Etiket: bülent arınç

  • Arınç’tan HÜDAPAR’a destek Babacan’a tepki

    Arınç’tan HÜDAPAR’a destek Babacan’a tepki

    14 Mayıs’ta yapılacak olan Cumhurbaşkanı Seçimi ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimi öncesi, AK Parti Manisa İl Başkanlığı tarafından düzenlenen ‘Manisa Milletvekili Aday Tanıtım Töreni’ Manisa Büyükşehir Belediyesi Kültür Sitesi Lale Salonu’nda yoğun bir katılımla gerçekleştirildi.

    Törene oğlu da Manisa’dan milletvekili adayı olan eski TBMM Başkanı Bülent Arınç, eski Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, MHP Grup Başkanvekili ve Manisa Milletvekili Erkan Akçay, Cumhur İttifakı’nın il başkanları, AK Parti’li belediye başkanları, eski milletvekilleri ve çok sayıda partili katıldı. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Kur’an-ı Kerim tilavetinin yapıldığı programın açılış konuşmasını yapan AK Parti Manisa İl Başkanı Salih Hızlı, 28. Dönem Milletvekili Seçimlerinden de zaferle çıkacaklarını söyledi.

    Öz çekimlerle programa renk kattı
    AK Parti’nin birinci sıra adayı ‘Abdülhamid’ dizisinin ‘Tahsin Paşa’sı yazar-aktör Bahadır Yenişehirlioğlu ise, “Buraya kadar geldiğiniz için hepinizin önünde saygıyla eğiliyorum. Bu seçim normal bir seçim değil diye düşünüyorum. Beni motive eden de odur. Bu seçim PKK, Kandil, FETÖ ve Amerika ile Anadolu irfanı arasında gerçekleşecektir. Sağduyunuza olan inancım tam.” diyerek yaptığı öz çekimlerle programa damga vurdu.

    “Türkiye’nin böyle bir bahara girmesine ihtiyaç yok”
    Eski Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, “Altılı masa, yedili masa ne derseniz deyin. Bunun doğru olduğuna inanmıyorum. Bize dayatılmaya çalışılan ve güzel gösterilmeye çalışılan bir yönetim sistemi var. Bunun adına konsey denir. Bize Türkiye’yi layık gördükleri şey bir konseydir. Etnik, mezhebi ve ideolojik bir konseyle ülkemizi yönetmek istiyorlar ve adını ‘bahar’ koymuşlar. Türkiye’nin böyle bir bahara girmesine ihtiyaç yoktur. Ben bunu vatandaş Bekir Pakdemirli olarak içime sindiremiyorum.” diye konuştu.

    HÜDAPAR’a destek
    Konuşmasında Cumhur İttifakı’na destek veren HÜDAPAR’a karşı eleştirilerde bulunanlara tepki gösteren eski TBMM Başkanı ve AK Parti Kurucular Kurulu Üyesi Bülent Arınç, “HÜDAPAR’ın genel başkanı ve yanındaki arkadaşları da bizim eksi dostlarımızdır. Yani biz Refah Partisi’ndeyken beraber çalıştığımız arkadaşlarımızdır. Medyada orada burada yapılan dedikodulara kulak asmayın onlar bu memleketin tertemiz vatansever evlatlarıdır.” dedi.

    “Manisa’ya çok borcumuz var”
    Oğlu Ahmet Mücahit Arınç’ın Manisa’dan milletvekili adayı olması hakkında da konuşan Arınç, “Bu delikanlıyı bir yerden gözüm ısırıyor. Çok şükür ben gerçekten çok mutluyum. İstanbul’dan bir dönem milletvekilliği yapmıştı, işi oradaydı. Sayın Cumhurbaşkanımız orayı uygun görmüştü. Sonra bir gün gözümüzü açtık baktık ki kendisini Manisa’ya vermişler. Herhalde kabul olunmuş dualar var, diye düşündük. Bizim Manisa’ya çok borcumuz var, hiçbir alacağımız yok. Annesiyle Manisa’da evlendim. Karaağaçlı’dan dünürüm oldu, evlilik yaptım, çocuklarım burada okudu ve maalesef Allah sizlere göstermesin evladımız burada rahmetli oldu. Kabristana gittiğimizde yedi sülalemizi görebiliyoruz. O yüzden Ahmet Mücahit bu birikim, bilgi, gayret, düşünce ve inancıyla Manisa’ya çok büyük hizmetler yapacağına inanıyorum. Birinci sırada olsa kıskanırdınız ama kıskanmanıza gerek kalmadı 4. sırada. Ama onun bereketi 5’e de yarayacak, 5’inki 6’ya 6’nınki nereye giderse oraya kadar Ağa’nın eli tutulmaz.” şeklinde konuştu.

    “Erdoğan Abdülhamid’e değil Fatih’e benziyor”
    Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Abdülhamid’in birbirine benzetilmesi hakkında da konuşan Arınç şunları söyledi: “Sayın Cumhurbaşkanımız her şeyiyle Albülhamid’e benzetmek yanlış olabilir. O çok kudretli liyakatli bir hükümdardı. Başına gelenleri biliyoruz, yakın tarih okuyalar bilirler. Hangi düşmanlarla içeride dışarıda mücadele ettiğini biliriz ama Allah sonunu birbirine benzetmesin. O yüzden Tayyip Bey’i Bir Fatih Sultan Mehmet’e benzetmek başarılarıyla çok daha doğru olur.”

    “Ona buna kızarak yoldan çıkılmaz”
    “Biz başka bir yere gidemeyiz.” diyerek konuşmasına devam eden Arınç, “Başka diyarlarda bulunamayız. AK Parti bizim evimiz, AK Parti bizim memleketimiz, AK Parti bizim inancımız ve davamız. Bu ülkeye hayır adına ne yapıldıysa o parti yaptı. Ona buna kızarak yoldan çıkmamız mümkün değil. Biz vefalı ve sadakatli olmaya mecburuz. O yüzden geliyorum AK Parti toplantısında konuşuyorum. Onlar gittiler. Gittiler ne oldu. Yüzde 1’leri bile bulamazken birilerinin ittifaklarına dahil oldular. Şimdi oralarda birkaç milletvekili çıkarmak için çalışıyorlar. Biz 373 milletvekili görmüş bir parti iken şimdi sadece ‘7 milletvekilim olsun’, ‘5 milletvekilim olsun’ demenin hiçbir alemi yok. Yanlış yaptıklarını baştan beri söylüyorum. Onlarla eskiden birlikte çalıştık. ‘Türkiye’de en başarılı ekonomi işini ben yaptım. Türkiye benim yüzümden bu başarıyı kazandı’ diyen birisine ben aynı hükümette 7 sene hükümet sözcülüğü yapmış, başbakan yardımcılığı yapmış biri olarak şunu söylüyorum: Sen o kabinede sadece bakandın. Başımızda bir başbakan vardı ve bütün işleri o yaptı. Ben şahidim. Ben hükümet sözcüsü olarak yanında oturuyorum ve her şeyi not alıyorum. Çıkınca Bakanlar Kurulu açıklaması yapmam gerekiyor. Onun ‘evet’ demediği hiçbir şey yapılmamıştır. Onun ‘hayır’ dediği bir şey belki 6 ay, belki 8 ay sonra ısrar üzerine bir şekilde yapılmıştır. Ben şahidiyim. İşte ‘Paradan sıfır attım, onu yaptım, bunu tuttum’ da falan, kardeşim Tayyip Bey söylemese sen yapamazdın. O istemese yapamazdın. Sen iyi bir yönetici olmuşsundur, beraber çalıştığın arkadaşlardan istifade etmişsindir. Bunların hepsini kabul ediyorum ama bu ifadelerle karşımıza çıkma. O yüzden ana gövdeden ayrılan, kökten ayrılanların geleceği yoktur.” dedi.
    Arınç’ın konuşmasının ardından milletvekili adayları ve Cumhur İttifakı temsilcileri birlikte fotoğraf çektirdi.

  • Arınç’ın ‘kral çıplak’ açıklaması olay oldu

    Arınç’ın ‘kral çıplak’ açıklaması olay oldu

    Eski TBMM Başkanı ve Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu (YİK) üyesi Bülent Arınç, dün Ankara’da CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun da katıldığı ‘Türk Demokrasi Vakfı; Yeniden’ başlıklı zirvede yaptığı konuşma gündeme damga vurdu. Arınç konuşmasında “Tatlı su balığı siyasetçileri var, suya sabuna dokunmadan. Majestelerinin gazetecileriyle bazen baş başa gelirler havanın güzelliğinden suyun berraklığından bahsederler. Öksürmenin zamanıdır, bağırmanın zamanıdır. Kral çıplak demenin zamanıdır” ifadelerini kullandı.

    METİNER’DEN ARINÇ’A YANIT

    Eski AK Parti İstanbul Milletvekili Mehmet Metiner katıldığı canlı yayında Arınç’ın ‘Kral çıplak demenin zamanıdır’ açıklamasını sert bir dille eleştirdi.

    Metiner yaptığı açıklamada şunları ifade etti:

    “PARTİDE TUTANLARA DA YAZIKLAR OLSUN”

    “Bizim gönlümüzde bir yeri kalmamıştır. İnşallah partimizden de ihraç olur gider. Bülent Arınç’ın ismini duymak istemiyoruz, yeter artık. Onu partide tutanlara da yazıklar olsun diyorum. Kim olurlarsa olsunlar.

    “BAŞKALARINA AYAR ÇEKMEYE ÇALIŞMASIN, HADDİNİ BİLSİN”

    Biz kral çıplak demeyi bilecek kadar yürek sahibi insanlarız. Bülent Arınç’ın yüreği varsa o aşağılık lafları edeceğine buyursun gelsin karşılıklı konuşalım. En az onun kadar müktesebatımız var bizim. Mücadele tarihimizde geçmişimizde. Başkalarına ayar çekmeye çalışmasın, haddini bilsin. Gerçekten hadsizlikte sınır tanımamaya başladı.”

  • İletişim Başkanlığı’ndan Bülent Arınç açıklaması

    İletişim Başkanlığı’ndan Bülent Arınç açıklaması

    Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Bülent Arınç, görevinden istifa ettiğini duyurdu.

    İstifanın ardından Türkiye Cumhuriyeti İletişim Başkanlığı’ndan Bülent Arınç’ın istifasına ilişkin açıklama geldi.

    İletişim Başkanlığı’ndan yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

    Sayın Bülent Arınç, Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyeliği görevinden ayrılmayı talep etmiş, sayın Arınç’ın talebi Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından kabul edilmiştir. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

    https://twitter.com/iletisim/status/1331220359098621958

     

  • Bülent Arınç istifa ettiğini duyurdu

    Bülent Arınç istifa ettiğini duyurdu

    Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Bülent Arınç, görevinden istifa ettiğini duyurdu.

    Bülent Arınç yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:

    “Kamuoyuna Duyuru

    Bir televizyon kanalında yaptığım konuşmalar, kamuoyunda yoğun tartışmalara neden olduğundan aşağıdaki açıklamayı yapma ihtiyacı hissettim.

    Konuşmamın ana ekseni, yargıda yapılacak reform konusuydu. Bir hukukçu olarak bu konudaki görüşlerimi açıkladım. Ömrüm boyunca hukukun üstünlüğünü ve adalet kavramını savunan birisi olarak yine aynı görüşlerimi dile getirdim. Gazeteci arkadaşımız program esnasında soru sorarken isim zikrettiğinde, “İsimler üzerinden tartışamayalım” diye altını çizmeme rağmen evrensel hukuk, adalet ve yargının sorunları üzerine dile getirdiğim fikirlerimin bu isimlerin gölgesinde kalmasından ve meselenin özünün kaçırılmasından üzüntü duyduğumu belirtmeliyim.

    Tartışmalar öylesine yanlış yere götürüldü ki, beni Yasin Börü’nün katilleriyle, 15 Temmuz şehitlerimizin katilleri FETÖ ile yan yana gösterme gafletine kadar gitti. Asla bu ithamları kabul etmiyorum ve reddediyorum. Yasin Börü için döktüğüm göz yaşı da terör örgütleri FETÖ ve PKK’ya yönelik sözlerim ve tavrım da bellidir. Tüm bunları burada yeniden dile getirmeyi kendime zul sayarım.

    Yine aynı televizyon programında dile getirdiklerim, Yüksek İstişare Kurulu (YİK) üyesi olmam hasebiyle farklı yönlere çekildi. Oysaki programda görüşlerimi, YIK üyesi olarak değil, TBMM Eski Başkanı Bülent Arınç olarak açıkladığımı defalarca belirttim.

    Konuşmama yönelik seviyeli ve saygın eleştirilerin tümüne saygı duyuyor ve not alıyorum. Ancak şahsıma karşı içlerinde duydukları kin ve nefretlerin dışa vurumu olan seviyesiz hakaretleri sahiplerine iade ediyorum.

    Türkiye’nin yargı, ekonomi ve başka alanlarda reformlara duyduğu ihtiyaç aşikardır. Ülkemizin rahatlamasına ve milletimizin dertlerine çare bulunmasına ihtiyaç vardır. Bahsi geçen televizyon programında da defalarca belirttiğim üzere Sayın Cumhurbaşkanımızın bu yöndeki iradesini gördüm ve destekliyorum. Ancak benim konuşmamın, şahıslar üzerinden farklı zeminlere kaydırılması sebebiyle, reform çalışmalarını engelleyeceğine dair kaygılandığımdan, Yüksek İstişare Kurulu Üyeliği görevimden ayrılmamın daha uygun olacağına karar verdim.

    Kurul üyeliği görevimden ayrılma talebimi Sayın Cumhurbaşkanımıza ilettim ve kendileri de bunu uygun gördüler. Karşılıklı iyi niyet temennileriyle helalleştik ve görevimden ayrıldım.

    Bu süre zarfında verimli çalışmalar sürdürdüğüm Sayın Cumhurbaşkanımıza ve Yüksek İstişare Kurulu üyesi arkadaşlarımıza teşekkürü bir borç bilirim.

    Sayın Cumhurbaşkanımızın ve AK Parti’nin ülke yararına yapacağı her türlü çalışmayı, milletin faydasına olacak her türlü reformu destekleyeceğimin bilinmesini isterim.

    Hayatım boyunca doğru söz, doğru ilke, dürüstlük ve vicdanımın sesi rehberim oldu. Bu yüzden çok bedel ödedim ama bundan asla vazgeçmedim. Bundan sonra da vazgeçmeyeceğim.

    Derdimiz memleket derdidir. Memleketimizin huzura, refaha ve mutluluğa kavuşması için ne fedakârlık yapmamız gerekirse, tereddüt etmeden yaparız. Yeter ki vatan sağ olsun.

    Kamuoyuna saygıyla duyurulur.”

  • Bahçeli’den Bülent Arınç’a sert tepki

    Bahçeli’den Bülent Arınç’a sert tepki

    Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Arınç’ın Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş açıklamalarına tepki gösteren MHP lideri Bahçeli, ”Siyaset eskisi bir şahsın, televizyona çıkıp Sorosçu Osman Kavala ile terörist Demirtaş’a güzellemeler yapması kelimenin tam anlamıyla çarpıklık, hatta ahmaklıktır. Bu şahsın iki suçlunun serbest bırakılmasını istemesi suçluyu övmektir, suça iştiraktir, ihanete yataklıktır” dedi.

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda konuştu.

    Bahçeli, konuşmasında Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala açıklamaları nedeniyle Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Bülent Arınç’a çok sert tepki gösterek ”Demirtaş teröristtir aksini iddia eden bölücüdür” dedi.

    Alaattin Çakıcı’nın CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu tehdit etmesinden sonra başlayan tartışmalara da değinen Bahçeli bir kez de kürsüden “Çakıcı dava arkadaşımdır” vurgusu yaptı.

    Bahçeli’nin açıklamalarından satır başları şöyle:

    24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜ

    ”Yıllar içinde pek çok öğretmenimizi teröre kurban verdik. Hiçbir suçları yoktu. Gelecek nesiller öğretmenlerimizin eseridir. Öğretmen demek irfan kapısının anahtarı demektir. Dileğimiz atanamayan tek bir öğretmenimizin kalmamasıdır. Covid-19 salgınının yoğun yaşandığı bu günlerde Milli Eğitim Bakanımızın muazzam çalışması bizleri memnun etmektedir. Bütün öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü tebrik ediyorum.

    VİRÜS SALGINIYLA MÜCADELE

    Daha önce tecrübe etmediğimiz tehlikeli bir durumla karşı karşıya olduğumuz açıktır. Gevşemeler yaşanırsa virüsle mücadele zorlanacaktır. Hükümet mücadele sürecini sıkı tutmaktadır. Hiç kimse başına buyruk hareket etmemelidir. Herkes duyarlı ve hassas davranmalıdır. Doktorlarımızdan hemşirelerimize, hasta bakıcılarımızdan diğer tüm sağlık çalışanlarımıza kadar bütün kardeşlerimizin sonuna kadar yanındayız, hepsinin destekçisiyiz. Covid-19 hastalığının meslek hastalığı sayılması hususunda TBMM’de üzerimize ne düşüyorsa yapacağımızın teminatını da kararlılıkla veriyoruz.

    EKREM İMAMOĞLU’NA TEPKİ

    İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı’nın vefatlarla ilgili bakanlığı tekzip eden açıklamalarının itibar edilecek hiçbir yanı yoktur. Böylesi bir dönemde bile siyasi çıkarlar peşinde koşmak gafilce bir yaklaşımdır. Bu kendini bilmezin maksadı nedir? Yoksa CHP virüsün bulaşma hızından memnun mudur?

    ”CUMHUR İTTİFAKI SİYASETİ PAZARLIK ÜZERİNE İNŞA ETMEMİŞTİR”

    Cumhur İttifakı ile ilgili akla hayale sığmayan çirkin dedikoduları esefle takip ediyoruz. Mandacılar vites yükseltmişler. Biz harcarsak sadece hainleri harcarız. MHP ile AK Parti Türk tarihinin iki ucunu bir sevdayla kavrayıp geleceğin parlak ve onurlu kucağına doğru taşıyan iki kahraman millet eseridir. Cumhur İttifakı siyaseti pazarlık üzerine inşa etmemiştir. Cumhur İttifakı al-ver süreciyle kurulmamıştır. Cumhur İttifakı yaşayacaktır.

    ”CUMHUR İTTİFAKI, CUKKA İTTİFAKI DEĞİLDİR”

    Sayın Cumhurbaşkanımızla hukukumuz Türkiye düşmanlarının kafalarının almayacağı kadar tutarlı, dengeli, hesapsız, plansız, ilkeli, karşılıklı hürmet ve muhabbete dayalıdır. Kara kediler başka yerde dolaşsın, müfsit çakallar başka mahfillerde at koştursun. Cumhur İttifakı Türkiye’nin yegane umudu, yedi düvele karşı güvencesidir. Cumhur İttifakı; cukka ittifakı değildir, curcuna ittifakı değildir, çukur ittifakı değildir, çuval ittifakı değildir, çuvallamış bir ittifak hiç değildir.

    ALAATTİN ÇAKICI AÇIKLAMASI

    Alaattin Çakıcı benim dava arkadaşımdır, şehidimizin oğludur vatan millet sevdalısıdır, üzerine atılı suçların bedelini yaklaşık 20 yıl cezaevinde kalarak ödemiş ülküdaşımızdır. Ülkücüden mafya, mafyadan da ülkücü olmaz, olamaz. Alaattin Çakıcı’nın bu devlete, bu millete nasıl hizmet ettiğini bilenler bilir, bilmeyenler de kendileri bilir. Kılıçdaroğlu’nun Alaattin Çakıcı’ya ‘mafya lideri, yer altı dünyasının karanlık yüzü’ demesi bizim nezdimizde yok hükmündedir. Çakıcı bebeklere kurşun sıkmadı karakolları ateşe vermedi polisimize silah çekmedi. Kılıçdaroğlu eğer mafya görmek istiyorsa birlikte yürüdüğü anayasa hazırladığı teröristlere baksın.

    BÜLENT ARINÇ’IN KAVALA-DEMİRTAŞ AÇIKLAMALARINA TEPKİ

    Halen Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyesi olan siyaset eskisi bir şahsın, televizyona çıkıp Sorosçu Osman Kavala ile terörist Demirtaş’a güzellemeler yapması kelimenin tam anlamıyla çarpıklık, hatta ahmaklıktır. Bu şahsın iki suçlunun serbest bırakılmasını istemesi suçluyu övmektir, suça iştiraktir, ihanete yataklıktır. Demirtaş teröristtir, Devran isimli kitap terör propagandasıdır. Bizim nazarımızda aksini iddia eden kim olursa olsun bölücüdür, terörsevicidir, fitnenin elebaşıdır. Sayın Arınç aslına mı çekiyorsun nesline mi dönüyorsun? Sen Devran’ı bırak da Mehmet’lere bak. Özgürlükçü düşünelim diyor, demek istiyor ki teröristler serbest kalsın. Neyin özgürlüğü, elinde silahla dağda gezene özgürlük değil, devletin demir yumruğu lazımdır.”

  • “Cumhurbaşkanı ağır konuştu, rencide oldum”

    “Cumhurbaşkanı ağır konuştu, rencide oldum”

    Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu (YİK) Üyesi Bülent Arınç, Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala ile ilgili sözlerine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tepki vermesi üzerine, “Cumhurbaşkanı çok ağır konuştu, rencide oldum” dedi.

    Bülent Arınç, AK Partili Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamaları sonrası Posta gazetesinden Murat Çelik’e konuştu. Arınç, henüz istifa etmediğini Erdoğan’la bizzat görüşeceğini ifade etti.

    Arınç’ın açıklamaları şöyle:

    O KONUŞMANIN MUHATABI BENİM: Ben duygusal bir insanım. Dünkü konuşma beni çok rencide etti. Sayın Cumhurbaşkanı çok ağır bir konuşma yaptı. İstifa ettiğim yönünde bazı söylentiler çıkmış ama şu an için bu doğru değil. Ben başkaları gibi Twitter’dan, Instagram’dan istifa etmem. Oluşan durumla ilgili, Sn. Cumhurbaşkanı ile bizzat görüşmeyi bekliyorum. Sn. Cumhurbaşkanı bugün İstanbul’daymış. Programı yoğun. Dolayısıyla bugün görüşemedim. Sanırım yarın Ankara’da olacak ve görüşebiliriz diye düşünüyorum. Kendisiyle görüştükten sonra gereken neyse onu yapacağım. Gelişen şartlar altında o konuşmayı yapmaya neden ihtiyaç duyduğunu kendisinden dinlemek isterim. Kendisinden dinledikten sonra, ‘O konuşmanın muhatabı bendim. Bu durumda buyurun istifa mektubumu’ diyebilirim.

    BANA YAKIŞMAZ: Benim üzerimden hem Sayın Cumhurbaşkanımız’ın hem de Yüksek İstişare Kurulu’nun (YİK) yıpratılmasına izin vermem. Bana yakışmaz. Daha önce de bazı açıklamalarım üzerine “Bunları söyleyen birinin YİK’te ne işi var” türünden yorumlar yapanlar oldu. Oysa benim yapacak daha çok işim var. Ama öyle bir noktaya gelir ki bazen, orada kalmaktansa gitmek daha yerinde olur.

    PARTİDEN NEDEN İSTİFA EDEYİM? (Görünen o ki Cumhurbaşkanı ile görüşmeniz istifanızla sonuçlanacak. Peki sadece Cumhurbaşkanlığı YİK üyeliğinden mi ayrılacaksınız, yoksa AK Parti’den de istifanız söz konusu mu? sorusuna yanıt) Elbette sadece YİK’ten. Partiden neden istifa edeyim?

     

  • Bülent Arınç koronavirüsü yendiğini açıkladı

    Bülent Arınç koronavirüsü yendiğini açıkladı

    Koronavirüs tedavisi gören TBMM eski Başkanı Arınç, “18 günlük tedavi sürecinin sonunda bugün eşim ile birlikte hastaneden şifa ile taburcu edildik” açıklaması yaptı.

    Arınç, Twitter hesabından yaptığı açıklamada şunları kaydetti:

    “18 günlük tedavi sürecinin sonunda bugün eşim ile birlikte hastaneden şifa ile taburcu edildik. Yüce Rabbimize hamd ve şükürler olsun.

    Dualarını, iyi dileklerini ve ilgilerini esirgemeyen tüm dostlarımıza sonsuz teşekkürler.”

  • Bülent Arınç ve eşi koronavirüse yakalandı

    Bülent Arınç ve eşi koronavirüse yakalandı

    Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyesi Bülent Arınç, eşi ile başvurdukları hastanede Covid-19 testlerinin pozitif çıktığını duyurdu.

    Bülent Arınç Twitter’dan yaptığı açıklamada;

    “Bugün eşim ve benim koronavirüs şüphesiyle hastane ortamında yapılan tetkiklerimiz neticesinde test sonuçlarımızın pozitif olduğunu öğrendik. Sağlık durumumuz şu an hamdolsun iyidir. Tedavimiz bu aşamada doktor gözetiminde evde devam edecektir. Dualarınıza ve iyi dileklerinize ihtiyacımız var. Bizler de bu ve benzeri hastalıklara maruz kalan tüm dostlarımıza ve milletimizin her bir ferdine Rabbimizden acil şifalar dileriz.” dedi.

  • Arınç’tan FETÖ sorusuna yanıt: Masum değiliz, hiçbirimiz

    Arınç’tan FETÖ sorusuna yanıt: Masum değiliz, hiçbirimiz

    Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyesi, AKP kurucusu ve eski Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, ‘Jülide Ateş’le 40’ programına konuk oldu.Bülent Arınç, birçok konuya ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Arınç’a açık açık ‘FETÖ’cü müsünüz?’ sorusu da soruldu.

    FETÖ’CÜ MÜSÜNÜZ?

    Bu bana yapılabilecek en kötü iftira olur. Bu sözün arkasından başkalarına da sormanız gerekir. Türkçe olimpiyatlarının hepsine katıldım. Meclis Başkanıyken ödül de koydum. Çünkü Türkçe’nin konuşulması, Türkçe’nin uluslararası bir dil haline gelmesi, İstiklal Marşı’nın okunması bizi etkiliyordu. Bunların okullarına da gittim. O okullarda da Türkiye aleyhine hiçbir faaliyet sezinlemedim. Benim söylediğim sözleri Binali Yıldırım da söyledi, Sayın Recep Tayyip Erdoğan da söyledi. Çünkü biz inanıyoruz. Biz zahire göre hareket ederiz. Zahire göre derken dış görünüşüne bakarız. Kimsenin kalbini yarıp da bakmadık. Hiçbir istihbarat raporunun, hiçbir emniyetin, askeriyenin istihbaratlarında bunlar 15 Temmuz gibi bir kalkışma yapabilirler diye bir notun gelmediği MGK toplantılarına katılmış biri olarak söylüyorum. Eğer bizi aldatmışlarsa, bizi yanıltmışlarsa bu suç bizim değil. Biz bu faaliyetleri sezseydik kafalarını ezerdik. Ama 15 Temmuz’da bir facia yaşadık. Bu facianın yaşanabilir olduğunu kimse önceden söylemedi. Evet emniyetteki, asker içindeki bir yapılanmadan zaman zaman bahsedildi ama böylesine bir 15 Temmuz hain kalkışmasını kimse söylemedi. O yüzden kendimi bu noktada  bir suçlu olarak görmüyorum. Hele hele FETÖ’cü olarak görmüyorum.

    FETÖ BİNLERCE İNSANIN BEYNİNİ NASIL YIKADI?

    Bunun cevabı 2 dakikada verilmez. Kendilerini bu kadar gizleyen çok kötü, çok hesaplı bir örgütle karşı karşıyayız. İnsanlar bir yönüyle eğitime, bir yönüyle maneviyatına bakarak bunlara inandılar. Bunların karanlık yüzlerini maalesef çoğumuz göremedik. Masum değiliz hiçbirimiz.

    DAMADINIZIN FETÖ SEMPATİSİNİ BİLİYOR MUYDUNUZ?

    Biliyordum tabi. Sempatisi derken onların okullarına hayranlık duymuştu. Bunun ötesinde milyonlarca insanın yaptığını söylüyorum ben. Türkçe olimpiyatlarında ne konuştuysam konuştum hiçbirisini inkâr etmem. Ama siyasi olarak, maddi olarak ne verdim ne aldım. İnanın hiçbirimiz 15 Temmuz’da bunlar darbe yapar diye hiç düşünmedik. Şu televizyonlarda konuşan emekli albaylar vs. Hiçbir şey bilmiyorlar. Hepsi aldatıldı. Bugün en çok bağıranlar zamanında en çok onunla içli dışlı olanlardı.

    EKREM YETER DAMADINIZ OLMASAYDI BERAAT EDER MİYDİ?

    Yüzde yüz beraat ederdi. Çünkü dosyayı biliyorum. Bu bilgi, belgelerin çoğu gizli tanığa dayanıyor. Oradaki iddiaların hiçbiri ispatlanamadı. Şimdi iş istinaf mahkemesinde. Burada benim damadımın ismi üzerinden bu işin yürütülmesi çok çirkin. Yargıya inanmak zorundayız. Başka ikinci bir yargımız yok.

    KOZMİK ODAYA GİRMEK İÇİN FETÖ TARAFINDAN KULLANILDIĞINIZI DÜŞÜNÜYOR MUSUNUZ?

    Ben işin mağduruyum. Evimin karşısına karargâhlar kuruldu. Televizyonlar yayın yaptı. Bu yüzden evimden ayrıldım. Daha sonra davalar açıldı. Bunlar oraya nasıl girdiler bilmiyorum. Ama bu konuda en iyi tanıklık yapacak kişi İlker Başbuğ’dur. Başbuğ’a defalarca sordular. Kendisi de bu konuda kitap yazdı. Bu kitabında söylediği şudur; “Bir karar almışlardı kozmik odaya girilmesiyle ilgili. Biz bunu uygulamak istemedik. Bu konuyla ilgili dönemin Başbakan’ı Sayın Erdoğan’a gittik. O da, ‘Bu yanlış anlaşılır. Yani burada bir şeyler mi gizliyorlar? diye düşünürler. Siz mümkünse bu kararın uygulanmasını kabul edin’ dediğini söylüyor. Ve onun üzerine girdiler” diyor.   Bu benim üzerime atılan kocaman bir yalan olarak duruyor. Sağ olsun ki Sayın Başbuğ, benim bu konuda hiçbir dahilimin olmadığını açık yüreklilikle söylüyor.

    MELİH GÖKÇEK’LE ARANIZDAKİ HUSUMETİN NEDENİ NEDİR?

    Ben tekrar dönmeyeceğim bunlara. O benim hakkımda 30’a yakın tweet attı. Yalan yanlış şeyler söyledi.  O gün bakanlar kurulu vardı. Ben Sayın Davutoğlu ve bakanlardan, bu adamı çağırıp “sen ne yapıyorsun? Bir başbakan yardımcısının istifasını isteyecek bir insan mısın? Kendine gel” demesini beklerdim.Onlardan böyle bir şey gelmeyince. Ciddi bir iş yapmak lazım dedim ve o konuşmayı yaptım. İftiraları nedeniyle damadım,kızım ve torunlarımı perişan etti. Ben onun kolunu kestim o benim sakalımı tıraş etti. Sakal daha gür çıktı ama kol yerine gelmiyor.

     

     

  • Bülent Arınç: Ben komşusu olsam korkarım

    Bülent Arınç: Ben komşusu olsam korkarım

    Bülent Arınç, Kemal Öztürk’ün YouTube kanalında hazırladığı programa katıldı. Sevda Noyan’ın sözlerini tekrar tekrar dinlemesine rağmen inanamadığını dile getiren Arınç, “Kadını tanımam ama eşini (Eser Noyan) tanırım. Böyle bir konuşmayı yapması için insanın aklının olmaması ya da gözünü kanla birlikte nefretin bürümüş olması lazım. Kadın açıkça ben elime fırsat geçtiği zaman 50 kişiyi öldürürüm diyor. Bir başkası kavanoza mermi doldurmuş, saçlı bir adam. Çok da iyi tanıdığım bir delikanlı. Bende bir mangayı donatacak silah var diyor” dedi.

    “BEN KOMŞUSU OLSAM, KORKARIM”

    “Bu kadının komşuları neler hissedecekler” diyen Arınç, “Komşuları korkacak bu kadından. Ben olsam korkarım. Bu ne cani bir kadın, eline bir şey geçse kapımızı çalıp bizi kesecek diye korkarım” ifadesini kullandı.

    MİLLET BAŞÖRTÜSÜNDEN NEFRET EDECEK HALE GELECEK”

    “Biz hayatımızı başörtü mücadelesi için yaptık” diyen Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü: “Geldiğimiz noktaya bakın. Başında örtüsü olan ve dindar olduğunu söyleyen bir kadın asmaktan, kesmekten bahsediyor. Bu başörtüsü nefreti doğuracak, ondan korkuyorum. Yoksa bu kadın ne halt ederse etsin. Millet başörtüsünden nefret edecek hale gelecek. Sokakta yürürken hakaret ediliyor. Neden? Bu kadın yüzünden.”

    SEVDA NOYAN NE DEMİŞTİ?

    Haber 7 yazarı Esra Elönü’nün ÜlkeTV’de sunduğu Arafta Sorular programına konuk olan yazar Sevda Noyan, son dönemde gündeme gelen darbe tartışmalarının ardından 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin konuştu. Noyan, “15 Temmuz kursağımızda kaldı” diyerek şunları söyledi:

    “15 Temmuz kursağımızda kaldı, istediklerimizi yapamadık. Boş bulunduk… Yanlış anlaşılmasın, doğru anlaşılsın; bizim aile 50 kişiyi götürür. Bu konuda çok donanımlıyız maddi ve manevi olarak. Liderimizin yanındayız ve asla yedirmeyiz bu ülkede, onu söyleyeyim. Ayaklarını denk alsınlar. Bizim sitede hâlâ 3-5 var, benim listem hazır.”