Etiket: bekir bozdağ

  • 18 bin yeni personel alınacak

    18 bin yeni personel alınacak

    Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Ankara’da katıldığı bir iftar programında bakanlığına bağlı kuruluşlara 18 bin 305 yeni personel alımı yapılacağını açıkladı.

    Bakan Bozdağ “Personel Genel Müdürlüğü bünyesinde 9 bin 229, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü bünyesinde 8 bin 376, İcra Dairesi Başkanlığı bünyesinde 700 olmak üzere toplam 18 bin 305 personel alımı için ilana çıkıyoruz.” dedi.

    Bozdağ, yakın zamanda alınacak personelin mesleklerine göre dağılımı, müracaat tarihleri ve şartlarının Bakanlıkça ilan edileceğini söyledi.

  • Bakan Bozdağ zaman istedi

    Bakan Bozdağ zaman istedi

    Bakan Bozdağ, depremden etkilenen Diyarbakır’ın Hani ilçesini ziyaret etti. Kaledibi Mahallesi ile Topçular Uysal mezrasında da incelemelerde bulunan Bakan Bozdağ, vatandaşlara geçmiş olsun ve taziye dileklerini iletti. Daha sonra çevredeki esnafı Vali İhsan Su ile ziyaret eden Bozdağ, Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından yürütülen çalışmalara ilişkin bilgi verdi. Esnafın ve vatandaşın taleplerini dinleyen Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, “El ele vereceğiz, beraber Allah’ın izniyle biz bunları inşa edeceğiz. Bu sorunların tamamını çözeceğiz” dedi.

    Mülkiyet ihtilaflı olan konularda da ihtilafsız vatandaşa konut vereceklerini belirten Bakan Bozdağ, “Bir vatandaşa bir konut verdiğimizde müşterek tapusunu ona vereceğiz, müstakil olacak. Kat mülkiyetine geçecek, tapu onun olacak. Herhangi bir hukuki ihtilaf, herhangi bir başka sorun da olmayacak. Sorunlu olan yerlerde dahi biz sorunsuz bir teslim yapacağız. O yüzden de bu konularda da ileride birtakım sorunlar geçmişte bazı yerlerde yaşandı. Bunların yaşanmaması için hukuksal açıdan da sorun olmayacak işler yapacağız” diye konuştu.

    “Bir yıla ihtiyacımız var” diyen Bakan Bozdağ, “Sizden bir yıllık zaman ve bu sürede bize sabır göstermenizi istiyoruz. Allah’ın izniyle bir yıl sonra da göreceksiniz” şeklinde konuştu.
    Bozdağ, Türkiye’nin önümüzdeki dönem içerisinde bu adımları atacağını dile getirerek, “Son 20 yıl içinde Türkiye’de TOKİ, 1 milyon 500 bin konutu vatandaşımıza teslim etmiş durumda. Deprem bölgesinde bu konutların hiçbirinde hasar yok. Sağlam yapıldıkları bu deprem vesilesiyle de görülmüş oldu” ifadelerini kullandı.

  • Bakan Bozdağ’dan 6’lı masa eleştirisi

    Bakan Bozdağ’dan 6’lı masa eleştirisi

    Yozgat Ticaret ve Sanayi Odası ziyaretinde Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, gazetecilerin 6’lı masaya yönelik sorularını cevaplandırdı. 6’lı masadakilerin Türkiye’ye eli ayağı bağlı bir cumhurbaşkanı seçtirmeyi vaat ettiklerini söyleyen Bakan Bozdağ, “Şimdi baktığınızda altılı masadakiler diyorlar ki cumhurbaşkanı bizim rızamızı almadan iş yapmayacak. Halka diyorlar ki bize itaat edecek. Bizim rızamızı alarak iş yapacak. Bizim emir erimiz gibi hareket edecek. Anayasadaki yetki ve görevlerini bizim kullanmamıza izin verecek bir cumhurbaşkanı size vaat ediyoruz diyorlar. Eğer cumhurbaşkanı seçilir de bizim dediklerimize uymazsa yasamayla ya da seçimle cumhurbaşkanını tehdit etmeyi vaat ediyoruz diyorlar. Kriz çıkarmayı, kavga çıkarmayı, kaos çıkarmayı millete vaat ediyorlar. Türkiye’ye eli, ayağı bağlı bir cumhurbaşkanı seçtirmeyi vaat ediyorlar. Türkiye’de siyasi istikrarsız, istikrarsızlık vaat ediyorlar. Yani seçime giderken milletten bizim yöneteceğimiz bir cumhurbaşkanı seçin diyorlar. Yani yönetmeyi vaat ediyorlar. Türkiye’yi yönetecek dirayetli bir cumhurbaşkanı vaat etmiyorlar. Yönetebilecekleri bir cumhurbaşkanı vaat ediyorlar. İşin doğrusu altılı masadakilerin emir eri gibi onların talimatlarına uyacak iradesiz, kudretsiz, zayıf, eli ayağı bağlı kukla bir cumhurbaşkanı vaat ediyorlar. Ben aziz Türk milletinin eli ayağı, ağzı bağlı, altılı masadaki liderlerinin ağzının içine bakan onların karşısında esas duruşa geçen iradesiz, zayıf, kukla birini cumhurbaşkanı seçeceğine ihtimal vermiyorum. İnşallah aziz Türk milleti sandıkta bu kuklacıları da kuklalarının da hesabını görecektir” dedi.

    “Altılı masanın hesabını sandıkta halkımız görecektir”
    Milletin dirayetli bir cumhurbaşkanı istediğini vurgulayan Bakan Bozdağ, “Hele Sayın Cumhurbaşkanımız gibi bir dünyaya meydan okuyan bu milletin menfaati için her şeyi göze alan böylesi dirayetli bir cumhurbaşkanı varken onun bunun kuklalığını kabul etmiş birine halkımızın ben itibar edeceklerine, izin vereceklerine ihtimal vermiyorum. Bırakın bir ülkeyi bir ticaret odası, bir dernek, bir vakıf, bir bakkal bile başkansız yönetilemiyor. Bunlar başkansız başsız bir yönetim vaat ediyorlar. Başsız bir yönetim olur mu? Başkansız bir yönetim olur mu? Şimdiden de kavga çıkarsa tehdit ediyorlar. Değil mi? Seçime gideriz. Elini ayağını bağlarız. Şöyle yaparız, böyle yaparız diye de konuşuyorlar. Allah bunlara fırsat vermesin. Yani Türkiye’nin kavgaya ihtiyacı yok. Türkiye’nin huzura ihtiyacı var. İstikrara ihtiyacı var ve istikamete ihtiyacı var. Bunlar Türkiye’nin huzurunu, istikametini, istikrarını bozmak istiyorlar. Türk milleti buna izin vermeyecektir. Altılı masanın hesabını sandıkta halkımız görecektir inşallah” şeklinde konuştu.

  • “Uzun süren davalarda düzenleme yapacağız”

    “Uzun süren davalarda düzenleme yapacağız”

    Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, medya kurumlarının temsilcileri ile bir araya geldi. Bakanlığın çalışmalarını anlatan Bakan Bozdağ, Türkiye’de bazı davaların uzun sürmesinden kaynaklı şikayetlerin olduğunun farkında olduklarını ve bu sorunu çözmek için yeni bir oluşum hazırladıklarını söyledi. 2022 yılının Adalet Bakanlığı için çok hızlı geçtiğini söyleyen Bozdağ, “6. Yargı paketini gündemimize aldık ve her zaman ifade ettiğimiz gibi kadına yönelik şiddetle mücadele konusunda yeni reformları hayata geçirdik. Kadına yönelik şiddetle mücadele hem bakanlığımızı hem de Cumhurbaşkanımızın değişmez ve değiştiremez maddeleri arasında yerini almaktadır. Bu kapsamda kasten öldürme suçunun kadına karşı işlenmesi halini nitelikli öldürme olarak düzenledik ve ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yaptırımıyla karşıladık.

    Bunun dışında kasten yaralamak, işkence, eziyet ve tehdit suçlarını kadına karşı işlenmesi halini suçun nitelikli halleri arasına alarak, bunların da cezalarını arttırdık ve ilk defa ısrarlı takibi müstakil bir suç haline getirdik ve kadınlarımızın ısrarlı taciz karşısında korunması için yeni bir reformu hayata geçirdik. Ayrıca kasten yaralama, ısrarlı takip, işkence, eziyet ve çocukların cinsel istismarı suçlarından mağdur olan ve vekili bulunmayan her bir insanımıza ücretsiz avukat tutulması imkanını getirdik. Tabii kamuoyunda kravat indirimi olarak bilinen indirimi uygulamada ortaya çıkan sorunların gidermek maksadıyla bunun standartlarını belirledik. Esasında kravat indirimini boyun bükme, gerdan kırma veyahutta güzel üslupla mahkemeyi etkileyerek işlediği suçtan daha az ceza almak için rol yapma dönemini sona erdirdik. Artık kimse rol keserek mahkemeden ceza indirimi alamayacaktır. Bunu sıkı şartlara bağladık” ifadelerini kullandı.

    “2002 yılında personel sayımız 51 bin 681 iken, 2022 yılı sonunda 165 bin 735’e çıkardık”

    Personel sayısında önemli bir artış sağladıklarına dikkati çeken Bozdağ, “Tabii aile içi ve kadına yönelik şiddet büroları kurduk. Ülkemizin her iline bunu adliye yaydığımız gibi ayrıca 144 ilçenin adliyesinde de aynı büroları yaygınlaştırmış durumdayız. Tabii adliyelerin bunun dışında daha hizmetlerin etkin yürütülmesi maksadıyla hakim ve savcı sayısını arttırmaya devam ettik. 2022 yılında mevcut hakim ve savcı sayımızın üzerine bin 42 yeni hakim ve savcı göreve başladı.

    Şu anda da bin 500 hakim savcı sınavını 2022’de yaptık. Sözlü kısmı devam edecektir. Tabii mahkemelerimizin sayısında vatandaşlarımızın işlerinin daha hızlı bir şekilde tamamlanması için hem mahkeme sayılarımızı hem de hakim savcı sayılarımızı ciddi oranda arttırdık. 2002 yılında personel sayımız 51 bin 681 iken, 2022 yılı sonunda 165 bin 735’e çıkardık. Yüzde 220 oranında bir artış sağlanmış oldu ki bu yargılamanın hem mahkeme sayısının artması hem de hakim savcı sayısının artması, yargılamanın hızlanması bakımından son derece önemli adımlar atmış olduk” ifadelerine yer verdi.

    “Usta-çırak ilişkisi içerisinde hakim ve savcılarımızı yetiştirmiş olacağız”

    Hakim ve savcıların niteliklerini yükseltmek maksadıyla çalışmaları arttırdıklarını söyleyen Bozdağ, “Hakim ve savcı yardımcılığı müessesesini sistemimize kazandırdık. Adaylık dönemine son verdik. Bundan sonra üç yıl hakim savcı yardımcılığı yapacaklar. Usta çırak ilişkisi içerisinde hakim ve savcılarımızı yetiştirmiş olacağız. Tabii ayrıca birinci sınıfa ayrılma şartları arasında en az üç defa meslek içi eğitimine tabi tutulma şartını getirdik ki meslek içi eğitimde zamanın gelişmelerini hakim ve savcılarımızın adapte olmasını sağlamak.

    Üçüncü olarak da teftişi mahallinde iki yılda bir yapılmasını zorunlu hale getirdik. Bundan sonra UYAP üzerinden zorunlu haller dışarısında teftiş yok. Gidecek müfettiş mahallinde dosyayı açacak tek tek yapraklarını çevirerek teftiş yapacak ve iki yılda bir yapacak. Her yıl 15 Ocak’a kadar teftişe girecek adliyeleri ilan edecek. Önümüzdeki hafta bu adliyeler ilanı bu sene ilk defa yapılacak. Bu konuda da ayrı bir adım. Bu hem benim dediğim yargılamayı hızlandırma hem hataları düzeltme hem vatandaşın memnuniyetini arttırma hem adalete güveni sağlama bakımından bunların hepsi son derece önemli adımlar” diye konuştu.

    “Uzun süren davaların tamamını tasfiye edecek özel bir düzenleme yapacağız”

    Yargılanma süreleriyle alakalı olarak gelen şikayetleri dikkate aldıklarını belirten Bozdağ, “Tabii makul sürede yargılamayla ilgili ciddi şikayetler var. Biz hepsine hak veriyoruz. Bunu sağlamak maksadıyla da özel komisyon kurduk. Özellikle Türkiye’de 1926 tarihinden kalan üç tane dava var şu an hala devam eden. En uzun süren 30 tane davada teftiş kuruluna görevlendirmeyi yaptık. Şimdi onları inceliyorlar. 30 tane dava niye uzamış, tek tek bakacaklar.

    Ayrıca bizim Strateji Daire

    Başkanımız da bu davalara bakan hakimlerle görüşüyor. ‘Bu dosyalar niye uzadı? Uzamaması için çözüm ne?’ diye bir araştırma yaptırıyorum. Yakında sonucu çıkacak ortaya. Çıkınca da bu uzun süren davaların tamamını tasfiye edecek özel bir düzenleme yapacağız. Yani artık Türkiye’nin gündeminde 20, 30, 40 yıl süren davaların olmayacağı bir döneme geçeceğiz. Bunun çıktılarını inşallah yakında arkadaşlarımız getirdiğinde değerli basın mensuplarımızla paylaşacağız. Ne lazımsa yapacağız. Gerekirse özel düzenleme yapacağız. Tabii anayasaya aykırı olmamak kaydıyla atacağımız adımlar olacak” ifadelerine yer verdi.

    “Daha fazla mahkeme açmamız gerekiyorsa açmaktan çekinmeyeceğiz”

    Mahkeme sayılarında artış yaptıklarının altını çizen Bozdağ, “2022 yılında baktığımız zaman 3 bin 581 olan mahkeme sayısı 6 bin 950’ye çıkmış. Bu büyük bir rakam. Adli yargıda büyük bir artış. Önümüzdeki dönemde bu artışı sürdüreceğiz. Daha fazla mahkeme açmamız gerekiyorsa açmaktan çekinmeyeceğiz. Denizli, Malatya, Tekirdağ Bölge Adliye Mahkemesi kurduk ve aynı şekilde üç tane yeni idare mahkemesi kurarak bu alanda da adımlarımızı attığımızı ifade etmek isterim. Adli görüşme odalarında da önemli adımlar attık. İlk kırılgan grupların ifadelerinin soruşturma süresinde alınması için adli görüşme odaları vasıtasıyla bunları gerçekleştiriyoruz.

    Şu ana kadar ülke genelinde 81 ilde 147 adliyede 152 tane adli görüşme odası söz konusu ve bugüne kadar da 354 bin 777 kişiye bu adli görüşme odalarından psikososyal destek verildiği gibi, onların ifadeleri, onların durumuna uygun hassasiyet gözetilerek alınması sağlandı. Bu da maddi hakikatin ortaya çıkmasında önemli bir gelişme oldu. 2022 yılında 320 yerde çocuk görüşme odasını faaliyete geçirdik. Bu senenin mart ayı itibarıyla inşallah onu da bir şeyle son yeri açarak ilan edeceğiz. Türkiye’nin bütün il ve ilçelerinde çocuk görüşme odalarını faaliyete geçirmiş olacağız.

    Ne demek derseniz, çocuk görüşme odası, eskiden boşanan kadın ve erkeğin velayet kendisinde olan çocuğun velayet kendisinde olmayan kişiyle görüşmesi sağlanırken icra marifetiyle görüşülüyordu. Çocuk teslimi konu, eşya olarak tutanakta yazılıyor ve ayrıca taraflardan ücret alınıyordu. Nerede nasıl görüşeceğine dair doğru dürüst bir düzenleme yok. Köydeyse jandarma marifetiyle, şehirdeyse polis marifetiyle yapılıyordu. Şimdi çocuğun üstün yararını koruyarak çocuklarımız polis ve jandarma eşliği olmadan bizim çocuk görüşme odası dediğimiz yerlerde görüşmeleri sağlanmakta. Her türlü güvenlik alınmakta ama çocuk polis ve jandarma da görmemekte. Ailelerden de herhangi bir ücret alınmamakta. Çocuğu eşya gören ülke zihniyeti artık tarihin çöplüğüne havale etmiş olduk” dedi.

    Bakanlık olarak teknolojiyi personelle buluşturmanın öneminin yüksek olduğunun farkında olduklarını belirten Bozdağ şu ifadelere yer verdi:
    “Tabii bilişim teknolojisi de yargının hızlanmasında çok büyük etki sağlıyor. 2022 yılında 9 bin masaüstü, 2 bin 700 dizüstü bilgisayarı alıp yargı teşkilatımıza vermişiz. 2002 yılında bin 706 adet bilgisayar var bütün yargıda. Şu an itibarıyla 194 bin masaüstü, 69 bin dizüstü bilgisayar var. Teknolojiyi yargının hizmetine etkin bir şekilde sunduk. Tabii UYAP Ulusal Yargı Ağı Sistemi’ni çok iyi biliyorsunuz. Dünyada defalarca uluslararası ödül almış bir teknoloji ağıdır ve Türkiye bunun öncülüğünü yapmıştır. Şu an 7 kurum ile 9 entegrasyon daha ekleyerek, 53 kurumla 166 yerle entegrasyonunu sağladık.

    Bu da yargılamanın hızlanmasında büyük etki sağladı. E-duruşma sistemine geçtik. 2 bin 619 hukuk mahkemesinde e-duruşma sistemi uygulanıyor. Bugüne kadar 515 bin 440 kişinin e-duruşma sisteminden yararlandığını görüyoruz. Önümüzdeki günlerde bunu da artıracağız. Bizim UYAP’ta, UYAP-EKİP, E-Tebligat, Uzlaştırmacı, Arabulucu, Vatandaş Portal mobil uygulamaları var. Tabii mobil avukat bilgi sistemi var. Biz şimdi buna yeni bir adım daha atacağız yeni dönemde. Bunu cebe de indirecek şekilde mobil bir uygulama geliştiriyor arkadaşlarımız. Yakında bunu da açıklayacağız. Vatandaş hukuki bir şey olduğunda indirdiği mobil sistemden, oradan kendisi hangi konuda nasıl, kimlerden yardım alacağını, neler olacağını, buna dair bir hukuk rehberi gibi vatandaşlarımızın mobil adalet rehberi olacaktır. Herkes bunu cebine de indirebilecektir. Bu da son derece önemli bir konu. Tabii 2022 yılında 51 milyon 140 e-tebligat yapmışız. Bütçeye 1 milyar 291 milyon bu yönde tasarruf sağlamışız.”

    “232 bin 186 uyuşmazlık arabuluculukta çözülmüş”

    Ara buluculuk yöntemiyle büyük başarılar elde edildiğini söyleyen Bozdağ, “129 bin 960 iş uyuşmazlığı, 58 bin 735 ticari uyuşmazlık, 43 bin 482 tüketici uyuşmazlığı olmak üzere toplam 232 bin 186 uyuşmazlık arabuluculukta çözülmüş. İhtiyari arabuluculukta da 417 bin 289 dosya karara bağlanmış. Bugün bizim bir mahkemenin yılda gördüğü dosya sayısı azami 400’dür. Arabuluculuğun, mahkemelerin üzerinden aldığı iş yükünü buradan hesap edersiniz. İş uyuşmazlıklarında ortalama 7 günde uyuşmazlık karara bağlanıyor. Ticaret ve tüketici uyuşmazlıklarında da 10 gün içinde karara bağlanıyor.

    Arabuluculuk hakkındaki ön yargıları aştıkça, arabuluculuk kapsamını adım adım genişleteceğiz ve yeni dönemde inşallah arabuluculuk kapsamı daha da artacak ve hukuk uyuşmazlıklarının önemli bir kısmı arabuluculuğa adım adım aktaracağımızı buradan ifade etmek isterim. 2022 yılında, cezada 230 bin 399 dosyayı da uzlaştırma aracılığıyla karara bağladık. Yani hakim huzuruna çıkmadan vatandaşlarımız uzlaşmayla bu sorunları çözdü. O yüzden alternatif uyuşmazlık çözüm yollarını yeni dönemde artırmaya ve uzlaştırmacılığı daha etkin işletebilmek için yeni tedbirler almaya da kararlı olduğumuzu buradan ifade etmek isterim” ifadelerini kullandı.

    “Lekelenmeme hakkı sayesinde 2022 yılında 247 bin 631 adet konu soruşturmaya kaydedilmeden sonuçlandırılmıştır”

    Lekelenmeme hakkı sayesinde vatandaşların masumiyetine daha da özen gösterdiklerini söyleyen Bozdağ, “Vatandaşlarımızın itibarlarını korumak için bildiğiniz gibi lekelenmeme hakkını faaliyete geçirdik. Lekelenmeme hakkı sayesinde 2022 yılında 247 bin 631 adet konu soruşturmaya kaydedilmeden sonuçlandırılmıştır. Bu ne demek? Vatandaş şüpheli yapılmadan, hakkında soruşturmaya açılmasına yer olmadığına karar verildi. Eğer bu düzenleme olmamış olsaydı masum vatandaşlarımız sistem gereği hakkında şikayet olur olmaz şüpheli kaydediliyordu. Bu vatandaşlarımızın delilsiz şüpheli hale getirilmesini önledi. Onların onurlarını, haysiyetlerini koruma konusunda son derece önemli bir kazanım oldu.

    Önümüzdeki dönemde lekelenmeme hakkının daha etkin uygulanması konusunda tedbirler alacağımızı ve bunun gelişmesi hususunda yargının daha cesur davranmasını sağlayacak düzenlemeleri yapacağımızı da ifade etmek isterim. Çünkü Cumhuriyet savcılıkları kamuoyu tepkileri, beklentileri vesaire dikkate alarak bu konularda benim gördüğüm kadarıyla fazla bir cesur davranmıyorlar. Onun için yeni dönemde o kuralları koyarak somut net ilkeleri koyarak savcılarımızın hem kamuoyu nezdinde haksız şekilde yıpratılmalarını önleyecek hem de bu konularda daha cesur davranmaları sağlayacak adımlar atacağımızı buradan ifade etmek isterim” diye konuştu.

    “Bugüne kadar 521 bin 399 vatandaşımız adli sicil kaydından kurtuldu”

    Adli sicil kayıtları konusunda Türkiye’de önemli değişiklikler yaptıklarını belirten Bakan Bozdağ, “Biz, vatandaşlarımızın adli sicil kayıtların silinmesine ilişkin e-devlet üzerinden müracaat etmelerini sağladık. Bugüne kadar 521 bin 399 vatandaşımız adli sicil kaydından kurtuldu. Tabii yurt dışında adli sicil kaydının farklı dillerde, yabancı dillerde de görüyoruz. 2022’ye girdiğimizde 19 dilde adli sicil kaydı veriliyordu. Ona biz 9 dil daha ekledik, 28 dil oldu. Önümüzdeki zaman içerisinde 20 dil daha adli sicil kaydına ekleyeceğiz. Böylelikle 48 yabancı dilde adli sicil kaydı verir hale geleceğiz” ifadelerini kullandı.

  • Adalet Bakanlığı’ndan “Anayasa 104” Genelgesi

    Adalet Bakanlığı’ndan “Anayasa 104” Genelgesi

    Genelgeyle, Cumhurbaşkanı’nın Anayasa’nın 104’üncü maddesi çerçevesinde cezaların hafifletilmesi veya kaldırılmasına ilişkin işlemler, hükümlülerin talebi olmadan res’en de başlatılabilecek. Genelgeye göre, Adli Tıp Kurumu sadece sürekli hastalık, sakatlık ve kocama halinin bulunup bulunmadığını tespit etmekle yetinecek.

    Adalet Bakanı Bekir Bozdağ imzasıyla bütün başsavcılıklara gönderilen genelge şöyle:

    “Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 104 üncü maddesinin on altıncı fıkrasına göre ‘Sürekli hastalık, sakatlık ve kocama sebebiyle kişilerin cezalarını hafifletmek veya kaldırmak’ görev ve yetkisi Cumhurbaşkanı’na aittir. 4 sayılı Bakanlıklara Bağlı, İlgili, İlişkili Kurum ve Kuruluşlar ile Diğer Kurum ve Kuruluşların Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 17’nci maddesinin ikinci fıkrasının (c) bendiyle Adli Tıp Kurumuna sürekli hastalık, engellilik ve kocama sebebiyle kişilerin cezalarının hafifletilmesi veya kaldırılmasına ilişkin işlemler hakkında bilimsel ve teknik görüş bildirme görevi verilmiştir. Hükümlülerin bizzat veya kanuni temsilcileri aracılığıyla Bakanlığımıza veya doğrudan Cumhuriyet Başsavcılığına yaptıkları talep üzerine ya da Cumhuriyet Başsavcılığınca re’sen başlatılan cezalarının hafifletilmesi veya kaldırılması işlemlerini havi evrakın Bakanlığımız aracılığıyla Cumhurbaşkanlığı makamına gecikmeksizin eksiksiz olarak sunulabilmesi amacıyla 01.01.2006 tarih ve 20 sayılı Genelge’nin güncellenmesine ihtiyaç duyulmuştur.”

    Hükümlüye tam teşekküllü devlet hastanesi raporu alınması gerekiyor

    Hükümlünün durumunun sürekli hastalık, sakatlık veya kocama hali olup olmadığının teşhis ve tespiti için tam teşekküllü bir devlet hastanesi sağlık kuruluna sevk edilmesi gerektiği belirtilen genelgede şu ifadeler yer aldı:

    “Hükümlüye tam teşekküllü devlet hastanesinden sağlık kurulu raporu alındıktan sonra; evvelce verilmiş tüm tetkik ve raporlar da talebine eklenerek, hükümlünün durumunun sürekli hastalık, sakatlık veya kocama hali olup olmadığının teşhis ve tespitine ilişkin Adli Tıp Kurumundan bilimsel ve teknik görüş istenilmesi, Adli Tıp Kurumuna görüş için gönderilen evrakın tasdikli birer örneğinin Cumhuriyet Başsavcılığındaki dosyasında saklanması; hükümlünün, muayenesi istenmedikçe ve muayene için gün alınmadıkça bulunduğu yer ceza infaz kurumundan Adli Tıp Kurumunun bulunduğu yer ceza infaz kurumuna sevk edilmemesi, Adli Tıp Kurumunun, hükümlüde ‘sürekli hastalık, sakatlık ve kocama’ hallerinden biri ya da birkaçının varlığını teşhis ve tespit etmesi halinde kurumun bu teşhis ve tespiti ile birlikte sağlık kurulu raporu, onaylı nüfus kayıt örneği, infaza konu kesinleşme şerhli tüm ilamları ile koşullu salıverilmenin geri alınması, içtima veya içtimanın çözülmesine ilişkin bu kararların kesinleşme şerhini içeren birer örneği, daha önce yararlandığı aflara ilişkin bilgi ve karar örnekleri, müddetname, infaz edilen ceza müddeti ile koşullu salıverilme tarihine kadar kalan süreyi açıkça belirten tutanak, varsa infaz tehir kararı, adli sicil kaydı ile hükümlünün kolluk marifetiyle tespit edilecek mesleği, şahsi ve aile durumunu gösterir yazının, dizi pusulasına bağlanarak düzenlenecek bir fezleke ekinde derhal Ceza İşleri Genel Müdürlüğüne gönderilmesi.”

    Sağlık kurulu raporunun onaylı bir örneğinin Ceza İşleri Genel Müdürlüğüne gönderilmesi gerekiyor

    Adli Tıp Kurumunun, hükümlüde ‘sürekli hastalık, sakatlık ve kocama’ hallerinin bulunmadığına dair teşhis ve tespiti durumunda sadece kurumun bu teşhis ve tespitini içeren görüşü ile sağlık kurulu raporunun onaylı bir örneğinin Ceza İşleri Genel Müdürlüğüne gönderilmesi gerektiği ifade edilen genelgede, “Hükümlünün veya kanuni temsilcisinin talebinden vazgeçmesi ya da Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından re’sen başlatılan işlemleri reddetmesi halinde, cezaların hafifletilmesi veya kaldırılması işlemlerinin sürdürülebileceği hususunun değerlendirilmesi, hakkında kesinleşmiş bir hüküm bulunmayan tutuklu yönünden cezaların hafifletilmesi veya kaldırılması işlemlerine tevessül olunamayacağından, bu şekildeki talebin tahliye istemi mahiyetinde kabul edilerek gereğinin mahallinde takdir edilmesi.”

  • Bakanı Bozdağ’dan CMK açıklaması

    Bakanı Bozdağ’dan CMK açıklaması

    Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, sosyal paylaşım sitesi Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, “CMK Ücret Tarifesi, ilgili yönetmeliğin 9. maddesine göre; ‘Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince baro tarafından görevlendirilen müdafi veya vekile ödenecek meblağ, her yıl Aralık ayında hazırlanan ve 1 Ocak tarihinden geçerli olmak üzere düzenlenen Tarifede gösterilir.’ Buna göre: CMK Asgari Ücret Tarifesi, her yıl; Aralık ayında hazırlanır, Resmi Gazete’de yayınlar ve Ocak ayının 1. günü de yürürlüğe girer.

    Bu süreç devam etmektedir. Yeni CMK Ücret Tarifesi, 1 Ocak 2023’te yürürlüğe girecektir” ifadelerini kullandı.

    Bakan Bozdağ, “Her yıl mevzuat gereği tekrarlanan bu usul, baroların da malumudur. Bu gerçeği bilmelerine rağmen, 65 baronun olağan dışı bir durum varmış ya da tarife değiştirilmeyecekmiş gibi bildiri yayınlamaları kabul edilemez. 21 Aralık 2022 tarihinde CMK otomatik atama sistemlerinin kapatılması bir hakkın suistimali olduğu gibi adli destekten yararlanacak vatandaşlarımızın da mağdur edilmesi anlamına gelir.

    Kimsenin hukuki yardımdan mahrum bırakılmasına izin vermeyeceğiz. Vatandaşlarımızın soruşturma ve kovuşturma süreçlerinde hak mahrumiyetlerine uğramaması, hakkını daha iyi arayabilmesi ve kendini daha iyi savunabilmesi için yeni bir adli yardım sistemi kuracağız. Bu konudaki hazırlıklarımız devam etmektedir” dedi.

  • Bakan Bozdağ’dan Kılıçdaroğlu’na yanıt

    Bakan Bozdağ’dan Kılıçdaroğlu’na yanıt

    Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) partisinin grup toplantısının başlamasının ardından toplantıyı bitirerek Adalet Bakanlığı’na yürüdü.

    Kılıçdaroğlu’nun Adalet Bakanlığı önüne yürümesini değerlendiren Adalet Bakanı Bozdağ, “CHP Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu,bu sabah da Adalet Bakanlığına yürüdü. Sayın Kılıçdaroğlu Adalet Bakanlığından randevu istemedi. Eğer randevu istemiş olsaydı kendisine randevu verirdim. Randevusuz geldiği halde görüşmek isteseydi, kendisiyle yine görüşürdüm. Kılıçdaroğlu, Adalet Bakanı ile görüşme yerine basın açıklaması ile yetindi. Canı sağ olsun. Biz, memleketimizin her meselesini Türkiye’nin ikinci büyük partisinin Genel Başkanıyla her daim görüşmeye ve konuşmaya hazırız” ifadelerini kullandı.

    “Adalet Bakanlığı olan biten hakkında sessiz kalmadı” diyen Bakan Bozdağ şöyle devam etti:

    “Ama belli ki Kılıçdaroğlu’na doğru bilgi aktarılmıyor. O yüzden yaptığım açıklamayı bir de buradan yazayım. Çocuğun cinsel istismarı; din, ahlak, hukuk ve kültür dahil ne kadar mukaddes değerimiz varsa hepsini çiğnemektir. Çocuğun cinsel istismarı, bir insanlık suçudur. Mağdure, Cumhuriyet Başsavcılığına şikayette bulunmuş, Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma açmış, gerekli tahkikatı yapmış, iddianame hazırlamış ve mahkemeye sunmuş, mahkeme iddianameyi kabul etmiş ve yargılama sürecini başlatmıştır. Yargılama süreci, kanunlarımızın öngördüğü usulde devam ediyor. Yargılama sonunda maddi hakikat, ortaya çıkacaktır. Yargıya güvenelim, yargılama sonucunu bekleyelim. Yargılama sonucunda hak da adalet de yerini bulacaktır.”

  • Bakan Bozdağ’dan anayasa açıklaması

    Bakan Bozdağ’dan anayasa açıklaması

    Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Kişisel Verileri Koruma Kurumu, Ceza ve İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İş Yurtları Kurumu, Türkiye Adalet Akademisi, Hakimler ve Savcılar Kurulu, Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay ve Danıştay’ın 2021 yılı kesin hesap kanun teklifi, 2023 yılı bütçe kanun teklifi ve Sayıştay raporlarının görüşüldüğü Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Plan ve Bütçe Komisyonunda bir sunum yaptı.

    “(İstiklal Caddesi’ndeki bombalı saldırı) Şu an itibarıyla (gözaltı sayısı) 50’ye ulaşmış durumda”

    Bakan Bozdağ, AK Parti Bingöl Milletvekili Cevdet Yılmaz’ın başkanlığını yaptığı komisyondaki sunumunda, şunları söyledi:

    “Terör örgütleri ve teröristler insanlığa düşmandırlar. Masum insanların hayatlarını söndürmekle kalmadıkları gibi pek çok kötülüğü de icra etmektedirler. Türkiye, terörle etkin ve kararlı mücadelesini dün olduğu gibi bugün de yarın da sürdürmekte kararlıdır. Bu vesileyle hain terör saldırısında hayatını kaybeden her bir vatandaşımıza ayrı ayrı baş sağlığı diliyorum. Ailelerine, yakınlarına sabır diliyorum. Yaralılara acil şifalar diliyorum. Hiç kuşkusuz ki Türkiye, terörle mücadelesini sürdürmekte kararlıdır. Şunu da biliyor ve görüyoruz ki terör örgütleri birer taşeron. Türkiye sadece terör örgütleri ile değil, aynı zamanda onlara silah sağlayan, finansman temin eden, eğitim veren ve onları her daim koruyup kollayan pek çok ülke ve karanlık güçle de mücadele etmektedir. Bu bilinçle bundan sonra da mücadelemizi sürdüreceğiz. Hain terör saldırısının arkasından devletimiz bütün kurumları ile imkan ve kabiliyeti ile olayı aydınlatmak için çalışmalar yürüttü. Kısa bir süre sonra terör eylemini gerçekleştiren teröriste ulaşmış ve yakalamıştır. Arkasından bu teröriste yardımcı olan ve bu teröristle temas halinde olduğu değerlendirilen pek çok kişiye ulaşılmış ve bunlar da gözaltına alınmıştır. Dün itibarıyla gözaltı sayısı 46’ydı. Şu an itibarıyla 50’ye ulaşmış durumda.”

    “İşkence suçunun cezasının alt ve üst sınırlarını değiştirdik ve yükselttik”

    İşkence ve kötü muameleye karşı sıfır tolerans anlayışını benimsediklerini dile getiren Bakan Bozdağ, “Bu politikanın gereği olarak işkence suçlarında; zamanaşımını, cezaların para cezasına çevrilmesini ve ertelenmesini ve soruşturma için gerekli olan mülki idare amirinin iznini kaldırdık. Ayrıca işkence suçunun cezasının alt ve üst sınırlarını değiştirdik ve yükselttik. İşkence ve kötü muameleye sıfır tolerans politikası, bugüne kadar tavizsiz uygulanmıştır, bundan sonra da tavizsiz uygulanmaya devam edecektir” diye konuştu.

    Yargılamaların makul sürede tamamlanmasını sağlayacak önemli adımlar attıklarını savunan Bakan Bozdağ, “Hakim, savcı ve personel sayıları ile ilk derece genel ve ihtisas mahkemelerinin sayılarını artırdık. Teknolojinin yargıda daha etkin kullanımını sağladık. Yargı teşkilatında tüm işlemler bilişim sistemi üzerinden yapılmakta ve birçok bilgi ve belge bilişim sistemlerindeki entegrasyon sayesinde kısa sürede temin edilmektedir. Örneğin tapudan bir kaydın gelmesi daha önce aylarca beklenirken, şimdi bu işlem anında yapılabilmektedir” dedi.

    “Herkesin ve her kesimin kendini hür hissettiği ve katkı verdiği demokratik bir ortamda Yeni Anayasa yapmak, bizim değişmez ve değiştirilemez gündemimizdir, vazgeçilmez hedefimizdir”

    Bakan Bozdağ, “Türkiye Yüzyılı” adı altında başlatılan çalışmanın en önemli başlığının yeni bir anayasanın hayata geçirilmesi olduğunu belirterek, şunları söyledi:
    “Herkesin ve her kesimin kendini hür hissettiği ve katkı verdiği demokratik bir ortamda yeni anayasa yapmak, bizim değişmez ve değiştirilemez gündemimizdir; vazgeçilmez hedefimizdir. Türkiye’de, yeni anayasayı parti programına ve seçim beyannamesine koymayan parti neredeyse yoktur. Bu gerçekliğe rağmen bugüne kadar Türkiye’de, maalesef yeni anayasa yapılamamıştır. Türkiye’de herkesin ve her kesimin üzerinde müttefik olduğu halde yapamadığı tek şey yeni anayasadır. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına ve diğer bir anlatımla Türkiye yüzyılına, yeni anayasa ile başlamak ülkemizi ve milletimizi daha da güçlendirecektir.”

    “Adalet Bakanlığı olarak yeni anayasa çalışmalarına azami katkı vermeye devam edeceğiz”

    Yeni bir sivil anayasaya olan ihtiyacı tartışmasız olarak niteleyen Bakan Bozdağ, “Hiç şüphesiz ki yeni anayasayı hazırlamak ve yürürlüğe koymak TBMM üyelerimizin yetkisindedir. Adalet Bakanlığı olarak yeni anayasa çalışmalarına azami katkı vermeye devam edeceğiz. Türkiye’nin bugüne kadar ki müktesebatını inceleyip nasıl bir yeni anayasa oluşturulacağı konusunda çalışmalar yürüttüğümüzü ve bu konularda hem meclisimize hem de hazırlık çalışması yürüten komisyonlarımıza destek vereceğimizi buradan bir kez daha ifade etmek isterim” ifadelerini kullandı.

    “Kadına karşı işlenen suçlarda daha ağır ve caydırıcı cezalar getirilmesi önceliğimizdir”

    Kadına yönelik şiddetle mücadele ile ilgili önemli adımlar attıklarını öne süren Bakan Bozdağ, “Son yirmi yılda kadın haklarının etkin korunması için köklü mevzuat değişiklikleri yapılmış ve kurumsal bir yapı oluşturulmuştur. 2002 yılından önce bulunmayan birçok uygulama sistemimize kazandırılmıştır. 2003 yılında aile hukukundan kaynaklanan uyuşmazlıkların çözümü için aile mahkemelerinin kurulması, 2012 yılında 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’unun kabul edilmesi ve kadına karşı işlenen suçlarda daha ağır ve caydırıcı cezalar getirilmesi bunların başlıcalarındandır. Cumhuriyet başsavcılıkları bünyesinde, ‘Aile İçi ve Kadına Yönelik Şiddet Bürosu’ kuruldu ve uzmanlaşmış Cumhuriyet savcıları tarafından bu soruşturmaların yürütülmesi sağlandı. Halihazırda 81 ilde ve 144 ilçe adliyesinde bu bürolar faaliyet göstermektedir” diye konuştu.

    Adalet Bakanlığı 2023 yılı bütçesi 75 milyar 603 milyon lira

    Bakan Bozdağ, 2002 yılında Adalet Bakanlığına tesis edilen toplan ödenek miktarının 808 milyon 141 bin lira olduğunu ve bu miktarın merkezi yönetim bütçesi içindeki payının yüzde 0,83 olduğunu hatırlatarak, 2023 yılı teklifinde Adalet Bakanlığına verilmesi öngörülen toplam bütçenin 75 milyar 604 milyon 176 bin lira olduğunu, bu rakamın merkezi yönetim bütçe kanun teklifi içindeki payının ise 1,57’ye karşılık geldiğini ifade etti.
    Plan ve Bütçe Komisyonu, Bakan Bozdağ’ın ve ilgili kurum yöneticilerinin sunumunun ardından milletvekillerinin bütçeye ilişkin görüş bildirmesi ile devam etti.

  • Diyarbakır Cezaevi’ne kilit vuruldu

    Diyarbakır Cezaevi’ne kilit vuruldu

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a Diyarbakır programında eşlik eden Adalet Bakanı Bozdağ ile Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın katıldığı toplu açılış töreni öncesinde müzeye çevrilmek üzere Adalet Bakanlığından Kültür ve Turizm Bakanlığına devredilen Diyarbakır Cezaevi’ni ziyaret ederek, incelemelerde bulundu.

    İncelemenin ardından açıklama yapan Bakan Bozdağ, cezaevinde yaşanan olayların Türk demokrasi tarihine geçen kara bir leke olduğunu belirterek, “Bugün Diyarbakır Cezaevi’nin kapısına kilit vuruyor ve böylelikle bir dönemin daha kötü hatıralarıyla, hak ihlalleriyle anılan bir mekanı kapatmış, kapısına kilit vurmuş oluyoruz. İnşallah bundan sonra geçmişten ders alan ve geleceğe daha iyi hazırlanan bir Türkiye için burası bilim, kültür ve bir ibret ve iyilik merkezi olarak Diyarbakırlılar başta olmak üzere aziz milletimize hizmet edecektir” dedi.

    “İşkence ve kötü muamele konusunda sıfır tolerans uygulamasını hayata geçirdik”

    Bakan Bozdağ, yeni dönemde de demokratikleşme, insan hakları ve hukukun üstünlüğü konusunda önemli reformlara imza atmaya devam edeceklerini ifade etti. Diyarbakır Cezaevi’nin de kapatılmasıyla Türkiye’de kötü muamele ve işkence gibi olaylarla anılan cezaevi kalmadığını vurgulayan Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Bugün burada bu mekanın kapısına kilit vurmak suretiyle Türkiye’de geçmişte kötü hatıraların ve hak ihlallerinin merkezi olmuş yerlerden birinin daha kapısına kilit vurmanın şeref ve onurunu yaşıyoruz. Bildiğiniz gibi daha önce Yassıada mahkemelerinin yapıldığı ve ülkemizin seçilmiş başbakanı ve bakanlarının idamına giden süreçlerin ve onların cezaevi dönemlerinin yaşandığı o büyük cinayete ilişkin hadiselerin bulunduğu alanı da biz ‘Demokrasi ve Özgürlükler Adası’ yaptık ve oranın da kapısına hem kilit vurduk, hem büyük bir anı merkezi, hatıra merkezi ve demokrasi tarihimiz, özgürlükler bakımından da önemli bir mekan haline getirdik. Daha önce yine Ulucanlar Cezaevi, Diyarbakır Cezaevimiz gibi kötü hatıralar ve hak ihlalleri ile anılan bir yerdi. Oranın da kapısına kilit vurduk. Daha sonra orayı da anı müzesi haline getirdik. Türkiye’de son 20 yıl içerisinde pek çok insan hakları ve demokratikleşme yönünde tarihi adıma imza attık. Olağanüstü hal yönetimini bu dönemde kaldırdık. İnkar ve asimilasyon politikalarına bu dönemde son verdik. Ana diller, yerel dil ve lehçeler üzerindeki baskı ve yasakları bu dönemde kaldırdık. İnsan hakları konusunda önemli adımlar attık. İşkence ve kötü muameleye zaman aşımı uygulanmayacağını yasalarımıza geçirdik ve işkence ve kötü muamele konusunda sıfır tolerans uygulamasını bu dönemde hayata geçirdik. İnşallah bu kapanan cezaeviyle de geçmişte kötü muamele ve hak ihlalleri ile anılan Türkiye’de faal halde bulunan herhangi cezaevi de kalmayacaktır.”

    “Tüm bunlar Cumhurbaşkanımızın iradesiyle oldu”

    Kötü muamele ve işkence ile anılan cezaevlerinin kapılarına kilit vurulması ve buraların anı merkezi haline getirilmesi hususunda Cumhurbaşkanı Erdoğan’a teşekkür eden Bakan Bozdağ, “Cumhurbaşkanımıza bu bütün değişiklikleri ortaya koyma iradesi ve kararlılığından dolayı şükranlarımı sunuyorum. Gerek Yassıada’nın Demokrasi Özgürlükler Adası olması, gerekse diğer adımların atılması, gerekse bugün burada hak ihlalleri ve kötü uygulamalarıyla anılan Diyarbakır Cezaevi’nin kapısına kilit vurulması Sayın Cumhurbaşkanımızın iradesiyle olmuştur. Şahsım ve aziz milletimiz adına, Diyarbakırlılar adına ben de Sayın Cumhurbaşkanımıza şükranlarımı sunuyorum” dedi.

    “Cezaevinin kapısına kilit vuran bir Adalet Bakanı olmanın şerefi bana yeter”

    Diyarbakır Cezaevi’ndeki incelemelerin ardından kapıya kilit vuran Bakan Bozdağ, anahtarı Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy’a teslim ederek, “Ben kapıya kilidi taktım. Cezaevinin kapısına kilit vuran bir Adalet Bakanı olmanın şerefi bana yeter. Bundan sonra daha güzel anılmasını sağlayacak değerli Kültür Bakanımızdır. Ben anahtarı da kendisine emanet ettim. Artık bu anahtar cezaevi müdürlerinin, infaz koruma memurlarının eliyle değil, anı müzesi sahiplerinin, kültür elçilerinin, iyilik ile yarışanların elinde olacaktır. Ben sayın bakanımıza büyük bir onurla böyle bir kapıya kilit vurmanın heyecan ve şerefiyle anahtarı teslim ettim. Bundan sonra söz de, icraat de onun” diye konuştu.

    “Cezaevini bir bilim ve kültür yuvası haline getiren bir bakanlık olma şerefini yaşayacağız”

    Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Bakan Bozdağ’dan anahtarı teslim alarak, geçmişte yaşanan hatalardan ders alınması gerektiğini vurguladı. Cezaevini kültür ve bilim yuvası haline getiren bakanlık olmaktan şeref duyduğunu aktaran Bakan Ersoy şöyle konuştu:
    “Geçmişteki yanlışlarımızdan, hatalarımızdan ders çıkarmalıyız ve gelecekte bunları tekrarlamamak içinde hatırlamamız gerekiyor. O yüzden burası yeniden planlanırken aslında anı müze olarak planlanacak ama cazibe noktası haline gelmesi için kültürel etkinliklerle, kültürel noktalarla da canlandırılacak. Önemli olan başta Diyarbakır olmak üzere vatandaşların birçok sebepten dolayı burayı düzenli olarak ziyaret etmeleri ve her ziyarette geçmişte yapılan yanlışları görüp ders çıkarmaları esas alınıyor. Eskiden girilmesi yasak olan, girilmesi çok zor olan, girdikten sonra da çıkması çok zor olan bir yerdi. Şimdi girilmesi de çıkması da kolay olan, halkla bütünleşen bir merkez haline gelecek. Cumhurbaşkanımız çok önemli bir adım atıyor. Adalet Bakanımızın da belirttiği gibi Bekir Bozdağ cezaevi kapatan bir bakan olma onurunu yaşıyor. Biz de cezaevini bir bilim yuvası, kültür yuvası haline getiren bir bakanlık olma şerefini yaşayacağız inşallah.”

  • e-Devlet başvurusuyla 17 bin 500 sabıka kaydı silindi

    e-Devlet başvurusuyla 17 bin 500 sabıka kaydı silindi

    Adalet Bakanı Bekir Bozdağ tarafından 18 Ağustos’ta başlatılan adli sicil kaydı düzeltme ve silme taleplerinin e-Devlet’ten alınması uygulaması çerçevesinde 159 bin 60 başvuru yapıldı. 17 bin 500 sabıka kaydı silindi. Uygulamanın başladığı günden bu güne kadar 17 bin 500 adli sicil ve arşiv kaydı yasal şartları oluşturduğunun belirlenmesi üzerine silinirken, yaklaşık bin kişinin adli sicil kaydında düzeltme yapıldı.

    İlk 24 saatte 4 bin 104 başvuru alındı

    Uygulamanın ilk 24 saatinde e-Devlet’ten adli sicil kaydının silinmesine ve düzeltilmesine ilişkin 4 bin 104 başvuru alındı. Bugüne kadar ise toplam 159 bin 60 başvuru yapıldı, bu başvurulardan 131 bini karara bağlandı. Yasal şartları oluşturduğu belirlenen 17 bin 500 sabıka ve arşiv kaydı başka bir başvuruya ve evrak getirme zorunluğuna gerek duyulmadan silindi. Ayrıca bin kişinin adli sicil kaydında da düzeltme yapıldı.

    Uygulama sayesinde vatandaşların Ankara’ya gelme zorunluluğu kaldırıldı

    Yeni uygulama sayesinde başvurular kısa sürede elektronik ortamda gerçekleştirildi, böylece vatandaşların farklı illerden Ankara’ya gelerek talepte bulunma zorunluluğu ortadan kaldırıldı. e-Devlet’ten yapılan başvurular, Adalet Bakanlığı Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce, yeni hizmete alınan Adli Sicil Bilgi Sistemi üzerinden talepleri inceleyecek komisyonda görevli hakimlere gönderiliyor. Başvurular, hakimlerin ilk incelemesinin ardından komisyonda görüşülerek karara bağlanıyor.