Etiket: birleşmiş milletler

  • BM, Azerbaycan’da yaşanan sivil kayıpları kınadı

    BM, Azerbaycan’da yaşanan sivil kayıpları kınadı

    Birleşmiş Milletler (BM), Ermenistan’ın füze saldırısı sonucu Azerbaycan’da yaşanan sivil kayıplarını kınadı. BM, taraflarlara uluslararası hukuk çerçevesinde sivillerin ve sivil altyapının korunması çağrısı yaptı.

    Birleşmiş Milletler (BM), Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki çatışmalardan ve sivil nüfusa etkilerinden derin endişe duyulduğunu belirterek, sivillere yönelik her türlü saldırıyı güçlü şekilde kınadı.

    BM Genel Sekreter sözcülerinden Farhan Haq, Ermenistan’ın Gence’ye düzenlediği füze saldırısına ilişkin, yaptığı açıklamada, Genel Sekreter Antonio Guterres’in devam eden çatışmalardan derin endişe duyduğunu söyledi.

    Guterres’in Ermenistan Dışişleri Bakanı Zohrab Mnatsakanyan ve Azerbaycan Dışişleri Bakanı Ceyhun Bayramov ile telefon görüşmesi gerçekleştirdiğini ve her iki tarafa da ateşkesin tam olarak uygulanması konusunda net mesaj verdiğini kaydeden Haq, BM’nin talep edilmesi durumunda insani yardımlara ve taraflarla çalışmaya hazır olduğunu belirtti.

    3 haftadır süren çatışmaların yükünü sivil nüfusun çektiğine işaret eden Haq, ”Sivillerin yaşadığı bölgelere yönelik her türlü hedefi ve saldırıyı güçlü bir şekilde kınıyoruz.” dedi.

    Taraflarlara uluslararası hukuk çerçevesinde sivillerin ve sivil altyapının korunması sorumluluğunu hatırlatan Haq, Ermenistan ve Azerbaycan’a gerginliği azaltma, çatışmaları artıracak ve bölgeyi istikrarsızlığa sürükleyecek her türlü eylemden kaçınma ve gecikmeksizin Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Minsk Grubu eş başkanları gözetiminde müzakerelere dönme çağrısı yaptı.

    https://www.youtube.com/watch?v=GRf3q-KMVis

  • BM ve AB’den ‘Maraş’ tepkisi

    BM ve AB’den ‘Maraş’ tepkisi

    KKTC’de Kapalı Maraş sahilinin tekrardan açılmasına Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve Yunanistan’dan tepki geldi.

    Birleşmiş Milletler, karardan endişe duyulduğunu belirtti. BM, “Ada’da gerginliği artıracak, diyalog ve müzakerelerin başarılı olmasına gölge düşürecek, tek taraflı eylemlerden kaçınılması” çağrısı yaptı.

    AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell ise, kararın Kıbrıs müzakerelerini yeniden başlatma çabalarını daha karmaşık hale getirebileceğini söyledi.

    Yunanistan Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, “Yunanistan, Türkiye’nin Maraş sahiline giriş iznini genişletmesine ilişkin kararını kınıyor” ifadelerini kullandı.

  • ABD Başkanı Trump: BM, Çin’i salgından sorumlu tutmalıdır

    ABD Başkanı Trump: BM, Çin’i salgından sorumlu tutmalıdır

    ABD Başkanı Donald Trump, bu yıl koronavirüs (Covid-19) salgını nedeniyle ilk kez görüntülü konferans yoluyla gerçekleştirilen Birleşmiş Milletler (BM) 75’inci Genel Kurulu’nda konuştu. Trump, BM’nin koronavirüs salgını konusunda Çin’i sorumlu tutması gerektiğini söyledi.

    ABD Başkanı Donald Trump, BM 75’inci Genel Kurulu toplantısında konuşma gerçekleştirdi. Trump, Çin’in salgın süresince yanlış bilgi paylaştığını savundu ve BM’nin Çin’i eylemlerinden sorumlu tutması gerektiğini ifade etti. Trump şöyle konuştu:

    “Aşıyı dağıtacağız. Virüsü yeneceğiz. Salgını sona erdireceğiz. Bu aydınlık geleceğe ilerlerken, dünyaya bu salgını veren ülkeyi, Çin’i sorumlu tutmalıyız. Virüsün ortaya çıktığı ilk günlerde, Çin ülke içerisindeki uçuşları engelledi ancak Çin’den dışarıya yapılan uçuşlara devam etti ve dünyayı enfekte etti. Çin, onlara uyguladığım seyahat yasağını kınadı. Ama kendileri ülke içi seyahati yasakladı ve insanları evlerine kilitledi. Çin hükümeti ve Çin tarafından kontrol edilen Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), yanlış bir şekilde insandan insana bulaşma kanıtı olmadığını açıkladı. Daha sonra, semptomları olmayan insanların hastalığı yaymayacağını söylediler. Birleşmiş Milletler, eylemlerinden Çin’i sorumlu tutmalıdır.”

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan BM Güvenlik Konseyi yapısını eleştirdi

    Cumhurbaşkanı Erdoğan BM Güvenlik Konseyi yapısını eleştirdi

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nin yapısını eleştirerek, “BM sistemini yeniden etkin kılmak için öncelikle Güvenlik Konseyi’ni reforma tabi tutmamız gerekiyor. 7 milyarı aşkın insanın kaderini 5 ülkenin insafına bırakan bir konsey yapısı adil de sürdürülebilir de değildir” dedi.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM’nin kuruluşunun 75’inci yıl dönümü vesilesiyle düzenlenecek üst düzeyli toplantıya video mesaj gönderdi. Mesajına BM’nin kuruluşunun 75’inci yıl dönümünü tebrik ederek başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yıl dönümlerinin bir kutlama vesilesi olduğu kadar muhasebe yapmak için de değerli birer fırsat olduğuna dikkati çekti. BM’nin 75’inci yaşının da tüm dünya için böyle bir fırsata vesile olmasını dileyen Erdoğan, “İnsanlık olarak koronavirüs salgını başta olmak üzere sağlığımızı, ekonomimizi, toplumsal barışımızı ve geleceğimizi etkileyen birçok önemli sorunla yüzleşiyoruz. Dünya genelinde 170 milyon insanın acil yardıma ve korumaya ihtiyaç duyduğu bir tabloyla karşı karşıyayız. Açlık çekenlerin sayısı 820 milyonu aşarken, 70 milyondan fazla insan da çatışma ve baskılardan dolayı evlerini terk etmek zorunda kalmıştır. Covid-19 salgını maalesef dünyadaki bu adaletsizlik ve eşitsizlikleri çok daha keskin hale getirmiştir” diye konuştu.

    ‘DÜNYANIN MİLİ GELİRE GÖRE EN FAZLA YARDIM YAPAN ÜLKESİYİZ’

    Türkiye’nin salgın sürecinde diğer ülkelere yaptığı yardımlara işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dünyanın milli gelire göre en fazla yardım yapan ülkesi olarak, elimizdeki tüm imkanlarla salgının yol açtığı sıkıntıları hafifletmeye çalıştık. Bu süreçte kendi vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını giderirken, din, dil, ırk, kıta ayrımı gözetmeden dünyanın 146 ülkesine tıbbi malzeme ve teçhizat gönderdik. Aşırı kazanç hırsı, güç temerküzü ve sömürgeciliğin yeni metotlarla devam ettirilmek istenmesi, küresel sistemin adalet dağıtmasının önündeki en büyük engeldir. Suriye, Filistin, Yemen, Afganistan başta olmak üzere dünyanın çeşitli bölgelerinde bir türlü sağlanamayan istikrar, bunun ispatıdır” dedi.

    ‘KONSEY YAPISI ADİL, SÜRDÜRÜLEBİLİR DEĞİL’

    Mesajında BM sistemindeki eksikliklerin de altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları kaydetti:

    “Ortaya konulan ideallere rağmen BM sistemi ne çatışmaları önlemede ne de başlayan çatışmaların bitirilmesinde etkili olabiliyor. Önceki asrın ihtiyaçlarına göre şekillenmiş yapılarla bugünkü imtihanların üstesinden gelemeyeceğimizi artık hepimiz görüyoruz. BM sistemini yeniden etkin kılmak için öncelikle Güvenlik Konseyi’ni reforma tabi tutmamız gerekiyor. 7 milyarı aşkın insanın kaderini 5 ülkenin insafına bırakan bir konsey yapısı adil de sürdürülebilir de değildir. Demokratik, şeffaf, hesap verebilir, etkili ve adil temsile dayalı bir konsey mimarisi insanlık için tercihten öte zorunluluk halini almıştır. BM Genel Kurulu’nun da güçlendirilmesi ve canlandırılması sorunlarımızın çözümüne katkı yapacaktır.”

    ‘İSTANBUL’UN BM MERKEZİNE DÖNÜŞMESİ BARIŞA DESTEK VERECEKTİR’

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul’un BM merkezine dönüşmesinin önemini de vurgularken sözlerini şöyle tamamladı:

    “Kıtaların kavşak noktası olan İstanbul’un bir BM merkezine dönüşmesi, küresel barış ve istikrar çabalarına destek verecektir. 75’inci Genel Kurul Başkanlığı görevini kıdemli bir diplomat ve siyasetçi olan Büyükelçi Volkan Bozkır’ın üstlenmesi Türkiye için iftihar vesilesi olduğu kadar uluslararası toplum bakımından da bir şanstır. Türkiye’ye gösterdiğiniz teveccüh için teşekkür ediyorum. BM sistemine desteğimizi ve katkılarımızı sürdüreceğimizi bu vesileyle tekrar ifade etmek istiyorum. Hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum.”

  • Gürcistan’da BM Dünya Turizm Örgütü Yürütme Kurulu 112. Toplantısı başladı

    Gürcistan’da BM Dünya Turizm Örgütü Yürütme Kurulu 112. Toplantısı başladı

    Gürcistan’ın başkenti Tiflis’te Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü (UNWTO) Yürütme Kurulu 112. Toplantısı’nın açılışı yapıldı.

    Toplantının açılış konuşmasını yapan Gürcistan Başbakanı Giorgi Gakharia, ülkesinin böyle bir toplantıya ev sahipliği yapmasından büyük memnuniyet duyduklarını belirtti.

    Konuşmasında, “Günümüzde turizm, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının dünya çapında yayılmasından en çok etkilenen sektörlerden biri.” ifadesini kullanan Gakharia, ülkesindeki turizm sektörünün de Kovid-19 salgını nedeniyle ciddi sorunlar yaşadığını kaydetti.

    Bir yandan salgına karşı mücadele ederken diğer yandan ülkede turizm sektörünün güçlendirilmesi ve Gürcistan’ın uluslararası arenada tanınırlığının artırılması için çeşitli faaliyetleri sürdürdüklerini dile getiren Gakharia, “Gürcistan yeşil bir ülke statüsüne ulaştı ve bugün uluslararası arenadaki en güvenli turizm ülkelerinden biri. Bu da kriz sonrası dönemde yeni bir ekonomik gelişme aşamasına geçmemize izin veriyor.” dedi.

    Açılışta konuşan UNWTO Genel Sekreteri Zurab Pololikashvili de dünya genelinde Kovid-19 salgınının olumsuz etkilediği turizm sektörünün yeniden toparlanması için BM’den somut destek aldıklarını söyledi.

    Kovid-19 salgının başlamasından bu yana UNWTO Yürütme Kurulu olarak ilk kez bir toplantı yapabildiklerini ifade eden Pololikashvili, “Dünyadaki salgın nedeniyle turizm risk altında ancak Dünya Turizm Örgütü Konseyi salgından bu yana ilk kez toplandığı için bugün gerçekten tarihi bir gün.” dedi.

    “Boş şehirler ve kapalı müzeler görmek çok zor. Bu duruma çare bulmanın tek yolu bizim tutumumuz ve BM’nin bize verdiği somut destek. Onlara bu destek için teşekkür etmek istiyorum.” ifadesini kullanan Pololikashvili, toplantının düzenlenmesine verdiği destek için Gürcistan yönetimine de teşekkür etti.

    Toplantının açılışına ayrıca video konferans yoluyla BM Genel Sekreteri Antonio Guterres de katıldı.

    UNWTO Yürütme Kurulu 112. Toplantısı yarın sona erecek.

  • Volkan Bozkır BM görevine başladı

    Volkan Bozkır BM görevine başladı

    Birleşmiş Milletler (BM) 75. Genel Kurul Başkanı Volkan Bozkır, Doğu Akdeniz’de Türkiye ve Yunanistan arasındaki gerilime ilişkin, ”BM Genel Kurul Başkanı, tarafsız olmak zorunda. Bu tür durumlara ülkemin değil BM’nin bakış açısıyla bakacağım. Gelişmeleri takip ediyorum ve prensipte bu tür sorunlar diyalog ve diplomasi ile barışçıl yollarla çözülmeli. Türkiye ve Yunanistan NATO üyesi iki müttefik ve güçlü kültürel ve ekonomik bağları var. Benim tercihim tabii ki dünyada ve bölgede barış ve istikrar görmek.” dedi.

    Bozkır, BM Genel Kurulu’nda yapılan törenle görevini devraldıktan sonra düzenlediği basın toplantısında, gelecek hafta başlayacak BM zirvesi ve gündemi değerlendirdi.

    Doğu Akdeniz’de Türkiye ve Yunanistan arasında yaşanan gerginliğe ilişkin bir soruyu yanıtlayan Bozkır, ”BM Genel Kurul Başkanı, tarafsız olmak zorunda. Bu tür durumlara ülkemin değil BM’nin bakış açısıyla bakacağım. Gelişmeleri takip ediyorum ve prensipte bu tür sorunlar diyalog ve diplomasi ile barışçıl yollarla çözülmeli. Türkiye ve Yunanistan NATO üyesi iki müttefik ve güçlü kültürel ve ekonomik bağları var. Benim tercihim tabii ki dünyada ve bölgede barış ve istikrar görmek.” değerlendirmesinde bulundu.

    Kovid-19 aşısı ”adil” dağıtılmalı

    Yeni tip koronarivüs (Kovid-19) salgının ise küresel bir sorun olduğunu ve küresel bir çözüm gerektiğini belirten Bozkır, koronavirüs aşısı çalışmalarının hızla devam ettiğini ve aşının ”adil” bir şekilde dağıtılması gerektiğini vurguladı.

    BM Güvenlik Konseyi, 21. yüzyılın gerçeklerini yansıtmalı

    BM Güvenlik Konseyi’nde reformun son derece önemli olduğunu da değinen Bozkır, ” BM Güvenlik Konseyi üyeliği ve çalışma metodunun 21. yüzyılın gerçeklerini yansıtması gerektiğini söyledi ve üye ülkelerin reform görüşmeleri sürecinde aktif ve pragmatik yaklaşım ve katılımlarıyla anlamlı bir ilerleme kaydedilmesini temenni etti.

    22 Eylül’de başlayacak BM 75. Genel Kurul Görüşmeleri için bazı ülkelerin devlet ve hükümet başkanlarının New York’a gelmeyi düşündüğünü ancak New York’un 14 günlük karantina kuralı nedeniyle planların değiştini belirten Bozkır, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun da 14 günlük karantina nedeniyle New York’a gelmesinin imkansızlaştığını söyledi.

    ”BM’nin geleceğinden endişe duymuyorum”

    Bozkır, AA muhabirinin BM’nin reformsuz ve ABD Başkanı Donald Trump’a rağmen ayakta kalıp kalamayacağı ve çok taraflı sistemin geleceğinden endişe duyup duymadığı sorusuna ise, ”BM, dünyaya güçlü bir şekilde işini yaptığını gösterir ve rüzgarı arkasına alırsa, hiç kimsenin ya da hiçbir ülkenin bu kurumu kaldıracağını ya da gücünü azaltacağını düşünmüyorum… BM’nin geleceğinden endişe duymuyorum, yerinin doldurulamaz olduğuna ve bir 75 yıl daha bizimle olacağına güvenim tam.” yanıtını verdi.

    – BM Genel Kurulu Kovid-19 özel oturumu düzenleyecek

    Volkan Bozkır, BM 75. Genel Kurulu oturumları sırasında Kovid-19 konulu özel bir oturum da düzenleneceğini ve toplantı tarihinin henüz kesinleşmediğini sözlerine ekledi.

  • Volkan Bozkır BM Genel Kurul Başkanlığını bugün devralıyor

    Volkan Bozkır BM Genel Kurul Başkanlığını bugün devralıyor

    Birleşmiş Milletler (BM) 75. Genel Kurul Başkanlığına seçilen Volkan Bozkır, yeni görevine bugün başlıyor.

    Bozkır, BM Genel Merkezi’nde düzenlenen törende, 74. Genel Kurul Başkanı Tijjani Muhammad-Band’den görevi devralacak.

    BM, bu yıl 75. yıl dönümünü kutlarken, 193 ülkenin temsil edildiği örgütün 75. Genel Kurul Başkanlığını da Volkan Bozkır yürütecek.

    Genel Kurul’da 178 ülkenin desteğini alarak Türkiye’den BM Genel Kurulu Başkanlığına seçilen ilk isim olan Bozkır, 2021 Eylül ayına kadar bu görevi sürdürecek.

    BM Genel Kurulu Başkanı, oturumları yönetiyor ve kurulun işleyişini düzenliyor. Genel Kurul ayrıca her yıl BM’nin bütçesini belirliyor ve kontrol ediyor.

    BM Genel Kurulunda, uluslararası toplumun genel düşüncesini yansıtan kararlar alınıyor.

    Dünya liderlerini her yıl eylül ayında BM Genel Merkezi’nde bir araya getiren Genel Kurul Görüşmeleri ise bu yıl yeni tip koronavirüs salgını nedeniyle sanal ortamda gerçekleşecek, 22 Eylül’de başlayacak üst düzey görüşmelere devlet ve hükümet başkanları video mesaj yoluyla katılacak.

    Volkan Bozkır Kimdir?

    Volkan Bozkır, 22 Kasım 1950’de Ankara’da doğdu.

    Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun olan Bozkır, kariyer diplomatı olarak Dışişleri Bakanlığında sırasıyla, Stuttgart Başkonsolosluğu Muavin Konsolosu, Bağdat Büyükelçiliği Başkatibi, OECD Daimi Temsilciliği Müsteşarı, New York Başkonsolosu, Bükreş Büyükelçisi ve Avrupa Birliği (AB) nezdinde Türkiye Cumhuriyeti Daimi Temsilcisi görevlerini yürüttü.

    Başbakanlık Dışişleri Danışmanlığı, Cumhurbaşkanlığı Özel Kalem Müdürlüğü ve Dışişleri Başdanışmanlığı, AB Genel Sekreter Yardımcılığı, Dışişleri Bakanlığı AB’den Sorumlu Müsteşar Yardımcılığı ve AB Genel Sekreterliği görevlerinde de bulunan Bozkır, Romanya Ulusal Liyakat Madalyası ve İtalya Liyakat Nişanı sahibi.

    Volkan Bozkır, 24. 25. ve 26. dönemlerde AK Parti İstanbul Milletvekili seçildi.

    TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanlığı ve 62. hükümette Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci görevlerini üstlenen Bozkır, 64. hükümette yeniden AB Bakanı ve Başmüzakereci olarak yer aldı.

    Çok iyi düzeyde İngilizce ve Fransızca bilen Bozkır, evli ve 2 çocuk babası.

  • BM, Lübnan için gıda krizi uyarısında bulundu

    BM, Lübnan için gıda krizi uyarısında bulundu

    Birleşmiş Milletler (BM) Batı Asya Ekonomik ve Sosyal Komisyonu (ESCWA), yıl sonu itibarıyla Lübnanlıların yarısının temel gıda ihtiyaçlarını karşılayamaz duruma gelebileceği uyarısında bulundu.

    Merkezi başkent Beyrut’ta bulunan ESCWA, “Lübnan’da gıda güvenliği konusunda bir tehlike var mı?” başlıklı araştırmasını yazılı açıklamayla basına duyurdu.

    Lübnanlıların gıda ihtiyaçlarını ciddi oranda ithalatla karşıladığına işaret edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

    “Başkentte 4 Ağustos’ta meydana gelen şiddetli patlama sonucu Beyrut Limanı’nın büyük bir bölümünün yıkılması ve Lübnan lirasının yüzde 78 oranında değer kaybetmesinin yanı sıra yoksulluk ve işsizliğin ciddi anlamda artması ve yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla mücadele önlemleri kapsamındaki aksamalar nedeniyle yıl sonu itibarıyla halkın yarısı temel gıda ihtiyaçlarını karşılayamayabilir.”

    Yerel para birimindeki değer kaybının enflasyonun büyümesine yol açtığına dikkat çekilen açıklamada, Lübnan’da geçen yıl yüzde 2,9 olan enflasyon ortalamasının 2020’de yüzde 50’nin üzerinde olmasının beklendiği ifade edildi.

    Temmuz 2020’deki gıda fiyatlarının geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 141 arttığına vurgu yapılan açıklamada, Beyrut Limanı’ndaki patlamanın ardından ithalatta yaşanacak ek maliyetlere göre gıda fiyatlarının daha da yükselebileceği öngörüsünde bulunuldu.

    Açıklamada ayrıca, yerli tarım üretim maliyetlerinin yüzde 50 oranında artması dolayısıyla yerli üretimin ciddi zorluklarla karşılaşacağı belirtildi.

    Açıklamada sözlerine yer verilen ESCWA İcra Sekreteri Rola Dashti, Lübnan hükümetine ulusal gıda güvenliğinin temeli olan Beyrut Limanı’ndaki tahıl siloları ile ilaç ve temel gıda ambarlarının inşaatına öncelik vermeleri çağrısında bulundu.

    Dashti, Lübnan’da bir gıda krizinin yaşanmaması için hızlı adımların atılması gerektiğine dikkati çekti.

    Beyrut Limanı’ndaki patlama

    Beyrut, 4 Ağustos’ta 182 kişinin hayatını kaybetmesine, 6 binden fazla kişinin yaralanmasına ve 300 bin kişinin yerinden olmasına yol açan korkunç bir patlamayla sarsılmıştı.

    Barındırdığı Suriyeli ve Filistinli mültecilerle nüfusu yaklaşık 6 milyona ulaşan Lübnan, sahip olduğu tek tahıl silolarını da söz konusu patlamada kaybetmişti.

    Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn, Beyrut’ta meydana gelen büyük patlamanın yol açtığı hasarın 15 milyar doları aştığını ifade etmişti.

    Ülkeyi sarsan şiddetli patlamanın ardından ilan edilen olağanüstü hal son olarak 18 Eylül’e kadar uzatılmıştı.

    Yaşanan felaketten sonra Türkiye başta olmak üzere dünyanın farklı ülkeleri harekete geçerek Lübnan’ı yardımlarıyla ayakta tutmaya çalıştı.

  • 1600’den fazla Arakanlı Müslüman ağır çalışma cezasına çarptırıldı

    1600’den fazla Arakanlı Müslüman ağır çalışma cezasına çarptırıldı

    Myanmar’da 1600’den fazla Arakanlı Müslüman’ın Rakhine eyaletinden ayrıldığı için ağır çalışma cezasına çarptırıldığı bildirildi.

    Londra merkezli Burma İnsan Hakları Ağı (BHRN), “Burma’da Kaçacak Yer Yok: Bir Açık Hava Hapishanesi ile Hapishane Arasında Sıkışıp Kalan Rohingya” başlıklı rapor yayımladı.

    Raporda, Arakanlıların vatandaşlıktan nasıl çıkarıldığı, kimlik haklarının nasıl reddedildiği ve nasıl ciddi seyahat kısıtlamalarına maruz bırakıldığı ele alındı.

    Son 5 yılda aralarında çocukların da olduğu 1675 Arakanlı Müslüman’ın tutuklandığı belirtilen raporda, bu kişilerin daha iyi bir yaşam umuduyla evlerini terk ettikleri için 2 ile 5 yıl arasında “ağır çalışma” cezasına çarptırıldığı bildirildi.

    Raporda, “Arakanlılar, seyahat özgürlüğü hakkını kullanmak istediklerinde ve kendileri için daha iyi bir yaşam arayışına girdiklerinde, kimlik belgeleri olmadan seyahat ettikleri veya elde edilmesi neredeyse imkansız olan seyahat izinleri olmadığı için suçlu sayılıyor.” ifadesine yer verildi.

    “Hukuk sistemi, silah olarak kullanılıyor”

    BHRN’nin Direktörü Kyaw Win, AA muhabirine yaptığı açıklamada, “Bu, Burma’nın hukuk sistemini, ülkede doğup nesillerdir orada yaşayan bir etnik-dini grubun tamamına karşı silah olarak kullandığının açık bir kanıtı.” değerlendirmesinde bulundu.

    Win, yetkililerin Arakanlıları, “yasa dışı Bengalliler olarak şeytanlaştırdığını” ve onları Arakan’daki “apartheid” benzeri koşulları terk ettikleri için cezalandırdığını vurguladı.

    “Ordu ve hükümet üzerindeki baskı artırılmalı”

    Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) ve uluslararası baskı nedeniyle yüzlerce Müslüman mahkumun serbest bırakıldığını ama bu kişilere bir daha Rakhine eyaletinin dışına çıkmayacaklarına dair bir kağıt imzalatıldığını aktaran Win, “Seyahat özgürlüğü haklarını kullandıkları için zaten tutuklanmamaları gerekiyordu. Şartlı salıverilmeleri, ‘hapisten Arakan açık hapishanesine geri dönme’ anlamına geliyor. Burma’da kaçacak yerleri yok.” dedi.

    Uluslararası toplumdan önemli bir baskı olmadığı sürece Myanmar’ın Arakanlılara zulmetmek için kullanılan adaletsiz yasaları ve politikaları değiştirmesinin mümkün olmayacağını vurgulayan Win, “Bu kritik noktada ordu ve hükümet üzerindeki baskının hafifletilmesi yerine artırılması hayati öneme sahip.” ifadesini kullandı.

    Zulüm altındaki insanlar

    Birleşmiş Milletler (BM) tarafından “dünyanın en çok zulüm gören halkı” olarak tanımlanan Arakanlılar, gittikçe artan saldırılarla karşı karşıya.

    Uluslararası Af Örgütüne göre, 2012’den sonra çoğu kadın ve çocuk 750 binden fazla Arakanlı mülteci, Myanmar’dan kaçmak zorunda kaldı.

    2017’deki yeni saldırı dalgasının ardından da komşu Bangladeş’e sığınanların sayısı 1,2 milyonu geçti.

    Ontario Uluslararası Kalkınma Ajansının (OIDA) bir raporuna göre, 25 Ağustos 2017’den bu yana yaklaşık 24 bin Arakanlı Müslüman, Myanmar devlet güçlerince öldürüldü. 34 binden fazla Müslüman ateşe atılırken, 114 binden fazla kişi de fiziksel şiddet gördü.

    18 bin Arakanlı kadın ve kıza Myanmar askerleri ve polislerince tecavüz edilirken, 115 binden fazla ev yakılıp, 113 bin ev de tahrip edildi.

  • UNİCEF’in pandemi dönemine ilişkin eğitim raporu! Tam 463 milyon çocuk

    UNİCEF’in pandemi dönemine ilişkin eğitim raporu! Tam 463 milyon çocuk

    Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF), dünya genelinde en az 463 milyon çocuğun yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını döneminde uzaktan sanal eğitime erişimi olmadığını bildirdi.

    Okulların açılıp açılmayacağı tartışmaları sürerken UNICEF, Kovid-19 salgınının çocukların eğitimini nasıl etkilediğine ilişkin son raporunda dünyadaki çocukların en az üçte birinin uzaktan eğitim göremediğine dikkati çekti.

    UNICEF Direktörü Henrietta Fore, ”Okulları Kovid-19 nedeniyle kapanan en az 463 milyon çocuk için uzaktan eğitim söz konusu değildi.” değerlendirmesinde bulundu.

    Fore, çok sayıda çocuğun eğitiminin aylarca tamamen aksamasının küresel bir acil durum olduğunu belirterek, bunun yansımalarının ilerleyen yıllarda ekonomilerde ve toplumlarda hissedileceği uyarısını yaptı.

    Salgın nedeniyle okulların kapanmasının 1,5 milyar çocuğu olumsuz etkilediği ifade edilen raporda, 100 ülkeden toplanan veriler doğrultusunda her çocuğun uzaktan eğitim için gereken teknoloji ve araçlara erişimi bulunmadığı gibi aynı zamanda bazılarının çalışmaya zorlandığına da dikkat çekildi.

    Doğu ve Güney Afrika’da 67 milyon çocuğun uzaktan eğitime erişimi yokken, bu rakamlar Batı ve Orta Afrika’da 54 milyon, Doğu Asya ve Pasifik’te 80 milyon, Orta Doğu ve Kuzey Afrika’da 37 milyon, Güney Asya’da 147 milyon, Doğu Avrupa ve Orta Asya’da 25 milyon, Latin Amerika ve Karayipler’de ise 13 milyon olarak kaydedildi.

    Uzaktan eğitime en çok eğitim öğretimin ilk aşamasındaki çocuklar erişemiyor

    Uzaktan eğitime erişim sorunu çeken ya da kaçıranlar ise en kritik öğrenme ve gelişim dönemlerindeki çocuklar oldu.

    Uzaktan eğitime erişemeyen çocuk sayısı anaokulu seviyesinde 120 milyona çıkarken, bu rakam ilkokul seviyesinde 217 milyon, ortaokul seviyesinde 78, lise seviyesinde 48 milyon oldu.

    UNICEF, hükümetlere, okulları güvenli şekilde açmaya öncelik verme, açılmanın mümkün olmadığı durumlarda ise kaybedilen sürenin telafisi ile özellikle marjinal grupların uzaktan eğitime erişimine olanak sağlama çağrısında bulundu.