruladı

    Bakanlık bebeğe yapılan Covid aşısını doğruladı

    Sağlık Bakanlığı, Prof. Dr. Zafer Kurugöl’ün “Bebek ve çocuklara yanlışlıkla kızamık aşısı yerine koronavirüs aşısı yapıldı” iddiası üzerine bir açıklama yaparak profesör hakkında soruşturma başlatıldığını açıkladı. İzmir’de ise bir bebeğe yanlışlıkla Kovid-19 aşısı uygulandığını doğrulayan Bakanlık, bununla ilgili soruşturmanın da sürdüğünü bildirdi.

    Ege Üniversitesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Zafer Kurugöl’ün “Aile Sağlığı Merkezleri’nde bebek ve çocuklara yanlışlıkla Kovid-19 aşısı uygulandığı” açıklaması kamuoyunda ve sağlık camiasında büyük tartışmaya yol açtı. Sağlık Bakanlığı, İzmir’de bir bebeğe yanlışlıkla koronavirüs aşısı uygulandığını doğrularken soruşturmanın sürdüğünü belirtti. Bakanlık, Kurugöl’ün açıklamaları nedeniyle yeni bir soruşturma başlattı.

    “BİZ BÖYLE VAKALARLA KARŞILAŞTIK”

    Prof. Dr. Zafer Kurugöl, katıldığı canlı yayında “Zaman zaman yanlışlıkla bazı durumlar oluyor. Mesela sağlık ocaklarında yanlışlıkla Hepatit B ve kızamık gibi başka bir aşıyla karıştırabiliyorlar. Küçük çocuklara Kovid aşısı yapıldığı oluyor. Biz böyle vakalarla da karşılaştık. Sizi temin ederim hiçbir yan etki olmadı bu kişilerde ve son derece de iyi antikor oldu. 6 aylık veya 1 aylık bebekte bile çok iyi şeyler oldu. Bunları yayınlayacağız zaten. Ünlü bir tıp dergisinde yayınlanacak. Küçük bebeklerde yüksek doz verseniz bile yan etkisi açısından bir sıkıntı olmuyor.” ifadelerini kullandı.

    SAĞLIK BAKANLIĞI “BEBEĞE YANLIŞ AŞIYI” DOĞRULADI

    Kurugöl’ün bu ifadeleri sonrası Sağlık Bakanlığı da bir açıklama yaparak “bebeklere yanlış aşılar yapıldığı”na ilişkin iddialarının kabul edilemez olduğunun altı çizdi. Ayrıca, Bakanlık, İzmir’de bir bebeğe yanlışlıkla koronavirüs aşısı uygulandığını doğrularken soruşturmanın da sürdüğünü belirtti. Öte yandan Bakanlık tarafından yapılan açıklamada “İlgili öğretim üyesinin maksadını aştığını tahmin ettiğimiz talihsiz açıklamaları üzerine Bakanlığımızca yeni bir soruşturma başlatılmıştır.” ifadelerine yer verildi.

    KURUGÖL’DEN YENİ AÇIKLAMA

    Soruşturma haberinin ardından Kurugöl, yaptığı yeni açıklamada şunları ifade etti:

    “Ailelerden izin almadan bir çalışma gibi bir durum yok. Türkiye’de herhangi bir aşı çalışması için Sağlık Bakanlığı onayı gerekir. Burada benim vurgulamak istediğim, çocukların aşılanmasının önemli olduğu, çocuk aşılamasının yapılmasının ağır vakalar nedeniyle gerekli olduğudur. Çocuklarımızın sağlığını koruma adına çocukların aşılanmasını vurgulamak istedim.

    “CANLI YAYINDA BAZI SÖZCÜKLERDE YANLIŞLIK YAPABİLİYORUZ”

    5-11 yaş için de bir başvuru yapıldı otoritelere aşı için. Bizim küçük bebeklere aşı çalışması falan yaptığımız yok. Benim vurguladığım yanlışlıkla olsa bile aşının çocuğa yan etki yapmadığı. Canlı yayınlarda bizler sizin kadar profesyonel olmadığımız için bazı sözcüklerde yanlışlık yapabiliyoruz.

    “BİR AYLIK BİR ÇOCUKTU”

    Bize intikal eden bir olaydan dolayı böyle söyledim. Bizim dışımızda, İzmir’in dışında yanlışlıkla böyle bir şey yapılmış. Bildirilmiş bu. 105 milyon doz içinde insan bilmeden bazen hata yapabilir. Bunu yapan kişi hemen aileyi bildirmiş hem de sağlık müdürlüğünü bilgilendirmiş. Bize çocuğun gelmesi de bölgedeki en donanımlı hastane olduğumuz için izlem amacıyla gönderildi. Bir hafta kadar yatırdık. 1 aylık bir çocuktu. Bu olaydan beri 3 ay geçti, şu an 4 aylık. Dikkatli bir şekilde izliyoruz.”

    AİLEDEN SUÇ DUYURUSU

    Olayın ardından, ailenin Avukatı Dilek Güzel yaptığı yazılı açıklamada 1 Temmuz Perşembe günü 1 aylık bebeğe Hepatit-B aşısı yerine yanlışlıkla Biontech Covid-19 aşısı yapıldığı iddiasına ilişkin, bebeğin ailesinin suç duyurusunda bulunduğunu bildirdi.

    Güzel açıklamasında, “Sağlık Bakanlığı’nca hazırlanan ve aile hekimliği tarafından takibi yapılan yeni doğan aşı takvimine uygun olarak 30’uncu gün aşısı (Hepatit aşısı) yapılmak üzere mahalledeki Aile Hekimliği Birimi’ne götürülüyor, burada aşı uygulanıyor ve anne-bebek eve dönüyorlar. Baba işe gidiyor, 2-3 saat kadar sonra, müvekkillerimin evine gelinerek bebeğe Hepatit aşısı yerine yanlışlıkla Biontech (Covid-19 aşısı) uygulandığı, bebeğin acil olarak hastaneye götürülmesi gerektiği söylenmiş ardından bebek Ege Üniversitesi Hastanesi Çocuk Acil Servisi’ne götürülmüş. Doktorlar dünyada otuz günlük bir bebeğe ilk defa Biontech Covid-19 aşısının uygulandığını, aşının etkilerini bilemediklerini söylemişler. Bebeğin Ege Üniversitesi Hastanesi Çocuk enfeksiyon bölümüne yatışı yapılmış ve bebek burada 1 hafta süreyle takip edilmiştir” dedi.

    “DÜZENLİ OLARAK KONTROLLERİ YAPILIYOR”

    Hastanede bebeğin düzenli olarak kontrollerinin yapıldığını söyleyen Avukat Dilek Güzel,”Bebeğin düzenli olarak kan sayımı, kontrolleri yapılmakta olup bu kontrollerin ne kadar süreceği, aşıdan kaynaklı kalıcı bir sorun yaşanıp yaşanmayacağının belli olmadığı müvekkillerime söylenmektedir. Tıbbi müdahalenin hukuka ve meslek kurallarına aykırı olarak, gerekli özen gösterilmeksizin yapılmasında kusur ve ihmali bulunanlar hakkında gerekli soruşturmanın yapılarak cezalandırılmalarını talep ettik. Bebeğe bu işlemi yapanlarla ilgili yasal süreç başlattık. Müvekkillerim sürecin başından itibaren, toplumsal ve bireysel bağışıklık için aşılamanın önemli olduğunu düşünen, kendileri aşı olmuş kişilerdir. Bu durumun aşı karşıtlığı propagandası olarak kullanılmasını da bazı kişi ve kurumlarca yalanlanmasını da kabul etmemektedirler ” diye konuştu.

  • Koronavirüsten öldü, bebeği karnından ameliyatla alındı

    Koronavirüsten öldü, bebeği karnından ameliyatla alındı

    Ordu’da, 6 aylık hamile olan 23 yaşındaki Cemile Filar, koronavirüs nedeniyle yaşamını yitirdi. Hamile olan genç kadının karnındaki bebeği ise ameliyatla alındı.

    Uzman çavuş olan eşiyle birlikte, İstanbul’dan tatil için memleketi Ordu’nun Kabataş ilçesine gelen 6 aylık hamile Cemile Filar, geçen hafta perşembe günü evde rahatsızlanınca Fatsa Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı.

    Covid-19 şüphesiyle hastaneye yatırılan Cemile Filar’ın test sonucu pozitif çıktı. Filar, sağlık durumunun ağırlaşması üzerine önce Çorum’a, ardından da Ankara Şehir Hastanesi’ne sevk edildi. Filar, yapılan tüm müdahalelere rağmen, dün sabaha karşı hayatını kaybetti. Filar’ın bebeği ise ameliyatla alınıp kuvöze kondu.

    Filar’ın cenazesi, yakınları tarafından, Ankara Şehir Hastanesi’nin morgundan alınıp Kabataş ilçesi Yeniceli Mahallesi’ne getirildi. Cemile Filar, burada kılınan cenaze namazının ardından gözyaşlarıyla toprağa verildi.

  • Bebeğine vereceği ismi ve gerekçesini açıkladı

    Bebeğine vereceği ismi ve gerekçesini açıkladı

    Bir kız bebek bekleyen ünlü oyuncu Özge Özpirinçci, çocuğuna ‘Üzüm’ adını vereceğini söyleyerek, gerekçesini açıkladı.

    Burak Yamantürk’le altı yıldır birlikte olan ünlü oyuncu Özge Özpirinçci, haziran ayı başında hamile olduğunu açıkladı. Altı aylık hamile olan 35 yaşındaki oyuncu, bebeğine vereceği ismi açıkladı.

    Geçtiğimiz günlerde “Elbette doğum öncesi sade bir nikah olur ama kimse benden hamileyken eğlence beklemesin” sözleriyle dikkatleri üzerine çeken Özpirinçci, Hürriyet’e verdiği röportajda kızına ‘Üzüm’ adını vereceğini söyledi.

    Özpirinçci, “Bana herkes, ‘Çocuğuna bunu yapma Özge’ deyip duruyor. Bence çok güzel isim. Küçük çocuk Üzüm, genç kız Üzüm, 35’lerinde Üzüm Hanım, 70’inde Üzüm teyze… Ayrıca Üzüm Yamantürk de çok fonetik geliyor kulağa. Ama kesinlikle ret oyu aldım bu isim için” dedi.

    Bebeği için alternatif isim seçip seçmediğini açıklamayan Özpirinçci, “Ben gizli gizli Üzüm diyeceğim galiba çocuğuma” diye konuştu.

    Özge Özpirinçci’nin meslektaşı Burak Yamantürk ileağustos ya da eylül ayında nikah masasına oturacağı konuşuluyor.