Etiket: birleşmiş milletler

  • BM, Sudan’dan çekilmeyecek

    BM, Sudan’dan çekilmeyecek

    Sudan’da 15 Nisan’dan bu yana ordu ve Hızlı Destek Kuvvetleri (RSF) arasındaki çatışmalar devam ederken, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, BM’nin Sudan’da faaliyetlerine devam edeceğini duyurdu.

    Guterres BM Güvenlik Konseyi’nde yaptığı konuşmada, “Açık konuşayım. Birleşmiş Milletler Sudan’ı terk etmiyor. Taahhüdümüz, Sudan halkının barışçıl ve güvenli bir geleceğe yönelik taleplerini desteklemektir. Bu korkunç zamanda onların yanındayız” dedi.
    Çatışmaların bir an önce sona ermesi için çalışmalara devam ettiklerini aktaran Guterres, “Sahadaki insani yardım kuruluşlarıyla birlikte çalışarak, Sudan halkına desteğe devam edebilmek için Sudan’daki varlığımızı yeniden yapılandırıyoruz” diye konuştu.

    Sudan’dan tahliyeler devam ediyor
    Aralarında Suudi Arabistan, Güney Kore, Kuveyt, Türkiye, Rusya, ABD, İngiltere ve Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin de yer aldığı çok sayıda ülke Sudan’daki çatışmalar nedeniyle vatandaşlarını tahliye etmek için operasyon başlattı. Bugüne kadar ABD, İngiltere vatandaşları ile binden fazla AB vatandaşı Sudan’dan tahliye edildi.

    Sudan’da can kaybı 420’ye yükseldi
    Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Sudan’daki çatışmalarda en az 420 kişinin hayatını kaybettiğini, 3 bin 700 kişinin de yaralandığını açıklamış, doktorların, hemşirelerin ve diğer sağlık çalışanlarının da ambulanslara ve sağlık kurumlarına yapılan saldırılarda yaralandığını belirtmişti.

    Sudan’daki çatışmalar
    Sudan’da 15 Nisan’da Egemenlik Konseyi Başkanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan liderliğindeki ordu ile konseyin başkan yardımcısı Orgeneral Mohammed Hamdan Dagalo tarafından yönetilen RSF arasında çatışmalar başlamıştı. El-Burhan, isyancılarla savaşmak için kurulan RSF’nin bağımsız bir güç olarak hareket etmesini engellemek amacıyla orduya katılması gerektiğini belirtirken, RSF’nin başındaki Dagalo ise bunun sivil bir yönetimle gerçekleştirilmesi gerektiğini savunuyor.

  • Okulu 23 Nisan için Birleşmiş Milletler’e çevirdiler

    Okulu 23 Nisan için Birleşmiş Milletler’e çevirdiler

    Bursa’daki Mümin Canbaz İlkokulu, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı çerçevesinde okulun 4 katını farklı kıta, her sınıfını da farklı ülkenin gelenek ve göreneklerine göre oluşturdu. Çocuklar ülkelerin geleneksel kıyafetlerini giyerek kültürlerini, geçmişini ve dillerini tanıttı. Çok güzel bir gün geçirdiklerini belirten çocuklar, öğrendikleri yabancı kelimelerle de dikkat çekti.


    Okul müdürü Nihat Öner, “Dünya Çocukları Kardeşliği adıyla 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlama programı hazırladık. Okulumuzu giriş katından başlayarak kıtalara ayırdık. Okulumuz 4 katlı olduğu için sadece 4 kıtayı ele alabildik. Amerika kıtası, Asya kıtası, Afrika kıtası ve Avrupa kıtası olmak üzere 4 kıta, her kıtada bulunan ülkeleri birer sınıfımız temsil etti.

    Bu etkinliği yaparken çok keyif aldık. Çocuklar hem çok mutlu oldu, hem de unutamayacakları bilgileri edinmiş oldu. Öğrencilerimizin ve bizlerin 29 ülkeye gitmesi mümkün değildi. Ama 29 ülkeyi kendi okulumuza taşımayı başardık” dedi.


    Sınıf öğretmeni Sevinç Solmaz ise, “23 Nisan bayram tatiline denk geldiği için biz bu şekilde etkinlik yapma karar aldık. Her katı kıtalara ayırdık ve çocuklara her sınıfa bir ülkeyi tanıtmasını sağladık.

    Çocukların ülkelerin gelenekleri ve görenekleri bizden ne gibi farklılıkları özellikleri var geçmişleri nasıl, çocukların bunların tanımasını sağlamaya çalışıyoruz” şeklinde konuştu.

  • “Müslüman karşıtı nefretin zehrini yok etmek için harekete geçelim”

    “Müslüman karşıtı nefretin zehrini yok etmek için harekete geçelim”

    BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, bu yıl ilk kez kutlanan Uluslararası İslamofobi ile Mücadele Günü kapsamında mesaj yayınladı. Genel Sekreter Guterres mesajında, “Dünyadaki yaklaşık 2 milyar Müslüman muhteşem çeşitlilikleriyle insanlığı yansıtıyor. Ancak inançlarından başka bir sebep olmaksızın sık sık bağnazlık ve önyargılarla karşılaşıyor” dedi. Guterres yapısal, kurumsal ayrımcılığın ve Müslüman toplulukların toptan damgalanmasının ötesinde Müslümanların, kişisel saldırılara, nefret dolu söylemlere maruz kaldığını ifade etti. Guterres özellikle Müslüman kadınların cinsiyetleri, etnik kökenleri ve inançları nedeniyle üçlü ayrımcılığa maruz kaldıklarını vurguladı. Müslümanların karşı karşıya kaldığı artan nefretin münferit bir gelişme olmadığını belirten Guterres etnik milliyetçiliğin, Neo-Nazi beyaz üstünlükçü ideolojilerin ve Müslümanlar, Yahudiler, bazı azınlık Hıristiyan toplulukları ve diğerleri dahil olmak üzere savunmasız nüfusları hedef alan şiddetin yeniden canlanmasının bir parçasını oluşturduğunu kaydetti.

    “Ayrımcılığa karşı durmak hepimizin görevi”

    Guterres, “Ayrımcılık hepimizi küçültür. Ayrımcılığa karşı durmak hepimizin görevidir” diyerek insan haklarına tam saygı gösteren, dini ve kültürel kimlikleri koruyan politikalarda ısrarcı olunmasının gerektiğini söyledi. Guterres, “Çeşitliliği zenginlik olarak kabul etmeli ve sosyal uyuma yönelik siyasi, kültürel ve ekonomik yatırımları artırmalıyız. İnternet üzerinden hızla yayılan nefretle mücadele etmek için çalışarak bağnazlığa karşı durmalıyız” ifadelerini kullandı.

    “Ortak insanlığımızı yeniden teyit ederek bizi bölmeye çalışan güçlere karşı koyalım”

    Bin yılı aşkın bir süredir İslam’ın barış, merhamet ve inayet mesajı ile dünyanın dört bir yanındaki insanlara ilham kaynağı olduğunu hatırlatan Guterres, “Her büyük inanç ve gelenek, hoşgörü, saygı ve karşılıklı anlayışın gerekliliğine işaret ediyor. Temelde evrensel değerleri yaşatıyoruz. Bunlar Birleşmiş Milletler Anlaşmasında hayata geçirilen ve adalet, insan hakları ve barış arayışımızın özünde yatan değerler” dedi. Guterres mesajına, “Bugün ve her gün, bu değerleri gerçekleştirmek için çaba gösterelim ve ortak insanlığımızı yeniden teyit ederek bizi bölmeye çalışan güçlere karşı koyalım” diye son verdi.

    Öte yandan BM Genel Kurulu, 2022 yılında aldığı kararla 15 Mart’ı “Uluslararası İslamofobi ile Mücadele Günü” olarak ilan etmişti.

  • “Ek destek sağlamaya hazırız”

    “Ek destek sağlamaya hazırız”

    BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, Hatay’ın Defne ilçesi merkezli 6,4 büyüklüğündeki deprem sonrasında sosyal medya hesabından açıklama yaptı. Guterres, Suriye’de de hissedilen ve büyük paniğe neden olan depremin ardından, “Duygu ve düşüncelerim, bölgede bu akşam meydana gelen yeni depremlerle karşı karşıya kalan Türk ve Suriye halkıyla. Bölgedeki BM ekipleri durumu değerlendiriyor. İhtiyaç duyulması halinde ek destek sağlamaya hazırız” ifadelerini kullandı.

  • BM’den Türkiye’ye yardım çağrısı

    BM’den Türkiye’ye yardım çağrısı

    Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerin ardından Türkiye’ye yardım yağıyor. Birleşmiş Milletler (BM), son yüzyılda Türkiye’yi vuran ve yaklaşık 5.2 milyon kişinin etkilendiği büyük depremler dolayısıyla 1 milyar dolarlık insani yardım çağrısı başlattı.

    BM Genel Sekreteri Antonio Guterres tarafından yapılan açıklamada, “3 aylık dönemi kapsayan maddi yardım, gıda güvenliği, koruma, eğitim, su ve barınma dahil olmak üzere birçok konuda yardıma ihtiyaç duyan yaklaşık 5.2 milyon kişiye hükümet liderliğindeki yardımlarla birlikte hayati desteğin hızla artmasına yardımcı olacak. Türkiye, dünyada üzerinde en fazla mülteciye ev sahipliği yapan bir ülke ve uzun yıllardır Suriyeli komşularına büyük bir cömertlik gösteriyor. Şimdi tüm dünyanın, dayanışma içinde Türk halkına destek olma zamanı. İhtiyaçlar oldukça fazla. İnsanlar çok acı çekiyor ve kaybedecek zaman yok. Uluslararası toplumu, zamanımızın en büyük doğal afetlerinden biri olan bu olaya müdahil olmaya ve yardım çabalarını hızlandırarak finansal destek sağlamaya çağırıyorum” ifadeleri kullanıldı.

  • Rusya’ya karşıtı oyu nedeniyle görevden alındı

    Rusya’ya karşıtı oyu nedeniyle görevden alındı

    Madagaskar Dışişleri Bakanı Richard Randriamandrato, geçtiğimiz çarşamba günü Rusya’nın Ukrayna’daki dört bölgeyi yasadışı ilhakını kınayan karar lehine oy kullandı ve tüm ülkelere kararı tanımamaları çağrısında bulundu.

    Yaşananların ardından Madagaskar Cumhurbaşkanlığı tarafından yayınlanan kararnamede, “Milli Savunma Bakanı General Rakotonirina Richard, geçici olarak Dışişleri Bakanlığından sorumlu” denilerek, Randriamandrato’nun görevden alındığı açıklandı. Cumhurbaşkanlığı, kararın “acil durum nedeniyle” uygulandığını bildirdi.

    193 üyeli BM’deki genel kurulda 143 ülke Ukrayna’nın egemenliğini, bağımsızlığını, birliğini ve toprak bütünlüğünü yeniden teyit eden kararı desteklemek için oy kullanmış, Rusya, Belarus, Kuzey Kore, Suriye ve Nikaragua da karşıt oy kullanmıştı.

  • Rusya’dan ilhak kınama karar taslağına veto

    Rusya’dan ilhak kınama karar taslağına veto

    ABD’nin BM Daimi Temsilcisi Linda Thomas-Greenfield, BM Güvenlik Konseyi toplantısında üye devletlere Ukrayna’nın Donetsk, Luhansk, Herson ve Zaporijya bölgelerinin Rusya tarafından ilhakının kınanması ve Rusya’nın askerlerini geri çekmesi çağrısının yer aldığı karar taslağını sundu.

    10 ülke kararı desteklerken, Çin, Brezilya, Hindistan ve Gabon çekimser kaldı. Veto yetkisine sahip olan Rusya ise Ukrayna topraklarının ilhakının kınanmasını içeren tasarıyı veto etti. Rusya BM Daimi Temsilcisi Vassily Nebenzia, karar taslağına dair yaptığı konuşmada, “Böylece ABD’nin sunduğu karar reddedildi. Rusya’nın böyle bir taslağı dikkate almasını ve desteklemesini ciddi olarak bekliyor musunuz? Eğer değilseniz o zaman Rusya’nın bu hakkı kötüye kullandığını dile getirmek için kasten veto hakkını kullanmaya zorladığınız ortaya çıkıyor” ifadelerini kullandı.

    BMGK’nın 5 daimi üyesi olan ABD, İngiltere, Fransa, Çin ve Rusya, kararları tek taraflı olarak veto etme gücüne sahip. Rusya bu durumu Şubat ayından bu yana Ukrayna’ya gerçekleştirdiği saldırıların kınanmasını engellemek için kullanırken, ABD ise çoğu zaman İsrail’in eleştirildiği kararları engelledi.

  • BM’den Türkiye’ye mahkum takası teşekkürü

    BM’den Türkiye’ye mahkum takası teşekkürü

    Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, BM Güvenlik Konseyi’nde yaptığı konuşmada Dün Ukrayna ile Rusya arasında 250’den fazla savaş esirinin takas edildiği haberini sevindirici bir gelişme olarak nitelendirek, “Bu anlaşmanın sağlanmasındaki rolleri için Türkiye’ye teşekkür ederim” dedi.
    BM Güvenlik Konseyi’nde “Ukrayna’da Barış ve Güvenliğin Korunması” başlığıyla gerçekleşen toplantıda konuşan BM Genel Sekreteri Antonio Guterres Ukrayna-Rusya savaşına dair önemli açıklamalarda bulundu. Yaklaşık 7 aydır devam eden savaşta tarif edilemez acılara tanık olunduğunu belirten Guterres, “Son gelişmeler tehlikeli ve rahatsız edici. Bir zamanlar düşünülemez olan nükleer çatışma fikri, bir tartışma konusu haline geldi. Bu kendi içerisinde tamamen kabul edilemez. Nükleer silaha sahip tüm devletler, nükleer silahların kullanılmamasını ve aşamalı olarak ortadan kaldırılmasını yeniden taahhüt etmeli” dedi.

    “Referandum, BM Sözleşmesi ve uluslararası hukukun ihlalidir”
    Ukrayna’da 2014 yılında başlayan iç savaşın ardından 2015’te tek taraflı olarak bağımsızlığını ilan eden, Rusya’nın resmen tanıdığı Donetsk ve Luhansk bölgelerinin, Rusya’ya bağlanma konusunda referandum düzenleme kararı almasıyla ilgili de konuşan Guterres, “Ukrayna’nın şu anda hükümet kontrolü altında bulunmayan bölgelerinde sözde “referandum” düzenleme planlarına ilişkin haberler beni derinden endişelendiriyor. Bir devlete ait toprakların, başka bir devlet tarafından kuvvet kullanımıyla ihlak edilmesi, BM Sözleşmesi ve uluslararası hukukun ihlalidir” açıklamasında bulundu.

    “İzyum’daki son gelişmeler oldukça rahatsız edici”
    Geçtiğimiz günlerde İzyum’da bulunan toplu mezarlar hakkında açıklamalarda bulunan Guterres, “İzyum’daki son gelişmeler oldukça rahatsız edici. Tüm bu iddialar, hesap verebilirliği sağlamak için kapsamlı bir şekilde soruşturulmalıdır. Mağdurlar ve aileleri adalet, çözüm ve tazminat hakkına sahiptir. Uluslararası suçlarda cezasızlığın sona erdirilmesi de esastır. Buradaki durumda Uluslararası Ceza Mahkemesi etkin hesap verilebilirliği sağlamak adına önemli bir role sahiptir. Mahkeme savcısı Ukrayna’daki durum hakkında bir soruşturma başlattı” ifadelerini kullandı.

    “Dünya nükleer bir felaketi kaldıramaz”
    Rusya ile Ukrayna’nın sürekli birbirini suçladığı Zaporijya Nükleer Santrali’ndeki durumun endişe verici olduğunu da söyleyen Guterres, “Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA), tesisin ve çevredeki alanların güvenliğini sağlamak için alınacak önlemler konusunda ilgili tüm taraflarla istişarelerde bulunuyor. UAEA’ya çalışmaları için teşekkür ediyorum. Fabrikadaki varlığı önemli bir caydırıcıdır. Nükleer tesislere yönelik tüm saldırılar sona ermeli.Nükleer altyapıya yönelik herhangi bir hasar, kasıtlı olsun ya da olmasın, hem tesisin çevresindeki hem de çok uzağındaki insanlar için korkunç sonuçlar doğurabilir. Dünya nükleer bir felaketi kaldıramaz” dedi.

    “Türkiye’nin de desteğiyle, Ukrayna limanlarından ihracatın yeniden başlamasını sağlayan anlaşmaya varıldı”
    Dün Ukrayna ile Rusya arasında 250’den fazla savaş esirinin takas edildiği haberini sevindirici bir gelişme olarak nitelendiren Guterres, “Her iki tarafı da tebrik ediyorum. Bu anlaşmanın sağlanmasındaki rolleri için Türkiye ve Suudi Arabistan hükümetlerine de teşekkür ediyorum. Ayrıca Temmuz ayında Türkiye hükümetinin de desteğiyle, Ukrayna’nın 3 Karadeniz limanından gıda ve gübre ihracatının yeniden başlamasını sağlayan önemli bir anlaşmaya varıldı. O zamandan beri, 3 kıtadaki 29 ülkeye 4,3 milyon metrik tondan fazla gıda taşındı. Bu, Afganistan, Afrika Boynuzu ve Yemen halkı için ihtiyaç duyulan gıda malzemelerini taşımak için Dünya Gıda Programı tarafından kiralanan 3 gemiyi kapsıyor. Dördüncüsü bugün İstanbul’dan ayrıldı ve beşincisi de yolda. Karadeniz Tahıl Girişimi’nin imzalanmasından sonra, küresel gıda fiyatları, bir yıl öncesine göre hala neredeyse yüzde 8 daha yüksekken keskin bir şekilde düştü. Gıda sevkiyatlarının devam etmesi ve artması hayati önem taşıyor. BM ayrıca, Rusya ile amonyak dahil olmak üzere Rus gıda ve gübre ürünlerinin küresel pazarlara tam erişimi hakkında bir Mutabakat Zaptı imzaladı” açıklamasında bulundu.

    “Burada korumak için toplandığımız uluslararası düzen, gözlerimizin önünde parçalanıyor”
    ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken da, BM Güvenlik Konseyi konuşmacıları arasında yer aldı. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in savaşı bitirmeyi değil genişletmeyi seçtiğini belirten Blinken, “Sahte referandumlar yoluyla daha fazla Ukrayna bölgesini ilhak etmeye çalışmak böyle bir çözümü imkansız kılıyor. Başkan Putin’in, dünyadaki birçok liderin BM’de toplandığı esnada başlattığı ateşi körüklemek için bu haftayı seçmesi, BM Sözleşmesini, Genel Kurul’u ve bu konseyi hor gördüğünü gösteriyor. Burada korumak için toplandığımız uluslararası düzen, gözlerimizin önünde parçalanıyor. Bunun, Başkan Putin’in yanına kar kalmasına izin veremeyiz, vermeyeceğiz” dedi.
    İzyum’da bulunan toplu mezarlardaki birçok cesette işkence belirtileri olduğunu da söyleyen Blinken, “Biz burada toplanırken, Ukraynalı ve uluslararası araştırmacılar, Rus kuvvetleri tarafından 6 ay boyunca kontrol edilen İzyum’daki cesetleri çıkarmaya devam ediyor. Bölgede yaklaşık 440 isimsiz mezar var. Şimdiye kadar çıkarılan cesetlerin çoğunun, kolları kırık ve boyunlarına ip geçirilmiş. Cesetlerde böyle işkence belirtileri olduğu bildiriliyor” ifadelerini kullandı.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan BM’den dünyaya seslenecek

    Cumhurbaşkanı Erdoğan BM’den dünyaya seslenecek

    Yoğun diplomasi trafiğini Amerika Birleşik Devletleri’nde sürdüren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yarın Birleşmiş Milletler kürsüsünden bir kez daha dünyaya seslenecek. Çok sayıda ülkenin lideriyle yüz yüze görüşecek.

    Rusya-Ukrayna savaşından tahıl sevkiyatına, terörle mücadeleden Yunanistan ile yaşanan gerilime kadar pek çok kritik başlıkta mesajlar verecek. Türkiye’nin kırmızı çizgilerini ve önerilerini iletecek.

    Erdoğan, BM Genel Kurulu’ndaki konuşmasına ilişkin, “Türkiye’nin çok taraflılığa ve daha adil bir dünya düzeninin tesisi hedefine olan güçlü desteğini vurgulayacağım. Tüm insanlığı tehdit eden meydan okumlara yönelik yaklaşımımızı Genel Kurul kürsüsünden dile getireceğim.” ifadelerine kullanmıştı.

    Türkevi, görüşmelere ev sahipliği yapacak

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, birçok ülkenin devlet ve hükümet başkanıyla ikili görüşmeler de gerçekleştirecek. Erdoğan, geçen yıl açılan Türkevi’nde konaklıyor. Birleşmiş Milletler Binasının tam karşısındaki Türkevi, Erdoğan’ın liderlerle görüşmelerine ev sahipliği yapacak.

    Amerikalı iş insanları ile buluşacak

    Erdoğan’ın New York programı bununla sınırlı kalmayacak. Cumhurbaşkanı, 5 gün sürecek ziyaretinde ABD’deki Türk ve Musevi kuruluşlarının temsilcilerini kabul edecek, Türk-Amerikan iş konseyi tarafından düzenlenecek etkinliğe katılacak, Amerikalı iş insanları ile buluşacak.

  • BM’den Zaporijya Nükleer Santrali çağrısı

    BM’den Zaporijya Nükleer Santrali çağrısı

    Avrupa’nın en büyük nükleer santrali olan Zaporijya Nükleer Santrali çevresinde Ukrayna ve Rusya güçleri arasındaki çatışmalara yönelik endişeler devam ediyor. Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres BM Güvenlik Konseyinde yaptığı konuşmasında, Ukrayna topraklarında yer alan Rus kontrolü altındaki Zaporijya Nükleer Santrali çevresinde taraflara askerden arındırılmış bölge çağrısında bulunarak, “İlk adım olarak, Rus ve Ukrayna kuvvetleri santral sahasına doğru veya santral sahasından herhangi bir askeri faaliyette bulunmama taahhüdü vermelidir” dedi.
    Guterres, “İkinci bir adım olarak, askerden arındırılmış bölge üzerinde bir anlaşma sağlanmalı. Özellikle bu, Rus güçlerinin tüm askeri personel ve teçhizatını bu bölgeden çekme taahhüdünü ve Ukrayna güçlerinin oraya girmeme taahhüdünü içerecektir” ifadelerini kullandı.

    UAEA, santralde hasar tespit etmişti

    Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Zaporijya Nükleer Santrali’ni ziyareti sonrası yayınladığı raporda, santralinin çevresinde bir güvenlik bölgesi oluşturulması çağrısında bulunmuş, uzmanların ön taraftaki santralde büyük hasar tespit ettiği belirtilmişti. İnsan kaynaklı hataların nükleer bir felakete neden olabileceğine dikkat çeken UAEA, “Rus askeri işgali altında tesisi işleten Ukraynalı personel, sürekli yüksek stres ve baskı altında. Bu sürdürülebilir değil ve insan hatasına yol açabilir” ifadelerini kullanmıştı.