Etiket: “Buğday

  • Ordu’da buğday hasadı

    Ordu’da buğday hasadı

    Gluten sorunu yaşayanlar için önemli ürün

    Gluten hassasiyeti olanlar için önemli bir ürün olan ve Türkiye’de talebin 40 bin tonu aştığı karabuğday üretimi için Ordu Büyükşehir Belediyesi harekete geçti. 40 bin tonluk talebin yalnızca 2 bin tonunun üretildiği Türkiye’de, Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde Ordu’da ilk kez hem üreticilere alternatif bir gelir kaynağı oluşturmak hem de iç piyasadaki üretime katkı vermek amacıyla deneme amaçlı karabuğday ekimi yapıldı.
    Karabuğday yetiştiriciliğinin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması amacıyla Mesudiye ilçesine bağlı Konacık, Üçyol, Doğançam ve Yağmurlar Mahallelerindeki üreticilere dağıtılan 1200 kilogram karabuğday tohumu toprakla buluşmuştu. Verimli geçen bir üretim sezonun ardından karabuğday hasadına başlandı.

    “Üretim alanlarını büyütmek istiyoruz”

    İlki denenmesine rağmen elde edilen verimden memnun kaldıklarını belirten ve aynı zamanda kendisi de bir üretici olan Mesudiye Ziraat Odası Başkanı Mustafa Başarslan, karabuğdayın Mesudiye topraklarını sevdiğini belirtti.
    Hem elde edilen ürün miktarı hem de yaban hayvanlarının karabuğdaya zarar vermemesi dolayısıyla önemli bir ürün olduğunu gelecek yıllarda ekim alanlarını genişleteceklerini aktaran Başarsalan, “Mayıs ayında Büyükşehir Belediyemizin destekleri ile karabuğday ekimini gerçekleştirdik. Aradan geçen 2,5 ayın ardından ürünümüz çok güzel verim vererek hasat zamanı geldi. İlerleyen yıllarda da bu ürünü daha geniş alanlarda ekilmesini sağlamak için çalışmalar yapacağız” dedi.
    Başarslan, “Ayrıca ürün kalitesi açısından da tahmini 1’e 20, 1’e 30 gibi bir verim bekliyoruz. Desteklerinden dolayı Ordu Büyükşehir Belediye Başkanımıza çok teşekkür ediyoruz. Mesudiye’nin atıl arazilerinin değerlendirilmesinde karabuğdayın bir numaralı ürün olmasını bekliyoruz” diye konuştu.

    Üreticilerden Başkan Güler’e teşekkür

    Mesudiye Üçyol Mahallesi’nde tarım ve hayvancılık faaliyetlerine devam eden Engin Atmaca ise Büyükşehir Belediyesinin destekleri ile başladıkları karabuğday üretiminden memnun kaldıklarını söyledi. Karabuğdayın alım garantili olmasının kendisi gibi birçok üreticiyi mutlu ettiğini aktaran Atmaca, kendilerine verdiği destek dolayısıyla Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler’e teşekkürlerini iletti.

    Alım garantili ürün

    Öte yandan üreticilere alım garantisi verilerek dağıtılan tohumlardan hasat edilen ürünler ise birçok tarımsal projede olduğu gibi yine Büyükşehir Belediyesi tarafından alınacak.

  • Buğdayın tarladan değirmene yolculuğu

    Buğdayın tarladan değirmene yolculuğu

    Geçimlerini çiftçilikle sağlayan vatandaşlar, kışlık ihtiyaçları olan un ve bulgur hazırlıklarını sürdürüyor. Hasadı yapılan buğdayları önce akarsularda yıkayarak güneşte kurutan çiftçiler, daha sonra mahsulleri elekten geçirerek, yemeklik ve ekmek pişirimi için hazır hale getiriyorlar. Çeşitli aşamalarda geçirilen buğday, son olarak değirmenlerde öğütülerek una dönüştürülüyor
    Hasadı yapılan buğday elek yardımıyla temizlediklerini ifade eden çiftçilerden Mehmet Aykut, “Rüzgarın yardımıyla buğday arasındaki otlar daha güzel ayıklanıyor. Buğdayımızın belli bir miktarını tohumluk olarak ayırıyoruz. Geri kalan kısmını da değirmene götürüp ihtiyaçlarımızı karşılamak için una dönüştürüyoruz. Kış için hazırlık yapıyoruz. İhtiyaç durumunda da 10-20 teneke kaynatıp bulgur yapıyoruz. Unu da tandır ekmeği yapmak için hazırda bulunduruyoruz” dedi.
    Buğdayın önce yıkamaya alındığını ve sonrasında ise kurutup değirmene götürüldüğünü anlatan Aykut, “Değirmende, buğdayın içerisindeki taşları ayırıyorlar. Unun yanı sıra bulgur da yapıyoruz. Buğday 2-3 günlük bir aşamadan geçiyor. Kışa hazırlık için bu çalışmaları yapıyoruz. Bu bizim bir geleneğimiz. Her sene devam ettiriyoruz. 6 nüfuslu bir aileyiz, onun için bize 30 teneke buğday yetiyor. Dışarıdan gelen misafirlerimiz olduğu zaman 50 teneke un da bize yetmiyor. Tandır ekmeği daha güzel ve maliyeti de daha düşük. Bunları göz önünde bulundurduğumuz zaman un tüketmek daha mantıklı geliyor” diye konuştu.

  • Buğdayın atası ‘siyez’de hasat dönemi başladı

    Buğdayın atası ‘siyez’de hasat dönemi başladı

    Kastamonu’nun İhsangazi ilçesinde yaklaşık 12 bin dekar alanda ekilen ve buğdayın atası olarak bilinen siyez buğdayı, iç ve dış piyasada ham ve işlenmiş şekilde talep görmeye devam ediyor. Bölgede “kabulca” veya “kaplıca” olarak adlandırılan siyez buğdayının yaklaşık yüzde 70’i bulgur, geri kalan bölümü de un ve yem olarak değerlendiriliyor. Siyez, iç pazarın yanı sıra, son dönemde yurt dışında da yoğun rağbet görüyor. İlaçsız, gübresiz büyüyebilen tek tahıl ürünü olan ve geçmişi 12 bin yıl öncesine dayanan siyez, biçerdöverlerle hasat edilmeye başlandı. İhsangazi ilçesinde siyez üreten çiftçiler, rekolteden memnun olduklarını ifade ettiler.

    “Şu an güzel bir sezon geçiyor”

    İlçede siyez yetiştiriciliği yapan Sabahattin Ciğerci, “Kastamonu’nun İhsangazi ilçesinde siyez buğdayının hasadına başladık. İnşallah verimli bir yıl olur. Şu an güzel bir sezon geçiyor” dedi.

    “Değirmenimizde un yapacağız ve ürünümüzü Türkiye’nin her yerine göndereceğiz”

    Yasin Ciğerci ise, “Siyez buğdayımızın hasadını yapıyoruz. Hasat sürecinde yağmur ve kar sularının tarlaları beslemiş olması çok önemli. Yetişme sürecinde siyezimiz kendisini kar suyu ile çok güzel bir şekilde besledi. Biz de ara ara gözlemleyerek yetişme sürecini takip ettik. Şu anda da hasadımızı yapıyoruz. Bundan sonra yer değirmenimizde un yapacağız ve ürünümüzü Türkiye’nin her yerine göndereceğiz” diye konuştu.

  • Minibüs buğday tarlasına devrildi

    Minibüs buğday tarlasına devrildi

    Kaza, Osmancık-Dodurga Karayolu Ağıroğlan köyü mevkiinde meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, İzzet Sağır yönetimindeki  minibüs, yağış nedeni ile kayganlaşan yolda sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu kontrolden çıkarak 8 metre yükseklikten yol kenarındaki buğday tarlasına devrildi. Kazada sürücü İzzet Sağır (60) ile yanında yolcu olarak bulunan Yaşare Sağır (61) yaralandı. Çevredekilerin ihbarıyla kaza yerine sağlık ve kaza kırım ekipleri sevk edildi. Sağlık ekiplerinin olay yerinde yaptığı ilk müdahalenin ardından yaralılar ambulans ile Osmancık Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Buğday tarlasına devrilen minibüs vinç yardımıyla bulunduğu yerden kaldırıldı.
    Kasayla ilgili olarak başlatılan incelemenin devam ettiği öğrenildi.

  • Buğdayın tarladan değirmene yolculuğu

    Buğdayın tarladan değirmene yolculuğu

    Geçimlerini çiftçilikle sağlayan vatandaşlar, kışlık ihtiyaçları olan un ve bulgur hazırlıklarına başladı. Hasadı yapılan buğdayları önce akarsularda yıkayarak güneşte kurutan çiftçiler, daha sonra mahsulleri elekten geçirerek, yemeklik ve ekmek pişirimi için hazır hale getiriyorlar. Çeşitli aşamalarda geçirilen buğday, son olarak değirmenlerde öğütülerek una dönüştürülüyor

    Hasadı yapılan buğday elek yardımıyla temizlediklerini ifade eden çiftçilerden Murat Çakmak, “Rüzgarın yardımıyla buğday arasındaki otlar daha güzel ayıklanıyor. Buğdayımızın belli bir miktarını tohumluk olarak ayırıyoruz. Geri kalan kısmını da değirmene götürüp ihtiyaçlarımızı karşılamak için una dönüştürüyoruz. Kış için hazırlık yapıyoruz. İhtiyaç durumunda da 10-20 teneke kaynatıp bulgur yapıyoruz. Unu da tandır ekmeği yapmak için hazırda bulunduruyoruz” dedi.
    Buğdayın önce yıkamaya alındığını ve sonrasında ise kurutup değirmene götürüldüğünü anlatan Çakmak, “Değirmende, buğdayın içerisindeki taşları ayırıyorlar. Unun yanı sıra bulgur da yapıyoruz. Buğday 2-3 günlük bir aşamadan geçiyor. Kışa hazırlık için bu çalışmaları yapıyoruz. Bu bizim bir geleneğimiz. Her sene devam ettiriyoruz. 6 nüfuslu bir aileyiz, onun için bize 30 teneke buğday yetiyor. Dışarıdan gelen misafirlerimiz olduğu zaman 50 teneke un da bize yetmiyor. Tandır ekmeği daha güzel ve maliyeti de daha düşük. Bunları göz önünde bulundurduğumuz zaman un tüketmek daha mantıklı geliyor” diye konuştu.

  • Binlerce güvercin buğday pazarını mesken tuttu

    Binlerce güvercin buğday pazarını mesken tuttu

    Adıyaman Buğday Pazarı’nda dört mevsim yiyecek bulabilen güvercinler görsel şölen oluşturuyor. Hasat edilerek üreticiler tarafından satılan ürünler, esnaf tarafından ambarlara konulmadan önce açık alana boşaltılıyor. Adıyaman Buğday Pazarı’nda boşaltılan tahılların üzerinde binlerce güvercin uçuşurken binlercesi de tahıl yığınlarına konuyor. Güvercinler tahılların üzerinde uçarken ve yem yerken görsel görsel şölen sunuyor.

    Kuşların görsel şölen oluşturduğunu dile getiren vatandaşlardan Sadık Haras, “Kuşlarımız her sene olduğu gibi bu senede bizi yalnız bırakmadılar. Kuşlarımız buranın vazgeçilmezi, binlerce ton buğday, arpa önlerinde diledikleri kadar tüketebiliyorlar” dedi.

    Vatandaşlardan Abuzer Güler ise “Onlar da kendi rızkının peşindeler. İllaki gelip rızklarını alıp gidecekler buradan. Halen az, kışın daha çok oluyor buralarda kuşlar. Yıl boyunca oluyor” diye konuştu.

  • Bakan Yumaklı, yerli buğday tohumlarının hasadına katıldı

    Bakan Yumaklı, yerli buğday tohumlarının hasadına katıldı

    Bakan Yumaklı, TAGEM’in Ankara’nın Gölbaşı ilçesindeki Tarla Bitkileri Üretme Çiftliği’ndeki hasat programına katıldı. Çiftlikte, ıslah çalışmaları uzun yıllar süren “Selami Bey” ve “Ayten Abla” ekmeklik buğday çeşitlerinin hasadı gerçekleştirildi.

    “Verimliliğin en önemli unsurlarından bir tanesi Ar-Ge”

    Hasadın ardından açıklama yapan Bakan Yumaklı, “Tarımsal üretimde verimlilik, kalite, sürdürülebilirlik, kayıtlılık, sektöre yatırım, konusunda bu beş başlıkta tarımsal üretim vizyonumuzu belirlediğimizi bir kez daha ifade edelim. Verimliliğin en önemli unsurlarından birisi de Ar-Ge çalışmaları” ifadesini kullandı.

    “Soğuğa ve kuraklığa dayanıklı buğday çeşitleri”

    TAGEM tarafından Türkiye’de üretilen ve kullanılan tohumların ıslahıyla ilgili Ar-Ge çalışmalarının bütün hızıyla devam ettiğini söyleyen Bakan Yumaklı, “Soğuğa ve kuraklığa dayanıklı, uyumlu, toleranslı iki tohumumuzun hasadı sebebiyle burada birlikteyiz. Tarla Bitkileri Enstitümüzün araştırma geliştirme çalışmalarının yansıması ve sonuç alabilme amacıyla yapmış olduğu ekimin hasadındayız. Bu enstitümüz çok köklü bir enstitü. 1926 yılında kuruldu. 150 tarla bitkisi çeşidi geliştirdi. Bunlardan 104’ü milli çeşit listesinde” diye konuştu.

    “Sertifikalı tohumun yarısı çiftçimizin hizmetine sunuldu”

    Türkiye’nin yerli tohumların ıslahı konusunda önemli aşamalar kaydettiğini ifade eden Yumaklı, “Tohumculuğun geneli için bunu söylüyoruz ama yerli ve milli tohum geliştirme konusunda çok ciddi aşamalar. Türkiye’deki sertifikalı tohumun yarısı TAGEM’in çalışmalarıyla çiftçimizin hizmetine sunulmuş oldu” dedi.

    İklim değişikliğinin olumsuz etkilerine karşı çalışmalar yapılıyor

    Kamu ve özel sektörün yanı sıra üniversiteler ile yapılan iş birliğinin Ar-Ge çalışmalarını sürdürülebilir hale getirdiğini aktaran Bakan Yumaklı, “Akdeniz havzasındayız ve iklim değişikliğinden en çok etkilenecek olan ülkelerin başında geliyoruz. Dolayısıyla bundan sonraki dönemde hem kuraklığın hem de diğer iklimsel etkenlerin tarımsal üretimi etkilememesi adına bu alanda yapılan çalışmalar var” şeklinde konuştu.

    “Tohumlardan kuru şartlarda 500, sulu şartlarda 725’e kilograma kadar verim alınabiliyor”

    “Selami Bey” tohumunun özelliklerini anlatan Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, şunları kaydetti:
    “Bu çeşit kuru şartlarda 450 ila 500 kilogram arasında, sulu şartlarda ise 600 ila 725 kilogram arasında verim verebilen çok önemli bir tohum. Yine aynı şekilde buna benzer bir tohum çeşidi de “Ayten Abla” Netice itibariyle ıslah çalışmalarının çok uzun süren, sabır isteyen her seferinde bir adım daha ileriye gidebilmek için cesaret isteyen bir yönü var.”

    “Selami Bey”in 14 yıl “Ayten Hanım” buğday çeşidinin ıslahının ise 6 yıllık bir sürece tekabül ettiğine dikkati çeken Bakan Yumaklı, şöyle konuştu:
    “İkisinin arasındaki fark bu kullanılan yöntemlerin her seferinde gelişmesi, modern ıslah yöntemlerinin ıslah çalışmalarına katılması sebebiyle. Bu alanda ülkemizde gerçekten pırıl pırıl gençlerimiz var. Genç kardeşlerimiz var. Islahçı arkadaşlarımız var. Bütün amaçları Türkiye’deki tarımsal üretimin her türlü şartları göz önüne alarak hiç kesintisiz bir şekilde daha verimli ürünlerle, daha kaliteli ürünlerle yapılabilmesini sağlamak.”

  • Konya’da buğday rekoltesinde düşüş

    Konya’da buğday rekoltesinde düşüş

    Yüz ölçümünün yüzde 67’si tarım arazisi olarak kullanılan Konya’da 2 milyon 200 bin hektarlık ekim alanında üretim yapılıyor. Geçtiğimiz kış döneminde kar yağışının olmaması rekolte düşüşüne sebep oldu. Beklenen verimin olmadığı ovada arpa hasadı sona ererken, buğday hasadı yüzde 80 oranında tamamlandı.

    “Don ve soğuk havalar buğdaylarda uç boşluklarına, tane boşluklarına neden oldu”

    Hasat döneminde buğday rekoltesinde geçtiğimiz dönemlere göre verim kaybı olduğunu kaydeden Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Konya Şube Başkanı Burak Kırkgöz, “Türkiye’nin tahıl ambarı Konya’da arpa hasadından sonra buğday hasadı da şu anda ovada devam ediyor. Hasadın yüzde 80’lik kısmı tamamlandı diyebiliriz. Havaların aşırı sıcak gitmesi, buğday hasadını da hızlandırdı. Hasadın süresinde normalde 15 günlük erkene gelme durumu var. Bu da tabii ki iklimsel kaynaklı nedenlerden dolayı oluyor. Bu yıl buğday hasadında maalesef arpadaki gibi beklediğimiz rekolteyi yakalayamayacağız gibi gözüküyor. Buğday hasadının sonucunda bu dönemlerde, buralarda çok güzel verimler aldığımız tarlalarda maalesef iklimsel kaynaklı nedenlerden dolayı verimde birtakım düşüşler gözlendi. Şu anda Konya yöresinde tabii hasat da devam ediyor ama rekolte beklentimiz 2 milyon ton civarında buğday hasadının olacağını tahmin ediyoruz. Geçen seneye oranla yüzde 5 oranında buğday ekiliş alanlarında artış vardı, biz ona oranla biraz daha rekoltemizde artış olacağını düşünüyorduk ama özellikle bahar yağışları arpadan ziyade buğdaya yaramıştı. Arkasından gelen çiçeklenme dönemindeki don ve soğuk havalar buğdaylarda uç boşluklarına, tane boşluklarına neden oldu. Bu da verimde çok ciddi anlamda düşüşe neden oldu. İnşallah bereketli bir yıl olur” dedi.

    “Kıraç alanlarda 200 kilodan 500 kiloya kadar ürün çıkıyor”

    Hasat sonu yeni dönem ekimi yapacak çiftçilere hatırlatmada bulunan Burak Kırkgöz, “Bu yıl da geçtiğimiz yıl gibi çiftçilerin çok erken ekimden kaçınmalarını öneriyoruz. Çünkü erken ekimlerde mahsulleri erken dönemde ekildiği zaman ciddi anlamda strese giriyor ve sulama maliyeti uzatmalarını sürekli meteorolojiden hava tahminlerini takip ederek ona göre ekilişlerini yapmalarını tavsiye ediyoruz. Bu yıl da geçtiğimiz yıl gibi bir önceki yıl gibi inşallah kurak bir yıl olmaz. İnşallah bu yıl bol yağışlı, bol kar yağışlı, özellikle kar yağışı hububatlar için çok önemli, bol kar yağışlı bir periyot geçiririz. Konya yöresinde tabii kıraç alanlarımız büyük bir alan. Kıraç alanlar bunun yanında sulu alanlarımız da var. Bin metrekarede, kıraç alanlarda 200 kilodan 500 kiloya kadar, sulak alanlarda da 450 – 500 kilodan 850 kiloya kadar verim aldığımız yerler oluyor” şeklinde konuştu.

    Çiftçiye sağlanan desteğin arttırılmasına dikkat çeken Kırkgöz, “Çiftçilerimiz desteklemenin biraz daha artmasını yani 75 kuruş olan arpa desteğinin 1 buçuk liraya, 1.25 lira olan buğday desteğinin 2 buçuk liralara kadar çıkmasını bekliyorlar. Tabii desteklemeler çok önemli. Girdi maliyetleri çok yüksek. Özellikle Konya Ovasında sulu tarım yapılan yerlerdeki maliyetlerin yüksek olması, verim alabilmek için çiftçilerin ekstra uyguladıkları gübre maliyetlerinin elektrik maliyetlerinin yüksek olduğu coğrafyada desteklemenin önemi çok yüksek. İnşallah önümüzdeki süreçte bu desteklemeyle ilgili yeniden bir revize etme durumu olur” diye konuştu.

  • Buğday tarlasındaki kamyon alev aldı

    Buğday tarlasındaki kamyon alev aldı

    Yangın, Pınarhisar’ın Ataköy köyünde bulunan bir buğday tarlasında meydana geldi. Tarla içerisinde bulunan kamyon, henüz bilinmeyen bir sebeple alev aldı. Kısa sürede alevlerin büyümesiyle yangın, biçilmekte olan buğday tarlasına yayıldı.
    Civar köylülerin su tankerleriyle müdahale ettiği yangın, vatandaşların ihbarı üzerine bölgeye gelen itfaiye ekipleri tarafından kontrol altına alınarak söndürüldü. Yangının başladığı kamyon ise kullanılmaz hale geldi.

  • Üniversitenin tarım arazilerinde buğday hasadı başladı

    Üniversitenin tarım arazilerinde buğday hasadı başladı

    Bin dekarlık arazi ıslah edilerek tarıma kazandırıldı
    Son 2 yıldır tarım dışı olan arazileri ıslah etme çalışmalarına hız veren Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi, bu kapsamda Araştırma Merkezi ana hizmet yerleşkesinde yaklaşık bin dekar araziyi tarıma kazandırdı. Bilimsel araştırma geliştirmeyle birlikte uygulamalı eğitim faaliyetleri yürütülen bu alanda ayrıca merkez bünyesindeki hayvancılığın ihtiyacının karşılanmasının yanında şehrin hayvancılık sektörü için kaba yem üretimi de yapılıyor.

    Yaklaşık 200 dekar yonca, 250 dekar silajlık mısır ve sorgun tarımı yapılan Ayhan Şahenk Tarımsal Uygulama ve Araştırma Merkezinde 200 dekar arazi ise bal ormanı olarak değerlendiriliyor.
    Ayrıca merkezde hububat olarak buğday, arpa, arpa, yem bezelyesi ekimi ise yaklaşık 300 dekar arazi üzerinde gerçekleştiriliyor. Türkiye’de buğday üretiminin en fazla yapıldığı illerin Konya, Ankara, Sivas ve Çorum olduğunu ifade eden Niğde Valisi Cahit Çelik, Niğde’de ise 67 bin 218 hektarlık alanda buğday ekimi yapıldığını, yıllık 215 bin ton üretildiğini belirtti.
    Vali Çelik, “Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesinin tarımsal kalite anlamında bölgeye, sebze ve hayvancılık çalışmalarıyla da çiftçilere öncülük ediyor. Rektörümüz Prof. Dr. Hasan Uslu ve Merkez Müdürü Prof. Dr. Ahmet Şekeroğlu’na teşekkür ediyorum” dedi.

    Konuyla ilgili açıklama yapan Rektör Prof. Dr. Hasan Uslu ise Türkiye’de yıllık 20-22 milyon tona yakın buğdaya ihtiyaç duyulduğunu ve ülke genelinde yaklaşık 7 milyon hektar alana buğday ekimi yapıldığını söyledi.

    Rektör Uslu “Üniversitemizin son yıllardaki çalışmalarıyla yaklaşık bin dekarlık araziyi ıslah ederek tarım uygulamalarına kazandırdık. Bölgesel kalkınma odaklı yaklaşım temelinde bölgenin ve Niğde’nin üretimine katkı verilmeye devam ediyor. Tarım alanında ülkemizin önde gelen yükseköğretim kurumu olarak bölgesel sorunların çözümünü ve tarımsal verimliliği artırıcı bilgi ve teknoloji geliştirmeyi amaçlayan uluslararası bir üniversite olmayı hedeflemekteyiz. Merkezimizde bölge iklimine uygun bitki desenlerinin belirlenmesine yönelik araştırma projelerine, çalıştaylara, kongrelere ve bilimsel toplantılara öncelik vermeye devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
    Program, hasat faaliyetlerinin Vali Çelik ve Rektör Uslu tarafından yerinden incelenmesinin ardından son buldu.