Etiket: bez maske

  • ‘Bez maskeleri 5 defadan fazla kullanmayın’ uyarısı

    ‘Bez maskeleri 5 defadan fazla kullanmayın’ uyarısı

    Covid-19 salgınıyla mücadele başta olmak üzere virüs sonucu ortaya çıkan solunum yolu hastalıklarının önlenmesi ve kontrolüne yönelik tedbirlerin başında gelen doğru maske kullanımı, bulaşın önlenmesi bakımından hayati önem taşıyor.

    Solunum yolundan çıkan damlacık, öksürme, hapşırma ya da yakın temas sonucunda ağızdan, burundan ya da gözlerden giriş yapabilen corona virüsle mücadeledeki önlemlerin başında yer alan maskenin yanlış kullanımı, hastalığın yayılımına da davetiye çıkarıyor.

    Maske kullanan kişilerin daha az virüse maruz kaldıkları, ciddi ve ağır seyirli enfeksiyonlardan, aynı zamanda grip gibi mevsimsel solunum yolu enfeksiyonlarından da korunabildikleri belirtiliyor.

    Corona virüs salgınıyla mücadelede en etkili koruma yöntemlerinden biri olarak da gösterilen maskenin özellikle ağzı ve burnu tam olarak kapatması, alt çenenin altına yerleştirilerek takılması en doğru kullanım olarak gösteriliyor. Maske kullanan kişinin de mutlaka yüzüne en uygun olanı tercih etmesi gerekiyor.

    Burun bölgesinden düşmesinin ve gözlük kullanan kişilerde buğulanmanın önlenmesi için burun bölgesi telli olan maskelerin kullanımı önem taşıyor. Kişinin yüz ölçüsüne göre uygun boyutta maskeyi seçmesi gerekiyor.

    Tıbbi maskeler ıslandığında, nemlendiğinde, kirlendiğinde, yere düştüğünde veya 4 saatin üzerindeki kullanımda değiştirilmeli. 15-20 dakika gibi kısa süreli kullanımlarından sonra maskenin bir poşete konulup daha sonra yeniden kullanılmasında sakınca yok. Islanmayan, kirlenmeyen, nemlenmeyen bir maske genel olarak kişinin bir günlük mesaisi için yeterli. Maske, kullanıldıktan sonra bir poşete konulup ağzı sıkıca kapatılarak çöpe atılmalı.

    DOÇ. DR. KAYIPMAZ: MASKE STANDARTLARA UYGUN OLMALI

    Doğru maske kullanımıyla ilgili bilgi veren Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Afşin Emre Kayıpmaz, corona virüs salgınıyla mücadele nedeniyle çok fazla maske üretimi yapıldığına işaret etti. Kayıpmaz, tıbbi tekstil ile uğraşan firmaların ürettiği ve Sağlık Bakanlığı Ürün Takip Sistemi kaydı olan, “melt blown” denilen süzme kabiliyetine sahip orta katmanı ve dikişsiz kumaştan üst-alt katmanları bulunan 3 katlı maskelerin tercih edilmesi önerisinde bulundu.

    Maskelerin lastiklerinin çok sıkı veya çok gevşek olmasının kullanım sırasında konforsuzluk ortaya çıkardığını ve bu şekilde maske kullanımında bir aksama yaşandığını ifade eden Kayıpmaz, kişilerin kendine uygun boyutta lastiği olan maskeleri tercih etmesi gerektiğini söyledi.

    Doç. Dr. Afşin Emre Kayıpmaz, çift maske ve yıkanabilir bez maske kullanımına ilişkin de şu önerileri yaptı:

    “Çift kat takılmış maskedense usulüne uygun takılmış tek maske, fiziksel mesafe korunduğunda yeterli. Bununla birlikte çift maske takmanın da bir zararı yok.

    Yıkanabilir maskeler de bu süreçte kullanılabilir. Türk Standartları Enstitüsünün kurallarına uygun olarak sentetik veya doğal liften üretilmiş, 3 mikrondan büyük damlacıklar için bariyer vazifesi gören, paketinde ne zaman değiştirilmesi gerektiği ve en fazla kaç sefer yıkanabileceğine dair bilgiler içeren yıkanabilir maskeler tercih edilmeli.

    Bu kurallara uygun olarak üretilmiş yıkanabilir maskeler sağlıklı. Dışarıdaki her kullanımdan sonra ise maskeler eve dönüşte mutlaka sabunlu veya deterjanlı su ile iyice yıkanıp durulanmalı. Tavsiye edilen sıcaklık 60 derece ve üstü olmakla birlikte elde yıkamada bu mümkün değil. Bu durumda el yakmayacak sıcaklıkta su tercih edilebilir. Durulanma iyi yapıldıktan sonra deterjan solunmasından endişe edilmemelidir. Maskenin en az 5 kez yıkama ve kurutmaya dayanıklı olması gerekli.”

  • Bez maskeler için kanserojen uyarısı

    Bez maskeler için kanserojen uyarısı

    Kuruyemişçi, hırdavatçı, tatlıcı ve daha pek çok dükkanda maske satışı yapılıyor. Koronavirüse karşı korunmada etkili bir rol oynayan maskeleri seyyar tezgahlarda ve çeşitli dükkanlarda görmek mümkün. Ancak uzmanlar merdiven altı olarak tabir edilen yerlerde üretilen maskelerin risk oluşturduğunu ifade ediyor. Özellikle boyalı, desenli bez maskelerin kanserojen madde içerebileceği uyarısı yapılıyor.

    Dünyayı tehdit eden koronavirüs salgınına karşı maske, hayatımızın bir parçası oldu. Virüsten korunmada önemli bir rol oynayan maskeyi takmak artık zorunlu. Durum böyle olunca pek çok yerde cerrahi ve bez maske satılmaya başladı. Kimi meydanlarda seyyar tezgahlarda maske satıyor, kimi çeşitli dükkanlarda tek veya kutu halinde maske satışı yapıyor. Eminönü’ndeki Tahtakale’de kuruyemişçi, hırdavatçı, tatlıcı gibi pek çok dükkanda maske satışı yapılıyor. Uzmanlar merdiven altı olarak tabir edilen yerlerde üretilen maskelerin virüse karşı koruması olmadığını belirterek, bu maskelerin risk oluşturduğunu ifade ediyor. Özellikle nerede üretildiği bilinmeyen ve pek çok yerde satılan boyalı, desenli bez maskelerin kanserojen madde içerebileceği belirtiliyor.

    “ARKADAŞ VASITASIYLA FABRİKADAN ALIYORUZ”

    Tahtakale’de iş kıyafetleri satışı yapılan dükkanın işletmecisi Caner Sancaktar, “Maske satışları her yerde olduğu için biraz düştü. Şu an her yerde var. Kolonyacı, tatlıcı, çantacı herkes satıyor. Biz iş kıyafetleri satıyoruz. Koronavirüs başlamadan önce bizde maske vardı, devamlı bulunuyordu. Biz 11 Mart’tan önce de satıyorduk. Üç katlı telli maske, kutuda 50 tane var. Biz 20 liraya satıyoruz. Fabrika var o fabrikadan arkadaş vasıtasıyla alıyoruz. Şu an 15 liraya, 10 liraya da maske var. Vatandaş için ne kadar ucuz olursa o kadar iyi. 10 liraya da istiyor, 15 liraya da istiyor” diye konuştu.

    “BEZ MASKEYİ AKSESUAR OLARAK TAKIYORUM”

    Tahtakale’de hırdavatçılık yapan ancak dükkanında cerrahi ve bez maske satışı yapan Ali Turan, bez maskelerin aksesuar olarak kullanıldığını söyledi. Turan, “İnsanlar alacakları zaman ürünlerin belgelerini sormaları gerekiyor. Fatura ve belge bulundurmayan yerlerden ürün alınmaması lazım. 3 katlı maske özelliğine dikkat edilmesi lazım. Bez maske de koruyucu olarak satılmıyor. Benim kullandığım bez maskeyi ben korucuyu anlamından ziyade karşı tarafa ulaşmaması için aksesuar olarak takıyorum. Biraz daha şekilli görünüm. Bunun medikal maske olmadığını herkes biliyor. Bunu kullanan insanların çoğu medikal amaçlı olarak kullanmıyor. Bunun içeriğini tam olarak bilmiyoruz ama amacım bende olan hastalığın karşı tarafa ulaşmaması. Bez maskeleri 5 ve 10 lira arasında fiyata satıyoruz” ifadelerini kullandı.

    “MERDİVEN ALTI OLABİLİR ÇOK TERLETİYOR”

    Çift maske takan bir vatandaş da , “Ben maskelerimi Kadıköy’de satılan bir yerden aldım. Eczaneden almadım. Merdiven altı olabilir çok terletiyor. Kalabalığın içine çıktığım için iki tane taktım” diye konuştu.

    Tahtakale’de bir kuruyemişçiden maske aldığını söyleyen Umut Görer, “Buradaki maskeler hakikaten kötü. Hemen yırtılıyor. Benim üç kere maskem koptu ve şu an beşinciyi aldım. Mümkünse kimse eczane dışında almamalı. Yırtıldığı için buradan aldım ve bir kuruyemişçiden aldım. O da direkt yırtıldı. Kesinlikle eczaneden ve güvenilir bir markadan alınması gerekiyor. Otobüse binmem gerekiyordu mecburen aldım. Kuruyemişçi kendi eliyle eldivensiz maskeyi çıkarıp 1 liraya verdi” ifadelerini kullandı.

    “BEZ MASKELERİN BOYALARINA DİKKAT ETMEK GEREKİYOR”

    Türkiye’de üretilen maskeler laboratuvarlarda testlerden geçirilerek standartlara uygun olup olmadıkları kontrol ediliyor. Ancak laboratuvara ulaşmadan satışa sunulan maskeler de var. Ekoteks Laboratuvarı Teknik Müdürü Sevim Razak, test aşamasında iyi değerlerin görüldüğü gibi standartlara uygun olmayan maskelerin de olduğunu belirterek, şunları söyledi:

    “Laboratuvarımızda hem bez hem de cerrahi maskelere standart ve yönetmeliğe uygun olarak bakteri tutuculuğu yani bakteri geçirgenlik testi hem de maskenin ne kadar temiz üretildiğini gösteren şartları gösteren test yapıyoruz. Maske ağzımızda takılıyken ne kadar nefes alabildiğimizi ve ne kadar rahat konuşabildiğimizi gösteren ‘nefes alabilirlik’ testi uyguluyoruz. Üretici firmalarımız ürettikleri ürünleri belgelendirmek için kendi talepleriyle bize başvuruda bulunabiliyor. İyi değerler gördüğümüz gibi standart gerekliliği karşılamayan numunelerle de karşılaşıyoruz. Özellikle maske satın alırken bildiğimiz yerlerden, güvenilir ürünleri satın almaya dikkat etmemiz gerekiyor. Cerrahi maskelerde daha az sıkıntı görmekle beraber özellikle boyalı ve baskılı kumaş ve bez maskelerde çok boyalı ve baskılı olması sebebiyle birkaç saat yüzümüzde kalması sebebiyle sıcaklık ve nem gibi negatif koşulları göz önüne alırsak kanserojen boyalardan ya da alerji yapabilecek bazı boyalardan etkilenebiliriz. Bu maskeleri çocuklarımız da kullanıyor. Bez maskelerin boyalarına dikkat etmek gerektiğinin altını çizmek istiyoruz.”

    “ONAYLANMIŞ ÜRÜNLERİ KULLANMAYA DİKKAT ETMELİYİZ”

    Maskelerin eczanelerden ve güvenilir yerlerden alınması gerektiğini ifade eden Sevim Razak, şöyle devam etti:

    “Mutlaka maske kullanmak zorundayız. Maske artık hayatımızın vazgeçilmez bir parçası. Bilinen yerlerden, paketlenmiş ürünleri almayı tercih etmeliyiz. Onaylanmış ürünleri kullanmaya dikkat etmeliyiz. Çok baskı ve boyalı numuneleri kullanırken biraz daha dikkatli olmak gerekiyor. Boyalı bez maskelerde numuneler boyanmış ve baskı işleminden geçmiş olarak bize geldiği için bunların ön testlerinin yapılıp yapılmadığını bilmiyoruz. Bize başvuru olduğu zaman maske test yönetmeliğine göre oluyor ya da müşteri kendi talebiyle, kendi kriterleri gereği alerjen ve kanserojen madde boya kontrolü yaptırmış olabilir. Bunun haricinde biraz daha dikkatli ve titiz davranmamız gerekiyor.”

  • Bursa’da üretildi! Yaz sıcağına karşı serinlik veren maske

    Bursa’da üretildi! Yaz sıcağına karşı serinlik veren maske

    Bursa’da bir tekstil firmasınca üretilen antibakteriyel, nefes alınabilirliği yüksek ve su iticilik özelliği bulunan maskeler, “cool fresh” adlı kimyasal uygulamayla sıcak havalarda, maskenin yüze temas ettiği bölgede 4-5 derece serinlik hissi oluşturuyor.

    Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi’nde örme polyester, naylon kadın giyim kumaşı imal eden firma, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını sürecinde yıkanabilirlik özelliğiyle birden fazla kullanım imkanı sunan maskelerin üretimine başladı.

    https://youtu.be/OjJCYzQN5Vk

    Neopren kumaşa antibakteriyel, su iticilik ve 25-30 yıkamaya kadar dayanıklılık özellikleri uygulayan, böylece nefes alınabilir ergonomik maskeler üreten şirket, yapılan Ar-Ge çalışmalarının ardından standart maskelerine yaz sıcağına karşı kullanım kolaylığı sağlayan serinlik verici bir özellik ekledi.

    Maskeler, yapılan kimyasal uygulamayla, nefes verildiğinde ortaya çıkan karbondioksit gazı ile tepkimeye giriyor ve burada oluşan endotermik tepkime sonucu, maskenin yüze temas ettiği alanda 4-5 derece serinlik oluşuyor.

    “D vitamini uygulamasının da cilde yararlı olduğunu gördük”

    Bursa’da 2011’den bu yana faaliyet gösteren firmanın sahibi Levent Tümer, AA muhabirine yaptığı açıklamada, scuba ya da dalgıç olarak da anılan puf kumaşlara antibakteriyel, en az 25-30 yıkamaya dayanıklılık ve su iticilik özellikleri uygulayıp belgelendirdiklerini söyledi.

    Maske üretiminde kullanılan kumaşların Dünya Sağlık Örgütünün tavsiye ettiği maske kumaşıyla birebir örtüştüğünü, ürünün bakteri filtrasyon özelliği bulunduğunu, N95 maske ayarında, virüsleri yüzde 95-98 tutan bir özellikte olduğunu belirten Tümer, şöyle devam etti:

    “Maskelerimiz, 280 gram ağırlığında, üç katmanlı. Yaz aylarının gelmesiyle sıcak havalarda maskenin rahatsız etmemesi için ne yapabileceğimizi düşündük ve ‘cool fresh’ denilen bir kimyasal uygulama yaptık. Bu uygulamayla nefes verdiğimiz zaman vücudumuzdan çıkan karbondioksit gazı, maskede uygulanan kimyasalla tepkimeye giriyor. Oluşan endotermik tepkime sonucu, maskenin yüze temas ettiği yerlerde 4-5 derece serinlik hissi oluşuyor. Biz, bunu uyguladık. Test sonuçlarını değerlendirip müşterilere sunduk. Üretime devam ediyoruz. Serinlik verici uygulamanın yanı sıra maskelere D vitamini uyguladık. Güneşe çıktığımızda maskenin takıldığı yerler güneş görmediği için D vitamini ve aloe veralı uygulama yapıyoruz. Olumlu tepkiler alıyoruz.”

    Maskelere Afrika ülkelerinden talep

    Tümer, bir maskeye dört uygulama yapıldığına dikkati çekerek, “Zaten standart ürünümüz, antibakteriyelli ve su iticili. İlaveten opsiyonel olarak eklediğimiz bu özelliklerin bazıları uygulandıktan sonra maske kurutularak, tekrar işlemden geçiriliyor.” dedi.

    Maske testlerinin Bursa Teknoloji Koordinasyon ve Ar-Ge Merkezinde yapıldığını aktaran Tümer, “Test değerlerini aldık. Vücuda herhangi bir zararı yok. Aksine D vitamini uygulamasının cilde yararlı olduğunu gördük. Aloe veranın da deri bölgesinde iyileştirici ve rahatlatıcı özelliği var. Aloe veralı bir cilt kreminden nasıl yararlanıyorsanız aynı şekilde maskeyi taktığınızda da bu bitkiden yararlanıyorsunuz.” diye konuştu.

    Tümer, “cool fresh” uygulamalı maskelere Etiyopya, Cezayir, Ruanda gibi Afrika ülkelerinden, D vitaminli maskelere de özellikle İngiltere’den talep geldiğini ve bu bölgelere ihracat yaptıklarını ifade etti.

    Maskelerin minimum 30 yıkamaya kadar özelliğini koruduğunu belirten Tümer, 30 yıkamadan sonra özelliğin yavaş yavaş kaybolduğunu kaydetti.

  • Uludağ Üniversitesi’nden bez maskeye AR-GE desteği

    Uludağ Üniversitesi’nden bez maskeye AR-GE desteği

    Bursa Uludağ Üniversitesi’nin (BUÜ) Ar-Ge desteği verdiği Bursalı tekstil firması, ürettiği yıkanabilir ve virüsü engelleyen bez maskeler için FDA (U.S. Food and Drug Administration) onayı ve CE belgesi almayı başardı. Dünyanın birçok ülkesinden sipariş almaya hazırlanan firma sahibi, ürettiği ilk 10 bin maskeyi Üniversite Hastanesi’ne bağışladı.

    Maske bağışı için gelen konuklarını makamda ağırlayan BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, Türkiye’de Mart ayında görülmeye başlanan koronavirüs için alınan önlemler kapsamında toplu alanlarda maske kullanımının zorunlu hale getirildiğini hatırlattı. Türkiye’de ve tüm dünyada ciddi bir maske ihtiyacının oluştuğuna işaret eden Rektör Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz; “Maske üretim kapasitesinin artması kaçınılamaz bir durum oldu. Bu kadar yoğun bir talebin tek kullanımlık cerrahi maskeler ile karşılanması mümkün görülmüyordu. Çözüm ise yıkanıp tekrar kullanılabilen, biyosidal özelliğe sahip olan bez maskelerin üretilmesinden geçiyordu. Ancak burada önemli olan ise bu tür bez maskelerin yeterli koruma faktörüne sahip olmalarıdır. Türkiye’nin yeni tip koronavirüsle (Covid-19) mücadelesine katkı sunmak için Bursa Uludağ Üniversitesi ve BUTEKOM ortaklığı ile bez maske geliştirilmesi konusunda çeşitli tekstil firmalarına Ar-Ge desteği veriyoruz” diye konuştu.

    Sonuçları pandemi bilim kurulu ile paylaşılacak

    Ortaklaşa yürütülen çalışmalar kapsamında Bursa firması Altınsu Tekstil ile de önemli bir işbirliği ortamı oluşturduklarını kaydeden Prof. Dr. A. Saim Kılavuz; “Firma bünyesinde yapılan Ar-Ge çalışmaları kapsamında anti-mikrobiyal iplik ve kumaş üretimi gerçekleştirildi. Elde edilen maskelerin bakteri filtrasyon etkinlikleri test edildi. Elde edilen sonuçlar maskelerin yüzde 98,8 bakteriyel filtreleme verimliliğine sahip olduğunu gösterdi ve EN 14683:2019 Avrupa Standardına uygun olduğu belgelendi. Bu koruma düzeyi Medikal Maske Tip 2 sınıfına tekabül etmektedir. Ayrıca ürün FDA tarafından da onaylanarak yurtdışına ihraç edilmesinin de önü açılmıştır. Maskelerin anti-bakteriyel testleri üniversitemiz mikrobiyoloji laboratuvarlarında gerçekleştirilmekte olup, sonuçlar Pandemi Bilim Kurulu ile de paylaşılacaktır. Üniversite olarak bu tür çalışmalarla hem ülkemize hem de sektörlere değer katmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

    Tüm yasal süreç bitti, ürün kullanılmaya hazır

    Ziyarette konuşan Altınsu Tekstil San. Tic. A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Altınsu ise Kestel Barakfakih Organize Sanayi Bölgesi’nde iplik ve kumaş üretimi konusunda faaliyet gösteren yaklaşık 500 kişilik bir işletme olduklarını vurguladı. İşletmelerinin 1 milyon metre/ay kumaş ve 20 ton/gün iplik üretim kapasitesine sahip olduğunu açıklayan Hasan Altınsu; “Maske üretimi olarak da günlük 1 milyon adet kapasitemiz mevcuttur. Firmamız ulusal ve uluslararası standartlarda bir üretim yapmakta ve üretimin büyük kısmını ihraç etmektedir. Akredite laboratuvarlarda test edilerek anti-mikrobiyal etkinlik yüzde 99 üzerinde tespit edilmiştir. Koruyucu maskemiz; lif polimer yapısı içerisine gümüş iyonlarının eklenmesi ile üretilen antimikrobiyal iplikten elde edilen kumaş ile üretilmiştir. Akredite laboratuvar testleri, CE Belgesi ve tüm yasal sertifikasyonları tamamlanarak ürün kullanıma hazır hale getirilmiştir. Ülkemizin geçtiği bu süreçte bu zorluğun aşılmasına ciddi bir katkı sunacağımızı, sonrasında da ülkemizin gelişimi için bizim de bu ürünlerimizle bir fark oluşturacağımıza inanıyoruz. Bu çalışmalarda destek aldığımız başta Uludağ Üniversitesi ve BUTEKOM’a şükranlarımızı sunarız. Ürünlerimizden Uludağ Üniversitesi personelinin kullanımı için de en az 10 bin adet bağış yapılacaktır” dedi.

    Maskenin üretildiği iplik ve kumaş virüse karşı etkili

    BUTEKOM ile yürütülen projelerin koordinatörlük görevini üstlenen Prof. Dr. Mehmet Karahan da antimikrobiyal tekstil ürünlerinin üretiminde değişik yöntemler uygulanabildiğine işaret etti. En etkin ve kalıcı yöntem antimikrobiyal maddenin lif çekimi esnasında lif polimer yapısı içerisine eklenmesi yöntemi olduğunu aktaran Prof. Dr. Mehmet Karahan; “Bu maskelerin üretiminde iplik üretimi esnasında lif polimer yapısı içerisine gümüş iyonlarının eklenmesi ile tüm kullanım ömrü boyunca yıkamaya karşı tamamen dirençli bir maske üretimi gerçekleştirilmiştir. Genel olarak piyasada yaygın olan yöntem kimyasal işlemle apre esnasında kumaşa antibakteriyel özellik kazandırma işlemidir. Bu tür ürünlerde anti bakteriyel etkinlik en fazla 5 yıkamaya kadar devam edebilmektedir. Oysa bu üründe yıkama sayısında bir sınırlama yoktur. Üretilen iplik ve kumaşta ülkemizde yaptırdığımız akredite laboratuvar testlerinde mikroorganizmaları yüzde 99 oranında yok ettiği raporlanmıştır. Asıl önem arz eden husus ürettiğimiz iplik ve kumaşın virüse karşı da etkin olduğu hususudur. Üretilen iplik ve kumaş ürününün içerisindeki gümüş iyonları mikro organizmaların hücre zarını yırtarak DNA ve RNA’ sının kendilerini tekrarlayarak çoğalmaları özelliğini yok eder. Ayrıca iplik ve kumaş ürünün içerisinde bulunan anti mikrobik ajan olan gümüş iyonu ipliğin içerisine hapsedildiğinden dolayı ürün üzerinde uzun süreler etkinliğini korur. Konforlu, kullanımı kolay ve estetik yapıdadır. 60 derecede yıkanıp tekrar kullanılabilir. Burun telli ve yüzde 100 polyester bir üründür” diye konuştu.

    Numune maskeleri teslim alan BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, çalışmaya destek veren herkese teşekkür etti.