Etiket: Botoks

  • Botoks migrene iyi geliyor

    Botoks migrene iyi geliyor

    Migrenin, baş ağrısının en sık görülen türlerinden biri olup hastaların iş ve sosyal yaşamlarını ciddi oranda düşüren rahatsızlıklardan biri olduğunu ifade eden Nöroloji Uzmanı Uz. Dr. İlknur Altaylı Ener, “Clostridium Botulinum bakterisinin ürettiği Botulinum toksin yani halk arasında bilinen ismiyle botoks estetik uygulamalar başta olmak üzere birçok rahatsızlığın tedavisinde kullanılabilmektedir. Migren botoksu, migrenin tedavisinde öne çıkan konforlu yöntemler arasında yer almaktadır. Dünya nüfusunu yüzde 2 ile yüzde 15‘ini etkilemektedir. Kadınlarda erkeklere oranla 3 kat fazla görülmektedir. Migren tedavisi çeşitli medikal basamakları içerir. En az 3 ay boyunca, her ay 15 veya daha fazla günde migren ağrıları yaşıyorsanız, migren ilaç tedavileri artık yetersiz kalıyor, ağrılarınız da beklenen azalmayı sağlamıyor ve yaşam kalitenizde istenilen düzelmeyi sağlamıyor ise, migren botoksu ile bu ağrılarınızdan kurtulmanız mümkün olabilir. Botoksu, kronik migren teşhisi alan, bir ayda en az 8 migren atağı yaşayan kişilerin hiç düşünmemesi gerekiyor. Ayrıca bir ayda 15 veya daha fazla günde baş ağrısı yaşayan, gerilim tipi dahil tüm hastaların botoks ile kendini mutlu etmesi gerekmektedir” dedi.

    Botoksun birçok nörolojik hastalık tedavisinde kullanıldığını belirten Uzm. Dr. Ener, “Uzun yıllardır kullanılmakta iken 2010 yılından itibaren FDA onaylı olarak kronik migrenin önleyici tedavisinde oldukça etkin bir yöntem olarak yerini almıştır. Botoks tedavisi ile kronik migren ataklarının sıklığının azaldığı bu hastaların tedaviden oldukça fayda sağladığı ve yaşam kalitesinin ciddi şekilde arttığı birçok çalışmada kanıtlanmıştır. Migren botoksu tedavisi sadece 15 dakika sürer ve klinik muayene odasında yapılır. Başın belirli bölgelerine küçük dozlar halinde uygulanır. Enjeksiyon sırasında çok ince iğneler kullanılır ve hasta ağrı hissetmez. O bölgede kas kasılmalarını ve sinir uçlarında ağrı iletiminde yer alan kimyasalların salınımını engeller. Migren botoks uygulamalarında genel prosedür 3 ay ara ile 3 tedavi dozudur” şeklinde açıkladı.

    Migren botoks uygulaması sonrası yapılması gerekenleri sıralayan Ener, “2 gün boyunca kan sulandırıcılardan, sıcak su, hamam, sauna ve ağır sportif faaliyetlerden kaçınmak gerekmektedir. En önemli hususlardan birisi migren botoksu uygulama ihtiyacı bir nöroloji hekimi tarafından koyulması ve nöroloji hekimi veya bu konuda eğitim almış bir hekim tarafından uygulanması konusudur” dedi.

  • Uygunsuz ‘Botoks uygulamaları’na dikkat

    Uygunsuz ‘Botoks uygulamaları’na dikkat

    Estetik uygulamalara ilginin tüm dünyada giderek arttığı belirtilirken uzmanlar işlemlerin ehil ellerde yaptırılması konusunda uyarıyor. Son dönemde özellikle botoks, dolgu uygulamalarının sıklıkla tercih edildiği ifade edilirken Dermatoloji Bölümü’nden Uzm. Dr. Duygu Yamen de uygulamalara yönelik bilgi verdi. Kimi zaman dudak dolgusu yaptırmak isteyen kişilerin ellerinde fotoğraflarla gelerek aşırı taleplerde bulunabildiğini söyleyen Uzm. Dr. Yamen, “En sık dinamik kırışıklıklara değil de stabil kırışıklıklara botoks uygulaması yapıyoruz. Stabil kırışıklık; yüzümüz hareketsiz olduğunda da gördüğümüz kırışıklar. Bu nedenle genellikle 30 yaşın, sıklıkla 35 yaşın üzerindeki kişilere kırışıklık tedavisi için botoks uygulamaları yapıyoruz. Erkek hastalarda özellikle saç dökülmesine yönelik mezoterapi ve PRP uygulamaları, botoks tedavisini terleme anlamında erkeklerde de kadınlarda da tercih edebiliyoruz. Önceleri daha çok kadın hastalar kozmetik işlemler için başvururken son yıllarda erkekler de yine kozmetik işlem talebiyle başvurmaktadır. Erkekler yine 30-35 yaşından sonra kırışıklık tedavisi için başvuruyorlar diyebiliriz. Botulinum toksin uygulamaları uygun ilaçlarla, uygun kuruluşlarda uzman hekimlerce uygulandığında son derece güvenli bir prosedür”

    “Yaşamı tehdit edebileceği için yoğun bakımda tedavi gerektiren bir durum”
    Uygunsuz botoks uygulamaları sonrası karşılaşılabilecek problemlere yönelik konuşan Uzm. Dr. Yamen sözlerini şöyle sürdürdü:
    “Son günlerde en çok gündeme gelen botulismus vakaları. Özellikle botulinum toksin uygulandıktan sonra ilk birkaç gün içinde gelişen yutkunmada zorlanma, konuşmada güçlük, yavaşlama ya da halsizlik gibi bulgularla bir danışanımız başvurduğu zaman botulismus tablosundan şüphelenebiliyoruz. Bu, çok yüksek dozda botoks uygulaması sonucu gelişen, oldukça tehlikeli bir tablo, yaşamı tehdit edebileceği için yoğun bakımda tedavi gerektiren bir durum. Özellikle uygun olmayan ürünler kullanıldığında komplikasyonlarla, olumsuz tablolarla karşılaşıyoruz. Kişilere mutlaka bu işlemleri güvenilir sağlık kuruluşlarında, uzman hekimlerce, onaylı ürünlerle yaptırmalarını öneriyoruz. Şu an Türkiye’de Sağlık Bakanlığı onaylı 3 tane botoks markası bulunmakta. Bunlar dışında maalesef kaçak olarak kullanılabiliyor. Bu kaçak ürünler de çok yüksek dozda botoks içerebiliyor. Uygulama yapıldığında bu yüksek doza bağlı olarak botulismus tablosu ya da istenmeyen yan etkilerle karşılaşılabiliyor”

    “Ellerinde resimle başvurarak ‘Dudaklarımın bu kadar büyük olmasını istiyorum’ diyebiliyorlar”
    Dolgu uygulamalarıyla ilgili bilgi veren Uz. Dr. Yamen, “Dolguyu kaybolan hacmi yerine koymak ya da eksik bir noktada şekillendirmek için uyguluyoruz. İlk seanslardan sonra oldukça iyi sonuçlar alınabiliyor ancak daha sonrasında daha fazla, aşırı şekilde uygulandığında olumsuz ve yapay sonuçlarla karşılaşabiliyoruz. Tedavi sonucu alındıktan sonra fazla dolgu işleminden kaçınılması gerekiyor. Genellikle dudak dolgusunda bu sorunu görüyoruz, hastalarımız dudak dolgusundan sonra daha dolgun, daha büyük dudaklar talebiyle başvuruyorlar. Hastayı biraz ikna etmek, aşırı uygulamalardan kaçınmak için hekimin doğru yönlendirmesi gerekiyor. Kişiler, ellerinde bir resimle başvurabiliyorlar, ‘Dudaklarımın bu kadar büyük olmasını istiyorum’ gibi ancak dudak dolgusu kişiye özel planlanarak yapılan bir işlem. Dudak dolgusunun daha küçük dozlarda kişinin yüzüne uygun bir şekilde uygulanmalı. Bir anda olmamalı, daha büyük bir dudak arzu ediliyorsa bu tekrarlayan seanslarda gözden geçirilebilir. Yanlış uygulamalar özellikle dolgu sonrası kayma, dolgu migrasyonu dediğimiz tablolara, dudakta ördek dudak görünümüne, dudak sınırlarının silinmesine yol açabiliyor. Genelde ünlü kişilerin, oyuncuların fotoğraflarıyla danışanlar oluyor. Fotoğraflarla gelen kişiler daha çok; daha genç kişiler oluyor, daha yaşlı hastalarımız dudaklarda eskisine göre incelme problemiyle başvuruyorlar. Fotoğrafa uygun bir şekilde uygulama yapsak bile kişinin kendi dudağında o görünümü elde edemeyebiliyoruz, dolayısıyla kişinin dudağına uygun bir dudak dolgusu planı yapmak daha uygun” şeklinde konuştu.

  • Beyin felcine botoks tedavisi

    Beyin felcine botoks tedavisi

    İnsan vücudundaki kasların hareketlerini ya da iskelet sisteminin duruşunu etkileyen fiziksel engel haline yol açan “serebral palsi” yani halk arasındaki adıyla “beyin felci” hastalığına değinen Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Ayşe Şener Boduç, hastalığın en sık sebepleri arasında hamilelik ve doğum sırasındaki etkenlerin bulunduğunu söyledi. Serebral palsinin, beyinde oluşan bir hasar nedeniyle, motor fonksiyon kaybı, postür ve hareket bozukluğuna neden olduğunu vurgulayan Dr. Boduç hasarın beynin hangi bölgesinde ve ne kadar yaygın olduğuna bağlı olarak serebral palsinin belirtilerinin değiştiğini, bu nedenle bazı hastalar hafif yürüme sorunları yaşarken, diğerlerinin tekerlekli sandalye kullanmak zorunda kalabileceğini ifade etti.

    “SP’nin birçok nedeni var”

    Hastalığın görülme sıklığının toplumlara göre değişmekle birlikte her bin bebekte 1,5 ila 3 oranında görüldüğünü dile getiren Dr. Boduç, “Tanı; hikâye, fizik muayene ve destekleyici laboratuvar testleri ile konulmaktadır. Çoğu zaman hastalığın sebebi bulunamamakla birlikte, bilinen en sık sebepleri arasında hamilelik ve doğum sırasındaki bazı etkenler yer alır. Bu etkenler arasında erken (prematüre) doğum, gebe annede kontrolsüz hipertansiyon, hamileyken geçirilen kanamalar ve enfeksiyonlar sayılabilir” dedi.

    Dr. Boduç, bebeğin oksijensiz kalmasının ve doğum sonrası geçirilen ağır iltihabi hastalıkların da serebral palsiye neden olabileceğine dikkat çekerek, “Bebeğin doğum esnasında veya sonrasında oksijensiz kalması veya doğumdan sonra geçirilen ağır iltihabi hastalıklar, kafa darbeleri, serebral palsiye yol açabilir. Çocuğun özellikle hareket gelişimi yaşıtlarına göre gerideyse, örneğin daha geç oturmuş, daha geç emeklemiş veya daha geç yürümeye başlamışsa; duruşu, oturuşu hareketleri normalden farklıysa bir hekimin görmesi gereklidir. Spastisite/kas sertliğini serebral palside sıklıkla görmekteyiz. Kas sertliği fonksiyonları olumsuz etkilemektedir. Her ne kadar beyin hasarı ilerleyici olmasa da, kas iskelet problemlerinin yaşla ilerlediği bir klinik tablo izliyoruz. Bu ilerlemede spastisitenin önemli katkıları bulunuyor. Kas sertliği aktif bir şekilde tedavi edilmezse fonksiyon bozukluğuna ve kontraktürlere neden olabilir” ifadelerini kullandı.

    “Botoks, fonksiyonları korumak için etkili bir yöntem”

    Hastalıkta uygulanan botoks tedavisinin özellikle fonksiyonları korumak için etkili bir yöntem olduğunun altını çizen Dr. Boduç, “Spastisitenin azaltılmasında fizik tedavinin yanı sıra botoks enjeksiyonları, selektif dorsal rizotomi, intratekal baklofen pompası ve sinir blokajları yer almaktadır. Endikasyonları olan hastalarda botoks uygulaması oldukça etkilidir. Botoks, kontraktürü önlemede, ağrıyı azaltmada, bakımı kolaylaştırmada, cihazlamayı, seri alçılamayı ve pozisyonlamayı kolaylaştırmada, en önemlisi de fonksiyonları korumada oldukça etkilidir” diye konuştu.

    Bu nedenle serebral palsi tanısı almış hastaların düzenli takibinin önemini vurgulayan Dr. Boduç serebral palsili çocuğun modern tıbbın destek tedavileriyle pek çok becerisini ilerletebileceğini, bu çocukların topluma kazandırılabileceklerini dile getirdi.

  • Kaçak botoks ilacı operasyonu

    Kaçak botoks ilacı operasyonu

    İstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü görevlilerince yasadışı ilaçlardan meydana gelen kamu zararının engellenmesine yönelik, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde çalışmalar yürütüldü. Çalışmalar kapsamında, halk sağlığını tehlikeye düşüren ve yasadışı yollarla ülkeye sokulan ilaçların, 3 şüpheli şahıs tarafından piyasaya sürüleceği ve haksız kazanç elde ederek kamuyu zarara uğratacakları tespit edildi.

    İstanbul’un Şişli, Bağcılar ve Sarıyer ilçelerinde 5 farklı adrese düzenlenen operasyonlarda 3 şüpheli yakalanarak gözaltına alındı. Şüphelilerin Güney Kore üzerinden ilaçları ülkeye soktuğu öğrenilirken ilaçların Çin, Pakistan ve Hindistan menşeli olduğu anlaşıldı.

    Adreslerde yapılan aramalarda ise, 6 milyon lira değerinde 3 bin 481 kutu yasadışı botoks, dermal dolgu ilaçları ve bu işlemlerin komplikasyonlarına karşı tıbbi müdahalelerde kullanılan çeşitli medikal malzemeler ele geçirildi. Yurt dışından kaçak olarak getirilen ürünlerin soğuk zincirinin kırılarak, normal bir depoda tutulduğu görüldü. Yakalanan şüpheliler hakkında sevk edildikleri adli makamlarca adli kontrol hükümleri uygulandı.

  • 25 sahte botoks ilacı ele geçirildi

    25 sahte botoks ilacı ele geçirildi

    Adana İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi ekipleri, sahte botoks ilacı sattığı öne sürülen bir kişiyi yakalamak için merkez Seyhan ilçesindeki evine baskın yaptı. İl Sağlık Müdürlüğü görevlileriyle birlikte şüphelinin evinde ve aracında arama yapan polis ekipleri, 25 sahte botoks ilacı, 3 implant, implant cerrahi seti ve mobil röntgen cihazı ele geçirdi.

    “Kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye sokacak şekilde ilaç yapma ve satma” suçlamasıyla adliyeye sevk edilen şüpheli, çıkarıldığı nöbetçi sulh hakimliğince adli kontrol şartıyla tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

  • Sahte botoks ilacı ele geçirildi

    Sahte botoks ilacı ele geçirildi

    Adana İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi ekipleri, sahte botoks ilacı sattığı öne sürülen bir kişiyi yakalamak için merkez Seyhan ilçesindeki evine baskın yaptı. İl Sağlık Müdürlüğü görevlileriyle birlikte şüphelinin evinde ve aracında arama yapan polis ekipleri, 25 sahte botoks ilacı, 3 implant, implant cerrahi seti ve mobil röntgen cihazı ele geçirdi.

    “Kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye sokacak şekilde ilaç yapma ve satma” suçlamasıyla adliyeye sevk edilen şüpheli, çıkarıldığı nöbetçi sulh hakimliğince adli kontrol şartıyla tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

  • “Sahte botoks ölüme neden olabilir”

    “Sahte botoks ölüme neden olabilir”

    Botoks ve dolgunun dünyada en çok yapılan estetik işlemler arasında yer aldığını belirten İSÜ Medical Park Gaziosmanpaşa Hastanesi’nden Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Yakup Çil, talep artışına paralel olarak son dönemde görülme sıklığı artan sahte botoks ve dolgu uygulamaları hakkında uyarılarda bulundu.

    “Soğuk taşıma olmazsa etkisiz olur”
    Hastanelerde yatmadan yapılabilmesinin botoks ve dolgu işlemlerinin daha da fazla popüler olmasına neden olduğuna işaret eden Prof. Dr. Yakup Çil, “Botoks ve dolgu işlemleri sonrası kişilerin işlerine hemen dönebilmesi de bu işlemlere olan ilgiyi artırmaktadır. Botoks kasların geçici olarak felç edilmesini sağlayan bir ilaçtır. Laboratuvar ortamında üretilen bu ilaç soğuk zincir adı verilen, soğuk ortamlarda taşınarak ilacın yapılacağı sağlık kuruluşlarına ulaştırılmaktadır Eğer soğuk taşıma ortamları sağlanmadan taşınırsa, botoks etkisiz hale gelebilmektedir” diye konuştu.

    “Birim fiyatı yüksek olduğundan sahtesi üretilebiliyor”
    Yıllar içerisinde yüz bölgesinde meydana gelen kırışıklıklar için yaygın olarak kullanılan botoksun aşırı el ve koltuk altı terlemesi gibi çok değişik amaçlar için de kullanılabildiğini belirten Prof. Dr. Çil, botoks yaptırırken dikkat edilmesi gerekenleri şöyle sıraladı:

    “Botoks, uygun sağlık kuruluşlarında yapılması gereken bir işlemdir. Tüm ilaçlar gibi bu konuda eğitimli sağlık çalışanları tarafından uygulanması gereken bir ilaçtır. Üretimi yüksek teknoloji gerektiren bu ilacın birim fiyatı yüksektir. Birim fiyatının yüksekliği nedeniyle ilacın sahtesi üretilerek satılabilmektedir. Ayrıca soğuk zincirle taşınması gereken ilaç, hiçbir kurala uyulmadan taşınarak satılabilmektedir. Sahte ilaçların ilgili kurumlarca denetim ve kontrolü de yapılamamaktadır.”

    “Hayatı tehdit edebilir”
    Prof. Dr. Çil, sahte botoksun yol açtığı tehlikeleri ise şöyle anlattı:
    “Öncelikle üretim ve taşınma kurallarına uyulmadan üretilen bir ilacın yapılan kişide sağlanması istenen etkiyi ortaya çıkarması mümkün olamamaktadır. En büyük tehlike ise sahte ilaçlara karşı meydana gelebilecek alerjik reaksiyonlardır. Bu reaksiyonlar cilt kızarıklığından, hayatı tehdit eden ve anafilaksi adı verilen çok ciddi alerjik reaksiyonlara kadar geniş bir yelpazeyi kapsamaktadır. Anafilaksi vücudun ilaca karşı verdiği ileri derece alerjik reaksiyondur ve zamanında tedavi edilemediği takdirde kişinin hayatını kaybetmesine neden olabilmektedir. Bu nedenle basit bir işlem gibi gözüken uygulamanın kişinin ölümüne kadar yol açabilecek sağlık sorunları oluşturabileceğini akılda bulundurmak gerekir.”

    “Ruhsatsız ve denetlenmeyen merkezlerden uzak durulmalı”
    Ucuza yapılıyor diye yeterli bilgi ve deneyimi olmayan yerlerde botoks işlemi yaptırılmaması gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Yakup Çil, “Bu konuda yetişmiş eğitimli sağlık çalışanlarını tercih etmeliyiz. İlgili kurumlar tarafından denetlenme imkânı olmayan, bu konularda hiçbir ruhsatı bulunmayan yerleri tercih etmemeliyiz. Basit gibi görünen bir işlemin hayatımıza mal olacağını hiçbir zaman unutmamalıyız. Uygun olmayan yerlerde içinde ne olduğunu bilemeyeceğimiz ilaçları kendimize yaptırmamalıyız. İlgili kurumlar tarafından ülkemizde kullanılmasının izninin alınmadığı ve denetlenmesinin olamayacağı sahte bir ilacın hayatımıza mal olabileceğini unutmamalıyız” ifadelerini kullandı.

    “Güzelleşmek isterken sağlınızı kaybetmeyin”
    Dolgu materyallerinin zaman içerisinde cildimizde eksilmiş olan yapı taşlarını yerine koymak için üretilen ilaçlar olduğunu ifade eden Prof. Dr. Çil, “Çok yüksek teknoloji gerektiren bu materyallerde fiyat aralığı çok geniştir. Çok geniş bir dolgu ticari şekli piyasada mevcuttur. Her dolgu her vücut bölgesine uygun değildir. Örneğin dudak bölgesine uygulanan dolgu materyali ile elmacık kemiğimizi belirginleştirmek için kullanılan ürün farklıdır. Dolgu materyalini uygulayan kişi bu farklılığı göz önünde bulundurarak dolgu işlemini gerçekleştirmelidir. Uygun olmayan materyalin dokuya verilmesi güzelleşmek isterken daha da kötü bir görünümün ortaya çıkmasına neden olabilir” dedi.

    “Sahte dolguda da ciddi alerjik reaksiyonlar olabilir”
    Dolgu materyallerinin normalde vücutta bulunan yapı taşlarının benzerlerinin laboratuvar ortamında üretilmesinden oluştuğunu vurgulayan Prof. Dr. Çil, “Bu materyaller eğer uygun olmayan ortamda üretilmiş ve sahteyse etkisi beklenilen gibi olmamaktadır. Botoks işleminde anlatılan hafif alerjik reaksiyondan, kişinin hayatını kaybetmesine neden olabilecek çok ciddi alerjik reaksiyonlara kadar oluşabilecek olumsuz sonuçlar sahte dolgu ürünleriyle de meydana gelebilir. Sonuç olarak, botoks ve dolgu çok yaygın olarak yapılan ameliyat dışı estetik işlemler olup, uygun merkezlerde, bu konuda eğitimli kişiler tarafından yapılması gereken ilaçlardır” diye konuştu

  • Dolgu ve botoksu uzmanlar yapmalı

    Dolgu ve botoksu uzmanlar yapmalı

    Son zamanlarda iyice artan ve kişinin özgüveninin artmasını sağlayan dolgu, botoks gibi uygulamalar uzman kişiler tarafından hijyenik ortamlarda yapılması öneriliyor. Dolgu ve botoks uygulamaları ile ilgili Plastik ve Estetik cerrahı Op. Dr. Sinan Kaya, önemli bilgiler verdi. Genç, canlı ve daha özgüvenli görünebilmek adına yapılan dolgu ve botoks işleminden bahseden Op. Dr. Sinan Kaya, “Çevresel faktörler, iş stresi, yaşın ilerlemesi gibi bazı durumlardan dolayı herkesin yüzünde bazı değişiklikler meydana gelmektedir. Özellikle yaş aldıkça yüz hatlarımızda daha net değişiklikler gözlenmektedir. Bizim en çok karşımıza çıkan bu değişimlerden biri daha doğrusu kişilerin en çok rahatsız olduğu durumlardan biri kırışıklıklardır.

    Alın çizgilerin netleşmesi, göz kenarlarındaki kaz ayakları dediğimiz çizgilerin artması, alt göz kapağını içine alan çizgiler, burun kenarında gülme hatlarındaki derinlikler, ağız kenarındaki oluklarda derinleşmeleri önlemek adına bir takım işlemler yapılmaktadır. Bu işlemlerle daha genç, daha canlı, daha kendine özgüvenli görünebilmek adına yapılan dolgu, botoks gibi işlemler son yıllarda çok fazla artmaktadır” dedi.

    “Botoks işlemi uzman kişiler tarafından uygulanmalıdır”

    Piyasada çok sayıda zararlı ürünün işlemler sırasında kullanıldığına dikkat çeken Op. Dr. Sinan Kaya, “Botoks, bildiğimiz gibi yüzdeki mimik hareketlerini sağlayan kasları geçici olarak bloke ederek, o kasların üzerinde bulunan derinin hareketini kısıtlama yöntemiyle uygulanan işlemdir. Bu işlem sayesinde daha önceki kırışıklıklar azalmakta ya da yaşa ve kırışıklık seviyesine göre tamamen kaybolmaktadır. Uygulama işlemi kolay gibi görünse de eğitim almış uzman kişiler tarafından yapılırsa mükemmel sonuçlar ortaya çıkacaktır. Önemli olan noktalardan biri de piyasada çok fazla yan sanayi olarak tabir edilen ürün var. Bu ürünler kullanılmazsa sıkıntıların önüne geçilmiş olacaktır. Botoks uygulaması tüm mevsimlerde belli aralıklarla yapılan bir uygulamadır. İşlem yapıldıktan sonra kontrollerinin yapılması da önerilmektedir” şeklinde bilgi verdi.

    “Dolgu, botoks gibi işlemler kişinin özgüvenini arttırmaktadır”

    En iyi şekilde hastanelerinde dolgu ve botoks işlemlerini yaptıklarını belirten Dr. Kaya, “Bir diğer işlem olan dolgu, derinin hacim ve canlılık kaybına uğradığı dönemlerde uygulanmaktadır. Örneğin, dudak hacmi küçük olan bir kadına dolgu işlemi yapıldığında dudak hacmi büyüyecek ve daha dolgun daha canlı bir görünüme kavuşacaktır. Yine aynı şekilde gülme hattı dediğimiz hatlarda çukurlaşma olduğu zamanlarda dolgu işlemi rahatlıkla yapılmaktadır. Yüzde bazı bölgelerde çökme olduğu yerlerde de bu işlem yapılmaktadır. Dolgu da botoks gibi her mevsim uygulanabilen bir işlemdir. Yine uzmanlar tarafından hijyenik ortamlarda yapılması gerekmektedir. Piyasada birçok ürün bulunsa da biz hastanemizde en kaliteli olan ürünü hijyenik ortamda uygulamaktayız. Şimdiye kadar hiç karşılaşmamış olsak da herhangi bir komplikasyonda müdahale edebilecek uzman kişiler tarafından yapılmalı. Dolgu, botoks gibi işlemler kişinin özgüvenini arttırmaktadır” ifadelerini kullandı.

  • Botokstan ölüm iddiasına yeniden gözaltı kararı

    Botokstan ölüm iddiasına yeniden gözaltı kararı

    Beylikdüzü’nde 38 yaşındaki Kübra Boyraz’a botoks sonrası ölüm iddiasıyla ilgili yürütülen soruşturmada serbest bırakılan 5 kişi hakkında yakalama kararı çıkarıldı. Şüphelilerden 2’si yeniden gözaltına alındı.

    İstanbul’un Beylikdüzü’nde botoks işlemi yaptırmak için güzellik merkezine giden Kübra Boyraz, işyerinden fenalaşarak çıktı. Güzellik merkezi çalışanları tarafından ailesi ile yaşadığı eve bırakılan genç kadın, durumunun kötüye gitmesi üzerine hastaneye kaldırıldı. Tüm müdahalelere Boyraz hayatını kaybederken, babasının şikayeti üzerine soruşturma başlatıldı.

    Olayı inceleme altına alan polis ekipleri genç kadının, botoks işlemi sonrasında öldüğünü tespit etmesi üzerine aralarında pratisyen bir hekimin de bulunduğu 5 kişi İzmir’de yakalayarak gözaltına aldı. Adliyeye sevk edilen 5 şüpheli, çıkartıldıkları mahkeme tarafından adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı.

    TEKRAR GÖZALTINA ALINDILAR

    Yeni ulaşılan kanıtlar doğrultusunda cumhuriyet başsavcılığı, 5 kişi hakkında yakalama kararı çıkartıldı. Hakkında yakalama kararı çıkarılan çalışanlardan 2’si İzmir’in Menemen ilçesinde yakalandı. 3 kişinin yakalanması için çalışmalar sürüyor.

  • Seda Sayan: Botokslar gitti, organik olduk

    Seda Sayan: Botokslar gitti, organik olduk

    Ünlü şarkıcı Seda Sayan karantina günlerini Bodrum’da geçiriyor. Posta’dan Suna Akyıldız’a konuşan Sayan, merak edilenlerini anlattı. Bu süreçte kilo aldım diyen ünlü şarkıcı, ‘Botokslar gitti, organik olduk’ dedi.

    İşte röportajdan satır başları… Günlerdir evdesiniz, laf aramızda; kilo aldınız mı? Kilo aldım. İyi de oldu. Metebolizmamı şaşırttım. Çok az yiyordum. Bağışıklık sistemim için ballar, tereyağlar Allah ne verdiyse valla yedim. Şimdi gayet iyiyim. Karantina bittikten sonra yapılacaklar listesinin ilk 5’inde neler var? Aldığım kiloları vermek, annemi hiç göremedik. Ben ablamın yanındayım. Ablam Bodrum’a yerleşti. Bu pandemiyi burada geçiriyorum. Annem doktor gözetiminde olduğu için onu hiç getirmedik. Haliyle çok özledik. İlk işimiz yanına koşmak olur.

    Estetik yaptırdığınızı açık açık söylüyor, gösteriyorsunuz. Başkaları gibi neden saklamıyorsunuz, çok mu cesursunuz? Bu, çok doğal bir şey. İnsanın, abartıya kaçmadan birkaç sene geriye gitmesi, gençleşmesi çok güzel bir şey. İrem Sak “Karantinada dolgularım eridi” diye dert yanmıştı, sizde durumlar nasıl? Hepimizin dolguları, botoksları hepsi gitti bacım. Çok doğru söylemiş organik olduk. Güzel de oldu, çünkü doğallaştık.

    Bu kadar fit ve güzel olmak çok maliyetli mi? Dışarıdan kendinize bakınca ‘Çok masraflasın bacım’ diyor musunuz? Ben güzelliğine çok para harcayan bir kadın değilim ya. Spora önem veriyorum da şu sıralar sadece yürüyorum. Bu kadar eğlenceli, hayatı dolu dolu yaşayan biri çok sık ağlar mı? Veya en çok neye ağlarsınız? Sizi ne hüzünlendirir? Çok komik, esprili, eğlenceli kadınımdır. Etrafımdaki herkes benim anlattıklarıma güler. Arkadaşlarım ‘Sensiz eğlenemiyoruz’ derler. Annemi facetime’da yatarken görürsem üzülüyorum. Bazen bir şarkı da beni hüzünlendirir tabii.

    ‘Torun istiyorum’
    Oğlunuz Oğulcan’ın sevgilisi Ezgi Eyüboğlu ile tanıştınız mı? Ezgi ile tanışamadım, araya korona girdi. Onlar İstanbul’da kaldı, ben buraya gelmek zorunda kaldım. Ama yakışıyorlar birbirlerine, çok tatlı kız. Oğulcan şu anda telefon açıp dese ki, “Anne, babaanne oluyorsun.” Ne tepki verirsiniz? Benim canım oğlum öyle bir şey yapsa çok sevinirim, hem de çok. Öyle mutlu olurum ki. Eminim bir gün böyle bir şey söyleyecek. Ama evlenmeden olmaz. Asla yani.

    Yaşa takılmam
    Erkekler genç eş, sevgili bulunca ‘oh hayat mis gibi’, kadınlar kendilerinden küçük erkek ile aşk yaşayınca, ‘dünyanın sonu geldi’. Bu iki yüzlülük niye? Ben kimsenin yaşına takılmıyorum. Büyük resme bakarım. Bazı genç erkekler, sizin üzerinizde otorite kuracak kadar etkilidir. Ben çok hayat doluyum. Yanımdaki erkeğin dingin olması, ağırbaşlı olmasını isterim. Tanıştığım adama yaşını sormam ki, burcunu sorarım. Ardından kimlik numarasını isterim; evli mi, bekar mı öğrenirim. Evliyse ‘Defol git’ derim.