Etiket: boza

  • Üniversiteli seyyar bozacı

    Üniversiteli seyyar bozacı

    Trakya Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Fen-edebiyat bölümü mezunu Olçar, önce birkaç işte çalıştığını sonra unutulmaya başlanan bir gelenek olan seyyar boza işine girmeye karar verdi.

    Kaybolan meslek “seyyar bozacı” tekrardan sokaklarda

    Kış aylarının vazgeçilmez lezzetlerinden boza ülkemizde sevilerek tüketilen içeceklerden bir tanesi olan boza, 40 yıl öncesinde kadar seyyar olarak satılırdı. Zamanla kaybolan “seyyar bozacı” mesleğini kendine yeni bir meslek olarak seçen üniversiteli bozacı Olçar, Edirne sokaklarında “boza boza” diyerek satış yapmaya çalışıyor.

    “Hem de kültürümüz hem de insanlar için faydalı bir şey olsun”

    Eskiden bozacılık yapan çok kişinin olduğunu ama şimdi kimsenin yapmadığını, çünkü soğuk havada kimse boza satmak için dışarı çıkmadığını dile getiren Olçar, “Valla bizim çocukluğumuzun lezzetleri hala şuan da devam ediyor. 15 yıldır Edirne’de yaşıyorum. Trakya üniversitesi Fen Edebiyatı bölümü mezunuyum. Formasyonumu aldım, eğitimimi tamamladıktan sonra çeşitli işlerde çalıştım sonra belirli işlere girdim. Kendi işimi yapma kararı aldım. Bunun üzerine biraz oturduk düşündük, eşimle sonra karar verdik. Dedik ne yapabiliriz, yapacağımız iş hem bizler için hem de kültürümüz hem de insanlar için faydalı bir şey olsun diye düşündük” dedi.

    “İnsanlara eski damak tadı olan bozayı sunmaya çalışıyoruz”

    Trakya bölgesinin en iyi bozasını nereden bulacaklarını araştıran Çağdaş Olçar araştırmalar sonrası kendi yaptıkları bozayı hazırlayıp müşterilerinin beğenisine sunduklarını belirterek, şunları söyledi:
    “Boza ve salebin eski kültürümüz de çok kıymetli olduğunu ve insanların bunları çok hoşnut gördüğünü ve çok şifalı olduğu bilgisine ulaştık. Bunun üzerine kendi üretimimiz bozaları nasıl yaparız diye düşündük. Araştırmalarını yaptık. Trakya bölgesinde meşhur olan Velimeşe bozasını baz alarak nereden temin ederiz dedik. Onunda toptancılarıyla görüştük. Boza yapmaya karar verdik. Kendi elimizle kaynatıyoruz mayalıyoruz tatlandırıyoruz ondan sonra ekşimiş hale getiriyoruz. İnsanlara eski damak tadı olan bozayı sunmaya çalışıyoruz.”

    “Yeni nesil aşina değil”

    Mesleğini sürdürmek istediğini bildiren Olçar, vatandaşların, bozacının sesini duyduğunda mutlu olduğunu belirtti. Olçar, ”Yani 15-20 gün oldu çıkalı insanlar çok memnun bizi çocukluğumuza götürdün ne güzel bir kültür yaşatıyorsun, fiyatların çok uygun bu şekilde bir yaklaşım oldu. Ben de bundan memnuniyet duyduğum için bu işe daha çok gönül verdim ve bu işi daha çok geliştirmeyi düşündüm. Şimdilik böyle gidiyor. İnşallah seneye daha iyi olacağını düşünüyorum. Evet çok farklı bakanlar var özellikle yeni nesil aşina değil bu duruma onlara garip geliyor onlarda bilgiye sahip ama tecrübe yok. Şimdi tecrübe diyorlar bazı insanlar hatta çocuklarımız da boza tadını bilsin öğrensin diye özellikle çocuklarına yediriyorlar. Ondan sonra bu işe ilk başlarken sanayi, saraçlar, pazar esnafı ihtiyaçları olmasa bile alma girişiminde bulundular. Sırf desteklemek için şimdi asgari ücreti çıkarta biliyorum. Ama inşallah üstüne de çıkacak bakalım” ifadelerini kullandı.
    Müşterilerde eski bir gelen olan bozanın seyyar satıcıdan alarak destek olurken bir yandan da destek olduklarını belirten Ceren Kor, “Eskiden bozacılık yapan çok kişi vardı ama şimdi kimse yapmıyor. Çünkü soğuk havada kimse boza satmak için dışarı çıkmıyor” diye konuştu

  • Karlı havalarda bozaya ilgi arttı

    Karlı havalarda bozaya ilgi arttı

    Pazaryeri ilçesinde 88 yıldır üretimi gerçekleştirilen boza ve helva kış aylarının vazgeçilmez içeceği olmaya devam ederken ilçede 4 mevsim bakır kazanlarda üretilen helvada vatandaşlar tarafından tüketilmeye devam ediliyor. Pazaryerinde 4 kuşaktır boza üretimi gerçekleştiren İsmail Soydan Bilecik’te üretilen Pazaryeri bozasının Türkiye’de tanınan bir lezzet, adeta vitamin deposu olduğunu söylerken, “Bozanın, çocukların kemik gelişimini güçlendirmeye, annelerin sütünü artırmaya ve bağırsaklardaki çalışmayı hızlandırmaya faydasının olduğu ifade edip, ilçede kar yağışı nedeniyle boza ve helva tüketiminin arttı” dedi.

  • Kış içeceği bozaya rağbet arttı

    Kış içeceği bozaya rağbet arttı

    Yüzyıllardır süre gelen bir gelenek haline gelen mısır, şeker ve suyun karşımı ile aroma kıvamına getirilerek hazırlanan boza kış aylarının yaşandığı günlerde tüketimi artan içecekler arasında öne çıkıyor. Havaların soğumasıyla birlikte vücut direncini hastalıklara karşı artırmasıyla bilinen bozaya vatandaşların ilgisi devam ediyor. Kilosu 60 liradan satılan bozadan dört bardak çıkarken, genel olarak tarçın serpilerek tüketilmesi önerilen boza Eskişehir’de vatandaşlardan rağbet görüyor.

    “Bozayı tüketerek hem tatlı ihtiyaçlarını karşılıyorlar hem vücutlarına fayda sağlıyorlar”

    Bozacı esnafı, yaz dönemine göre bu aylarda bozaya ilginin daha fazla olduğunu belirterek, özellikle şehir dışından gelenlerin bozayı tercih ettiklerini ifade etti. Kentte bir bozacıda çalışan Emir Kandiroğlu, vatandaşların pratik tatlı ihtiyacı için boza içtiklerini dile getirerek, “Yaza göre bu dönemde boza satışlarımız iyi. Özellikle şehir dışından gelerek boza içen çok var. Yerli halk için zaten boza bir kültür haline geldi. Bozayı birkaç dakika içinde tüketerek hem tatlı ihtiyaçlarını karşılıyorlar hem vücutlarına fayda sağlıyorlar” dedi.

  • Bursa 50 yıl öncesini yaşadı

    Bursa 50 yıl öncesini yaşadı

    Bakkalı, berberi, gazoz, simit ve şeker satan çocukları ile kahvehane kültürüyle 1970 ve 1980’li yıllara nostaljik bir yolculuğa çıkaran Bizim Mahalle Sergisi, Bursa Kent Müzesinde ziyaret edenleri 50 yıl öncesinin sokak kültürüne götürüyor.

    Burada stant açan bozacı, ise 50 yıl öncesinin Bursa sokaklarını ziyaret edenlere o yıllarda meşhur olan sokak bozası ikram etti. Elinde bozalarla tarihi sokaklarda gezen bozacı bağırarak bozalarını Bursalı ziyaretçilere ücretsiz şekilde ikram etti. Sergiyi ziyaret edenler kendilerini 50 yıl öncesinin mahalle kültüründe buldu. Farklı bir atmosfer yaşayan ziyaretçiler sergiden büyük keyif aldı.

    50 yıl öncesinin Bursa sokaklarında öden ki gibi boza ikram ettiklerini ifade eden Gıda Mühendisi Burçin Bulurman, “Bursa Kent müzesinde açılan sergide 1970-1980 yıllarındaki mahalle kültürü yaşatılıyor. Biz de bu tarihi sokaklarda o dönemde meşhur olan mahalle bozacıları gibi gelen ziyaretçilere boza ikram ediyoruz. Bu kültürü bizde burada canlandırmak istedik. O yıllarda sokak bozacıları çok rağbet görüyordu. Bizde bu tarihi sokaklarda gezerek bağırarak bozalarımızı ikram ettik. Boza şifa kaynağı içecektir, ayrıca çokta lezzetlidir. Kış aylarının vazgeçilmez içeceği bozayı biz firma olarak günde 60 ton üretim yapıyoruz” dedi.

  • Bursa’da seyyar satıcılıkla başladı, şimdi dünyaya satıyor

    Bursa’da seyyar satıcılıkla başladı, şimdi dünyaya satıyor

    Bursa’da seyyar satıcılıkla boza satmaya başlayan aile, şimdi kurdukları fabrikada dünyaya boza satıyor.

    Bulgaristan’dan Bursa’ya 1950 yılında göç eden Nazif Kuşku, bildiği iş olan boza yaparak Bursa sokaklarında satmaya başladı. Bu işi oğlu Basri Kuşku’ya da öğretti. Babasıyla birlikte Bursa sokaklarında güğümle uzun yıllar seyyar olarak boza satan Basri Kuşku, bu işi Atakan Kuşku’ya da öğretti. Seyyar satıcı olarak uzun yıllar Bursa sokaklarında boza satan aile, ilk dükkanların Gazcılar Caddesinde açtı. Artan talep üzerine bu işi seri üretime çeviren aile, şimdi kurdukları fabrikada Türkiye’nin 81 vilayetine ve dünyanın farklı ülkelerine yılda 4 milyon litre boza satıyor. Türkiye’nin sayılı boza markaları arasına giren Ömür Boza, şu ân üçüncü kuşak Atakan ve Samet Kuşku’yla üretimini sürdürüyor.

    Kış aylarının vazgeçilmez içeceği olan boza bir çok vitamini içinde barındırıyor. TÜBİTAK’ta yapılan testlerde bozada yüksek miktarda çinko, B12, B7 vitamini, folik asit olduğu ortaya çıktı.

    Bursa’ya 1950 yılında göç ettiklerini ifade eden Basri Kuşku, “Bursa’ya geldiğimiz günden itibaren bozacılık yapıyoruz. Bu işi babam Nazif Kuşku başlattı. Ben de ondan öğrendim. Bu işe seyyar satıcılık yaparak başladık. Güğümle sokaklarda çok boza sattık. Seyyar satıcılıkla başladığımız sektörde şimdi kurduğumuz fabrikada Türkiye’nin 81 vilayetine ve dünyanın farklı ülkelerine ihracat yapıyoruz. Ben de işi oğlum Atakan Kuşku’ya bıraktım” dedi.

    Bu işte üçüncü kuşak olduğunu ifade eden Atakan Kuşku, “Bu işe dedem başlamış, şimdi ben devam ettiriyorum. Türkiye’de boza göndermediğimiz il yok Amerika, Almanya ve farklı ülkelere de ihracat yapıyoruz. Yılda 4 milyon 4 litre boza üreterek yurt içi ve dışına satış yapmaktayız. Ürettiğimiz bozaları TÜBİTAK’a tahlile gönderdik. Bozada yüksek miktarda çinko bulunuyor. Bunun yanında B12 ve B7 vitamini, folik asit olduğu çıktı” şeklinde konuştu.