Etiket: bekir bozdağ

  • Bursa’da acil servislerini Bakan Bozdağ açtı

    Bursa’da acil servislerini Bakan Bozdağ açtı

    Açılış töreninde konuşan Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Bursa’ya iki hayırlı hizmeti başlatmak için geldiklerine işaret etti.

    İlk olarak Üniversitenin 2022-2023 Akademik Yılı’nı açtıklarını, ikinci olarak da Hastanenin acil servisini açtıklarını belirten Bakan Bekir Bozdağ; “Üniversitemiz Hastanesi’nin acil servisi, hocalarımızın da anlattığı gibi değişik sıkıntılar nedeniyle zorlanıyordu. Ancak yapılan yatırımlar ve geliştirilen projelerle yenilendi. Adeta yeni bir acil servis kazandırıldı. Tabii ki bu yenilemeler sırasında teknik donanım da değiştirildi. Medikal malzemeler de daha modern hale getirilerek hem üniversitemizin hem de Bursa’mızın hizmetine sunulmuş oldu. Bu vesile ile emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi.

    Türk hastaneleri dünyada örnek gösteriliyor

    Sağlığın her şeyin başı olduğunu söyleyen Bekir Bozdağ; “Sağlığa yapılan yatırım bizim insanımızın bugününe ve geleceğine yapılan en büyük yatırımlardandır. Hükümet olarak sağlığa ayırdığımız kaynakları her geçen dönem arttırdık. Bu dönem de arttırdık. Sağlık alanında çok büyük reformlara imza attık. Şehir hastaneleriyle Türkiye’mizi tanıştırdık. Bildiğiniz gibi geçen hafta Ankara’daki Etlik Şehir Hastanesi’yle birlikte 20. Şehir hastanesini ülkemize kazandırdık. 15 tane şehir hastanemizin de inşaat süreci devam etmektedir. Bugün fizik donanım ve teknik donanım itibariyle Türkiye’nin hastaneleri dünyada örnek gösterilecek hastaneler arasındadır. Özellikle şehir hastanelerimizin devreye girmesiyle beraber Türkiye’miz sağlık alanında uluslararası bir tercih merkezi haline de dönmüştür. Üniversitelerimiz de bu tercih merkezlerinin başlarında gelmektedir” açıklamasında bulundu.

    Sağlıkta büyük zihniyet değişimi

    Bursa Uludağ Üniversitesi’nde öğrenci olduğu dönemde Tıp Fakültesi’nin Arabayatağı Mahallesi’nde olduğunu açıklayan Adalet Bakanı; “Tıp Fakültesi, Arabayatağı’nda barakalarda hizmet veriyordu. Oradaki medikal tesisler, pek çok yerler çok da kötü şartlar içerisinde hizmet veriyordu. Ancak şimdi görüyorum ki modern bir yerde hizmet veriyor. Allah kimseyi buralara muhtaç etmesin. Muhtaç ettiğinde de doktorlarımızın, sağlık çalışanlarımızın eli şifa olsun, hastaların dertlerine deva olsunlar diye dua ediyorum. Tabi sağlıkta sadece fizik ve teknik değişimini değil, bir zihniyet değişimini de sağladık. Türkiye’de sağlık reformunu hayata geçirdik. Geçmişte insanlarımız SSK’ya bağlı olan ayrı, Bağ-Kur’a bağlı olan ayrı, Emekli Sandığı’na bağlı olan ayrı sağlık hizmeti alıyor, işçilerimiz depodaki ilaç kadar ancak ilaç alabiliyordu. Eczanelerden işçilerin ilaç alma hakkı yoktu. Bağ-Kur’lu olan parasını önce cebinden ödüyor, sonra ödediği paranın yüzde 70’ini geri almak için genel müdürlüğe müracaat ediyordu. Yıllar içerisinde, faiz yok, enflasyon farkı yok, gecikmesi yok. Parası pul oluyor, verdiği parayı da doğru dürüst geri alamıyordu. Tedavi olmak için evini, arsasını, arabasını, tarlasını, işyerini satan nice insanımız vardı. Türkiye’de herkes kanun önünde eşittir denmesine rağmen maalesef idari işçicisine ayrı sağlık tedavi usulü, serbest çalışanına ayrı tedavi usulü, memuruna ayrı usul uyguluyordu. Adeta ayrımcılık yapıyordu. Biz işte bu ayrımcılığı kaldırdık. SSK’yı, Emekli Sandığını ve Bağ-Kur’u kaldırdık. SGK çatısı altında tüm bu kurumları birleştirdik. Cumhurbaşkanımızın nasıl sağlık giderleri devlet tarafından karşılanıyorsa, Bursa’daki herhangi bir vatandaşımızın sağlık giderlerinin de devlet tarafından karşılandığı bir düzene geçtik. Hamd olsun. Bugün rehin alınan bir hasta yok. Bugün morgdaki cenazesini almak için senedini ödemek için kıvranan herhangi bir vatandaşımız yok. İşçilerimiz dilediği eczaneden ilacını alıyor. Bağ-Kur’lular dilediği gibi tedavi görebiliyorlar. Büyük bir sağlık reformu ve büyük bir zihniyet değişimini Türkiye’miz yaşadı. Bundan da hepimiz üst düzeyde istifade ettik. İnşallah sağlık politikalarımızı daha da geliştirerek, milletimizin her an yanında olan ve onun imdadına koşan bir devlet anlayışını her alanda hakim kılmaya ve uygulamaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
    Acilde görev yapan doktorların umutsuzluğu, mutluluğa dönüştü

    BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz ise 3 yıl önce göreve geldiklerinde Acil Tıp Anabilim Dalı’ndan akademisyenlerin ziyarette bulunduklarını ve bu sorunu dile getirdiklerini vurguladı. Yaklaşık 19 yıldır acil servislerin tadilat ve tamirat görmediğine işaret eden Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz; “Hocalarımız bu konuyu bize aktarırken çok umutsuzdu. Ben de imkân olursa bunu yapmayı çok istediğimizi söyledim. Personelimizin çizdiği projeler ve Sağlık Bakanlığımızın yönlendirmeleri sonucunda çok güzel bir acil servis ortaya çıktı. Uygulamada olan değerli projeleri de yerinde inceledik. Bu noktaya getirdik. Başta teknik ekibimiz, başhekimimiz, dekanımız ve idari kadememize teşekkür borçluyuz. Müteahhit firmamız zarar etmesine rağmen büyük bir özveri ile bu hizmeti tamamladı. Allah onlardan da razı olsun. Bu kapının açılması hayır kapılarının açılmasına vesile olur inşallah” şeklinde konuştu.

    Başhekimden emeği geçenlere teşekkür

    Törende konuşan BUÜ Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Rıdvan Ali de hastanedeki acil servislerin yetersizliğinin uzun süredir gündemde tutulan bir konu olduğunu belirtti. Rektör Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz’un azim ve kararlılığı ile Hastanenin alan büyütme ve aynı zamanda seviye yükseltme tadilatını bitirdiklerini açıklayan Başhekim Prof. Dr. Rıdvan Ali, yaklaşık 1 yıllık bir süreç içerisinde 500 metrekare gibi dar bir alanda hizmet vermekte olan 2 bin metrekare alana yükseltildiğini, Bursa’nın ve Bursa Uludağ Üniversitesi’nin şanına yakışır hale getirildiğini açıklayarak; “Tüm sağlık çalışanlarına, halkımıza ve yüklenici firmanın değerli sahiplerine çok teşekkür ve hürmetlerimi sunuyorum” diye konuştu.

    Açılış konuşmalarının ardından Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Bursa protokolü ile birlikte yenilenen ve genişletilen acil servisi gezerek yapılan çalışmalar hakkında bilgi aldı.

  • Bakan Bozdağ BUÜ akademik yılı açılışına katıldı

    Bakan Bozdağ BUÜ akademik yılı açılışına katıldı

    Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Bursa Uludağ Üniversitesi 2022-2023 akademik yılı açılışına katıldı. Burada ilk ders niteliğinde bir konuşma yapan Bakan Bozdağ, yeni anayasa ile ilgili açıklamalarda bulundu.

    Bozdağ, “Yeni anayasa konusu Türkiye’nin değişmez ve değiştirilmesi teklif edilemez ana gündemidir. Zira 1982 anayasasının yürürlüğe girdiği günden bu yana anayasa parti programına ve seçim beyannamesine koymayan meclis grubu bulunmuş ve halen grubu bulunan siyasi parti yoktur. Hepsi hem seçim hem seçim beyannamelerine hem de parti programlarına yeni anayasayı koymuşlardır. Bu şunun ifadesidir. Türk milletinin ortak talebi ve ihtiyacı yeni anayasadır. Ve kurumu bu ortak talebi ve ihtiyacı görmüş bu konuda muhtelif çalışmalar yapmıştır” dedi.

    “2008 yılında Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Köksal Toptan yeni anayasa, yeni iç tüzük, yeni siyasi partiler ve seçim kanunu siyasi ahlak ve siyasetin finansmanı konularında milletvekili sayısına bakılmaksızın her partiden ikişer üyenin katılımıyla bir uzlaşma komisyonu kurmak istiyor, ” diyerek sözlerine devam eden Bozdağ şu şekilde konuştu:

    “Bu komisyona dönemin partilerinden AK Parti, MHP, HADEP evet cevabını verdi. Ancak CHP yeni iç tüzük komisyonuna üye verdi. Anayasa komisyonuna üye vermedi. Dolayısıyla CHP’nin tutumu nedeniyle bir anayasa uzlaşma komisyonu kurulamadı. TBMM seçilen Cemil Çiçek’in girişimi sonucu 2011 yılında yeni bir anayasa uzlaşma komisyonu kurulması çağrısı yapıldı. Bu dönemde AK Parti, CHP, MHP ve BDP’den üçer milletvekilinin katıldığı bir komisyon oluşturuldu. Kararlar oy birliğiyle alınacak dendi. Mesele yeni anayasayı hayata geçirmek bir partinin diğer partiye dayatmasını önlemek oy birliğiyle karar almasını sağlayarak herkesin içine sinen bir anayasayı hayat geçirmekti. Ama maalesef geçen zaman içerisinde komisyon 328 toplantı yaptı. 580 saat çalıştı. 172 maddeyi müzakere etti. 60 madde üzerinden uzlaştı. 112 madde üzerinde farklı görüşler ortaya koydu. Uzlaşamadı. Toplam 14 bin 970 sayfa tutanak tuttu. Sonuç? Nafile. Nitekim 13 Kasım 2013’te Meclis Başkanı bu çalışmaları sonlandırmak zorunda kaldık.”

    “Türkiye’nin en önemli anahtarı yeni anayasadır”

    Çalışmalar CHP ve değişik partilerin kırmızı çizgileri nedeniyle ilerleme imkanını kaybettiğini dile getiren Adalet Bakanı Bozdağ, “Yani parlamenter sistem olmazsa biz hiçbir şeyi görüşmeyiz, konuşamayız. Parlamenter sistemi bir kenara koyup sistemi en sona bırakalım dediler. Tartışma yaptılar, konuştular. Uzun uzun çalıştılar. Ama yine netice alınamadı. Nitekim Meclis Başkanı İsmail Kahraman döneminde yani iki bin on beş seçimlerinden sonra da bu sefer Anayasa mutabakat komisyonu adında bir başka komisyon kuruldu.

    AK Parti, CHP, MHP ve HDP üye verdi. Ama bu komisyonun ömrü çok kısa oldu. 4 Şubat 2016’da kurulan komisyon 12-16 Şubat 2016’da meclis başkan açıklamasıyla görevini sonlandırdı. Türkiye eninde sonunda yeni bir anayasayı yapacaktır. Unutmamak gerekir ki yeni anayasa olmadan yeni Türkiye de olmaz. Büyük Türkiye de olmaz. Büyük Türkiye’nin ve yeni Türkiye’nin en önemli anahtarı yeni anayasadır. Bu kapıyı yeni anayasayla açacağız” ifadelerini kullandı.

    “Dil birliği olan yeni anayasa acil ihtiyaçtır”

    Bakan Bozdağ, konuşmasına şöyle devam etti:

    “Cumhuriyetin ilanından sonra Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün yaptığı ilk şey yeni anayasadır. 1924 anayasasıdır. Şimdi cumhuriyetin ikinci yüzyılına girerken Türkiye’nin ikinci yüzyılını inşa ederken yeni bir anayasayla yola çıkması milletimizin de, devletimizin de her bir insanımızın da ortak çıkarınadır.

    Türkiye’de herkesin ve her kesimin kendini hür hissettiği ve katkı verdiği demokratik bir ortamda ve olağan bir dönemde yeni bir anayasa yapmaya ihtiyacı var. Bizim olağan dönemde anayasa yapma irademizi ortaya koymamız ve bu iradeyi hayata geçirmemiz bizim gücümüze çok büyük güç katacaktır. Anayasanın içindeki maddelerin, fıkraların, hükümlerin, cümlelerin bile isimlerinin birbirinden çok farklı olduğu ve isimlerin adeta yarışa girdiği bir yerde elbette ki dil birliğini ve insicamı bu anayasanın muhafaza ettiğini söylemek mümkün değildir. O yüzden dil birliği olan, insicamı olan, iç bütünlüğü yerinde olan yeni bir anayasa Türkiye’nin acil ihtiyacıdır.”

    “Millete güvenmeyen bir anayasa”

    İktidar çoğunluğu hangi partideyse, gruptaysa, onların görüşleri meclisten geçmiş, referanduma gidip halktan onay aldığında da anayasa değişikliği olmuş ve anayasa hükmü olarak yürürlüğe girdiğini vurgulayan Bozdağ, “Bu şu demektir; 223 noktadaki müdahale, 19 paket, 44 mülga, 179 değişiklik değişik siyasi görüşleri dönemin etkilerini, dönemin felsefelerini anlayışlarını anayasaya yansıtmış demektir. Bu da anayasanın ruhu ve sözünü bozan ve anayasa içerisinde felsefe, fikir, görüş ve ruhların çoğulcu rekabetini ortaya koyan bir hiç olumlu da olmayan bir sonuç ortaya koymuştur. Adeta değişik fikirler, değişik felsefeler, değişik ruhlar bizim anayasamızda rekabet halindedir. ” şeklinde konuştu.

    2007’de anayasayı değiştirerek cumhurbaşkanı seçme hakkını ilk defa Türk halkına verdiklerini anlatan Bozdağ, “Türk halkı 2014’ün Ağustos’unda bilinen Türk tarihinde devlet başkanı sıfatıyla ilk defa cumhurbaşkanını doğrudan seçme hakkını kullanmıştır. Cumhuriyetin ilanından sonra parlamento seçerdi. Ama bu defa Türk halkı kendi başkanını doğrudan seçme hakkını 2014’te kullanmış. Türk halkının doğrudan seçtiği ilk cumhurbaşkanı da Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan olmuştur. Yürütme organının cumhurbaşkanı tarafından seçilmesine imkan veren anayasa değişikliğini ise biz 2017’de yaptık. 2017’den bugüne yapılan değişiklikle ilk seçim 24 Haziran 2018’de yapıldı. Dolayısıyla Türk halkı bilinen Türk tarihinde ilk defa yürütme organı olan devletin başı cumhurbaşkanı 24 Haziran 2018’te seçilmiştir.

    “Değiştirerek değil, yepyeni bir anayasa ihtiyacı vardır”

    Anayasanın değiştirilerek özgürlükçü hale gelemeyeceğini söyleyen Adalet Bakanı Bozdağ, “Değiştire değiştire biz bu anayasayı ideolojik vasfını yok edemeyiz. Değiştire değiştire biz bu anayasayı insan haklarına saygılı, insan haklarına dayanan bir anayasa haline getiremeyiz. Değiştire değiştire biz bu anayasayı anayasadaki darbe ruhunu ve darbeci vasfını yok edemeyiz. Bu nedenle Türkiye’nin artık değiştirmekten, madde, fıkra değiştirmesinden vazgeçip, yepyeni bir anayasa yapmaya ihtiyacı vardır.

    Yeni anayasa projesini hayata geçirmeden bizim büyük Türkiye’yi inşa etmemiz kolay kolay mümkün gözükmemektedir. Türkiye eninde sonunda yeni anayasa hayata geçirecektir. Umarım 2023’te oluşacak yeni parlamento yeni anayasa ihtiyacını daha fazla ötelemez, milletin sesine kulak verir. Bir uzlaşma anlayışı içerisinde yeni anayasayı hazırlayıp milletimizin onayına sunma başarısını gösterir. Bu başarıya imza atacakları şimdiden kutluyorum” diye konuştu.

    Bursa Uludağ Üniversitesi Rektörü A. Saim Kılavuz, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’a bir tablo hediye etti. Ardından Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Polikliniği açılışı gerçekleştirildi.

  • BUÜ’de ilk dersi Bakan Bozdağ verecek

    BUÜ’de ilk dersi Bakan Bozdağ verecek

    BUÜ, yeni eğitim-öğretim döneminin startını 3 Ekim 2022 Pazartesi günü verecek. Merkez Görükle Kampüsü’nde düzenlenecek 2022-2023 Akademik Yıl Açılış Töreni’ne Bursa Uludağ Üniversitesi mezunu olan Adalet Bakanı Bekir Bozdağ da katılacak ve öğrencilere ilk dersi verecek.

    Bakan Bozdağ yenilenen Acil Servi de açacak

    3 Ekim Pazartesi günü saat: 10.45’te Kampüs içerisindeki Atatürk büstüne çelenk konulmasıyla başlatılacak tören Prof. Dr. Mete Cengiz Kültür Merkezi’nde devam edecek. İklim Elçisi seçilen öğrenci Semanur Öztürk’ün konuşma yapacağı programda Adalet Bakanı Bekir Bozdağ da ilk dersi verecek.

    Bakan Bozdağ, ilk dersin ardından yenilenen ve büyütülen BUÜ Hastanesi Acil Servisi’nin açılışını da gerçekleştirilecek.

  • Bozdağ’dan Gaziantep’teki kazayla ilgili açıklama

    Bozdağ’dan Gaziantep’teki kazayla ilgili açıklama

    Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, AK Parti İstanbul İl Başkanlığı’nın ‘Yüz Yüze 100 Gün’ programı kapsamında Bayrampaşa ilçe teşkilatının programına katıldı. Bakan Bozdağ, program sonrasında Gaziantep Nizip’tek meydana gelen trafik kazasıyla ilgili açıklamalarda bulundu.

    “Kazayla ilgili adli tahkikat başladı”

    Kazayla ilgili adli tahkikatın başladığını söyleyen Bakan Bozdağ, “Gaziantep Nizip arasında meydana gelen trafik kazalarında maalesef pek çok vatandaşımız hayatını kaybetti, bazı vatandaşlarımız da yaralandı. Hayatını kaybedenlere Allahtan rahmet diliyorum, yakınlarına başsağlığı diliyorum, yaralı vatandaşlarımıza da acil şifalar diliyorum. Nizip cumhuriyet başsavcılığımız, 3 cumhuriyet savcısını görevlendirdi. Adli tahkikat başladı. Adli tahkikat olayı bütün yönleriyle hem araştıracak, hem sonuçlandırarak hem de aydınlatacaktır. Ancak bu tahkikat giden canlarımızı yerine getirmeyecektir” dedi.

    “İhlas ailesine baş sağlığı ve sabır diliyorum”

    Kazada hayatını kaybeden sağlık, itfaiye ve İHA Muhabiri Muhammet Abdulkadir Esen ve Umut Yakut Tanrıöver’le ilgili konuşan Bakan Bozdağ, “Tabi kaza yerine giderken görev yapan sağlık çalışanlarımız hayatını kaybetti. Aynı şekilde itfaiye çalışanlarımızdan hayatını kaybedenler, yaralananlar olduğu gibi. Basın mensuplarımızdan da hayatını kaybedenler oldu. İHA Muhabirleri Muhammet Abdulkadir Esen ve Umut Yakut Tanrıöver’de onlara da Allah’tan rahmet diliyorum. İhlas ailesine baş sağlığı ve sabır diliyorum. Rabbim bir daha böylesi felaketlerle ülkemizi karşı karşıya bırakmasın inşallah” diye konuştu.

  • Bozdağ’dan Kılıçdaroğlu’na YKS tepkisi

    Bozdağ’dan Kılıçdaroğlu’na YKS tepkisi

    Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Yozgat’ın Akdağmadeni ilçesinde KYK Erkek Öğrenci Yurdu, Akdağmadeni İlçe Jandarma Binası, Akdağmadeni Kazım Karabekir Fen Lisesi, Akdağmadeni İlçe Sağlık Müdürlüğü ve Akdağmadeni Aile ve Sosyal Politikalar İlçe Müdürlüğü’nün toplu açılış törenine katıldı. Bakan Bozdağ, burada CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na YSK’da olmayan ancak kendilerinde bulunduğunu iddia ettiği bilgileri nasıl temin ettiğini sordu.

    “Seçim güvenliği diye tartışma başlatıyorlar”

    2023 seçimleri öncesi muhalefetin seçim güvenliği konusunda bir zaaf oluşacağını öne sürerek algı oluşturmaya çalıştıklarını söyleyen Bakan Bozdağ, “Seçim güvenliği diye tartışma başlatıyorlar. Ben hep söylerim eğer bir parti seçim güvenliği tartışmasını başlatıyorsa bilin ki seçimi kaybedeceğine dair emareler çoğalmış, tabanına mazeret uydurmak için bir çaba içerisindedir. Kaybedince sandıklar şöyle oldu, falan böyle oldu diye şimdiden mazeret hazırlıyorlar. Bunu görüyorum. Halbuki bizim sistemimizde seçimlerin organizasyonunu, seçimlerin dürüstlük içinde yapılmasını genel denetimini, seçimlere ilişkin yolsuzluk iddialarını, itiraz ve şikayetleri YSK karara bağlar. Ancak seçimleri partiler yapar partiler. Sandık başında her partinin birer temsilcisi var 5 kişi, birer de devlet memuru var. Partilerin hepsi bir araya gelip, anlaşıp parti temsilcileri hile yapabilir mi? Türkiye’nin bu kadar ilçesinde 10 binlerce mahallesinde, 10 binlerce köyünde bunun fiilen yapılabilmesinin imkanı var mı? Yok. Ama buna rağmen milletin zihnini bulandırmak için yalan üstüne yalan söylüyorlar. Bu millet seçimi sizden daha iyi biliyor. Belli ki bunlar seçim yapmayı da bilmiyor” dedi.

    “Birileri Kemal Bey’i fena aldatıyor, fena faka bastırıyor”

    CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, “YSK’da olmayan bilgiler bizde var” sözleri üzerine açıklamalarda bulunan Bozdağ, “Sayın Kılıçdaroğlu geçen gün diyor ki. Benim elimde YSK’nın elinde olmayan bilgiler var. Adamın seçimden haberi yok çünkü haberi olsa böyle bir açıklama yapmaz. Çünkü hatırlarsanız daha önce kendi seçimde gidip oy kullanamadı. Bu kadar seçim nasıl yapılır, seçim sandıkları nasıl olur, seçmen kütükleri nasıl olur, seçmen listeleri nasıl olur buna dair bir bilgisi yok. Yani birileri Kemal Bey’i fena aldatıyorlar fena faka bastırıyorlar. Seçmen listeleri YSK’da var güncellemesi şu an yapılmamış ama partiler isterse onlara verebiliyor YSK. Kanun buna amir. Belli ki YSK’daki bilgiler yetmemiş bunların elinde başka bilgiler var.

    Ben şimdi buradan Adalet Bakanı olarak soruyorum Sayın Kılıçdaroğlu’na. Sizin elinizde YSK’nın elinde olmayan hangi bilgi var? Size bu bilgileri kim servis etti, nereden aldınız. Çünkü kişisel verilerin korunması anayasal bir haktır. Kişisel verileri korumak için bir kurumumuz, bir kurulumuz var ve bütün kamu kurum ve kuruluşları vatandaşlarımızın kişisel verilerini korumakla sorumlu ve yükümlüdür. Nereden aldınız bunu? Meşru bir yoldan almadığınız açık. Eğer meşru yoldan aldıysa Sayın Kılıçdaroğlu, açıklasın YSK’dan aldım, nüfustan aldım desin. Nerden aldı açıklamıyor. Bir gizem veriyor yaptığı açıklamaya. Sonra da yanındakiler bu gizemi düzeltmeye gayret ediyorlar, çaba sarf ediyorlar, beyhude. Çünkü bunlar seçmenlerin zihninde, oy kullanacak kişilerin doğum yerlerine göre onları tasnif edip vatandaşlarımızın arasına fitne ve fesat sokmak istiyorlar. Şunun doğum yeri buraymış o zaman bu şu millettenmiş, şunun doğum yeri şura o zaman şu inançtan bunun doğum yeri burası zaman bu. Siz fişlememi yapıyorsunuz bu milleti. Doğum yerlerine, analarının babalarının adlarına göre ilçelerine illerine göre bu insanların seçmen tercihleri hakkında değerlendirmemi yapıyorsunuz. Bu da suç, kabul edilemez bir durum. Bunu buradan ifa eder ve derim ki korkunun ecele faydası yoktur. Bunlar gördüler sonucu şimdiden oraya buraya saldırıyorlar” şeklinde konuştu.

  • Adalet Bakanı Bozdağ’dan KPSS açıklaması

    Adalet Bakanı Bozdağ’dan KPSS açıklaması

    Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Akit TV’de Ankara Kulisi programına katılarak gazeteci Sami Dadağlıoğlu’nun sorularını yanıtladı. Bakan Bozdağ yaptığı açıklamada Türkiye’nin geçmişte sağ-sol ve Alevi-Sünni ayrıştırmaları ile pek çok bedel ödediğini hatırlatarak, “Pek çok kıymetli evladımızı toprağa vermek zorunda kaldık ve geçmişi iyi bilenler, bunu yakından yaşayanlar bunun acısını derinden hissederler. Türkiye’nin birliği, beraberliği 82 milyon aziz vatandaşımızın her birinin birliği, huzur, kardeşlik ve barış içinde yaşamasından geçer. Ama maalesef Türkiye’nin birlik ve dirliğini bozmak isteyenler zaman zaman milletimizin farklılıklarını, zaman zaman milletimizin bazı konulardaki hassasiyetlerini kaşıdıklarını görüyoruz. Kaşımaya gayret ettiklerini görüyoruz, çabaları görüyoruz ve bunların somut örneklerini görüyoruz. Tabii Ankara’daki cemevlerini saldırılar fevkalade üzücü ve çok net bir şekilde provokasyon kokuyor. Bu nedenle ben öncelikle bu saldırıyı ve saldırıyı yapanı, ona destek olanların hepsini şiddetle kınıyor ve lanetliyorum” dedi.

    “Birlik ve dirliğimize atılmış birer dinamit gibi görüyorum”

    Bakan Bozdağ, 30 Temmuz’da muharrem orucunun ilk gününde birçok cemevi ve köy derneğine saldırılmasına ilişkin şunları kaydetti:
    “Cemevlerine yapılan saldırı bu milletin her bir ferdinin kendisine yapılmış, evine yapılmış saldırı gibidir. Hepimizin manevi değerlerine yapılmış saldırı gibidir. Çünkü cemevi de bizim, cami de bizim, Alevi de bizim, Sünni de bizim. Bu memlekette yaşayan rengi dili ırkı cinsiyeti, inancı, felsefi görüşü ne olursa olsun ayrımsız her bir vatandaşımızın her birisi bizim kendi öz evladımız, hepimiz biriz, beraberiz. Onun için bu tür saldırıları birlik ve dirliğimize atılmış birer dinamit gibi görüyorum. Böylesi bir fitne fesadı bu milletin evlatları arasına kimse sokmayı başaramayacaktır. Tabii bu olay çok ilginç de bir olay. İzmir’de oturan biri, orada da cemevi var, ondan sonra eğer böyle bir şey düşünüyorsa bakıyorsun Ankara’ya geliyor. Ankara’da bir yerden bir yere adresi bilsem bile 45 dakika içerisinde gidip gelebilme imkanı kolay kolay mümkün mü? Mümkün değil. Bir bakıyorsun 45 dakika içerisinde üç ayrı yere gidiyor, üç ayrı yerde eylem yapıyor. Ondan sonra ayrılıp gidiyor. Ankara’yı bilmeyen, buralara ilişkin ön bilgisi olmayan veya birinin yardımını almayan, keşif yapmayan birisi bu kadar kısa süre içerisinde bu yerleri gezip üç ayrı yerde üç ayrı eylem koyup, ondan sonra Ankara’dan ayrılması hayatın olağan akışına uymaz.”

    “Bize düşen işin fail veya failleri, azmettiricileri, önünde arkasında kimler varsa onlara hak ettiğinin verilmesini sağlamak”

    Cemevi saldırılarına ilişkin bütün soruların cevaplarını adli sürecin aydınlatacağını dile getiren Bozdağ, “Tahkikat bütün boyutlarıyla devam ediyor. Eminim ki bu tahkikatın sonucunda gerçekler ortaya çıkacaktır. Halkın bir kesimini diğer kesimine karşı kışkırtmak. Tahrik etmek milletin bir kısmını diğer kesimine karşı düşmanlık, nefret duygularıyla beslemek ve onları birbirine düşürmek için bu ülkede çalışmalar hiç bitmedi. Dün de vardı bu, şimdi de var, muhtemel yarınlarda olacaktır. Ama bize düşen bu tür hadiseler karşısında aziz milletimiz de olduğu gibi sağduyulu, aklı selim içinde olmak, işin hakikatini kısa sürede aydınlatmak. Karanlık noktaları aydınlığa kavuşturarak milletimize bu konuda doğruları vermek ve bu işin fail veya failleri azmettiricileri önünde arkasında kimler varsa onların hukuk terazisinde tartıp, hak ettiği neyse onlara hukuku vermesini sağlamaktır” diye konuştu.

    “Cumhurbaşkanımız derhal duruma müdahale etti”

    Kamu Personeli Seçme Sınavı (KPSS) sorularının sızdırıldığının iddia edilmesi ve ardından sınavın iptal edilmesini değerlendiren Bozdağ, şunları söyledi:

    “Öncelikle burada olan hadisenin önemli ve büyük bir hadise olduğunun altını çizmekte fayda var. Çünkü sınava giren on binlerce, yüz binlerce gencimizin geleceğiyle ilgili son derece önemli bir sınav. Bunun doğruluk, dürüstlük ilkelerine uygun bir biçimde yapılması devletin vazifelerinden bir tanesi. Devlet bunu temin edecek ve burada herhangi bir gölge, şaibe, endişe olmayacak, olmaması da icap eder. Onun için son sınavdan sonra ortaya çıkan tartışmalar nedeniyle burada bir, vatandaşlarımızı rahatsız eden insanımızın gönlüne şüphe düşüren, tereddütleri çoğaltan durumlar ortaya çıkınca Cumhurbaşkanımız derhal duruma müdahale etti. Yapılması gereken nedir işte öncelikle ÖSYM Başkanını görevden aldı. Evet, çünkü soruşturmanın sağlıklı yürümesi bakımından önemli. Devlet Denetleme Kurulunu derhal devreye soktu. Arkasından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, konuyu bütün boyutlarıyla soruşturmak ve aydınlatmak için bir soruşturma başlattı ve soruşturma kapsamında delillerin karartılmasını önlemek için bir takım adli kararlar alındı ve bunlar uygulandı. ÖSYM Başkanı değişti. Yeni ÖSYM Başkanı atandı ve sınavda iptal edilerek yeni bir sınavın yapılması kararlaştırıldı.”

    “Kamuoyundan birinin ‘hükümet şunu da yapmalıydı’ diye söyleyebileceği bir şey yok”

    Bakan Bozdağ, KPSS sorularının çalındığı iddialarını hiçbir tereddüde, şüpheye ve gölgeye mahal bırakmayacak bir şekilde soruşturmanın hem idari açıdan Devlet Denetleme Kurulu vasıtasıyla hem de adli açıdan savcılık vasıtasıyla yürümesinin son derece önemli olduğunu vurgulayarak, “Bir diğer durum da gençlerimizin onca emeklerinin boşa çıkmaması. Bazılarının haksız bir başarı elde etmemesi, herkesin hakkı olan sonucu elde etmesi için atılması gereken adımlar da atıldı. Sınav iptal edildi. Burada hükümetin yapması gereken ne varsa hükümet hepsini tek tek yaptı. Ben buradan herhangi bir muhalefet partisi genel başkanı veya siyasetçi veya kamuoyundan birinin ‘hükümet şunu da yapmalıydı’ diye söyleyebileceği bir şey yok. Hemen hepsi yapıldı” diye konuştu.

    “Delillerin toplanması için ciddi adımlar atıldı”

    KPSS sorularının çalındığı iddiası üzerine yürütülen çifte soruşturmada Devlet Denetleme Kurulunun devrede olduğunu anımsatan Bozdağ, “Adli tahkikat başlatıldı ve delillerin toplanması için ciddi adımlar atıldı ve bundan sonraki süreçte de bu kararlılıkla bu olayın esasında ne varsa maddi hakikati bütün boyutlarıyla ortaya çıkacaktır. Elbette burada kastı, kusuru olan var ve burada birtakım terör örgütlerinin parmağı var veya başka başka şeyler var ise bunlar da delilleriyle ortaya konduğu takdirde bunlarla ilgili de gereğini yapacağını, adalet terazisinin bu meselede dosdoğru tartıp herkese hak ettiğini vereceğinden hiç kimsenin şüphesi olmaması lazım” ifadelerini kullandı.

  • Bakan Bozdağ’dan idam cezası açıklaması

    Bakan Bozdağ’dan idam cezası açıklaması

    Dün kameraların karşısına geçerek Marmaris’teki yangının kontrol altığına alındığını açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, orman yangınlarında idam cezasının tartışılması gerektiğini belirtti. Erdoğan, ”Bu iş önemli, sadece orman değil hayvanlar da yanıyor” da demişti.

    Konuyla ilgili açıklama Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’dan geldi. Orman yakanlara verilen cezaların artırılmasına yönelik çalışmalara başladıklarını söyleyen Bakan Bozdağ, ”Cumhurbaşkanımız idam dahil, ormanları yakanlara türlü yaptırım uygulanması gerektiği ifade etti. Çalışmalarımız doğrultusunda açıklamalarımızı yapacağız” dedi.

    SİYASETTE ADAYLIK TARTIŞMASI

    Bozdağ, Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı adaylığı ile ilgili tartışmalar hakkında konuştu. Bozdağ, ‘Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın adaylığının önünde hiçbir engel olmadığı belirtti, 2023’te ikinci adaylığı olacağını söyledi.

  • Bakan Bozdağ: Erdoğan’ın adaylığı yasaldır

    Bakan Bozdağ: Erdoğan’ın adaylığı yasaldır

    Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ve Mamak Belediye Başkanı Murat Köse, AK Parti Mamak İlçe Danışma Meclisi Toplantısı’na katıldı.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın adaylığının yasal olduğunu aktaran Bozdağ, “Kendi seçimlerini Tayyip beyin adaylığını engelleme umuduna bağlamışlar. Umutları ona kalmış. Anayasa’ya göre bir engel var mı? Yok. Anayasal hiçbir engel yok. Allah’ın izniyle adayımız Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dır. Adaylığı yasaldır ve hiçbir içtihat ve yorumla bu gerçeği kimse değiştiremeyecektir. Milletimiz onu yeniden Cumhurbaşkanı seçecektir. Siz bırakın 2 defa adaylığını engellemeyi, Anayasa’nın ilgili hükmünü 2028’de nasıl engelleyeceğinize kafa yorun. Yarın Anayasa 3. defa adaylığına imkan veren şartları da düzenleyecektir” diye konuştu.

  • 3 ilde İstinaf Mahkemesi kuruldu

    3 ilde İstinaf Mahkemesi kuruldu

    Adalet Bakanı Bozdağ, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada “2016 yılında hayata geçirdiğimiz istinaf mahkemelerine yenilerini ekliyoruz. Denizli,Malatya ve Tekirdağ Bölge Adliye Mahkemeleri kurulmasına ilişkin karar Resmi Gazete’de yayımlandı. Hayırlı olsun” ifadelerine yer verildi.
    Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yayımlanan Adalet Bakanlığı kararı ile Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun olumlu görüşü alınarak Denizli,Malatya ve Tekirdağ illerinde istinaf mahkemeleri kuruldu.

    2016 yılında faaliyete geçti

    İstinaf mahkemeleri olarak bilinen Bölge Adliye Mahkemeleri ve Bölge İdare Mahkemeleri 2016 yılında faaliyet geçti. Bölge Adliye Mahkemeleri bugüne kadar Adana, Ankara, Antalya, Bursa, Diyarbakır, Erzurum, Gaziantep, İstanbul, İzmir, Kayseri, Konya, Sakarya, Samsun, Trabzon ve Van illerinde kurulmuştu. Denizli, Malatya ve Tekirdağ illerinde kurulan mahkemeler ile Bölge Adliye Mahkemelerinin sayıları 18’e çıkmış oldu.

  • Kira düzenlemesi hakkında yeni açıklama

    Kira düzenlemesi hakkında yeni açıklama

    Bakan Bozdağ açıklamasında “Fiyatları artırmak isteyen kötü niyetli kişilere karşı cezai tedbirler alınıyor, alt ve üst sınırlar artırılıyor böylelikle tutuklama yasağı kapsamı dışına çıkarılmış olacak” ifadelerini kullandı.

    Bozdağ’ın açıklamasından öne çıkan diğer başlıklar:

    Fiyatları artırmak isteyen kötü niyetli kişilere karşı cezai tedbirler alınıyor, alt ve üst sınırlar artırılıyor böylelikle tutuklama yasağı kapsamı dışına çıkarılmış olacak.

    Uzlaştırma kapsamını genişleteceğiz. Mevcut suçlardan daha fazla, cezası daha yüksek bazı suç tiplerini de bu kapsama alacağız.

    AİHM’in kararlarına uymayı taahhüt eden ülkelerin uyma oranına baktığımızda Türkiye yüzde 89,3’le en yüksek oranda uyan ülke.

    Avrupa Parlamentosu’nun veya her hangi bir örgütün Türk yargısına şöyle karar ver demeye hakkı yoktur. Türk yargısı bağımsız ve tarafsızdır.

    Kim sandıkta hile yapılıyor diyorsa, bunlar seçimi kaybedeceklerine inandıkları için şimdiden mazeret üretiyorlar.

    6’lı masada ismi konuşmuyorlar. İsmi konuşmaya başlayınca masa dağılabilir, çatlayabilir, bambaşka olabilir çünkü herkesin kafasında ayrı bir isim var.

    Şu anda Türk Ceza Kanunu’nda (TCK) en ağır cezalar kadına karşı işlenen suçlara verilmektedir. İstanbul Sözleşmesi yürürlükten kalktı diye bu cezalar TCK’dan kalkmadı aynen uygulanıyor.

    İstanbul Sözleşmesi’nin yürürlükten kaldırılması Anayasa’mıza da yasamıza da uygundur. Bunun aksini iddia etmek yasaları çarpıtmaktır, bilmemektir.