Etiket: Berat albayrak

  • Erdoğan’dan CHP’ye Berat Albayrak tepkisi

    Erdoğan’dan CHP’ye Berat Albayrak tepkisi

    Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Halkapınar Spor Salonu’nda düzenlenen AK Parti İzmir 7. Olağan İl Kongresi’ne katıldı. CHP’ye Berat Albayrak tepkisi gösteren Erdoğan; “Berat Albayrak ve onun nezdinde ailemi hedef alan bir kampanya yürütülüyor” dedi.

    Erdoğan’ın şu sıralar burada yaptığı konuşmadan öne çıkanlar şöyle:

    “Ordularıyla bu aziz vatanı işgal edemeyeceklerini anlayanlar sinsi yöntemlerle yeni araçlara başvurmuşlardır. terör örgütü 40 yıldır anne karnındaki çocuktan kundaktaki bebeğe okula giden öğrencilerden ak sakallı ihtiyarlara kadar herkesi katlediyor. Şimdi buradan sesleniyorum, ey CHP ey Kılıçdaroğlu Diyarbakır annelerinin semtine hiç uğradın mı? O terör mağduru aileleri hiç ziyaret ettin mi?

    Terör örgütünü kınamak yerine devleti suçlamak olan kirli zihniyette her masumun vebali var. Biz karanlık güçlerin değirmemine suç taşıyanlarla değil kendi devletinin arkasında dağ gibi duranlarla yol yürüyoruz. Biz Cudi’de varız, biz Gabar’da varız, biz Tendürek’te varız, biz Bestler Deresi’nde varız. Hangi inde terörist varsa o inde biz de varız.

    Oraları onlara mezar ettik. Onbinlerle anılan teröristler şimdi yüzlerle anılıyor. Milletime sesleniyorum sizleri bu kutlu savaşta görmek istiyoruz.

    Berat Albayrak ve onun nezdinde ailemi hedef alan bir kampanya yürütülüyor. Ülke ve milletin hayrına en küçük bir sözlerine şahit olmadığımız CHP’nin kampanyasını görmezden geldik. Ama artık siyaset boyutunu aşıp temel hak ve özgürlüklerine özellikle ailelerimize saldırı boyutuna geldi.

    Bu zat bugüne kadar belgeleriyle mahkeme kararlarıyla şahitleriyle yüzüne vurduğumuz onca yalanına rağmen sürekli aynı şeyleri söylemeyi sürdürüyor. Önüne hangi hakikatlar konulursa konulsun önceden ezberletilen, dayatılan çerçeveye sadık kalarak aynı şeyleri sürekli tekrarlıyor. İki bakanımız grup toplantısından öne kendisine gittiler. İçişleri Bakanım ve Savunma Bakanım CHP ve İYİ Parti genel başkanlarına gittiler. Bu katliamla ilgili kendilerini bilgilendirsin istedim. Bakanlarım bunu söyleyince CHP’nin başındakini adam sandım. Haberizmi yok diyor, asıl kaynağından anlatsınlar istedim.

    Dertlerinin ülke ve millet olmadığını hakikatları binlerce kez dinleseler de kafalarındaki senaryoyu yerine getirmeyi sürdüreceklerini biliyoruz. İzmir’e olan saygımız gereği son 7-8 yıldır ülkemizin ekonomide yaşadığı saldırıları ve verdiğimiz mücadeleyi özetle anlatmak istiyorum. Berat Bey’in ifa ettiği görevlerdeki en büyük talihsizliği ‘damat’ sıfatının, birikimi, gayreti ve başarısının önüne geçirilmiş olmasıdır. Herhangi bir siyasetçi olarak bu işleri yapsaydı kendisiyle ilgili daha objektif değerlendirmeler yapılabilirdi.

    DÖVİZ REZERVLERİ EKSİDE İDDİASINA YANIT

    Şu anda IMF’ye bir kuruş borcumuz yok. Bize diyorlar ki IMF’den borç alın. O sizin cibiliyetinizdir, o sizin karakterinizdir. Bunlar sahtekar. Ne diyorlar? Şu anda Merkez Bankası’nın döviz rezervi sıfırlandı, hatta sıfırın altına düştü. Göreve geldiğimizde merkez Bankası’nın 27,5 milyar dolar döviz rezervi vardı. Şu anda 95 milyar dolar döviz rezervimiz var. Başbakanlığım döneminde bu döviz rezervi 132 milyar dolara kadar çıktı. Ondan sonra bir düşüşle 95’e indi.

    “YARGIDA HAKKINI ARAYACAK”

    Berat Bey de hukuk çerçevesinde bugün itibarıyla yargıda hakkını arayacaktır. Berat Bey aleyhine kampanyanın amacı bilgi almak değil. Senden o paraları alıp fakir fukaraya dağıtacağız.

    “İŞLEMLER HUKUKA AYKIRI DEĞİL”

    Ne döviz buharlaştı, ne hukuka aykırı bir işlem var. Yapılan döviz işlemleri hukuka uygundur. Bu işlemler sayesinde ekonomimiz ciddi şoklar altında hedeflerine bağlı kalmayı başardı. CHP’nin bu izahlara rağmen aynı teraneyi sürdüreceğinden şüphemiz yok. Bizim muhatabımız millettir. Sözümüzde milletedir. Tayyip Erdoğan’a ailesine çalışma arkadaşlarına saldırarak hedeflerimizden uzaklaştırabileceklerini sananlara, size buradan ekmek çıkmaz diyoruz.”

  • Berat Albayrak’tan ikinci istifa!

    Berat Albayrak’tan ikinci istifa!

    İletişim Başkanlığı görevlerinden aflarını talep eden Berat Albayrak ve Arda Ermut’un Türkiye Varlık Fonu Yönetim Kurulu üyeliklerinin sona erdiğini duyurdu.

    Türkiye Varlık Fonu yönetiminde görev değişimi yaşandı. İletişim Başkanlığı’ndan konuyla ilgili bir açıklama yapıldı.

    Açıklamada, görevlerinden aflarını talep eden Dr. Berat Albayrak ve Arda Ermut’un Türkiye Varlık Fonu Yönetim Kurulu üyeliklerinin sona erdiği bildirildi.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye Varlık Fonu Yönetim Kurulu Üyeliğine Ahmet Burak Dağlıoğlu’nu atadı.

  • Albayrak’ın görevden aldığı isimleri Cumhurbaşkanı atadı

    Albayrak’ın görevden aldığı isimleri Cumhurbaşkanı atadı

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sayıştay savcılıklarına 4 atama yaptı. Atanan isimlerden bazılarının eski Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak tarafından daha önce görevden alınan isimler olması dikkati çekti.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dün Sayıştay savcılıklarına 4 atama yaptı. Atanan isimlerden bazıları istifa eden eski Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak tarafından daha önce görevden alınan isimler.

    Cumhuriyet’ten Mustafa Çakır’ın haberine göre, geçen ocak ayında Hazine ve Maliye Bakanlığı’nda çok sayıda bürokrat görevden alınmıştı. Erdoğan’ın onayıyla gerçekleşen görevden alınma kararları 8 Ocak’taki Resmi Gazete’de yayımlandı.

    Berat Albayrak’ın bakan olduğu dönemde gerçekleşen bu görevden almalar dikkat çekmişti.

    Görevden alınan 20’ye yakın üst düzey bürokrat arasında Kamu Mali Yönetim ve Dönüşüm Genel Müdürlüğü Genel Müdür Yardımcısı Ali Karatürk de vardı. Karatürk dün Cumhurbaşkanı tarafından Sayıştay Savcılığı’na atandı.

    Milli Piyango İdaresi Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Başkanı Muammer Çolak da görevinden alınan isimler arasında yer aldı. Çolak dün Erdoğan tarafından Sayıştay Savcısı olarak atandı.

    Savcılığa atanan bir diğer isim Ertan Erüz, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nda yönetici olarak görev yapmıştı. Mustafa İlhan da Sayıştay Savcısı olarak atandı.

  • HDP’li Sancar: “Cumhurbaşkanı, kabinesiyle birlikte istifa etmelidir”

    HDP’li Sancar: “Cumhurbaşkanı, kabinesiyle birlikte istifa etmelidir”

    HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, “Sadece Hazine ve Maliye Bakanı’nın istifası yetmez. Cumhurbaşkanı, kabinesiyle birlikte istifa etmelidir. Sorumluluğu üstlenme cesaretini ve basiretini göstermesini bekliyoruz.” dedi.

    Sancar, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, iki gündür canlı yayında bir çöküş hikayesini izlediklerini belirterek, Berat Albayrak’ın Hazine ve Maliye Bakanlığından istifasını sosyal medya hesabından paylaştığını söyledi.

    Mesajın Bakana ait olup olmadığının tartışıldığını ve iktidara yakın medyanın meseleyi hiç görmediğini ifade eden Sancar, “Muhtemelen bir işaret, talimat beklediler. Bu talimat gelmedi. Birkaç tane televizyon kanalı haberi verdi elbette ama onlar yandaş kanallar değil.” diye konuştu.

    Ortada bir ekonomik krizin olduğunu herkesin bildiğini ve kimsenin de bunu saklayabilecek durumda olmadığını savunan Sancar, “Bu ekonomik krizin sadece bir bakan, şahıs meselesi olmadığını da gayet iyi biliyoruz. Bakanının istifasının sadece bir kızgınlık, kırgınlık sorunu olmadığını da biliyoruz. Ortada çok daha derin bir sorun, sistemin iflası, rejimin çöküşü gerçeği var.” ifadelerini kullandı.

    Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçişte yapılan anayasa değişikliği referandumu sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yaptığı konuşmaları anımsatan Sancar, “Yeni sistemin şahsa bağlı olmayacağını söylüyor ama görüyorsunuz, tek bir işareti olmadan kimse artık hareket etmiyor. Medya, kamu kurumları, Meclis oradan işaret bekliyor, kurumların hepsi neredeyse tek adama bağlanmış durumda. Söylediklerinin tam tersi yaşanıyor. O nedenle bu sistem çökmektedir.” dedi.

    Yeni sistemin Türkiye’ye yoksulluğu getirdiğini ve o nedenle de çöktüğünü ileri süren Sancar, “Çöken sadece maliye bakanının koltuğu değildir; çöken sistemin kendisidir.” diye konuştu.

     “İlk fırsatta seçime gidilmelidir”

    Sancar, sorumluluğu sadece bir kişiye yükleyerek kurtulunamayacağını ve asıl sorumlunun sistemin en tepesindeki olduğunu öne sürerek, şöyle dedi:

    “Sadece Hazine ve Maliye Bakanı’nın istifası yetmez. Cumhurbaşkanı, kabinesiyle birlikte istifa etmelidir. Sorumluluğu üstlenme cesaretini ve basiretini göstermesini bekliyoruz. Önümüzde artık yeni bir dönem var. Bu dönemin de en önemli hedeflerinden biri erken seçim olacaktır. Bu sistem çöktü. Hem bu iktidarı, sistemi hem de bu düzeni değiştirmek için ilk fırsatta, en kısa zamanda seçime gidilmelidir. Seçime gitmenin de şu şartlarda en ahlaki yolu Cumhurbaşkanının kabinesiyle birlikte istifa etmesidir.”

    İktidarın çöküşünün en büyük nedeninin “Kürt düşmanlığı” olduğunu iddia eden Sancar, “Kürt sorununda çözümsüzlük politikası bugüne kadar bütün iktidarları çözen, çökerten en temel sebep olmuştur.” diye konuştu.

    Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) ile terör örgütü arasında yaşanan gelişmelere değinen Sancar, “Kürt güçleri arasında yüksek gerilim yaşandığı belirtiliyor. Buna ilişkin maalesef bazı olumsuz gelişmeler de yaşanıyor. Bir halk, bir bütün olarak böyle tehdit altındayken hiçbir Kürt gücü, bu gerçekliği yok sayarak kendi halkı içinde yeni acılar yaratacak gelişmelere sebep olma hakkına sahip değildir. Sorun ne olursa olsun Kürt güçlerine düşen tek şey çözümü diyalogda aramak.” değerlendirmesinde bulundu.

    Sancar, HDP’nin bu konuda üzerine düşeni yapmaya hazır olduğunu söyledi.

    HDP’nin yeni bir mücadele programı başlattığını hatırlatan Sancar, “Bu yeni mücadele programı, artık halkın sabrının taştığının bir ifadesi olarak hazırlandı. Sabrımız taşıyor. Baskıya, zulme, yoksulluğa, keyfiliğe, çürümüşlüğe karşı sabrımız tükeniyor. Elbette erken seçim talebimizi sürekli dile getireceğiz ama mücadeleyi sadece seçime bağlayarak o günü bekleyecek değiliz.” dedi.

    Sancar, iktidarın, istifa ve erken seçim kararı almakta direnmesi durumunda bunu hazırladıkları demokratik eylem programıyla her gün yeniden gündeme getireceklerini dile getirerek, “İstifa ve erken seçim talebini bu toplumun talebine dönüştüreceğiz. Öyle bir basınç yaratmalıyız ki kaçmak zorunda kalsınlar. Kaçtıklarında da bu ülkeyi bir beladan kurtarmakla kalmayacağız. Yeniyi, iyiyi, güzeli hep birlikte inşa edeceğiz.” diye konuştu.

  • Albayrak’ın yerine Lütfi Elvan atandı

    Albayrak’ın yerine Lütfi Elvan atandı

    Cumhurbaşkanı Kararı ile Hazine ve Maliye Bakanlığı görevine Lütfi Elvan atandı.
    Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı’na göre, görevden affını isteyen ve talebi kabul edilen Berat Albayrak’tan boşalan Hazine ve Maliye Bakanlığına Lütfi Elvan atandı. Atama, Anayasanın 104’üncü ve 106’ncı maddeleri gereğince yapıldı.

    YENİ HAZİNE VE MALİYE BAKANI LÜTFİ ELVAN’IN ÖZ GEÇMİŞİ

    Yeni Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan, 1962’de Karaman’ın Ermenek ilçesinde doğdu. İstanbul Teknik Üniversitesi Maden Fakültesini bitiren Elvan, İngiltere’de Leeds Üniversitesinde Maden ve Yöneylem Araştırması alanında, ABD’de Delaware Üniversitesinde Ekonomi alanında yüksek lisanslarını yaptı.

    Çeşitli kamu kurumlarında uzmanlık, daire başkanlığı ve müsteşar yardımcılığı görevlerinde bulunan Elvan, Organisation for Economic Co-operation and Development Kırsal Kalkınma Grubu Başkan Yardımcısı, Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı ve AB Müzakere İzleme ve Yönlendirme Komitesi Üyesi olarak görev yaptı.

    Elvan, AK Parti’den 23 ve 24. Dönemde Karaman, 25. Dönemde Antalya ve 26. Dönemde Mersin Milletvekili seçildi.

    23. Dönemde Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu Eş Başkanlığı ve Güneydoğu Avrupa İşbirliği Süreci Türkiye Temsilciliği görevlerinde bulunan Elvan, 24. Dönemde TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı ve ardından Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı oldu.

    Elvan, 64. Hükümet’te Başbakan Yardımcısı ve 65. Hükümet’te Kalkınma Bakanı olarak görev aldı. 27. Dönem AK Parti Mersin Milletvekili olan Elvan, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanlığı görevini yürütüyordu.

    Çok iyi düzeyde İngilizce bilen Elvan, evli ve 2 çocuk babası.

    MECLİS’TEN CUMHURBAŞKANLIĞI KABİNESİNE 5’İNCİ MİLLETVEKİLİ

    Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde bakan olarak atanan milletvekillerinin, sistemin gereği olarak milletvekilliğinden istifa etmesi gerekiyor. Daha önce Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Adalet Bakanı Abdülhamit Gül ve görevden affı kabul edilen Hazine Maliye Bakanı Berat Albayrak milletvekilliğinden istifa etmişti. Bakan olarak atanan TBMM Plan ve Bütçe Komiysonu Başkanı ve AK Parti Mersin Milletvekili Lütfü Elvan da milletvekilliğinden istifa edecek. Böylece 27’nci Dönem Meclisi’nde bakan olan 5 milletvekili istifa etmiş olacak. Elvan’ın istifasıyla TBMM’deki milletvekili sayısı 584’e AK Parti’nin milletvekili sayısı ise 289’a düşecek.

  • Berat Albayrak’ın istifası kabul edildi

    Berat Albayrak’ın istifası kabul edildi

    Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın görevden af talebine ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada, “Cumhurbaşkanımız tarafından yapılan değerlendirme sonucunda, Albayrak’ın görevden af talebi kabul edilmiştir” ifadeleri yer aldı.

    Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’ndan yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

    “Türkiye’nin Cumhuriyet tarihindeki en büyük yönetim reformu olan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçişin ardından Sayın Cumhurbaşkanımız kabinesini kurarak, milletimizin takdirine sunmuştur.

    Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından kabinede yer verilen bakanlarımız, 10 Temmuz 2018 tarihinde Meclis’te yemin ederek resmen görevlerine başlamışlardır.

    Daha önceki hükümette Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı yapan İstanbul Milletvekili Berat Albayrak, Cumhuriyetimizin 66’ncı Hükümeti olan bu kabinede, Hazine ve Maliye Bakanı olarak yer almıştır.

    Bölgesel ve küresel siyasi krizlere ilave olarak koronavirüs salgını sebebiyle gelişmiş devletlerin dahi ciddi ekonomik sıkıntılar yaşadığı bir dönemde, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın gayretleriyle ülkemiz, bu kritik süreçte olabilecek en az hasarla yoluna devam etmiş, sayın bakanımızın başarıları sayın Cumhurbaşkanımız tarafından takdir edilmiştir.

    Bilindiği gibi, 8 Kasım 2020 Pazar akşamı, Hazine ve Maliye Bakanımız Berat Albayrak, sosyal medya hesaplarından birinde sağlık nedenleriyle görevden affını isteyen bir açıklama yayınlamıştır.

    Cumhurbaşkanımız tarafından yapılan değerlendirme sonunda, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın görevden af talebi kabul edilmiştir.

    Kamuoyuna saygıyla duyurulur.”

  • Kılıçdaroğlu’ndan ‘Berat Albayrak’ açıklaması

    Kılıçdaroğlu’ndan ‘Berat Albayrak’ açıklaması

    Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın istifası ardından ilk kez konuşan Kemal Kılıçdaroğlu, ekonominin bu halde olmasının esas sorumlusunun ülkeyi tek başına yöneten Erdoğan olduğunu söyledi.

    Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, CHP Genel Merkezi’nde partinin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile buluştu. İki isim, ziyaret ardından ortak basın toplantısı düzenledi.

    CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından satır başları şöyle:

    Bu şekilde bir istifa Cumhuriyet tarihimizde bir ilk. Bu bir devlet krizi. Açıklama yapılmıyor. Topluma neden bilgi verilmiyor. Bir grup aman istifası kabul edilmesin diyor. Ama istifa eden neden çıkıp görüşlerini ifade etmiyor, neden istifa ettiğini anlatmıyor?

    Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir aile şirketi midir? Bunun Berat Albayrak’la ne ilişkisi var diyeceksiniz? Bir aile tarafından mı yönetilecek bu ülke. Berat Bey neden istifa etti, devletin başında kim var? Ekonominin esas sorumlusu Erdoğan.

    Böyle bir inisiyatifin kullanılması Berat Albayrak tarafından garip bir gelişmedir. Özellikle Cumhurbaşkanı hiçbir değerlendirmede bulunmaması dikkat çekiyor. Belki de bu durum ekonomide bir başlangıç olacak.

    Merkez Bankası Başkanlığı’na Naci Ağbal’ın atanması hakkında da değerlendirmelerde bulunan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu;

    Merkez Bankası bağımsız bir kurum değil ki. Bir aile şirketinde istediğiniz kişiyi istediğiniz yerde görevlendirirsiniz. Liyakat yok. Merkez Bankası’nın başına bir politikayı getirirseniz o bankanın bir itibarı olmaz. Yeni Başkan bankacılık konusunda ne yapmış, ben bilmiyorum. Bildiğim kadarıyla bankacılıkla ilişkisi ATM’ye para yatırıp havale göndermek üzerine. Bankacılıkla ilişkisi bu kadardır.

    “O İFADEYİ ERDOĞAN’A SORACAKSINIZ”

    Bir muhabirin, Berat Albayrak’ın dünkü istifa açıklamasındaki “At izi it izine karıştı” ifadesini hatırlatması üzerine Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

    “Bunu Sayın Erdoğan’a soracaksınız. Bu ifade çok sert bir eleştiri. Görevini bırakan bir bakan için çok sert bir eleştiri. Neyi kastettiğini de kendisi bilir.”

  • Büyükelçiler Konferansında konuştu, istifaya değinmedi

    Büyükelçiler Konferansında konuştu, istifaya değinmedi

    12. Büyükelçiler Konferansı’nda konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasında Türkiye gündemini hala meşgul eden Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın istifasına değinmedi.

    Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şöyle:

    Dünyayla beraber ülkemizi de etkileyen koronavirüs salgını sebebiyle maalesef sizleri bu sene Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde istediğimiz gibi ağırlama fırsatı olmadı. Gerek büyükelçilerimiz, gerekse Cumhurbaşkanlığı Danışmanları hep birlikte buradayız. Her birinizi gayretleriniz, emekleriniz için gönülden tebrik ediyorum. Toplantımızın ülkemiz, milletimiz ve hariciye teşkilatımız için hayırlı olmasını diliyorum.

    Büyükelçilerimiz koronavirüs salgınıyla da mücadele etmek zorunda kaldı. 1,3 milyon insanın hayatına mal olan bu salgın, üstü örtülen birçok çarpıklığın gün yüzüne çıkmasını sağladı. Ekonomik bakımdan çok güçlü ülkelerin ve sosyal güvenlik sistemlerinin ne kadar zayıf olduğunu görmüş olduk. Muhalefetin bizi çekmek istediği tuzağa düşmedik.

    Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin avantajlarını kullanarak süreci yönettik. Yurtdışında bulunan insanlarımızı da sahipsiz bırakmadık. Olağanüstü çabalarınızla yurtdışında zor durumda kalan vatandaşlarımıza yardım elini uzattık. Cumhuriyet tarihinin en büyük tahliye operasyonunu gerçekleştirerek 100 binden fazla vatandaşımızı ailesiyle buluşturduk. Türkiye’den memleketlerine dönmek isteyen 38 bin yabancıya da destek sunduk. Ülkemizden yardım talep eden 155 ülke ve 9 uluslararası kuruluşa destekte bulunduk. İnancımızın, kültürümüzün gereği olarak yaptık.

    Dışişleri Bakanlığı Koordinasyon ve Destek Merkezi’nin örnek alınan bir mekanizmaya dönüşmesi bizim için önemlidir. Canla başla çalışan kamu görevlilerine teşekkür ediyorum. Bayrağımızın dalgalandığı 248 temsilciliğimizi sığınacak güvenli bir liman kıldığınız için tebrik ediyorum.

    Mücadelemiz bitmiş değil. Hastalığın hayatımızı bir süre daha etkileyeceği görülüyor. Son dönemde hasta ve vefat sayılarının ürkütücü boyutlara ulaştığını görüyoruz. Süreci kendi politikalarımız çerçevesinde yürütmeye çalışıyoruz. 83 milyonun tüm menfaatlerini düşünerek hareket ediyoruz. Temizlik, maske, mesafe kurallarına riayet ederek bu sürecin de üstesinden geleceğimize inanıyorum.

    ‘YENİ BİR YOL AYRIMINDAYIZ’

    Salgınla birlikte dünyanın yeni bir yol ayrımına geldiğini görüyoruz. Salgın sürecinde uluslararası örgütlerdeki atalet daha da belirgin hale gelmiştir. Haklı yerine güçlüyü, çoğunluk yerine azınlığı koruyan mevcut küresel sistemin devam etmesi mümkün değildir. Türkiye olarak bu acı gerçeği BM kürsüsünden ifade ediyoruz. Güç yerine adalet eksenli yeni yapılanmaya ihtiyaç olduğunu söylüyoruz. Bize mesafeli yaklaşanlar bile şimdi Türkiye’nin tezlerini desteklemeye başladı. İİT, Türk Konseyi, D8 gibi çok uluslu yapıların etkinliğinin artmasını için çaba harcayacağız.

    Bu kritik kavşakta Türkiye’nin tarihinden, sermayesinden, stratejik konumundan kaynaklanan avantajları nasıl kullanacağımız bugün atacağımız adımlara bağlıdır. Ülkemize ve milletimize yeni pişmanlıklar yaşatmamakta kararlıyız. Yeni dönemin kurucu iradelerinden olması için çalışıyoruz. Pergelin ucunu daime milletimizin hak ve hukukuna sabitliyoruz. Milli menfaatlerimizi savunuyoruz. Köklü müttefiklik işbirliklerinin teröre kurban edildiği bir tabloda kendi göbeğimizi kendimiz kesiyoruz.

    MÜLTECİ SORUNU VE TERÖRLE MÜCADELE

    Suriye’deki harekatlarla sadece YPG/PYD’li ve DEAŞ’lı teröristleri sınırımızdan uzaklaştırmadık, 411 bin Suriyelinin geri dönüşünü temin ettik. 4,5 milyon mülteciyi ülkemizde barındırıyoruz, bir o kadarını da Suriye’de bakımını yapıyoruz. Dünyada benzer bir ülke yok. Sadece Türkiye yapıyor. Bu kapitalist ekonominin temsilcilerinin bu tür attığı bir adım yok. Türkiye insanı ve vicdani olarak bu adımı atmıştır. Avrupa Birliği’nin, Türkiye’yi kendinden uzaklaştıran stratejik körlükten bir an önce kurtulmasını ümit ediyoruz. Suriye’nin toprak bütünlüğü için ayrıca çabalarımızı sürdürüyoruz. Irak’taki operasyonlarda bölücü terör örgütünün belini kırdık. Libya’da sağladığımız destek ülkenin iç savaşa sürüklenmesine engel oldu. Yunanistan ve Güney Kıbrıs provokasyonlarına rağmen Doğu Akdeniz’de daima soğukkanlı davrandık. Müzakere masasından asla kaçmıyoruz. Tehdit, şantaj dilinin hiçbir fayda sağlamayacağı anlaşılmalıdır. Konferans önerimiz sorunu diyalogla çözme isteğimizin tezahürüdür.

    AZERBAYCAN-ERMENİSTAN ÇATIŞMASI

    Türkiye sadece kendi çıkarlarını korumak için değil, dost ve kardeş ülkelerin hukukunu savunmak için de güçlü olmak zorundadır. Başı daran düşenler ilk ülkemize sığınmıştır. Tek millet iki devlet şiarını paylaştığımız Azerbaycan topraklarının işgaline sessiz kalamazdık ve sessiz kalmadık. Şu anda Afganistan’dayız, şu anda Azerbaycan’dayız. Bunlar bizim kardeşlerimiz, soydaşlarımız. Ermenistan’ın 28 yıllık zulmü karşısında Minsk-3’lüsü her türlü ihtimallerle Azeri kardeşlerimizi ‘Kaçkın’ yaşattı. 28 yıl süren bu acımasız işgale Minsk-3’lüsü çözüm üretmedik, hep oyalamaca. Kendileriyle konuştuğumuzda bize hiçbir zaman çözüm üretmediler. Çözüm üretme gibi bir dertleri yoktu. Şimdi Azeri kardeşlerimiz kendi göbeklerini kendi kesti ve işi bitirdi. Biz gözleri yaşlı olarak dün İlham Aliyev kardeşimizin Şuşa’nın düşüşünden sonra yaptığı açıklamaları izledik. İki devlet tek millet olmanın aşkı budur da onun için. Dün Şuşa’nın işgalden kurtarılmasıyla sevincimiz ve umutlarımız artmıştır. Dağlık Karabağ’daki işgal bitene kadar mücadele bayrağı inmeyecektir.

    İSLAM DÜŞMANLIĞI

    İslam düşmanlığı devlet başkanlığı seviyesinde destekleniyor. Müslümanların kutsallarına yönelik alçakça saldırılar düzenleniyor. 40 yılda 50 bin vatandaşını teröre kurban vermiş ülke olarak masumlara yönelik saldırıları tasvip etmiyoruz. PKK terörü tarafından şehit edilen onlarca öğretmenimiz için üzüntü beyan etmeyenlerin YPG elebaşlarını kırmızı halılarla saraylarda ağırlamasının bizim için hiçbir kıymeti yoktur. Türkiye terörle mücadelede en ilkeli ülkelerden birisidir.

    Barış içi arabuluculuk girişimimizi bir markaya dönüştürdük. Medeniyetler İttifakı girişimiz BM’de kurumsallaştı. Diplomatlarımız sadece BM’de değil, NATO, AGİT, UNESCO’da üst düzey görevler üstleniyor. Afrika ve Latin Amerika’ya yönelik politikalar yerini ortaklık politikalarına bıraktı. Yeniden Asya girişimi ile bölge ülkeleri ile ilişkilerimize yeni bir dinamizm kazandırıyoruz. Salgın, Antalya Diplomasi Forumu’nu engelleyemedi. Bu başarıların Dışişlerimizin kapasitesini, teknolojik imanlarımızı artırdığımız dönemde yaşanması tesadüfi değildir. Konsolosluk hizmetlerinde tarihi adımlar attık. Vatandaşımızın yükünü hafiflettik.

    BÜYÜKELÇİLERE ÇAĞRI

    Cumhurietimizin kuruluşunun 100’üncü yıldönümü olan 2023’te Dışişleri Bakanlığı’nın da 500’üncü kuruluş yıldönümünü kutlayacağız. 2053 ve 2071 vizyonun gerçekleşmesinde sizlerin yapacağı katkılar önem taşıyor. Ülkemiz eski dönemin alışkanlıklarıyla geleceğini inşa edemez. Devlet bürokrasinin de değişmesi kaçınılmazdır. Son 18 yılda ciddi bri paradigma değişikliğine gitmiş bulunuyoruz. Devletimizin kapılarını etnik kökeni, siyasi görüşü ne olursa olsun sonuna kadar yaklaşma talimatı verdik. Bürokraside de çözüm odaklı, iş odaklı, insan odaklı bir tavır bekliyoruz. Halkın arasına girmeyen, bulunduğu ülkenin kültürünü öğrenmeyen bir anlayışın günümüzün dünyasında başarı şansı yoktur.

    AVRUPA BİRLİĞİ’NE: İSLAM DÜŞMANLIĞI

    İslam düşmanlığı devlet başkanlığı seviyesinde teşvik ediliyor, güçlendiriliyor. Türkiye’nin sınır dışı ettiği yabancı terörist savaşçıların Batılı ülkelerde elini kolunu sallayarak eylem yapmalarını anlayamıyoruz. PKK terörü tarafından şehit edilen onlarca öğretmenimiz için en ufak bir üzüntü beyan etmeyenlerin YPG’nin ele başlarını kırmızı halılarla saraylarda ağırlayanların bizim tavrımızı sorgulamasının hiçbir kıymeti harbiyesi yoktur.

    “BÜROKRASİMİZİN ESKİ HANTAL, KİBİRLİ TAVRINA SON VERDİK”

    2023 hedeflerimiz ile 2053-2071vizyonumzuun gerçeğe dönüşmesinde mesleki birikimlerinizle sizlerin yapacağı katkılar büyük önem kazanıyor ülkemizin artık geçmişin korkuları, eski dönemin alışkanlıklarıyla geleceğini inşa edemez. Siyasetin ekonominin, iletişimin, insan ilişkilerinin kökten değiştiği bir iklimde devlet bürokrasisinin de değişmesi kaçınılmazdır. Son 18 yılda hayata geçirdiğimiz düzenlemelerle bu anlamda ciddi bir paradigma değişikliğine gitmiş buluyoruz. Bürokrasimizin eski hantal, kibirli tavrına son verdik. Devletimizin kapılarını insanımızın tamamına yaklaşma talimatını verdik ve kucağımızı açtık.

  • Babacan: Partili Cumhurbaşkanlığı iflasını açıklamıştır

    Babacan: Partili Cumhurbaşkanlığı iflasını açıklamıştır

    DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, partisinin 1. Olağan Bilecik İl Kongresi’nde konuştu.

    Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın dün gece sosyal medya hesabından paylaştığı istifa açıklamasına değinen Babacan, “Ülkenin bir bakanı kendi sosyal medya hesabından bir istifa mektubu paylaşıyor fakat basından çıt yok. Belli ki bir yerlerden talimat bekleniyor. Basınımız bir istifa haberini talimat almadan veremiyor” dedi.

    Quote Message: Akraba kayırmacılığının, basını sansürleme işgüzarlığının kötü sonuçlarına son 24 saatte tekrar şahit olduk. Halkımıza yoksulluğu dayatan beceriksiz ekonomi politikası iflasını canlı canlı izledik. Demokrasiyi, hukuku, insan haklarını askıya alanlar; saatlerdir devleti de askıya almıştır.”
    Akraba kayırmacılığının, basını sansürleme işgüzarlığının kötü sonuçlarına son 24 saatte tekrar şahit olduk. Halkımıza yoksulluğu dayatan beceriksiz ekonomi politikası iflasını canlı canlı izledik. Demokrasiyi, hukuku, insan haklarını askıya alanlar; saatlerdir devleti de askıya almıştır.”

    “Dün gece yapılan açıklama bir istifa açıklaması değil, bir iflas açıklamasıdır. Partili Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi dün gece sosyal medya üzerinden iflasını açıklamıştır” diyen Babacan, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Hazineyi boşalttılar anladık da, şu anda hazinenin başı da boş. Devlet böyle yönetilmez, ciddiyete yakışmaz. Özgürlüklerin olmadığı, adaletsizliğin kol gezdiği bir ülkede ekonomi de iyiye gitmez. Bütün bu çöküşün faturasını bir-iki isim değişikliğiyle kapatmaya çalışıyorlar. Türkiye ekonomisi, içine düştüğü bu çukurdan sadece ekonomi yönetimini değiştirerek çıkamaz.”

    Ekonominin sağlam bir temel üzerine inşa edilebileceğini savunan Babacan, “Bu temelde, adalet, demokrasi ve özgürlükler vardır. Bu zihniyet, bu iktidar değişmeden ekonomi düzelmez” dedi.

  • Davutoğlu’ndan Albayrak’ın istifasına ilk yorum

    Davutoğlu’ndan Albayrak’ın istifasına ilk yorum

    Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın istifasına ilişkin açıklamada, ‘devlet düzeninin aşiret anlayışına çevrildiğini’ belirtti.

    Gelecek Partisi Genel Başkanı ve eski AKP’li başbakan Ahmet Davutoğlu, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın istifasının ardından ilk açıklamasını yaptı.

    Davutoğlu, Twitter’dan yaptığı paylaşımda, ‘devlet düzeninin aşiret anlayışına çevrildiğini’ ifade etti ve ‘güçlendirilmiş parlamenter sistem’ vurgusu yaparak şunları kaydetti:

    “Hazine ve Maliye Bakanının istifa açıklaması ile bu gece yaşananlar siyasetimizi ve devlet düzenimizi aşiret anlayışına çeviren sistemin değişmesini zorunlu kılıyor. İşte bunun için güçlendirilmiş parlamenter sistem diyoruz ve herkesi bugünkü açıklamamızı takip etmeye davet ediyoruz.”