Etiket: BM

  • “BM çöp tenekesine atılmış uluslararası bir kurum”

    “BM çöp tenekesine atılmış uluslararası bir kurum”

    Karadeniz Teknik Üniversitesi 2023-2024 Akademik Yılı Açılış töreni, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un katılımıyla yapıldı.
    KTÜ Kanuni Kampüsü Prof. Dr. Osman Turan Kültür ve Kongre Merkezinde yapılan törene TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un yanı sıra, Trabzon Valisi Aziz Yıldırım, AK Parti Trabzon Milletvekilleri Adil Karaismailoğlu, Mustafa Şen, Yılmaz Büyükaydın, Vehbi Koç, KTÜ Rektörü Prof. Dr. Hamdullah Çuvalcı, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

    Törende konuşan TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş İsrail-Filistin meselesine değinerek “Türkiye’nin tam da merkezinde olduğu tarihçilerin bereketli hilal olarak tanımladığı bu coğrafyanın tam da merkezinde olan Türkiye’nin her bir tarafının büyük çatışmalar, büyük gerilimlerle son derece önemli olaylara gebe olduğu son derece aşikardır. Ayrıca sadece bölge ülkelerinin arasındaki gelişme, çatışma ya da gerilimler değil, aynı zamanda dünyanın neredeyse bütün güçleri bu coğrafyadadır. Karadeniz’i ve Akdeniz’i görüyorsunuz. Kimin ne imkânı varsa herkes bütün savaş makinelerini bu bölgeye getirmiş vaziyettedir. Dolayısıyla Türkiye olarak bu coğrafyada ayakları üstümüzde sağlam bir şekilde basmaktan başka hiçbir şansımız yoktur. Elin oğlu getirdi Filistin ve İsrail arasındaki çatışmayı bahane ederek uçak gemisini Akdeniz’e getirdi. Ve getirirken de ‘Biz Suriye ve Irak’ın kuzeyinde IŞİD’e karşı mücadele veren PYD – YPG’ ye karşı onları korumak için buradayız’ dedi. Yani bunun Türkçesi şu; ’Biz Türkiye’ye karşı buradayız.’ diyor. Bugün İsrail-Filistin meselesini anlamak için 1991 yılı Amerika’nın Irak’ı işgaline gitmemiz gerekiyor, onu anlamamız için de 1917’de Osmanlı Devleti’nin bölgeden çekilmesiyle birlikte başlayan İngilizler’in yeni emperyal projelerinin ne olduğunu anlamamız gerekiyor” diye konuştu.

    Birleşmiş Milletler’in İsrail-Filistin meselesi ile ilgili tutumu ile ilgili konuşmasına devam eden Kurtulmuş, “ ‘Birleşmiş Milletler’ diye bir şey var. Dünyadaki yaşananları hep beraber görüyoruz. Şimdi İsrail’e karşı dünyanın her yerinde insanlar bir sürü laf söylüyor. ‘İsrail’in yaptığı barbarlıktır, soykırımdır’ diye yüzbinler sokaklara çıkıyor. Birleşmiş Milletler‘de 140 ülke ‘Yeter artık durun’ diyor. Ama durduramıyorsunuz. Çünkü Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde dayısı var. ‘Hayır ben İsrail’e kırmızı çizgi çekmiyorum istediğini yapabilir’ diyor. Kırmızı çizgi çekmiyorum kelimesinin Türkçesi, ‘öldür öldürebildiğin kadar’ demektir. Böyle bir sistem yürümez. Bir taraftan savaşları durduracağınızı zannediyorsunuz, bir taraftan da Birleşmiş Milletler’den sonuç alabilecek saflığa sahipsiniz. Birleşmiş Milletler öyle bir hale gelmiştir ki acil insani yardım için Birleşmiş Milletler’in Genel Sekreteri bile Refah Sınır Kapısı’ndan içeri girememiştir. Çöp tenekesine atılmış bir uluslararası bir kurumdan bahsediyoruz. Benim bildiğim İsrail’i durdurmak için 100’ün üzerinde Birleşmiş Milletler kararı vardır. Ne dersen de; adamın yüzüne tükürüyorsun dünya milletleri olarak ‘elhamdülillah’ diyor. Hedefi var çünkü Nil’den Fırat’a kadar bütün bu bölge İsrail’in, Siyonistlerin emrinde olacak, buradaki bütün halklar da İsrail’in emrinde olacak. Ya oradan çıkacaklar ya da köle olmayı kabul edecekler. 2023 yılında dünyanın gözü önünde devam eden bir savaşta hem de bir devletin başbakanı sıfatını taşıyan bir katil diyor ki, ‘Yeşaya kehanetlerine göre bu böyle olacak’ Yani kendisinin kutsal kitabından aldığı bir takım talimatları askeri stratejisinin merkezine koyuyor” ifadelerini kullandı.

    Auschwitz, Srebnenitsa ve Gazze şehirlerinin kaderlerinin birbirinin aynısı olduğunu dile getiren Kurtulmuş, “Üç şehir üzerinden modern çağlarda yaşadığımız katliamları iyi anlamamız lazım: Auschwitz, Srebnenitsa ve Gazze. Birbirine benzer şehirlerdir. Hepsinde de senaryo aynıdır. Katiller, zalimler ve o katliamları yapanlar. Auschwitz ‘de Yahudileri ve çingeneleri toplama kamplarına gönderenler, Srebrenitsa’da Boşnakları ölüm kampı olarak bir akü fabrikasında bir araya getirenler Birleşmiş Milletler’in güvenli bölgesi olarak. Ve bugün Gazze’de bütün dünyanın gözü önünde Gazze’yi açık bir hapishane haline getirenler aynı zihniyetin sahipleridir” şeklinde konuştu.

  • Gazze’de 88 BM çalışanı öldü

    Gazze’de 88 BM çalışanı öldü

    Gazze Şeridi’nde dün akşam saatlerinde üçüncü kez iletişim ve internet hizmetleri tamamen kesildi. İletişimin kesilmesinin ardından İsrail hava kuvvetleri bölgeye yönelik hava saldırısını yoğunlaştırırken, kara birlikleri ise Gazze şehrini kuşatma altına aldı. İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) Sözcüsü Tuğamiral Daniel Hagari düzenlediği basın toplantısında, ordunun Hamas’a ait tüneller ile bir çok noktaya geniş çaplı saldırılar düzenlediğini açıkladı. Hamas’tan yapılan açıklamada ise İsrail ordusunun hastanelerin çevresini yoğun şekilde bombaladığı, en şiddetli saldırıların Şifa Hastanesi çevresine gerçekleştirildiği kaydedildi.
    IDF’den yapılan açıklamada, İsrail’e ait savaş uçaklarının Gazze Şeridi’nde son bir günde tüneller, askeri noktalar, gözlem noktaları dahil olmak üzere 450’den fazla noktaya saldırı düzenlediği aktarıldı.
    İsrail ordusu, 22 yaşındaki Shahar Cohen Mivtach adlı askerin dün Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki çatışmalar sırasında öldürüldüğünü, bir askerin ise ağır yaralandığını duyurdu. Bir askerin daha hayatını kaybetmesi sonucu kara harekatına başlamasından bu yana İsrail ordusundaki can kaybı 30’a yükseldi.

    Gazze’de 88 BM çalışanı öldü

    Birleşmiş Milletler’den (BM) yapılan açıklamada çatışmaların başladığı 7 Ekim’den bu yana Gazze’deki 88 BM çalışanının hayatını kaybettiği belirtildi. Açıklamada, bunun BM kurumlarında şu ana kadar tek bir çatışmada kaydedilen en yüksek can kaybı sayısı olduğu ifade edildi.
    Abluka altındaki Gazze Şeridi’ne insani yardımlar gönderilmeye devam ediyor. ABD’li bir yetkili, İsrail’in tıbbi malzeme taşıyan Ürdün’e ait askeri uçağın iniş yapmasına izin verdiğini duyurdu. Yardımın Gazze’ye ABD ve İsrail yetkililerinin koordinasyonunda ulaştırıldığı kaydedildi.

    ABD denizaltı konuşlandırdı

    ABD Merkez Komutanlığı, donanmaya ait Ohio sınıfı bir denizaltının Doğu Akdeniz, Kızıldeniz, Basra Körfezi ve Umman Körfezi’nde görev yapmak üzere bölgeye konuşlandırıldığını açıkladı. Komutanlık denizaltının konuşlandığı noktayı duyurmazken, nükleer enerjiye sahip Ohio sınıfı denizaltıların aynı zamanda nükleer savaş başlıkları taşıdığı biliniyor.
    Öte yandan, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin yarın Gazze ve İsrail’deki çatışmalar nedeniyle bir kez daha acil toplantı düzenlemesi bekleniyor.

  • BM’de üst düzey diplomattan istifa

    BM’de üst düzey diplomattan istifa

    Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiserliği New York Ofisi Direktörü Craig Mokhiber, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının ardından, BM’nin etkisiz kaldığını ve başarısız olduğunu söyleyerek BM, İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk’e istifasını verdi.

    Mokhiber istifa mektubunda, “Bir kez daha gözlerimiz önünde bir soykırım yaşanıyor ve bizim BM olarak bunu durdurabilecek gücümüz yok. Yaşananlar tam anlamıyla bir soykırımdır. ABD, İngiltere ve Avrupa’nın büyük bir bölümü bu dehşet verici saldırılarda suç ortağıdır. Bu hükümetler yalnızca Cenevre Sözleşmelerindeki yükümlülüklerini yerine getirmeyi reddetmiyor, aynı zamanda İsrail’e silah temin ediyor, istihbarat sağlıyor, siyasi ve diplomatik destek sağlıyor.” ifadelerini kullandı.
    BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği New York Ofisi Direktörü Craig Mokhiber (sağda.

    TEK DEVLETLİ BİR YAPININ KURULMASINI ÖNERDİ

    Mokhiber, mektubunda ayrıca bölgede iki devletli çözümün artık BM koridorlarında bile şakası yapılan bir konuya döndüğünü söyleyerek, tek devletli bir yapının kurulmasını önerdi.

    Mokhiber, “Tarihi tüm Filistin topraklarında Hrıstiyan, Müslüman ve Yahudilerin eşit haklara sahip olduğu tek bir demokratik laik devletin kurulmasını desteklemeliyiz. Bu yüzden ırkçı, yerleşimci-koloni projesinin ve bölge genelindeki ayrımcılık sonlandırılmalı.” değerlnedirmesinde bulundu.

    Diğer taraftan diplomat, istifa mektubunda Tutsiler, Bosnalı Müslümanlar, Yezidiler ve Rohingyalılara yönelik soykırımları hatırlarak,  “korunmaya muhtaç olan masum sivilleri koruyamadık.” dedi.

    Mokhiber ayrıca dört sayfalık istifa mektubunun sonundan İsrail-Filistin arasındaki sorunun çözümü için 10 maddelik bir plan sunarak, bu planı uygulamanın uzun yıllar süreceğini bildiğini bu yüzden bir an önce harekete geçilmesi çağrısı yaptı:

    “BM’nin Filistin’de başarısız olması çekilmemiz için bir gerekçe değil, aksine bu bize geçmişteki başarısız paradigmayı geride bırakarak daha ilkeli bir yol haritası çizmemiz için cesaretlendirmeli.” dedi.

  • Emine Erdoğan, Ryder’ı kabul etti

    Emine Erdoğan, Ryder’ı kabul etti

    Emine Erdoğan, “31 Ekim Dünya Şehirler Günü” programı için İstanbul’da bulunan Ryder ile Topkapı Sarayı’nda bir araya geldi. Görüşmede, BM Politikadan Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Ryder, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in selamını Emine Erdoğan’a iletti. Emine Erdoğan, Sıfır Atık Projesi ile edinilen kazanımların her düzeyde güçlendirmesi amacıyla kurulan Sıfır Atık Vakfı’yla ilgili bilgi paylaşımında bulundu.
    Vakfın, BM çatısı altında büyük önem arz ettiğini belirten Ryder, sıfır atık açısından gelecek 3 yılı verimli geçirmek üzere çalışma yapmaları gerektiğini belirterek, bu kapsamda sıfır atık ekonomisi oluşturma, iyi örnekler ortaya çıkarma ve teknik ekipmanlar için destek oluşturmanın önemini vurguladı. Sıfır Atık Vakfı’nın da bu anlamda etkin olacağını dile getiren Ryder, vakfın BM ile işbirliği içinde yürüyeceğine inandığını ifade etti.

    Yılda iki toplantı yapılacak

    Ryder, BM Sıfır Atık Danışma Kurulu’nun yılda iki toplantı yapması, bunun birinin her yıl eylül ayında New York’ta olması, toplantının yapılacağı diğer şehrin ise Emine Erdoğan tarafından belirlenmesi konusunda görüşünü dile getirdi. Bunun üzerine Emine Erdoğan, kurul üyelerini Türkiye’de ağırlamak istediğini belirtti.
    Öte yandan Emine Erdoğan, Filistin konusundaki güçlü duruşundan ötürü BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’e, kendisinin ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın selamını ve şükranlarını iletti.

  • BM Güvenlik Konseyi’nden “acil” toplantı

    BM Güvenlik Konseyi’nden “acil” toplantı

    Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi, Gazze’deki insani krize ilişkin acil bir toplantı gerçekleştirdi. Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) talebi üzerine yapılan toplantıda konuşan BM Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı (UNRWA) Genel Komiseri Philippe Lazzarini Gazze’deki yıkımın eşi benzeri görülmediğini belirterek, yaşanan insanlık trajedisinin dayanılmaz olduğunu söyledi. İsrailli yetkililerin Gazze nüfusunun yarısına güneyi boşaltmaları uyarısında bulunduğunu hatırlatan Lazzarini, buna rağmen sığınacak yer arayan çok sayıda Filistinlinin öldürüldüğünü söyledi. “Birçok kez söyledim ve yine söyleyeceğim, Gazze’de hiçbir yer güvenli değil” diyen Lazzarini, zorla yerinden edilen 670 binden fazla kişinin UNRWA okulları ile bodrum katlardaki aşırı kalabalık ortamlarda kaldığını söyledi.

    “Öldürülenlerin yüzde 70’i kadın ve çocuk”

    Öldürüldüğü bildirilen sivillerin neredeyse yüzde 70’inin çocuk ve kadın olduğunu kaydeden Lazzarini, Gazze’de üç hafta içinde yaklaşık 3 bin 200 çocuğun öldürüldüğü bilgisini paylaştı. Bilançonun, 2019’dan bu yana dünyadaki çatışma bölgelerinde her yıl öldürülen çocuk sayısını aştığını vurgulayan Lazzarini, Gazze’deki korkunç insani durumun binlerce umutsuz insanı yardım dağıtım merkezlerine akın etmeye ittiğini de sözlerine ekledi.

    “Günde 420’den fazla çocuk öldürülüyor”

    BM Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) İcra Direktörü Catherine Russell da, Gazze’deki insani krizden en çok çocukların etkilendiğinin altını çizdi. “Gazze’de her gün 420’den fazla çocuk öldürülüyor veya yaralanıyor. Bu sayı her birimizi derinden sarsmalı” ifadesini kullanan Russell, Gazze’de 21’i hastane olmak üzere 34 sağlık tesisine saldırı düzenlendiğini ve 35 hastaneden 12’sinin artık hizmet veremediğini hatırlattı. Hem İsrail’de hem de Filistin’ de çocukların ömür boyu sürebilecek korkunç bir travma yaşadığını ifade eden Russell, “İhtiyacı olan tüm çocuklara ulaşmak için elimizden geleni yapıyoruz ancak, başta Gazze olmak üzere insani yardımın ulaştırılması artık son derece zor” ifadelerini kullandı.

    “Filistinli sivillere yönelik saldırılar engellenmeli”

    BAE’nin BM Daimi Temsilcisi Lana Zaki Nusseibeh de geçtiğimiz Cuma günü BM Genel Kurulu’nda 121 ülkenin desteği ile kabul edilen karar tasarısını hatırlattı. Acil ve kalıcı ateşkes çağrısı yapılan tasarının insan haklarını, uluslararası hukuku ve en önemlisi Filistinlilerin yaşamının değerli olduğunu savunduğunu hatırlatan Nusseibeh, bölgedeki insani krize dikkat çekti. Gazze’ye güvenli, sürekli ve geniş ölçekli insani yardımın ulaşmasının ve elektriğe, temiz suya ve yakıta erişimin yeniden sağlanmasının kritik önemde olduğunu belirten Nusseibeh, şu anda acil ateşkese ihtiyaç duyulduğunu yineledi. “İsrailli yerleşimciler Filistinli sivillere yönelik saldırılarını artırıyor ve onları yerlerinden etmeye zorluyor. Bu saldırılar İsrail tarafından engellenmelidir” ifadelerini kullanan Nusseibeh, Güvenlik Konseyi üyelerini uyarıları ciddiye almaya çağırdı.

    “Barış süreci çöküşün eşiğinde”

    Çin’in BM Daimi Temsilcisi Zhang Jun, BM Genel Kurulu’ndaki ezici çoğunluğun geçen Cuma günü yapılan acil özel oturum sırasında insani ateşkesi desteklediğini, ancak İsrail’in bölgeye kara saldırısına başlayarak “tüm bunlara kulak tıkadığını” söyledi. Gazze’nin abluka altında olduğunu belirten Zhang, 2.3 milyon masum insanın “korku” içinde yaşadığını hatırlattı. Orta Doğu barış sürecinin “çöküşün eşiğinde” olduğunu ifade eden Zhang her iki tarafa da sorumlu davranma ve şiddeti sona erdirme çağrısında bulundu.

    “Bu bir uluslararası barış ve güvenlik meselesidir”

    ABD’nin BM Daimi Temsilcisi Linda Thomas-Greenfield de İsrailli ve Filistinli tüm insani yardım çalışanlarının, gazetecilerin ve sivillerin hayatlarının korunması gerektiğini söyledi. “Uluslararası insani hukuka saygı duyulması gerekiyor” diyen Greenfield ülkesinin Gazze ve Batı Şeria’daki Filistinlilere yönelik insani yardım çabalarına ilişkin, “Hayatlar tehlikede ve hepimiz ABD’nin yaptığı gibi adım atmalıyız” şeklinde konuştu. “Hayatları kurtarmak için mümkün olan her şeyi yapmalıyız” ifadesini kullanan Greenfield, “Bu bir uluslararası barış ve güvenlik meselesidir ve bu konsey bunu açıkça dile getirmelidir” dedi. “Bu zor anda bile iki demokratik devlet olan İsrail ve Filistin’in yan yana ve barış içinde yaşayacağı bir geleceğe dair umudumuzu canlı tutmalıyız” şeklinde konuşan Greenfield, “Bu ulaşmak için hep birlikte çalışmamız gereken gelecek” dedi.

    Diplomatik çözüm vurgusu

    Gazze’de ölü sayısının her geçen saat arttığına dikkat çeken Rusya’nın BM Daimi Temsilcisi Vassily Nebenzia, bölgeye yalnızca 94 yardım kamyonunun girebildiğini hatırlattı. “Dünya çapındaki net tepkiye rağmen Batı Kudüs, bölgeyi temizleme planını pratikte uygulamaya başladı” ifadesini kullanan Nebenzia, sahadaki çatışmaların arttığı bir dönemde bölgeye insani yardımın sağlanamayacağını vurguladı. Önceliğin kan dökülmesini durdurmak ve BM’nin onayladığı iki devletli çözümü gerçekleştirmek amacıyla sorunu diplomatik alana taşımak olduğunu kaydeden Nebenzia, bazı Konsey üyelerinin neden ateşkesi desteklemediğini sordu.

    “Gazze dünyanın cehennemi”

    Filistin’in BM Daimi Gözlemcisi Riyad Mansur ise bölgede yaşananlar nedeniyle Gazze’yi “Dünyanın cehennemi” olarak nitelendirdi. “Bugün insanlığı cehennemden kurtarmak, BM’nin Gazze’deki Filistinlileri kurtarması anlamına geliyor” diyen Mansour, BM’nin günde 100 kamyon insani yardım çağrısının dikkate alınması gerektiğini vurguladı. Mansour, üye ülkelerin temsilcilerine iki devletli çözümü gerçeğe dönüştürme ve işgali sona erdirme çağrısında bulundu.

  • “Dünya, insani felakete tanık oluyor”

    “Dünya, insani felakete tanık oluyor”

    Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, Nepal Başbakan Pushpa Kamal Dahal’ın daveti üzerine 4 günlük resmi bir ziyaret için dün Nepal’in başkenti Katmandu’ya geldi. Guterres, Tribhuvan Uluslararası Havalimanı’nda Dışişleri Bakanı Narayan Prakash Saud ve üst düzey Dışişleri Bakanlığı yetkilileri tarafından karşılandı. Katmandu’da Nepal Başbakanı Pushpa Kamal Dahal ile ortak basın toplantısında konuşan Guterres, “Gazze’deki tüm rehinelerin derhal ve şartsız serbest bırakılması” konusundaki ısrarına devam edeceğini söylerken, “Çıkar için bu yasalar çarpıtılamaz. Dünya gözlerimizin önünde yaşanan bir insani felakete tanık oluyor” dedi. Guterres, “Sivillerin öldürülmesinin, yaralanmasının, kaçırılmasının asla hiçbir haklı gerekçesi olamaz” diyerek, Gazze’deki durumun her geçen saat “daha umutsuz” hale geldiğini belirtti. “İsrail’in uluslararası toplum tarafından desteklenen ve kritik derecede ihtiyaç duyulan insani bir duraklama yerine askeri operasyonlarını yoğunlaştırmış olmasından üzüntü duyuyorum” diye sözlerine ekledi.

    “Sivillerin korunması çok önemli”

    BM Genel Sekreteri Guterres, “Savaş Kanunları, insan yaşamını korumak ve insani kaygılara saygı göstermek için açık kurallar koyuyor. Gidecek güvenli hiçbir yeri olmayan 2 milyondan fazla insanın, acımasız bombardımana maruz kalırken yaşam için gerekli temel ihtiyaçlardan mahrum bırakılıyor” ifadelerini kullandı. Sorumluluk sahibi herkesi insanlık için geri adım atmaya çağıran Guterres, derhal insani ateşkesin imzalanması, tüm rehinelerin şartsız serbest bırakılması ve Gazze halkının ihtiyaçlarını karşılayacak kadar sürekli insani yardım sağlanması gerektiğini de yineledi. Guterres, “Gazze halkı, İsrail ve Nepal dahil dünya çapında etkilenen herkes için bu kabusa son vermek için güçlerimizi birleştirmeliyiz” dedi.

  • İsrail, BM okulunun yakınını vurdu

    İsrail, BM okulunun yakınını vurdu

    İsrail, Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarını 20 gündür sürdürüyor. İsrail ordusu, Gazze Şeridi’nin güneyindeki Han Yunus kentinde sivillerin sığındığı BM bünyesindeki bir okulun yakınını vurdu. Bölgeden yoğun duman yükseldi. Yerel kaynaklar, ölü ve yaralıların olduğunu aktardı.

     

  • BM’den Gazze Açıklaması

    BM’den Gazze Açıklaması

    BM Güvenlik Konseyi, ABD’nin New York kentinde İsrail-Filistin arasındaki çatışmaları ele almak üzere bir araya geldi. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, toplantıda yaptığı konuşmada, İsrail-Filistin arasında derhal insani ateşkes çağrısında bulunarak, Gazze Şeridi’nde uluslararası insani hukukun “açık ihlal” edildiğini ifade etti. Guterres, “Açık konuşayım, silahlı çatışmanın hiçbir tarafı uluslararası insani hukukun üstünde değildi” dedi.

    Gazze Şeridi’ne daha fazla insani yardımın girmesine izin verilmesi gerektiğini vurgulayan Guterres, “Gazze’de BM’nin yakıt stokları birkaç gün içinde tükenecek. Bu da başka bir felaket olacak. Acıları hafifletmek, yardım dağıtımını daha kolay ve güvenli hale getirmek ve rehinelerin serbest bırakılmasını kolaylaştırmak için acil insani ateşkes çağrımı yineliyorum” dedi.

    “Hamas’ın İsrail’e yönelik saldırıları durup dururken başlamadı”

    Hamas’ın İsrail’e yönelik saldırılarının durup dururken başlamadığının kabul edilmesinin önemli olduğunu belirten Guterres, “Filistin halkı 56 yıldır boğucu bir işgale maruz kalıyor. Topraklarının sürekli olarak yerleşim yerleri tarafından yutulduğunu, ekonomilerinin tıkandığını, insanlarının yerinden edildiğini ve evlerinin yıkıldığını gördüler. İçinde bulundukları zor duruma siyasi bir çözüm bulma umutları yok oluyor” dedi.
    Tüm bunların ne Hamas’ın saldırılarını ne de “Filistin halkının toplu olarak cezalandırılmasını” haklı çıkaramayacağını belirten Guterres, “Böyle kritik bir anda, sivillere saygı gösterilmesi ve sivillerin korunması temel ilkesinden başlayarak ilkeler konusunda net olmak hayati önem taşıyor” dedi.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan BM’ye Gazze mesajı

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan BM’ye Gazze mesajı

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, 24 Ekim Birleşmiş Milletler Günü ve Birleşmiş Milletler Teşkilatı’nın kuruluşunun 78. yıldönümü dolayısıyla bir mesaj yayımladı.

    Erdoğan, Türkiye’nin kurucu üyesi olduğu Birleşmiş Milletler (BM) Teşkilatı’nın 78’inci kuruluş yıl dönümünü tebrik ederek, dünyada barış, refah, adalet ve huzurun tesisi için BM çatısı altında çalışan herkese Türk milleti adına teşekkür ettiğini dile getirdi.

    Erdoğan, insanlık olarak Filistin ve Ukrayna başta olmak üzere sıcak çatışmalardan iklim değişikliğine, açlıktan ve yoksulluktan İslam düşmanlığına uzanan ciddi sorunlarla karşı karşıya olunduğuna vurgu yaparak, “Özellikle 7 Ekim’den bu yana Gazze’de sivil yerleşim yerlerini, ibadethaneleri, hastaneleri, okulları hedef alan ve soykırım derecesine varan katliamlar yaşanıyor. İsrail yönetiminin sivillere yönelik hukuk ve sınır tanımaz saldırıları karşısında maalesef uluslararası toplum iyi bir sınav veremiyor. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin akan kanı durdurmak, ateşkesi bir an önce sağlamak, sivil kayıpların önüne geçecek adımlar atmak yerine tek taraflı tavrıyla krizi daha da derinleştirdiğini görüyoruz” dedi.

    Erdoğan, şöyle devam etti:

    “Gazze halkının topyekûn cezalandırılmasını seyreden bir yapının insanlığa umut olması, küresel barış ve istikrarı sağlaması elbette mümkün değildir. Birleşmiş Milletler Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) başta olmak üzere BM’ye bağlı kurumlar, bizzat BM Güvenlik Konseyi tarafından işlevsizleştirilmektedir. BM’nin itibarına en büyük zararı, yine bir başka BM kurumu vermektedir.”

    Erdoğan, Türkiye’nin, kurallara dayalı küresel sistemin merkezinde bulunan BM’nin temsil ettiği değerlerin ve çok taraflılık ilkesinin destekçisi ve savunucu olmaya devam ettiğini belirterek, “BM genel bütçesine en fazla katkı sağlayan ilk 20 ülke arasında yer alırken, İstanbul’un bir BM merkezi olması yolunda da önemli adımlar atıyor, çeşitli BM kuruluş ve ajansının bölgesel merkezlerine İstanbul’da ev sahipliği yapıyoruz. BM çatısı altında yürütülen Barış için Arabuluculuk ve Medeniyetler İttifakı girişimlerinde liderliğimizi sürdürüyor, barışı koruma operasyonlarına katkı sunuyor, Gebze’de kurulan BM Teknoloji Bankası’na ev sahipliğimiz başta olmak üzere çeşitli faaliyetlerimizle BM’nin Sürdürülebilir Kalkınma Gündeminin hayata geçirilmesine destek oluyoruz” değerlendirmesini yaptı.

    Erdoğan, mesajında şu ifadelere yer verdi:

    “Bu doğrultuda Sıfır Atık Hareketi’ni, Birleşmiş Milletler’de 105 ülkenin ortak sunuculuğunda kabul edilen kararla küresel boyuta taşıdık. Birleşmiş Milletler’le birlikte başlattığımız Karadeniz Girişimi sayesinde dünya piyasalarına 33 milyon ton tahıl ürününün sevk edilmesini sağlayarak, küresel açlık krizi tehlikesinin önüne geçilmesini temin ettik. Yabancı karşıtlığı, kültürel ırkçılık ve İslam düşmanlığıyla mücadelede küresel farkındalığın artırılması için BM Genel Kurulu’nda 15 Mart’ın “Uluslararası İslamofobi’yle Mücadele Günü” ilan edilmesini sağladık. BM’nin küresel rolünü güçlendiren, barış ve istikrara katkı sunan daha pek çok adım attık. Ancak son dönemde karşılaştığımız gelişmeler bize Birleşmiş Milletler’in reform ihtiyacını bir kez daha hatırlamıştır. BM Güvenlik Konseyi’nin sınırlı sayıda ülkenin tasallutundan kurtarılarak daha temsili, demokratik ve etkin hale getirilmesi, uluslararası toplumun ortak ve haklı beklentisidir. Türkiye ‘dünya beşten büyüktür’ anlayışıyla, daha adil bir dünya düzeninin tesisi doğrultusunda yapılacak çalışmalara katkıda bulunmaya devam edecektir. Bu düşüncelerle 24 Ekim Birleşmiş Milletler Günü’nü en kalbi duygularımla kutluyor, Teşkilatın 78’inci kuruluş yıl dönümünün hayırlara vesile olmasını diliyorum.”

  • Bakan Tekin’in BM ve AHİM tepkisi

    Bakan Tekin’in BM ve AHİM tepkisi

    Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Erzurum’da Atatürk Üniversitesi’nin 2023-2024 akademik yılı açılış törenine katıldı. Törenin açılışında konuşan Bakan Tekin, Filistin’de yaşanan dramla ilgili “Yaşananlarla ilgili herkes bir şeyler söylüyor herkes konuşuyor. Bugün burada Atatürk Üniversitesi’nde akademik yıl açılış programında buradaki akademisyen dostlarımızdan, Türkiye’deki ve İslam dünyasındaki akademisyenlerden bir istirhamım var. Bu vesileyle onu paylaşmak istiyorum. Dünyada barışı ve insan haklarını korumakla mükellef uluslararası yapılar var, BM gibi. Sonra insan haklarına ihlallere karşı tedbir almak üzere inşa edilmiş AHİM gibi uluslararası yargı mekanizmaları var. Bugünü kadar bunlar birçok kez birçok konuda birçok kez müdahil oldular. Ama ne yazık ki bu müdahale şekilleri İslam dünyasını doğu toplumlarını bizleri tatmin etmiyor. 80’li yıllarında Bulgaristan’da, Bosna’da yaşadıklarımız, Filistin’de. Bu uluslararası yapılan kılını kıpırdatmıyor. Rusya-Ukrayna savaşında aynı yapılan faaliyete geçti, Rusya’ya spordan sanata ticaretten ekonomiye her alanda yaptırımlar uyguladılar. Azerbaycan’da Ermenistan arasındaki haklı talepleri karşısında ortaya koyduğu tutum.

    Bugün gözümüzün önünde çocuklar hastalar hunharca katlediyor. Bu yapılardan doğru dürüst tek ses çıkmıyor. Ya buraları yöneten kişiler problemli, Ya da sizin dikkatini çekmek istediğimiz ikinci kısımda karar alan kişilerin uymak zorunda olduğu konularla ilgili problemler var. Bir şeyi tartışmaya açmamız. Uluslararası insan hakları metinleri olarak sunulan ne kadar haklarımızı koruduğunu tartışmaya açmamız lazım. Bütün uluslararası metinleri toplumsal değerlerime uygun hale getirmek için çalışmalar yapılması gerekiyor. Dünya çapında bir akademik entelektüel girişimde bulunmasını istiyorum. Bu metinleri yeniden gözden geçirmek gerekiyor” dedi.
    Bakan Tekin, açılış öncesi Filistin konulu resim sergisinin açılışını yaptı. Açılışta kurdele yerine tel örgü kullanıldı.
    Törene; Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Erzurum Milletvekilleri Selami Altınok, Mehmet Emin Öz, Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı, Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, akademisyenler, STK temsilcileri ve öğrenciler katıldı.