Etiket: bekir bozdağ

  • TBMM’den Bozdağ’a destek

    TBMM’den Bozdağ’a destek

    TBMM Genel Kurulu, TBMM Başkanvekili Bekir Bozdağ başkanlığında toplandı. CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal’ın, Meclis Başkanvekili Bekir Bozdağ ve AK Parti milletvekilleri hakkında FETÖ’yle ilgili iddialarda bulunması üzerine tartışma yaşandı. Bunun üzerine TBMM Başkanvekili Bozdağ, şahsına dönük iftirayı reddettiğini dile getirdi.

    “FETÖ ile mücadele eden adamım”

    Bozdağ, şunları kaydetti:

    “Her sıkışıldığında, Bekir Bozdağ konusu geldiğinde söylediğim sözler açılıyor. Ben onları çöplüğe, lağıma attım. Oradan elinizi soktukça eliniz de kirlenir ağzınız da kirlenir. Lütfen bunu yapmayın. Ben FETÖ ile mücadele eden adamım. Bu terör örgütünün devletten ayıklanması, temizlenmesi için gövdemizi ortaya koyduk ve bu mücadeleye Türkiye de herkes de şahittir. Sürekli bizim lağıma attığımız, defalarca reddettiğimiz o sözlerden dolayı söylediklerimiz ortada. Her defasında gündeme getirilmesi saygısızlık. 2011’de söylenmiş bir lafı, dün söylenmiş gibi defalarca temcit pilavı gibi buraya getirmenin ne alemi var? O zaman söylediğim lafı çöplüğe, lağım çukuruna attım. FETÖ terör örgütüdür, Fetullah Gülen de terörist başıdır. Benim söylediğim budur.”

    Partilerden Mahmat Tanal’a tepki

    Yaşanan tartışmaların ardından Bozdağ, birleşime ara verdi. Meclis Genel Kurulu’nda aranın ardından partilerin grup başkanvekilleri söz alarak TBMM Başkanvekili Bekir Bozdağ’a destek verdi.

    MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, “15 Temmuz darbe gecesi 2016 tarihinde, 100 civarında, 100’ü aşkın, 110 milletvekili partilerden ki, Cumhuriyet Halk Partisinden Sayın Özgür Özel, yine, Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkan Vekili olarak ben ve bazı milletvekili arkadaşlarımı AK Parti grubundan çok sayıda arkadaşlarımız burada hep birlikte bu FETÖ alçak darbesi karşısında direnirken, bu dirence karşı daha bombalar tepemize yağarken siz kürsüdeydiniz Sayın Başkan. Ve o darbeye karşı direncinizi kararlı bir şekilde nasıl gösterdiğinizin en yakın tanıklarından birisi de benim, işte Sayın Özgür Özel’dir, Sayın Mehmet Muş’tur, Sayın Levent Gök’tür ve arkadaşlarınız; kararlı, kahramanca bir tutum sergiledik ve ayrıca yine, siz Adalet Bakanı sıfatıyla konuştunuz ve bu darbe öncesi devletin kurumlarına sinsice sızmış bu alçak teröristlerin tespiti konusunda sizin Adalet Bakanı olarak Adalet Bakanlığı ve adalet kurumunun, adliye müesseselerinin içerisindeki FETÖ’cülerle nasıl mücadele ettiğinizi de millet olarak da biliyoruz” dedi.

    CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın da CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal’a tepki göstererek, “Meclis Başkan Vekilini tartışmanın içine siyasi olarak katmanın herhangi bir anlamı yoktur ve doğru da değildir. Şüphesiz, bugün açılışta olduğu gibi, tutumunuzu uygun bulmadığımız zaman usul tartışması açarız, söyleyeceğimiz sözleri dibine kadar söyleriz ama bunu uygun bir üslupla söyleriz; Meclis Başkan Vekillerini siyasi tartışmanın içine almayacak bir etkinliği hep beraber sağlarız” diye konuştu.

    AK Parti Grup Başkanvekili Bahadır Yenişehirlioğlu ise, “Kaldı ki sizin şahsınızda zamanında söylenmiş ama sizin daha sonra bunun üzerine çok laf söylediğiniz bir konuda hadiseyi tekrar tekrar gündeme getirmek amacından saptırmaktadır mevzuyu çünkü siz -bu Gazi Meclis demokrasi hiçe sayılan o askeri ihtilal, kalkışma neticesinde- Türk demokrasisini savunmak için burada, şu kürsüde cansiperane bar bar bağıran bir bakanımızsınız ve bir saygın milletvekilimizsiniz. Dolayısıyla sizin bu konudaki hassasiyetinizi ve duruşunuzu bütün Türkiye Cumhuriyeti biliyor ve malumumuzdur ama zaman zaman sürekli olarak bu tip hususları sizin şahsınızda ya da diğer Meclis Başkan Vekillerimiz ve Meclis Başkanımız hakkında dile getirmek ki siz bağımsız bir noktada oturuyorsunuz, asla kabul edilebilir bir davranış değildir, amacından sapmaktadır. Bütün partilerin bu konuda bütün Meclis Başkan Vekillerine karşı aynı hassasiyeti gösterme mecburiyetleri vardır” diyerek Bozdağ’a destek verdi.

  • “Hedeflerine bugün de bundan sonra da ulaşamayacaklar”

    “Hedeflerine bugün de bundan sonra da ulaşamayacaklar”

    TBMM Başkanvekili Bekir Bozdağ, 2024 Merkezi Yönetim Bütçe ve 2022 Kesin Hesap Kanun Teklifi görüşmelerine başkanlık etti. Bozdağ, bütçe görüşmelerinin Plan ve Bütçe Komisyonu’nda 20 Ekim 2023 ve 24 Kasım 2023 tarihleri arasında gerçekleştirildiğini hatırlatarak, “Komisyonda 21 toplantı ve 70 oturumda yapılan görüşmeler 217 saat 59 dakika sürmüştür. Bu toplantılarda 7 bin 834 sayfa tutanak tutulmuştur. Genel kurulda 11 Aralık 2023 tarihinde başlayan görüşmeler bugün tamamlanacaktır. Bugüne kadar genel kurulda 14 birleşim ve 71 oturum gerçekleştirilmiş, toplamda 180 saat 42 dakika çalışma yapılmış ve 6 bin 517 sayfa tutanak tutulmuştur. Bu yoğun çalışma sürecinde emekleri bulunan Plan ve Bütçe Komisyonunun Başkan ve üyelerine, Başkanlık Divanı üyelerimize, siz sayın milletvekillerimize, yürütme adına birleşimlere katılan ve sunum yapan Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcımıza ve sayın bakanlara, TBMM İdari teşkilatının çalışanlarına çok teşekkür ediyorum. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılının ilk bütçesinin hayırlı olmasını diliyorum” ifadelerini kullandı.
    Bozdağ, şöyle devam etti:
    “Bütçe görüşmeleri sırasında vefat eden Kocaeli Milletvekili Hasan Bitmez’e ve bölücü terör örgütü PKK’nın hain saldırıları sonucu şehit olan kahraman Mehmetçiklerimize bir kez daha Allah’tan rahmet diliyorum. Ruhları şad, mekânları cennet, makamları ali olsun. Yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Terörü, bölücü terör örgütünü ve destekçilerini, teröristlerini bir kez daha yüce Meclis’in çatısı altında lanetliyorum. Bilinmelidir ki Türkiye Cumhuriyeti devlet ve millet olarak teröre karşı yekvücut şekilde dün ve bugün olduğu gibi, yarın da kararlı ve kesintisiz mücadelesini sürdürecektir. Terör, hedeflerine bugüne kadar ulaşamadığı gibi bundan sonra da ulaşamayacaktır. Türkiye Cumhuriyeti devleti ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, bin yıldır süren sarsılmaz birliği ve kardeşliğine dönük bu hain saldırıları defetme kudretine her zaman kadirdir. Sadece terör örgütünü değil, onun teröristlerini değil, onları besleyen, yularlarını elinde tutan ülkeleri ve karanlık güçleri de tarihin çöplüğüne havale etmeyi bu büyük millet dün olduğu gibi bugün de başaracaktır. Bu vesileyle terörle etkin ve kararlı mücadelesini sürdüren kahraman Silahlı Kuvvetlerimizin mensuplarına, güvenlik güçlerimize ve bu alanda görev yapan her bir vatan evladına Divan olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’ndan saygılarımızı, selamlarımızı gönderiyor, gözlerinden öpüyor, başarılar diliyorum. Rabbim ayaklarına taş değdirmesin, attıklarını hedefine isabet ettirsin diye dua ediyorum.”

  • AK Parti TBMM Başkanvekili Bekir Bozdağ oldu

    AK Parti TBMM Başkanvekili Bekir Bozdağ oldu

    AK Parti Grubu basına kapalı olarak toplandı. Toplantıda partinin TBMM Başkanvekili, Katip üyeleri ve idari amirleri belirlendi. Buna göre AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Bekir Bozdağ, TBMM Başkanvekili oldu.

  • “Son 21 yılda tarihi reformlar gerçekleştirdik”

    “Son 21 yılda tarihi reformlar gerçekleştirdik”

    Adalet Bakanı Bozdağ, sosyal medya hesabından kadın hakları ve kadına yönelik şiddetin önlenmesi konusunda yaptıkları reformlar hakkında bir paylaşım yaptı. Bakan Bozdağ, 2004 yılında anayasada yapılan değişiklikle kadın ve erkeklerin eşit haklara sahip olduğunu ve devletin bu eşitliği yaşama geçmesini sağlamakla yükümlü olduğunu hatırlattı.

    “Kadınlarımıza yönelik haksızlık, adaletsizlik içeren yasakları tek tek kaldırdık”

    Bozdağ, 2010 yılında anayasada yapılan değişikle devletin bu amaçla alacağı tedbirlerin eşitlik ilkesine aykırı olarak yorumlanamayacağını vurgulayarak, şu ifadelere yer verdi:
    “Hükme bağlayarak kadınlar lehine pozitif ayrımcılık ilkesini getirdik. Eğitim-öğretim, kamu hizmetlerine girme ve seçilme hakkı bakımından başörtülü
    kadınlarımıza yönelik haksızlık, adaletsizlik içeren yasakları tek tek kaldırdık. Ceza hukuku uygulamasında kadını birey yerine koyan büyük bir felsefe değişikliğini gerçekleştirerek makas değişikliği yaptık. 765 sayılı mülga Türk Ceza Kanunu’nda yer alan bazı suçlar bakımından cezanın belirlenmesinde bir kriter olarak
    kullanılan ‘evli-bekar’ ayrımı ile ‘kadın-kız’ ayrımının kaldırılması, ‘karı’ kavramı yerine ‘eş’ kavramının kullanılması ve cinsiyet farklılığı nedeniyle ayrımcılık yapılmasının suç olarak düzenlenmesi sağlanmıştır. 765 sayılı Kanun’un 453. maddesinde yer alan yeni doğan çocuğun ‘haysiyet ve namusunu kurtarmak için’ öldürülmesi halinde beş seneden on seneye kadar hapis cezası ile cezalandırılacağına yönelik hüküm kaldırılarak, bu eylemi gerçekleştirenlere ‘ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası’ getirilmiştir.”

    “Cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçların cezaları büyük ölçüde artırılmıştır”

    Töre saikiyle kasten öldürme suçunun cezasını ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası olarak belirlediklerini ifade eden Bozdağ, “765 sayılı mülga Kanun’da bu suçlar ‘Adabı umumiye ve nizamı aile aleyhinde cürümler’ başlığı altında düzenlenmişti. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda ise ‘Cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar’ başlığı altında düzenlenmiştir. Yine cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçların cezaları büyük ölçüde artırılmıştır” ifadelerini kullandı.

    “Şiddet mağduru kadınlara ücretsiz avukat görevlendirilmesi imkanı getirilmiştir”

    Kadına yönelik şiddetle etkin mücadele edilebilmesi amacıyla 8 Mart 2012 tarihinde kabul edilen 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’un hayata geçirildiğini belirten Bozdağ, şu ifadelere yer verdi:
    “8 Temmuz 2021 tarihinde yapılan kanun değişikliğiyle kasten öldürme, kasten yaralama, eziyet, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarının ‘boşanılan eşe’ karşı işlenmesi hali nitelikli hal kapsamına alınmak suretiyle bu cezalarda arttırıma gidilmiştir. 12 Mayıs 2022 tarihinde yapılan yasal düzenlemeyle kasten öldürme, kasten yaralama, tehdit, işkence ve eziyet suçlarının kadına karşı işlenmesi hali ağırlaştırıcı neden olarak kabul edilmiştir. Kadına karşı işlenen kasten yaralama suçu, kuvvetli suç şüphesinin varlığı halinde tutuklama nedeni varsayılan suçlar arasına alınmıştır. Israrlı takip fiilleri Türk Ceza Kanunu’nda ilk defa ayrı bir suç olarak düzenlenmiştir. Kamuoyunda tartışmalara neden olan ve kravat indirimi olarak anılan ‘iyi hal indirimi düzenlemesi’ tekrar gözden geçirilmiştir. Failin salt indirim almaya yönelik kılık kıyafetine özen gösterme, takım elbise giyme veya kravat takma gibi davranışları indirim nedeni olarak kabul edilemeyecektir. Şiddet mağduru kadınlara ücretsiz avukat görevlendirilmesi imkanı getirilmiştir.”

  • Adalet Bakanı Bozdağ’dan Almanya’ya kınama

    Adalet Bakanı Bozdağ’dan Almanya’ya kınama

    Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Sabah gazetesi Almanya Temsilcisi İsmail Erel ve Avrupa Yazı İşleri Müdürü Cemil Albay’ın FETÖ terör örgütü mensuplarının şikayeti üzerine gözaltına alınmasını sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla kınadı. Bakan Bozdağ, paylaşımında şu ifadelere yer verdi:
    “Sabah gazetesi Almanya Temsilcisi İsmail Erel ve Sabah Avrupa Yazı İşleri Müdürü Cemil Albay’ın FETÖ terör örgütü mensuplarının şikayeti üzerine gözaltına alınmasını kınıyorum. Almanya’nın bu tutumu teröristleri koruma altına alıp, haber verme görevini yerine getiren gazetecilere yönelik kabul edilemez bir tutumdur. Almanya’nın basın özgürlüğüne yönelik bu tutumunu kınıyor, gazetecileri derhal serbest bırakmaya davet ediyorum.”

  • Bozdağ’dan İmralı ve kaset açıklaması

    Bozdağ’dan İmralı ve kaset açıklaması

    “Böyle bir bilgi, belge varsa açıklayın” diyen Bozdağ ayrıca, “Böyle bir kaset var anlaşılan ki çıkınca kıyamet kopacak, şimdiden ön alıyorlar” dedi.
    Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, seçim bölgesi Şanlıurfa’da yerel ve ulusal basının temsilcileriyle bir araya geldi. Bozdağ, İmralı’da PKK terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan’la görüşme iddiaları ve CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun kendisi ile ilgili kaset kumpası kurulacağı iddialarına cevap verdi. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in açıklamalarına tepki gösteren Bakan Bozdağ, “Meral Akşener’in açıklamaları çok talihsiz bir açıklama demeyeceğim, çünkü bilerek yapılmış bir açıklama olarak değerlendiriyoruz. Bizim oradaki cezaevinin güvenlik kısmında, çatısında birtakım sıkıntılar olması nedeniyle, yağmurda da akıntılar olması nedeniyle ilgili yer komutanlığının talebi üzerine o askerlerin konuşlu bulunduğu binalarda sadece inceleme yapmak ve ne ihtiyaç var, bunu tespit etmek, bununla ilgili teknik değerlendirme yapmak üzere talepte bulunuyor ve bunun üzerine de bakanlık oraya inşaat mühendisi, makina mühendisi, bir de tetkik hakimi gönderiliyor ve bunlar sadece askerlerimizin konuşlu bulunduğu, güvenlik aldığı yerlerde inceleme yapıyorlar. Teknik raporu da bakanlığımıza sunuyorlar. Şimdi Akşener’e bu yazışmalar ve ziyaretler aktarılıyor. Halbuki yazışma metinlerini okusa talebin kimden geldiği, ne için geldiği, gidenlerin ne yaptığı da bütün burada yazılı ve açık. Ben onun üzerine dedim ki ‘Yalan söylüyor bunlar.’ Şimdi gene söylüyorum, yalan söylüyorlar. Çünkü bile bile bu yazıları çarpıtıyorlar. Çarpıtılmayacak bir yazıdan öyle bir sonuç çıkarmak çok net söylüyorum bile isteye kamuoyunu aldatmaktır” dedi.

    “Böyle bir belge varsa açıklayın”

    Bununla ilgili daha önce de açıklama yaptığını söyleyen Bozdağ, “Böyle bir bilgi, belge varsa açıklayın. Şimdi hemen başka bir kanala geçti. Efendim ben söylersem zarar görürmüş, ben söylersem şöyle. Dün bir yargı mensubuydu, şimdi daha üste çıkıyor. Her gün yalana irtifa kazandırıyor. Buradan çok net söylüyorum, böyle bir hadise söz konusu değildir. Tamamen gerçek dışıdır. Bugün Adalet Bakanlığı sitesinden de zaten bu bilgileri yayınlayacağız. Kişisel bilgileri mahfuz etmek suretiyle yayınlayacağımızı da buradan ifade etmek isterim. Ben buradan çağrı yapıyorum, ya siz AK Parti’nin zarar görmesini, daha doğru ifadeyle seçimde kaybetmesini istemiyor musunuz? İstiyorsanız madem öyle bir görüşme var, koy da biz oy kaybedelim ama yok” ifadelerini kullandı.

    Kandil’in Kılıçdaroğlu’nu desteklediğini söyleyen Bozdağ, “Kandil açıklama yaptı, biz Kılıçdaroğlu’nu destekliyoruz diye. HDP açıklama yaptı aday çıkarmayacağız diye. Emek ve Özgürlük İttifakı, Yeşil Sol Parti açıklama yaptı, dediler ki ‘Biz Kılıçdaroğlu’nu destekleme kararı aldık. Herkesi Kılıçdaroğlu’na oy vermeye davet ediyoruz. Bir oy Yeşil Sol Parti’ye, bir oy Kılıçdaroğlu’na.’ Aynısını Meral Hanım da söylüyor, ‘Bir oy Meral’e, bir oy Kemal’e’ diyor. Elbette bundan Şanlıurfalılar da rahatsız, aziz milletimizin her bir ferdi de rahatsız. Şimdi Kandil’in olduğu yerde ben olmam, HDP’nin gölgesinin olduğu yerde ben olmam, onları destekliyorsa ben yokum diye açıklamaları biz yapmadık, bunlar yaptılar. Ama şimdi Kandil masaya hükmediyor ve masadaki genel başkanlardan daha çok Yeşil Sol Parti, HDP bileşenleri ve Kandil çalışma yapıyor. Peki biz bunu söylemeyecek miyiz. Söyleyince de sıkışınca oradan bak işte AK Parti de şunu yapıyor, bunu yapıyor diye İmralı yalanını ortaya atıyorlar. Bu onları kurtarmaz. Çünkü milletin gözü önünde bu kadar büyük laflar söyleyip, ondan sonra da o lafları söylememiş gibi davranmak bu milletin aklıyla alay etmektir. Maalesef bunu yapıyorlar. Aziz milletimiz basireti ve ferasetiyle bunu bozacaktır. Bunlara en güzel cevabı verecektir. ‘Bir yargı mensubu’ diyor, şimdi ‘yüksek yargı mensubu’ diyor. Efendim adı kimlerse, ‘Elimde resmi yazı var’ diyor ve şimdi resmi yazı varsa ben de söylüyorum bu resmi yazıyı açıklaması lazım. Ben açıklıyorum onun elindeki resmi yazıyı. Nereden biliyorsunuz, başka bir yazı yok çünkü. Tek yazı var elimizde, onun dışında yazı yok. Eğer uydurmadılarsa onu bilmiyorum ama uydurdularsa onu da açıklasınlar ki uydurma bir yazı mı değil mi onu da değerlendirelim. Milletimiz yalan dolan siyasetine prim vermeyecektir. Gözüyle gördüğü, kulağıyla duyduğuna gereken cevabı verecektir” dedi.

    “Tehdit ediyorlarsa hukuk gereğini yapar”

    Kılıçdaroğlu’nun kaset konusundaki açıklamalarına ilişkin de Bakan Bozdağ, “Sosyal medyada Kılıçdaroğlu’nun ‘Benimle ilgili kaset var, her an çıkabilir, aman ha inanmayın’. Biz nereden bilelim seninle ilgili kaset var mı yok mu. Hatta Demirtaş da açıklama yapıyor, ‘Aman böyle bir kaset çıkacak inanmayın’. O zaman bu kaset demek ki var ve bunlar biliyorlar. Böyle bir kaset var anlaşılan ki çıkınca kıyamet kopacak, şimdiden ön alıyorlar. Sizi tehdit mi ettiler, şantaj mı yaptılar onu da bilmiyoruz. Ben buradan çağrı yapıyorum, Kılıçdaroğlu eğer kendisine bir tehdit veya şantaj varsa cumhuriyet savcılıklarına lütfen müracaat etsin. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığımıza veya İstanbul’a veya nerede istiyorsa müracaat etsin ‘Beni tehdit ediyorlar, şantaj yapıyorlar’ diye. Ama seçim yaklaştıkça manipülasyonlar artıyor. Daha önce ‘suikastlar olacak, şunlar olacak, bunlar olacak’ diyorlardı, hiçbiri olmadı” dedi.

    Kılıçdaroğlu’nu 17-25 Aralık için başta Cumhurbaşkanı Erdoğan ve ailesi olmak üzere Türk halkından özür dilemeye davet eden Bozdağ, “Tabii burada bir başka şey daha söyledi, ‘Bu fake, 17-25 Aralık’ta Erdoğan’ın başına gelen gibi’ diyor. Ve 17-25 Aralık’ta FETÖ’cü hain teröristlerin Cumhurbaşkanımız hakkında ortaya koydukları kumpas ve kurmacanın fake olduğunu da ifade etti. Soruşturmanın gizliliği nedeniyle gazeteciler veyahut da başkaları bunu yazamazken, Kılıçdaroğlu kurma kasetleri grupta getirdi canlı yayında verdi. Çünkü yasama sorumsuzluğu çerçevesinde suç oluşturmayacak, medya ve diğerleri de oradan alıp bunu kullanacaktı. Bunu yaptı. ‘Ben hakkımda böyle bir şey çıksa istifa ederim’ diyen Kılıçdaroğlu, eğer etik ve ahlaki değerlere saygısı varsa çıkıp Türk kamuoyuna iftiraya ve kurmacaya alet olduğunu itiraf ederek, Cumhurbaşkanımıza ve ailesine yaptığı haksızlık nedeniyle özür dilemesi, hata ettim, yanlış ettim demesi gerekmez mi. Ben Kılıçdaroğlu’nu bir kez daha özür dilemeye davet ediyorum. Hem aldattığı için Türk kamuoyundan özür dilemeli, hem de FETÖ terör örgütünün ihanetine bilerek ya da bilmeyerek verdiği destekten dolayı ve Cumhurbaşkanımızın şahsına ve ailesine dönük iftiraların hakikat gibi algılanmasına yol açsın diye yaptığı gayretlerden dolayı pişmanlığını göstermeli, cumhurbaşkanımızdan özür dilemelidir. Yani söyle söyle yanına kalsın, bu ahlaki bir yaklaşım değildir. Ama özür dilemezse veyahut da gereğini yapmazsa emin olun sandıkta Şanlıurfalılar ve aziz milletimiz ona en güzel cevabı vereceklerdir” diye konuştu.

  • “Pirince giderken eldeki bulgurdan olacak”

    “Pirince giderken eldeki bulgurdan olacak”

    Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, partisinin Şanlıurfa’da düzenlediği bayramlaşma programına katıldı. Büyükşehir Belediye Başkanı Zeynel Abidin Beyazgül, milletvekili adayları, parti yöneticileri ve ilçe belediye başkanlarıyla birlikte vatandaşlarla bayramlaşan Bozdağ, “Allah’ın izniyle 14 Mayıs’tan sonra göreceksiniz yaprak dökümü gibi pek çok siyasi paritenin tabelalarını indirdiğini ya da genel başkanlarını değiştirdiğine hep beraber şahit olacağız.

    Hani diyorlar ya tarihi olacağız ya tarihi yazacağız. Allah’ın izniyle tarihi Şanlıurfalılar yazacak, onların yazdığı tarihte de onlar tarih olacaklar. Değiştiremediler genel başkanlarını ama milletin iradesi 100 yıllık Cumhuriyeti değiştireceğini iddia eden kimi siyasilerin de değiştiği günün akşamı olacaktır. Onun için çok net 14 Mayıs demokrasi tarihimizde büyük bir tasfiye tarihidir aynı zamanda. Büyük bir yenileşme tarihidir aynı zamanda.

    Bir yanda cumhuriyetin 100 yılının ilk cumhurbaşkanını Türkiye yüzyılının ilk cumhurbaşkanını seçeceğiz, öbür taraftan da bu 100 yılda milletin yanında, arkasında yürünmez, yürüyemez dediği genel başkanlarına sandıkta değişim iradesini ortaya koyacağız. Erdoğan’ı değiştirelim diye bir araya gelenler Dimyat’a pirince giderken eldeki bulgurdan olacak. Bunların çok net, Türkiye diye bir derdi yok. Bunlar kinlerinin, nefretlerinin, intikam duygularının peşinde koşan, kim, nefret ve intikam hislerinin bir araya getirdiği, Türkiye diye derdi olmayan bir siyasi topluluk.

    Tek dertleri cumhurbaşkanımıza, AK Partimize duydukları kin, nefret ve intikamdır. Ben şimdi sorarım, kinine, nefretine, intikam duygularına esir olanlar hür biri gibi hizmet edebilir mi? Kininin, nefretinin kölesi olanlar bu milletine hayır yapabilir mi? Taş üstüne taş koyabilir mi? Kinin, nefretini, düşmanlığını rehber edilenler bu millete liderlik, başkanlık yapabilir mi?” diye konuştu.

  • Bakanı Bozdağ, incelemelerde bulundu

    Bakanı Bozdağ, incelemelerde bulundu

    Kahramanmaraş merkezli depremin yıkıma uğrattığı Diyarbakır’da evi hasar gören depremzedeler için Karacadağ eteklerindeki Oğlaklı Mahallesinde hazineye ait 6 bin 200 dönümlük mera arazisi TOKİ’ye devredildi. Depremzede vatandaşlar için planlanan konutların çalışmaları başladı. Temel kazma işlemi başlayan ve ilk etapta ihalesi tamamlanan bin 222 konutun şantiyesi tamamlandı. İş makineleriyle aralıksız çalışmaların sürdüğü konut inşaatı, 61 bloktan oluşacak. Karacadağ eteklerinde bulunan bin 100 nüfuslu Oğlaklı Mahallesinde toplamda 27 bin konut inşa edilecek.

    Deprem bölgesinde görevli koordinatör bakan olan Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, bu alanda incelemelerde bulunduktan sonra gazetecilere açıklamalarda bulundu. Bakan Bozdağ, Diyarbakır’da yaşanan deprem felaketinde yıkılan evlerin yeniden inşasıyla ilgili belirlenen mevkide çalışmalar başladığını, Oğlaklı Mahallesinde 17 Mart 2023 tarihinde ihale yapıldığını hatırlattı.

    “Müteahhit firma 360 gün içinde bu bin 122 konutu yapıp teslim edecek”

    Bin 122 konutun temel atma çalışmasının devam ettiğini ifade eden Bakan Bozdağ, “Yakında Cumhurbaşkanımızın da katılımıyla bu temel atma töreni gerçekleşmiş olacak. Müteahhit firma 360 gün içinde bu bin 122 konutu yapıp teslim edecektir. 17 Mart 2024 tarihinde de konutlar hak sahiplerine teslim edilecektir. Şimdiden Diyarbakırımıza ve hak sahiplerine hayırlı olmasını temenni ediyorum. Buranın zemini de çok sağlam olan bir yer. Karacadağ gölgesinde, zeminde de kayalık bir durum var. Bu deprem nedeniyle güçlü zemin olan yerlerden birisi. Burası Diyarbakırımızın yeni ve en güzel yerlerinden birisi olacak. Adeta burada yeni bir kent inşa ediyoruz” dedi.

    “Diyarbakır’ın büyük bir ilçesi olmaya aday yeni bir yaşam alanıdır”

    Diyarbakır genelinde 27 bin civarında yapılacak bağımsız konutların bunun muhtemelen yaklaşık 20 binini bu alana inşa etmiş olacaklarını kaydeden Bakan Bozdağ, “Burada 100 bine yakın nüfus yaşam imkanı bulacaktır. Burası yeni bir şehir, belki ileride Diyarbakır’ın büyük bir ilçesi olmaya aday yeni bir yaşam alanıdır. Buradaki süreci valimiz, ilgili birimlerimiz ve hepimiz yakından takip edeceğiz. Kısa sürede bitmesi hususunda elimizden gelen ne varsa tamamını yapacağız” diye konuştu.

    “Burada sadece konutlar yok; cami, resmi yerler, sağlık, sosyal, ticaret tesisleri ve merkezleri var” diyen Bakan Bozdağ, “Onlarda ikinci ihalenin içerisinde yer alacak. Burası bir bütün alan olarak düzenleniyor. Hem yeşil alanıyla, parklarıyla, otoparkıyla gem sağlık, hem eğitim tesisleri hem de ibadethaneleriyle bu bölgenin yeni gözdesi olacak” şeklinde konuştu.

  • “Cumhurbaşkanımızdan özür dilemeli”

    “Cumhurbaşkanımızdan özür dilemeli”

    Deprem nedeniyle Diyarbakır’da görevlendirilen Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, bir takım temaslarda bulunmak üzere dün kent merkezine geldi. Bugün Diyarbakır Valiliğini ziyaretinin ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bozdağ, Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın adaylığı konusundaki kararı ile birlikte kimsenin adaylığa engel olamayacağını belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 14 Mayıs’taki Cumhurbaşkanı Seçimi’nde aday olmasının anayasal hakkı olduğunu ifade eden Bakan Bozdağ, “Bunun önünde anayasal ya da kanuni engel bulunmamaktadır. Bunun aksini iddia edenler, iddialarını ve gerekçelerini Yüksek Seçim Kuruluna sundular, YSK da nihayetinde Cumhurbaşkanımızın adaylığının anayasal olduğunu ve adaylığına herhangi bir engelin bulunmadığını açık, net bir şekilde ifade etti ve adaylığı kesinleşti. YSK’nın kararı anayasa ve yasalarımıza uygun doğru bir karardır. Anayasamızın 79. maddesine göre YSK’nın verdiği kararlar kesin kararlardır.

    Bu kararlara karşı Anayasa Mahkemesi dahil başka bir mercie başvuramaz. Bu başvuru yasağı bireysel başvuruyu da kapsamaktadır. Herhangi bir şekil ve suretle YSK kararları ne Anayasa Mahkemesine ne de diğer yargı mercilerine taşınabilir. Geçmişte bunu deneyenler olmuş ve Anayasa Mahkemesi çok net bir şekilde yetkisizlik nedeniyle bu başvuruları reddetmiştir. İşin doğrusu anayasadaki bu açık, yoruma imkan vermeyen hükümlere, Anayasa Mahkememizin daha önce bu konuda verdiği açık, net ve tartışmasız kararını reddedileceğini de bile bile bu konuyu Anayasa Mahkemesi’ne taşımak beyhude bir gayrettir. Cumhurbaşkanlığı seçiminde seçimi kazanmayı Cumhurbaşkanımızın adaylık hakkını gasp etmeye bağlayanlar, artık bundan vazgeçmelidir. Bu iş bitti, bundan sonra meydanlarda halkın gönlüne girmek için demokratik bir rekabeti birlikte yapalım. Milletimiz kimi istiyorsa onu cumhurbaşkanı seçecektir. Mahkeme yolu veya başka yol ve yöntemlerle Cumhurbaşkanımızın adaylığına da, Allah’ın izniyle seçilmesine de engel olamayacaklardır” dedi.
    CHP Genel Başkanı ve Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun dün katıldığı bir iftar programında seccadenin üzerinde çekilmiş fotoğrafı ile ilgili gazetecilerin sorusu üzerine Bakan Bozdağ, bu hareketin büyük bir saygısızlık olduğunu söyledi.

    “Seccadeye ayakla basılmasının çok büyük saygısızlık olduğunu ifade etmek isterim”

    Müslümanların ibadet yaptığı seccadeye ayakkabı ile basarak kirletmenin Kılıçdaroğlu’na ve yakınındakilere yakışmadığını belirten Bozdağ, şunları kaydetti:
    “Ülkenin cumhurbaşkanlığı gibi yüksek makamına aday olmak suretiyle talip olanların manevi, kültürel medeniyet değerlerini ve dini değerlerini çok iyi bilmesi icap eder, onlara saygı duyulması icap eder. Türk milletinin yüzde 99’u Müslüman’dır. Ramazan ayındayız ve Müslümanların büyük bir kısmı Ramazan ibadetlerini yerine getirmektedir. Böylesi bir ayda Müslümanların namaz kılarken abdestli olarak üzerine tertemiz bir şekilde kıyama durdukları, rükûa gittikleri ve secde ettikleri ve kendisinin bizzat temiz olması gereken seccadeye ayakkabılarıyla basarak kirletmek Kılıçdaroğlu’na ve yanındakilere yakışmamıştır. Bu büyük bir saygısızlıktır. Bu saygısızlığı gaflet ya da gaf diye geçirmek de mümkün değildir. Seccade sonuçta halı, kilim veya kumaştan yapılmış. Ama onların hepsinden farkı sadece ve özel olarak namaz ibadetini yerine getirmek maksadıyla yapılıyor olması ve tek kişilik bir namazgah olmasıdır.

    Çünkü namaz ibadetinin şartlarından bir tanesi temizliktir. O yüzden de ayakkabıyla hiç kimse seccadeye basamaz. Namaz müminin miracıdır. Seccadeye ayakkabıyla basılması bizim toplumumuzun medeniyet değerlerine, Müslümanların kullandığı bazı sembollere çok büyük saygısızlık olduğunu ifade etmek isterim. Kılıçdaroğlu’nun yaklaşımına baktığımızda işin doğrusu zihniyet olarak bizim için fazla yadırgatıcı olmadı. Çünkü daha önce başörtüsüne ‘1 metrekarelik bez parçası’ denilmişti. Başörtülü kadınların yükseköğrenim, ortaöğrenim hakkından yoksun bırakılmasını hak hukuk adalet adın hep savunmuş, doğru bulmuş, bu konuda düzeltici her adımı yargıya taşınmıştı. Ayrıca başörtülü kadınların kamuda istihdamına da karşı çıktılar. Siyaset yapma hakkına da hep karşı çıktılar. İmam hatip liselerinin katsayı zulmü nedeniyle ayrımcılığa muhatap olunmasına da hep karşı çıktılar. Liselerde Kur’an-ı Kerim ve Peygamber Efendimizin hayatını ders olarak konulmasına da karşı çıktılar. Ayasofya’nın ibadete açılmasına da karşı çıktılar.

    Bu zihniyet CHP zihniyetinin ta kendisidir. Geçmişten günümüze baktığımızda bu zihniyetle helalleşme adıyla yeni dönem başladığını ifade etti herkes. Ama belli ki bilinç altı, henüz hakimiyetini yitirmemiş durumda. O yüzden Kılıçdaroğlu’nu kınadığımı buradan ifade etmek isterim. Bazıları ‘mücahit Kılıçdaroğlu’ diyor. Seccadeye ayaklarıyla basan bir mücahide şahit olduk. Anlaşılan mücahitliğe yeni bir boyut kazandırıyor. İslam ve Müslümanlar böylesi bir saygısızlığı asla hoş görmezler. Bunu da kınadığımızı ifade etmek isterim. Bunu kınamamak, esasında burada tutum ve tavır almamak yanlış olur. Biz doğru olanı yapıyoruz. Burada istismarı yapan, oruç tutmadığı halde iftara gidenlerdir. Burada istismarı yapan, cuma namazını kılmadığı halde seçim vakti cuma namazında cami cami gezenlerdir. Böyle şey mi olur. Herkes kimin ne olduğunu ve ne yaptığını iyi biliyor.”
    İYİ Parti İstanbul il binasına isabet eden kurşuna ilişkin de Bozdağ, resen soruşturma başlatıldığını ifade etti.

    “Meral Akşener’i Cumhurbaşkanımızdan özür dilemeye davet ediyorum”

    İçişleri Bakanlığı ve kolluk kuvvetlerinin araştırmaları neticesinde kısa sürede faile ulaşıldığını belirten Bakan Bozdağ, “İYİ Parti’nin binasına yapılan saldırıyı dün kınadık. İçişleri Bakanlığımız ve kolluk kuvvetlerimiz yaptığı araştırma neticesinde kısa süre içerisinde şüpheli faile ulaştılar ve yakaladılar. Şu anda faille ilgili adli süreç devam ediyor. Tabii bu olayla ilgili dün yaşananlar fevkalade üzücü. Çünkü bir partinin il başkanlığının kurşunlandığı ortaya çıkıyor. Ama kim kurşunladı, ne zaman kurşunladı, nasıl kurşunladı, kurşunlayanın kimliği ne, kurşunlamanın sebebi ne, yakalandı mı, bütün bunlara dair bir bilgi yok. Hiç kimse bir şey bilmiyor. Elde başka hiçbir delil yok.

    Sıcağı sıcağına hemen Akşener ve diğer liderler açıklamalar yaptı. Adeta olayı yapanı biliyorlarmış gibi, yaptıranı biliyorlarmış gibi. Olayla ilgili bir takım kendilerince kabulleri var ve o kabuller üzerinden hem Cumhurbaşkanımızı hem de partimizi ima eden, hedef gösteren alelacele açıklamalar yapılıyor. Bunlar kabul edilebilir şeyler değil. Ülkenin yönetimine talip siyasi partilerin genel başkanları böyle olaylar olduğu zaman önce hakikat nedir diye oturup bunları değerlendirir ve ona göre hareket eder. Sosyal medyada atılan iftiralara, uydurulan yalanlara veyahut başka delile dayanmadan zanna dayalı değerlendirmelere göre hareket etmek siyasi partilerin genel başkanlarına yakışmaz, yakışmamıştır. Dün Cumhurbaşkanımızı ve partimizi hedef alan imalarda bulunan Akşener ve diğer liderler ortaya çıkan hakikat karşısında eminim ki utanmışlardır. Söylediklerinden dolayı eminim pişman olmuşlardır. Onun için Cumhurbaşkanımızdan Meral Akşener’i özür dilemeye davet ediyorum. Böylesi bir hadise karşısında özür dilemek onu güçlendirir” dedi.

  • Bakan Bozdağ Diyarbakır’da

    Bakan Bozdağ Diyarbakır’da

    Kahramanmaraş merkezli depremlerden sonra Ramazan ayını Diyarbakır’da geçiren Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, kentte binalarında hasar oluşan depremzedelerle merkez Kayapınar ilçesindeki bir düğün ve konferans salonunda düzenlenen iftar programında buluştu. İftar yemeğinde Diyarbakır Valisi ve Büyükşehir Belediye Başkanvekili Ali İhsan Su, AK Parti Diyarbakır Milletvekilleri Mehmet Mehdi Eker, Ebubekir Bal ve bazı kurum müdürleri ile depremzedeler yer aldı.

    İftardan önce konuşan Bakan Bozdağ, Diyarbakır’da kimliklendirilmesi ve eşlendirilmesi yapılmayan yaralı veya vefat etmiş hiçbir insanın kalmadığını ifade etti. Deprem nedeniyle binaların yıkılmasında ihmali ve kusuru olanların yargı önünde mutlaka hesap vereceğini belirten Bakan Bozdağ, “Bu sene Ramazan ayını biraz hüzünle geçiriyoruz. 6 Şubat’ta Diyarbakır’ımızın da dahil olduğu birçok ilimizde büyük bir deprem felaketi yaşadık. Bu büyük deprem felaketinde hakka uğurladığımız Diyarbakırlı hemşerilerimiz başta olmak üzere hayatını kaybetmiş her bir insanımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Yaralı kardeşlerimize rabbim acil şifalar versin. Depremin hemen akabinde devlet ve millet işbirliğiyle el ele vererek, büyük bir dayanışma içerisinde enkazın altında olan canlarımıza, sevdiklerimize, saydıklarımıza ulaşmak için büyük bir mücadele verildi. Diyarbakır’da kimliklendirilmesi ve eşlendirilmesi yapılmayan yaralı veya vefat etmiş hiçbir insanımız yok. Enkazlar ile ilgili çalışmalar delil tespiti bakımından da tamamlandı. Delil tespiti yapılmadan hiçbir enkaz kaldırılmadı. Bir yandan enkazlar kaldırılırken öbür yandan bu enkazlar nedeniyle ihmal ve kusurlu bulunanlarla alakalı adli süreçler başladı ve soruşturmalar devam ediyor. Deprem nedeniyle binaların yıkılmasında ihmali ve kusuru olanlar varsa elbette onlar yargı önünde hesap vereceklerdir” dedi.

    “27 bin bağımsız konut yapacağız”

    Yakın zamanda konteynerlerin teslimatının yapılacağını söyleyen Bozdağ, şunları kaydetti:
    “Diyarbakır’ımıza şu anda bir konteyner kent de kuruyoruz. Çalışmalarımız devam ediyor. 200’ün üzerinde konteyneri şu anda kurmuş durumdayız. Yakında konteyner kent müracaatında bulunan her bir insanımıza da konteyner verme sürecini başlatacağız. Ayrıca Diyarbakır’ımızda yaklaşık 27 bin bağımsız konut yapacağız. Adeta Diyarbakır’da yeni bir şehir kuruyoruz. Yeri tespit edildi, yakında inşallah cumhurbaşkanımızın temel atma törenleri çerçevesinde Diyarbakır’da ihalesi yapılan bazı konutların temelini de atacağız.”