Etiket: bildiri

  • İslam İşbirliği Teşkilatı nihai bildirisi yayımlandı

    İslam İşbirliği Teşkilatı nihai bildirisi yayımlandı

    İİT 15. Zirvesi, Gambiya’nın ev sahipliğinde başkent Banjul’da 4-5 Mayıs tarihlerinde gerçekleşti. Dışişleri Bakanlığı verilerine göre; 2023 yılı içinde tüm dünyada 602 ırkçı, yabancı düşmanı ve İslam karşıtı saldırı gerçekleşti. Zirve sonrasında alınan kararlardan biri, Büyükelçi Mehmet Paçacı İİT Genel Sekreteri’nin İslamofobi Özel Temsilcisi olarak atandı.
    Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgiye göre Zirve’de, İsrail’in savaş ve insanlık suçlarının önlenmesine dönük diplomatik, ekonomik ve siyasi her türlü tedbiri alma çağrısında bulunuldu. İİT kararlarını uygulamayan üye devletlere karşı, üyeliğin askıya alınması dahil, hukuki tedbirler uygulanması ve bu konuyu ele almak üzere bir toplantı düzenlenmesi karara bağlandı. İsrail’le işbirliği yapan ülkelerin soykırıma varan suçlara ortaklık ettiği vurgulanırken Filistinlilere koruma sağlanması kararı alındı. Türkiye’nin önerileri sonucu kararlara eklenen tedbirler şu şekilde:
    “Gazze’deki suçlardan sorumlu özel ve tüzel kişilerin varlıklarının dondurulması, İsrail’in uluslararası spor, kültürel ve ekonomik etkinlik ve faaliyetlerden men edilmesi yönünde çaba harcanması, İsrail’in uluslararası örgüt ve forumlardan ihracı konusunda çaba harcanması, üye devletlere Uluslararası Adalet Divanındaki soykırım davasına müdahil olma çağrısı.”
    Ayrıca, 2025 yılında gerçekleştirilecek Dışişleri Bakanları Konseyi toplantısının Türkiye’de yapılması kararlaştırıldı.

    PKK/PYD/YPG terör örgütleri ortak tehdit

    Zirve’de Kıbrıs meselesine ve Batı Trakya Türk azınlığın durumuna ilişkin konularda İslam dünyasının dayanışmasını teyit eden kararlar alınırken, nihai bildiride PKK/PYD/YPG terör örgütlerinin ortak tehdit olduğu karara bağlandı.

  • Türkiye-İtalya zirvesi ardından ortak bildiri

    Türkiye-İtalya zirvesi ardından ortak bildiri

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile İtalya Başbakanı Mario Draghi’nin başkanlığında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde gerçekleştirilen Türkiye-İtalya 3. Hükümetlerarası Zirve’sinin ardından ortak bildiri yayımlandı. Türkiye ve İtalya’nın, Avrupa’da ve Akdeniz bölgesinde tarih boyunca ortak değerler, ilkeler ve hedefler etrafında birleştiği ifade edilen bildiride, bu kayda değer sağlam temelin, iki ülkenin her alanda iş birliğini geliştirmelerini temin ettiği belirtildi.

    Bölgesel ve uluslararası konularda birbirleriyle yakın işbirliği ve eşgüdüme sahip iki NATO Müttefiki ve G20 ortakları olarak, Türkiye ve İtalya’nın Avrupa ve ötesinde uluslararası barış ve istikrara önemli katkılarda bulunmakta olduklarının belirtildiği bildiride, “3. Zirve, Ukrayna-Rusya savaşı, gıda ve enerji güvensizliği, Covid-19 salgını sonrası normalleşme süreci, düzensiz göç ve iklim değişikliğinin yanı sıra, birbiriyle uyumlu mukabele ve acil insani müdahale gerektiren doğal afetler gibi bölgesel ve küresel ölçekte önemli gelişmelerin yaşandığı bir dönemde toplanmıştır. Bu arka plan temelinde, 3. Zirve iki ülkeye her alanda ikili ve çok taraflı işbirliğini gözden geçirme ve ilgili kamu kurumlarının, parlamentolarının, iş dünyasının, akademinin, araştırma merkezlerinin ve sivil toplumun aktif katılımıyla bu işbirliğini daha da geliştirmenin yollarını ve araçlarını gözden geçirme fırsatını vermiştir. Bu vesileyle, Taraflar açık ve samimi diyaloğu sürdürme konusundaki ortak arzularını yinelemiş ve gelecekteki işbirliğine yönelik irade ve kararlılıklarını teyit etmişlerdir” ifadelerine yer verildi.

    Bildiride bir sonraki zirvenin İtalya’da yapılmasının planlandığı ve tarafların, ekonomi ve ticaret konusunda daha yakın diyaloğu sürdürme ve bu alandaki gelişmenin güçlendirilmesine yönelik ortak yaklaşımları tanımlama ve uygulama konusundaki kararlılıklarını vurgulandı.

    “Karşılıklı doğrudan yatırım seviyesini artırmak için Türk ve İtalyan yatırımcıları daha fazla teşvik etmeye karar vermişlerdir”

    Bildiride Covid-19 salgınına rağmen, 2021 yılında ikili ticaret hacminin tarihi bir rekorla hızlı ve güçlü bir şekilde toparlanmasının taraflarca memnuniyetle karşılandığı kaydedilirken tarafların, bu büyüme eğilimini sürdürmek ve 30 milyar dolarlık ikili ticaret hacmi hedefine ulaşmak için birlikte çalışma konusundaki ortak iradelerini, karşılıklı ticareti ve ilgili pazarlara erişimi daha da teşvik etmek ve kolaylaştırmak suretiyle gerçekleştireceklerini teyit ettikleri ifade edildi. Ayrıca bildiride. “Bu bağlamda taraflar, Ortak Ekonomi ve Ticaret Komisyonu (ETOK) Toplantısının ve İş Forumu’nun 2022 yılının son çeyreğinde düzenlenmesinde mutabık kalmışlardır. Taraflar, iki ülke arasındaki doğrudan yatırımların ekonomik ilişkilerinin önemli bir boyutunu oluşturduğuna inanmaktadır. Bu nedenle, karşılıklı doğrudan yatırım seviyesini artırmak için Türk ve İtalyan yatırımcıları daha fazla teşvik etmeye karar vermişlerdir. Taraflar, ticari ilişkilerin geliştirilmesinde karayolu taşımacılığının önemini göz önünde bulundurarak, bu sektördeki paydaşların mevcut ihtiyaçlarını karşılamak için Kara Ulaştırması Karma Komisyon Toplantısının uygun olan en yakın zamanda yapılması gerekliliğini teyit etmişlerdir” denildi.

    Bildiride Türkiye-AB ilişkilerine yönelik ise, “Taraflar, Türkiye-AB ilişkilerinin, Türkiye’nin katılım perspektifi ve Türkiye’nin tüm Avrupa kıtasının istikrar ve refahına olabilecek katkısı temelinde, daha fazla geliştirilmesinin öneminin altını çizmişlerdir. Gümrük Birliği’nin uygulanmasındaki mevcut sorunların giderilmesi ve Gümrük Birliği’nin güncellenmesi müzakerelerine başlanması dahil, her seviyede ve geniş konu yelpazesinde diyaloğu artırarak Türkiye’nin AB perspektifinin güçlendirilmesi amacıyla, Türkiye-AB ilişkilerinin tüm boyutlarının geliştirilmesine yönelik gelecekteki olabilecek adımların araştırılması konusunda mutabık kalmışlardır. Taraflar ayrıca, Türkiye-AB vize serbestisi diyaloğu, göç işbirliğinin yenilenmesi, terörle mücadele işbirliğinin güçlendirilmesi ve katılım öncesi fonlar (IPA) ve çeşitli AB programları/mekanizmaları bağlamında mevcut işbirliğinin derinleştirilmesi gibi önemli alanlarda somut sonuçlar elde etmek için çabalarını koordine etmek konusunda mutabık kalmışlardır” açıklamasına yer verildi.

    “Taraflar, terörle mücadele, güneyden kaynaklanan tehditler ve sınamalar gibi konulara ilişkin 360 derece yaklaşımı temelinde işbirliğini güçlendirme konusundaki kararlılıklarını vurguladı”

    Bildiride ayrıca, “NATO Madrid Zirvesinde alınan kararlar ve yeni Stratejik Konsept çerçevesinde taraflar, terörle mücadele başta olmak üzere özellikle güneyden kaynaklanan tehditler ve sınamalar gibi konulara ilişkin olarak 360 derece yaklaşımı temelinde işbirliğini güçlendirme konusundaki kararlılıklarını vurgulamışlardır. Taraflar, uzun süredir devam eden işbirlikleri temelinde NATO-AB Stratejik ortaklığının güçlendirilmesinin önemini ve AB Üyesi Olmayan Müttefiklerin, ve bu bağlamda Türkiye’nin AB savunma çabalarına tam katılımının bu ortaklığın gelişmesi için gerekli olduğunu teyit etmişlerdir. Türk ve İtalyan savunma sanayii şirketlerinin son yıllarda başarıyla sonuçlandırdıkları ortak projelere ve bu işbirliğini ilerletmeye yönelik siyasi iradeye değinen Taraflar, savunma sanayiinin hem mevcut hem de gelecekteki ilişkileri açısından kilit bir rol oynadığını teyit etmişlerdir. Bu çerçevede Taraflar, ‘Savunma Sanayii Alanında Gizlilik Dereceli Bilgilerin Karşılıklı Korunmasına İlişkin Anlaşma’nın imzalanmasını memnuniyetle karşılamışlardır” denildi.

    Kültür, Eğitim, Bilim, Gençlik, Spor ve Arşiv Alanlarında İlişkilere yönelik ise, “Taraflar, 1951 tarihli Kültür Anlaşması temelinde sürdürülen kültür, eğitim, bilim, gençlik, spor ve arşiv alanlarındaki mevcut işbirliğini daha da ilerletme ve güçlendirme konusundaki kararlılıklarını teyit etmişlerdir. Turizmin halklar arasındaki etkileşimin canlanması üzerindeki etkisini dikkate alarak teşvik ve tanıtım faaliyetlerini destekleme iradelerini yinelemişlerdir” ifadeleri kullanıldı.

    “Temiz enerjiye geçişe, yenilenebilir enerji, enerji verimliliği ve altyapıları, hidrojenin yanı sıra gaz sektörünün de dahil edilmesinin önemi vurgulandı”

    Tarafların terörün her biçim ve tezahürüne karşı etkin mücadele hedefi doğrultusunda işbirliği iradelerinin de vurgulandığı bildiride ,”Paris Anlaşması’na üye ve G20’deki ortaklar olarak Taraflar, 1,5 derecelik artış hedefi için, karbon tarafsızlığı veya net sıfır sera gazı emisyonlarını yüzyılın ortasına kadar veya bu dönem civarında sağlamak amacıyla çevre koruma ve iklim eylemi alanında işbirliğini artırma taahhütlerini teyit etmişlerdir. Taraflar, “Güney Gaz Koridoru”nda ortaklar olarak enerji çeşitlendirmesi konusundaki sağlam işbirliğini kıymetlendirmişler ve enerjinin kapsayıcı değerini Akdeniz’de de ortak büyüme, güvenlik ve refah faktörü olarak kabul ederek işbirliklerini ilerletme konusundaki kararlılıklarını yinelemişlerdir. Bu nedenle Taraflar, arz güvenliğini ve çeşitlendirmeyi sağlamak için enerji alanında devam eden işbirliğini ilerletme konusundaki kararlılıklarını yinelemişlerdir. Temiz enerjiye geçişe, yenilenebilir enerji, enerji verimliliği ve altyapıları, hidrojenin yanı sıra gaz sektörünün de dahil edilmesinin önemini vurgulamışlardır” denildi.

    Ukrayna’nın bağımsızlığına, egemenliğine ve toprak bütünlüğüne verdikleri destek vurgulandı

    Bildiride Rusya – Ukrayna savaşına yönelik, “Taraflar, Rusya Federasyonu’nun Ukrayna’ya karşı yürüttüğü haksız ve hukuksuz savaş karşısında Ukrayna ile dayanışmalarını ve Ukrayna’nın bağımsızlığına, egemenliğine ve toprak bütünlüğüne verdikleri desteği ifade etmişler; Ukrayna’ya barışın en kısa sürede getirilmesine yönelik çabalarını sürdürme iradelerini yinelemişlerdir. Taraflar, Ukrayna’dan tahıl ihracatının önündeki engelleri kaldırmak için acil önlemler alınması gerektiğini vurgulayarak, benzer insani konularda BM ve ilgili diğer kuruluşlarla birlikte çalışma konusundaki kararlılıklarını yinelemişlerdir. Taraflar, eşgüdüm ve işbirliklerini arttırarak küresel gıda güvenliğine yönelik girişimlere katkıda bulunmayı sürdüreceklerini teyit etmişlerdir. Taraflar, Türkiye’nin İtalya öncülüğünde 8 Haziran 2022 tarihinde Roma’da başarıyla gerçekleştirilen “Gıda Güvenliği Krizine İlişkin Akdeniz Bakanlar Diyaloğu” eşbaşkanlığının bu yöndeki çabalar bağlamında olumlu bir adım teşkil ettiğini vurgulamışlardır” ifadelere yer verildi.

    Uluslararası Platformlarda İşbirliğinin de gündeme getirildiği bildiride, “Taraflar, bölgesel ve uluslararası barış, güvenlik ve istikrara katkıda bulunmak amacıyla düzenli stratejik diyaloğu sürdürme konusundaki kararlılıklarını ve merkezinde Birleşmiş Milletler’in (BM) bulunduğu çok taraflılığa olan bağlılıklarını bir kez daha teyit etmişlerdir. Bu bağlamda Taraflar, BM’nin reforma tabi tutulması dahil BM bünyesinde devam eden ikili işbirliğinden duydukları memnuniyeti dile getirmişler ve BM sisteminin barış ve güvenlik, kalkınma ve insan hakları olmak üzere üç ayağını korumayı taahhüt etmişlerdir” ifadelerine yer verildi.

    “Taraflar, düzensiz göçle mücadelede Türkiye-AB 18 Mart 2016 Bildirisi’nin uygulanması da dâhil olmak üzere uluslararası işbirliğinin önemini vurguladı”

    Bildiride ayrıca düzensiz göçle ilgili de, “Taraflar, Doğu ve Orta Akdeniz göç yolları da dahil olmak üzere son zamanlarda ortaya çıkan göç eğilimlerini ele almışlardır. Taraflar ayrıca, düzensiz göçle mücadelede Türkiye-AB 18 Mart 2016 Bildirisi’nin uygulanması da dâhil olmak üzere uluslararası işbirliğinin önemini vurgulamışlardır. Geri dönüşlerin, yeniden yerleşimlerin ve mali yardımın, iyi işbirliği ve adil yük paylaşımını sağlamak için Bildirinin öngördüğü kilit araçlar olduğunu yinelemişlerdir. Taraflar, göç akımlarıyla ilgili düzenli istişarelerin başlatılması ve bu alandaki en iyi uygulamaların paylaşılması için İtalyan Göç Fonu’nun bir projesinin uygulanması konusunda mutabık kalmışlardır” ifadeleri kullanıldı.

    Doğu Akdeniz Bölgesi ve Libya ve Suriye meselesine yönelik ise, “İki deniz kıyısı ülkesi olarak taraflar, artan enerji riskleri karşısında, Akdeniz’de seyrüsefer serbestisinin ve kapsayıcı bir işbirliğinin teşviki konusunda mutabık kalmışlardır. Taraflar, hakkaniyet temelinde bir çözüme ulaşmak amacıyla deniz sınırı ihtilaflarının, uluslararası hukuk temelinde mutabakata varılarak çözülmesinin önemini vurgulamışlardır. Taraflar, gerekli koşullar sağlandığı takdirde, Doğu Akdeniz konulu Çok Taraflı Konferansın gerçekleştirilmesinin bölgede kapsayıcı bir işbirliği mekanizması kurulması için bir fırsat olduğunu belirtmişlerdir. Taraflar, ülkede şiddete veya daha büyük bölünmelere yol açabilecek tek taraflı eylemleri kesin olarak reddederek, Libya’nın egemenliğine, toprak bütünlüğüne ve ulusal birliğine olan güçlü bağlılıklarını bir kez daha teyit etmiş; özgür, adil ve ülke çapında cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerinin mümkün olan en kısa sürede sağlam bir yasal temelde yapılmasının önemini vurgulamışlardır. Libya’nın öncülüğü ve sahipliğinde, BM’nin kolaylaştırdığı siyasi sürece desteklerini yinelemişlerdir. Taraflar Suriye’deki krizle ilgili derin endişelerini dile getirmiş ve BM Güvenlik Konseyi’nin 2254 sayılı Kararı uyarınca, Suriye’de sürmekte olan çatışmaya siyasi çözüm bulmayı amaçlayan ve BM’nin kolaylaştırdığı siyasi sürece desteklerini yinelemişlerdir. Bu bağlamda Taraflar, Suriye’deki grupları Anayasa Komitesi’nde anlamlı ve yapıcı müzakerelere katılmaya teşvik etmektedirler. Taraflar, BM Güvenlik Konseyi’nin 2585 sayılı Kararı uyarınca Suriye’deki insani krizin acilen ele alınması gerektiğinin altını çizmişler ve BM Güvenlik Konseyi üyelerine Kararın yenilenmesi için çağrıda bulunmuşlardır. Taraflar ayrıca, mülteciler sorunu ve mültecilerin güvenli, gönüllü ve insan onuruna yakışır şekildeki geri dönüşleri de dahil olmak üzere Suriye krizinin tüm yönleriyle ilgili detaylı istişarelerine devam etme kararı almışlardır” değerlendirilmesi yapıldı.

    Bildirinin sonuç beyanları

    Bildirinin sonuç beyanları ise şu şekilde:

    “Taraflar düzenli ve üst düzeydeki ikili görüşmeleri sürdürme hususunda mutabık kalmışlardır.

    Taraflar ayrıca ikili ve AB konularındaki düzenli toplantıları, Doğu Avrupa, Akdeniz Bölgesi, Orta Doğu, Balkanlar, Asya ve Afrika’daki ve diğer ilgili uluslararası meselelerdeki gelişmelere ilişkin ve bölgesel hususlardaki istişareleri sürdürmeye karar vermişlerdir.

    Taraflar, ilgili Dışişleri Bakanlıklarının Diplomasi Akademileri ve Stratejik Araştırma Merkezleri ve/veya politika planlama birimleri arasındaki işbirliğini yoğunlaştırma konusunda anlaşmışlardır.

    Taraflar, iki ülkeyi ilgilendiren dış politika konularındaki kamu diplomasisinde işbirliğini güçlendirme ve stratejik iletişim yaklaşımlarını ele alma hususunda mutabık kalmışlardır.

    Zirve vesilesiyle aşağıdaki anlaşmalar imzalanmıştır. Taraflar, bu anlaşmaların imzalanmasının, hâlihazırda geniş çerçeveli bir anlaşma altyapısından yararlanan ikili ilişkilerini daha da geliştireceğine olan inançlarını vurgulamışlardır.”

    İki ülke arasında 9 anlaşma imzalandı

    İki ülke arasında görüşmelerin ardından çeşitli alanlarda iş birlikleri içeren 9 anlaşma imzalandı.

    Buna göre, “Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanlığı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) ile İtalya Cumhuriyeti Bakanlar Konseyi Başkanlığı Sivil Koruma Dairesi Arasında Sivil Koruma Alanında İşbirliğine İlişkin Mutabakat Muhtırası” AFAD Başkanı Yunus Sezer ile İtalya’nın Ankara Büyükelçisi Giorgio Marrapodi tarafından imza altına alındı.

    “Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı ile İtalya Ekolojik Dönüşüm Bakanlığı arasında Sürdürülebilir Kalkınma Alanında İşbirliği Mutabakat Zaptı” Strateji ve Bütçe Başkanı İbrahim Şenel ile İtalya Ekolojik Dönüşüm Bakanı Roberto Cingolani tarafından imzalanırken “Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) ile İtalya Dışişleri ve Uluslararası İşbirliği Bakanlığı Arasında Bilimsel ve Teknolojik İşbirliği Uygulama Programının 2023-2025 Yılları İçin Yenilenmesine Yönelik Ortak Açıklama” Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ile İtalya Dışişleri ve Uluslararası İşbirliği Bakanı Luigi Di Maio tarafından imza altına alındı.

    “Türkiye Cumhuriyeti Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile İtalya Ekonomik Kalkınma Bakanlığı arasında Mikro, Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler Alanında İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptı’ Sanayi ve Teknoloji Bakanı Varank ile Ekonomik Kalkınma Bakanı Giancarlo Giorgetti tarafından imzalandı.

    İki ülke hükümetleri arasında “Savunma Sanayiinde Gizlilik Dereceli Bilgilerin Karşılıklı Korunmasına İlişkin Anlaşma” Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ile İtalya Savunma Bakanı Lorenzo Guerini tarafından imza altına alındı.

    İki ülke hükümetleri arasında “Sürücü Belgelerinin Karşılıklı Olarak Tanınması ve Değiştirilmesine İlişkin Anlaşma”ya İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile İtalya İçişleri Bakanı Luciana Lamorgese imzaladı.

    “Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı ve İtalya Dışişleri ve Uluslararası İşbirliği Bakanlığı Arasında Siyasi İstişarelere İlişkin Mutabakat Zaptı” ve “Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı ve İtalya Dışişleri ve Uluslararası İşbirliği Bakanlığı Arasında Diplomatların Eğitimi Alanında İşbirliği Mutabakat Muhtırası” Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile İtalya Dışişleri ve Uluslararası İşbirliği Bakanı Di Maio tarafından imzalandı. Çavuşoğlu ile Di Maio daha sonra, “Antalya Diplomasi Forumu (ADF) ile MED Diyalogları Arasında İşbirliği Niyet Mektubu”nu da imzaladı.

  • 9 AB ülkesine sert tepki

    9 AB ülkesine sert tepki

    Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Büyükelçi Tanju Bilgiç, Avrupa Birliği (AB) üyesi Güney Avrupa Ülkeleri (MED9) Zirvesi’nde kabul edilen ortak bildiriye ilişkin, “Doğu Akdeniz, Kıbrıs ve düzensiz göç konusundaki bölümleri taraflı, vizyonsuz ve gerçeklerden kopuktur” dedi.

    Bakanlık Sözcüsü Bilgiç, AB üyesi Güney Avrupa Ülkeleri Zirvesi sonunda kabul edilen ortak bildiri hakkındaki soruya yazılı cevap verdi.

    Sözcü Bilgiç, “AB’nin dokuz üyesinin (Fransa, GKRY, Hırvatistan, İspanya, İtalya, Malta, Portekiz, Slovenya, Yunanistan) 17 Eylül 2021 tarihinde Atina’da yaptıkları zirve sonucunda yayınlanan ortak bildirinin, Doğu Akdeniz, Kıbrıs ve düzensiz göç konusundaki bölümleri, önceki senelerde olduğu gibi taraflı, vizyonsuz ve gerçeklerden kopuktur. Sözkonusu bildiriye imza atan AB ülkelerini dayanışma kisvesi altında Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin körü körüne peşinden giderek izledikleri tek yanlı ve taraflı tutumlarını terk etmeye davet ediyoruz” dedi.

  • Bildiriye imza atan amirallerin ifadeleri ortaya çıktı

    Bildiriye imza atan amirallerin ifadeleri ortaya çıktı

    Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 104 emekli amiral hakkında “Devletin Güvenliğine ve Anayasal Düzene Karşı Suç İşlemek için Anlaşma” suçlamasıyla başlattığı soruşturma kapsamında gözaltı süreleri 4 gün uzatılan 10 şüpheli, haklarındaki iddialarla ilgili ifade verdi.

    “ÇOK UĞRAŞILAN BİR AMİRALİM”

    Gözaltındaki emekli amirallerin 5. Sulh Ceza Hakimliği’ndeki ifadeleri şu şekilde:

    Ramazan Cem Gürdeniz: Balyoz’dan ilk tutuklanan amiral benim. Mavi vatan kavramı bana aittir. Çok uğraşılan bir amiralim. Aynen o kötü günlerde olduğu gibi bugün de buraya geldiğimizde bazı radyo ve televizyon kanallarında uzatmanın yapıldığı bildirildi. Bu husus beni yaralamıştır. Bu süreçte kaçmak benim gibi birisine zaten yakışmaz. Gözaltı süreci sırasında tarafıma hiçbir belge verilmedi. Gözaltında Covid olma ihtimalimiz çok yüksektir. Bu nedenle Cumhuriyet Savcılığının gözaltı süresinin uzatılması talebinin reddine karar verilmesini talep ediyorum

    “DUYURU HAZIRLANDIĞINDA BEN YOLDAYDIM”

    Kadir Sağdıç: Ben 69 yaşındayım. Gözaltı koşullarının oluşmadığını düşünmekteyim. Gözaltına alınmama ilişkin tebliğ tutanağı bana veya avukatıma tebliğ edilmedi. Söz konusu duyuru hazırlandığı günlerde yoldaydım. Ben 40 ay balyoz davasında tutuklu kaldım. Bu süreçte anneme veda edemeden vefat etti. Yaşlı babam vardır. Kaçma durumum yoktur. Tansiyonum yüksektir. Bu konuda raporum vardır. Cumhuriyet Savcılığının gözaltı süresinin uzatılması talebinin reddine karar verilmesini talep ediyorum

    “ADALETLİ HAKİMLER KÜRSÜDE OLSUN DİYE BALYOZ DAVASINDA BEDEL ÖDEDİM”

    Ali Sadi Ünsal: Ben Balyoz davasında da haksız şekilde hürriyetimden yoksun bırakıldım. Adaletli hakimlerimiz kürsüde bulunsun diye bedel ödedim. 2010-2011 yıllarında kanser tedavisi gördüm, radyasyon tedavisi aldım. Bundan dolayı tükürük bezlerimin bir kısmını kaybettim, yutkunma zorluğu başladı. Böbreklerimde kanal genişlemesi var. Dolayısıyla idrar sorunu yaşıyorum. Çok yüksek miktarda kan değerlerim vardır. Kolesterolüm düşürülemediği için yüksek dozlu ilaçlar kullanmaktayım. Bel fıtığımda vardır. Gözaltı sürecinde zorlanmaktayım. Benim özel beslenme koşullarına ihtiyacım vardır. Emniyette verilen yiyecekleri bahsetmiş olduğum sağlık sorunları nedeniyle tüketemiyorum. 2 yıldan beri evimdeyim. Darp ve cebir iddiası dışında doktordan bir soruya muhatap olmadığım için size anlatmış olduğum hususları beyan etme gereği duymadım. Bu nedenlerle Cumhuriyet Savcılığının gözaltı süresinin uzatılması talebinin reddine karar verilmesini talep ediyorum

    “KAÇACAK BİRİSİ DEĞİLİM”

    Alaettin Sevim: Benim böbrek yetmezliğim vardır. Yüzde 50’den fazla fonksiyon kaybım vardır. Raporlarımı avukatım vasıtasıyla teslim ettim, ilaç kullanıyorum. Gözaltı koşulları bunu zorlamaktadır. Kaçacak birisi değilim. İstenildiği takdirde gelip ifade veririm. Bu nedenle Cumhuriyet savcılığının gözaltı süresinin uzatılması talebinin reddine karar verilmesini talep ediyorum

    “BALYOZ DAVASINDA KAÇMADIM, ŞİMDİ BÖYLE BİR DÜŞÜNCEM OLAMAZ”

    Bülent Olcay: Balyoz davasında 997 gün özgürlüğümden mahrum kaldım. O zaman kaçmadım. Bu dava sürecinde de böyle bir düşüncem olamaz. Nezarethane koşulları sağlık koşullarına uygun değildir. Sağlık sorunlarım vardır. Bu sorunları diğer şüphelilerin yanında söylemek istemiyorum. İleri yaşta olan anne ve babam en büyük endişemdir. Cumhuriyet savcılığının gözaltı süresinin uzatılması talebinin reddine karar verilmesini talep ediyorum

    “DİJİTAL METARYALİ KARARTMA İMKANIM OLMAZ”

    Türker Ertürk: Gözaltı sürecimin sonlandırılmasını talep ediyorum. Uzatmanın gayri hukuki olduğunu söylemek istiyorum. Kaçma şüphem yok, delil karartma şüphem yok. Üzerinde çalışılan materyal dijital materyaldir. Gözaltını bitirdiğiniz takdirde benim bu materyali karartmam, değiştirmem mümkün değildir. Ben 63 yaşındayım. Bu şartlar altında bağışıklık sistemim düşecektir. Covid olma ihtimalimiz çok yüksektir. Bu nedenlerle Cumhuriyet savcılığının gözaltı süresinin uzatılması talebinin reddine karar verilmesini talep ediyorum

    “SAĞLIĞIM İLE İLGİLİ RİSK OLUŞTU”

    Nadir Hakan Eraydın: Yaklaşık 1 ay önce kalp ameliyatı geçirdim. Ailemle dahi görüşmezken bu şartlarla karşılaştım. Ameliyat sonrası baş dönmesi atakları ve tansiyon atakları yaşamaktayım. Gözaltında kaldığım süre boyunca hayatım risk altındadır. Tedavimi uzun zamandan bu yana takip eden doktorum ile görüşme sağlayamadığım için tedavimin doğru bir şekilde ilerleyip ilerlemediğini bilemiyorum. Kullandığım ilaçlarda aksama olmuştur. Sağlığımla ilgili risk altında bulunduğumu düşünüyorum. Gözaltındayken sağlık koşullarım sebebiyle hastaneye kaldırıldım. Bu hususları doktora da aktardım. Soruşturmanın tamamlanarak serbest bırakılmamı talep ediyorum

    “GÖZALTI SÜRESİNİN UZATILMAMASINI TALEP EDİYORUM”

    Atilla Kezek: 65 yaşındayım. Yaşım gereği diyabet ve tansiyon rahatsızlığım vardır. Şu anda nezarethanede kalabalık koğuşlarda bulunmaktayız. Pandemi koşulları sebebiyle sağlığımızın risk altında bulunduğunu düşünüyorum. Cumhuriyet Savcılığının gözaltı süresinin uzatılması talebinin reddine karar verilmesini talep ediyorum

    Ergun Mengi: Nezarethane koşulları sağlık durumumuz için uygun değildir. Cumhuriyet Savcılığının gözaltı süresinin uzatılması talebinin reddine karar verilmesini talep ediyorum

    “BALYOZ DAVASINDA 3,5 YIL HAPİS YATTIM”

    Turgay Erdağ: Balyoz kumpasından 3,5 yıl hapis yatarak bedel ödemiş bir insanım. Gözaltına alınma sürecinde 90 yaşında alzheimer ve görme bozukluğu olan anne babamın yanında gerçekleştir. Nezarethane koşulları çok kötüdür. Pandemi sürecinde yaşanmaması gereken bir yerdir. Cumhuriyet savcılığının gözaltı süresinin uzatılması talebinin reddine karar verilmesini talep ediyorum

    BİLDİRİ SAATİ VE İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜ AŞAN CÜMLE

    Şüpheliler suçlamaları kabul etmediklerini ve çeşitli sağlık sorunları olduğunu belirterek gözaltı sürelerinin uzatılmamasını talep etti. Ankara 5. Sulh Ceza Hakimliği gözaltı süresinin 4 gün uzatılmasına karar vererek, gerekçesinde şu değerlendirmeyi yaptı: Üzerlerine atılı suçun vasıf ve mahiyeti, bildirinin yayınlanış saati, metin içeriğinde ifade ve düşünce özgürlüğü sınırlarını aştığı değerlendirilebilecek ‘Aksi halde, Türkiye Cumhuriyeti, tarihte örnekleri olan…’ gibi ifadelere yer verilmesi, metne imza atmış olan şüphelilerin aynı kuvvet komutanlığında belli bir kademe düzeyinde çalışmış bulunmaları ve bu hususa açıkça metinde yer vermiş olmaları, soruşturma kapsamında el konulan dijital materyallerin çokluğu, bu materyallerin şüphelilerin hem lehine hem de aleyhine delil niteliğinde olması, el konulan dijital materyallerin imaj/export incelemelerinin tamamlanmaması, HTS analiz çalışmalarının sürdürülmesi, şüpheli sayısının fazlalığı, henüz ifadelerinin alınmamış olması birlikte değerlendirildiğinde gözaltı tedbirinin soruşturma açısında zorunluluk arz ettiği, ayrıca şüphelilerin belirtmiş olduğu sağlık mazeretlerine ilişkin olarak gözaltında bulunmalarına engel teşkil edebilecek olduğuna dair yoruma muhtaç bulunmayan tıbbi rapor ve belgelerin sunulmadığı anlaşılmıştır.

    Mahkeme, sağlık sorunları yönünden ise doktor kontrolünden geçirilerek tedavilerinin yaptırılmasının mümkün olduğunu şüphelilere hatırlattı.

     

  • Bakan Akar’dan 104 amiralin bildirisine tepki

    Bakan Akar’dan 104 amiralin bildirisine tepki

    Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, 104 emekli amiralin Montrö bildirisine tepki göstererek “Bildirinin demokrasimize zarar vermekten, personelin moralini olumsuz etkilemekten, düşmanlarımızı sevindirmekten başka işe yaramadığı açıktır” dedi.

    Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar beraberinde Genelkurmay Başkanı Yaşar Güler ile emekli subay ve astsubayların temsilcisi TESUD ve TEMAD yönetimini kabul etti.

    Bakan Akar buradaki konuşmasında 104 emekli amiralin Montrö bildirisine değindi.

    Akar, bildirinin demokrasiye zarar vermekten, personelin moralini olumsuz etkilemekten, düşmanlarım sevindirmekten başka işe yaramadığının açık olduğunu belirtti.

    Milli Savunma Bakanı Akar, ”Türk Silahlı Kuvvetleri’nin başarılarını görmeyen, görmek istemeyen, hırs, ihtiras ve haset ile körleşenlerdir” ifadesini de kullandı.

  • Bursa’da 104 emekli amiralin bildirisine tepki

    Bursa’da 104 emekli amiralin bildirisine tepki

    Emekli 104 amiralin gece yarısı yayınladığı bildiriye tepkiler çığ gibi büyümeye devam ediyor. Bursa’da Gönüllü Kuruluşlar Platformu, yayınlanan bildiriye basın açıklamasıyla tepki gösterdi.

    Emekli 104 amiralin gece yarısı Montrö Boğazlar Sözleşmesine yönelik yayınladığı darbe ima eden bildiriye Türkiye’nin dört bir yanından tepkiler geliyor. Bursa’da Gönüllü Kuruluşlar Platformu ve STK temsilcileri 15 Temmuz Demokrasi Meydanı’nda basın açıklaması yaptı.

    Gönüllü Kuruluşlar Platformu icra heyeti adına konuşan İbrahim Güney, “Bugün 104 emekli amiralin yayınlamış olduğu darbe çağrısını içeren açıklamalarına karşı milletimizin iradesine, ülkemizin düşmanları tarafından organize edilip iş birlikçileri tarafından icra edilen darbeler on yıllardır ülkemizin gelişimine engel olmuş, demokrasimize ağır yaralar açmış ve bedeli aziz milletimiz tarafından ödenmiştir. Son örneğini 15 Temmuz’da gördüğümüz darbe girişimi milletimizin ve ülkesini seven güvenlik güçlerimizin tek yürek olmasıyla bertaraf edilmiştir. Ülkemizin içerideki ve dışarıdaki düşmanlarına gereken ders milletimizce verilmiştir ve verilmeye devam edecektir. Zamanlaması itibariyle belirli mihraklar tarafından sistematik bir şekilde organize edildiği aşikâr olan emekli 104 amiralin kamuoyu bildirisindeki darbe tehditleri hadsizliktir. Devletimizin imkânlarından faydalanıp ihanet çukurunda yaşayan darbe heveslilerinin hevesleri kursaklarında kalacaktır. Milletin emrinde ve hizmetinde olmayı menfaat gözetmeksizin kabul eden STK’lar olarak dün olduğu gibi bugün de millet iradesinin tecellisi olarak göreve gelmiş yöneticilerimizin yanındayız. Millet iradesini yok sayan her türlü oluşumu ve bildiriyi şiddetle kınıyoruz” ifadeleriyle tepki gösterdi.