Etiket: Burdur

  • Burdur’da ilk kadın belediye başkanı oldu

    Burdur’da ilk kadın belediye başkanı oldu

    31 Mart Yerel İdareler Seçimleri’nde Burdur’un Bucak ilçesinde Cumhuriyet Halk Partisi’yle girdiği seçimde resmi olmayan sonuçlara göre 11 bin 57 oy alarak yüzde 39,99 ile Bucak Belediye Başkanı seçilen 28 yaşındaki Hülya Gümüş, Burdur’un hem ilk kadın belediye başkanı hem de en genç belediye başkanı seçilerek tarihe adını altın harflerle yazdırdı. En son 50 yıl önce CHP’li Cemal Aktaş’ın kazandığı Bucak Belediyesi’ni 50 yıl sonra tekrardan CHP’ye kazandıran Gümüş, bayrağı teslim almanın gururunu yaşadığını dile getirdi.

    28 yaşındaki Makine Mühendisi Hülya Gümüş’ün başarılı siyaset dönemi 2020 yılında Bucak Gençlik Kolları Başkanlığı’na seçilmesiyle başladı. Gençlik kolları ile birlikte Bucak’ta çalışmalar yapan Gümüş, 2023 yılında gerçekleştirilen 28’inci Dönem Milletvekili Seçimleri’nde Cumhuriyet Halk Partisi’nden 2. sıra milletvekili adayı oldu. Bu süreçte Burdur genelinde ilçe ilçe, köy köy gezerek halkın sempatisini ve güvenini kazandı. Milletvekilliği seçimlerinde kaybeden Gümüş, pes etmeyip Belediye Başkanlığı Seçimleri için aylar öncesinden çalışmalarına başladı. Bucak’ta gece gündüz demeden herkese ulaşmak için sokaklarda olan Gümüş kendini halka ispatlayarak Bucak Belediye Başkanı seçildi. Seçim sonrası gelen zaferle Bucak Halkı sokaklara dökülürken Belediye Binası önünde gerçekleştirilen kutlamalarda binlerce kişi Gümüş’ün sevincine ortak oldu.

    “Aydınlık yarınların mimarları gençler ise gençlerin söz sahibi olması gerekir”

    Tarihte hep gençlerin isimlerinin söylenip vurgulandığını ama en başta siyaset olmak üzere yaşam alanlarında çok fazla şans verilmediğini belirten Bucak Belediye Başkanı Hülya Gümüş:
    “Ben bunu hep şöyle örneklendiriyorum; ‘gençlik kollarına girin, siyasete atılın’ dendi ama sadece bayrak asmaktan broşür dağıtmaktan öteye ilerlenmesi engellendi. Bunun için Cumhuriyet Halk Partisi aileme çok teşekkür ediyorum. En başta bu cesareti ailenden toplaman lazım, daha sonra partinden. Sağ olsun Bucak da bana sahip çıktı, kızına, gencine sahip çıktı. Buradan gençlere şunları söylemek istiyorum, ne olursa olsun mücadelelerinden vazgeçmesinler. Çünkü aydınlık yarınların mimarları gençlerse eğer gençlerin de mutlaka bu ülke hakkında söz sahibi olması gerekir. İnşallah da bu saatten sonra, bu süreçten sonra hep böyle olacaktır” ifadelerini kullandı.

    “Kadınlar yapamaz, elinin hamuruyla ne işi var söylemleri artık bir kenara bırakıldı”

    Burdur’da kadınlara karşı yapılan ön yargıları kırarak Burdur’da ilk kadın Belediye Başkanı seçilen Hülya Gümüş, “Bucak’ta, Burdur’da ilk kadın Belediye Başkanıyım. Bu beni gerçekten çok mutlu ediyor. Bu bir gurur olmasıyla birlikte aynı zamanda maalesef üzüyor. Biz doksan yıldır siyasetin içerisindeyiz, seçme seçilme hakkımızı doksan yıl önce aldık. Ama bu topraklara uğramaması ne üzücü. İnşallah bu devri kapattık. Artık kadınlarımızın aktif rol alması için önünde hiçbir engel olmadığını gösterdik. İşte kadınlar yapamaz, elinin hamuruyla ne işi var, kadın başına ne yapacaksın söylemleri artık bir kenara bırakıldı. Sağ olsun gerçekten Bucak halkı bana güvendi, bütün hemşerilerim bana güvendi, İnşallah onların güvenlerini boşa çıkartmamak için daha çok çalışacağız. Daha çok bir arada olacağız. Güzel işler yapacağız inşallah” şeklinde konuştu.

    “Gençlik çoban ateşi yakacağız burada yeni nesil siyaseti uygulayacağız”

    Cumhuriyet Halk Partisi’nin Bucak’ta belediyeyi en son 50 yıl önce Cemal Aktaş ile aldığının altını çizen Hülya Gümüş, “Cemal Aktaş Başkanımın çok ayrı bir yeri vardı. Şu an bayrağı elinden almak çok mutlu edici bir durum, çok gurur verici bir durum. Maalesef partimizi Bucak’ta tanıtamadığımızı düşünüyorum şimdiye kadar. Biz bu yola çıktığımızda, dedik ki ‘Gençlik çoban ateşi yakacağız burada yeni nesil siyaseti uygulayacağız’. Kapı kapı gezdik, çalmadığımız kapı, sıkmadığımız el kalmadı. Çünkü biliyoruz ki dokunmak lazım. İnsanların bizden en büyük isteği şuydu yaptığımız ankette; ulaşılabilir bir belediye başkanlığı. ‘Benim belediye başkanım seçim zamanında nasıl geziyorsa seçimden sonrada ben ona ulaşabileyim, telefonlarımı açsın, beni ziyaret etsin, halimi hatırımı sorsun’. Bizim çalışkanlığımız biraz ön plana çıktı. O sayede de sağ olsun vatandaşlarımız bize güven duydu, oylarını verdiler. İnşallah onları mahcup etmeyeceğiz” dedi.

    “Memleket güzel olacak ise gençlerin renkleriyle olacak”

    Gençlerin ve kadınların asla umudunun kırılmaması gerektiğini düşündüğünü belirten Hülya Gümüş, “Çünkü gerçekten ülke düzelecekse, memleket düzelecekse, bu hep birlikte, birlik beraberlik içerisinde olması gerekiyor. Bu çerçevede kadınlarımızın artık evde hapis olmasına karşı çıkıyoruz. Onları sahaya alıyoruz, siyasete alıyoruz, aktif iş hayatına alıyoruz. Gençlerimizde şu an çok büyük bir gelecek kaygısı var biliyorum. Elindeki fırsatı yurt dışına kaçmakla değerlendirmek istiyorlar. Biz onlara şunu söylüyoruz; Biz kimseyi dışarıya göndermek istemiyoruz, burada eğer güzel olacaksa memleket onların renkleriyle, hepimizin renkleriyle olacak. Sadece omuz omuza mücadele etmeyi bilelim, birbirimizi destekleyelim, birbirimize mutlaka omuz verelim. Onun haricinde bizim yıkamayacağımız hiçbir duvar yok Allah’ın izniyle” ifadelerini kullandı.

  • Kocasını av tüfeği ile öldüren kadına 15 yıl hapis cezası

    Kocasını av tüfeği ile öldüren kadına 15 yıl hapis cezası

    Burdur’da merkeze bağlı Düğer köyünde 28 Mayıs 2023 tarihinde Ayşe Işık’ın (27) kocası İsmail Işık (32) ile aralarında çıkan tartışma sonucu cinnet geçirerek kocasını av tüfeği ile öldürdüğü olayla ilgili görülen davanın karar duruşması Burdur Adliyesi Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Mahkemeye sanık Ayşe Işık Ses ve Görüntü Bilişim Sistemleri (SEGBİS) ile bağlanırken sanık Ayşe Işık’ın akrabaları ve taraf avukatları duruşmada hazır bulundu.

    Cumhuriyet savcısı tarafından sunulan mütalaada önceki duruşmalarda olduğu gibi “beden ve ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan eşi kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi.

    Maktul avukatı ise mütalaaya iştirak ettiklerini ancak TCK 29. maddesinin uygulanmasına ilişkin maddelere katılmadıklarını, sanığın üst hadden cezalandırılmasını talep etti.
    Sanık Ayşe Işık’ın avukatı ise mütalaaya katılmadıklarını beyan ederek, müvekkili Ayşe Işık’ın öncelikle beraatine, mahkeme aksi kanaatte ise TCK 27/2 maddesi uyarınca meşru müdafaada sınırın heyecan, korku veya telaş sebebiyle aşılması nedeniyle ceza verilmesine yer olmadığına, mahkeme bu hususta da aksi kanaatte ise Ayşe Işık hakkında en üst sınırdan haksız tahrik hükümleri uygulanmak suretiyle karar verilmesini ayrıca sanık Ayşe Işık’ın adli kontrol tedbirleri uygulanarak tahliyesini talep etti.

    Duruşmaya SEGBİS ile bağlanan Ayşe Işık ise, “Benim 1 yaşında epilepsi hastası çocuğum var. Adaletinize sığınıyorum” dedi.
    Duruşma sonunda mahkeme heyeti sanık Ayşe Işık’ın eşe karşı kasten öldürme suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasına, daha sonra sanığın eylemini haksız bir fiilin meydana getirdiği hiddet veya şiddetli elemin etkisi altında gerçekleştirdiği gerekçesiyle TCK 29/1 maddesi çerçevesinde indirim yaparak 19 yıl hapis cezasına, daha sonra TCK 62/2 maddesi gereğince cezasında 1/6 oranında iyi hal indirimi uygulanarak 15 yıl 10 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verdi.

    Baba karara tepki gösterdi
    Duruşma sonunda Ayşe Işık’ın babası Süleyman Demir adliye koridorunda karara tepki göstererek, “10 senelik evliliğinin ilk gününden son gününe kadar eziyet görmüş bir kadın bu cezayı hak etmiyor. Bu olay istenmeden kaza ile oldu yoksa çocuklarını bırakıp neden böyle bir şey yapsın. Biz bu cezayı kabul etmiyoruz, sonuna kadar da gideceğiz” dedi.
    Ayşe Işık’ın avukatı Ahmet Onaran ise yaptığı açıklamada, “Hak edilmeyen ceza verilmiştir. Ancak daha önce yerel mahkeme tarafından verilen kararların sonrasında, İstinaf Mahkemesi’nde, Yargıtay’da ve dahi Ceza Genel Kurulu kararında halen bizim hukuka olan inancımızı yitirmeyeceğimiz kararlar mevcuttur. Bu hukuksuzluktan, içimizi yaralayan bu adaletsiz karardan yüksek mahkemede, istinaf mahkemesinde, Yargıtay’da ve ya son olarak Ceza Genel Kurulu kararıyla dönüleceğini umut ediyoruz“ dedi.

    Olay geçmişi
    Olay, 28 Mayıs 2023 tarihinde Burdur’un Düğer köyünde meydana gelmişti. Edinilen bilgiye göre sabah saatlerinde eşi İsmail Işık (32) ile aralarında tartışma sonucu cinnet geçiren Ayşe Işık (27) evde bulunan kocasına ait av tüfeği ile kocasına ateş etti. İsmail Işık başına isabet eden saçmalar nedeniyle olay yerinde hayatını kaybetti. 112 Acil Çağrı Merkezi’ni arayarak kocasını vurduğunu söyleyen Ayşe Işık’ın ihbarı üzerine jandarma ekipleri sevk edildi. Savcı ve olay yeri inceleme ekiplerinin yaptığı inceleme sonucunda İsmail Işık’ın cenazesi Burdur Devlet Hastanesi morguna kaldırılırken Ayşe Işık gözaltına alınarak çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklanmıştı.

  • Komşusuna kızdı, araca kurşun yağdırdı

    Komşusuna kızdı, araca kurşun yağdırdı

    Olay saat 02.00 sıralarında Burdur Merkez Konak Mahallesi Cengiz Topel Caddesi ile Fevzi Paşa Caddesi kesişiminde meydana geldi.

    İddialara göre otomobiliyle caddeye gelen N.D.(71) karşı apartmanda oturan Gökhan Güler’e ait otomobilin çöp konteynerinin yerine park edilip konteynerin de başka bir tarafa alındığını görünce sinirlendi. Bunun üzerine otomobilinden inen N.D. bagajda bulunan ruhsatsız av tüfeğini çıkararak Güler’in otomobiline 7 el ateş etti. O sırada bölgede devriye görevinde olan ve silah seslerini duyan bekçiler olay yerine gelerek N.D.’yi etkisiz hale getirdi. Olay yerine çok sayıda polis ekibi sevk edildi. Olay esnasında evinde uyuyan Gökhan Güler camından dışarıya baktıklarında polis ve bekçileri gördü. Polislerin aracının fotoğrafını çektiğini görünce merak edip aşağıya indiğinde büyük bir şok yaşadı. Bölgeye gelen olay yeri inceleme ekipleri cadde üzerinde ve saçmaların zarar verdiği otomobil üzerinde inceleme yaparken olayın şüphelisi N.D., polis ekipleri tarafından karakola götürüldü.

    “Olay anında araç içerisinde olabilirdik, şikayetçiyim”

    Olay anında evinde olan ve silah sesleri üzerine çıkıp baktığında aracının zarar gördüğünü fark eden Gökhan Güler, “Ben esnafım, kuaför dükkanı işletiyorum. Şahsı kesinlikle tanımıyorum. Hiçbir husumetim de yok ama gecenin bir vakti 7 el ateş etmiş, aracıma sıkmış. Bende olayın bu kadarını biliyorum. Aracımın kapısında, camında, önünde kurşun izleri var. Şahıstan şikayetçiyim çünkü küçük bir çocuğum var, ailem var, sorumlu olduğum kişiler var. İçinde biz de olabilirdik, farklı şeylerde olabilirdi. Ben aracımı evimin altına park etmiştim. Silah sesine uyandım, baktım ki dışarda polis ekipleri var. Sonra aşağıya baktığımda polis arkadaşlar bizim aracın fotoğrafını çekiyorlar, hemen aşağıya inip baktığımda bizim araca sıktığını öğrendim” ifadelerine yer verdi. Ayrıca Güler, araçlarını park ettiklerinde oranın boş olduğunu kendilerinin çöp konteynerini oynatmadıklarını dile getirdi.
    Olayda kullanılan ruhsatsız tüfeğe polis ekipleri tarafından el konulurken olayla ilgili inceleme başlatıldı.

  • Atatürk’ün Burdur’a gelişinin 94. yılı kutlandı

    Atatürk’ün Burdur’a gelişinin 94. yılı kutlandı

    Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 94 yıl önce Burdur’a yaptığı ziyareti anmak için Cumhuriyet Meydanı’nda tören düzenlendi. Çatalpınar mevkiinden kortej yürüyüşüyle başlayan tören Cumhuriyet Meydanı’ndaki çelenk sunma töreni ile son buldu.

    Törene Burdur Valisi Türker Öksüz, Garnizon Komutanı Tank Alb. Şengezer Şimşek, il protokolü, asker polis ve öğrenciler katıldı. Törende öğrenciler tarafından Burdur Valisi Türker Öksüz’e bayrak sunuldu. Daha sonra Atatürk anıtı önüne çelenk bırakıldı. Program, atletizm yarışmasında dereceye giren öğrencilere hediyeler takdim edilmesinin ardından sona erdi.

  • Burdur’da baca yangını paniğe neden oldu

    Burdur’da baca yangını paniğe neden oldu

    Yangın, saat 17.00 sıralarında Burdur merkez Konak Mahallesi Cengiz Topel Caddesi üzerinde bulunan 3 katlı bir binada meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, zemin katta kiracı olarak oturan Kazım Dutru evde yanan sobanın borusundan içeriye dumanların dolduğunu fark etti. Evde bulunan 2 çocuğunu dışarı çıkaran Dutru 112 Acil Çağrı Merkezine ihbarda bulundu.

    İhbar üzerine olay yerine itfaiye ve polis ekipleri sevk edildi. Olay yerine gelen itfaiye ekipleri hem evin içinden hem de çatıdan yangına müdahale ederek söndürdü. Yangının soba borusunun içindeki kurumların tutuşması nedeniyle çıktığı tespit edilirken yangında herhangi bir yaralının olmadığı öğrenildi.

  • Eski eşini öldüren katil zanlısı 5 kişiden yardım almış

    Eski eşini öldüren katil zanlısı 5 kişiden yardım almış

    Sabah saatlerinde Burdur’un Çavdır ilçesinde gerçekleşen cinayet ile ilgili olarak Burdur Valiliği tarafından resmi açıklama yapıldı. Yapılan açıklamada; “08 Şubat günü 08.30 sıralarında Çavdır ilçe merkezinde faaliyet gösteren bir otelde konaklayan Özlem Şımarık isimli şahıs, 14 Ocak tarihinde boşandığı T.Y. isimli şahıs tarafından kaldığı otel odasında tüfekle ve bıçakla yaralandı kaldırıldığı Çavdır Devlet Hastanesinde hayatını kaybetti.

    Meydana gelen kasten öldürme suçuyla ilgili, olayı gerçekleştirdikten sonra kaçan firari şahsın ve kaçmasına yardım eden şahısların yakalanmasına yönelik, Emniyet ekipleri tarafından yürütülen titiz çalışmalar neticesinde T.Y isimli şüpheli şahıs Denizli’nin Çameli ilçe merkezinde bulunan bir bağ evinde olduğunun tespit edilmesi üzerine yapılan operasyonda dağlık alana kaçmaya çalışırken yakalanarak gözaltına alındı.

    Olayda kullanılan suç aleti tüfek ve bıçak şahısla birlikte ele geçirildi. Ayrıca şüpheli şahsın kaçmasına yardım ettiği tespit edilen 5 şahıs yakalanarak haklarında adli işlem başlatıldı” denildi.

  • Boşandığı eşini önce vurdu, sonra bıçaklayarak öldürdü

    Boşandığı eşini önce vurdu, sonra bıçaklayarak öldürdü

    Olay, sabah saatlerinde Çavdır ilçesindeki bir otelde meydana geldi.

    Edinilen bilgilere göre, 14 Ocak’ta T.Y. (45) isimli eski kocasından boşanan ve ilçede bulunan bir gece kulübünde çalışan Özlem Şımarık (28), Çavdır-Antalya karayolunda bulunan bir otelde kalmaya başladı. Özlem Şımarık’ın gece kulübünde çalışmasına karşı olan T.Y., eski eşinin kaldığı otele gelerek tartışmaya başladı. Tartışma sonrası T.Y., Özlem Şımarık’ı önce yanında getirdiği av tüfeği ile vurdu, daha sonra birçok yerinden bıçaklayarak olay yerinden kaçtı. Ağır yaralanan genç kadın, çevredekilerin 112 Acil Çağrı Merkezi’ne yaptığı ihbar üzerine olay yerine gelen ambulansla Çavdır Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Hastanede tedavi altına alınan Özlem Şımarık, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Olay yerinde incelemelerde bulunan polis, kayıplara karışan eski koca T.Y.’yi bulmak için çalışma başlattı.

    Hayatını kaybeden Özlem Şımarık’ın 2 çocuk annesi olduğu, T.Y.’nin ise kasten yaralama suçundan cezaevinde olduğu ve 1 hafta önce cezaevinden izinli çıktığı öğrenildi.

  • 3 yaşındaki çocuk sondaj kuyusuna düştü

    3 yaşındaki çocuk sondaj kuyusuna düştü

    Edinilen bilgilere göre, bugün saat 13.30 sıralarında Dutalan köyü Sığındı mevkiinde 3 yaşındaki Rabia Ş. isimli kız çocuğu oyun oynadığı sondaj kuyusuna doldurulan çakılların çökmesi sonucunda kuyuya düştü.

    Olay sonrasında 112 Acil Çağrı Merkezine yapılan ihbar üzerine bölgeye sağlık, jandarma ve Bucak Belediye İtfaiye ekipleri sevk edildi.

    Yaklaşık olarak 4 metre kuyuya düştüğü öğrenilen 3 yaşındaki Rabia, ayaklarından halatla bağlanıp sondaj kuyusuna sarkıtılan bir itfaiye eri tarafından düştüğü yerden güçlükle çıkartılabildi.

    Küçük çocuk kuyudan çıkartıldıktan sonra olay yerinde bekleyen 112 Acil Sağlık ekiplerine teslim edildi.

    Olay yerinde ilk müdahalesi yapılan minik Rabia hastaneye sevk edilirken, sağlık durumunun iyi olduğu bildirildi. Minik Rabia’yı ayaklarından halatla bağlanarak girdiği kuyudan çıkartan itfaiye eri Safa Damar ise kurtarma çalışması sonrası gözyaşlarına boğuldu. Olayla ilgili inceleme başlatıldı.

     

  • Burdur Gölü iklim değişikliği nedeniyle can çekişiyor

    Burdur Gölü iklim değişikliği nedeniyle can çekişiyor

    Türkiye’nin 7. büyük gölü olan ve kuraklıkla boğuşan Burdur Gölü gün geçtikçe farklı etkenlerden dolayı su kaybediyor. İklim değişikliği nedeniyle eskisi kadar yağışın olmaması, bölgede gerçekleştirilen tarımsal faaliyetlerde kaçak sondajların kullanılması, gölü besleyen derelerin üzerine barajların yapılması bunların başında geliyor. Özellikle son 3 yıldır bölgede yağış miktarının çok düşük olması nedeniyle beslenemeyen göl, çevresinde yerli halk tarafından yapılan büyükbaş hayvancılık ve vahşi sulama nedeniyle de günden güne yok oluyor.

    Son dönemlerde yerli halkın ekonomik getirisi yüksek olduğundan dolayı büyükbaş hayvancılığa yönelmesi nedeniyle bölgedeki arazilerine suyun en büyük düşmanı olan mısır ve yonca ekmesi, bunu da kurulan sondajlarla sulaması göl sularının çekilmesinde büyük rol oynuyor. Gölün en yüksek seviyeye ulaştığı 1971 yılının Temmuz ayında 857,37 metre olarak ölçülen su kotu 2024 Ocak ayındaki ölçümde 837,35 metreye düştü. Yine 1971 yılı Temmuz ayında 17 bin 998, 210 hektar alan ölçülen yüzey alanı 2024 Ocak ayında 12 bin 59,85 hektar alan olarak ölçüldü. Burdur Gölü’nün şu anki hacmi ise 3 bin 575, 33 hektometre küpe kadar düşmüş durumda.
    Bölgede 2005 yılından itibaren göl projelerinde yer alan ve büyükbaş hayvancılık ve sulu tarım yerine küçükbaş hayvancılık ve susuz tarıma geçilmesi adına çalışmalar yaparak bölge halkına örnek olmaya çalışan Veteriner Öztürk Sarıca; birçok araziye lavanta, gül, adaçayı ve ay çiçeği gibi susuz tarım ürünleri ekerek hem ekonomik getirisinin yüksek olduğunu hem de susuz olarak da tarım yapılabileceğini bölge halkına göstermiş durumda. Diktiği tıbbi aromatik bitkilerin bölgeye turizm getirisinin de olduğunu dile getiren Öztürk Sarıca, gölün kurumasının önlenemez olduğunu ancak kullanılan bu yöntemlerle yavaşlatılabileceğinin yöre çiftçilerine benimsetilmesi için çabalıyor.

    2005 yılından itibaren Burdur Gölü’nün kurtarılmasına yönelik suların tasarruflu kullanılmasına yönelik çalışmalarını sürdüren Öztürk Sarıca, “Aslında artık Burdur Gölü’nün kurumama şansı yok. Burdur Gölü kuruyacak. Ama en azından biz Burdur Gölü’nün ömrünü uzatmaya çalışıyoruz. Özellikle etraftaki toz bulutlarının insan sağlığına zarar vermemesi için göl çekilirken en azından suyun çekilmiş olduğu alanlarda ki tozluk alanların tuzcul bitkilerle kaplanması adına ve Burdur’daki iklimin değişmemesi adına şu an da mücadele ediyoruz. Göller Yöresi ciddi anlamda küresel ısınmadan nasibini alan bir bölge. Burada ciddi anlamda iklimsel şartlar çok değişti. Artık daha fazla sıcak yaşamaya başladık. Dolayısıyla buharlaşma çok arttı. Bunun da yanında yörede ciddi anlamda bir büyükbaş hayvancılığı var. Aslında büyükbaş hayvancılığı için çok da uygun bir alan değil. Ama bunun yanında yıllardan beri büyükbaş hayvancılığı insanların ciddi anlamda ekonomik getirilerini sağladığı bir ekonomik getiri haline dönüştü. Büyükbaş hayvancılıkta mısır ve yonca üretimi olmazsa olmaz. Mısır ve yonca da çok fazla su tüketen bitkiler. Dolayısıyla göller yöresindeki göletler ve yer altı sondajlarının büyük bir kısmı bu mısır ve yonca üretimine destek veriyor. Dolayısıyla yer altı suları ve fosil sular artık kullanılmaya başlandı. Bu nedenle gelecek nesillerin içme suları bile tehlike altında. Tabii bir de Burdur Gölü’ne gelen akarsuların da önü barajlar ile kesilince Burdur Gölü buharlaşma ile kaybettiği su ve yer altından beslenememesinden dolayı hızlı bir şekilde yok olmanın eşiğine gelmiş durumda. Şu anda Burdur Gölü yarıya yakın kısmını kaybetti” şeklinde konuştu.

    Büyükbaş hayvancılığa alternatif yetiştiricilik modeline geçilmesi gerekiyor

    Göller yöresinde bu su kaybını yavaşlatmak adına yapılması gerekenlerden de bahseden Öztürk Sarıca, “Biz projemiz çerçevesinde yıllardan beridir özellikle alternatif üretim modellerini bölgede sunmaya çalışıyoruz. Büyükbaş hayvancılığa alternatif olarak küçükbaş hayvancılık ve su tüketmeyen aromatik bitkiler ya da günümüzde susuz tarım dediğimiz uygulamalar. Dolayısıyla bununla ilgili çalışmalar yapıyoruz. Özellikle yöreye uygun Honamlı keçisi yetiştiriciliği ve bunun yanında ekonomik değeri ciddi anlamda daha fazla olan lavanta, kekik, adaçayı gibi tıbbi aromatik bitkilere geçilmesi bölge ekonomisine hem katkı sağlanacaktır hem de diğer taraftan ciddi anlamda sular konusunda yörede kazanım sağlayacaktır” sözlerini sarf etti.

    Burdur Gölü’nün kurtarılması gibi bir çözüm yok sadece kuruma yavaşlatılabilir

    Burdur Gölü’nün ciddi bir yağış ve iklim değişikliği olmadığı sürece kurumaktan kurtulamayacağını dile getiren Öztürk Sarıca, “Burdur Gölü kuruyor. Burdur Gölü’nün kurtarılması diye bir çözüm yolu yok, artık o dönemler geçti. Artık yapılabilecek tek şey gölün ömrünü uzatmak adına çalışmalar olacaktır. Ciddi anlamda iklim şartları değişir, çok ciddi yağışlar alınırsa belki Burdur Gölü eski durumuna gelebilir ki şu an için öyle bir durum görünmüyor. Dolayısıyla bölgede yapılması gereken suyun tasarruflu kullanılması, vahşi sulamanın tamamen bitirilmesi, bunun yanında damlama sulama sistemlerine geçilmesi ve suyun yer altından borularla nakledilmesi gerekiyor. Özellikle sulama suyu konusunda. Ya da bölgede tamamen susuz yetişen tıbbi aromatik bitkilere geçilmesi gerekiyor. Bunun desteklenmesi lazım ki çiftçimiz bu modellere geçebilsin” dedi.
    Burdur Gölü’nün kuraklığa karşı verdiği mücadele ise havadan çekilen görüntülerle apaçık bir şekilde görülüyor.

  • Burdur’da kontrolden çıkan tır devrildi

    Burdur’da kontrolden çıkan tır devrildi

    Kaza, saat 14.00 sıralarında Burdur’un Bucak ilçesi Kızılkaya Kavşağında meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, Burdur- Antalya karayolunda seyir halinde olan Samet Y. idaresindeki 15 PU 588 plakalı tır sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucunda devrildi. Kaza sonrasında 112 Acil Çağrı Merkezine yapılan ihbar üzerine bölgeye sağlık, jandarma ve itfaiye ekipleri sevk edildi. İhbar üzerine olay yerine gelen itfaiye ekiplerinin çalışmaları sonrasında araç içerisinden çıkarılan Samet Y. sağlık ekiplerince yapılan ilk müdahalenin ardından ambulans ile Bucak Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı.