Etiket: Bilim

  • İlk defa yapay zeka ile okullarda ders anlatıldı

    İlk defa yapay zeka ile okullarda ders anlatıldı

    Batman’da ilk defa okullara giren yapay zeka, deneyimli bir öğretmen gibi 40 dakika boyunca öğrencilere ders anlatarak karşılıklı soru cevap ile ders işledi. Günümüzde gelişen teknoloji ile birlikte yaşamın her alanında yer almaya başlayan yapay zeka, şimdi de gözünü öğretmenlerin mesleğine dikti. Batman Sason Anadolu Lisesi’nde görsel sanatlar öğretmeni Ahmet Avcı, müzecilik ve Osman Hamdi Bey konusunu öğrencilerine yapay zeka ile işledi.

    Yapay zekanın 40 dakika boyunca okullarında öğrencilere ders anlattığını belirten okul müdür yardımcısı Uğur Taşkın, 21. yüzyılda teknolojinin geldiği noktada hemen hemen her alanda insanların hayatına kolaylıklar sağladığını söyledi. Taşkın, “21. yüzyılda eğitimin teknolojiyle entegre edilmesi gerekmektedir.

    Bu entegrasyon dahilinde Milli Eğitim Bakanlığı tarafından okullarda atölyeler açılarak teknolojinin daha verimli kullanımı sağlanmış oldu. Bizim de atölyemizde görsel sanatlar öğretmenimiz Ahmet Avcı öncülüğünde çeşitli eğitimler veriliyor. Bu çalışmalar dahilinde bugün de yapay zeka bir sınıfımızda öğrencilerimize 40 dakika boyunca ders anlatmış.

    İlk defa okulumuzda yapay zeka bir ders işleyerek öğrencilerin sorularını cevaplamıştır. Bu durum ülkemizde bir ilk oldu. Yapay zekanın bir özne olarak ders anlatması gelecekte neler yapabileceği de merak konusu oldu. Bu çalışmanın ardından merak edilen konulardan biri acaba yapay zeka tek başına eğitim ve öğretimde bir öğretmenin yerini alabilecek mi?” dedi.

  • Türk Dil Kurumu ekranında “Cumhuriyet Bayramı” kutlaması

    Türk Dil Kurumu ekranında “Cumhuriyet Bayramı” kutlaması

    Türk Dil Kurumu (TDK), Cumhuriyet Bayramı’nın 101. yıl dönümünü “Her Güne Bir Kelime” ekranında seçtiği üç özel sözcükle kutluyor.
    28 Ekim’de, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Efendiler, yarın Cumhuriyet’i ilan edeceğiz” sözünden yola çıkarak ekranda “Yarın” sözcüğü yer aldı. 29 Ekim’de ise Cumhuriyet’in adını taşıyan “Cumhuriyet” kelimesi ekrana yansıdı. 30 Ekim’de de Atatürk’ün “Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır” ifadesinden hareketle “İlelebet” sözcüğü yer alacak.

    Türk Dil Kurumu, 23 Nisan 2024’ten bu yana, Atatürk Bulvarı üzerinde bulunan binasında Türkçenin gücünü vurgulamak, zenginliğine dikkat çekmek ve vatandaşı kelimeler üzerinde düşünmeye teşvik etmek amacıyla her gün ‘Günün Kelimesi’ni paylaşıyor. Ayrıca günün kelimelerini sosyal medya aracılığıyla geniş kitlelere duyuruyor ve kelimeler hakkında okuyucuları düşündürmeyi hedefliyor

  • Yeni bir bakteri türü bulundu

    Yeni bir bakteri türü bulundu

    Aydın’daki üniversitede çalışmalarını sürdüren akademisyenler, sürüngenlerin bağırsağında yaşayan Helicobacter cappadocius adı verilen yeni bir bakteri türünü buldu.

    ADÜ Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Zooloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Kurtuluş Olgun, Prof. Dr. Nazan Üzüm ve Prof. Dr. Aziz Avcı’nın yer aldığı çalışmada Apathya cappadocica (Kayseri Kertenkelesi) ve Ophisops elegans (Tarla Kertenkelesi) isimli kertenkelelerin bağırsağında yaşadığı tespit edilen Helicobacter cinsine ait yeni bir tür bulundu. Söz konusu türe Helicobacter cappadocius ismi verilerek bu cinsin dünya genelindeki tür sayısı 85’e çıkarıldı.

  • Bursa’daki liselerde bilim uygulamaları başlıyor

    Bursa’daki liselerde bilim uygulamaları başlıyor

    Programa Bursa İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Ahmet Alireisoğlu, Bursa Teknik Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Beyhan Bayhan, T3 Vakfı Bursa İl Sorumlusu Nurkan Karabulut, okul müdürleri, öğretmenler ve öğrenciler katıldı.

    Etkinliğin açılışında konuşan Bursa İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Ahmet Alireisoğlu, “İlimizdeki her okulumuzun bir bilimsel gayreti ve teknolojik anlamda bir üretme çabası var. Son yıllarda bilimsel ve teknolojik alanlar; devletimiz, bakanlığımız ve üniversitelerimiz tarafından TEKNOFEST gibi Türkiye’de bunu güçlü bir rüzgâr haline getirmiş kurumlar tarafından destekleniyor, besleniyor. Öğrencilerimiz bilim adına bir şey var ettiği zaman hepimiz heyecanlanıyoruz. En çokta gençlerimiz heyecanlanıyor. Bunu yaparak kendi varoluşunu güçlendiren öğrencilerimiz var oluyor. Biz 750 bin öğrencimizden ortaöğretimdeki öğrencilerimizi bu noktada daha iyi bir platforma daha iyi bir skalaya taşımak istiyoruz. Taşırken de bizimle beraber aynı yöne bakan çocuklarımızla bilim ve teknoloji temposu var edildiğinde heyecanlanan bütün kurumlarla, bütün kuruluşlarla birlikte var olmaktan dolayı mutluyuz. Çocuklarımız için daha güçlü şeyler var edebiliriz. Bunun önemli olduğunu düşünüyoruz. Türkiye bugün bu anlamda dünyayı hayranlık içerisinde bırakan çalışmalar yapıyor. Dünya ülkeleri şu anda İHA ve SİHA gibi Türkiye’nin son birkaç yılda ürettiği teknolojik ürünleri almak için sıraya giriyor. Sevgili gençler sizin daha güçlü daha nitelikli işler yapabileceğiniz yarınlar sizleri bekliyor.” dedi.

    Alireisoğlu: “Liselerimizde bilim ve teknoloji kulüpleri kuracağız”

    Millî Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Genel Müdürlüğü tarafından tüm illerde organize edilen bilim çalışmaları ile çocukları her zamankinden daha nitelikli bir şekilde yetiştirmek istediklerini ifade eden İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Ahmet Alireisoğlu, “Sayın Bakanımızın bu anlamda çok güçlü bir gayreti var. Müfredat çalışmaları hızlandı, yenilendi ve güncellendi. Çocuklarımızın sosyal becerilerine, teknik becerilerine önem verebileceğimiz onların bu alandaki becerilerini önceleyeceğimiz çalışmalar içerisinde bulunmaya devam edeceğiz. Biz bu yıl Bursa olarak TEKNOFEST’te 85 bin takım başvurusu yaptık. Önümüzdeki yıl onu nasıl gölgede bırakarak daha iyisi yapabiliriz sorusunu şimdiden sormaya başladık. Okullarda bilimi ve teknolojik gelişmeleri önceleyen, çocukların becerilerini toparlayabileceğimiz kulüpler yapmak istiyoruz. Bugün itibariyle de her okulda bir öğrenci temsilcisi olacak. Örneğin Ahmet Erdem Anadolu Lisesi’nde bilim ve teknolojiyi önceleyen bir kulübün öğrenci temsilcisi olacak. Bu öğrenci temsilcisinin orada kulüp arkadaşları olacak ve tüm öğretmenleri, büyükleri destekçisi olacak.” şeklinde konuştu.

    Alireisoğlu, “Böyle bir etkinlikte bulunmaktan dolayı mutluluğumu belirtirken ev sahipliği için de Bursa Teknik Üniversitesine ve emeği geçen bütün öğretmen arkadaşlarına teşekkür ediyorum. Sevgili gençler, bütün okullarımızda bugün itibarıyla kurulacak olan bu teknoloji takımının bilim kulübünün başkanı olan gençler, buradan onlara da sesleniyorum. Başarılar diliyorum yolunuz açık olsun, güçlü olun başarılı olun inanarak yolunuza devam edin.” dedi.

    Programda Ahmet Erdem Anadolu Lisesi ve Nilüfer Borsa İstanbul Fen Lisesi koordinatörlüğünde çalıştay ve panel gerçekleştirildi. Ahmet Erdem Anadolu Lisesi tarafından hazırlanan panelde Türkçe ve Türkçenin Kullanımı, Değerler ve Anadolu İrfanı, Şiddet ve Şiddetin Önlenmesi ve Geleceğin Meslekleri konuları ele alınırken; Nilüfer Borsa İstanbul Fen Lisesi tarafından hazırlanan “Yapay Zekâ Öğrenci Çalıştayı” kapsamında fen bilimleri, matematik ve teknoloji alanlarında çalıştay gerçekleştirildi.

  • Kütahya’da Bilim Fuarı açıldı

    Kütahya’da Bilim Fuarı açıldı

    Çinikent Özel Eğitim Okulunda düzenlenen Bilim Fuarı açılışına İl Milli Eğitim Müdürü Hasan Başyiğit, Şube Müdürleri Orhan Şaybak, İrfan Kanık ve Hüseyin Hakan Durum, okul idarecileri, öğretmen, öğrenci ve veliler katıldı.

    Fuardaki projeleri inceleyen Milli Eğitim Müdürü Hasan Başyiğit, her biri çok özel ve anlamlı birbirinden başarılı projeleri tek tek gezerek öğrencilerden ve öğretmenlerden bilgi aldı.

    Kütahya Çinikent Özel Eğitim Okulunda Bilim Fuarı açıldı

    Daha sonra öğrencilerin çizmiş olduğu resimlerin sergisini gezen Müdür Hasan Başyiğit, Okul Müdürü Mustafa Çolak’tan ve Görsel Sanatlar Öğretmeni Berna Elçi’den bilgi aldı.

    Müdür Başyiğit, tüm projelerin çok anlamlı ve başarılı olduğunu belirterek, emeği geçenlere teşekkür etti ve bu tür faaliyetlerin yaygınlaşarak devam etmesi gerektiğinin altını çizdi.

  • Alper Gezeravcı: “Yapmış olduğumuz hedeflerimizden sadece bir tanesiydi”

    Alper Gezeravcı: “Yapmış olduğumuz hedeflerimizden sadece bir tanesiydi”

    Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) eğitimini tamamlayan Alper Gezeravcı, programlarının ardından Sakarya’ya geldi. Türkiye’nin ilk astronotu Gezeravcı, gençlerle buluşmasında uzay yolculuğu ile ilgili bilgi verdi. Turgut Özal Kültür ve Kongre Merkezi’nde üniversiteli öğrenciler ile buluşan Gezeravcı yoğun ilgiyle karşılandı. Uluslararası Uzay İstasyonu’nda (ISS) yürüttüğü deneysel çalışmalar hakkında da bilgiler veren Gezeravcı, “Yaptığımız bütün çalışma süreçlerinde daha öncesinde hava kuvvetlerindeyken yurt dışına gidip geldiğinde yüksek lisansta farklı uçak tiplerinin eğitiminde her daim mutlu olduğum ve gurur duyduğum bir husus var Türk insanının pratik zekası. Eğitim öğretim Hayatınızın devam ettiği süreçte ya da ilerleyen dönemde mezun olduktan sonra kariyer yaşamınızda yurt dışına gittiğinizde karşılaştığınız farklı örneklerde benim duyduğum bu gururu ve mutluluğu emin olun yaşadığınız her olayda Türk insanının yıllara sahip badirelerle başa çıkabilme refleksini geliştirmiş bünyesinde, beraberinde taşıdığı pratik zekanın nerelere kadir olduğunu bizzat kendini zehirleme imkanı bulacaksınız. Bu pratik zekayla müthiş derecede gurur duyuyorum. Yapmış olduğunuz operasyonun içerisinde de farklı işlem adımlarında, farklı operasyonel süreçlerde her daim işin kilitlendiği bir noktada düşünmeye dair fırsat bulamadan vücudunu ortaya koymuş olduğu pratik zeka bu Türk insanına mahsus. Dolayısıyla zaten yüksek olağan zekanın zaten yüksek olan potansiyeliniz yanında her daim size can simidi gibi sizi ayakta tutacak olan bu pratik zekanızla da gurur duyun” dedi.

    “2018 yılında ülkemiz Türkiye Uzay Ajansı’nı kurdu”

    Ülkenin hedeflerinden bahseden Gezeravcı, “2018 yılında ülkemiz Türkiye Uzay Ajansı’nı kurdu. Sadece iki yıllık hazırlık sürecinin ardından 2021 bir yılının Şubat ayında Türkiye Cumhuriyeti olarak Cumhurbaşkanımız tarafından uzaya dair 10 ana hedef belirlendi. Yapmış olduğumuz Türk astronot ve bilim misyonu bu on hedeften sadece bir tanesiydi. Bugün burada bu kadar güzel bir toplulukla başarmış olan bu hedefin mutluluğunu ve gururunu yaşıyoruz. Ancak daha fazla gurur duyacağımız husus şu; devletimizin koyduğu bu on alanda farklı takvimler dahilinde ilerleme devam ediyor. Biz sadece bir tanesini şu anda tamamlamış durumdayız. Yakın süreçte bu hedefe belirlenmiş olan on hedeften yine sıralı takvim dahilinde güzel gelişmelerini duyacağınız birkaç tanesinden bazıları aya gediş projesi. Malumunuz bizim gerçekleştirdiğimiz görevi Amerika Birleşik Devletleri’nde Space X firmasının roketi ve kapsülüyle gerçekleştirdik. Yakın tarihte şu an için hedeflenen 2026’da aya sert iniş planımız var. Farklı hesaplamaları, doğru şekilde tutturarak Ay’a bir roketi çarptırmayı planlıyoruz ilk hedef. Ardından bunun daha planlı bir biçimde yumuşak inişi olacak ve faydalı yük bu da Rober ya da benzer farklı bir yükü orada araştırma yapabilecek bir yükü kontrollü olarak yüzeye ulaştırmaya çalışıyoruz. Bunu yaparken başka ülkelerden temin ettiğimiz bir roket de değil. Kendi roketimizle ve kendi itki sistemimizle bu işi gerçekleştirmeye planlıyoruz” diye konuştu.

    “Bizim zekamız notasında, potansiyel noktasında hiçbir şüphemiz yok”

    Üniversite öğrencilerine tavsiyeler veren Gezeravcı, “Gerçekleştirdiğimiz görev hakikaten mutlu etti bizi ama hazırlık sürecimiz yaklaşık 8 buçuk, 9 aylık bir zaman dilimini aldı. Bu süre içerisinde çok daha mutlu eden şey; oradaki eğitim süreçlerimiz devam ederken NASA’da bu eğitimi sürdüren birimlerden, yetkililerden farklı ülkelere gittiğimiz eğitim süreçlerinde sürekli orada uzay programına katılmış bir ülkenin ferdi olarak ülkemizin havacılık alanında yaptığı, başardığı, farklı süreçlerin takip ediliyor olduğunu görmek ve bunların övgüyle bize geri dönüşünü dinlemekti. Bir göreve odaklanmış, onun hazırlığını yaparken aslında ülkemizin bir birey olarak, bir vatandaşı olarak bana yaşattığı çok daha farklı mutlulukları, gururları orada yaşama imkanım oldu yine devletimizin güçlü iradesi sayesinde. Bu uzaya gidiş programını yürüttüğümüz Space X bünyesinde yüzlerce insan çalışıyordu. Koskoca roketi ellerinin altında yazılımlarla kontrol edip, uzaya gönderen ve bütün operasyon sürecindeki eğitimlerimizi bize veren bu insanların yaş ortalaması 26 idi ve daha üniversiteden yeni mezun olmuş mühendisleri var. Dolayısıyla bu insanlar 50’lili yaşlarına kadar beklemedi. Gencecik beyinler bir şeyleri başarmaya vakıf tek ihtiyaç duydukları özgüven. Bizim zekamız notasında, potansiyel noktasında hiçbir şüphemiz yok” şeklinde konuştu.

     

  • Sincan’da bilim ve teknolojide büyük hamle

    Sincan’da bilim ve teknolojide büyük hamle

    Sincan Belediyesi ve T3 Vakfı birliğiyle gençlerin bilim, teknoloji, yazılım, donanım ve kodlama gibi alanlarda eğitim alabileceği “Bilim Sincan” hizmete açıldı. Gençlere yeni ufuklar açacak olan “Bilim Sincan”, yeni nesillerin bilimle iç içe olmasını amaçlıyor.

    Açılış törenine Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır da katıldı. Açılışta konuşan Sincan Belediye Başkanı Murat Ercan, şunları kaydetti:
    “Gençlerin akademik ve eğitim hayatına dokunuyoruz. Sadece bununla da yetinmiyoruz. Hamdolsun 5 yıllık dönemde havuzlardan gençlik merkezlerine, futbol, voleybol, basketbol sahalarına kadar gençlerin kullanabileceği çok sayıda spor alanı kazanırdık. Kültürle ilgili de çok işler ortaya koyduk, Sincan’ı bir kütüphaneler şehri yaptık.”
    “Bilim Sincan” projesinin detaylarını aktaran Ercan, “Yeni bir eseri hayata geçiriyoruz, inşallah daha da güzel adımlar atacağız. Bu kompleks o kadar fonksiyonel ki her türlü etkinlik, her türlü proje eklemlenebilir buraya. İnşallah buranın devamıyla ilgili düşüncelerimiz var” ifadesini kullandı.

    Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır ise, “Hangi projeyi hazırlamışsa yeter ki gençlerimiz için olsun, onları bilim ve teknolojiyle buluşturmak için olsun, biz Murat Ercan başkanımızın sonuna kadar yanındayız, arkasındayız. Bugün de Sincan’ımıza Bilim Merkezi kazandırmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Sincan Bilim Merkezi ile gençlerimizin bilim ve teknolojiye olan ilgisi artacak ve geleceğin bilim insanlarını keşfetmemizi sağlayacak. Merkezimizde astronomi, uzay ve havacılık, doğa bilimleri, tasarım ve teknoloji alanlarında 5 atölyeyle gençlerimize edindikleri teorik bilgileri pratiğe dökme ve kendi projelerini geliştirme imkanı sunacağız. Ayrıca Bilim Merkezimiz sayesinde önümüzdeki eğitim yılında faaliyete geçireceğimiz Dene Yap Teknoloji Atölyesi’yle de Sincanlı gençlerimizi erken yaştan itibaren geleceğin teknolojileriyle buluşturacağız” dedi.

    TÜBİTAK Başkanı Hasan Mandal ise bilim ve teknoloji için en önemli unsurun insan kaynağı olduğunu belirterek, “Bizim kaynağımız çocuklarımız, gençlerimiz, teknoloji yıldızlarımız. İnsan kaynağımız sadece bugünün ihtiyacını değil gelecek için, insanlık için, ülkemiz için gerekli olacak teknolojileri geliştirecek ve bunun için bilgiyi üretecek” açıklamasında bulundu.
    T3 Vakfı Mütevelli Heyeti Üyesi ve Yönetim Kurulu Başkanı Elvan Kuzucu Hıdır ise gençler için üretimin önemine işaret etti. Hıdır, “Bilim Türkiye projesiyle hedeflediğimiz amaç gelecek nesillerimizin sadece tüketen değil aynı zamanda da üreten ve keşfetme arzusuyla sürekli öğrenen bir ruha sahip olmalarıdır. Geleceğin Özdemir Bayraktarları Aziz Sancarları bilim merkezlerinde yetişecek, gençlerimiz önce ülkemiz, sonra tüm insanlığın faydası için teknolojiler geliştirecek” şeklinde konuştu.

    Bilim Sincan bünyesinde sergi alanı, Doğa Bilimleri Atölyesi, Tasarım Atölyesi, Matematik Atölyesi, Astronomi-Havacılık ve Uzay Atölyesi, Teknoloji Atölyesi, Deneyap Atölyesi gibi birimler yer alıyor. Açılan atölyelerle küçük çocukların ve gençlerin okul dışı öğrenmeleri kolaylaştırılırken, öğrenciler aynı zamanda hem eğlenecek hem de yeni deneyimler kazanacak.

  • Geleceğin bilim insanları yarışmada hünerlerini sergiledi

    Geleceğin bilim insanları yarışmada hünerlerini sergiledi

    TÜBİTAK, Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı ve Yunusemre Belediyesi ortaklığıyla kurulan Yunusemre Bilim Merkezi’nde geleceğin bilim insanları yetişmeye devam ediyor. Yunusemre Belediyesi ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü işbirliğiyle bu yıl ilk defa düzenlenen ‘Robot Yarışması’nda lise ve ortaokul öğrencilerinden kurulan takımlar robot teknolojisinde hünerlerini ortaya koydu. Yunusemre Millet Çarşısı Konferans Salonu’nda düzenlenen ve 3 gün boyunca devam edecek olan ‘Robot Yarışması’na lise ve ortaokul olmak üzere 67 grup yarışmaya katıldı. Yarışmada her gruptan üçer öğrenci olmak üzere toplam 201 öğrenci yer alıyor. Yarışmanın ilk 2 gününde öğrenciler yaptıkları robotları 4 ana kategoriden yarıştıracak. Yarışmanın son gününde ise jüri üyeleri tarafından yüksek puan alan ve dereceye giren takımlara ödülleri takdim edilecek. Yarışmaya katılan öğrenciler ile öğretmenler bilim dalında kendilerini geliştirmek için sağlanan imkanlar karşısında Yunusemre Belediye Başkanı Dr. Mehmet Çerçi’ye teşekkür etti.


    Geleceğin bilim insanlarının yetişmesi sağlamak amacıyla bir yıl yıldır Bilim Merkezi’nde önemli hizmetler verdiklerini söyleyen Belediye Başkanı Dr. Mehmet Çerçi ise yarışmaya katılan tüm öğrencilere başarılar diledi. Organizasyona ilişkin bilgi veren Başkan Çerçi, “Bilim Merkezi’mizde İlçe Milli Eğitim Müdürlüğümüz ile birlikte bu yıl ilk defa Robot Yarışması düzenlemenin gururunu yaşıyoruz. Ortaokul, lise sınıfı düzeylerinin katılımlarıyla, gönüllük esasına dayanarak gerçekleştirdiğimiz Yunusemre Robot Yarışması, öğrencilerimizin milli teknoloji hamlesini benimseyerek katıldıkları bir olacaktır. Düzenlediğimiz bu yarışmaya katılan tüm öğrencilerimizi gösterdikleri cesaretten dolayı kutluyorum.” ifadelerini kullandı.

  • “Turistik seyahat değil, bilim misyonu”

    “Turistik seyahat değil, bilim misyonu”

    Manisa Celal Bayar Üniversitesi tarafından düzenlenen “Öğrenci Akademisyen Buluşması”nda TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, öğrenci ve akademisyenlerle bir araya geldi. Programın açılış konuşmasını yapan Manisa Celal Bayar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Rana Kibar, “Manisa Celal Bayar Üniversitesi olarak son 5 yılda 13 TÜBİTAK 1001, 20 tane TÜBİTAK 1002, 2 tane 3501, 1 tane 2218, 4 tane TEYDEP ve 1 tane SAYEM ve uluslararası projelerde dahil olmak üzere toplam 49 projede yürütü olarak görev almıştır. Bu projelerle üniversitemiz 11 milyon TL civarına katma değer sağlayarak ülkemizin milli teknoloji hamlesine önemli katkılar sunmuş hem de bilimsel literatüre katkı sağlamış olduk. Deprem bölgesi üniversitelerinde özel çağrı ve ‘TÜBİTAK 4007 Afet Bölgesi Bilim Her Yerde’ özel destek çağrısı kapsamında da çalışmalar yaparak, TÜBİTAK özelinde faaliyetlerimiz var. Destek almaya hak kazanan bir adet TÜBİTAK 1001 projesinde, araştırmacı iki adet TÜBİTAK 4007 projesinde de yürütücü olduğumuz projelerimiz devam etmektedir. Bu çağrıda desteklenen 37 adet TÜBİTAK 4007 afet bölgesi projesinden de iki tanesi kurumumuz bünyesinde gerçekleştirilecektir.

    25, 27 Mayıs 2023 tarihleri arasında Şanlıurfa merkezde ve Hatay Payas’ta üniversitemiz, deprem bölgesinde yaşayan çocukların bilimsel faaliyetleriyle yaşama uyum sürecini kolaylaştırma amacıyla da çeşitli çalışmalar yapmaktadır. Ayrıca TÜBİTAK 2209 üniversite öğrencileri araştırma projeleri kapsamında öğrencilerimize hem mentorluk hem de proje yazımı konusunda destek veriyoruz. Özellikle son dönemde açıklanan TÜBİTAK 2209 projelerinde sanayiye yönelik proje çalışmalarında 2023 yılı birinci dönem sonuçlarına göre desteklenen proje sayısı bakımından üniversitemiz üçüncü sırada yer almaktadır. Dolayısıyla göreve geldiğimiz altı aylık süreçte başvuru yapılan diğer projelerden bahsedecek olursak toplamda 90’ın üzerinde projeye başvuru yapmışız” dedi.

    “Turistik seyahat değil, bilim misyonu”

    TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal ise, Türkiye’nin ilk astronotu Alper Gezeravcı’ya yönelik “Turistik gezi” polemikleriyle ilgili açıklamalarda bulundu. Alper Gezeravcı’nın birçok bilimsel çalışmaya imza attığını söyleyen Mandal, “Özellikle bazen bu bir turistik seyahat mi diye değerlendiriliyor. Hayır bu tamamen bu bir bilim misyonu. Bütün projeler bütün Türkiye’ye açıldı. Çağrı anlamında başvuruların arasında 13 tane deney kabul edildi ve TÜBİTAK değerlendirme süreçlerinden geçti. Bu deneyleri Alper kendisi yaptı. 5 tane deneyde diğer astronotlar da kullanıldı. Nisan ayında da yörünge altındaki bir görev için de Tuva Cihangir Atasever bu görevi yapmaya gidecek. Dolayısıyla bunun önemli olduğunu düşünüyoruz. Yani bir değişim noktası. Özellikle genç arkadaşlarımız, öğrenci arkadaşlarımız açısından ben bunu gerçekten çok kıymetli buluyorum. Geleceğe bakıldığı zaman artık Türkiye’nin işte uydularımız var. Hem gözlem uydumuz İmece, en son 2023 yılında gönderdiğimiz, kendimizin geliştirdiği, tasarımın geliştirilmesi, üretimi dünyadaki 10 ülkeden birisiyiz. Bu yıl ilk haberleşme uydumuzu göndereceğiz. Türkiye’nin 5B’leri, 5A’ları var ama bunların hepsi satın alındı. İlk kez kendimizin tasarlayıp geliştirdiği haberleşme uydumuzu 6A’yı göndereceğiz. İnşallah haziran ya da temmuz ayında göndermiş olacağız. 2026 yılında Ay’a gideceğiz. İlk kez kendimizin tasarlayıp hazırladığı aracımızla gideceğiz. Şu ana Uluslararası Uzay İstasyonu’nda 2 binden fazla deney gerçekleştirildi. O deneylerin birçoğu şu an Dünya’da bugünkü ihtiyaçların ve geleceğin ihtiyaçlarının karşılanması için kullanılıyor” dedi.

    “Türkiye’nin bu misyonu gerçekleştiriyor olması oldukça kıymetli”

    Fırlatma sırasında orada olduğunu söyleyen Mandal, “Özellikle fırlatılma esnasında bizzat oradaydım. Yani dünyadaki diğer ülkelerin Türkiye’ye bakışını görme açısından önemli bir noktadaydı. Yani Türkiye’nin bu misyonu gerçekleştiriyor olması oldukça kıymetli. Ve özellikle genç arkadaşlarımız açısından yani bir sonraki hedefin ne olacağına birlikte karar verebileceğimiz bir fırsat olarak da değerlendiriyoruz. Kendisi geçen hafta geldi. Şu an bütün deneyler haziran ayına kadar tamamen tamamlanmış olacak. Şimdi deneylerin bir kısmı orada devam ediyor. Bir sonraki gidilen misyondan sonra bir takım veriler hala toplanıyor. Ve inşallah özellikle uluslararası literatürde yayınlandığı zaman etki değerinin çok daha fazla artacağına da inanıyoruz” diye konuştu.
    TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, daha sonra öğrencilerle hatıra fotoğrafı çekildi.

  • Bilim tarihinin temelini oluşturan usturlap

    Bilim tarihinin temelini oluşturan usturlap

    Bursa’da kamu görevinde çalışan 37 yaşındaki Cebrail Çukurkaya, boş vakitlerini Orta Çağ bilgisayarı olarak bilinen gök cisimlerinin yükseltisini ölçmek, yerel saati ve namaz vakitlerini hesaplamak için kullandığı usturlabın replikalarını üretiyor. İşinden arta kalan vakitlerde kendini tarihi Balibey Han’da yer alan 10 metrekarelik atölyesine kapatan Çukurkaya, zamanının büyük bir kısmını burada geçiriyor. Orta Çağ yapılan usturlapta da kullanılan pirinç malzemeyi kıl testere ile şekillendirip görsellere bakarak bire bir aynısını üreten Çukurkaya, bir usturlabın yapımı için aylarını harcıyor. Tamamen el sanatı ile ince işçilik gerektiren usturlap yapımında ayrıca astronomi bilgisi de gerekiyor.

    10 yıldır mesailerinden arta kalan vakilerini usturlap yapmaya harcıyor

    Usturlap yapımında ince işçilik gerektirdiğini söyleyen Cebrail Çukurkaya, “Usturlap yapımında yaklaşık bir on yıllık geçmişim var. İlk başta kıl testere kullanmasına yönelik naht sanatıyla uğraştım. Daha sonra bir Urfalı ustadan kalemkarlığı öğrendim. Daha sonra bilim tarihiyle tanışınca bu ayetlerin yurt dışında yapıldığını öğrendim. Bunu kendim yapabilirim diye düşündüm. Kıl testere kullanıyoruz, metali işleyebiliyoruz. Bunu kendi kültürümüzde olan bu aleti kendimiz yapalım istedik ve öyle bir yola çıktık” dedi.

    Bilim tarihi ile tanıştı, hayatı değişti

    Kalemkarlık ve naht sanatına hakim olan Çukurkaya, bilim tarihiyle tanışmasının ardından usturlap yapımına başladığını belirterek, “Usturlap sevdası bilim tarihiyle tanışmayla başladı. Usturlap bilim tarihinin en temelini oluşturuyor. Usturlap Orta Çağ’ın hani bir nevi bilgisayar, hesap aleti, saatiydi. Çok pozisyonlu bir alet. En bariz özelliği gökyüzündeki takımyıldızlarından, gezegenlerden, güneşten onların konumunu, gökyüzündeki konumunu, açısal olarak hesaplayarak saati ve yönümüzü bulmamıza yarayan bir alet. Gündüz güneşten, gece de takımyıldızlarının ufuk çizgisinden matematiksel olarak yüksekliğini ölçerek saati hesaplamaya yarayan aletlerdi. Saati hesaplamak için hangi aydasın onu bilmek gerekiyor ve hangi aydaysan güneşi orada baz alınıyor. Takımyıldızlarını veya güneşin yüksekliğini irtifa olarak o şekilde hesaplanıyor. Bursa İznik’te yaşayan milattan önce 150-200 yıllarında yaşamış Parkus isminde bir Yunanlı bilim adamına dayanıyor. İlk çıkış noktası İznik. İslam coğrafyasında ise 800’lü yıllarda İbrahimi Fezariye isminde bir astronom tarafından getiriliyor. O da yabancı kaynaklardan çevirileri yapılıyor. İlk çeviriyi o yapıyor ve İslam coğrafyasında ilk usturlapı onun yaptığı biliniyor” ifadelerini kullandı.

    Zamana yön veren alet: Usturlap

    Yaptığı işi tarihe vefa borcu olarak gördüğünü söyleyen Çukurkaya, “Hobiden daha ziyade bilim tarihine ve tarihe bizim geçmişimize olan vefa borcumuzu ödemek olarak görüyorum. Unutulan bir şey ve biz bunu yeniden gün yüzüne çıkartmaya çalışıyoruz. Normal mesaimiz var mesaiden kalan zamanda yapıyorum. Hatta slogan olarak ‘Zamandan geriye kalan’ hem kendi zamanından geriye kalan bir alet yapmış oluyoruz hem de bunlar saat olduğu için hem o zamandan kalan alet olarak. Zamandan geriye kalan sloganıyla böyle bir bilim tarihi yolculuğuna çıktık. Pirinç malzemeden yapılır. Bunun da sebebi hem o döneme göre kolay kullanılabilir bir malzeme. Denizciler de sık sık kullanıyor. Sudan nemden etkilenmiyor ve üzerinde oksitlenme olsa dahi üzerindeki yazılar daha kolay okunabildiği için pirinç madeni tercih edilmiş. Orijinali de aynı pirinç malzeme benim yaptıklarım da aynı pirinç malzemeleri” dedi.