Etiket: böbrek nakli

  • Eşine vermek istediği böbrek başkasına takıldı

    Eşine vermek istediği böbrek başkasına takıldı

    Adana’da yaşayan böbrek hastası 3 çocuk babası Feyyaz Sevimli’nin (65) 2021 yılında böbreği tamamen çalışmaz hale geldi. Kuyumculuk yapan Sevimli, diyalize bağlanırken Ankara’da bir doktorun tavsiyesi üzerine İstanbul’da bir hastaneye başvurdu.

    Eşinin böbreği uydu

    Hastanede Prof. Dr. M.T.’nin ve Prof. Dr. M.S.’nin Feyyaz Sevimli ve eşi Sonay’a (38) yaptığı tetkikler sonucu genç kadının böbreği eşine uygun çıktı ve çift ameliyat gününü beklemeye başladı.

    Çapraz nakile zorlandılar iddiası

    Ancak bu sırada iddiaya göre, hastanedeki doktorlardan O.S., çiftin yanına giderek, ‘Sizin çocuğunuz var. Bu nakil olursa Feyyaz beyin spermleri biter, Sonay hanımda bir daha anne olamaz. Karı-kocanın böbrek nakli uygun değil. Bu böbrek atar, iyi çalışmaz. Sizi çapraz nakil yapalım’ dedi. Şüpheye düşen Sonay Sevimli, yine de eşinin sağlığı için bu durumu kabul etti.

     

    Ameliyat oldu, yüzde 7 çalışan böbrek takıldı iddia edildi

    Gerekli onayların verilmesinin ardından Feyyaz Sevimli’ye M.G.’nin böbreği, Sonay Sevimli’nin böbreği ise başka bir böbrek hastası olan M.G.’nin eşi G.G.’ye takıldı. Ameliyatın ardından taburcu olan Feyyaz Sevimli, aynı yıl Haziran ayında böbrek hastalığı şikayetlerinin devam etmesi üzerine Adana Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne başvurdu. Burada yapılan tetkiklerde Sevimli’nin nakil olan böbreğinin rejeksiyona (böbrek reddi) uğradığı ve yüzde 7 çalıştığı söylendi.

    Yeniden nakil oldu

    Feyyaz Sevimli, bu sonuçlar üzerine İstanbul’daki hastaneye tekrardan başvurduğunu ancak doktorların böyle bir durumun mümkün olmayacağını söyleyerek konuyu kapattığını öne sürdü. Tekrardan Adana’ya gelen Sevimli, hastane ve doktorlar hakkında şikayetçi olurken Antalya’da ki özel bir hastanede 2022 yılında yeniden böbrek nakli oldu ve sağlığına kavuştu.

    Doktorlar hakkında soruşturma izni verildi

    Şikayet üzerine Sağlık Bakanlığı konuyla ilgili inceleme başlattı. Sağlık Bakanlığı, geçtiğimiz Haziran ayında konuyla ilgili ön incelemeye tamamladı ve raporunda; “Feyyaz Sevimli’nin eşinin böbreği uygun olmasına rağmen doktor O.S. tarafından daha uyumlu denilerek çapraz nakil önerilmiştir. 09.12.2022 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan Organ Hizmetleri Yönetmeliği incelendiğinde çapraz naklin hangi şartlarda ve kimlere yapılacağı komisyon kararı gerektirmektedir. Feyyaz Sevimli’ye yapılan nakilde eşininkinden daha uyumlu bir böbrek nakledilmiş olsa da öncelikle nakile uygun eşin böbreği kullanılması gerekirdi. Çapraz nakil komisyon kararına tabi tutulmalıydı” denildi.

    Ayrıca raporda 3 doktor hakkında soruşturma izni verilmesine karar verildi.

    Aynı raporda ifadesine başvurulan Prof. Dr. M.T.’nin, “Böbrek naklinde rejeksiyon riski hasta ile de bilimsel veriler ışığında paylaşılmış hastanın onayı da alınarak çapraz nakil tercih edilmiştir” dediği, diğer doktorlarında benzer ifadeler verdiği öne sürüldü.

    Bu karar üzerine aile avukatları aracılığıyla hastane ve doktor hakkında şikayetçi oldu.

    “Böbreğim yüzde 7 çalışıyormuş”

    Feyyaz Sevimli, “İlk başta çok sevinmiştik ancak sonra doktor gelip ‘Eşinden böbrek alırsan atar’ dedi. Bizi çapraz ameliyata ikna ettiler. Prosedürleri tamamladık ve çapraz ameliyatımızı olduk. Buraya geldikten sonra rahatsızlandım. Hastaneye gidip kontrollerimi olduğumda böbreğimin yüzde 7 çalıştığını söylediler” dedi.

    “Bize evrakları göstermediler”

    Ameliyatlar sırasında işinden olduğunu ve binlerce lira parasını harcadığını belirten Sevimli, “Eşimin sağlam böbreğini alıp, bana ölü takmışlar. İstanbul’a gittik görüşmeye ve bize evrakları göstermediler. Sana takılan böbrek eşinin böbreğinden daha iyi dediler. Biz kabul etmedik evraklara bakmak istedik ama resmen bizden evrakları kaçırdılar. Biz daha da şüphelendik. Şuan soruşturmaya izin verildi. Ben kuyumculuk yapıyordum. Evimi, arabamı ve yazlığımı kaybettim. Biran önce gerekenin yapılmasını istiyorum” ifadelerini kullandı.

    “Şuanda tek böbrekliyim”

    Sonay Sevimli ise eşine vermek istediği böbreğini başkasına verdiği için üzgün olduğunu anlatarak, “Ben eşime böbreğimi vermek istiyordum. Benim böbreğim şimdi hiç tanımadığım birinde. Böbreğimi sattılar mı ne yaptılar bilmiyorum. Ben eşime gönüllü böbrek vermek için gittim. Çapraz ameliyata zorladılar bizi. Benim böbreğimin kimde olduğunu bilmiyorum. Eşime de çalışmayan böbrek takıldı. Maddi manevi çok zorluklar atlattık. Hakkımızın aranmasını çok istiyorum ve devletime güveniyorum. Bende böbreğimden oldum. Şuan da tek böbrekliyim” diye konuştu.

  • Anneden oğluna en güzel bayram hediyesi

    Anneden oğluna en güzel bayram hediyesi

    Bursa’da ikamet eden Akın ailesinin organ yetmezliği sebebiyle yaşadıkları üzüntüler geride kaldı.

    12 yıl önce tedavilere cevap vermeyince kadavradan nakil olarak sağlığına kavuşan Haluk Akın, üniversite son sınıftaki oğlunun böbrek yetmezliği sorunuyla karşı karşıya kaldı. Babasının yaşadığı böbrek yetmezliği sebebiyle üzerine titrediği Yusuf, 7 yaşına kadar bütün kontrolleri başarıyla geçti. Sağlık sorunu olmadığı düşünülen Yusuf, 18 yaşına geldiğinde ise çok genç yaşta hipertansiyon hastası olduğunu öğrendi. Yapılan incelemelerin ardından böbrek yetmezliği de tespit edilen Yusuf, yaklaşık 3,5 yıl tedavi gördü. Tedaviye olumlu cevap alamayan Yusuf’un nakil veya diyaliz arasında karar vermesi gerekiyordu. Oğlunun diyalize girmesine gönlü razı olmayan annesi Ayşe Akın, böbreğini vererek bayrama 3-4 gün kala en güzel bayram hediyesini ona vermiş oldu.

    “Yüksek tansiyon böbreklerini vurdu”

    Üniversite son sınıf öğrencisi olduğunu belirten Yusuf Akın, “18 yaşlarında hiçbir sıkıntım yokken, 3,5 yıl önce böyle bir sorunla karşı karşıya kaldık. Bugün annemden bayram hediyesi olarak böbrek naklini gerçekleştirdik. Hipertansiyon şikâyeti ile başvurmuştum. 3,5 yıllık düzenli takibin arkasından doktorum, ‘ya diyaliz ya da nakil olmalısın’ dediğinde diyalizin uzun vadede sonuçları göz önüme geldi. Nakil olmamım daha iyi olacağına karar verdik. Daha sonra yapılan incelemelerin ardından annemden nâkili gerçekleştirdik. Şu an her şey çok iyi gidiyor. Annemin bana bugüne kadar aldığı ve verdiği en güzel hediye bu oldu. Benim için paha biçilemez bir şey oldu. Annem sağ olsun. Bana hiç düşünmeden böbreğini verdi” diye konuştu.

    Anne oğlunun diyalize girmesine razı olmadı

    Eşinin 12 yıl önce kadavradan böbrek nakil olduğunu hatırlatan Ayşe Akın, “Tedbir için oğlumun takibini sağladık. Ancak bir gün yüksek tansiyonla bu yola girdik. 3,5 yıl tedavi gördü. Ancak sonunda ya nakil ya diyaliz dendi. Bizde nakil olmasına karar verdik. 2 Nisan 2024 tarihinde nakil oldu. Organ bağışı konusunda herkesin çok özverili olması gerekiyor. Canlıdan canlıya herkes gönüllü oluyor. Ama kadavradan nakillerin çoğalması gerekiyor. Bunu en çok yaşayanlar biliyor. Bunun içinde bağışçıların ailesiyle konuşması gerekiyor. Hayatını kaybetmiş bir yakınınızın organını bağışla kararı hiç kolay değil. Ama vefat eden yakınınız hayattayken organlarımı bağışlayın diye vasiyette bulunduğu zaman insanların karar vermesi daha kolay oluyor” dedi.
    Kadavradan bağış ile hayata tutunmuş biri olduğunu ifade eden Haluk Akın, “Yıllar sonra aynı hastalığı oğlum yaşadı. Yapılan operasyonla annesinden alınan böbrek ile sağlığına kavuştu. Annesi oğluma bir can daha verdi. Annesinin organlarının uyması ve sıkıntısız bunu atlatmamız bizler için bir bayram hediyesi gibi oldu. Önemli olan ülkemizde kadavradan bağışın artmasıdır. Ben 12 senedir sağlıklı bir şekilde hayatıma devam ediyorum. Ben ayrıca Bursa Böbrek Hastaları Derneği Başkanlığını da yapmaktayım. Bizde elimizden geldiğince, dilimizin döndüğünce bunu herkese anlatmamız gerekiyor. Sağlıklıyken, bunların dile getirilip konuşulması gerekiyor. Bunları yaparsak, organ nakillerinin artacağını düşünüyorum. Kimse yakınını düşüncesini bilmediği için birçok insan nakil beklerken hayatını kaybediyor. Bu sadece böbrek nakli için değil, karaciğer, kornea, kalp gibi birçok farklı organ için nakil bekleyen hasta var” şeklinde konuştu.
    Başarılı bir operasyonla Yusuf’u sağlığına kavuşturan Acıbadem Bursa Hastanesi Böbrek Nakli Merkezi’nden Prof. Dr. Bülent Oktay ise, “Böbrek yetmezliği genellikle sessiz seyreden bir rahatsızlıktır. Bu aile bu konuda daha evvel bir deneyime sahip olduğu için uzun süre diyalize maruz kalmadan bize başvurdular. Yusuf’un babasına da 12 yıl önce ölen bir vatandaştan nakil yapmıştık. Şu an onun durumu da gayet iyi. Annenin çocuğuna güzel bir bayram hediyesi olmuş oldu. Böyle güzel bir fedakârlığı oldu. Şuan gayet iyi olduğunu görüyoruz. 2 gün sonra kısmetse taburcu olacak” dedi.

    “İnsanlar hayattayken organ bağışı yaptığını ailesine söylemeli”

    Organ yetmezliği aslında yaşamı, sonlandıran en önemli sebeplerden biri olduğunu ifade eden Oktay, “Dolayısıyla organ bağışı can kurtaran bir fedakarlık oluyor. Bu işin olması gerekeni, vefat eden kişilerden yapılan bağıştır. Türkiye bu konuda ne yazık ki ortalamaların çok altındadır. Bursa bölgesi pandemi dönemine kadar kadavradan nakilde çok iyi bir ivme yakalamıştı. Yıllık 100’ün üzerinde nakil yapıyoruz. Bunun en az yarısını biz Bursa bölgesi olarak kadavradan gerçekleştiriyorduk. Aslında Türkiye’nin organ naklinde dünya lideri olduğunu da söyleyebiliriz. Ama liderlik, kaynağı canlı vericili olan nakillerde. Ancak bizim isteğimiz, kadavradan nakil olması. Toprakta çürüyecek olan organı alıyoruz ve bir kişiye hayat hediye etmiş oluyoruz. Böylece canlı vericiye ihtiyaç kalmayacak. Kaynaklara baktığımızda karaciğer ve böbrekte açık ara milyon başına düşen nakil açısından Türkiye hep birinci sırasında. Kadavradan nakil alanında bilgi ve birikimimizin yüksek olduğu anlamına geliyor. Ancak kadavradan bağış yeterli olmadığı için bu tecrübeyi yeteri kadar kullanamamış da oluyoruz. Fakat ben halkımızın pandemiyle gelen bu çekingenliği atarak, daha çok sayıda kadavra bağışı yapacağına inanıyorum. Kişilerin ölen yakınlarının organlarını bağışlama konusunda biraz daha hassas davranmalılar. Çünkü canlı bağışın bu kadar yoğun olduğu bir ülkede, aslında kadavradan bağışa da hiçbir engel olmamalı diye düşünmüyorum. Buradaki önemli nokta, yakınlarını kaybeden kişilerin, yakınları hayattayken organ bağışı konusunda ne düşündüğünü bilemiyor olmaları. Onun adına karar vermede sıkıntı yaşıyorlar. Bağışçılar hayattayken ailesinin yanında fikirlerini söylemeliler. Böylece hayatını kaybettiğinde, yakınların organ bağışı için daha kolay karar verilebilir. Aksi durumda insanlar yakınları adına bir vicdan problemi yaşıyorlar bu da kadavradan nakil oranını düşürüyor” şeklinde konuştu.

  • Bursa’da 6 aylık bebeğin böbrekleriyle hayata tutundu

    Bursa’da 6 aylık bebeğin böbrekleriyle hayata tutundu

    Bursa’da 2 yıldır böbrekleri iflas ettiği için diyalize giren 6 yaşındaki çocuk, bir bebekten yapılan nakille diyalize girmekten kurtuldu.

    İnegöl ilçesinde yaşayan 6 yaşındaki Mustafa Pal, böbrek hastası olarak doğdu. Minik çocuğun iki böbreği de 4 yaşında iflas etti. 2 yıl boyunca diyalize giren minik çocuk, Samsun’da yatakta havasız kalıp beyin ölümü gerçekleşen 6 aylık bebeğin böbrekleri nakledilerek sağlığına kavuştu.

    Mustafa Pal’a, Uludağ Üniversitesi Üroloji Anabilim Dalında Prof. Dr. Mehmet Çağatay Çiçek ve Uzman Doktor Kadir Ömür Günseven ve ekibi tarafından başarılı bir nakil yapıldı.

    Uludağ Üniversitesi Organ Nakli Bölümünün başarılı operasyonuyla 6 aylık bebekten alınan böbrekler Bursa’ya sağlıklı şekilde ulaştı. Şu anda Uludağ Üniversitesi Çocuk Nefroloji Bölümünde yatan minik çocuğun takibini yapan Nefroloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Osman Dönmez:

    “Mustafa Pal 6 yaşında. Anne karnından itibaren olan hastalığı sebebiyle böbrek yetmezliği tedavisi görüyor. Son 2 yıldır diyalize bağlı olarak yaşıyordu. Samsun’da 6 aylıkken beyin ölümü gerçekleşen bebeğin ailesi tarafından bağışlanan organlar 6 yaşındaki Mustafa’ya başarılı şekilde nakledildi. Bağış yapan aileyi tebrik ediyorum. Bir kişinin organ bağışı 5 kişiyi hayata bağlıyor. Minik çocuğun böbrekleri sağlıklı bir şekilde çalışıyor. Minik böbrekler onunla birlikte büyüyecek” dedi.

    Anne Selma Pal ise, “Çocuğum doğuştan itibaren böbrek rahatsızlığı çekiyordu. Bağış yapan aileden Allah razı olsun. Çocuğum nakledilen böbrekler sayesinde diyalize girmekten kurtuldu ve sağlığına kavuştu. Bu ameliyatı gerçekleştiren hocalarıma teşekkür ederim” şeklinde konuştu.

    Ameliyatı gerçekleştiren Dr. Kadir Ömür Günseven de, “Samsun’da 6 aylık beyin ölümü gerçekleşen bir yavrumuzdan 2 böbrek birden geldi. Bu böbrekleri 6 yaşındaki bir yavrumuza taktık. Ameliyat çok başarılı geçti. 2 saatte nakil işlemini gerçekleştirdik. Çocuğumuz nakilin ilk gününde idrar çıkarttı” diye konuştu.