Etiket: bilim kurulu

  • “Alarm zili çalıyor, kurallardan uzaklaşıyoruz”

    “Alarm zili çalıyor, kurallardan uzaklaşıyoruz”

    Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Hasan Tezer, normalleşme döneminde kurallara yeterince dikkat edilmemesi nedeniyle vaka sayılarının tekrar 1500’lere çıktığını söyledi. Tezer, “Bizim için bir alarm diye düşünün 1500’lü rakamları, yani kurallardan uzaklaşıyorsunuz anlamına gelen bir rakam” dedi.

    Koronavirüs Bilim Kurulu üyesi ve Gazi Üniversitesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Hasan Tezer, 1 Haziran’dan itibaren başlayan normalleşme döneminde koronavirüs günlük vaka sayılarında yaşanan artışı değerlendirdi.

    Normalleşmenin beraberinde diğer ülkelerde de vaka sayılarında dalgalanmaları getirdiğine dikkat çeken Tezer, bu dönemde maske, mesafe ve temizlik kurallarına uymanın çok önemli olduğunu söyledi.

    Normalleşme kavramının Türkiye’de yanlış anlaşıldığını düşündüğünü belirten Tezer, “Normalleşme süreci işlerin bittiği, artık koronavirüsün ülkemizde olmadığı anlamına gelmiyor. Sadece vaka sayılarının azaldığını, daha kontrol edilebilir bir düzeye geldiğini ve artık kontrollü bir normal hayata geçiş anlamına geldiğini söylemektedir. Tüm dünyada salgın devam ediyor” dedi.

    Virüsün ultraviyole ışınlarından, nemden ve sıcaktan etkilendiğini, bulaşıcı özelliğini nispeten kaybettiğinin bilindiğini hatırlatan Tezer, “Ama temas arttıkça, maske takmadıkça, 1.5 metreden daha fazla yaklaştıkça, uzun süre sohbet ettikçe, özellikle 15 dakikanın üzerindeki sohbetlerde kalabalık yerlerde bulaş da kaçınılmaz” diye konuştu.

    ‘Vaka sayılarında 5 gün üst üste artış görürseniz, bu işlerin bir yerde ters gittiği anlamına gelir’
    Tezer, “İsterse kış virüsü olsun, isterse başka virüs olsun bulaşma devam edecektir. İnsanlarımızın biraz dikkat etmemesi sebebiyle vaka artışları meydana geldi. 900’lü rakamlardayken 1500’lü rakamlara geldik, tabii ki bizim için bu uyarıcı niteliğinde, yani çok ciddi bir artış olarak belki yorumlanmayabilir. Ama bizim için ciddi bir uyarı bu, önlemlere dikkat etmezseniz vaka sayıları daha da artabilir. Vaka sayılarında 5 gün üst üste artış görürseniz aslında bu işlerin bir yerde ters gittiği anlamına gelir. Bizim için bir alarm diye düşünün, 1500’lü rakamlar, kurallardan uzaklaşıyorsunuz anlamına gelen bir rakam. Bu, ‘alarm, zil çalıyor, dikkat edin, bakın daha fazla kurallara uymazsanız rakamlar artabilir’ demek”
    ifadelerini kullandı.

    ‘En sık yapılan yanlış fazla özgüven’

    Prof. Dr. Tezer, vaka sayılarındaki artış nedenlerine ilişkin şunları söyledi:

    “En sık yapılan yanlış fazlaca özgüven. İnsanlarımızda olan ‘Bana nasılsa bir şey olmaz’ yanlış bir algı. Sanki artık salgın bitti. Sonuç itibarıyla ekranlarda tüm dünyada bir normalleşme süreci görüyoruz, plajların yoğunluğunu görüyoruz, insanlar sokaklarda. Toplumda da bu yanlış bir algıya sebep oluyor, tamam ülkemizde azaldı, dünyada da azaldı, ‘daha rahatız’ gibi bir algı oluşuyor. Diğeri maskelerin yanlış kullanımı. İnsanlar psikolojik olarak maskeyi takıyorlar, alınlarına, çenelerine, burun açık ve onu bir aksesuar gibi kullanıyorlar. Sosyal mesafe, kalabalık içerisinde maske takmamak, yani maskeyi doğru taksak da kalabalıkta takmamak. Kalabalık içerisine artık büyük bir özgüvenle girmek, kalabalıkta bulunmak. Bunlar maalesef rakamlarımızın artmasına sebep oldu.”

  • Valilikten artan vakalar nedeniyle yeni kararlar!

    Valilikten artan vakalar nedeniyle yeni kararlar!

    Bursa Valiliği, lokanta, restoran, kafe, pastane, kıraathane, kahvehane, çay bahçesi ve dernek lokalleriyle ilgili yeni bir İl Hıfzıssıhha Kurul Kararı açıkladı.

    Bursa Valiliği’nden yapılan ilgili açıklama şöyle:

    “Koronavirüs salgını ile mücadelede gelinen aşamada virüsün yayılma ve bulaşma hızının azalması, vaka artış hızının düşüşe geçmesi yönünde kaydedilen olumlu gelişmeler doğrultusunda kontrollü sosyal hayat sürecine geçilmiş, Sayın Cumhurbaşkanımızın Başkanlığında 28.05.2020 tarihinde toplanan Cumhurbaşkanlığı Kabinesinde Bilim Kurulunun önerileri doğrultusunda kapatılan ve/veya faaliyetleri kısıtlanan işletmelerin faaliyetlerine başlayabileceği kararlaştırılmıştır.

    İçişleri Bakanlığının 30.05.2020 tarih 8556 sayılı Genelgesi 31.05.2020 tarih 63 sayılı İl Hıfzıssıhha Kurulu kararı, İçişleri Bakanlığının 02.06.2020 tarih 8591 sayılı Genelgesi 02.06.2020 tarih 66 sayılı İl Hıfzıssıhha Kurulu Kararı ile lokanta, restoran, kafe, pastane, kıraathane, kahvehane, çay bahçesi ve dernek lokallerinin (iskambil, okey, tavla oyunları ve nargile satışları ile doğrudan temasa neden olacak şekilde dans/oyun vb. ile bu amaçla yapılan canlı müzik faaliyetleri hariç olmak üzere) 1 Haziran 2020 Pazartesi günü itibariyle belirlenen kurallar dâhilinde saat 22.00’a kadar faaliyet göstermesine ve İçişleri Bakanlığının 09.06.2020 tarih 9137 sayılı Genelgesi 10.06.2020 tarih 79 sayılı İl Hıfzıssıhha Kurulu Kararı ile saat 24:00’e kadar hizmet verebilmelerine izin verilmiştir.

    İçişleri Bakanlığının 02.06.2020 tarih 9680 sayılı Genelgesi 02.06.2020 tarih 74 sayılı il Hıfzıssıhha Kurulu Kararı ile otel, termal/kaplica otelleri, motel, apart otel, pansiyon, kamu kurum ve kuruluşlarına ait misafirhaneler/kamplar ile her türlü konaklama tesislerinin faaliyetlerine izin veren mevzuat hükümleri (Turizm Tesislerinin Niteliklerine İlişkin Yönetmelik, İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik vb.) ile iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin tedbirlere ilave olarak uyulması gereken tedbirlerle ilgili kararlar alınmıştır.

    Kontrollü normalleşme sürecine geçilmesi sonrasında, 30 Mayıs-11 Haziran 2020 tarihleri arasında Koronavirüs vaka sayıları 1.000’in altında gerçekleşmesine rağmen 12, 13 ve 14 Haziran 2020 tarihlerinde vaka sayıları 1.195, 1.459 ve 1.562 olarak açıklanmıştır.

    Sağlık Bakanlığınca açıklanan veriler, vaka sayısında düşüş beklenirken artış trendine doğru bir eğilim olduğunu göstermektedir. Koronavirüsle mücadelede başarı ancak kurallara sıkı sıkıya uymakla mümkündür. Bu nedenle yukarıda belirtilen İçişleri Bakanlığı Genelgeleri, il Hıfzıssıhha Kurulu Kararları ve COVID-19 Salgın Yönetimi ve Çalışma Rehberinde belirtilen tedbirlere uyulması önem arz etmektedir.

    Öte yandan, İçişleri Bakanlığı Genelgeleri, il Hıfzıssıhha Kurulu Kararları ve COVID-19 Salgın Yönetimi ve Çalışma Rehberindeki mesafe kuralı başta olmak üzere uyulması gereken kuralların ihlal edildiğine ilişkin sosyal medya, yazılı ve görsel basına yansıyan görüntülerin yanı sıra konuya ilişkin bilgiler ulaşmaktadır. Bu kapsamda;

    İl Hıfzıssıhha Kurulumuzun 16.06.2020 tarih ve 82 sayılı kararı ile;

    1.Lokanta, restoran, kafe vb. işletmelerin (turizm işletme belgeli olanlar da dahil) en az haftada 2 kez olmak üzere denetlenmesine, özellikle akşam saatlerinden itibaren yoğunlaşan ve eğlence mekânlarına dönüşebilecek yeme içme yerlerinde denetimlerin artırılmasına,

    2.Vatandaşların, kurallara uymayan işletmeleri 155, 156 ve 112 numaralarını arayarak ihbar edebileceklerine yönelik bilgilendirilmelerine, buna ilişkin anonsların yapılmasının sağlanmasına, ayrıca bu kapsamda yapılacak ihbarlara gecikmeksizin müdahale edilmesi için tüm kolluk birimlerinin uyarılmasına,

    3.Tarım ve Orman Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü’nün 05.05.2020 tarih ve E.1262393 sayılı yazısı ile normalleşme süreci kapsamında, sürdürülebilir hayvancılık faaliyetlerinin sağlanması açısından , faaliyetlere ara verilen hayvan pazarlarından alt yapısı uygun olan ve kontrollü giriş çıkış sağlayabilecek hayvan pazarlarının uygun olanlarının açılması bildirilmiştir.

    Bu kapsamda Mustafakemalpaşa ve Nilüfer Alaaddinbey hayvan pazarlarının alt yapılarının uygun olduğu ve kontrollü giriş-çıkış sağlanabileceği değerlendirilmiş olup yeniden faaliyete geçmesine,

    Kaymakamlarımızca konuyla ilgili olarak gerek planlama gerekse ilgili birimler arasında (genel kolluk birimleri, yerel yönetimler, il sağlık müdürlüğü, il tarım ve orman müdürlüğü, ilgili meslek odaları) koordinasyonun eksiksiz şekilde sağlanmasına,

    Konu hakkında gerekli hassasiyetin gösterilerek uygulamanın yukarıda belirtilen çerçevede eksiksiz bir şekilde yerine getirilmesinin sağlanmasına, tedbirlere uymayanlarla ilgili Umumi Hıfzıssıhha Kanununun 282 nci maddesi gereğince idari para cezası verilmesine, aykırılığın durumuna göre Kanunun ilgili maddeleri gereğince işlem yapılmasına, konusu suç teşkil eden davranışlara ilişkin Türk Ceza Kanununun 195 inci maddesi kapsamında gerekli adli işlemlerin başlatılmasına karar verilmiştir.

    Kamuoyuna saygıyla duyurulur.”

  • Bakanlığın vaka hesabı tutmadı, artış sürüyor

    Bakanlığın vaka hesabı tutmadı, artış sürüyor

    Türkiye 1 Haziran’la birlikte koronavirüs tedbirlerini büyük oranda kaldırıp ‘normalleşme’ sürecine girerken vaka sayıları halen bin civarında seyrediyor. Bu durumun, Bilim Kurulu’nun bayram sonrası haftalara dair tahminlerinden yüzde 40’lık bir sapmaya denk geldiği öne sürüldü.

    Hürriyet’te yer alan habere göre, Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulu’nun bayramdan sonraki haftalarda günlük vakaların 500 civarında olacağına ilişkin hesabı tutmadı. Halen 800-900 bandında olan günlük vakaların, hesaplamalarda yüzde 40’lık bir sapmaya denk geldiği belirtiliyor.

    Hükümette yapılan değerlendirmelerde, normalleşmeyle ilgili atılan adımlarda, geri gidilmesi yerine kurallara uyulmasının sağlanması yönünde görüş oluştuğu ifade ediliyor.

    Verilen bilgilere göre koronavirüsün etkisinin azaldığına dair hiçbir bilimsel makale bulunmuyor. Vatandaşlar üç konudaki yanlış algı nedeniyle kurallara uymuyor. Bilinenin aksine, “Virüsün hastalık yapma yeteneğinin azalmadığı, sıcak havanın virüsün bulaşmasını engellemediği, salgın bitmediği” vurgusu yapılıyor.

    Bu nedenle toplum sosyolojisinin yönetilmesi için, kurallara uyulmasının sağlanması, denetimlerin arttırılması ve bu konudaki kampanyaların bilim insanları ve medya yoluyla yoğunlaştırılması planlanıyor.

    Uzmanlar, önümüzdeki hafta ortasında günlük vaka rakamlarının 1100 civarına çıkabileceğini dile getiriyorlar. Ancak buna rağmen normalleşme adımlarından geri adım atmadan, kurallara uyulmasının sağlanması gerektiği dile getiriliyor.

    Yapılan değerlendirmelerde, toplumun yüzde 50’sinin kurallara uyduğu, vaka sayısındaki artışın kurallara uymayan kesimin tutumundan kaynaklandığı belirtiliyor.

  • Sebze ve meyve yıkamada yapılan büyük yanlış

    Sebze ve meyve yıkamada yapılan büyük yanlış

    Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Öğretim Üyesi ve Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Seçil Özkan, koronavirüs salgınına karşı sebze ve meyvelerin ‘gümüş suyu’ ile yıkanarak dezenfekte edilmesi gerektiği iddialarıyla ilgili açıklama yaptı.

    Sebze ve meyveleri gümüş suyuyla temizlemenin önerilmediğini belirten Prof. Dr. Özkan, DHA’ya yaptığı açıklamada “Kesinlikle kullanmasınlar. Gümüşün antibakteriyel özelliği var, hatta bir ara çamaşır yıkamada kullanılmasıyla ilgili haberler de çıkmıştı; ama ikisini de önermiyoruz. Biz pandemide virüsle karşı karşıyayız. Antibakteriyel bile olsa sebze ve meyvelerin bu tür katkı maddeleriyle yıkama uygulamasının bize ne zarar vereceğini bilemeyiz. Kendi sağlığımıza zarar da verebiliriz. Asla ve asla önermiyoruz. Gıdayla bunu aldığımız zaman sindirim sistemimize nasıl etkileri olduğuna dair şu anda bilimsel bir çalışma, bir kanıt yok. Bilmediğimiz bu tür uygulamaları yapmak sağlığımızı olumsuz etkileyecektir” diye konuştu.

    ‘SİNDİRİM SİSTEMİMİZ ZARAR GÖREBİLİR’

    Pandemi sürecinde el hijyeninin, çevre hijyeninin, tüketilen gıdaların temizliğinin çok önemli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Özkan, “Kendi sağlığımıza zarar vermeyecek şekilde bunları uygulamamız gerekiyor. ‘Sebze meyvelerinizi gümüş suyuyla yıkayın’ gibi söylemler kesinlikle yanlıştır. Çünkü gümüşün antibakteriyel olduğuna dair bazı yazılar var; ama sebze ve meyvelerimizi gümüş suyu içeren sularla yıkamak toksitesinin ne olduğunu bilmediğimiz için onu ağızdan tükettiğimiz zaman sindirim sistemimize nasıl bir etkisi olduğunu bilmediğimiz için zarar görebiliriz” ifadelerini kullandı.

    ‘BOL SUDA YIKAMAMIZ YETERLİ’

    Prof. Dr. Özkan, el hijyenini de çok önemsediklerini kaydederek, el yıkarken sadece su ve sabun önerdiklerini, antibakteriyel sabun bile önermediklerini ifade etti.

    Prof. Dr. Özkan, “Ne tür etkileri olduğunu bilmediğimiz kanıtsal bilimsel yayınları olmayan maddeleri asla kullanmamamız gerekiyor. Meyve ve sebzeleri sadece bol akarsuda yıkamamız yeterli. Çok girintili çıkıntılı sebze ve meyveleri suda bekletiyorsak eğer belki biraz sirke koyabiliriz ya da klor tableti kullananlar da var. Bunları önerebiliriz” dedi.

  • “Vaka sayısı sıfır dahi olsa güvende değiliz”

    “Vaka sayısı sıfır dahi olsa güvende değiliz”

    Bayram sonrası yeni normale dönüşün bir parçası olarak daha fazla önlemin kaldırılması bekleniyor. Bu anlamda vaka sayısının azaltılmasının önemli olduğunu söyleyen Prof. Dr. Mehmet Ceyhan uyarıyor: “Ancak sayı sıfır olsa dahi güvende değiliz. Bu sadece test yapılan kişiler arasında güvende olduğunuz anlamına gelir.”

    Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan Hürriyet’ten Fulya Erbaş’a şu değerlendirmelerde bulundu:

    “Pandemi eğrileri dağa benzer. Önceleri eteği yatıktır. Sonra dikleşir. İnişte de aynı şekilde. Hızlı inerseniz dirençle karşılaşırsınız. Direnci kırmak için ise asemptomatik vakaları bulup tedavi etmek gerekir. Biz o dönemi yaşıyoruz. Bundan sonra her gün 200-300 vaka olmayacak belki ama süreç bitmiş değil.”

    Tedbirlerin bayramdan sonra yavaş yavaş kaldırılacağının altını çizen Ceyhan şunları söyledi: “Hepsi birden kaldırılamaz. Tüm yasakları bir anda kaldırırsanız, bir problem çıktığında bunun nereden kaynaklandığını bulamazsınız. Mesela bir pozitif vaka yakaladınız. O kişi sinemaya da restorana da berbere de gitmiş. Virüsü nereden kaptı, kimlere bulaştırdı? Nasıl saptayacaksınız?”

    Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü ise “Bayram sonrası, farklı bir dünyaya uyanacağımızı, her şeyin toz pembe olacağını sanıyorsanız yanılıyorsunuz” dedi. Özlü, vaka sayılarında yaşanan düşüşün, çok büyük bir dalgalanma yaşanmazsa, süreceğini; ancak aşı bulunana kadar hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını belirtti.

    Önlemlerin kurallara bağlı şekilde esnetilmeye başlanacağını söyleyen Özlü “Mesela tren seferleri başlayacak ama eskisi gibi tam kapasite değil, yüzde 50 kapasiteyle. İç ve dış hat uçuşları, şehirlerarası otobüs seyahatleri yeniden yapılabilecek ama tüm bunların kendi kuralları olacak” dedi.

    Bilim kurulu üyesi: Bitiş çizgisine varmak üzereyiz

    “Aceleci davranmak yok. Kademeli normalleşeceğiz” diyen Özlü şunları söyledi: “Bitiş çizgisine varmak üzereyiz. Biraz daha sabır. AVM’ler, kuaför ve berberler yeniden açıldı, 16 ilde seyahat yasakları kalktı. Gördük ki, bu yeni ‘kontrollü sosyal hayat’ süreci bizi kötü etkilemedi. Gevşemelere rağmen olumsuz bir etkinin görülmemesi sevindirici olduğu kadar yeni kararlar alınması adına da cesaretlendirici. Bu süreçte maske ve hijyenden vazgeçilmemeli. En kritik olan ise sosyal mesafe. ‘Diğerlerini yapıyorum, bu olmasa da olur’ denmemeli. Hele ki kalabalık ortamlarda maske tek başına koruyucu değildir. Mesafeyi korumaya devam.”

  • Bilim Kurulu: Bayramda büyüklerinizin elini öpmeyin

    Bilim Kurulu: Bayramda büyüklerinizin elini öpmeyin

    İşte Bilim Kurulu üyelerinden bayram ikazları:

    SEVDİKLERİNİZİ GÖRÜNTÜLÜ ARAYIN

    Prof. Dr. Füsun Eyüpoğlu: “Vatandaşlarımız sosyal mesafeye dikkat etsin, apartman içi ziyaret yapmasın. Birbirlerini görüntülü arasınlar. Hiçbir şekilde ev ziyareti, ev oturmalarını önermiyoruz. Salgına karşı bugüne kadar aldığımız önlemler artık sonuç vermeye başladı. Bu 4 gün çok belirleyici olacak. Sokağa çıkma yasağı herkes için bağlayıcı bir durum, zor da bir durum. Bütün vatandaşlarımızın da emeği var. Komşu ziyareti bile bu bayramda hiç uygun değil, kesinlikle olmamalı. Bu kadar emek boşa gitmesin.”

    EVLERİNİZE ZİYARETÇİ KABUL ETMEYİN

    Prof. Dr. Levent Yamanel: “Bayramda 4 gün sokağa çıkma yasağı var. Bu kısıtlamanın sebeplerinden biri de insanların bayramı fırsat bilerek sosyal mesafe kuralını ihlal etmelerinin önüne geçmek. Bu bayramda kimseyi ziyaret etmiyoruz. Üst komşuyu bile. Ziyaretçi de kabul etmiyoruz. Yan komşumuzu bile. Bayram tebriklerini bu kez dijital ortamlardan yapacağız. Virüse karşı dijital bir bayram geçireceğiz. Geleneksel kutlamamızı erteleyeceğiz.”

    BÜYÜKLERİNİZİN ELİNİ ÖPMEYİN

    Prof. Dr. Recep Öztürk: “Geçmiş bayramlardaki gibi muhabbetin, hürmetin olduğu bayramları gelecekte tekrar yaşayabiliriz. Bunun için bu bayramda fedakârlık yapacağız. Büyüklerimizi, çınarlarımızı bugüne kadar koruduk. Bu bayram büyüklerimizin elini öpmeyelim. Özellikle gençler bu hastalığı ‘sessiz’ geçiriyor. Yani hiçbir belirtisi olmadan, hasta olduklarından haberdar olmadan bu hastalığı geçiriyorlar. Ama bulaştırıcılıkları devam ediyor. O yüzden bu defaya mahsus ziyaretlerimizi görüntülü aramayla yapalım. Kimsenin hastalığına, acısına sebep olmayalım. Daha mutlu ve huzurlu bayramları mutlaka göreceğiz.”

    BAYRAM TEBRİĞİNİ TELEFONLA YAPIN

    Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz: “Salgının hâlâ devam ettiğini unutmayalım. Bu 4 günlük karantina süreci salgını kontrol altına alabilmek için çok iyi bir fırsat. Daha önümüzde çok bayramlar var. Bu bayramda mümkün olduğunca birbirimizden uzak kalalım. Ziyaretlere gitmeyelim, ziyaret kabul etmeyelim. Kutlamalarımızı telefonla yapalım.”

    ŞEKER YERİNE MASKE VE KOLONYA HEDİYE EDİN

    Prof. Dr. Ahmet Demircan: “Bu seneyi her alanda farklı geçiyoruz. Dolayısıyla bu bayramda farklı olacak. Eskisi gibi kucaklaşmayı, el öpmeyi öbür bayramlara saklayacağız. Bu büyüklerimizi korumak için çok önemli. Görüntülü arayabiliriz, sesli arayabiliriz. Değişik yaratıcı animasyonlar oluyor, dijital üretimler oluyor. Sonraki bayramlarda telafi ederiz. Bu bayram büyüklerimizin kıymetini nasıl bilmemiz gerektiğini de hatırlatmış oldu. Bayram şekeri yerine de birbirimize maske ve kolonya hediye edelim. Bu bayramın hediyesi maske olsun. Bu maskeleri de takalım. Aksesuar değil bunlar. Büyüklerin ellerinden, küçüklerin gözlerinden öpmüyoruz. İlerde daha sağlıklı öpebilmek için.”

    MESAFESİZ ALIŞVERİŞ

    Ramazan Bayramı ve sokağa çıkma kısıtlamasına sayılı günler kala alışveriş yapmak isteyen vatandaşlar İstanbul’da Eminönü’ne adeta akın etti. Eminönü esnafı, fiyatları indirdiğini iddia ederken, vatandaşlar fiyatların cep yaktığını belirtti. Öte yandan alışveriş yapan vatandaşlar, sosyal mesafeye dikkat etmedi. Polis ekiplerinin defalarca uyarısına rağmen vatandaşlar adeta dip dibe alışveriş yaptı. Esnaf vatandaşları ne kadar uyarsa da sosyal mesafe unutuldu.

    CAMİLERDE BAYRAM NAMAZI KILINMAYACAK

    Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu, camilerde bayram namazı kılınmayacağını, tekbir getirileceğini açıkladı. Başkanlıktan yapılan açıklamada özetle şunlar vurgulandı: “Bu yıl maalesef milletçe büyük mücadele verdiğimiz COVID-19 salgını sebebiyle camilerimizde bayram namazı kılınamayacak. Ramazan Bayramı’nın ilk gününde her ilin bayram namazı saatinde minarelerden bayram günlerinin şiârından olan tekbirler getirmek suretiyle bayram coşkusunun yaşanmasına yönelik uygulama yapılacak.”

  • Ne zamana kadar maske takacağız?

    Ne zamana kadar maske takacağız?

    Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Levent Yamanel, “Hava akımı oluşturabilen bütün cihazlar hastalığı bulaştırabilir. Klimalar da AVM girişlerindeki klimalar da bunu yapabilir” dedi. Prof. Dr. Yamanel, maske takma tedbirinin ne zamana kadar süreceğine ilişkin ise ”En iyi ihtimal 2021’in başına kadar maske takacağız” ifadesini kullandı.

    11 Mayıs’ta açılan AVM’lerin önünde oluşan kuyruklar, yeni tip corona virüs (Covid-19) salgınıyla mücadelede ek tedbirlerin alınmasını gündeme getirdi. İstanbul İl Umumi Hıfzıssıhha Meclisi, AVM’lerin giriş kapılarındaki havalandırma perdelerinin çalıştırılmasını yasakladı. Ancak Türkiye genelindeki AVM’ler ile diğer birçok mağaza ve iş yeri girişinde havalandırma perdelerinden kaynaklanan risk sürüyor.

    ”HAVA AKIMI OLUŞTURAN CİHAZLAR RİSKLİ”

    Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi (GATA) Yoğun Bakım ve İç Hastalıkları Uzmanı ve Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Levent Yamanel, klima sistemlerinin corona virüsün yayılmasına etkisini değerlendirdi.

    Prof. Dr. Yamanel, “Çin’de yapılan bir çalışma var. Bir lokantada klimanın önünde oturan Covid-19 pozitifli bir hastanın bütün damlacığı diğer masalara dağıldı. Yani hava akımı oluşturabilen bütün cihazlar hastalığı bulaştırabilir. Klimalar da AVM girişlerindeki klimalar da bunu yapabilir. AVM girişlerindeki klimaların çalıştırılmaması aslında uygun olabilir. Bununla ilgili zaten bazı kararlar alınmıştı, bir rehber oluşturulmuştu” diye konuştu.

    ”KALABALIKLARDAN UZAK DURMAMIZ LAZIM”

    Salgının yayılması bakımından en riskli alanların kalabalık ortamlar olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Yamanel, “Kalabalıklardan uzak durmamız lazım. Yani kalabalık oluşturmamamız lazım. Mesela alışveriş merkezlerinde kalabalıklar oluşturup saatlerce gezmememiz lazım. Eğer bir ihtiyacımız varsa noktasal olarak ihtiyacımızı giderip daha sonra buraları terk etmemiz gerekiyor. Yani kalabalık oluşturmamak bu yeni normalin en önemli kurallarından bir tanesi” uyarısını yaptı.

    NE ZAMANA KADAR MASKE TAKACAĞIZ?

    Prof. Dr. Yamanel, maske takma tedbirinin ne zamana kadar süreceğine ilişkin ise “Global bir bağışıklığı kazanmadıktan sonra bu yeni normale alışmamız gerekiyor. Yeni normalin de 4 kuralı var. Kalabalık oluşturmamak, maske takmak, sosyal mesafeye uymak ve hijyene uymak. Yani biz bunu aşı bulunana kadar, global bir bağışıklık tespit edilene kadar ya da etkin bir ilaç bulunana kadar devam ettirmemiz gerekiyor. En iyi ihtimal 2021’in başına kadar maske takacağız” ifadelerini kullandı.

  • Bilim Kurulu Üyesi: Sessiz taşıyıcılar aramızda

    Bilim Kurulu Üyesi: Sessiz taşıyıcılar aramızda

    Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Recep Öztürk, Ramazan Bayramı öncesi, “Bayram vesilesi ile ‘hürmet göstereceğiz’ diye ev ziyareti yapmak, sarılmak-el öpmek onların hayatını riske etmek demektir” uyarısında bulundu.

    Hürriyet gazetesi yazarı Fulya Soybaş’a konuşan Öztürk, “Hepimiz isteriz büyüklerimizle kucaklaşalım, küçükler gelsin, elimizi öpsün ama unutmayalım ki salgınla mücadele ettiğimiz önemli günlerden geçiyoruz” dedi. Öztürk, “Geçmiş bayramlardaki muhabbetin, hürmetin gelecek bayramlara taşınması adına bu bayram hepimize fedakarlık düşüyor” diyerek en ufak bir kural ihlalinin sıkıntılı sonuçlar yaratabileceğini belirttti.

    Öztürk, “Dünya genelinde 65+ en çok kaybın yaşandığı grup oldu. Türkiye’de 2 aydır sokağa kısıtlı olarak çıkabiliyorlar. Bu sayede onları korumayı başardık. Bayram vesilesi ile ‘hürmet göstereceğiz’ diye ev ziyareti yapmak, sarılmak-el öpmek onların hayatını riske etmek demektir. Çünkü özellikle gençler arasında asemptomatik denilen ‘sessiz taşıyıcılar’ var. Virüs taşıdığından kendinin bile haberi olmayan, kendini sağlıklı sanan bu kişiler ile yaşanacak en ufak bir temas tüm aileyi hasta edebilir. O nedenle bu bayramın adı haydi gelin fedakârlık bayramı olsun” ifadesini kullandı.

  • Bilim Kurulu’ndan ‘tatil’ uyarısı

    Bilim Kurulu’ndan ‘tatil’ uyarısı

    Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr Tevfik Özlü, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla, vatandaşlar için tatil tavsiyelerinde bulundu.

    Özlü, şu mesajları paylaştı:

    • Uçuş, transfer, otel, restoran, kafe, plaj, havuz, vb tatil ortamlarında kalabalıklaşmama ve sosyal mesafeyi koruma konusunda dikkatli olunur ve koronavirüs sertifikasyon kurallarına uyulursa tatil sorun olmayacaktır.
    • Rutin tatil formatımızı gözden geçirip, otel konaklamalı, deniz-plaj kalabalığına alternatif olarak; doğada başımızı dinleyebileceğimiz, daha izole, tatil seçeneklerini deneyebiliriz.

    ÖZLÜ’DEN KORONAVİRÜS AÇIKLAMASI: TÜRKİYE’DE İNİŞ EĞRİSİ BAŞLADI

    Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Tevfik Özlü, dün HaberTürk TV’de Mehmet Akif Ersoy’un sorularını yanıtlamıştı.

    Başlayan normalleşme sürecinin corona virüsü salgınına etkisiyle ilgili açıklamalarda bulunan Prof. Özlü, şunları söylemişti:

    • Türkiye’de iniş eğrisi başladı. Dünkü rakam düşme eğilimindeydi. Bugünkü rakamı da görmek lazım. İlk intibalar umut verici ama 14 gün beklemek lazım
    • Hava sıcaklığı da etkiliyor. Salgının hızı biraz kesildi. Türkiye’de iniş eğrisi başladı ama dünyada iniş eğrisi yok genel olarak bakıldığında ama duraklama var. Bu da olumlu bir gelişme.

  • Havaların ısınması virüsün bulaş riskini azaltır mı?

    Havaların ısınması virüsün bulaş riskini azaltır mı?

    Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları akademisyeni ve Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ateş Kara, hava sıcaklıklarının yükselmesiyle, corona virüsü (Covid-19) bulaşma hızında azalma olduğunun yapılan araştırmalarla kanıtlandığını söyledi.

    “BİR DERECE YÜKSELME YÜZDE 3.1 AZALMA SAĞLIYOR”

    Ateş Kara paylaşımında, “Harvard ve MIT’den araştırmacılar 25 derece üzerindeki hava sıcaklığının SARS-CoV-2 bulaşında azalma sağladığını gösterdi. Ancak bu hava sıcakken virüs bulaşmaz anlamına gelmediği için önlemlere devam etmeliyiz. Bir derece yükselme bulaşta %3.1 azalma sağlıyor.” ifadelerini kullandı.