Etiket: BM

  • Volkan Bozkır BM Genel Kurul Başkanlığını bugün devralıyor

    Volkan Bozkır BM Genel Kurul Başkanlığını bugün devralıyor

    Birleşmiş Milletler (BM) 75. Genel Kurul Başkanlığına seçilen Volkan Bozkır, yeni görevine bugün başlıyor.

    Bozkır, BM Genel Merkezi’nde düzenlenen törende, 74. Genel Kurul Başkanı Tijjani Muhammad-Band’den görevi devralacak.

    BM, bu yıl 75. yıl dönümünü kutlarken, 193 ülkenin temsil edildiği örgütün 75. Genel Kurul Başkanlığını da Volkan Bozkır yürütecek.

    Genel Kurul’da 178 ülkenin desteğini alarak Türkiye’den BM Genel Kurulu Başkanlığına seçilen ilk isim olan Bozkır, 2021 Eylül ayına kadar bu görevi sürdürecek.

    BM Genel Kurulu Başkanı, oturumları yönetiyor ve kurulun işleyişini düzenliyor. Genel Kurul ayrıca her yıl BM’nin bütçesini belirliyor ve kontrol ediyor.

    BM Genel Kurulunda, uluslararası toplumun genel düşüncesini yansıtan kararlar alınıyor.

    Dünya liderlerini her yıl eylül ayında BM Genel Merkezi’nde bir araya getiren Genel Kurul Görüşmeleri ise bu yıl yeni tip koronavirüs salgını nedeniyle sanal ortamda gerçekleşecek, 22 Eylül’de başlayacak üst düzey görüşmelere devlet ve hükümet başkanları video mesaj yoluyla katılacak.

    Volkan Bozkır Kimdir?

    Volkan Bozkır, 22 Kasım 1950’de Ankara’da doğdu.

    Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun olan Bozkır, kariyer diplomatı olarak Dışişleri Bakanlığında sırasıyla, Stuttgart Başkonsolosluğu Muavin Konsolosu, Bağdat Büyükelçiliği Başkatibi, OECD Daimi Temsilciliği Müsteşarı, New York Başkonsolosu, Bükreş Büyükelçisi ve Avrupa Birliği (AB) nezdinde Türkiye Cumhuriyeti Daimi Temsilcisi görevlerini yürüttü.

    Başbakanlık Dışişleri Danışmanlığı, Cumhurbaşkanlığı Özel Kalem Müdürlüğü ve Dışişleri Başdanışmanlığı, AB Genel Sekreter Yardımcılığı, Dışişleri Bakanlığı AB’den Sorumlu Müsteşar Yardımcılığı ve AB Genel Sekreterliği görevlerinde de bulunan Bozkır, Romanya Ulusal Liyakat Madalyası ve İtalya Liyakat Nişanı sahibi.

    Volkan Bozkır, 24. 25. ve 26. dönemlerde AK Parti İstanbul Milletvekili seçildi.

    TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanlığı ve 62. hükümette Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci görevlerini üstlenen Bozkır, 64. hükümette yeniden AB Bakanı ve Başmüzakereci olarak yer aldı.

    Çok iyi düzeyde İngilizce ve Fransızca bilen Bozkır, evli ve 2 çocuk babası.

  • BM, Lübnan için gıda krizi uyarısında bulundu

    BM, Lübnan için gıda krizi uyarısında bulundu

    Birleşmiş Milletler (BM) Batı Asya Ekonomik ve Sosyal Komisyonu (ESCWA), yıl sonu itibarıyla Lübnanlıların yarısının temel gıda ihtiyaçlarını karşılayamaz duruma gelebileceği uyarısında bulundu.

    Merkezi başkent Beyrut’ta bulunan ESCWA, “Lübnan’da gıda güvenliği konusunda bir tehlike var mı?” başlıklı araştırmasını yazılı açıklamayla basına duyurdu.

    Lübnanlıların gıda ihtiyaçlarını ciddi oranda ithalatla karşıladığına işaret edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

    “Başkentte 4 Ağustos’ta meydana gelen şiddetli patlama sonucu Beyrut Limanı’nın büyük bir bölümünün yıkılması ve Lübnan lirasının yüzde 78 oranında değer kaybetmesinin yanı sıra yoksulluk ve işsizliğin ciddi anlamda artması ve yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla mücadele önlemleri kapsamındaki aksamalar nedeniyle yıl sonu itibarıyla halkın yarısı temel gıda ihtiyaçlarını karşılayamayabilir.”

    Yerel para birimindeki değer kaybının enflasyonun büyümesine yol açtığına dikkat çekilen açıklamada, Lübnan’da geçen yıl yüzde 2,9 olan enflasyon ortalamasının 2020’de yüzde 50’nin üzerinde olmasının beklendiği ifade edildi.

    Temmuz 2020’deki gıda fiyatlarının geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 141 arttığına vurgu yapılan açıklamada, Beyrut Limanı’ndaki patlamanın ardından ithalatta yaşanacak ek maliyetlere göre gıda fiyatlarının daha da yükselebileceği öngörüsünde bulunuldu.

    Açıklamada ayrıca, yerli tarım üretim maliyetlerinin yüzde 50 oranında artması dolayısıyla yerli üretimin ciddi zorluklarla karşılaşacağı belirtildi.

    Açıklamada sözlerine yer verilen ESCWA İcra Sekreteri Rola Dashti, Lübnan hükümetine ulusal gıda güvenliğinin temeli olan Beyrut Limanı’ndaki tahıl siloları ile ilaç ve temel gıda ambarlarının inşaatına öncelik vermeleri çağrısında bulundu.

    Dashti, Lübnan’da bir gıda krizinin yaşanmaması için hızlı adımların atılması gerektiğine dikkati çekti.

    Beyrut Limanı’ndaki patlama

    Beyrut, 4 Ağustos’ta 182 kişinin hayatını kaybetmesine, 6 binden fazla kişinin yaralanmasına ve 300 bin kişinin yerinden olmasına yol açan korkunç bir patlamayla sarsılmıştı.

    Barındırdığı Suriyeli ve Filistinli mültecilerle nüfusu yaklaşık 6 milyona ulaşan Lübnan, sahip olduğu tek tahıl silolarını da söz konusu patlamada kaybetmişti.

    Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn, Beyrut’ta meydana gelen büyük patlamanın yol açtığı hasarın 15 milyar doları aştığını ifade etmişti.

    Ülkeyi sarsan şiddetli patlamanın ardından ilan edilen olağanüstü hal son olarak 18 Eylül’e kadar uzatılmıştı.

    Yaşanan felaketten sonra Türkiye başta olmak üzere dünyanın farklı ülkeleri harekete geçerek Lübnan’ı yardımlarıyla ayakta tutmaya çalıştı.

  • BM’den Esed Rejimi’ne çağrı

    BM’den Esed Rejimi’ne çağrı

    Birleşmiş Milletler (BM) Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen, Suriye’de Beşşar Esed rejimine, ülkedeki mahkumları ve alıkonulmuş kişileri “büyük ölçekte” ve “tek taraflı” olarak serbest bırakma çağrısında bulundu.

    Pedersen, BM ve Avrupa Birliği’nin (AB) ortaklaşa düzenlediği “Suriye ve Bölgenin Geleceğinin Desteklenmesi Konferansı” başlıklı 4. Brüksel Konferansı’nın açılışında konuştu.

    Görevinin öncelikli unsurunun ülkede 10’uncu yılına giren iç savaşta şiddetin sona erdirilmesi olduğunu vurgulayan Pedersen, Türkiye ve Rusya’nın anlaşmasıyla İdlib’de 6 Mart 2020 saat 00.01’den itibaren yürürlüğe giren ateşkese büyük ölçüde uyulmasının kendisini rahatlattığını ifade etti.

    Pedersen, Suriye genelinde ateşkes çağrısını yineleyerek, İdlib’deki sakinliği diğer bölgelerde de görme dileğinde bulundu.

    Konuşmasında, başta Esed rejimi olmak üzere ülkedeki ilgili diğer taraflara çağrıda bulunan Pedersen, “Suriye hükümeti (Esed rejimi) ve Suriye’deki diğer ilgili taraflara, büyük ölçekte olmak üzere mahkumlar ve alıkonulmuş kişilerin tek taraflı serbest bırakılması ve kaybolan insanlara yönelik de kayda değer eylemde bulunmaları çağrımı yineliyorum.” dedi.

    – Suriye anayasa komitesi 3. tur görüşmeleri ağustos sonunda başlayabilir

    Pedersen, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının engel olmaması durumunda İsviçre’nin Cenevre kentinde 3’üncü tur görüşmeler için Suriye anayasa komitesinin toplanabileceğini belirterek, şunları kaydetti:

    “Umudum, komitenin yıl sonuna kadar düzenli toplanabilmesidir. Elbette anayasa müzakereleri Suriye halkının ağır gerçeklerini çok çeşitli yönleriyle ele alamayacaktır. Ancak, komitenin çalışması, daha geniş bir siyasi sürecin kilidini açmak için bir anahtar olabilir.” değerlendirmesinde bulundu.

  • BM’den İsrail’e yasa dışı ilhak uyarısı

    BM’den İsrail’e yasa dışı ilhak uyarısı

    Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet, İsrail’in Batı Şeria’daki bazı bölgeleri ilhak planlarının “yasa dışı” olduğunu bildirdi.

    Bachelet, yaptığı yazılı açıklamada, İsrail’in yasa dışı ilhak planlarının durdurulması gerektiğini belirterek, bu planların Filistinlilerin insan hakları üzerinde yıkıcı etkisi olacağını ifade etti.

    İsrail’in ilhak planlarını “yasa dışı” olarak nitelendiren Bachelet, İsrail’in kendi yetkililerini ve dünyadaki çağrıları dikkate alarak bu “tehlikeli yoldan” dönmesi gerektiğini belirtti.

    Bachelet, ilhakın sonuçlarının öngörülemeyeceğine dikkati çekerek, bunun sadece Filistinliler için değil İsrailliler ve bölge için de yıkıcı sonuçları olacağı uyarısında bulundu.

    İlhak planlarının bölgedeki kalıcı barış çabalarına “ciddi hasar” vereceğini vurgulayan Bachelet, ilhak edilecek bölgelerde yaşayan Filistinlilerin eğitim ve sağlık gibi temel hizmetlere erişimlerinin daha da zorlaşacağının altını çizdi.

    Bachelet, uluslararası hukuku çiğneyen Yahudi yerleşim birimlerinin ilhakla birlikte daha da genişleyeceğini, bunun iki toplum arasındaki gerilimi arttıracağını ifade etti.

    Yasa dışı ilhakın “İsrail’in işgalci bir güç olarak uluslararası hukuktan doğan yükümlülüklerini değiştirmeyeceğine” dikkati çeken Bachelet, aksine iki devletli çözüm umutlarını derinden yaralayacağı değerlendirmesinde bulundu.

    Bachelet, “Bu karardan geri dönmek için hala zaman var.” dedi.

    İsrail’in Batı Şeria’daki bölgeleri “ilhak” planı

    ABD Başkanı Donald Trump’ın, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile 28 Ocak’ta Beyaz Saray’da düzenlediği basın toplantısında açıkladığı sözde Orta Doğu barış planında, Batı Şeria’daki yasa dışı Yahudi yerleşim yerlerinin “İsrail’in toprağı” olarak kabul edilmesi ve Tel Aviv yönetiminin Filistin’e ait Ürdün Vadisi üzerindeki hakimiyetini sürdürmesi maddeleri yer alıyordu.
    ABD ve İsrailli yetkililerden oluşan ortak komisyon, sözde barış planının ardından söz konusu bölgelerin “ilhakı” için Batı Şeria’da haritalandırma sürecine başlamıştı.
    Netanyahu ile Mavi-Beyaz İttifakı lideri Benny Gantz’ın imzaladığı koalisyon anlaşmasına göre, İsrail Başbakanı, 1 Temmuz’dan itibaren Batı Şeria’daki yasa dışı Yahudi yerleşim birimleri ve Ürdün Vadisi’nin “ilhakını” kabine veya meclisin onayına sunabilecek.

  • Libya, ülkede oluşturulması planlanan insan hakları misyonuyla iş birliğine hazır

    ADEN (AA) – Libya Adalet Bakanlığı, Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyi'nin aldığı karar doğrultusunda Libya'da oluşturulması planlanan insan hakları araştırma misyonuyla iş birliğine hazır olduğunu açıkladı.

    Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, BM İnsan Hakları Konseyi başta olmak üzere, bu alanda faaliyet gösteren yerel ve uluslararası kurumlarla irtibatlı olunduğu ifade edildi.

    BM İnsan Hakları Konseyi'nin 40 sayılı kararında, Libya hükümetinin, insan hakları alanında gösterdiği iş birliğinin övüldüğü belirtilen açıklamada, söz konusu kararın 43. fıkrasında yer alan "Libya'da insan hakları konusunda bir araştırma misyonu oluşturulması çağrısının" memnuniyetle karşılandığı aktarıldı.

    Söz konusu misyonla iş birliği yapmaya hazır olduğunu ifade eden Bakanlık, bu kararın, Libya hükümetinin, insan haklarının korunması konusunda yaptığı çağrılar neticesinde alındığına inandığını belirtti.

    Libya ordusu, cumartesi günü Hafter milislerinden temizlenen başkent Trablus ve Terhune kentindeki toplu mezarlar ve hastanelerde 5 Haziran'dan bu yana toplam 190 kişinin cansız bedenine ulaşıldığını duyurmuştu.

    Libya ordusu 17 Haziran'da da toplu mezarlarla ilgili uluslararası soruşturma açılması çağrısı yapmıştı.

    Birleşmiş Milletlerin (BM) açıkladığı rakamlara göre Hafter milislerinin harekat ve ikmal merkezi olarak kullandığı Terhune ve çevresinde, son dönemde 8 toplu mezar tespit edilmişti.

  • 24 uluslararası STK'den BM'ye çağrı:

    NEW YORK (AA) – İnsan Hakları İzleme Örgütü ve Uluslararası Af Örgütünün de aralarında olduğu 24 sivil toplum kuruluşu (STK), Birleşmiş Milletlere (BM), Suudi Arabistan ile Myanmar ordusunun, yeniden ''utanç listesine'' eklenmesi çağrısı yaptı.

    24 insan hakları örgütü ve STK'dan yapılan ortak açıklamada, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in, Yemen'de çocukların ölümünden sorumlu tutulan Suudi Arabistan ile çocuk asker kullanan Myanmar ordusunu ''utanç listesi'' olarak da bilinen ''kara listeden'' çıkarmasından duyulan hayal kırıklığı ifade edildi.

    Suudi Arabistan'ın, geçen sene Yemen'de 222 çocuğun sakat kalmasından sorumlu olmasına, Myanmar ordusunun da 200'den fazla çocuğu asker olarak kullanmasına rağmen BM'nin utanç listesinden çıkarıldığına işaret edilen açıklamada, Guterres'e, Suudi Arabistan ve Myanmar ordusunun yeniden ''utanç listesine'' eklenmesi çağrısı yapıldı.

    BM, geçen sene savaş ve çatışma bölgelerinde, çocuklara yönelik 25 binden fazla ihlali belgelediği raporunda, Suudi Arabistan ve Myanmar ordusunu ''utanç listesinden'' çıkarmıştı.

    Raporda, ''Yemen'deki koalisyon, hava saldırıları, çocuk ölümleri ve sakatlanmalarındaki ciddi düşüşün ardından bu listeden çıkarılacak.'' ifadesine yer verilmişti.

  • Libya, ülkede oluşturulması planlanan insan hakları misyonuyla iş birliğine hazır

    ADEN (AA) – Libya Adalet Bakanlığı, Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyi'nin aldığı karar doğrultusunda Libya'da oluşturulması planlanan insan hakları araştırma misyonuyla iş birliğine hazır olduğunu açıkladı.

    Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, BM İnsan Hakları Konseyi başta olmak üzere, bu alanda faaliyet gösteren yerel ve uluslararası kurumlarla irtibatlı olunduğu ifade edildi.

    BM İnsan Hakları Konseyi'nin 40 sayılı kararında, Libya hükümetinin, insan hakları alanında gösterdiği iş birliğinin övüldüğü belirtilen açıklamada, söz konusu kararın 43. fıkrasında yer alan "Libya'da insan hakları konusunda bir araştırma misyonu oluşturulması çağrısının" memnuniyetle karşılandığı aktarıldı.

    Söz konusu misyonla iş birliği yapmaya hazır olduğunu ifade eden Bakanlık, bu kararın, Libya hükümetinin, insan haklarının korunması konusunda yaptığı çağrılar neticesinde alındığına inandığını belirtti.

    Libya ordusu, cumartesi günü Hafter milislerinden temizlenen başkent Trablus ve Terhune kentindeki toplu mezarlar ve hastanelerde 5 Haziran'dan bu yana toplam 190 kişinin cansız bedenine ulaşıldığını duyurmuştu.

    Libya ordusu 17 Haziran'da da toplu mezarlarla ilgili uluslararası soruşturma açılması çağrısı yapmıştı.

    Birleşmiş Milletlerin (BM) açıkladığı rakamlara göre Hafter milislerinin harekat ve ikmal merkezi olarak kullandığı Terhune ve çevresinde, son dönemde 8 toplu mezar tespit edilmişti.

  • Libya, ülkede oluşturulması planlanan insan hakları misyonuyla iş birliğine hazır

    ADEN (AA) – Libya Adalet Bakanlığı, Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyi'nin aldığı karar doğrultusunda Libya'da oluşturulması planlanan insan hakları araştırma misyonuyla iş birliğine hazır olduğunu açıkladı.

    Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, BM İnsan Hakları Konseyi başta olmak üzere, bu alanda faaliyet gösteren yerel ve uluslararası kurumlarla irtibatlı olunduğu ifade edildi.

    BM İnsan Hakları Konseyi'nin 40 sayılı kararında, Libya hükümetinin, insan hakları alanında gösterdiği iş birliğinin övüldüğü belirtilen açıklamada, söz konusu kararın 43. fıkrasında yer alan "Libya'da insan hakları konusunda bir araştırma misyonu oluşturulması çağrısının" memnuniyetle karşılandığı aktarıldı.

    Söz konusu misyonla iş birliği yapmaya hazır olduğunu ifade eden Bakanlık, bu kararın, Libya hükümetinin, insan haklarının korunması konusunda yaptığı çağrılar neticesinde alındığına inandığını belirtti.

    Libya ordusu, cumartesi günü Hafter milislerinden temizlenen başkent Trablus ve Terhune kentindeki toplu mezarlar ve hastanelerde 5 Haziran'dan bu yana toplam 190 kişinin cansız bedenine ulaşıldığını duyurmuştu.

    Libya ordusu 17 Haziran'da da toplu mezarlarla ilgili uluslararası soruşturma açılması çağrısı yapmıştı.

    Birleşmiş Milletlerin (BM) açıkladığı rakamlara göre Hafter milislerinin harekat ve ikmal merkezi olarak kullandığı Terhune ve çevresinde, son dönemde 8 toplu mezar tespit edilmişti.

  • 24 uluslararası STK'den BM'ye çağrı:

    NEW YORK (AA) – İnsan Hakları İzleme Örgütü ve Uluslararası Af Örgütünün de aralarında olduğu 24 sivil toplum kuruluşu (STK), Birleşmiş Milletlere (BM), Suudi Arabistan ile Myanmar ordusunun, yeniden ''utanç listesine'' eklenmesi çağrısı yaptı.

    24 insan hakları örgütü ve STK'dan yapılan ortak açıklamada, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in, Yemen'de çocukların ölümünden sorumlu tutulan Suudi Arabistan ile çocuk asker kullanan Myanmar ordusunu ''utanç listesi'' olarak da bilinen ''kara listeden'' çıkarmasından duyulan hayal kırıklığı ifade edildi.

    Suudi Arabistan'ın, geçen sene Yemen'de 222 çocuğun sakat kalmasından sorumlu olmasına, Myanmar ordusunun da 200'den fazla çocuğu asker olarak kullanmasına rağmen BM'nin utanç listesinden çıkarıldığına işaret edilen açıklamada, Guterres'e, Suudi Arabistan ve Myanmar ordusunun yeniden ''utanç listesine'' eklenmesi çağrısı yapıldı.

    BM, geçen sene savaş ve çatışma bölgelerinde, çocuklara yönelik 25 binden fazla ihlali belgelediği raporunda, Suudi Arabistan ve Myanmar ordusunu ''utanç listesinden'' çıkarmıştı.

    Raporda, ''Yemen'deki koalisyon, hava saldırıları, çocuk ölümleri ve sakatlanmalarındaki ciddi düşüşün ardından bu listeden çıkarılacak.'' ifadesine yer verilmişti.

  • 24 uluslararası STK'den BM'ye çağrı:

    NEW YORK (AA) – İnsan Hakları İzleme Örgütü ve Uluslararası Af Örgütünün de aralarında olduğu 24 sivil toplum kuruluşu (STK), Birleşmiş Milletlere (BM), Suudi Arabistan ile Myanmar ordusunun, yeniden ''utanç listesine'' eklenmesi çağrısı yaptı.

    24 insan hakları örgütü ve STK'dan yapılan ortak açıklamada, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in, Yemen'de çocukların ölümünden sorumlu tutulan Suudi Arabistan ile çocuk asker kullanan Myanmar ordusunu ''utanç listesi'' olarak da bilinen ''kara listeden'' çıkarmasından duyulan hayal kırıklığı ifade edildi.

    Suudi Arabistan'ın, geçen sene Yemen'de 222 çocuğun sakat kalmasından sorumlu olmasına, Myanmar ordusunun da 200'den fazla çocuğu asker olarak kullanmasına rağmen BM'nin utanç listesinden çıkarıldığına işaret edilen açıklamada, Guterres'e, Suudi Arabistan ve Myanmar ordusunun yeniden ''utanç listesine'' eklenmesi çağrısı yapıldı.

    BM, geçen sene savaş ve çatışma bölgelerinde, çocuklara yönelik 25 binden fazla ihlali belgelediği raporunda, Suudi Arabistan ve Myanmar ordusunu ''utanç listesinden'' çıkarmıştı.

    Raporda, ''Yemen'deki koalisyon, hava saldırıları, çocuk ölümleri ve sakatlanmalarındaki ciddi düşüşün ardından bu listeden çıkarılacak.'' ifadesine yer verilmişti.