Etiket: btü

  • Bursa’da atıklar sanat eserine dönüştü

    Bursa’da atıklar sanat eserine dönüştü

    Bursa Teknik Üniversitesi (BTÜ) Polimer Mühendisliği Bölümü öğrencileri, Nilüfer Belediyesi Pancar Deposu’nda, geri dönüşüm ve sürdürülebilirlik konularında farkındalık oluşturmak amacıyla atölye düzenledi.

    Aynı zamanda BTÜ Polimer Araştırma ve Geliştirme Topluluğu (PARGE) üyesi olan 9 öğrenci atölye katılımcılarına atıkları nasıl değerlendirebilecekleri konusunda eğitim verdi. 1 ay devam eden atölye süresince atık kumaşlardan kıyafet tasarlandı, poşet dosyalardan yağmurluk, CD’lerden çerçeve yapıldı, polyester pamuk sentetik iplerden de duvar halıları dokundu. Ortaya çıkan çalışmalar yine Pancar Deposu’nda düzenlenen “Atık Tasarım Sergisi”nde görücüye çıktı.

    Geri dönüşüm ve sürdürülebilirlik konularında farkındalık oluşturmayı hedefleyen serginin açılışını Nilüfer Belediye Başkan Yardımcısı Emre Karagöz yaptı. Karagöz, böyle bir farkındalık oluşturdukları için atölyeyi düzenleyen gençleri ve katılımcıları kutladı.

    “Atık Tasarım Sergisi”, 10 Ekim tarihine kadar Pancar Deposu Sergi Alanı’nda görücüye açık kalacak.

  • Türkiye’nin zemin sıvılaşmasını çözecek malzeme

    Türkiye’nin zemin sıvılaşmasını çözecek malzeme

    Bursa’nın Gemlik ilçesi Kurşunlu sahilindeki uygulama sahasında yapılan testler yüzleri güldürdü. Sahildeki kum zemine uygulanan sıvı, kısa sürede katılaşarak depreme dayanıklı hale geldi. Türkiye ve Bursa’nın depreme karşı dayanıklılığını artırmak amacıyla harekete geçen Bursa Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Eyübhan Avcı tarafından geliştirilen bor katkılı enjeksiyon malzemesinin uygulanması, yakın zamanda inşaat alanlarında hatta hali hazırdaki binalarda da kullanılmaya başlanacak. BTÜ ile Bursa Büyükşehir Belediyesi arasında imzalanan protokolle, Prof. Dr. Eyübhan Avcı’nın geliştirdiği bor katkılı zemin enjeksiyon malzemesi Gemlik’in Kurşunlu sahilindeki alanda farklı noktalara uygulandı. Geliştirilen ürün, BTÜ’nün ‘United States Patent and Trademark Office’ tarafından tescil edilmiş ilk patenti olurken, proje ayrıca Deprem Araştırmaları Projesi çerçevesinde de destek aldı. Yerli ve milli bir proje olan bor katkılı çıktının; zemin iyileştirilmesi sürecinde oldukça hesaplı bir şekilde kullanılabileceğinin de altı çizildi.

    “15 yıllık araştırmaların sonucunda ortaya çıktı”

    Avcı, depremde binaların hasar almasına, yıkılmasına ve binaların yan yatmasına neden olan zemin sıvılaşmasının önlenmesine karşı yaklaşık 15 yıldan beri yürüttüğü çalışmaların sonuna ulaştı. Gemlik’te yapılacak arazi çalışmasının ardından ürünün sahada uygulanmasına ilk olarak deprem bölgelerinden başlanması planlanmaktadır. Arazide yapılacak zemin iyileştirme uygulaması ile deprem nedeniyle oluşabilecek can ve mal kayıplarının önüne geçilebilecektir. Geliştirilen bor kökenli zemin iyileştirilmesi için Türk Patent ve Marka Kurumundan (TÜRKPATENT) patent tescilini de gerçekleştirdi.

    “En zor arazilerden birinde uygulamayı deniyoruz”

    Gemlik ilçesi Kurşunlu sahilindeki uygulama sahasında kum zemini ve uygulama sonrası ortaya çıkan örnekleri gösteren Avcı, “Laboratuvar aşamalarından sonra, arazi aşaması için tam fay hattının geçtiği bölgeyi tercih ettik. Şu an üzerinde bulunduğumuz bölge sıvılaşma riskinin yüksek olduğu bir alandır. Ciddi olarak yer altı suyunun bulunduğu bölgedir. En zor arazilerden biri diyebiliriz. Bizde ortaya çıkardığımız malzemeyi en zor arazide deneyerek etkinliğini en zordan başlayarak görmek istedik. Bununla ilgili çalışmalarımızı da sürdürüyoruz. Arazinin tahsisinde ve ekipman desteğini Bursa Büyükşehir Belediyesi ile yaptığımız protokol çerçevesinde katkı sağladı. Birçok karışımı, birçok noktada deneme fırsatı bulduk. Bunları da farklı tekniklerle uyguladık” dedi.

    “Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde de bunu deneyeceğiz”

    Yapılan çalışmaların sonuna geldiklerini belirten Avcı, “Sıvılaşan zemini nasıl ortadan kaldırabiliriz diye yaptığımız çalışmaların sonucunda başarılı olduğumuzu gördük. Aldığımız karot numunelerinde de, geliştirdiğimiz malzemelerin zemin içindeki boşluklara yerleştiğini gördük. Bununla birlikte zeminin dayanma kapasitesinin arttırdığını görmekteyiz. Son aşamalarını da tamamladıktan sonra, Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde sıvılaşabilir zeminlerin önlenmesine yönelik çalışmalar yaparak depremlerde oluşabilecek zararın önüne geçmeyi hedefliyoruz. Bunu uygulama alanlarında tabi ki önceliğimiz Bursa olacak. Yaklaşık 1 aylık çalışmamız kaldı. Daha sonra bununla ilgili yazdığımız raporları da vatandaşlarımızla paylaşacağız” diye konuştu.

    “Kum zemini katı hale getireceğiz”

    Uygulama yapılan alanda olabilecek bir depremde yüksek yıkımların meydana gelebileceği zemine sahip olduklarını belirten Avcı, “Ciddi bir şekilde, kum tabir ettiğimiz alandayız. 3 ile 10 metre arasında kum alan mevcut olduğu için sıvılaşma riski oldukça yüksek görünüyor. Buradaki hedefimiz, kum birimlere müdahalede bulunarak, o kumun sıvılaşmasını ortadan kaldırarak binaların deprem anında hasar görmesini azaltmaktır. Zemin içerisinde oluşan boşluklara ürettiğimiz malzemeyi yerleştirerek katılaşmasını sağlayacağız” şeklinde konuştu.

    “İstanbul, Kocaeli ve Bursa’da zemin sıvılaşması yoğun”

    Son yaşanan yıkıcı depremin ardından yaptıkları çalışmanın daha da önem kazandığını ifade eden Avcı, “Kahramanmaraş, Hatay ve diğer bölgelerde çok ciddi yıkımlar meydana geldi. Bizde yaptığımız incelemelerde, özellikle Hatay’da sıvılaşma sebebiyle binaların yıkıldığını gördük. Olabilecek İstanbul depremini düşünerek, çalışmalarımız hızlandırdık. Özellikle İstanbul, Kocaeli ve Bursa gibi bölgelerde sıvılaşabilecek bölgelerin olduğunu biliyoruz. Buralarda da ciddi hasarların ortaya çıkacağını söylüyoruz. Geliştirdiğimiz bu malzeme ile zemin içerisine bu malzemeyi enjekte ederek bu sıvılaşma sorununu ortadan kaldırmayı hedefliyoruz” diye konuştu.

    “Hali hazırdaki binaların temeline girerek bunu uygulayabileceğiz”

    Bu malzemenin diğerlerinde farklı olduğunu belirten Avcı, “Herkesin aklına ‘çimento veya benzeri ürünlerle yapılmaz mı?’ sorusu geliyor. Ancak, çimento kökenli malzemelerin katılaşma süreleri, 24 ile 48 arasında değişiyor. Özellikle yeraltı suyu veya sıvı zeminde ise bu malzemeler dayanımını kaybetmesinin yanı sıra katılaşmaya biliyor. Biz ise, bu uyguladığımız malzemenin katılaşma sürecini zemine göre ayarlayabiliyoruz. 5 dakikada bile katılaşmasını sağlayabiliyoruz. Yeraltı suyu bulunan bir yerde, enjekte ettiğimiz zaman hemen katılaşmasını sağlayabiliyoruz. Katılaştığı için hızlı bir şekilde sıvılaşma dediğimiz sorunu ortadan kaldırıyor. Ayrıca bu sadece inşaat yapım esnasında değil, mevcut hali hazırdaki binalarda da kullanılabilecek. Şu aşamada mevcut bir binanın zemine girip onu güçlendirmeniz mümkün değil. Ancak bu malzeme ile temelden küçük delikler açarak, bu enjekteyi uygulayabileceğiz” dedi.

    “Maliyeti diğer uygulamalardan uygun olacak”

    Maliyet konusunda bor katkılı malzemenin mevcut uygulamalara göre daha avantajlı olduğunu kaydeden, “Birçok uygulamaya göre yaptığımız önce çalışmalarda daha uygun maliyetli olacağını gösteriyor. Az katlı binalarda vatandaşların en büyük sorunu maliyettir. Onlar zemin ile ilgili fazla çalışma yapmamaktadır. Çünkü zemin iyileştirmesi yapmaya kalktığında, ev maliyetini aşıyor. Biz ekonomik çözüm üreterek, hem sıvılaşmayı ortadan kaldırarak, hem de güvenli yapılaşmalar için yol haritası çizmeye çalışıyoruz. Bu uygulama ayrıca çevre dostu olmasından dolayı da ön planda olacaktır. Çünkü, doğal minerallerden, bor katkısından imal ediliyor. Bir dönüşüm söz konusu oluyor. Doğadan aldığımızı geri vermiş oluyoruz. Çimento bazlı malzemelerde, ister istemez yeraltı suyuna karışabiliyor. Tarımsal alanlarda veya başka uygulama alanlarında insan sağlığı açısından önem araz edebiliyor” ifadelerini kullandı

    “Türkiye’nin haricinde yurt dışında da bunu uygulayacağız”

    Yurt dışından malzeme ile ilgili çok sayıda mail aldıklarını belirten Avcı, “Özellikle, Amerika ve Japonya’dan ürünün kullanılabilirliği ilgili detaylar istiyorlar. İlerleyen dönemlerde de ürünün yurt dışında kullanımı ile ilgili de çalışmalarımızı başlatacağız. Şu an malzeme ile ilgili hiçbir sıkıntımız yok. Çok rahat bir şekilde istenilen her yere uygulayabiliriz. Ancak ilk uygulamaları biz kendi kontrolümüzde yapmayı hedefliyoruz. Çünkü hassas bir malzeme, oranlarının teknik ve işi bilen personeller tarafından uygulanması gerekiyor. İlerleyen aşamada da profesyonel ekipler kurup, ürünün daha fazla yaygınlaşmasını sağlayacağız. Yerli ve milli malzemeyle geliştirdiğimiz için hiçbir şekilde malzeme sıkıntımız yok. Biz uyguladığımız bu teknik ile Türkiye’deki zemin sıvılaşmasından kaynaklı olayların önüne geçmeyi hedefliyoruz. Bunun gibi Japonya’da farklı bir kimyasal enjeksiyon malzemesi olarak inşaatlarda kullanılıyor. Biz oradaki tekniği yerli malzemelerimizle uyguladık. Yeni bir teknik değil, yeni malzemelerle bu tekniği geliştirdik” şeklinde konuştu.

  • Dünya’nın en iyi akademisyenleri sıralamasında 7 BTÜ’lü

    Dünya’nın en iyi akademisyenleri sıralamasında 7 BTÜ’lü

    Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Stanford Üniversitesi bilim insanlarınca hazırlanan “World Top yüzde 2 Scientists List 2023” (Dünyanın En İyi Bilim İnsanları Listesi) yayınlandı. Bilim dünyasında önemli bir etki oluşturan araştırmacıların sıralamasını belirleyen liste; atıf sayısı, h indeksi, hm indeksi gibi değişkenler ele alınarak hazırlandı. Bu kapsamda yıllık çalışmaların temel alındığı sıralamada, dünyadan 223 bin 152, Türkiye’den bin 518 akademisyen yer aldı. Bursa Teknik Üniversitesinden ise 7 akademisyen yüzde 2’lik sıralamaya girme başarısı gösterdi.
    2023 yılında gerçekleştirilen akademik çalışmaların belirleyici olduğu yıllık etki listesinde, Prof. Dr. Şeref Doğuşcan Akbaş, Prof. Dr. Gökhan Gece, Prof. Dr. Mehmet Ferdi Fellah, Prof. Dr. Orhan Taner Can, Prof. Dr. Deniz Uçar, Prof. Dr. Abdullah Emin Akay ve Prof. Dr. Temel Sarıyıldız yer aldı.

    Bilim insanlarının tüm akademik kariyeri boyunca yaptığı çalışmaların dikkate alındığı “Yazarların Kariyerine Göre Sıralaması”nda Türkiye’den 1173 akademisyen yer aldı. BTÜ’den bu sıralamaya Prof. Dr. Şeref Doğuşcan Akbaş ve Prof. Dr. Gökhan Gece girme başarısı göstererek, kariyerlerini büyük bir başarıyla geçirdiklerini kanıtlamış oldu.

    Sırlamaya girme başarısı gösteren tüm akademisyenleri tebrik eden BTÜ Rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar, “Geçtiğimiz yıl açıklanan listede 6 akademisyenimiz bulunurken, bu yıl ise 7 akademisyenimizin ‘en iyiler’ arasında yer almasının gururunu yaşıyoruz. Akademik kadrosunun kalitesi iyi olan BTÜ’nün bu iddiası, açıklanan verilerle dünya çapında bir kez daha kanıtlanmış oldu. 2023 yılı ve kariyer boyu verilerine dayanan bu prestijli listede olan tüm akademisyenlerimizi tebrik ediyor, nice başarılar diliyorum” dedi.

  • BTÜ’den atık su arıtımında verimliliği artıracak proje

    BTÜ’den atık su arıtımında verimliliği artıracak proje

    Tam Ölçekli Atık Su Arıtma Tesisi Havalandırma Havuzlarının Arıtma Verimi ve Enerji Kullanımı Açısından Hidrolik ve Hidrodinamik Özelliklerinin Sayısal ve Deneysel Olarak İncelenmesi isimli proje, BTÜ Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü yürütücülüğünde ve Bursa Büyükşehir Belediyesi Bursa Su ve Kanalizasyon Genel Müdürlüğü (BUSKİ) ortaklığında gerçekleştirilecek.

    Arıtma maliyetlerini düşürecek ve çevreye de olumlu katkı sağlayacak proje; BTÜ İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Egemen Aras yürütücülüğünde sürdürülecek. Proje ekibinde araştırmacı olarak; BTÜ Rektör Yardımcısı ve Çevre Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Sinan Uyanık, İnşaat Mühendisliği Bölümü’nden Doç. Dr. Babak Vaheddoost, Denizcilik Fakültesi Gemi İnşaatı ve Gemi Makine Mühendisliği Bölümü’nden Dr. Öğretim Üyesi Naz Yılmaz, İnşaat Mühendisliği Bölümü’nden Araştırma Görevlisi Damla Yılmaz, Gümüşhane Üniversitesinden Doç. Dr. Rahim Şibil ve BUSKİ’den Çevre Mühendisi Emre Öğ bulunuyor.

    Atık suların arıtılması ve kalitesinin artırılması için biyolojik arıtma tesislerinin önemli bir rol oynadığını ifade eden Proje Yürütücü Prof. Dr. Egemen Aras, projenin BUSKİ’ye bağlı Bursa Doğu Atık Su Arıtma Tesisi biyolojik arıtma ünitelerinden biri olan havalandırma havuzunda gerçekleştirileceğini aktardı. Prof. Dr. Aras, “Tesisin birçok noktasında hız ve çözünmüş oksijen değerleri ölçülecek ve sonrasında bu değerler sayısallaştırılarak yazılım sürecinden geçilecek. Validasyonun maksimize edildiği durumda ölü noktaların tespiti, karıştırıcı ve difüzörlerin verimi, oksijen kütle transferinin sisteme etkisi, akış sirkülasyonunun yeterliliği ve birçok parametre senaryolar kapsamında irdelenecektir” diye konuştu.

    Projenin ilk hedefinin, BUSKİ Doğu Atık Su Arıtma Tesislerindeki arıtma ve enerji verimini en iyi hale getirecek tasarımı belirlemek ve bunu uygulamak olduğunu aktaran Prof. Dr. Aras, “Tesis eksikliklerinin giderilmesi ve enerji kullanımını optimize etmek için, analizler doğrultusunda özgün havalandırma havuzu tasarımı oluşturulacak. Geliştirilecek özgün tasarım için patent ya da faydalı model alınması gündeme gelecek. BUSKİ’ye ait tesislerin genel anlamda verimli çalıştığını biliyoruz ama amacımız daha düşük enerji sarfiyatıyla daha yüksek verim olacak. Proje bitiminde, uygulanan model çalışma, düşük verimle çalışan özel ve kamu atık su arıtma tesislerine uygulanabilecek duruma gelecektir” dedi.

    Projenin faydalarından bahseden Prof. Dr. Egemen Aras, “Bursa ve çevresinde birçok organize sanayi bölgesi bulunduğunu ve bu bölgelere ait atık su arıtma tesisleri olduğunu biliyoruz. Dolayısıyla geliştirilebilecek tesislere özgün tasarımların, özel sektörün atık su arıtma sistemlerine uygulanması, firmalar için mali avantaj sağlayacağı gibi çevresel anlamda da doğaya, Bursa’mıza ve ülkemize büyük fayda sağlayacaktır. Bu kapsamda nehirlere karışan arıtılmış suların kalitesi daha da artmış olacaktır. Ayrıca çağımızın en önemli problemi olan enerji verimliliği sağlanarak daha düşük bütçelerde atık su arıtabilen tesisler planlanabilecektir” ifadelerini kullandı.

  • Doğal afet ve teknoloji sempozyumları sürüyor

    Doğal afet ve teknoloji sempozyumları sürüyor

    Bursa Teknik Üniversitesi, Dicle Üniversitesi, Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi ve Akademik Platform iş birliğinde 15-17 Kasım 2024 tarihlerinde 7. Uluslararası Doğal Afet ve Afet Yönetimi Sempozyumu (ISHAD2024) ve 11. Uluslararası Mühendislik ve Bilim Alanında Akıllı Teknolojiler Sempozyumu (ISITES2024) gerçekleştirilecek. 3 üniversite rektörünün imzaladığı protokol kapsamında Dicle Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlenecek olan ISHAD2024’de 6 Şubat depremlerinden yola çıkılarak doğal afetlerin yönetim, iyileştirme ve hazırlık aşamaları masaya yatırılacak. Sempozyumda; bu alanlarda çalışan ve ilgi duyan akademisyenlerin, uzmanların, bürokratların, kurumların, öğrencilerin, yerel yönetimlerin ve sivil toplum kuruluşlarının bir araya getirilerek, akademik çalışmalarını ve deneyimlerini paylaşması hedefleniyor.

    11’nci kez düzenlenecek olan Uluslararası Mühendislik ve Bilim Alanında Akıllı Teknolojiler Sempozyumu’nda (ISITES2024), mühendislik ve bilim alanında yenilikçi araştırma, teknoloji ve gelişmeleri konu alan çalışmalar ve elde edilen bilimsel sonuçlar paylaşılacak. Sempozyumda teknoloji alanında çalışan akademisyen, öğrenciler ve uzmanlar bir araya gelerek yeni fikir ve önerilerini sunacak.

    Üniversitelerle iş birliklerini çok önemsediklerini söyleyen BTÜ Rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar, “Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi Rektörümüz Prof. Dr. Mehmet Sarıbıyık, Dicle Üniversitesi Rektörümüz Prof. Dr. Kamuran Eronat ve Akademik Platform Başkanımız Doç. Dr. M. Tahir Güneşer ile birlikte ISHAD2024 ile ISITES2024 sempozyumlarının protokollerini imzaladık. Üç güzide üniversitemiz ve Akademik Platform iş birliğinde gerçekleştireceğimiz sempozyumlarımızın bilim dünyasına büyük katkı sağlamasını temenni ediyor, hayırlı olsun diyorum” ifadelerini kullandı.

  • Bursa Teknik Üniversitesinden Erasmus Başarısı

    Bursa Teknik Üniversitesinden Erasmus Başarısı

    Öğrencilerinin ve personelinin kişisel gelişimini destekleyecek projelere imza atan BTÜ, Erasmus+ KA171 Projesi’nde de farkını ortaya koydu. 2024 Erasmus+ KA171 Projesi başvuru sonuçlarına göre BTÜ, Türkiye’de en çok proje desteği alan 2’nci üniversite olma başarısı gösterdi. 2020 yılında 5 projeyle programa dâhil olan BTÜ, 2022 yılında 6, 2023 yılında 19 ve son olarak 2024 yılında 38 farklı ülkeden projelerle ön plana çıktı. Bu veriyle 2024 yılında Marmara Üniversitesinden sonra en çok sayıda projesi kabul edilen BTÜ, 24 üniversiteyi geride bırakmış oldu. Üniversite öğrencisi ve personeline “Erasmus programıyla ilişkili olmayan üçüncü ülke” olarak adlandırılan bir ülkede öğrenme ya da mesleki deneyim edinme imkânı sunan bu proje sayesinde üniversitenin uluslararası boyutu da geliştirilmiş oluyor.

    2024 Yılında 38 Proje

    BTÜ’nün projeler konusunda ön plana çıkan bir üniversite olduğunu vurgulayan BTÜ Rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar, “Dünya üniversiteleri ile iş birliğimizin geliştirilmesini de sağlayan Erasmus+ KA171 Projesini çok önemsiyoruz. Bu projenin amacı, öğrencilerimizin kişisel gelişimlerini ve istihdam seçenekleri ile personelimizin mesleki gelişimini destekleyerek üniversitemizin kapasitesinin uluslararası boyutunu geliştirmek. Üniversiteler arası işbirliğinin güçlendirilmesi, farklı kültürler hakkında farkındalığın arttırılması gibi amaçları barındıran KA171 programında BTÜ olarak 38 projemiz ile hibe almaya hak kazandık. Bu proje sayısı ile hibe alan üniversiteler arasında Türkiye’de ikinci sırada yer almanın haklı gururunu yaşıyoruz. Bu başarıda emeği geçenleri tebrik ediyor, önümüzdeki yıllarda daha çok sayıda projemizin geçmesini temenni ediyorum” dedi.

  • BTÜ ve Yıldırım Belediyesi SB Projeleri için kolları sıvadı

    BTÜ ve Yıldırım Belediyesi SB Projeleri için kolları sıvadı

    BTÜ ve Yıldırım Belediyesi ortaklaşa “Fikir Geliştirme Çalıştayı” gerçekleştirdi. Mimar Sinan Yerleşkesi Turkuaz Salon’da yapılan çalıştaya; BTÜ Rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar, Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Beyhan Bayhan, Prof. Dr. Barış Tamer Tonguç ve Prof. Dr. Sinan Uyanık, Genel Sekreter Selim Uzun, akademisyenler ve Yıldırım Belediyesi yöneticileri katıldı. Çalıştayın açılış konuşmasını yapan Rektör Naci Çağlar, BTÜ’nün Bursa’nın tek teknik üniversitesi olduğunu ve bu sorumluluğun farkında olduklarını ifade etti. Rektör Çağlar, “Bu sorumluluğun bir ayağı da Bursa’nın sorunlarının çözümü ve şehre katkı sağlayacak yeni projeler geliştirmek. Bu doğrultuda bugün Yıldırım Belediyemiz için ortak akıl ile yenilikçi yaklaşımlar ortaya koymak üzere bir araya geldik. Burada; sosyal sorumluluk projelerinden, doğal afetlere dirençli olmaya, yeşil enerjiden, gençlik projelerine kadar farklı alanlarda yenilikçi fikirler geliştirerek ilçemize fayda sağlamak en büyük hedefimiz” dedi.

    Başkan Yılmaz: “Sorunlara çözüm önerileri getirilecek”

    Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz ise BTÜ ile pek çok ortak çalışmada bir araya geldiklerini belirterek, “Akademisyenlerimiz ile belediye yöneticilerimiz, kentimizi ve üniversitemizi daha ileriye taşımak amacıyla bugün masaların etrafında bir araya geliyorlar. Bu masalarda ‘sosyal sorumluluk projeleri’, ‘afete dirençli kentler’, ‘çevre ve yeşil enerji’ ile ‘gençlik’ konularında yeni fikirler geliştirerek mevcut sorunlara çözüm önerileri getirecekler. Bu çerçevede çalıştayımızın başarılı geçmesini diliyorum” ifadelerini kullandı.

    Afet, yeşil enerji, gençlik ve sosyal sorumluluk projeleri

    Açılış konuşmalarının ardından çalıştaya geçildi. Çalıştay çerçevesinde 4 konu başlığı belirlendi. Belirlenen başlıklarla; Sosyal Sorumluluk Projeleri (Engelliler, Göç, Kadın-Aile, Sosyal Hizmet), Afete Dirençli Kentler, Çevre ve Yeşil Enerji (Elektronik Atık) ve Gençlik Projesi masaları oluşturuldu. Bu masalarda konunun uzmanı akademisyenler, belediye yöneticileriyle bir araya getirilerek toplumsal kalkınma ve yenilikçilik alanlarında ulusal, uluslararası projeler geliştirmek üzere fikirlerini tartıştı. Gün sonunda tüm masalarda çok sayıda yenilikçi fikir ve proje önerileri geliştirildi.

    Avrupa Birliği projeleri geliştirilecek

    Çalıştayda, toplumsal kalkınma ve yenilikçilik alanlarında ortak çözümler üretilerek ve yerel toplumun ihtiyaçlarının karşılanması için stratejiler ve iş birliği potansiyelleri belirlendi. İlerleyen süreçte belirtilen başlıklar altındaki ortak projelerin, Avrupa Birliği hibeleri için yazılıp başvuru yapılması planlanıyor.

  • BTÜ’den tarımda verimliliği artıracak proje

    BTÜ’nün pek çok sektöre yönelik çözüm sunduğu projelere bir yenisi daha eklendi. Bu çerçevede Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Biyomühendislik Bölümünden Prof. Dr. Sait Sargın’ın yürütücülüğünü üstlendiği “Mikroalg Biyokütlesinin Katı Kültürde Üretimi Ve Tarımsal Kullanım Olanağının Araştırılması” başlıklı proje, Ulusal Yeni Fikirler ve Ürünler Araştırma Destek Programı çerçevesinde desteklenmeye hak kazandı. Araştırmacı olarak; aynı bölümden Prof. Dr. Mete Yılmaz, Bursa Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Bölümünden Prof. Dr. Barış Bülent Aşık, Nilüfer Belediyesi Tarımsal Analiz Laboratuvarı Sorumlusu Dr. Saliha Dorak ve bir doktora öğrencisinin bursiyer olarak yer alacağı proje ile mikroalglerin üretim maliyetini önemli ölçüde azaltan yenilikçi bir yaklaşımla çoğaltılması ve tarımda kullanımı amaçlanıyor. Projede ticarileşmeye hazır bir prototip-formülasyon eldesi ve bu formülasyonun bitki gelişimine etkisinin incelenmesi ile tarımsal üretime, Ar-Ge potansiyeline ve ekonomiye fayda sağlayacak bir sürecin ortaya konulması hedefleniyor.

    Maliyet yüzde 40 oranında düşecek

    Mikroalglerin son yıllarda bitki beslemesinde tercih edilen bir ürün haline geldiğini ancak sıvı ortamda üretilmesinin maliyetleri artırdığını vurgulayan proje yürütücüsü Prof. Dr. Sait Sargın, “Biz de maliyetleri düşürecek bu projeyi geliştirdik. Proje kapsamında, mikroalgleri nemli ve katı destek materyalleri üzerinde üretip, son ürün haline getireceğiz. Bu sayede alg üretim maliyetini yüzde 40 oranında düşürmüş olacağız” dedi.

    İlk deneme mısır üzerinde

    İlk denemelerin mısır bitkisi üzerinde olacağını belirten Prof. Dr. Sargın, “Mikroalgler, bitki beslemesinde verim artırıcı organik maddelerdir. Projemiz kapsamında mikroalgleri, toprak düzenleyici maddelerle birleştireceğiz. Böylelikle üretici tek bir ürün alarak, hem toprak düzenlemesini sağlayacak hem de içeriğindeki mikroalg sayesinde bitkinin verimini artırmış olacak. Katı forma getireceğimiz mikroalglerin denemelerini ise Bursa Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi laboratuvarlarında yapacağız. Mısır bitkisi üzerinde yapacağımız testleri, ileride diğer bitki çeşitlerinde de gerçekleştirmeyi hedefliyoruz” diye konuştu.

  • BTÜ’de Autolia-Tech Konsorsiyumu için imzalar atıldı

    BTÜ’de Autolia-Tech Konsorsiyumu için imzalar atıldı

    Bursa Teknik Üniversitesi (BTÜ) ev sahipliğinde, Erasmus + Yükseköğretim Öğrenci ve Personel Hareketliliği (KA131) Programı kapsamında Autolia-Tech konsorsiyumu imzalandı. Mimar Sinan Yerleşkesi Senato Salonu’nda gerçekleştirilen imza törenine; BTÜ Rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar, İskenderun Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tolga Depci, Sakarya Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Özer Köseoğlu, Adana Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Cihan Çetinkaya, Kırklareli Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Meryem Çamur Demir, Erzurum Teknik Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ali Fatih Yetim ve Sivas Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Emre Biçer katıldı. Otomotiv alanına yönelik projeden konsorsiyumdaki üniversitelerin; bilgisayar mühendisliği, elektrik elektronik mühendisliği, makine mühendisliği, mekatronik mühendisliği ve endüstri mühendisliği bölümleri faydalanabilecek. Dört yıl sürecek konsorsiyum, üniversite öğrenci ve personeline Avrupa Birliği ülkelerinde staj, eğitim alma ve eğitim verme gibi seçenekler sağlayacak.

    AB ülkelerinde staj, eğitim alma, ders verme seçenekleri

    İmza töreninde konuşan BTÜ Rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar, “Proje içerisine dâhil olacak öğrencilerimiz staj, personelimiz ise eğitim alma ve ders verme hareketliliği gibi farklı imkanlardan faydalanabilecek. Programa dahil olacak öğrencilerimizin beceri ve istihdam edilebilirliği artarken, personelimizin ise yenilikçilik, girişimcilik, üretkenlik, bilgi alışverişi, çok disiplinli öğretme ve öğrenme gibi noktalarda becerisi artacak. Yükseköğretim kurumları arasında stratejik ortaklıkların, eğitim ve iş dünyaları arasında köprülerin de kurulacağı bu konsorsiyumun üniversite olarak yürütücüsü olmaktan mutluluk duyuyor, paydaşımız olan tüm üniversitelerimize hayırlı olmasını diliyorum” dedi.

    “Konsorsiyum otomotiv şehrinde, BTÜ yürütücülüğünde”

    İskenderun Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tolga Depci, BTÜ yürütücülüğündeki konsorsiyumun bir ortağı olmaktan dolayı duyduğu mutluluğu dile getirirken, Sakarya Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Özer Köseoğlu, konsorsiyumun öğrenci ve personele büyük artılar kazandıracağını söyledi. Adana Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Cihan Çetinkaya, konsorsiyumların uluslararasılaşma adına önemine değinerek, otomotiv konsorsiyumunu, otomotiv şehrinde bulunan BTÜ’nün temsil etmesinin çok değerli olduğunu vurguladı. Kırklareli Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Meryem Çamur Demir, “Konsorsiyum kapsamında hem öğrencilerin hem personelin yurtdışına giderek deneyim kazanması ve üniversitelerimizi tanıtması çok önemli” dedi. Erzurum Teknik Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ali Fatih Yetim, konsorsiyumda yer almaktan dolayı duydukları mutluluğu belirtti. Sivas Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Emre Biçer ise “Bu konsorsiyumun Avrupa etkileşimli olması çok kıymetli. BTÜ öncülüğünde yapılacak bundan sonraki çalışmalara da dâhil olacağımızı ifade etmek istiyorum” diye konuştu.

    Kabul edilen 5 konsorsiyumdan biri

    BTÜ Erasmus Kurum Koordinatörü Prof. Dr. Hilal Yıldırır Keser, Autolia-Tech Konsorsiyumu hakkında bilgi vererek, BTÜ yürütücülüğündeki konsorsiyumun Türkiye’de kabul alan 5 konsorsiyumdan biri olduğunu söyledi. Projenin 48 ay süreli olduğunu dile getiren Prof. Dr. Hilal Yıldırır Keser, öğrenci staj hareketliliğinden 13, personel ders verme hareketliliğinden 7 ve personel eğitim alma hareketliliğinden 8 personelin faydalanacağını belirtti.
    Konuşmaların ardından imza törenine geçildi. Gün boyu devam eden toplantıda, konsorsiyum kapsamında yapılacaklar masaya yatırıldı.

  • Entrant projesinin ilk toplantısı gerçekleştirildi

    Entrant projesinin ilk toplantısı gerçekleştirildi

    Bursa Teknik Üniversitesi bünyesinde faaliyet gösteren Bursateknopark’ın ERASMUS KA220-ADU Programı kapsamında desteklenmeye hak kazanan “Enhancement of Incubators’ International Entrepreneurship and Trade Abilities in Digital Platform” (ENTRANT) projesinin başlangıç toplantısı yapıldı. Mimar Sinan Yerleşkesi Turkuaz Salon’da yapılan tanıtım toplantısına BTÜ Rektörü Prof. Dr. Naci Çağlar, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Sinan Uyanık ve Prof. Dr. Barış Tamer Tonguç, BUSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Buğra Küçükkayalar, BUİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Şeyda Şençayır, BUİKAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Nazan Akıncı, BTSO Girişimcilik ve Üniversite-Sanayi İşbirliği Konsey Başkanı Hakan Hacızade, paydaş kurumların temsilcileri, iş insanları ve çok sayıda davetli katıldı. Programın açılışında konuşan Rektör Naci Çağlar, BTÜ’nün yapay zekâ, robotlar ve akıllı sistemler başta olmak üzere birçok alanda başarılı projelere imza attığını kaydetti. Rektör Çağlar, “En başarılı girişimlerimizden biri olan ENTRANT Projesi, Ekim 2023’te Ulusal Ajansa sunuldu ve Şubat 2024’te destek aldı. Bu projenin koordinasyonunu sağlayan Teknopark yönetimimiz Bursateknopark’a ve partnerlerine teşekkür ediyorum. Buradaki varlığınız çalışmalarımıza büyük değer katıyor ve biz de sizin fikirlerinizden faydalanmak için sabırsızlanıyoruz. Bu başlangıç toplantısında paylaşılan fikirlerin ve oluşturulan iş birliklerinin hepimize önemli katkılar sağlayacağına inanıyorum” dedi.

    “Teknoparklardaki kuluçkaların girişimciliği desteklenecek”

    İki yıl sürecek olan 250 bin Euro destekli projenin detaylarını aktaran Bursateknopark Genel Müdürü Prof. Dr. Ayşe Bedeloğlu ise ENTRANT projesinin 6 partner ve 2 yardımcı ortaktan oluştuğunu söyledi. Proje süresince Bursateknopark ve ortaklarının üstleneceği görevlerden bahseden Prof. Dr. Bedeloğlu, “2 yıl boyunca proje yönetimi ve uygulama, dijital uygulamalara yönelik girişimcilik becerileri, dijital mentörlük, uluslararası kuluçka şirketleri ile alakalı programlar, kuluçka süreçleri, proje yaygınlaştırma gibi uygulamalar geliştirileceğiz. Bu kapsamda teknoparklardaki kuluçkaların girişimcilik, dijital bilgi ve beceri düzeylerini destekleyecek olan ENTRANT projesinin başarılı geçmesini diliyorum” diye konuştu.

    Dijitalleşme yolunda önemli katkılar

    Programa katılan Kaunas Teknoloji Üniversitesinden Prof. Dr. Daiva ostautıen, ENTRANT projesinin ticarete yeni başlayan kuluçka merkezlerindeki şirketlere büyük katkısı olacağını söyledi. Bursateknopark yürütücülüğündeki projenin paydaşı olmaktan dolayı duyduğu memnuniyeti dile getiren NOVI Bilim Parkı CEO’su Henrik Lundum ise projenin heyecan verici olduğunu, şirketlerin dijitalleşmesi adına önemli çıktıların 2 yıl süre zarfında alınacağını ifade etti.

    Entrat projesi nedir?

    Teknoparklardaki kuluçkaların girişimcilik, dijital bilgi ve beceri düzeyleri desteklenecek olan ENTRANT projesi ile ticarete yeni başlayan kuluçka merkezlerindeki şirketlerin, girişimcilik desteğine ihtiyaç duyan kooperatiflerin ve start-up’ların sürdürülebilirliğini destekleyen dijital bir ortam sağlanacak. Proje içerisinde kuluçka firmaları için özel olarak hazırlanacak dijital platformda, kapsamlı eğitimler ve mentorlükler sağlanmak üzere altyapı oluşturulacak ve uygulamalar gerçekleştirilecek. Aynı zamanda projedeki sinerjinin arttırılması ve iyi uygulama örneklerinin incelenmesi amacıyla ortakların bir araya gelmesi sağlanacak. BTÜ Bursateknopark’ın yürürücü olduğu projede partner olarak, Hırvatistan Teknoloji Park Varazdin, Romanya Magurele Bilim Parkı, Litvanya Kaunas Teknoloji Üniversitesi, Danimarka NOVI Bilim Parkı bulunurken yardımcı ortaklarını ise Gaziantep OSB Teknokent ile Bursa Ticaret ve Sanayi Odası oluşturdu.