Etiket: bilim insanı

  • Geleceğin bilim insanları yarışmada hünerlerini sergiledi

    Geleceğin bilim insanları yarışmada hünerlerini sergiledi

    TÜBİTAK, Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı ve Yunusemre Belediyesi ortaklığıyla kurulan Yunusemre Bilim Merkezi’nde geleceğin bilim insanları yetişmeye devam ediyor. Yunusemre Belediyesi ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü işbirliğiyle bu yıl ilk defa düzenlenen ‘Robot Yarışması’nda lise ve ortaokul öğrencilerinden kurulan takımlar robot teknolojisinde hünerlerini ortaya koydu. Yunusemre Millet Çarşısı Konferans Salonu’nda düzenlenen ve 3 gün boyunca devam edecek olan ‘Robot Yarışması’na lise ve ortaokul olmak üzere 67 grup yarışmaya katıldı. Yarışmada her gruptan üçer öğrenci olmak üzere toplam 201 öğrenci yer alıyor. Yarışmanın ilk 2 gününde öğrenciler yaptıkları robotları 4 ana kategoriden yarıştıracak. Yarışmanın son gününde ise jüri üyeleri tarafından yüksek puan alan ve dereceye giren takımlara ödülleri takdim edilecek. Yarışmaya katılan öğrenciler ile öğretmenler bilim dalında kendilerini geliştirmek için sağlanan imkanlar karşısında Yunusemre Belediye Başkanı Dr. Mehmet Çerçi’ye teşekkür etti.


    Geleceğin bilim insanlarının yetişmesi sağlamak amacıyla bir yıl yıldır Bilim Merkezi’nde önemli hizmetler verdiklerini söyleyen Belediye Başkanı Dr. Mehmet Çerçi ise yarışmaya katılan tüm öğrencilere başarılar diledi. Organizasyona ilişkin bilgi veren Başkan Çerçi, “Bilim Merkezi’mizde İlçe Milli Eğitim Müdürlüğümüz ile birlikte bu yıl ilk defa Robot Yarışması düzenlemenin gururunu yaşıyoruz. Ortaokul, lise sınıfı düzeylerinin katılımlarıyla, gönüllük esasına dayanarak gerçekleştirdiğimiz Yunusemre Robot Yarışması, öğrencilerimizin milli teknoloji hamlesini benimseyerek katıldıkları bir olacaktır. Düzenlediğimiz bu yarışmaya katılan tüm öğrencilerimizi gösterdikleri cesaretten dolayı kutluyorum.” ifadelerini kullandı.

  • Bu ormana bilim insanı olmayan giremez

    Bu ormana bilim insanı olmayan giremez

    Çarşamba ilçesinde tamamı orman rejiminde olan ve toplam 127,77 hektar alana sahip Hacıosman Ormanı içerdiği zengin bitki ve hayvan topluluğu ile Avrupa çapında öneme sahip, nadir ve tehlikeye maruz su basar orman olarak ön plana çıkıyor. Ormanda sivri meyveli dişbudak, ova akçaağacı, doğu gürgeni, adi gürgen gibi ağaç türleri bulunurken ağaç katını oluşturan ağaçların boyları 20 metre ile 40 metre arasında değişiyor. Hacıosman Ormanı’na ağaç katına ait 12 takson, çalı katına ait 30 takson ve ot katına ait 68 takson tespit edildi. Onlarca mantar türleri, çeşitli ötücü kuşlar ile balıkçıl kuşlara rastlanan orman, ‘doğal sit ormanı’ olarak koruma altında.

    “Sadece bilimsel amaçlı çalışmalarına izin verilmektedir”

    Orman hakkında bilgi veren Doğa Koruma ve Milli Parklar Samsun Şube Müdürü Samet Yılmaz, “Hacıosman Ormanları 121 hektarlık bir alana sahiptir. Deniz seviyesinde ve düz bir arazi yapısındadır. Hacıosman Tabiat Parkı ihtiva ettiği bitki örtüsü ve hayvan topluluğu ile Avrupa çapında önemli bir alana sahip bir ormandır. Nadir ve tehlikeye maruz su basar ormanı özelliği bulunmaktadır. Buradaki ekosistem ve habitatın korunması için sadece bilimsel amaçlı çalışmalarına izin verilmektedir. Bu yüzden ziyaretçi girişine yasaktır. Alanımız orman ve kumul vejetasyonu da bulunuyor” dedi.

  • En etkili bilim insanları listesine girdiler

    En etkili bilim insanları listesine girdiler

    Amerika Birleşik Devletleri’ndeki (ABD) Stanford Üniversitesinden Dr. John loannidis’in liderliğinde çalışan özel bir araştırma ekibinin hazırladığı “Dünyadaki En Etkili Bilim İnsanları” listesi, dünyadaki bilim insanları arasında yüzde 2’lik dilime giren 210 bin 198 kişiden oluşuyor. Liste, bilim insanlarının yayın sayıları, atıf sayıları, yazar sıralamaları gibi farklı değişkenlerin değerlendirilmesiyle oluşturuldu. Bilim insanlarının 22 anabilim dalı ve 174 alt bilim dalında listelendiği çalışma, Scopus veri tabanındaki veriler kullanılarak hazırlandı.

    Türkiye’den bin 395 bilim insanının yer aldığı 2022 yılı kategorisindeki listeye; Yaşar Üniversitesinden Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yiğit Kazançoğlu, Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Meltem Gürel, Enerji Sistemleri Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Arif Hepbaşlı, Endüstri Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Banu Yetkin Ekren, İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mir Jafar Sadegh Safari, İşletme Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Duygu Türker Özmen girdi.

    İndekslerde ilk sırada

    Operasyon yönetimi, tedarik zinciri yönetimi, yeşil lojistik, sürdürülebilirlik, döngüsel ekonomi, endüstri 4.0, çok kriterli karar verme yöntemleri gibi alanlarda çalışmalarını sürdüren Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yiğit Kazançoğlu, son beş yıllık sıralama incelendiğinde “ABCD Journal Quality List”, “Scimago Journal Ranks”, “HCERES” ve “Handelsblatt” indekslerinde, Türkiye’deki üniversitelerde görev yapan araştırmacılar arasında ilk sırada yer almıştı.

    Enerji alanındaki sayılı bilim insanlarından

    Enerji alanındaki çalışmalarıyla ülkemizin sayılı bilim insanları arasında yer alan Yaşar Üniversitesi Enerji Sistemleri Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi ve TÜBA Asli Üyesi Prof. Dr. Arif Hepbaşlı’nın çalışmaları ise enerji, ekserji, eksergoekonomik ve eksergoçevresel yöntemlerinin analizi ve uygulaması ve güneş enerjisi destekli sistemlerinin performans değerlendirmesi üzerinde yoğunlaşıyor. Çok sayıda ulusal uluslararası bilimsel etkinliklerin organizasyonunda yer alan Prof. Dr. Hepbaşlı, enerjiyle ilgili çok sayıda ulusal ve uluslararası dergilerde de hakemlik, editörlük gibi görevler üstleniyor.

    Pek çok hibe ve ödül aldı

    Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Meltem Gürel ise mimarlık kuram ve eleştiri alanında modern mimarlığın kültürlerarası tarihçesi, mekan-kültür, mekan-toplumsal cinsiyet, göç ve yerinden edilme-mekan ilişkisi ve tasarım eğitimi konuları üzerinde çalışıyor. Araştırmaları için birçok hibe ve ödül alan Gürel’in makaleleri Journal of Architectural Education, Journal of Architecture, Journal of the Society of Architectural Historians, Gender, Place and Culture, Journal of Design History, ve Journal of Architectural and Planning Research gibi alanında önemli pek çok dergide yayınlandı.

    Hidrolik ve hidroloji laboratuvarı kurdu

    Onlarca uluslararası ve tanınmış araştırmacı ile iş birliği yapan İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mir Jafar Sadegh Safari ise iklim değişikliği belirsizliğini ve değişkenliğini göz önünde bulundurarak su kaynakları sistemlerinin kırılganlığını azaltmayı ve sürdürülebilirlik ve dayanıklılığını artırmayı amaçlayan özgün yöntemler geliştiriyor. Geçmiş ve güncel araştırmaları yüksek etki faktörlü dergilerde yayınlanan Doç. Dr. Safari, 100’den fazla hakemli makale ile hidrolik, hidroloji ve su kaynaklarına değerli katkılar sağladı. Dr. Safari, Yaşar Üniversitesi İnşaat Mühendisliği bölümünde bir hidrolik ve hidroloji laboratuvarı kurdu. 60’dan fazla SCI dergisinde aktif bir hakem ve editörlük yapıyor.

    Stanford Listesi’ne ikinci kez girdi

    2020 yılında da Prof. Dr. Arif Hepbaşlı ile beraber dünyadaki en başarılı bilim insanları listesine giren İşletme Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Duygu Türker Özmen, kurumsal sosyal sorumluluk, sürdürülebilirlik, iş etiği, çevre yönetimi, girişimcilik, sosyal girişimcilik ve örgütler arası ilişkiler gibi konularda çalışmalarını sürdürüyor. Ulusal ve uluslararası alanda birçok ödül sahibi olan Prof. Dr. Özmen’in yürütücü olarak yer aldığı Avrupa Birliği ve kurumsal iş birliği projelerinin yanı sıra ulusal ve uluslararası alanda birçok yayını, bildirisi, makalesi, kitabı ve kitap bölümü de bulunuyor.

    ABD’de araştırmalar yaptı

    Endüstri Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Banu Yetkin Ekren’in çalışma alanları arasında; otomatik depolama sistemleri, tesis yerleşim problemleri, tedarik zinciri, lojistik, benzetim, benzetime bağlı optimizasyon, rassal modelleme konuları yer alıyor. Doktorasını tamamladığı Louisville Üniversitesinde 2011-2012 yılları arasında Post Doktora çalışması yürüten Doç. Dr. Ekren, ABD’nin Pennsylvania eyaletinde bulunan savunma devlet kurumunun en büyük deposunda, benzetime bağlı bir performans iyileştirme çalışması yürüttü.

  • Covid-19 aşısı üzerinde çalışan Rus bilim insanının şüpheli ölümü mercek altında

    Covid-19 aşısı üzerinde çalışan Rus bilim insanının şüpheli ölümü mercek altında

    Rusya’da koronavirüs (Kovid-19) aşısı üzerine çalışan bilim insanı Alexander Kagansky evindeki pencereden düşerek hayatını kaybetti.

    Rusya’da koronavirüse (Kovid-19) karşı geliştirilen aşı üzerinde çalışma yürüte bilim insanın ölümü çeşitli şüphelere neden oldu.

    Rusya Uzak Doğu Federal Üniversitesi’nde Genomik ve Rejeneratif Tıp Merkezi’nin direktörü olarak çalışan Alexander Kagansky’in (45) 14’üncü kattaki evinin penceresinden düşerek hayatını kaybetti.

    Polis, Kagansky’ın öldüğünde iç çamaşırlarıyla ve bıçakla yaralanmış olduğunu ifade ederken binadan düşmeden önce bir kavganın yaşanmış olabileceği üzerinde duruluyor.

    Rus polisi, Kagansky’ın ölümüne ilişkin 45 yaşındaki bir şüpheliyi sorguya alındığını duyurdu. Rusya Uzak Doğu Federal Üniversitesi’nde Genomik ve Rejeneratif Tıp Merkezi’nin direktörü olarak çalışan Kagansky’in aynı zamanda kanser araştırmaları konusundaki çalışmalarıyla bilindiği ifade edildi.

  • Bilim dünyasından önemli iddia: Yaşlanmayı tersine çevirdik

    Bilim dünyasından önemli iddia: Yaşlanmayı tersine çevirdik

    İsrailli bilim insanları, bir grup yaşlı yetişkin üzerinde yaptıkları deneylerde, biyolojik yaşlanma sürecini başarıyla tersine çevirdiklerini duyurdu.

    İsrailli biliminsanlarından “yaşlanmayı tersine çevirdik” açıklaması geldi. Biliminsanları biyolojik yaşlanma sürecini tersine çevirmek için gerçekleştirdikleri çalışmada 64 yaşın üzerindeki 35 yetişkin kullanıldığını açıkladı. Shamir Tıp Merkezi ile Tel Aviv Üniversitesi’nde yeralan araştırmacılar, biyolojik yaşlanmanın iki ana göstergesini, yani telomer uzunluğunu ve yaşlanan hücre birikimini tersine çevirmek için bir çeşit oksijen tedavisi kullandı.İnsan bedeni yaşlandıkça telomerlerin boyu kısalıyor. Eski ve arızalı yaşlanmış hücrelerin sayısında ise artış yaşanıyor.

    SAF OKSİJENLE KALDILAR

    Gerçekleştirilen klinik araştırma, Hiperbarik Oksijen Tedavisi (HBOT) adı verilen yöntemin, yaşlanma sürecinin bu iki karakteristik özelliğinin bozulmasını önleyip önleyemeyeceğini anlamaya çalışıldığı ifade edildi. Araştırma için hazır bulunan denekler basınçlı bir odaya yerleştirildi. Üç ay boyunca haftada 5 gün olmak üzere günde 90 dakika boyunca saf oksijene maruz bırakıldı.

    YAŞLANMIŞ HÜCRELER AZALDI

    Araştırmanın sonunda bilim insanları, katılımcılarım telomerlerinin uzunluğunun ortalama yüzde 20 oranında arttığını ve yaşlanmış hücrelerinin yüzde 37’ye kadar azaldığını bildirdi. Araştırmacıların belirttiğine göre bu, bedenlerinin hücresel seviyesinin 25 yıl öncesine eşdeğer. Tel Aviv Üniversitesi’ndeki tıp fakültesiyle Sagol School of Neuroscience’da (Sagol Nörobilim Okulu) profesör Shai Efrati konuyla yaptığı açıklamada, “Telomer kısalması, yaşlanmanın biyolojisinin kutsal kasesi olarak görüldüğü için, telomer uzamasını sağlama umuduyla birçok farmakolojik ve çevresel müdahale geniş ölçüde araştırılmaktadır. Önemli bir gelişme, bilim camiasına, yaşlanmanın gerçekten de temel hücresel biyolojik seviyede hedef alınıp tersine çevrilebileceği konusunda yeni bir anlayışın temelini sunuyor.”dedi.

  • Bilim insanlarından Covid-19’a karşı yeni keşif! Tamamen etkisiz hale getiriyor

    Bilim insanlarından Covid-19’a karşı yeni keşif! Tamamen etkisiz hale getiriyor

    ABD’li bilim insanlarının koronavirüsü ‘tamamen etkisiz hale getiren’ antikor keşfettiği iddia edildi.

    Yerel medyada yer alan haberlere göre, ABD’nin Pensilvanya eyaletinde bulunan Pittsburg Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden bir grup araştırmacı, Covid-19’a neden olan virüsü ‘tamamen ve spesifik olarak nötr hale getiren’ ‘en küçük biyolojik molekülü’ izole ettiklerini belirtti. ABD’li araştırmacılar, koronavirüsü ‘tamamen etkisiz hale getiren’ bir antikor keşfettiklerini iddia ediyor.

  • Bilim insanlarından sıra dışı maske iddiası

    Bilim insanlarından sıra dışı maske iddiası

    ABD’li bilim insanları, vücuda sızan az sayıda patojenin neden olduğu enfeksiyonların bağışıklık oluşturabileceğini ve buna göre de maskelerin bazı insanlarda kaba bir aşı etkisi yapabileceğini iddia ediyor.

    ABD’de bilim insanları yüz maskelerinin toplu kullanımının koronavirüse(Covid-19) karşı bir tür ham ‘aşı’ görevi görebileceğini iddia etti. İnsanlardan, nefesten yayılan damlacıkları yakalamak ve virüsü farkında olmadan yayma riskini azaltmak için maske takmaları istendiği ifade edilirken; nüfusun büyük bir kısmı tarafından giyilen maskelerin, özellikle cerrahi ve kumaş olanların mükemmel olmadığı ve bazı viral partiküllerin kullanıcının hava yollarına girmesine izin verdiği belirtildi.

    ‘İDDİANIN KESİN OLARAK KANITLANMASI MÜMKÜN DEĞİL’

    Uzmanlar, insanları bu şekilde tekrar tekrar küçük miktarlarda Covid-19’a maruz bırakmanın vücutlarını virüsü tanıma ve virüsle mücadele etme konusunda eğitme olasılığı olduğunu böylece insanların bağışıklık kazanabileceğini öne sürüyor. Bu kanıtlanmamış olduğu ifade edilen iddianın, New England Journal of Medicine akademik dergisinde yayımlandığı belirtildi. Bu iddianın kesin olarak kanıtlanmasının mümkün olmadığı çünkü bunun için maskeli ve maskesiz kişilerin klinik deneylerde virüse maruz bırakılması gerektiği ve bunun da etik olmadığı ifade edildi.

    Maskelerin Covid-19’a karşı bir miktar bağışıklık sağlayabileceği fikrinin, asırlık bir aşılama tekniği olan ‘variolasyon’ (aşılama) teorisine dayandığı ifade edildi. ‘Variolasyon’un, yeniden enfekte olmayı önleyen koruyucu bağışıklık tepkisi oluşturmak için düşük dozlarda bir patojenle insanları kasıtlı olarak enfekte etme uygulaması olduğu belirtildi. Tartışmalı tekniğin, tarih boyunca insanları çiçek hastalığına karşı aşılamak için kullanıldığı, ancak sonunda onları daha güvenli hale getirmek için zayıflatılmış virüs formları kullanan modern aşılarla değiştirildiği aktarıldı. Kaliforniya Üniversitesi uzmanları bulaşıcı hastalık doktoru olan Dr.Monica Gandhi ve epidemiyolog Profesör George Rutherford yüz maskelerinin ‘variolasyon’ gibi çalışabileceğine inanıyor. Ghandi’nin, “Virüsü kapabilir ama asemptomatik olabilirsiniz. Yani, asemptomatik enfeksiyon oranlarını maskerlerle artırabilirseniz, belki bu popülasyonu aşılamanın (variolation) bir yolunu bulabilirsiniz” ifadelerini kullandığı belirtildi.

    ARAŞTIRMACILAR İNSANLARA ÖNLEMLERE UYMAYA DEVAM ETME ÇAĞRISINDA BULUNDU

    Bu iddianın arkasındaki bilim insanları, insanların önlemlere karşı kayıtsız kalmaması ve bağışıklık kazanmak için virüsü kasıtlı olarak yakalamaya çalışmaması gerektiğinin altını çizdi. Araştırmacılar, iddialarının Covid-19 hakkında henüz kanıtlanmamış iki geniş varsayımda bulunduğunu kabul ediyor.

    ELEŞTİRMENLER İDDİAYI REDDEDEREK UYARDI

    Eleştirmenlerin, insanların önlemlere kayıtsız kalması ve gereksiz riskler alması durumunda tehlikeli olabileceği konusunda uyarıda bulundukları bu iddiayı reddettikleri belirtildi. İddianın yer aldığı makalenin yazarları arasında olmayan Arizona’da bulunan bulaşıcı hastalık epidemiyologu Saskia Popescu’nun “Bu teoriyi destekleyebileceğimiz kadar veri yok. İnsanların sosyal mesafeye uyma, el hijyenine dikkat etme ve kalabalık ortamlarda bulunmama gibi diğer tüm korunma stratejilerini takip etmelerini istiyoruz” dediği belirtildi.