Etiket: btü

  • BTÜ bünyesinde Teknopark kurulacak

    BTÜ bünyesinde Teknopark kurulacak

    Bursa Teknik Üniversitesi (BTÜ) bünyesinde, ulusal ve uluslararası girişimcilerin Türkiye’nin bilim ve teknoloji geliştirme kapasitesine yararlar sağlaması amacıyla teknopark kurulacak.

    “Bursa Teknik Üniversitesi Teknoloji Geliştirme Bölgesi”nin kuruluşuna ilişkin karar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla Resmi Gazete’nin 1 Aralık tarihli nüshasında yayımlandı.

    Mimar Sinan Yerleşkesi’nde faaliyet gösterecek teknoparkta, ofis hizmetleriyle eğitim ve toplantı salonları, laboratuvar ve ortak yaşam alanları ile Ar-Ge odaklı firma ve girişimcilere hizmet verilecek. Bölgede, Ar-Ge çalışmalarının katma değeri yüksek ürünlere dönüştürülmesi, inovasyon düzeyinin yükseltilerek Bursa ekonomisine katkılar sunulması amaçlanıyor.

    BTÜ Rektörü Prof. Dr. Arif Karademir, üniversitenin 10 yıl önce tematik bir okul olarak kurulduğunu, teknoloji ağırlıklı çalıştıklarını söyledi.

    Daha önce açtıkları BTÜ Teknoloji Transfer Ofisinin, çok az sayıda üniversite şirketi bulunan bir merkez olduğunu aktaran Karademir, şöyle devam etti:

    “Teknokentte amacımız, üniversitedeki akademik hocalarımız, öğrencilerimiz ve şehrimizdeki girişimcilerin fikirlerini ekonomiye kazandıracak ve sürdürülebilir olarak ülke bazında, uluslararası bazda marka firmalar oluşturacak bir platform kurmak. 86’ncı teknokent olarak, önceki teknokentlerin tecrübelerinden faydalanmamız gerekiyor. Güzel çalışmalar yapanlar var ama tam amacına ulaşmayan çalışmalar da var. Buralar sadece bir ofis merkezi olmaktan öte yurt dışında hepimizin bildiği gibi ıslak laboratuvarlar olan ve prototip aşamasında üretim yapan yerler de olması lazım. Bunun için iki alternatif var; biri üniversitenin geniş mekanlarında bunu yapabilirsiniz, ikinci olarak da daha ideali ilgili organize sanayi bölgelerinin içinde olması lazım. Böyle olursa hem fiziki hem psikolojik hem de teknik olarak sanayi ve üniversite, kamu arasındaki görünmeyen engelleri ortadan kaldırmış olursunuz.”

    “Ar-Ge’ye en fazla bütçe ayıran ikinci üniversiteyiz”

    Prof. Dr. Karademir, kurulacak teknoparkın gerçek işlevini yerine getirecek bir yer olması için de çaba gösterdiklerini anlattı.

    Üniversitelerde uygulama ağırlıklı eğitim verilmesi gerektiğini savunduklarını vurgulayan Karademir, “Bizde sektörel eğitim programı var, öğrencilerimiz bir dönem sektörde çalışıyorlar. Sektörel eğitim programı sağlıklı çalışırsa o zaman 2244 Sanayi Doktora Programı’na insan kaynağı transfer etme ihtimali oluyor. Sektörde çalışan insanlardan doktora ve yüksek lisans yaptırılması ne kadar önemliyse yeni taze kanların da katılması gerekiyor.” ifadelerini kullandı.

    Karademir, BTÜ Teknoloji Transfer Ofisi’nin güzel çalışmalara imza attığını vurguladı.

    “Ar-Ge’ye en fazla bütçe ayıran ikinci üniversiteyiz.” diyen Karademir, Bursa’da öncelikle sanayicilerin, iş ve istihdam oluşturan yatırımcıların güvenini kazanmak gerektiğini ifade etti.

    İnsanların uzun soluklu sürdürülebilir yolculuk, yol arkadaşlığı yapabileceklerine inanmalarının önemine değinen Karademir, şöyle konuştu:

    “Teknokentle beraber bu çalışmalarımız çok daha yüksek bir seviyede gidecektir. Yerlileşme ve millileşme konusunda Türkiye’de başlatılan güzel çalışmalar var. YÖK’ün de başlatmış olduğu öncelikli alan çalışmalar var. Bursa, Ar-Ge merkezi sayısı, ihracat değerleri sayısı, ilk 500’e giren uluslararası standartlara sahip firma sayısı olarak Türkiye’de ilk 2’de, 3’te olan bir şehir. Bu şehre daha fazla teknokent sayısı, daha fazla üniversite kazandırmak lazım. Bursa ekosistemi içinde sanayi ile entegre olan akademik insan sayısını çoğaltmak lazım. Ancak bunu yapabilirseniz yurt dışından gelen projelere göre imalat yapan fabrikadan, kendi fikrini ve markasını üreten, kendi patentiyle satan bir ekosisteme dönüşebilirsiniz.”

    Prof. Dr. Karademir, gerekli çalışmaların yapılması halinde teknoparkın şehre ekonomik olarak büyük faydalar sağlayacağını sözlerine ekledi.

  • Bursa’da reçinedeki 100 milyon dolarlık dışa bağımlılığı azaltacak proje

    Bursa’da reçinedeki 100 milyon dolarlık dışa bağımlılığı azaltacak proje

    Bursa Teknik Üniversitesinde (BTÜ) yapılan çalışmalarla otomotiv, beyaz eşya, kimya, plastik ve kompozit malzeme olmak üzere birçok alanda kullanılan “terpen rosin fenolik reçine” numune olarak üretildi.

    Orman Endüstri Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Murat Ertaş’ın proje ekibiyle birlikte geliştirdiği fenolik reçine projesi, TÜBİTAK Araştırma Destek Programları Başkanlığına (ARDEB) 2020 yılı birinci döneminde yapılan 1964 proje başvurusu arasından destek almaya da hak kazandı.,

    “Ham Reçineden Doğal Terpen-Rosin Fenolik Reçinelerin Sentezi, Polimerizasyonu ve Karakterizasyonu” başlıklı projeye gelecek destekle üniversite bünyesinde gerekli cihazlar alınarak üretime de başlanmasına yönelik gerekli hazırlıklar yapıldı.

    BTÜ Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Kimya Mühendisliği Bölümünden Doktor Öğretim Üyesi Ömür Aras ve BTÜ Orman Endüstri Mühendisliği Bölümünden Öğretim Görevlisi Doktor Çağatay Taşdemir’in araştırmacı, Naile Angın’ın ise bursiyer olarak katılacağı projenin 30 ayda tamamlanması planlanıyor.

    Doç. Dr. Murat Ertaş,  odun dışı orman ürünleri konusunda iyi bir altyapıları olduğunu, bu alanda da çalışmalar yaptıklarını söyledi.

    Reçinenin odun dışı orman ürünü olduğunu belirten Ertaş, “Reçineden günümüzde maalesef çok fazla faydalanamıyoruz ve dışa bağımlıyız. Bizim projedeki amacımız, bu ürünü yerli ve milli kaynaklarımızla kendi teknolojimizle üretmek ve aynı zamanda katma değeri yüksek olan ürünlere dönüştürmek.” dedi.

    “100 milyon doların üzerinde maalesef ithalata para vermişiz”

    Ertaş, Türkiye’nin reçine konusunda önemli bir potansiyeli olduğuna işaret ederek, şöyle konuştu:

    “Ülkemizde bu anlamda kızılçam ve sahil çamının çok büyük potansiyeli var ve yaklaşık 5,8 milyon hektarlık bir kızılçam sahamız var. Bunun 100 bin hektarı reçine üretimine elverişli. Dolayısıyla biz bu ürünü kendi imkanlarımızla üretebiliriz. 1970’lerden sonra reçine üretimi yavaşlamış ve durmuş, çünkü çok yanlış teknikler kullanılmış. Ar-Ge ve Ür-Ge çalışmaları yapılmamış, gelişen teknoloji takip edilmemiş ve reçine üretimi sonlandırılmış, dışa bağımlı hale gelmişiz. 2013 yılından sonra da reçine üretimi tekrardan Orman Genel Müdürlüğünün eylem planına giriyor ve üretim başlıyor ancak şu an istenilen miktarda değil.”

    Türkiye’de akma reçine olarak bilinen reçinenin yılda 200 ton civarında üretildiğini aktaran Ertaş, şöyle devam etti:

    “Ekstraksiyon reçinesi üreten ve bizim proje konumuz olan, bir tane fabrika var ve bu da yılda yaklaşık 500 ton civarında bir üretim yapıyor. Bunlar maalesef ham ürün olarak piyasaya sunuluyor. Bu da ürünün katma değerinin düşük olmasına ve dışa bağımlılığın artmasına neden oluyor. TÜİK’in rakamlarına baktığımız zaman yılda yaklaşık 24 bin ton civarında fenolik reçine ithal etmişiz. Toplam reçine türevlerine baktığımız zaman bu da yaklaşık iki katı 50 bin ton civarında. Bunun parasal değerine baktığımız zaman fenolik reçine olarak yaklaşık 54 milyon dolarlık bir bedel ödemişiz. Tüm reçineye baktığımız zaman da 100 milyon doların üzerinde maalesef ithalata para vermişiz.”

    “Yerli ve mili bir ürün elde edeceğiz”

    Doç. Dr. Murat Ertaş, reçine üretiminin iyi değerlendirilmesi gerektiğini belirterek “Türkiye’de reçineyi ham olarak üretiyoruz. Bunun ayırması, destinasyonu ya da türevlendirmesi yapılmıyor. Biz ilk aşama olan ham reçineyi alıp, bunu organik sentez reaksiyonlarıyla türevlendirip fenolik reçineye dönüştürmek istiyoruz. Fenolik reçineye dönüştürdüğümüz zaman daha katma değerli, ısıya karşı daha dirençli, yumuşama noktası daha yüksek ve kullanım alanı daha da geniş olan bir ürüne dönüştürmüş oluyoruz. Dolayısıyla bu üründe çeşitlilik artacak hem de bu ürüne olan talebi iç ve dış pazarda karşılayabileceğiz.” ifadelerini kullandı.

    Reçinenin kullanım alanlarının çok geniş olduğuna değinen Ertaş, şu bilgileri verdi:

    “Reçine birçok alanda kullanılıyor. Bunların içinde kağıt sanayi, mürekkep sanayi, boya sanayi, elektrik ekipmanları ve harp endüstrisi var. Otomotiv sanayisinde, kauçuk ve plastik sanayisinde, beyaz eşya sektöründe de kullanılıyor. Biz bu alandaki boşluğu gördükten sonra bir proje hazırlığına giriştik. Bunu üniversite-sanayi iş birliği kapsamında yaptık, yani bir kolunda bunu üretmeye hazır halde ham madde tedariki yapacak olan bir özel sektör var. Dolayısıyla biz laboratuvar ortamında ön deneme sonuçlarını başarılı bir şekilde elde ettik ve ürünümüz nihai olarak sonuçlandırıldı. Bunu da proje yazarak TÜBİTAK’tan 500 bin lira civarında bir destek kazandık. Ekipmanlarımızı aldığımız zaman bu ürünü istenilen formda ve yurt dışından ithal edilen ikame bir ürün olarak üretmeyi planlıyoruz. Bu sayede ülkemizin dışa bağımlılığını azaltacağız, rekabetçi, yerli ve mili bir ürün elde edeceğiz. Aynı zamanda yurt dışında üretilen fenolik reçineyi yeni bir metotla üreteceğiz, katma değeri daha yüksek ve daha ekonomik bir yöntemle üreteceğiz.”

  • Bursa’da arkadaşlarıyla “dijital masa oyunu” üretti

    Bursa’da arkadaşlarıyla “dijital masa oyunu” üretti

    Bursa Teknik Üniversitesinde (BTÜ) mühendislik öğrenimine devam eden genç, BTÜ Teknoloji Transfer Ofisi AŞ (Bursatto) ve Osmangazi Belediyesi iş birliğinde yürütülen “Girişim 2020 Programı” kapsamında aldığı girişimcilik eğitiminin ardından arkadaşlarıyla dijital masa oyunu prototipi yaptı.

    “Rol yapma kültürü” (FRP) olarak bilinen 6 kişilik oyunu 7 arkadaşıyla tasarlayıp dijital platforma aktaran BTÜ Malzeme ve Metalurji Mühendisliği öğrencisi Uğur Uzaslan, “Chaotic Order” adını verdikleri oyun için patent başvurusunda bulundu.

    Özgün dünyasıyla klasik masa oyununu yeni nesil robotik sistemler ile entegre halde sunan gençler, oyunculara farklı bir deneyim yaşatmayı hedefliyor.

    Girişimcilik eğitimi alan ve ekibin liderliğini yapan Uzaslan,  masa oyunları sistemine yenilik katmak istediklerini söyledi.

    Kendi evreni, oyun stratejisi ve teknolojilerini barındıran bir sistem geliştirdiklerini belirten Uzaslan, “Konsept tasarımlarımızı oluşturuyoruz. Diğer oyun topluluklarıyla da görüşmelere başladık, onlardan geri dönüşler topluyoruz.” dedi.

    Uzaslan, dünya genelinde yaygın bir şekilde ilgi gören masa oyunları sektörünün Türkiye’de pek yaygın olmadığını anlattı.

    Bazı ülkelerden örnekler veren Uzaslan, şöyle devam etti:

    “ABD’de bununla ilgili etkinlikler düzenleniyor. İnsanlar kendi masa oyunlarını toplanıp beraber oynuyorlar. Almanya’da geçen yıl yapılan etkinliğe 220 bin kişi katıldı, oraya da gitmeyi planlıyoruz. İngiltere ve Fransa gibi yerlerde de bu kültür yaygın. Masa oyunları turnuvaları da yapılıyor. En basiti, satrancın günümüzde tekrardan popülerleştiğini görüyoruz. Biz de masa oyunları kültürüne bu yüzden yöneldik. Geliştirdiğimiz proje daha çok üniversite öğrencileri ve yaşlı kesime hitap ediyor. Oyunun oynanması biraz zor olduğu için buna insanın kendisini vermesi gerekiyor.”

    Uzaslan, oyunun mobil uygulamasının yazılımını da yapmayı hedeflediklerini dile getirdi.

    “Masa oyunlarının dünyadaki piyasası trilyon dolarlarla ölçülüyor”

    Masa oyunlarının binlerce yıllık geçmişi olduğuna değinen Uzaslan, kendilerinin bunu teknolojiyle buluşturduklarını belirtti.

    Kendi oyunlarının basit anlamda iki zıt tarafın ortaya doğru hareket etmesiyle oynandığını bildiren Uzaslan, “Rakipler birbirlerini etkileyebiliyor. Oyun üzerindeki belli görevleri yerine getirdiğinizde rakibinizin önüne çok büyük bir engel çıkarmak gibi daha da güçlü kullanabileceğiniz kartlar meydana geliyor.” bilgisini paylaştı.

    Oyunu geliştirme çalışmalarının sürdüğünü kaydeden Uzaslan, Bursatto’da fikirlerini anlattıklarında olumlu geri dönüşler aldıklarını vurguladı.

    Uğur Uzaslan, üniversite topluluklarına yönelik sunumlar gerçekleştirmeyi ve seri üretime geçmeyi hedeflediklerini ifade ederek, şöyle konuştu:

    “Masa oyunları popülerleşmeye başladı. Hem rol yapma hem de masa oyunu kültürünü birleştiren oyunlar büyümeye devam ediyor. Masa oyunlarının dünyadaki piyasası trilyon dolarlarla ölçülüyor. Umut vadeden ve sinema sektörünü geçmiş bir sektör. İnsanları biraz daha oyunun içine çekebilmek ve interaktiflik için teknolojik kolluk da üreteceğiz. Bu kollukta olan kartlar sayesinde piyonlarınız otomatik hareket edecek.”

  • BTÜ, 21 takımla TEKNOFEST’e katılacak

    BTÜ, 21 takımla TEKNOFEST’e katılacak

    Bursa Teknik Üniversitesi (BTÜ), 21 öğrenci takımıyla bu yıl gerçekleştirilecek TEKNOFEST yarışmalarında mücadele edecek.

    Mimar Sinan Yerleşkesi’nde düzenlenen törende, üniversiteden TEKNOFEST yarışmalarına hak kazanan model uydu ve insansız hava aracı öğrenci takımları, final için yola çıktı.

    Öğrenciler tarafından tasarlanıp üretilen iki insansız uçak ve üç drone, Gaziantep’te gerçekleştirilecek TÜBİTAK İnsansız Hava Araçları Yarışması’na, bir model uydu ise Tuz Gölü’nde yapılacak TÜRKSAT Model Uydu Yarışması’na katılacak.

    BTÜ Rektörü Prof. Dr. Arif Karademir, törende yaptığı konuşmada, bu yıl TEKNOFEST’e üniversiteden 52 öğrenci takımının başvurduğunu söyledi.

    Bu takımlardan 21’inin finale kaldığını belirten Karademir, “Gençlerimiz, Tuz Gölü’nde ve Gaziantep’te dronelar, uçaklar, sabit kanatlı, uydu, su altı araçları gibi farklı kategorilerde yarışlara katılacaklar. Öğrencilerimiz kazasız, belasız gidip çok güzel tecrübeler kazanarak, Bursa’yı temsil edecekler. Öğrencilerimiz inşallah güzel sonuçlarla gelecektir.” diye konuştu.

    Karademir, öğrencilerimizi yarışlara yolcu etme konusunda bir gelenek oluşturmak istediklerini de sözlerine ekledi.

    Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz ve Yıldırım Kaymakamı Adem Yazıcı’nın da katıldığı törende, drone takımları, gösteri uçuşu yaptı.

    Daha sonra otobüse binen öğrenciler, yarışmalara gitmek üzere yolcu edildi.

  • Bursa Teknik Üniversitesi uzaktan eğitim verecek

    Bursa Teknik Üniversitesi uzaktan eğitim verecek

    Bursa Teknik Üniversitesi, Senato’da dün alınan kararla yeni eğitim ve öğretim döneminin ilk yarısını, uzaktan eğitim yöntemiyle yürütecek.

    Bursa Teknik Üniversitesi Senatosu’nun belirlediği uzaktan eğitim esaslarına ilişkin olarak, “2020-2021 Eğitim-Öğretim Yılı Güz dönemi eğitim modelinin uzaktan eğitim şeklinde aşağıdaki esaslar çerçevesinde yapılmasına karar verilmiştir.” denildi.

    Toplam 11 maddeden oluşan işleyişte, ‘uzaktan eğitim faaliyetlerinin senkron ve asenkron yöntemlerle dersin yürütücü tarafından okul içerisinde ve ders programlarında belirlenen saatlerde yapılması’ öngörülüyor. Tüm alınan kararların, ‘pandemi sürecine bağlı olarak Yüksek Öğretim Kurumunun alacağı kararlara göre değişebileceği’ de vurgulanıyor.

    Diğer kararlar, şöyle:

    – Ara sınavların klasik sınav, test, proje, ödev vb teknikler ile uzaktan yapılması, yıl sonu final sınav ağırlığının yüzde 70 olarak belirlenerek, diğer sınav ağırlıklarının dersin yürütücü tarafından belirlenmesine,

    – Yıl sonu sınavlarının dönem sonunda daha geniş bir zamana yayarak ve seyreltilmiş sınıflarda yüz yüze yapılmasına ve bu sebeple akademik takvimin güncellenmesine,

    – Sektörel eğitim programının (SEP) devam ettirilmesine, mümkün olan bölümlerde öğrencinin kendi ikamet ettiği şehirde SEP programına dahil olmasına,

    – Hazırlık Programı kapsamında yürütülen eğitim-öğretim faaliyetlerinin ve dönem içinde yapılan ölçme ve değerlendirmelerin çevrim içi olarak gerçekleştirilmesine,

    – BTÜ-YDS sınavlarının; 2 cihaz ile zoom uygulamasından kamera ve mikrofonlar açık şekilde çevrimiçi, üniversite laboratuvarlarında gözetmen eşliğinde çevrimiçi ya da yüz yüze, seçenekleri sunularak yapılmasına,

    – Uzaktan eğitim ile eş zamanlı olarak yapılan derslerin sistem üzerinde kayıt altına alınarak yeniden izlenmesine fırsat verilmesine,

    – İki yerleşkemizin de öğrencilere açık olmasına ve kütüphane, bölüm laboratuvarları, bilgisayar laboratuvarları ve internet altyapısının kontrollü bir şekilde öğrencilere sunulmasına,

    – Öğrencilerin randevu sistemi ile öğretim üyeleri ve elemanları ile odalarında veya uzaktan (online) görüşebilmelerine ve bu kapsamda, öğretim üyelerinin öğrenci görüşme saatlerini planlayarak ilan etmelerine karar verilmiştir.

    Bursa Uludağ Üniversitesi’nin de, yeni eğitim ve öğretim yılının işleyişi için bu hafta değerlendirme yapacağı, kararlar alacağı öğrenildi.

    Bursa Teknik Üniversitesi’nin aksine, özellikle pratiğe, uygulamalı derslere dayalı tıp ve mühendislik bölümleri açısından, ‘uzaktan eğitim’ yönteminin tümüyle tercih edilmeyeceği konuşuluyor.

  • BTÜ’den Osmangazi Meydanı’na tam not

    BTÜ’den Osmangazi Meydanı’na tam not

    Osmangazi Meydanı şantiyesini gezen Bursa Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Arif Karademir ve akademisyenler, projeye tam not verdi. BTÜ Rektörü Karademir; Bursa’ya değer katacak olan bu dev projenin, aynı zamanda Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar’ın ne kadar vizyoner bir kişiliği sahip olduğunu ortaya koyduğunu da söyledi.

    Osmangazi Belediyesi’nin kente değer katan projelerinden biri olan Osmangazi Meydanı için çalışmalar tüm hızıyla devam ederken, kent dinamikleri de Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar’ın daveti ile şantiye alanını gezme ve çalışmaları yakından görme fırsatı buluyor. Dev şantiyenin son ziyaretçileri Bursa Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Arif Karademir, Mimarlık ve Tasarım Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Beyhan Bayhan, Mimarlık Bölümü Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Didem Güneş Yılmaz ve Peyzaj Mimarlığı Bölüm Başkanı Doç. Dr. Gül Atanur oldu. Başkan Dündar, makamında ağırladığı BTÜ heyetine ilk olarak Osmangazi Meydanı Projesi’nin maketi üzerinde bilgiler verdi. Daha sonra şantiye alanına geçen Rektör Karademir ve beraberindeki heyete, projenin uygulama alanını gezdiren Dündar, projenin detaylarını anlattı.

    KARADEMİR: “BU PROJE VİZYON SAHİBİ OLMAYI GEREKTİRİR”

    BTÜ Rektörü Prof. Dr. Arif Karademir, Bursa’nın Osmangazi Meydanı gibi dev bir projeye sahip olacak olmasından dolayı onur duyduklarını ifade ederek, “Bursa’nın merkezinde yer alan ve yıllardır atıl halde kalan bu bölgeye Osmangazi Belediye Başkanımız Mustafa Dündar, vizyon katmış. Büyük bir eser ortaya koymak için çalışma başlatmış. Yeni şehirleşen yerlerde yöneticilik yapmak kolay; ancak Osmangazi gibi belli bir tarihe sahip olan, merkezi bölgelerde yöneticilik yapmak hiç de kolay değil. Bunun için vizyon sahibi yöneticiler lazım Osmangazi Belediye Başkanımız Mustafa Dündar, bu proje ile ne kadar büyük bir vizyoner bir kişiliğe sahip olduğunu ortaya koyuyor. Yurtdışına gittiğimizde gördüğümüz şehir meydanlarının örneklerini ülkemizde de görmeye başladık. Osmangazi Meydanı da, bunlardan bir tanesi olacak. Mustafa Başkanımızın yaptığı projelerin hepsi Bursa’ya büyük değer katıyor. Bursa Teknik Üniversitesi olarak tüm imkanlarımız ve hocalarımız ile birlikte her zaman desteğe hazırız” dedi.

    DÜNDAR: “İLK ÇİMENTOYU ÖNÜMÜZDEKİ GÜNLERDE DÖKECEĞİZ”

    Osmangazi Meydanı şantiyesinde kent dinamiklerini ağırlamaya devam edeceklerini ifade eden Başkan Dündar, “Bursa Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Arif Karademir ve değerli akademisyenlerimize şantiyeyi gezdirerek çalışmalar hakkında bilgi verdik. Bursamızın merkezine yapmış olduğumuz bu önemli çalışmada, onların da görüşlerini almak ve çalışmamızı anlatmak bizim için önemli. Burada çok ciddi bir çalışma var. İnşaat için yer tesliminin yapılmasının üzerinden bir yıl geçti ve buradaki çalışmalar bir yıldır aralıksız şekilde devam ediyor. Hafriyat çalışmalarında sone geldik. Zemini güçlendirmek için 631 fore kazık çakıldı. Önümüzdeki günlerde çimento dökmeye başlayacağız. Öngörülen süre içerisinde burasını bitirmiş olacağız” diye konuştu.

  • Yıldırım Beledi̇ye Başkanı Yılmaz’dan BTÜ’ye zi̇yaret

    Yıldırım Beledi̇ye Başkanı Yılmaz’dan BTÜ’ye zi̇yaret

    Bursa Teknik Üniversitesi Rektörlük Toplantı Salonu’nda gerçekleşen ziyarete, Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz’ın yanı sıra, Bursa Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Arif Karademir, Belediye Başkan Yardımcıları Yusuf Demirok, Mert Vahit Arslan, Taner Taştekin, Yıldırım Belediyespor Başkanvekili Muammer Özbey ve Bursa Teknik Üniversitesi akademisyenleri katıldı. Yıldırım’a hizmet eden tüm kuruluşların amacının ilçeye değer katmak olduğunu belirten Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, “Çalışma ve hizmet alanlarımız farklı olsa da hepimizin amacı Yıldırım’ın geleceğine, ülkemizin yarınlarına ve yaşam kalitesine katkı sunmaktır. Hepimizi buluşturan çatı, 750 bin nüfusuyla Türkiye’nin birçok ilinden büyük olan Yıldırım şehrine hizmet etme arzusudur. Yıldırım’da hizmet etmek fedakarlık gerektiren bir çalışma istiyor. Geçmişten gelen problemleri çözmek için mevzuat kapsamında kalarak yalnızca günü kurtarırız. Geleceği kurtarmak için ise daha fazla çaba, gayret göstermek ve daha radikal kararlar almamız gerekiyor” diye konuştu.

    “Ortak paydamız Yıldırım”

    Başarıyı elde etme yolunun ortak akılla dayanışma içinde çalışmaktan geçtiğinin altını çizen Başkan Yılmaz, “Birlik ve beraberlik içerisinde çalıştığımız zaman başarıyı el birliği ile sağlayabiliriz. Gelecekte dönüp geriye baktığımızda yaptığımız işlerden iftihar edecek çalışmalar gerçekleştirmeyi hepimiz arzu ediyoruz. Yıldırım bir dayanışma ilçesi. Birlik içinde olduğumuzda başaramayacağımız bir konu yok. Yıldırım’ın bir dayanışma şehri olduğu mesajını hep birlikte vereceğiz” şeklinde konuştu.

    “Başkanımızın yanındayız”

    Ziyaretlerinden dolayı Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz ve beraberindeki heyete teşekkür eden Bursa Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Arif Karademir ise, “Dün olduğu gibi bugün de hem Yıldırım’da hem de Bursa’da ülkemize donanımlı nesiller kazandırırken Bursa Teknik Üniversitesi olarak şehrimizin yöneticileri ile iş birliğimizi sürdüreceğiz. Yıldırım’da Yıldırımlıların hayrına olacak plan ve projelerde Başkanımızla ve belediyemizle beraber hareket edeceğiz. Potansiyeli yüksek olan ilçede, Sayın Başkanımız Oktay Yılmaz’ın kazandıracağı hizmetlerde katkı sağlayacak çalışmalar ortaya koyacağız. Ecdat yadigarı olan ve tarihi öneme sahip şehrin sorunlarının çözümü için canla başla mücadele eden Başkanımıza başarılar ve kolaylıklar diliyoruz” ifadelerini kullandı.

  • Bursa Tekni̇k Üni̇versi̇tesi̇’ne 9 profesör alınacak

    Bursa Tekni̇k Üni̇versi̇tesi̇’ne 9 profesör alınacak

    Bursa Teknik Üniversitesi Öğretim Üyeliğine Yükseltme ve Atanma Yönergesi’ne göre, öğretim üyesi alım ilanı yayınlandı.

    Farklı anabilim dallarının bölümlerinin öğretim üyeliği için toplam 9 profesör, 2 doçent ve 1 doktor alınacak. Profesör kadrolarında; bilgisayar, çevre, lif ve polimer, orman endüstri ve işletme mühendisliği ile orman ve kimya bölümlerinde görev yapılacak. Doçentler, elektrik ve elektronik mühendisliği ile gemi inşaatı ve gemi makineleri mühendisliği bölümlerinde, doktor ise gemi inşaatı ve gemi makineleri bölümleri için hizmet verecekler. Yeni öğretim üyesi alımına ilişkin detaylı ilana, kurumsal internet sitesi aracılığıyla ‘www.btu.edu.tr’ adresinde ulaşılabilecek.

    Başvurular, 12 Haziran’a kadar kabul edilecek.