Etiket: birleşmiş milletler

  • İran’da 3 ayda 105 idam

    İran’da 3 ayda 105 idam

    İran’da idamlar artıyor. Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreter Antonio Guterres tarafından sunulan bir rapora göre, İran’da 1 Ocak ile 20 Mart arasında, çoğu azınlık gruplardan en az 105 kişinin idam edildiği belirtildi. İsviçre’nin Cenevre kentindeki BM İnsan Hakları Konseyi önünde konuşan BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Yardımcısı Nada Al-Nashif, İran’daki infazları kınayarak, “Genel Sekreter, uyuşturucuya bağlı suçlar da dahil olmak üzere infazların artmasından derin endişe duyuyor” dedi.

    İran’da ölüm cezalarının ciddi suç teşkil etmeyen suçlarda ve adil yargılama standartlarıyla bağdaşmayan şekillerde uygulanmaya devam ettiğini belirten Al-Nashif, geçtiğimiz mart ayında uyuşturucuyla ilgili suçlamalardan ölüm cezasına çarptırılan 52 kişinin infaz edilmek üzere Şiraz Hapishanesi’ne nakledildiğini aktardı.

    İran’da uluslararası hukuku ihlal ederek çocuk suçlular için ölüm cezasının kullanılmaya devam edilmesini de kınayan Al-Nashif, Ağustos 2021 ile Mart 2022 arasında, küçük yaşta olduğu iddia edilen en az iki kişinin idam edildiğini ve 85’ten fazla çocuk suçlunun idam cezasına çarptırıldığını aktardı. Al-Nashif, “Şubat 2022’de olumlu bir gelişme olarak, Yüksek Mahkeme 18 yıldır ölüm hücresinde olan bir çocuk suçluya verilen ölüm cezasını iptal etmeye karar verdi” dedi.

    “Asılsız ve yanlış iddialar”

    İran’ın Cenevre’deki BM Daimi Temsilci Yardımcısı Mehdi Ali Abadi ise yaptığı açıklamada, raporun Batılı ülkeler tarafından İran’ı damgalamak için BM’ye sunulduğunu öne sürerek, “asılsız ve yanlış iddialar” içerdiğini aktardı. Abadi, “Yüce insan hakları yasasının küçük bir siyasi araca indirgenmesi dehşet verici ve utanç verici” dedi.

    Sivil toplum kuruluşları tarafından toplanan verilere atıfta bulunulan raporda, İran’da 2020’de 260 kişinin, 2021’de ise 14’ü kadın olmak üzere en az 310 kişinin idam edildiği belirtildi.

  • Savaş 1,6 milyar insanı etkiledi

    Savaş 1,6 milyar insanı etkiledi

    Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırıları devam ederken, küresel gıda güvenliği üzerindeki riskler giderek artıyor. Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres yaptığı açıklamada, Rusya-Ukrayna Savaşı’nın dünya üzerindeki sonuçlarının kötüleştiğini ve 94 ülkeden 1,6 milyar insanı etkilediğini belirtti.

    BM’nin çatışmanın yansımalarına ilişkin ikinci raporunu sunan Guterres, “Savaşın gıda güvenliği, enerji ve finans üzerindeki etkisi sistematik, şiddetli ve hızlanıyor” ifadelerini kullanarak, savaşın arkasında sosyal ve ekonomik kaos bırakarak eşi görülmemiş bir açlık ve sefalet dalgasına neden olabileceği konusunda uyardı.

    Bu yılki krizin gıdaya erişim eksikliği ile ilgili göründüğünü aktaran Guterres, gelecek yılki krizin gıda eksikliği ile ilgili olabileceğini dikkat çekerek, “Bu artan fırtınayı durdurmanın tek bir yolu var. Rusya’nın Ukrayna’yı işgali sona ermeli” dedi.

    Guterres’ten Ukrayna ve Rusya konusunda gıda anlaşması çağrısı

    Ukrayna tarafından üretilen gıdanın Karadeniz üzerinden güvenli bir şekilde ihraç edilmesi ile Rus gıda ve gübreleri için küresel pazarlara engelsiz erişime izin veren bir paket anlaşma çağrısında bulunan Guterres, “Bu anlaşma, Sahra altı Afrika da dahil olmak üzere gelişmekte olan ülkelerdeki yüz milyonlarca insan için çok önemli” dedi.

  • PKK fonlarına yönelik operasyon

    PKK fonlarına yönelik operasyon

    İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu’nca yürütülen soruşturmalar kapsamında, Avrupa Birliği, Birleşmiş Millletler gibi kuruluşlardan sosyal göç hareketleri hususunda araştırma yapmak ve proje geliştirmek amacıyla sağlanan fonların PKK silahlı terör örgütünün amaç ve hedefleri doğrultusunda kullanıldığı belirlendi. Fonların örgüt propagandasına dönüşen yayınlar hazırlamak, seminer düzenlemek şeklinde örgütsel etkinliklerde kullanıldığı tespit edildi.

    Özellikle 2015 yılında yaşanan hendek olayları esnasında göç etmek zorunda kalan, yakını örgüt kırsal alanında faaliyet yürüten veya hendek olaylarında öldürülen şahısların ailelerine sistematik ve aynı oranda para aktarıldığı da MASAK raporuyla tespit edildi.

    Başsavcılık, elde edilen kaynakları örgütün amaç ve hedefleri doğrultusunda harcadıkları tespit edilen 28 şüpheliye yönelik gözaltı kararı verdi. İstanbul dışında 4 ilde şüphelilerin yakalanmasına yönelik operasyonlar düzenlenirken Şirinevler’de bulunan Göç İzleme Derneği (GÖÇİZDER) dernek binasında arama yapıldı. Yapılan operasyonda 22 şüpheli gözaltına alınırken diğer şüphelilerin yakalanması için çalışmaların devam ettiği kaydedildi.

  • BM talebi kabul etti: ‘Turkey’ yerine ‘Türkiye’

    BM talebi kabul etti: ‘Turkey’ yerine ‘Türkiye’

    Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreter Sözcüsü Stephane Dujarric, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun Türkiye’nin yabancı dillerde “Turkey” olarak kullanılan ülke adının “Türkiye” olarak değiştirilmesine yönelik Genel Sekreter Antonio Guterres’e gönderdiği mektubu aldıklarını ifade etti.

    Dujarric talebin, mektubun alınmasıyla derhal yürürlüğe girdiğini belirtti.

    Çavuşoğlu, 31 Mayıs’ta Twitter hesabından konuyla ilgili yaptığı paylaşımda, “Ülkemizin marka değerini yükseltmek için Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde başlattığımız süreç nihayete eriyor. BM Genel Sekreteri’ne bugün gönderdiğim mektupla ülkemizin BM nezdinde yabancı dillerdeki adını da “Türkiye” olarak tescil ediyoruz. Hayırlı olsun” ifadelerini kullanmıştı.

  • Türkiye, BM nezdinde ‘Türkiye’ adını tescil ediyor

    Türkiye, BM nezdinde ‘Türkiye’ adını tescil ediyor

    Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, şunları kaydetti:

  • Rusya’nın üyeliği askıya alındı

    Rusya’nın üyeliği askıya alındı

    İspanya merkezli Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü’nün (UNWTO) ilk Olağanüstü Genel Kurulu’nda yapılan oylama ile Rusya’nın UNWTO üyeliği askıya alındı. UNWTO’ya üye 160 ülkenin 3’te 2’sinden fazlası Rusya’nın üyeliğini askıya alınması kararını destekledi. Oylamaya saatler kala ise Rusya, UNWTO’dan çekildiğini duyurdu.

    Ülkesi 2008 yılında Rusya tarafından işgal edilen Gürcistan asıllı UNWTO Genel Sekreteri Zurab Pololikashvili, oylama sonrası sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, “UNWTO üyeleri seslerini duyurdular ve Rusya’nın UNWTO üyeliğini askıya alma kararı aldılar. Mesaj açık: Eylemlerin her zaman sonuçları olacaktır. Barış temel bir insani haktır. Herkes için güvence altındadır. İstisnasızdır” dedi.

    İspanya Turizm Bakanı Reyes Maroto yaptığı açıklamada, Rusya’nın işgalinin Birleşmiş Milletlerin (BM) kuruluş ilkelerini ve turizmin temsil ettiği barış, refah ve evrensel saygı gibi değerleri zedelediğini ifade etti. İspanya tarafından yapılan açıklamada ise, Rusya’nın Ukrayna politikasında değişiklik olması durumunda askıya alma kararının kaldırılabileceği ifade edildi. UNWTO’nun bir sonraki toplantısı 2023’te yapılacak.

    Kremlin Sözcüsü Dmitry Peskov ise UNWTO kararının ardından gazetecilere verdiği demeçte, turizmi geliştirmek için teknik destek sağlayan UNWTO’dan ayrılma kararının Rusya’daki turizm sektörünü etkilemeyeceğini ifade ederek, “Turizm sektörü, özellikle iç turizm gelişimini sürdürecek. Turizme yönelik dış yönler de açık” dedi.

    Rusya’nın UNWTO’dan tamamen ayrılmasının ise 1 yıl sürmesi bekleniyor.

    Öte yandan BM Genel Kurulu 7 Nisan’da Rusya’nın BM İnsan Hakları Konseyi üyeliğini askıya almıştı.

  • BM, ateşkes için Türkiye’den umutlu

    BM, ateşkes için Türkiye’den umutlu

    BM İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı ve Acil Yardım Koordinatörü Martin Griffiths, ABD’nin New York kentinde bulunan BM Genel Merkezi’nde gazetecilere açıklamalarda bulundu.

    Çaresiz sivillerin güç durumdaki bölgelerden tahliye edilebilmesi ve çok ihtiyaç duyulan yardımı sağlayabilmesi için Ukrayna’da yerel ateşkes düzenleme girişimleri gerektiğinin altını çizen Griffiths, “Açıkçası, Rusya tarafında henüz insani bir ateşkese sahip değiliz. Bununla ilgili birçok ayrıntıya girdim ve bu tekliflerin ayrıntıları hakkında bana geri döneceklerine söz vermeye devam ettiler” dedi.

    “Türkiye değerli ve faydalı bir ev sahibi”

    Ukrayna’daki Ukrayna ve Rus güçleri arasında insani ateşkesin şu anda ufukta olmadığını, ancak birkaç hafta içinde mümkün olabileceğini söyleyen Griffiths, barış sağlanması konusunda Türkiye’den umutlu olduğunu ifade etti. Griffiths, “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve diğer yetkililerle Ukrayna ve Rusya arasında insani müzakerelere ev sahipliği yapma umutlarını görüşmek üzere bu hafta Türkiye’ye gideceğim’’ dedi.

    Griffiths, Türkiye’nin barışa giden yolda başarılı olduğunu belirterek, “Türkiye, her iki tarafa da bu görüşmeler için gerçekten değerli ve faydalı bir ev sahibi olarak kendini sunabildi” dedi.

  • BM’den dikkat çeken yağ öngörüsü

    BM’den dikkat çeken yağ öngörüsü

    Rusya ve Ukrayna, küresel gıda üretimi ve tedariğinde önemli bir rol oynuyor. Rusya dünyanın en büyük buğday ihracatçısıyken Ukrayna ise beşinci büyük ihracatçısı konumunda. İki ülke, dünya arpa arzının yüzde 19’unu, buğdayın yüzde 14’ünü ve mısırın yüzde 4’ünü sağlayarak küresel tahıl ihracatının üçte birinden fazlasını oluşturuyorlar. Aynı zamanda kolza tohumu tedarikçisi konumundalar ve dünya ayçiçek yağı ihracat pazarının yüzde 52’sini oluşturmaktadırlar. Rusya’nın lider üretici olduğu küresel gübre arzı da oldukça yoğunlaştı.

    Rusya-Ukrayna çatışması temelinde yeni küresel gıda güvenliği senaryoları ithalatçı ülkeleri zorlayacak. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) Genel Direktörü QU Dongyu, Rusya ile Ukrayna savaşının tahıl üretiminde oluşan risklerle dünyanın bu konuda sıkıntı yaşayabileceğini bildirdi. Dongyu, “Ayçiçek yağı ve diğer alternatif yağlar için ihracat beklentileri de belirsizliğini koruyor. Hindistan, Avrupa Birliği, Çin, İran ve Türkiye de dahil olmak üzere büyük ayçiçek yağı ithalatçıları, hurma, soya ve kolza tohumu yağları üzerinde yayılma etkisi oluşturabilecek, başka tedarikçiler veya diğer bitkisel yağlar bulmak zorunda kalacaklar” ifadelerini kullandı.

    Dongyu, son iki yılda COVID-19 pandemisinin, küresel gıda güvenliği bakımından dikkate alınması gereken birçok zorluğu ortaya çıkardığını, Rusya ve Ukrayna’da yaşananların da başka bir önemli zorluğu beraberinde getirdiğini altını çizdi.

    “Çatışma, gıda güvensizliğinin artmasına neden olabilir”

    Tahıl ve yağlı tohum üretiminde tedarik zinciri ve lojistikte Ukrayna ve Rusya kaynaklı aksamalar ve Rusya’nın ihracatına getirilen kısıtlamalar gıda güvenliği açısından önemli etkilere yol açacağını belirten Dongyu, “Bu, özellikle buğday arzının yüzde 30’u veya daha fazlası için Rusya ve Ukrayna’ya bağımlı elli ülke için geçerlidir. Birçoğu en az gelişmiş ülkeler veya Kuzey Afrika, Asya ve Yakın Doğu’daki düşük gelirli, gıda açığı olan ülkelerdir. Birçok Avrupa ve Orta Asya ülkesi, gübre arzının yüzde 50’sinden fazlası için Rusya pazarına bağlılar ve oradaki kıtlık gelecek yıla kadar uzayabilir.

    2020’nin ikinci yarısından bu yana artış gösteren gıda fiyatları, yüksek talep, girdi ve ulaşım maliyetleri ve limanlara ulaşımdaki kesintileri nedeniyle Şubat 2022’de tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı. Örneğin, küresel buğday ve arpa fiyatları 2021 boyunca yüzde 31 arttı. Kolza yağı ve ayçiçek yağı fiyatları yüzde 60’dan fazla arttı. Yüksek talep ve değişken doğal gaz fiyatları da gübre maliyetlerini artırdı. Örneğin, önemli bir azotlu gübre olan üre fiyatı son 12 ayda üç kattan fazla artmıştır.

    Çatışmanın yoğunluğu ve süresi belirsizliğini koruyor. Bu iki büyük temel emtia ihracatçısının tarımsal faaliyetlerindeki muhtemel aksamalar, uluslararası gıda ve girdi fiyatlarının yüksek ve değişken olduğu bir zamanda, küresel olarak gıda güvensizliğini ciddi şekilde artırabilir. Çatışma, Ukrayna’da tarımsal üretimi ve satın alma gücünü de kısıtlayarak yerel olarak gıda güvensizliğinin artmasına neden olabilir” dedi.

    Alternatif yağlara yönelim artacak

    Mevcut çatışmanın hem Rusya hem de Ukrayna’dan buğday ihracatında ani ve keskin bir düşüşe neden olabileceğini söyleyen Dongyu, “Diğer ihracatçıların bu boşluğu doldurup dolduramayacağı hala belli değil. Kanada’da buğday stokları zaten azalıyor ve hükümet iç arzı sağlamaya çalışacağından ABD, Arjantin ve diğer ülkelerden yapılan ihracatın sınırlı olması muhtemel.

    Buğday ithalatına bağımlı ülkelerin, küresel arzlar üzerinde daha fazla baskı yaratarak seviyelerini yükseltmesi muhtemeldir. Mısır, Türkiye, Bangladeş ve İran, buğdaylarının yüzde 60’ından fazlasını Rusya ve Ukrayna’dan satın alan dünyanın önde gelen buğday ithalatçılarıdır ve hepsinin gözle görülür ithalatı vardır. Lübnan, Tunus, Yemen, Libya ve Pakistan da buğday tedariki için büyük ölçüde bu iki ülkeye bağımlıdır. Küresel mısır ticareti, Ukrayna’dan gelen ihracat kaybının diğer ihracatçılar tarafından doldurulmayacağı beklentileri ve yüksek fiyatlar nedeniyle küçülecek gibi görünüyor.

    Ayçiçek yağı ve diğer alternatif yağlar için ihracat beklentileri de belirsizliğini koruyor. Hindistan, Avrupa Birliği, Çin, İran ve Türkiye de dahil olmak üzere büyük ayçiçek yağı ithalatçıları, hurma, soya ve kolza tohumu yağları üzerinde yayılma etkisi oluşturabilecek, başka tedarikçiler veya diğer bitkisel yağlar bulmak zorunda kalacaklar” diye konuştu.

    Politika önerileri

    FAO, küresel gıda tedariğini tehdit eden bu olayları karşı izlenebilecek şu 5 politika önerisinde bulundu.

    “Küresel gıda ve gübre ticaretini açık tutun. Yerli ve küresel talepleri karşılamak için gerekli üretim ve pazarlama faaliyetlerini korumak için her türlü çaba gösterilmelidir. Tedarik zincirleri çalışmaya devam etmeli, bu da halen hizmet veren bitkisel, hayvansal ve gıda işleme altyapılarını ve tüm lojistik sistemleri korumak anlamına geliyor.

    Yeni ve daha çeşitli gıda tedarikçileri bulun. Rusya ve Ukrayna’dan gıda ithalatına bağımlı ülkeler şoku emmek için alternatif tedarikçiler aramalıdır. Ayrıca mevcut gıda stoklarına güvenmeli ve insanların sağlıklı diyetlere erişimini sağlamak için yerli üretimlerini çeşitlendirmelidirler.
    Ülke içinde yerlerinden edilmiş kişiler de dahil olmak üzere hassas grupları destekleyin. Hükümetler hassas insanları korumak için sosyal güvenlik ağlarını genişletmelidir. Ukrayna’da, ihtiyacı olan insanlara ulaşmak için uluslararası kuruluşlar devreye girmelidir. Dünya genelinde çatışma nedeniyle çok daha fazla insan yoksulluk ve açlığa itilecek ve onlara zamanında ve iyi hedeflenmiş sosyal koruma programları sunmalıyız.

    Anlık politika tepkilerinden kaçının. Gıda arz güvenliği için her türlü tedbiri yürürlüğe koymadan önce, hükümetler, uluslararası piyasalar üzerindeki ihtimal etkilerini göz önünde bulundurmak zorundadır. İthalat tarifelerindeki düşüşler veya ihracat kısıtlamalarının kullanılması, her bir ülkenin gıda güvenliği sorunlarının kısa vadede çözülmesine yardımcı olabilir, ancak küresel pazarlardaki fiyatları artıracaktır.

    Piyasa şeffaflığını ve diyaloğu güçlendirin. Küresel piyasa koşulları hakkında daha fazla şeffaflık ve bilgi, tarımsal emtia piyasaları değişken olduğunda hükümetlerin ve yatırımcıların bilinçli kararlar almasına yardımcı olabilir. G-20’nin Tarımsal Piyasa Bilgi Sistemi (AMIS) gibi girişimler, objektif ve zamanında piyasa değerlendirmeleri sağlayarak bu şeffaflığı artırmaktadır.”

  • Ukrayna’da 1 milyon çocuk savaştan kaçtı

    Ukrayna’da 1 milyon çocuk savaştan kaçtı

    Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF), Rusya’nın Ukrayna’yı işgaliyle başlayan savaşın ülkedeki yaklaşık 7.5 milyon çocuğun yaşamını tehdit ettiğini belirtip 1 milyon çocuğun savaştan kaçarak başka ülkelere sığındığını açıkladı.

    UNICEF açıklamasında “Ukrayna’daki savaş, ülkenin 7,5 milyon çocuğunun yaşamları ve esenliği için acil ve büyüyen bir tehdit oluşturuyor. Savaş yoğunlaştıkça insani ihtiyaçlar her geçen gün katlanarak artıyor. Çocuklar öldürüldü. Çocuklar yaralandı. Aileleri çaresizce güvenlik ve koruma aradığı için 1 milyondan fazla çocuk Ukrayna’dan kaçtı” ifadelerini kullandı. Savaş sebebiyle evlerin, okulların, yetimhanelerin ve hastanelerin tahrip olduğunu belirten UNICEF, Ülkedeki altyapı tesislerinin zarar görmesiyle milyonlarca insanın temiz suya erişemediğini vurguladı.

  • BM Genel Kurulu acil toplanıyor

    BM Genel Kurulu acil toplanıyor

    BM Güvenlik Konseyi, 193 üye ülkenin katılacağı BM Genel Kurulu’nda Ukrayna konusunda olağanüstü oturum yapılması karar tasarısını onayladı.

    Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), 193 üye ülkenin bulunduğu BM Genel Kurulu’nda 28 Şubat pazartesi günü Ukrayna konusunda olağanüstü oturum yapılması karar tasarısını onayladı.

    ABD ve Arnavutluk’un sunduğu tasarıya 15 üyeden 11’i ‘evet’ derken, Rusya ‘hayır’ diyen tek ülke oldu. Çin, Hindistan ve Birleşik Arap Emirlikleri çekimser kaldı.

    BM’deki olağanüstü Genel Kurul toplantıları, Güvenlik Konseyi üyelerinin en az 9’unun veya BM Genel Kurul devletlerinin yarıdan bir fazlasının oy çoğunluğunun talebi ile yapılıyor.

    Güvenlik Konseyi kararlarında veto yetkisi bulunan 5 daimi üye (Rusya, Amerika, Fransa, İngiltere ve Çin) olağanüstü Genel Kurul toplantısı talebi hakkında veto yetkisini kullanamıyor.

    BMGK’den söz konusu tasarının geçmesi üzerine 193 üyesi ile olağanüstü Genel Kurul toplantısı yarın yapılacak. Genel Kurul’daki görüşmelerde Rusya’nın Ukrayna’ya saldırılarının kınanacağı ve işgale derhal son vermesi çağrısında bulunulacağı bir tasarının oylamasının yapılması bekleniyor.

    Genel Kurul’da herhangi bir tasarının kabul edilebilmesi için üyelerin üçte ikisinin, yani 193 ülkeden en az 128’inin evet oyu vermesi gerekiyor.

    Daha çok, BM üyesi devletlerin genel fikrini ortaya koyması bakımından anlam ifade eden Genel Kurul kararlarının herhangi bir yaptırım gücü bulunmuyor.