Etiket: bilim ve teknoloji

  • Bursa’da akıllı şehre dönüşüm başlıyor

    Bursa’da akıllı şehre dönüşüm başlıyor

    Belediyeler arasında Akıllı Şehircilik ve İnovasyon Dairesi Başkanlığı’nı kuran ilk belediye olan Bursa Büyükşehir Belediyesi, yine bir ilke imza atarak B-CUBE Akıllı Şehircilik ve İnovasyon Merkezi’ni hizmete açtı. Yerli ve millî teknoloji hamlesini desteklemek amacıyla, girişimci adayı gençler ve girişimciler için kurulan merkezde, akıllı şehircilik alanında sürdürülebilir insan kaynağının yetiştirilmesi, aynı zamanda yerli ve millî teknoloji üretilmesi desteklenecek. Girişimcilerin bilgi teknolojileri alanındaki kapasitelerini geliştirerek hem Bursa hem de Türkiye ekonomisine katkı sağlayacak olan merkezde aynı zamanda belediye hizmetlerinde kullanılmak üzere yerli ve millî teknolojilerin üretilmesi de teşvik edilecek. Bursa’nın akıllı şehre dönüşüm sürecini hızlandıracak olan B-CUBE Akıllı Şehircilik ve İnovasyon Merkezi’nin tanıtımına, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank da katıldı.


    Teknolojide son trendler

    Moderatörlüğünü Tech Influencer Hakkı Alkan’ın yaptığı ‘Akıllı Şehir Olma Yolunda İnavosyon’ konulu söyleşiye Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ile birlikte katılan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, B-CUBE Akıllı Şehircilik ve İnovasyon Merkezi’nin fikir temellerinin 4 yıl önce atıldığını söyledi. Merkezde yapılacak çalışmalar hakkında bilgi veren Başkan Aktaş, “Burada akıllı şehircilik temasına özel, teknolojinin son trendlerini yakalamayı sağlayacak, kapasite geliştirici yazılımcı geliştirme programı, tasarım odaklı düşünme eğitimi, animasyon yazılımı gibi eğitimler düzenleyeceğiz. Şirketleşmeye hazır girişimciler için ticarileşme, prototipleme atölyesi, alternatif fon kaynakları önerme destekleri sunacağız. Ayrıca ortak çalışma alanlarında çalışma imkânı da olacak. Merkeze gelen girişimciler ile yatırımcıların buluşmasını sağlayacağız. Girişimcilere yönelik yarışmaların planlanması, girişimlerin tanıtımlarının ilgili platformlarda yapılması, mevcut ağlara dâhil olunmasını sağlayacağız. Ürünlerinin pazar araştırmasını veya tanıtımını yapmak isteyen firmalara yönelik hizmetler sunacağız. Yeni teknolojik ürün sergileme, ürün ile ilgili analiz raporlama gibi destekler vereceğiz. B-CUBE’e gelen girişimci adayı gençlere ve girişimcilere özel; teknolojik altyapı destekleri, teknolojik makine ve ekipmanlar, prototipleme-ürün geliştirme atölyesi, özel indirim ve ücretsiz üyelik anlaşmaları, tanıtım desteği, iş ve yatırımcı ağı destekleri gibi bazı imkânlar da sunacağız” diye konuştu.


    Yeni Hande Çilingir’ler çıkacak

    Hizmete açtıkları merkezin Bursa’daki girişimciler ve girişimci adayı gençler için büyük bir heyecan oluşturacağını dile getiren Başkan Aktaş, “Bursa olarak güçlü bir sanayiye sahibiz. Ama biz ağır sanayiyi mutlaka yüksek teknolojiyle buluşturmalıyız. Yüksek teknolojiyle sanayiyi daha üst segmente taşımak şehrin pastasını büyütmek, şehrin zenginleşmesini sağlamak ama özellikle de değişen şartları yakalamak noktasında çok önemli. Ben gelecek adına heyecanlıyım ve Hande Çilingir’lerin, yeni Insider’lerin Bursa’dan çıkacağına inanıyorum. Merkezimiz Bursa’mıza ve ülkemize hayırlı olsun” dedi.

    Gençler için çok değerli

    Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank da teknolojinin, şehirlerde verimi ve konforu arttırmak, şehrin ahalisinin hayat standartlarını yükseltmek için şehirleri ileriye taşıyacak en önemli konulardan bir tanesi haline geldiğini söyledi. Bir zamanlar akıllı şehirciliğin sadece, trafikteki sinyalizasyon sistemlerinin otomasyonu olarak algılandığını hatırlatan Varank, “Ama artık hayatın her alanında akıllı şehir uygulamaları ve teknolojileri var. Aslında her şeyin temelinde insan kaynağı var. Şehircilik teknolojileri ürünleri kendi kendine ortaya çıkmıyor. Uzaydan da gelmiyor. Dolayısıyla bunları geliştirecek olan yine insan ve burada insan kaynağına yatırım yapmak üzere de çok farklı uygulamalar yapıldığı için başkanımıza teşekkür ediyorum. Böyle yazılım öğretecek bir ekosistemi burada kuruyor olması Bursa’nın gençleri için çok değerlidir” diye konuştu.

    Tanıtım toplantısında Lab Ming Şirketi Kurucusu ve B-CUBE Mentörü Mustafa Aydın ‘Fikirden Ürüne B-CUBE Yolculuğu’ ve Kodluyoruz Yönetim Kurulu Başkanı Berat Kjamili ile Kodluyoruz Ceo’su Zeynep Basmacı ‘Core-16 Programı’ hakkında sunum yaptı.

  • Osmangazi’de bilim ve teknoloji buluşmaları

    Osmangazi’de bilim ve teknoloji buluşmaları

    Bursalıların bilim ve teknolojik bilgilere ulaşması için yıl boyu etkinlikler düzenleyen Osmangazi Belediyesi bu etkinliklere bir yenisini ekledi. Bilgi Güvenliği Derneği’yle ortaklaşa düzenlenen etkinlikte Aselsan Genel Müdür Yardımcısı Taha Yücel ve Karadeniz Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fazıl Kırkbir’i Şadırvanlı Han Eğitim Akademisi’ndeBursalılarla buluşturdu.

    “Yerli ve Milli Türk Savunma Sanayinin Gelişimi ve Dünya’daki Yeri” isimli seminerde konuşan Aselsan Genel Müdür Yardımcısı Taha Yücel, “Ortaya bulut kavramı çıktı. Bulut üzerinden bazı hizmetler alma bir bilgisayara fazla yüklenmeyip buluttan işlemlerin yapılabildiği bir ortam bu. Ama o buluta koyduğunuz verinin güvenliğini sağlamanız lazım. En az toprak ve savunma sanayi kadar veriyi korumak önemli. Bizim sahip olduğumuz çok değerli kaynaklarımız var bunları savunuyoruz. Ülkemizde ürettiğimiz veriyi burada tutmak en az toprağımızı korumak kadar önemli.Sizinsosyal medyaya yüklediğiniz her şey yurt dışına giden bir veri aslında. Sizin üzerinizden veri transferi yapılıyor. Bu hizmetler ağırlıklı olarak bedava. Ben gençlere şunu söylüyorum; bir hizmet size bedava sunuluyorsa orada sizden çok değerli bir şey alınıyor demektir.Sosyal medya uygulamaları sayesinde sizden öyle değerli bilgiler alıyor ki sizi sizden daha iyi tanıyor hale geliyor.” ifadelerini kullandı.


    Savunma sanayiindeki son dönemdeki gelişmelerden bahseden Yücel, “Bizim bağlantı hızlarımız çok yavaştı. Kayıt kapasitemizi ve veri saklama imkanımız çok düşüktü. Bundan dolayı büyük veriyi yönetmek yapay zekanın temelidir. Büyük veriyi yönetmek için sizin ona göre kapasitenizin çok yüksek olması lazım, işte bunlar şimdi oldu. Artık küçücük bir uygulama özelliğine çok yüksek hafıza koyabiliyorsunuz. Bizim radar sistemimiz var, radarın her bir modülü bir kütüphane kadar bilgi saklayabiliyor. Üzerinde binlerce modül var. Birkaç yıl önce savunma sanayinde bizim beraber çalıştığımız ekip var. O ekip,California’da düzenlenen ‘nerede suç olacak tahmin etme’ yarışmasındabirinci oldu” dedi.


    Karadeniz Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fazıl Kırkbir de konuşmasında Türkiye’ye karşı ‘Yapamazsınız’ algısı oluşturulduğunu belirterek, “Bize yıllarca siz bunu yapamazsınız algısı oluşturdular. Biz bu algıyı kırarak yerli ve milli teknolojinin başarılı olmasını sağladık. Biz gençlerimize bu özgüveni aşılayarak yerli ve milli teknolojiyi daha yükseğe çıkartacak gençlerin yetişmesini arzu ediyoruz” diye konuştu.
    Bilgi Güvenliği Derneği Bursa Şube Başkanı Hüseyin Yavuz da, “Son 20 yılda Türkiye’de ön plana çıkan Türkiye’nin yerli ve milli hamlesini gençlerimize sevdirmek, onlara yapılan bu çalışmaları anlatmak için her ay alanında uzman hocalarımızı Bursalılarla buluşturuyoruz” diyerek kendilerine verdiği destekten dolayı Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar’a teşekkür etti.

  • Bilim ve Teknoloji Üniversitesiyle BUÜ işbirliği

    Bilim ve Teknoloji Üniversitesiyle BUÜ işbirliği

    Pakistan Ulusal Bilim ve Teknoloji Üniversitesi (NUST) Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Rizwan Riaz, TUSAŞ Pakistan Müdürü Avukat Muhammad Sohail Sajid, NUST Akademik Direktörü Dr. Adnan Moqsood, Bursa Uludağ Üniversitesi’ne akademik ve bilimsel işbirliği ziyaretinde bulundu. BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz tarafından ağırlanan heyet ile özel bir protokol imzalandı. Programda Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, Uluslararası Akademik İlişkiler Koordinatörü Prof. Dr. Bülent Şenay ve UAİK Yöneticisi Öğr. Gör. Seval Şahin de yer aldı.


    Çabaların karşılığı alınıyor

    Törende konuşan Rektör Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, misafirlere Bursa Uludağ Üniversitesi hakkında detaylı bilgi paylaşımında bulundu. Eğitim-öğretim çalışmaları ve devam eden projelere dair açıklama yapan Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz; “Türkiye’de şuanda 209 üniversite var. Bunların 23’ü YÖK Başkanlığı tarafından Araştırma Üniversitesi olarak seçildi. Bizim Üniversitemiz de bu eğitim kurumları arasında yer alıyor. Gıda Arzı Güvenliği, Otomotiv Teknolojileri, Sağlıkta Klinik Araştırmalar, Sosyal ve Fen ana başlıkları altında toplam 8 alanda ön plana çıkıyoruz. Akademik ve bilimsel çalışmalarımızın tamamını bu hedef istikametinde gerçekleştiriyoruz. Ar-Ge, teknoloji, patent ve proje odaklı yoğun bir dönemi geride bıraktık. Bu çalışmalarımızın karşılığını da almaya devam ediyoruz” şeklinde konuştu.


    170 ülkeden 6 bin 500 misafir öğrenci

    Uluslararasılaşma konusunda da ciddi bir eylem planı içerisinde olduklarına dikkati çeken Rektör Kılavuz, farklı ülkelerden çok sayıda üniversite ile ikili işbirliklerinin geliştirilmesi adına protokol imzaladıklarını vurguladı. Dünyanın 128 farklı ülkesinden 6500’ün üzerinde misafir öğrenciyi de üniversitede ağırladıklarını aktaran Kılavuz; “Uluslararasılaşma vizyonumuz istikametinde öğrenci ve akademisyen değişim programlarına özel bir önem veriyoruz. Farklı ülkelerden öğrencilere ev sahipliği yapıyoruz. Pakistan’dan da 20 öğrencimiz var. Bu sayının çok daha yüksek olmasını diliyoruz. Pakistan bizim dost olarak gördüğümüz ülkelerden birisidir. Oradaki üniversiteler ile akademik ve bilimsel anlamda işbirliğimizin daha da artırılmasını istiyoruz. Bugün imzalayacağımız işbirliği protokolünün iki üniversiteye de hayırlı olmasını temenni ediyoruz” açıklamasında bulundu.


    “Katkılarınızla kendimizi geliştireceğiz”

    NUST Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Rizwan Riaz ise Bursa’da bulunmaktan dolayı büyük bir mutluluk duyduklarını söyledi. Bursa Uludağ Üniversitesi’nin deneyim ve akademik kapasitesi ile Türkiye’nin önde gelen eğitim kurumlarından birisi olduğunu belirten Riaz; “Bursa Uludağ Üniversitesi ile ikili ilişkilerin başlatılmasını ve bu işbirliğinin geliştirilmesini arzu ediyoruz. Üniversitemiz henüz genç bir eğitim kurumu olmasına rağmen Ar-Ge ve endüstri ilişkileri konusunda ciddi bir ivme yakaladı. Bursa Uludağ Üniversitesi’nin de bu alanlardaki deneyimini biliyoruz. Biz de kendimizi geliştirmek adına bu alanda iyi olan üniversitelerle ortak çalışmalar yürütmek istiyoruz. Bu sebeple de sizleri ziyaret etmek ve bir işbirliği protokolü imzalamak istedik. Bizlere çok önemli katkılar sağlayacağınıza inanıyoruz. İşbirliği teklifimizi kabul ettiğiniz için teşekkür ediyoruz. Protokolümüz hayırlı olsun” dedi.

    Konuşmaların ardından hazırlanan işbirliği protokol metni imzalandı. Tıp Fakültesi İyi Hekimlik Uygulamaları ve Simülasyon Merkezi ile Mühendislik Fakültesi’ndeki otomotiv laboratuvarlarını da gezen misafirlere sürdürülen çalışmalara dair bilgi verildi.

  • Lise öğrencileri ‘robot’larıyla yarışıyor

    Lise öğrencileri ‘robot’larıyla yarışıyor

    Robot yarışması FRC’nin Türkiye ayağı İstanbul’da başladı. Türkiye’den birçok lisenin yer aldığı yarışmaya binlerce öğrenci katıldı. FIRST Robotics Competition tarafından düzenlenen, alanlarında yeteneklerini geliştirmek isteyen lise öğrencilerinden oluşan takımlar her yıl açıklanan yeni oyun temasına göre robotlarını tasarlayarak yarışmalara katılıyorlar. Bu yılın teması ise Energy Charged Up (Şarj Edilen Enerji). Yarışmada dereceye giren öğrenciler bir sonraki yarışmaya katılmaya hak kazanıyor.

    “Bir robottan daha fazlası”

    Öğrencilerin sadece bir robot yapmayı değil, geleceği nasıl şekillendirecekleri konusunda kazanımlar elde ettiğini belirten FRC İletişim Destekçisi TurkNet’in CEO’su Cem Çelebiler, “Lise öğrencilerinden oluşan takımlar, yılın açıklanan oyun temasına ve kurallarına göre robotlarını yapıyorlar. Tema ve dolayısıyla robotların ve takımların görevleri her yıl değişiyor. Takımlara standart bir parça seti veriliyor ama kendi sponsorlarını bulup oluşturdukları bütçeyle üretim yapmaya da teşvik ediliyorlar. Dahası, iş planı hazırlamayı, bütçe planlamayı, sponsor bulmayı, ekip çalışmasını erken yaşta deneyimliyorlar. Kodlama, mekatronik ve yazılım yeteneklerinin üzerine ciddi bir strateji, iş geliştirme ve pazarlama deneyimi kazanıyorlar. FRC’nin temel ilkelerinden biri olan “Duyarlı Profesyonellik” kavramıyla tanışıyorlar, bazen birbirlerine ittifak olup birlikte fikir üretiyorlar, bazen ise karşı takımlarda rekabet ediyorlar. Ve her şeyden önemlisi geleceğin teknolojilerine karşı derin bir iç görü kazanırken çok eğleniyorlar” dedi.

     


    2023’ün teması ‘Şarj edilen enerji’

    Dereceye giren takımların Houston’a gideceğini belirten Çelebiler, “Yarışmacılar tasarladıkları robotların yanı sıra sosyal sorumluluk çalışmalarıyla topluma fayda sağlayacak fikirler üretiyor. Geçtiğimiz yıl toplam 12 takım ABD’nin Houston şehrinde düzenlenen uluslararası şampiyonaya katılma hakkı kazandı. Sadece kazananların değil FRC’ye katılan tüm gençlerin dünyanın önde gelen üniversitelerinde burs imkânı kazandığı, uluslararası şirketlerde staj yapma şansı yakaladığı sayısız başarı hikayesi var. FRC aslen bir kültür, dereceye girmek bir yana, bu havayı teneffüs etmek, teknolojiyle haşır neşir olmak, takım çalışmasını deneyimlemek yarışmacılar için en büyük kazanım. FRC gençlere başlı başına bir girişimcilik deneyimi kazanma şansı sunuyor” şeklinde konuştu.

    “Teknolojinin gelişimi için internet çok önemli”

    Öğrencilere internete erişebilmeleri için destek verdiklerini belirten Çelebi, “Bizim buradaki yerimiz yarışmacılara ve yarışma alanına en hızlı şekilde internet ulaşımını sağlıyoruz. Bir robot tasarlarken internete çok ihtiyaç var. Bu yüzden burada en önemli şeylerden birini öğrencilere karşılıyoruz. Tüm araştırmalar internet üzerinden yapılıyor. Teknolojinin gelişimi için internet büyük bir rol oynuyor. Bir ülkeye yüksek hızlı internet sunarsanız bu toplum çok iyi bir şekilde kalkınabilir. Çünkü burada enerji, zeka, bilim ve çalışkanlık var. Yani biz burada teknoloji ve internet tarafını öğrencilere karşılıyoruz” ifadelerini kullandı.

    Robot yarışmasının Türkiye ayağı ise 2 Nisan Pazar günü yapılacak olan final yarışlarıyla sonlanacak.

  • Dünyaca ünlü astronotlardan yıllar sonra gelen itiraflar

    Dünyaca ünlü astronotlardan yıllar sonra gelen itiraflar

    Uzay ve havacılık alanında dünyanın ilk beş merkezi arasında yer alan Gökmen Uzay Havacılık Eğitim Merkezi (GUHEM), birbirinden ünlü dört astronotu ağırladı. Astronotlar uzayda yaşadıkları zorlu ve komik hatıraları çocuklarla paylaştı.


    Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) öncülüğünde; Bursa Büyükşehir Belediyesi ve TÜBİTAK iş birliğinde hayata geçen GUHEM, Uzay Kaşifleri Derneği’nin (Association of Space Explorers – ASE) iki yılda bir düzenlediği Planetary Congress’e ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. 25-29 Eylül tarihlerinde gerçekleşecek kongrenin hazırlıkları için Bursa’ya gelen Kozmonot Aleksandr Aleksandrov, Astronot André Kuipers, Astronot Pedro Duque ve Astronot Reinhold Ewald önce GUHEM Genel Müdürü Halit Mirahmetoğlu eşliğinde merkezdeki düzenekleri deneyimledi. Astronotlar uzayda yaşadıkları komik ve zorlu anları çocuklarla paylaştı.


    “Uzaylı olduğumu o anda hissettim”

    Astronot Andre Kuipers “Uluslararası uzay istasyonunda, mikro yerçekimi içinde havada uçuyoruz ve bir yerden bir yere hareket etmek istediğimizde, istasyondaki tutamaçlar sayesinde hareketimizi gerçekleştiriyoruz. Uzay istasyonunda duvarları daha geniş olan bir yer mevcut. Kendimi hareket ettirmek için ne sağ taraftan tutuna biliyordum ne sol taraftan. O sırada arkadaşlarım da bana çok güldüler. Uzaylı olduğumu o anda hissettim” dedi.


    “Suyun uzayda aldığı hale çok eğlenirdik”

    Astronot Pedro Duque ise “Suyu dünyada yere bıraktığınız zaman yerçekimine dayanamaz ve düşer, fakat uzayda, bir top halini alarak kendini toparlar. Bu top halini alan su adeta bir fotoğraf makinesi lensini andırırdı. Biz kendi aramızda suyun uzayda aldığı bu hali kullanarak çok eğlenirdik. Astronotlardan biri, bir tarafta dururdu ve ortaya suyu boşaltırdık. Daha sonra arkadaşlarımızın değişen yüz şeklini belgelemek için fotoğraflarını çekerdik. Uzaya sadece yukardan bakmak için çıkmıyoruz. Yukarı çıktığımızda pek çok deney gerçekleştiriyoruz. Bu deneyler, insanların nasıl uyum sağladığı, kemiklerimizin ve kanımızın nasıl değiştiği ve materyallerde nasıl bir kristalleşme olduğu konusunda çalışmalar yapma fırsatımız oldu” şeklinde konuştu.


    “Şu an uzaydayım kardeşim ne kozmiği”

    Bir diğer astronot Reinhold Ewald, “Uzayda, radyo bandından farklı telsizleri yakalayabiliyorlar. Benimde başıma böyle bir şey geldi. Bana ‘Şuan kozmik radyo frekansındasınız’ diye anons geçtiler. Ben de, ‘Şu an uzaydayım kardeşim ne kozmiği’ diyerek cevap vermiştim. Bu benim en komik anım olmuştu” dedi.

    Ewald kendisi için en zorlu şeyin hijyen olduğunu anlatarak, “Benim için en zoru hijyen meselesiydi. Çünkü temizlik yaparken ve tuvalete girerken her şey havada uçuyordu. İlk iki gün adapte olurken her yaptığımıza dikkat ettik. Bunun nedeniyse, eğer bir şey bozulursa, bozulan parçalar her yere saçılabilirdi. Buna kaka ve çişleriniz de dahil” ifadelerini kullandı.


    “Saatimi çıkardığım yerde bulamadım”

    Kozmonont Aleksandr Aleksandrov da, “Bir gün saatimi kolumdan çıkartmıştım ve daha sonra saatimi çıkarttığım yerde bulamadım. Tüm kutulara raflara baktım ama hiçbir yerde yoktu. Saatimi ararken başka bir kozmonontun notunu buldum. Notta, ‘Dostum saatini burada arama, şurada bir vantilatör var onun üstüne yapışmıştır, gidip oraya baksan iyi edersin’ yazmış. Daha sonra notta yazılan yere baktığımda saatimin orda yapışık bir vaziyette durduğunu gördüm. En zorlandığımız şeyler sevdiklerimizden ve yakınlarımızdan uzak kalmaktır” diye konuştu.

  • Bursa, astronotları ağırlayacak

    Bursa, astronotları ağırlayacak

    Avrupa’nın en büyük uzay ve havacılık temalı eğitim merkezi GUHEM’de uzay meraklıları astronotlarla buluşacak.

    Kozmonot Aleksandr Aleksandrov, Astronot André Kuipers, Astronot Pedro Duque ve Astronot Reinhold Ewald’ın katılacağı söyleşi 25 Mart Cumartesi günü (Yarın) saat 14.00’te gerçekleşecek.

    Etkinliğe katılımlarınızdan memnuniyet duyacağız.

  • “Üniversite-sanayi iş birliğinin öncüsü”

    “Üniversite-sanayi iş birliğinin öncüsü”

    BŞEÜ BARUM, sanayi kuruluşlarının yaşadığı sorunların başında gelen Araştırma Geliştirme (AR-GE) ve Ürün Geliştirme (ÜR-GE) çalışmalarına destek sağlamak amacıyla BARUM’da yapılan analiz sonuçlarını bilimsel olarak yorumlayarak, firma talebi doğrultusunda teknik rapor şeklinde paylaşıyor. Bu hizmet ile gerek kentte gerekse ülkedeki sanayi kuruluşlarına önemli bir hizmet veriliyor. Konuya ilişkin açıklama yapan BŞEÜ Rektörü Prof. Dr. Şükrü Beydemir, BARUM’un çalışmaları ve gelecek hedeflerini paylaştı.

    “Üniversite-sanayi iş birliğinin öncüsü”

    Rektör Beydemir, BARUM’un bir yandan akademisyenlerin bilimsel çalışmalarına destek olduğunu, diğer yandan da çok geniş bir yelpazede çeşitli sanayi kuruluşlarına hizmet verdiğini belirtti. Üniversite-sanayi iş birliğinde etkin rol oynayan BARUM için öncü tanımlaması yapan Rektör Beydemir, “Merkezimiz hem üniversitemiz akademisyenlerine hem de diğer üniversitelerin akademisyenlerine araştırma yapma imkanı sağlıyor. Öte yandan sanayi kuruluşlarının çalışmalarına bilimsel nitelik kazandırmalarına yardımcı oluyor. BARUM’da 2 gün gibi kısa bir sürede analiz ve teknik yorum raporlarını sanayicilerimize vermekteyiz. Rekabetçi piyasa koşullarında sanayicimizin yanında yer alıyoruz” ifadelerini kullandı.

    “Ulusal ve uluslararası fuarlarda BARUM’a büyük ilgi”

    BARUM’un sanayicilerin ihtiyaçlarını belirlemek ve sektörün nabzını tutabilmek amacıyla çeşitli faaliyetlere katıldığını belirten Rektör Beydemir, “Merkezimiz, 2022 yılında düzenlenen ve kimya esaslı bir fuar olan TUKCHEM’e katılmıştır. Avrupa’nın en büyük poliüretan ve reçine fuarı olan PUTECH’e katılım sağlayacaktır. Ulusal ve uluslararası düzeyde çeşitli konferanslar, kongreler ve fuarlar vasıtasıyla sektörel gelişmeleri yakından takip ediyoruz. 2022 yılının istatistik verilerine baktığımızda merkezimizde analiz yaptıran sanayi kuruluşlarında 3 buçuk kat artış görülmektedir. BARUM’da yapılan analiz sayılarında ise 4 buçuk kat bir artıştan söz edebiliriz. Bu verilerin her geçen gün katlanarak devam etmesi ve sanayimizin üretiminin bilimsel verilerle desteklenmesi için yoğun emek vermekteyiz” dedi.

    “Web Of Science verilerine doğrudan katkı sunuyor”

    Rektör Beydemir, “BARUM sadece sanayi işbirliğiyle kalmıyor, üniversitemizin akademisyenlerine, bölge üniversitelerinin akademisyenlerine de bilimsel katkıda bulunuyor. Üniversitemize baktığımız zaman bunun katkısını nasıl görebiliriz? Web Of Science verilerine baktığımızda dergilerde yayınlanan makale sayımız 2019 yılında 151 iken, 2022’ye geldiğimizde 250’leri geçmiştir. Bu da yüzde 63’lük bir yükselme anlamına gelmektedir. Atıf sayılarımıza baktığımızda 2019 yılında 800’lerdeyken atıf sayımız, bugüne geldiğimizde 2 bin 600’lere yükselmiş durumdadır. Bu da merkezimizin üniversitemize ve bölge sanayimize ne kadar katkılar verdiğini zaten göstermektedir. BARUM bundan sonraki çalışmalarına da aynı hızla devam edecektir. BŞEÜ olarak laboratuvarımızı daima geliştiriyoruz ve daima farklı sanayi kuruluşları ile irtibat halindeyiz. Hem sanayi kuruluşlarına hem de üniversitemize ve diğer üniversitelere bilimsel katkıda bulunmaya devam edeceğiz” ifadelerine yer verdi.

  • Uzayda mahsur kalan astronotlar için Soyuz MS-23 aracını fırlattı

    Uzayda mahsur kalan astronotlar için Soyuz MS-23 aracını fırlattı

    Roscosmos tarafından yapılan açıklamada, Kazakistan’daki Baykonur Uzay Üssü’nden TSİ 03.24’te Soyuz MS-23 uzay aracının başarıyla fırlatıldığı duyuruldu. Uzay aracının 2 gün içerisinde Uluslararası Uzay İstasyonu’na kenetleneceği belirtildi. Soyuz MS-23’ün, Eylül ayında MS-22 ile istasyona gönderilen, Aralık ayında da uzay aracına göktaşı çarpması sonucu meydana gelen arıza nedeniyle istasyonda kalan 3 astronotu önümüzdeki günlerde dünyaya geri getireceği vurgulandı.


    Soyuz MS-23 uzay aracı ile hijyen kitleri, temizlik malzemeleri, tıbbi malzemeler, yiyecek, su ve araştırmalar için araç gereçlerin içinde bulunduğu 430 kilogramlık malzemenin de istasyona ulaştırılacağı aktarıldı.